Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Takvim de Bugün

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
16 Ağustos 2007

16 Ağustos 2007

fetch.dll


fetch.dll
[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 16 Ağustos 2007 Hicri:3 Şâban 1428 – Rûmi:3 Ağustos 1423 – Hızır 103 8 Yıllık kesintisiz eğitimin TBMM’de kabulü (1997) – Milli Kütüphane açıldı (1948)[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Allahın en çok kızdığı kimse, düşmanlıkta aşırı gidendir[/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis-i Şerif (Buhari)[/FONT]


520692329_25f1d060da_o.jpg
İSİM VERMEK
Cenâb-ı Hakk'ın en çok sevdiği isimler, Abdullah, Abdurrahman, Abdürrahım'dir. Çocuklara bu gibi isim­lerin konulması güzel olur. Esmâ-i Hüsnâ'dan Ali (Yü­ce), Aziz (İzzetli), Kerîm (Kerem sahibi) gibi isimler de kullanılabilir. Her ne kadar bu vasıflar kâmil mânâda Allâh-ü Teâlâ'ya ait ise de insanlarda da bulunabilir. Ama bunlar Abdülaziz, Abdülkerim şeklinde kullanılırsa daha güzel olur.
Çocuğa isim koyarken sağ kulağına Ezân-ı Muham-medî, sol kulağına da kamet okunur. Konulacak olan isim, çocuğa karşı üç defa tekrar edilir.
Fizikî özür, ahlâkî kusur olan isimler yerine mânâsı hoşa gidecek kelimeler seçmelidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bâzı isimleri değiştirmiştir. Peygam­ber isimleri, sahabe isimleri seçilebilir. Çocuğa Muham-med ismi verilebilir. Ama o isim söylenirken, o ismin asıl sahibi olan Resûl-i Kibriya Efendimiz'e (s.a.v.) hürmet­sizlik olmaması için ecdadımız bu ismi Mehmed' şek­linde kullanmışlardır.
Bir adamın babasını, bir kadının kocasını ismi ile çağırması mekruh görülmüştür.
İsim olarak Ebûbekir gibi künye kullanılabilir; Ömeru'l-Faruk (Hak ile batılı birbirinden ayıran) gibi lâkap kulla­nılabilir. İsim seçerken alaycı, hakaret mânâsı taşıyan isimler seçilmemelidir.
ÇOCUKLARA İKRAM ET
Hz. Âişe (r.anhâ)'dan şöyle rivayet olunmuştur: "Re-sûlullah (sav.) 'Yanına komşunun çocuğu girdiği zaman eline bir şeyler koy. Çünkü bu sevgiyi be­raberinde getirir.' buyurdu."

ÇOCUKLARIMIZA İSİMLER:Kızlarımıza:
Zeynep, Büşrâ, Gülderen, Sâliha, Mesûde, Zehra.
Oğullarımıza:
Arif, Muzaffer, İrfan, Halîl, Bilâl, Tâhir, Selîm.


MANİ
Penceremde tül perde
Perdenin ucu yerde
Yürek oynar can titrer
Yari gördüğüm yerde

531130762_f7e8b21c82_o.jpg
BİLMECE
Geceleri fener, gündüzleri söner.
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:Havuç


fetch.dll
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
17 Ağustos 2007

17 Ağustos 2007

[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 17 Ağustos 2007 Hicri:4 Şâban 1428 – Rûmi:4 Ağustos 1423 – Hızır 104 Hanya’nın Fethi (1645) – 7,4 büyüklüğünde Marmara Zelzelesi (1999)[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Elbiselerinizi yıkayınız. Saçlarınızın fazlalıklarını kesiniz. Misvak kullanınız. (Diş temizliğine özen gösteriniz.) Süsleniniz ve temizleniniz. Çünkü İsrailoğulları bunu yapmadıkları için, kadınları (onlardan tiksinip soğumuşlar ve) meşru olmayan ilişkilere yönelmişlerdir. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (İbn-i Asakir)[/FONT]


[FONT='Arial','sans-serif']
516391291_c0afe2b198_o.jpg
[/FONT]

RESULULLAH (S.A.V.) EFENDİMİZE SALAVÂT
Her müslümanın Peygamber Efendimiz (s.a.v.) üzeri­ne salavât-ı şerîfe okuması dînî bir vazifedir. Allâh-ü Teâlâ Ahzâb Sûresi'nin 56. âyetinde meâlen, "Muhakkak ki Allâh-ü Teâlâ ve melâikesi o Nebî'ye hep salât ile ikramda bulunurlar. Ey o bütün imân edenler, haydin ona teslimiyet ile saiât ü selâm getirin." buyurmuştur. Resûlullâh (s.a.v.) Efendimiz de "Ben kimin yanında anılırsam üzerime salavât getirsin. Kim bana bir salavât getirirse Allâh-ü Teâlâ bu salavâtına mukabil o kimseye on ihsanda bulunur, on günâhını siler ve derecesini on kat yükseltir." buyurmuştur.
Salavât-ı şerife bir ibâdettir. Onunla Allâh-ü Teâlâ'ya yaklaşılır.
Yukarıda beyân olunan âyet-i kerîmede emrolunduğu için her müslüman'ın ömründe bir kere Peygamber Efen­dimize (s.a.v.) salavât okuması bil-ittifak farzdır. Bir mec­liste Peygamber Efendimizin ismi geçtiği zaman salavât okumak vaciptir. Aynı mecliste Peygamber Efendimizin (s.a.v.) ismi tekrarlansa tekrar salavât okumak müstehap-tır. Bütün namazların son oturuşunda, sünnet-i gayr-ı müekkedelerin ve dört rekât olarak kılınan bütün nafile namazların ilk ve son oturuşunda teşehhüdden sonra ve cenaze namazının ikinci tekbirinden sonra salavât-ı şerîfe (Allahümme Sallı, Allahümme Bârik) okumak sünnettir. Bir mâni yoksa her zaman salavât okumak müstehaptır.
Cuma günü ve gecesi, cumartesi, pazar ve perşembe günlerinde salavât okumak müstehaptır. Sabah, akşam, mescide giderken ve çıkarken, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in kabrini ziyaret ederken, Safa ile Merve'de, cuma hutbesi ile şâir hutbelerde, ezandan sonra, kamet edilir­ken, duâ ederken duanın başında, ortasında ve sonunda, kunut duasından sonra, hacda telbiyeyi bitirdikten sonra, bir yere toplanınca ve dağılırken, abdest alırken, kulak çınlarken, bir şeyi unuttuğu vakit, vaaza başlarken, ilim okuturken, hadîs-i şerîf okumaya başlarken ve bitirirken, sual ve fetva yazarken, kız isterken, kitap yazarken, bir işe başlarken salavât-ı şerîfe okumak müstehaptır.


MANİ
Ben bahçeyi kazamam
Kalemim yok yazamam,
Vallahi tövbeliyim
Ben tövbemi bozamam.

531240285_f3df53d85c_o.jpg
BİLMECE
Sarıdır sallanır, dalında ballanır.
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:Yıldız
fetch.dll
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
18 Ağustos 2007

18 Ağustos 2007

[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 18 Ağustos 2007 Hicri:5 Şâban 1428 – Rûmi:5 Ağustos 1423 – Hızır 105 Turnaların gitme zamanı - Yemişlerin kemale ermesi[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']İki hakim Cehenneme, bir hakim de Cennete girer. Hakkı bilen ve o hak üzere hüküm veren hakim cennetliktir. Hakkı bilen, fakat o hak ile hükmetmiyerek yargıya zulüm karıştıran hakim cehennemliktir. Hakkı bilmeden, gerçeği öğrenmeden peşin yargıya varan hakim de yine cehennemliktir. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (Hakim).[/FONT]


535537188_e8314039c8_o.jpg


MERHAMET ETMEYENE MERHAMET EDİLMEZ
Ebû Hüreyre (r.a.) buyurdular: "Resûlullâh (s.a.v.) bir gün, Hz. Haşan'ı (r.a.) öpmüş idi. Bu sırada yanında bu­lunan Akra' Ibnu Habis:
"Benim on tane çocuğum var. Fakat onlardan hiçbirini öpmedim." dedi. Resûlullâh (s.a.v.) ona ba­kıp buyurdular ki:
"Merhamet etmeyene merhamet edilmez."

SUDA BOĞULMAKTAN KURTARMA VE İLK YARDIM
1) Eğer suda boğulan birini kurtarma konusunda bil­gili değilseniz, iyi yüzme bilmiyorsanız boğulma tehlike­sinde olan kişiyi kurtarmak için derin suya atlamayın siz de boğulabilirsiniz.
2) Eğer tehlikedeki kişiye sopa, ip ya da simide bağlı bir İple ulaşabiliyorsanız bunları kullanın.
Suda boğulma sırasında akciğerlere bir miktar su kaçar. Su daha sonra kanı sulandırır. Bu da alyuvarların patlamasına yol açar. Boğulma sırasında kazazedenin gırtlağında refleksden gelişen spazmdan solunum İm­kansızlaşır.
Suda boğulan kişiyi:
1) Hemen yüzüstü yatırın veya birkaç saniye baş aşağı tutun.
2) Varsa ağzındaki yabancı cisimleri çıkartın.
3) Ağızdan ağza sun'î solunum yapın.
4) Eğer gerekiyorsa ve biliyorsanız kalp masajı da yapın.
5) Kazazedenin ıslak elbiselerini çıkartın, mümkünse üzerini battaniye veya benzeriyle örtün.
6) Eğer şuuru yerine gelmişse, kalp çalışıyor ve nefes alabiliyorsa ılık sıvılar verebilirsiniz.
7) Kolonya veya amonyak koklatarak solunumunu harekete geçirin.
8) Kazazedeyi muhakkak hastahâneye götürün.


MANİ
Giderim dur diyen yok,
Kebap oldum yiyen yok,
Annem babam olmazsa
Bana sahip olan yok.

531240289_ccff93f307_o.jpg
BİLMECE
Hangi maymunlar ağaca çıkamaz?
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:Portakal

 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
19 Ağustos 2007

19 Ağustos 2007

[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 19 Ağustos 2007 Hicri:6 Şâban 1428 – Rûmi:6 Ağustos 1423 – Hızır 106 Köprülü Fâzıl Mustafa Paşa’nın cefatı (1691) – Türk Denizaltıcılığı’nın başlaması (1890)[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Ebu Rafi’ anlatıyor: Kureyş beni Hz. Peygambere (elçi olarak) gönderdi.Onu görünce kalbime İslam sevgisi düştü. Dedim ki: Ey Allah’ın Resulü! Ben bir daha onlara dönmem. Şöyle buyurdu: Ben yaptığım sözleşme ve anlaşmaları bozmam ve (bana gelen) elçileri yanımda alıkoymam. Şimdi sen (Kureyş’e) geri dön, görevini tamamla. Sonra şu anda içinde hissettiğini yine hissedersen döner gelirsin. Bunun üzerine Kureyş’e geri döndüm. Görevimi bitirdim. Sonra tekrar gelip müslüman oldum. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (Ebu Davud).[/FONT]



213689608_1cfdf993c3_o.jpg


BARUT YERİNE ŞARAP MI GETİRDİNİZ?
Kânûnî Sultân Süleyman, Almanya-İspanya impara­toru Şarlken'e karşı Fransa'ya yardım etmek üzere Ka-pudân-ı Derya Barbaros Hayreddin Paşa'yı donanma ile birlikte göndermişti. Osmanlı donanması müttefik do­nanma ile Marsilya'da buluştu.
Fransızların bir muharebe planları olmamasına Bar­baros kızdıysa da neticede Nis (Nice)'in zaptına karar verildi. Şiddetli tazyik neticesinde 20 Ağustos 1543'te Nis'in dış kalesi teslim oldu. Nis'in iç kalesinin muhasa­rası esnasında Fransızlar Barbaros'a müracaat ederek barutları bittiğinden barut istemişlerdi. Buna hayret eden büyük Osmanlı amirali, müttefik amirali Dük Dankiyen'e:
"Ne güzel muharipler! Gemilerini şarap fıçılarıyla doldurup baruttan başka bir şey unutmuyorlar." demiş ve yanındaki Fransız sefirine dönüp:
"İstanbul'da iken devletinin büyük ölçüde hazır­landığını söylediğin zaman benimle eğleniyor muy­dun?" diyerek ağır bir şekilde azarlamıştır.
TÜRKÇEMİZ
Türkçenin üç dilden kurulmuş karma bir dil olduğu iddiasını şiddetle çürüten; Osmanlıca ve Osmanlı dili tâbirlerinin yanlışlığını belirtip bunların yerine Türkçe, Türk Dili demenin doğruluğunu gösteren Şemseddin Sami Bey, meşhur Lisan ve Edebiyatımız makalesin­de aynen şunları söyler:
Dünyâda kulağa en ziyâde hoş gelen dil, İtalyanca veya Rumcadır diyenler var. Lâkin tecrübe edenler teslîm ve îtirâf ederler ki dünyâda kulağa en hoş ge­len ve anlamayanları bile meftun ve hayran eden bir dil varsa o da İstanbul'da ve ülkenin büyük şehirle­rinde konuşulan Türkçedir.
Mübalağa etmeyerek ve sırf millî gayret dolayı­sıyla söylemeyerek; yabancıların da tasdikiyle diye­biliriz ki, millî lisânımız olan Türkçe, dünyânın en güzel lisânı değilse, en güzel lisanlarından biri oldu­ğu şüphesizdir. (Türkçe'nin Sırları)


MANİ
Arabası aynalı
Şu oğlana varmalı
Oğlan pek güzel amma
Anası olmamalı

531240291_28c19d8ce3_o.jpg
BİLMECE
6.Çat orda, çat burada, çat kapı arkasında
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:ceket
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
20 Ağustos 2007

20 Ağustos 2007

fetch.dll


[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 20 Ağustos 2007 Hicri:7 Şâban 1428 – Rûmi:7 Ağustos 1423 – Hızır 107 Barbaros'un Nice (Nis) Kalesi'ni fethi (1543) – İzmir Fuarı'nın açılışı[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Allah, benden evvel herhangi bir insanın cennete girmesini yasaklamıştır. Ancak ben, sağıma baktığımda, beni geçmeye çalışan bir kadın görürüm. Bu kadının benimle beraber cennete girmesinin sebebi nedir? diye sorarım. O zaman, bana denir ki: Bu, gençliği ve güzelliği yerinde bir kadın idi. Fakat yanında yetimleri bulunduğu için, onları büyütüp işleri yoluna girinceye kadar sabredip evlenmedi. Onun bu şefkatli davranışına Allah’ın mükafatı böyle olmuştur. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (İmam Şa’rani, Tenbihu’l-Muğterrin).[/FONT]


522799433_2244cdf754_b.jpg
ALLAH ONUN HATASINI ÖRTER
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: "Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez; onu tehlikeye atmaz. Bir kimse din kardeşinin ihtiyacını karşılarsa, Allah da onun ihtiyacını verir. Her kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse, onun sebebiyle Allah kendisinden kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Ve her kim bir müslümanın hatâsını örterse, kıyamet gününde Allah onun hatâsını örter."

HZ. AMMÂR'IN (R.A.) VALİLİĞİ
Ammâr bin Yâsir (r.a.), Hz. Ömer (r.a.) devrinde Küfe valiliğine tâyin olundu. Halîfe, tâyin emrinde Kûfelilere şöyle yazdı: "Size Ammâr bin Yâsir'i vali, İbn-i Mes'ûd'u muallim ve yardımcı olarak ta'yin ettim. Bunların ikisi de Ashâb-ı Kiramın seçilmişlerinden-dir. İkisi de Bedir harbinde bulunmuşlardır. Onları dinleyip, itaat ediniz."
Hz. Ammâr, Kûfe'yi bir sene dokuz ay mükemmel bir şekilde idare etti. Halîfe Hz. Ömer, Hz. Ammâr'ı Medî-ne'ye çağırdığında, ona sordu:
- Üzüldün mü?
- Valiliğe ta'yin olunduğumda sevinmedim ki,
alındığım zaman üzüleyim.

401363156_4adbe1ae55_b.jpg
İNCİR
Kur'ân-ı Kerîm'in sûrelerinden biri de Tîn (incir) Sû-resi'dir. Tîn Sûresi'nin ilk dört âyet-i kerîmesinde, meâlen "Kasem olsun o tîne ve o zeytûna ve o Tûr-i sînîne ve bu beled-i emîne ki biz insanı en güzel bir biçimde yarattık." buyurulmuştur. Allâh-ü Teâlâ'nın tîn'e, yâni inci­re yemin etmesi, incirin esrarının büyüklüğüne işarettir.
İncir, tadı güzel bir meyve ve değerli bir gıdadır. Ta­ze, kuru yahut reçel yapılarak yenir. İncirin 750'den fazla türü vardır. Hazmı kolaydır. Balgamı azaltır, ba­suru keser. Böbrek taşlarını, dalağı ve karaciğeri temiz­ler; mafsal ağrılarına karşı faydalıdır. Kuru incir, kış günlerinde ceviz ve bademle yenilirse, soğuğa karşı mukavemet sağlar.



MANİ
Ayakkabım var benim
Yerler çamur olmasa
Çok canlar yakarım
Yaşım ufak olmasa



531240293_8c942254d5_o.jpg
BİLMECE
Yeraltında kırmızı pancar.
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:
Süpürge

fetch.dll
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
21 Ağustos 2007

21 Ağustos 2007

[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 21 Ağustos 2007 Hicri:8 Şâban 1428 – Rûmi:8 Ağustos 1423 – Hızır 108 Mescid-i Aksâ'nın Yahudilerce yakılması (1969) - Rusya'nın Çekoslovakya'yı işgali (1968) – Yaprakların sararması[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']İnsanoğlu sabaha çıkıp güne başladığında bütün organları diline yalvararak şöyle derler: Hakkımızda Allah’tan kork. Çünkü bizim doğru yönde ilerlememiz ancak seninle mümkündür. Sen doğru çizgide olursan, biz de doğru çizgide oluruz. Sen doğru yönden saparsan, biz de saparız. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (Tirmizi).[/FONT]


[FONT='Arial','sans-serif']
115201601_a44861bd92_o.jpg
[/FONT]
MESCİD-İ AKSA
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in; "Yalnız üç mescide ziyaret için gidilir: Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve benim bu mescidim (yâni Mescid-i Nebî)." buyurdu.
Mescid-i Aksa, hicretten on altı ay sonraya kadar Müslümanların kıblesi olarak kaldı. 638 senesinde Hz. Ömer (r.a.), Suriye seferinde, Şam'dan sonra Kudüs'e uğrayıp Mescid-i Aksâ'yı ziyaret etti. Mescid-i Aksâ'yı temizletti. Ezan okutarak cemâatle namaz kıldırdı. Hı-ristiyanlara, Yahûdîleri aralarına sokmamalarını tavsiye etti. Kudüs'teki kiliselere dokunulmaması için emir ve­rip, Hıristiyan I arla antlaşma yaptı.
1099'da Haçlılar Kudüs'ü istilâ edince, şehri yakıp yıktılar. Pek çok müslümanı kadın ve çocuk demeden kılıçtan geçirdiler. Bu arada Mescid-i Aksâ'yı da yağma­layıp, kubbesine haçlar dikip, içerisine heykeller koya­rak kiliseye çevirdiler. Salâhaddîn-i Eyyûbî, 1187'de Ku­düs'ü Haçlılardan kurtarıp, Mescid-i Aksâ'dan haçları ve putları kaldırttı. Eski hâline getirip yeni bir mihrâb yap­tırdı. Daha sonraki devirlerde bu mihrabın iki yanına pencereler açılıp bir minber, kuzeyine de son cemâat revakları ve bir tahta minare ilâve edildi.
Emevîler, Abbasîler, Eyyûbîler ve Memlûkler devirle­rinde bir ilim merkezi hâline getirilen ve pek çok İslâm âli­minin yetiştiği Mescid-i Aksa defalarca tamir gördü. En son bakımı ve tâmîrâtı Osmanlılar tarafından yapıldı.
Yavuz Sultan Selim, 1517'de Memlûk topraklarını ül­kesine katınca, Kudüs de Osmanlı idaresine girdi. Kâ-nûnî Sultan Süleyman, Mescid-i Aksa ve yanındaki Kubbetü's-Sahrâ'yı tamir ve tezyîn ettirdi. Daha sonraki asırlarda da bâzı tâmiratlar geçiren Mescid-i Aksa, Bi­rinci Dünyâ Savaşından sonra Kudüs Türklerin elinden çıkınca, bakımsız hâle geldi. 1967'deki Arap-İsrâil sava­şında Kudüs Yahûdîler tarafından işgal edildi. Bu işgal­den sonra Mescid-i Aksa, bir Yahûdî tarafından kun­daklanarak kısmen yandı.


MANİ
Keten gömlek giyemem
Değme yari sevemem
Ben güzel bir yar sevdim
Utanırım diyemem

531240295_e8de73e46d_o.jpg
BİLMECE
Yeraltında uzun minare.
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:Turp
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
22 Ağustos 2007

22 Ağustos 2007

[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 22 Ağustos 2007 Hicri:9 Şâban 1428 – Rûmi:9 Ağustos 1423 – Hızır 109 Barbaros Hayrettin Paşa’nın Tunus’u fethi (1534) – Sultan İkinci Mustafa Hâl edildi, Üçüncü Ahmed tahta çıktı (1703)[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']İnsanların gelip geçtiği yollarda (caddelerde) oturmaktan sakının.Mutlaka oturacaksanız o zaman yolun hakkını verin.Yolun hakkı ise şunlardır: Harama bakmamak, Yoldan gelip geçen insanlara sıkıntı ve eziyet vermemek, ta’cizde bulunmamak, Verilen selamları almak, İyiliği teşvik etmek, Kötülükten de sakındırmak. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (Ebu Davud).[/FONT]


428422845_c7fbce0d07_b.jpg
DUADA SALAVÂT-I ŞERÎFE
Ubey ibn-i Ka'b (r.a.) anlatıyor: "Peygamber Efendi­miz (s.a.v.)e dedim ki: Yâ Resûlallâh, sana çokça sa-lavât okuyorum, duamda ne kadar salavât okuya­yım? Cevaben Ne kadar İstersen, buyurdular. Ben Dörtte biri? dedim, yine Ne kadar İstersen. Ama ziyâde edersen senin için hayırlı olur. buyurdular. Tekrar "Yarısı" dedim aynı şekilde cevap verdiler; "Üç­te İkisi" dedim, aynı şekilde cevap verdiler. "Yâ Resû­lallâh, duamın tamamında sana salevât okuyayım." dedim, bunun üzerine buyurdular ki; "O zaman sıkıntı­ların giderilir ve günahların affolunur."
Bu hadîs-i şerîf bize gösteriyor ki dualarımızda ne ka­dar çok salevât okursak bizim için o kadar hayırlı olur. Ay­rıca böyle yapmamız dualarımızın kabulüne sebep ola­caktır. Bu hususla alâkalı olarak hadîs kitaplarımızda şöy­le bir hâdise zikrediliyor: "Peygamber Efendimiz (s.a.v.), namazdan sonra bir adamın Allah'a hamd etmeden ve peygamber aleyhi's-selâma salevât okumadan duâ etti­ğini işitti. Bunun üzerine "Bu adam acele etti." buyurdu. Sonra o adamı yanına çağırdı ve ona şöyle buyurdu:
"Biriniz duasına Allâh-ü Teâlâ'ya hamd ü sena ederek başlasın, sonra resulüne salat ü selâm ge­tirsin. Daha sonra da dilediği şekilde duâ etsin."
ÂMÎN
Âmîn, icabet et, kabul et mânâsına bir duadır. Buharî ve Müslim'in rivayet ettikleri hadîs-i sentlerinde Pey­gamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
"İmam (veleddâllîn) dediği zaman hepiniz âmîn de­yiniz. Çünkü melekler âmîn derler. Amîn demesi, melâikenln âmînine tevafuk edenin geçmiş günah­ları mağfiret edilir."
Diğer bir hadîsi şerifte: "Yerdekilerin saflarını gök­teki meleklerin safları takip eder. Yerdekilerin (âmîn)leri göktekilerin, (âmîn)lerine tevâfuk eder (ay­nı zamanda olur)sa kulun günahları mağfiret(afv) olu­nur." buyurulmuştur.


MANİ
Penceremde tül perde
Perdenin ucu yerde
Yürek oynar can titrer
Yari gördüğüm yerde

531240311_2058c335c3_o.jpg
BİLMECE
Geceleri fener, gündüzleri söner.
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:Havuç
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
23 Ağustos 2007

23 Ağustos 2007

[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 23 Ağustos 2007 Hicri:10 Şâban 1428 – Rûmi:10 Ağustos 1423 – Hızır 110 Hz. Ebû Bekir (r.a.)’ın irtihali (634) – Yavuz Sultan Selim’in Çaldıran Zaferi (1514) – Ebussuûd Efendi’nin vefatı (1574) – Sakarya meydan Muharebesi (1921)[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Kazançların en helal ve temiz olanı; öyle bir tüccarın kazancıdır ki konuştuğunda yalan konuşmaz. Bir şey emanet edildiğinde ona hıyanet etmez. Söz verdiğinde sözünden dönmez. Satın alırken ( Daha ucuz almak için ) aldığı malı kötülemez. Bir şey satarken, malını aşırı övüp yalancı reklama girmez. Borç aldığında ödemeyi geciktirmez. Alacağı olduğunda borçluyu sık boğaz etmez. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
hadis-i şerif ( Beyhaki )[/FONT]


[FONT='Arial','sans-serif']
428422832_bfc509f299_b.jpg
[/FONT]

HZ. EBU BEKİR'İN (R.A.) İRTİHÂLİ
Hz. Ebû Bekir (r.a.) Peygamber Efendimizin son hasta­lıklarında üç gün imamlık vazifesini deruhte etmiş, on yedi vakit namaz kıldırmış, üç vaktinde de Peygamberimiz (s.a.v.), Hz. Ebû Bekir'e (r.a.) uyarak arkasında namaz kılmışlardır. Hz. Ebû Şekır, Resûlullâh'ın vefatı üzerine Ashâb-ı Kiram'm ittifakı ile halîfe seçildi, Peygamber Efen­dimiz (s.a.v.)'in vekîli, müslümanların ilk halifesi oldu.
Hz. Ali (k.v.) buyurdu ki:
Hz. Ebû Bekir vefatına yakın beni çağırdı, bana: "Gö­zümün nuru, dostum." diye hitap ederek dedi ki: Teçhiz ve tekfinimden sonra beni tabuta koyup Resûl-i Ekrem'in Ravza-i Mutahharası kapısının önüne götür; "Yâ Resû-lallâh, Ebû Bekir kapıdadır, izin istiyor," diye söyle. "Eğer kapının kilidi anahtarsız açılırsa, beni Seyyıd-i Aleminin arka tarafına defnedin. Yoksa Bakî' Kabris-tanı'na götürün" dedi.
Vasiyyeti üzere techîz ettim. Ravzâ-i Mutahhara'nın kapısına götürdüm. Hz. Ebû Bekir'i getirdiğimizi söyle­dim, kapının kilidi kendiliğinden açıldı. "Habîbi, habîbe kavuşturun, sevdiğini çok özlemiştir." diye bir ses duydum, buyurdu.
Hz. Ebû Bekir'den (radıyAllâh-ü an zâtihı-ethar) na­sihatler;
Allâh-ü Teâlâ'dan af ve afiyet dileyiniz. Çünkü hiç kim­
seye yakînden sonra af ve afiyetten daha hayırlısı veril­
memiştir.

Şu dört haslete sahip olan kişi Hz. Allah'ın iyi kulların-
danaır: Tevbe edene sevinen, günahkârın affını dileyen, kö­
tüye (ıslâhı için) duâ eden, iyilik yapana yardımda bulunan.

Allâh-ü Teâlâ'ya en itaatkâr inşân, günâha en çok
düşman olandır.

Ölüm, âhiret belâlarının hepsinden kolay; dünya be­
lâlarının hepsinden zordur.

Kibirlenmeyiniz! Topraktan yaratılan, bugün diri, fakat
yarın ölüp toprağa karışacak olan kimse, kibirlenmez.


BEYİT:
Ahir yine hâk olur bu tenler, Bilmem neye kibreder, edenler. (Lâ edrî)


MANİ
Ben bahçeyi kazamam
Kalemim yok yazamam,
Vallahi tövbeliyim
Ben tövbemi bozamam.

531133970_f4bbd31442_o.jpg
BİLMECE
Sarıdır sallanır, dalında ballanır.

Cevabı yarın.
Dünkü cevap:
Yıldız
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
24 Ağustos 2007

24 Ağustos 2007

fetch.dll


[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 24 Ağustos 2007 Hicri:11 Şâban 1428 – Rûmi:11 Ağustos 1423 – Hızır 111 Vezüv Yanardağı’nın Pompei ve Hercülaneum şehirlerini yok etmesi (79) – Yavuz Sultan Selim’in Mercidâbık Zaferi (1516) [/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Allah cemildir (güzeldir) güzelliği sever. Cömerttir.Cömertliği sever. Temizdir, temizliği sever.(İbn-i Adiyy). Allah beni cömert ve mütevazi bir kul olarak yarattı. Hakkı bile bile çiğneyen inatçı (cebbar) bir kimse yapmadı. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (Ebu Davud).[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']
60052_2.jpg
[/FONT]

'ÂB-IRUY-I ULEMÂ-Yİ RÛM EBUSSU'ÛD. MERHUM' (1490-1574)
Ebussu'ûd Efendi, 23 Ağustos 1574 (H.982) tarihinde 84 yaşında iken vefat etti. Cenaze namazını Kazasker Sınan Efendi, Fatih Câmii'nde kıldırdı ve Eyüp semtinde medresesinin bahçesine defnedildi. 58 sene müddetle kadılık, müderrislik, şeyhülislâmlık yapmış, padişahlar ve halk tarafından çok sevilmiş müstesna bir zât idi. Sayısız talebe yetiştiren ve çok mühim eserler veren Ebussu'ûd Efendi günümüzde daha çok tefsiri ve fetvalarıyla bilin­mektedir. Büyük Tefsir târihinde Ebu's-suûd Efendi'nin tefsiri hakkında "Kaazî Beyzâvî'nin tefsiri, pek güzel, pek müfîd, fevkalâde mühim olmakla beraber müta­laa erbabını Ebu's-suûd tefsirinden müstağni ede­mez, fakat Ebu's-suûd merhumun tefsiri, Kaazî tef­sirinden müstağni edebilir." denilmektedir.
Ebussu'ûd Efendi'nin bazı fetvaları:
Mesele: Zeyd bilmeyip, nezrettiği kurbanın etini yiyip ve kendi üzerine nafakası lâzım olan kimselere kurban hissesi verse kurbanı iade lâzım olur mu?
El-cevap: Kıymetin tasadduk etmek lâzımdır.
Mesele: Kâfire selâm verip selâm almak isteyicek ne veçhile gerek?
El-cevap: İslâm'a gelmesi niyetiyle selâm vermede beis yoktur. "Esselâmü aleyke" ve "Afeykesselâm" demek dahi makûldür.
Mesele: Zeyd-i yeniçeri, Amr-ı Müslime, "Bekr-i zimmî senden yeğdir.", dese şer'an ne lâzım gelir?
El-cevâp: Eğer "Anın kâfirliği senin müslimliğinden yeğ­dir" der ise kâfir olur. Eğer "Anın komşuluğu senin komşulu­ğundan yeğdir." der ise, gerçek ise nesne lâzım gelmez.
Mesele: Zeyd-i müslim küfür söylemek ile (söylediği söz onun dinden çıkmasını icâp ederse) namaz ve zekât ve haccını tekrar iade lâzım olur mu?
El-cevâp: Namazı iade olunmaz. Haccı tekrar lâzım­dır. Namazın ibâdetliği sakıt olur, zekât dahi böyledir.
Mesele: Istakoz ve kerevit ve midye ve istiridyenin ekli (yenilmesi) caiz olur mu?
El-cevâp: Kerâhet-i tahrîmî ile mekruhtur.



fetch.dll


MANİ
Giderim dur diyen yok,
Kebap oldum yiyen yok,
Annem babam olmazsa
Bana sahip olan yok.

531133974_4fa9e0d7bb_o.jpg
BİLMECE
Hangi maymunlar ağaca çıkamaz?
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:
Portakal


fetch.dll
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
25 Ağustos 2007

25 Ağustos 2007

fetch.dll
[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 25 Ağustos 2007 Hicri:12 Şâban 1428 – Rûmi:12 Ağustos 1423 – Hızır 112 Yavuz Sultan Selim’in Halep’i fethi (1516) – Trabzon Fuarı – Sam rüzgarlarının sonu [/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Resulullah ile beraberdik. Yer – gök tüm vadiyi tekbir seslerimizle inletip bağıra bağıra dua ediyorduk. Resulüllah bize yaklaştı ve şöyle dedi: Ey insanlar! Siz yanınızda olmayan uzaktaki birine veya sağır bir varlığına seslenmiyosunuz. Hemen yanı başınızdaki sizi işitene (size sizden yakın olana) yalvarıp yakarıyorsunuz. (Duada bu şiddet ve gürültüye gerek yok). [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (Hilye).[/FONT]


429332883_6d0cb43754_b.jpg


MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİ
Selçuklu Sultanı Alp Arslan, halifenin elçisi ibn-i Muhallebân ile birlikte Savtekin'i Bizans imparatoruna göndererek sulh teklif etti. Mağrur imparator sulh teklifini kaba bir muamele ile reddederken, elçilere "İsfahan mı daha güzeldir, Hemedan mı?" diye sorar. "İsfahan." cevâbı üzerine "Hemedan'ın soğuk olduğunu öğren­dik. Biz İsfahan'da ve hayvanlarımız da Hemedan'da kışlar." deyince elçi "Hayvanlarınız orada kışlar ama sizin nerede kışla­yacağınızı bilemem!" diye manâlı bir cevap verir.
Alp Arslan, red cevabını alınca hazırlıklarını ikmâl etti. İslâm dünyâsının kaderi ile ilgili bu meydan muharebesi için halife de, bütün İslâm ülkeleri camilerinde okunmak üzere şu duâ metnini gönderdi: "Allâhım! İslâm'ın sancaklarını yükselt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücâhidlerini yalnız bırakma. Alp Arslan'ı düş-manlanna muzaffer kıl ve askerlerini meleklerin ile teyit eyle. Zira o senin rızânı kazanmak için canını ve her şeyini fedadan sakınmıyor; o senin yolunda ve dininin üstünlüğü için nasıl cihâd ediyor ise sen de onu öylece koru; düşmanlarını kahret!"
Sultanın imâmı Buharalı Muhammed bin Abdülmelik'in "Ey sul­tan; sen Allah'ın başka dinler üzerine zafer vaad eylediği İslâm uğrunda cihâd yapıyorsun; bütün Müslümanların minberlerde sana duâ ettiği cuma günü muharebeye başla. Ben, Allah'ın za­feri senin adına yazdığına inanıyorum." tavsiye ve müjdesi ile Alp Arslan, cuma günü askerlerini topladı. O gün askerlerinin önünde atından inerek secdeye vardı: "Yâ Rabbi! Seni kendime vekîl yapı­yor, azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ey Rabbim! Niyetim hâlistir, bana yardım et; söz­lerimde hilaf varsa beni kahret!" diye duâ etti ve askerlerine hita­ben "Burada Allah'tan başka bir sultan yoktur; emir ve kader tamamıyla onun elindedir. Bu sebeple savaşmakta veya savaş-mamakta serbestsiniz." dedi. Sonra beyazlar giydi, atının kuy­ruğunu bağladı. Atına binip "Ey askerlerim! Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Melikşah'ı yerime tahta çıkarınız ve ona bağlı kalınız!" vasiyetini yaptı.
50.000 kişilik Selçuklu ordusunun karşısındaki Bizans askeri 200.000'den fazla idi. Allah'ın yardımı, islâm âleminin duaları ve islâm askerinin gayreti ile öğle vakti başlayan savaş, akşama doğru zaferi ile neticelendi. İmparator Diyojen esir edildi. 26 Ağustos 1071'de Anadolu'nun kapıları Türklere açılmış oldu.



MANİ
Dağlar dağladı beni,
Gören ağladı beni,
Çarkı kırılası felek,
Çarkına bağladı beni.

531133978_fcac419475_o.gif
BİLMECE
Çok hızlı giden bir tırı kim durdurur?
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:
Yükseklik korkusu olan

 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
26 Ağustos 2007

26 Ağustos 2007

fetch.dll
[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 2[/FONT][FONT='Arial','sans-serif']6 Ağustos 2007 Hicri:13 Şâban 1428 – Rûmi:13 Ağustos 1423 – Hızır 113 Yarın akşam Berâet Gecesi – Hz. Ali (k.v.)’nin dünyayı teşrifi (598) – Malazgirt Zaferi (1071) – Yunan Ordusuna karşı Büyük Taarruz (1922) – Zafer Haftası[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Allahın en çok kızdığı kimse, düşmanlıkta aşırı gidendir[/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis-i Şerif (Buhari)[/FONT]


485331724_68d5fb4bbf_o.jpg
BERÂET GECESİNDE İBÂDET
Yarın akşam Şa'bân-ı şerifin 15'inci, yâni Berâet Gecesi'dir. Bu gecede hiç olmazsa bir Teşbih namazı kılınır. Berâet Gecesi'nde kılınması tavsiye edilen "Hayır namazı" vardır. 100 rek'atlik bu namazı kılan kimse o sene ölürse, şehitlik mertebesine nail olur. Na­maza şöyle niyet edilir:
"Yâ Râbbl, niyet atttm 90nin rızây-l serttin İçin na­ma». Bini afv-ı ilâhin; fryz-i İlâhtır mazhar ey/e. Ka$wt-I kalbdan, dünyâ ve âhlrtt sıkıntılarından ha-lâa aylaylp, aü§dâ defterine kaydayla!"
Her rek'atte Fâtlha'dan sonra 10 Ihllt-ı şertf okunur. İki rek'atte bir selâm verilerek 100 rek'att tamamlanır.
Namazdan sonra; (Allâh-ü Teâlâ'nın "Hû" lsm>l şeri­finin ebced hesabına göre adedi olan) 11 şey, (Resû-lüllah Efendimizin ismi olan "Tâhâ"nın ebced hesa­bıyla adedi olan) 14'er kart okunur. Bunlar;
1. İstiğfar: 14 kara,
2. Salevât-ı şerîf e: 14 kere,
3.Fâtlha-I şerife (Besmeleyle): 14 kere,
4. Âyetü'l-Kürsî (Besmeleyle): 14 kere,
5. Tevbe Sûresl'nln son 2 âyeti olan "Lekad câe-
küm..." (Besmeleyle): 14 kere,
6.14 kere "Yasin, Yasin..." dedikten sonra 1 Yâsîn-i şerîf. (Yâsîn-i şerifte 7zahirî, 7bâtınî "mübîn" vardır, böylece oda 14 olur.)
7. İhlâs-ı şerîf (Besmeleyle): 14 kere,
8. Felak Sûresi (Besmeleyle): 14 kere,
9. Nâs Sûresi (Besmeleyle): 14 kere,

10. "Sübhânellâhi ve'l-hamdü lillâhi velâ ilahe illAllâh-ü
vAllâh-ü ekber Velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi'l-
aliyyi'l-azîym": 14 kere,
[FONT='Arial','sans-serif']Salevât-ı şerîfe
[FONT='Arial','sans-serif'](Salât-ı Münciye okumak efdal-
[/FONT]
[FONT='Arial','sans-serif']dir): [/FONT]
14 kere okunur. Bundan sonra duâ edilir. (Duâ ve
[FONT='Arial','sans-serif']İbâdetler, Fazilet Neşriyat)[/FONT]
[/FONT]​


MANİ
Kaleden indim bağa,
Saçım değdi yaprağa,
Ne kız oldum ne gelin,
Cahil girdim toprağa.

531133980_4fa9e0d7bb_o.gif
BİLMECE
Saat niçin tehlikelidir?
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:
Trafik Polisi

 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
27 Ağustos 2007

27 Ağustos 2007

fetch.dll
fetch.dll
[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 27 Ağustos 2007 Hicri:14 Şâban 1428 – Rûmi:14 Ağustos 1423 – Hızır 114 Bu akşam Berâet Gecesi – Haydarpaşa-Şam-Medine Demiryolu’nun açılışı (1908) – Sincanlı ve Afyon’un Kurtuluşu (1922) [/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Yağmurların çoğalıp bitkilerin (ürünlerin) az, Kur’an okuyanların çok olup dini bilenlerin az, İdarecilerin sayıının artıp, güven duyulanların ise kıt olması kıyametin yaklaştığının delillerindendir. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis-i Şerif (Taberani).[/FONT]


390400509_f852e038ea_o.jpg
BERÂET KANDİLİ
Şâbân'ın 15. gecesi Berâet Kandili'dir. Bu gece birçok mühim hâdiselerin tefrîk edildiği, husûsiyle Peygamber Efendimiz'e (s.a.v) şefâat-i tâmme salâhiyetinin verildiği mübarek bir gecedir.
Cenâb-ı Hakk, buyurdu ki (meâlen): "Hâ Mîm. Kitab-ı mübîn hakkı için biz o Kur'ân'ı mübarek bir gecede indirdik..." (Duhân Sûresi, âyet 1,2,3) Bu âyet-i celîledeki indiriliş, Kur'ân-ı Kerîmin Levh-i Mahfuz'dan dünyâ semasındaki Beyt-i Ma'mûr'a bir defada toplu hâlde indirilişidir ki bazı müfessirlerin beyanına göre Berâet Gecesi'nde vuku1 bulmuştur. Daha sonra Kadir Gecesi'nde âyet âyet indirilmeye başlanmıştır.
Peygamberimiz'e tâm şefaat salâhiyetinin verilmesi: Pey­gamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki: "Şâbân'ın 13. gecesi Cebrail (a.s.) bana geldi ve "Yâ Muhammedi (s.a.v) Kalk, ümme­tin için isteyeceğini iste." dedi. Peygamberimiz (s.a.v) de ümmeti için ilticada bulundu. Sabaha yakın Cebrail (a.s.) tekrar gelerek "Yâ Muhammed (sav.) Cenâb-ı Hakk ümmetinin üçte birini sana bağışladı" buyurdu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Yâ Cebrail geriye kalan üçte ikisinin hâli ne olacak?" buyurarak ağladı. 14. gece Cibrîl (a.s.) tekrar gelerek evvelki gece gibi Peygamberimizi kaldırdı. Peygamberimiz (s.a.v.) sabaha kadar ümmeti için ilticada bulundu. Sabaha doğru Cebrail (a.s.) yine gelerek "Müjde, yâ Mu­hammedi (s.a.v.) Cenâb-ı Hakk ümmetinin üçte ikisini bağış­ladı" buyurdu. Peygamberimiz "Yâ Cebrail, kalan üçte birinin hâli ne olacak?" buyurarak gözyaşı döktüler. Berâet Gecesi'nde de Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) ümmeti için sabaha kadar gözyaşları ile duâ ve iltica ettiler. Cebrail (a.s.) "Müjde yâ Muhammed! (s.a.v) Muhakkak Hz. Allah ümmetinden Allah'a şirk koşanlar hâriç hepsini sana bağışladı. Yâ Muhammed! Başını semâya kaldır, bak ne görüyorsun?" buyurdu. Yerden arşa kadar bütün melekler secdeye kapanıp ümmet-i Muhammed için istiğfar ediyorlardı.
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: "Her kim bu gece yüz rek'at namaz kılarsa, Allâh-ü Teâlâ ona yüz melek gönderir. Bunlardan otuzu ona cenneti müjdeler. Otuzu cehennem azabından emânda olduğunu söyler. Otuzu da dünyâ afatını ondan def eder. On melek de o kimseyi şeytânın tuzaklarından muhafaza eder."


MANİ
Ala karga olaydım
Kavaklara konaydım
Yoldan geçen yolcudan
Ben yârimi soraydım

531133984_5e95a9bea5_o.gif
BİLMECE
Duvara çarpan araba ne olur?
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:
Akrebi olduğu için



 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
28 Ağustos 2007

28 Ağustos 2007





fetch.dll

[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 28 Ağustos 2007 Hicri:15 Şâban 1428 – Rûmi:15 Ağustos 1423 – Hızır 115 Leyleklerin gitme zamanı – Sıcakların azalması – Solhan’ın Kurtuluşu (1918) – Tam Ay Tutulması (Saat 13:37’de Türkiye’den gözlenemeycektir.) [/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Elbiselerinizi yıkayınız. Saçlarınızın fazlalıklarını kesiniz. Misvak kullanınız. (Diş temizliğine özen gösteriniz.) Süsleniniz ve temizleniniz. Çünkü İsrailoğulları bunu yapmadıkları için, kadınları (onlardan tiksinip soğumuşlar ve) meşru olmayan ilişkilere yönelmişlerdir. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (İbn-i Asakir)[/FONT]



KIYAMET ONLARIN ÜZERİNE KOPACAKTIR
Hz. Mesleme (r.a.) ile Abdullah bin Amr sohbet ediyor-ardı. Hz. Abdullah (r.a.) şunu söyledi: "Kıyamet ancak hal­kın kötüleri üzerine kopacaktır. Onlar câhiliyyet halkından daha kötüdürler. Allah'tan bir şey isterlerse onu reddeçjer." Onlar bu halde sohbet ederlerken yanlarına Ukbe bin Amir (r.a.) geldi. Mesleme (r.a.) ona: "Yâ Ukbe! Dinle, Abdullah ne diyor?" dedi. Ukbe. (r.a.) de "O daha iyi bilir. Amma ben Resûlullâh'ı (s.a.v.) 'ümmetimden bir taife (cemâat) düş­manlarını kahrederek Allah'ın emri uğrunda çarpışmak­ta devam edeceklerdir. Onlara muhalefet edenler kendi­lerine bir zarar veremeyecek. Nihayet onlar bu hâlde iken kıyamet kendilerine gelecektir.' buyururken işittim." cevâbını verdi.
Bunun üzerine Abdullah (r.a.) şunu söyledi: "Evet, sonra Allah misk kokusu gibi bir koku gönderecek, teması ipeğin teması gibi olacak. Ama kalbinde tane ağırlığı iman olan hiçbir kimseyi bırakmayıp öldüre­cek. Sonra insanların kötüleri kalacak, kıyamet on­ların üzerine kopacaktır."

kurupatlican.jpg


ZEYTİNYAĞLI PATLICAN TAVA (5-6 kişilik)
Malzemeler: 5 adet patlıcan, 4 adet domates (yuvarlak halkalar halinde doğranmış), 7-8 adet sivribiber, tuz, 2 diş sarımsak, yarım su bardağı zeytinyağı.
Yapılışı: Patlıcanlar alaca soyulup halka şeklinde doğ­ranır, tuzlu suda bekletilir. Suyu süzülüp tavaya dizilir. Üzerine ikiye bölünmüş biberler ve en üste de domatesler dizilir. Sarımsak havanda 1 tatlı kaşığı tuzla dövülür. Ha­vana 1 çay bardağı su eklenip sebzelerin üzerine dökülür. Yağ ilâve edilir, kapağı kapatılıp kısık ateşte pişirilir.
409197383_d32340cbc0.jpg
TAM AY TUTULMASI
Bugün (28 Ağustos Salı günü) tam ay tutulması mey­dana gelecektir. Amerika ve Avustralya kıtaları ile Uzak­doğu ülkeleri, Kazakistan, Çin ve Hindistan'ın doğusundan gözlenebilecek olan bu tutulma Türkiye'den gözleneme-yecektir. Tutulmanın büyüklüğü 1.4815'tir. Ay'ın gölgeye girişi 28 Ağustos 2007 10.52 (Türk. yaz sa. ile) Tutulmanın ortası 28 Ağustos 2007 13.37 Ay'ın gölgeden çıkışı 28 Ağustos 2007 16.22 "


MANİ
Sim, sim şekerler
içine gül ekerler
Vermezler sevdiğimi
Günahımı çekerler.



531133990_ceb84cd285_o.gif
BİLMECE
Kurbağalar niçin mayo giymez?
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:Durur

fetch.dll
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
29 Ağustos 2007

29 Ağustos 2007

fetch.dll
[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 29 Ağustos 2007 Hicri:16 Şâban 1428 – Rûmi:16 Ağustos 1423 – Hızır 116 Belgrad’ın Fethi (1521) – Mohaç Zaferi (1526) [/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Allah bir millet hakkında hayır dilerse, yumuşak huylularını başlarına idareci yapar. Aralarında bilginlerin(aydınların) sözü ve hükmü geçer. Malı ise, cömertlerine verir. Allah bir millet hakkında da şer dilerse, kötülerini (sefihlerini) onlara idareci yapar. Aralarında cahillerin sözü ve hükmü geçerli olur. Malı da, cimrilerine verir.[/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis-i Şerif (Deylemi).[/FONT]


[FONT='Arial','sans-serif']
273325954_eb4ba56aa2_b.jpg
[/FONT]
ŞEFAAT
Rasûlullâh (s.a.v.) buyurdular ki:
"Allah cennetlikleri cennete koyacak. O dilediğini rah-metiyle cennete koyar. Cehennemlikleri de cehenneme koyacak. Sonra 'Bakın» kalbinde hardal dânesl kadar İmân olan kimi bulursanız, onu cehennemden çı­karın.' buyuracak. Bunun üzerine onlar cehennemden kömür gibi yanmış, kavrulmuş olarak çıkarılacaklar ve hayat yahut haya nehrine atılacaklar. Orada sel kena­rında otun bittiği gibi bitecekler.
Şefaat beş kısımdır:
Birincisi: Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'e mahsûstur ki; kıyamet günündeki şiddet ve dehşetten rahata ka­vuşmak ve hesabın çabuk görülmesi içindir.
İkincisi: Birtakım bahtiyarların sualsiz hesapsız cen­nete girmeleri içindir. Bunun Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) mahsûs olduğuna dâir hadîs-i şerîf vardır.
Üçüncüsü: Cehennemi hak etmiş bazı mü'minler hakkındadır. Bunlara da Resûlullâh (s.a.v.) ile Allah'ın dilediği bâzı zevat şefaat edeceklerdir.
Dördüncüsü: Fiilen cehenneme girmiş günahkârlar hakkındadır. Bunlara Peygamber Efendimiz (s,a.v.)f melekler ve bazı mü'minler şefaat edecek.
Beşincisi: Cennetliklerin derecelerini ziyâdeleştir-mek hususundaki şefaattir.

221472914_e4b1fba8c2.jpg

PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.) ÇOCUKLARI KUCAKLAR VE DUÂ EDERDİ
Üsâme bin Zeyd'in (r.a.) şöyle dediği rivayet olun­muştur: Resûlullâh (s.a.v.) beni alır, dizine oturturdu, Hasan'ı da öbür dizine oturtur, sonra bizi sînesine ba­sarak;
"Allah'ım bunlara rahmet ve saadet ihsan buyur. Çünkü ben bunların hayır ve saadetlerini diliyo­rum." buyururdu.



MANİ
Entarinin yeşili
Ben kaybettim eşimi
Bu mendil senin olsun
Sil gözünün yaşını.

531243841_f2a4919268_o.gif
BİLMECE
Belgeli su baskınına ne denir?

Cevabı yarın.
Dünkü cevap:
Zıplayınca düşüp ayıp olmasın diye
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
30 Ağustos 2007

30 Ağustos 2007

fetch.dll


fetch.dll
fetch.dll
[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 30 Ağustos 2007 Hicri:17 Şâban 1428 – Rûmi:17 Ağustos 1423 – Hızır 117 Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü – Kütahya, Dumlupınar, Çivril ve Demirci’nin Kurtuluşu (1922)[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']İki hakim Cehenneme, bir hakim de Cennete girer. Hakkı bilen ve o hak üzere hüküm veren hakim cennetliktir. Hakkı bilen, fakat o hak ile hükmetmiyerek yargıya zulüm karıştıran hakim cehennemliktir. Hakkı bilmeden, gerçeği öğrenmeden peşin yargıya varan hakim de yine cehennemliktir. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (Hakim).[/FONT]


1068595760_ca4b1088ab.jpg
HADÎS-İ ŞERÎF
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Kıyamet günü insandan ilk konuşan ve ameline
şehâdet eden uzvu eli ve uyluklarıdır." Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: "Zulmen katlolunan hiçbir kimse yoktur ki Âdem'in
(a.s.) katli oğluna (Kabil) o günâhın misil yazılmasın.
Zîrâ o, cinayeti ilk işleyendir."
322265396_1a1d946fff_o.jpg
NAR
Nar ağacının meyvesinden istifâde edildiği gibi, çiçeği, tohumları ve kabukları da ilaç olarak kullanılmaktadır. Meyvesi sıkılarak suyu içilir.
Bir âyet-i kerîmede "Gökten su İndiren odur. Sonra biz, onunla her şeyin bitkisini çıkardık. O bitkiden bir filiz, ondan da büyüyüp birbirinin üstüne binmiş ta­neler, başaklar, hurma tomurcuklarından sarkan sal­kımlar, üzüm, birbirine benzeyen ve benzemeyen zeytin ve nar bahçeleri çıkartırız. Her birinin meyve verdiği vakit meyvesine ve olgunlaşmasına bakınız. Şüphe yok ki, bunda, îmân eden bir kavim için birçok İbretler vardır." (En'am Sûresi, âyet 99) buyuruldu.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Narı içindeki zarı ile beraber yiyiniz, çünkü mideyi temizler." buyurdular.
Nar, boğaz, göğüs ve akciğer için faydalıdır. Öksürüğe iyi gelir. Vücuttaki artık maddeleri yumuşatır, karaciğer­deki harareti söndürür, vücudu kuvvetlendirir. Yemekten sonra mide bozulmasını önler. Ekşisinden naneli nar şu­rubu yapılır. Narın her çeşidi kalp çarpıntısına karşı fay­dalıdır.
Nar çekirdeği dövülüp bal ile karıştırılırsa tırnak etra­fında, parmak uçlarında meydana gelen yaralara karşı gayet faydalıdır. Narçiçeği, cerahatli yaralar için kullanılır. Nar suyu ve çekirdeği bağırsak kurtlarını öldürür. Narın kabuğu ile birlikte çıkartılmış suyu; kan kaybı, basur ka­naması, burun zarı kanaması ve disetleri kanamalarına karşı faydalıdır. Nar ağacının yaprakları, mikrop öldürücü vasfı sebebiyle, iltihaplı yaralarda da kullanılır.



MANİ
Ayrılık var ölüm var
Bu dünyada zulüm var
Ben burada eylenmem
Yol gözleyen gülüm var

531243843_0a0ecc5045_o.gif
BİLMECE
10 tilki, 8 kedi, 20 tavuk ne yapar?
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:Belgesel

 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
31 Ağustos 2007

31 Ağustos 2007

fetch.dll
fetch.dll
[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 31 Ağustos 2007 Hicri:18 Şâban 1428 – Rûmi:18 Ağustos 1423 – Hızır 118 İmam Buharî Hz.nin Vefatı (869) – Beşinci Murad’ın hal edilip İkinci Abdülhamîd Han’ın Tahta çıkışı (1876) – Kırgızistan’ın İşgali (1991) – Mihrican Fırtınası [/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Şu 6 şeyi devamlı yapacağınıza dair bana söz verin; ben de cenete gireceğinize kefil olayım: Konuştuğunda hep doğru söyleyin. Söz verdiğinizde hep sözünüzde durun. Size güvenildiğinde bu güveni sakın istismar etmeyin. Namusunuzu titizlikle koruyun. Gözlerinizi haramdan sakının. Haramın her türlüsünden çekinin. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis (Müsned).[/FONT]


34729978_95c8250f3f_b.jpg

İMAM-I BUHÂRÎ (R.H.) VE EL-CÂMİ'U'S-SAHÎH
. Hadîs eserleri içinde en meşhur ve en muteber eser Imâm-ı Buhârî Hazretleri'nin telif ve tasnif etmiş olduğu El-Câmi'u's-Sahîh isimli eseridir. Bu eser "Sahîh-i Bu­hârî" ve "Buhârî-i Şerîf" isimleriyle de meşhurdur, jmâm-ı Buhârî Hazretleri'nin asıl ismi, Muhammed bin İsmail bin İbrahim'dir. On yaşından evvel hadîs ezber­lemeye başlamış, binden fazla âlimden hadîs öğren­miştir.
El-Câmi'u's-Sahîh isimli eseri Kur'ân-ı Kerîm'den sonra yeryüzündeki en sahîh kitaptır. Bu kitabı on altı senede tamamlamıştır.
Buhârî-i Şerîf için kendisi şöyle söylemiştir: "Sahîh'i 600.000 hadîs-i şerîf içerisinden seçerek yazdım. Hiçbir hadîsi iki rekat namaz kılmadıkça içerisine koymadım."
Talebesi Firebrî de İmâm-ı Buhârî'nin şu sözünü nak­leder: "El-Câmi'u's-Sahîh'i Mescid-i Haram'da tasnif ettim ve iki rek'at namaz kılıp Allâh-ü Teâlâ'ya isti­hareye vararak doğruluğunu tesbit etmedikçe hiçbir hadîsi içine koymadım. İmâm-ı Buhâri Hazretleri bu eserinde mükerrerlerin haricinde takrîbî 7.400 hadîs-i şerîf rivayet etmiştir. Mükerrer olanlarla birlikte 9.000 nadîs-i şerîf mevcuttur.
Keşfü'z-Zünûn'da bildirildiğine göre Sahîh-i Buhâ­rî'nin ****en iki adet şerhi yapılmıştır. Bunların içinde en meşhur olanları ise İbn-i Hâcer el-Askalânî'nin yaz­mış olduğu Fethu'l-Bârî ve Aynî'nin Umdetu'l Kârî isimli eserleridir.



MANİ
Toprağında taşında,
Benleri var kaşında,
Sen bahar içindesin,
Bense ömrüm kışında.

531243847_eed242ba20_o.gif
BİLMECE
Bozulduğu halde tamir edilmeyen şey nedir?
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:
Gürültü
fetch.dll
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
1 Eylül 2007

1 Eylül 2007

DMAT%20Awards%20Mistress%20of%20Words%20bar.jpg

[FONT=Times New Roman, Times, Serif][/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]
[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 1 Eylül 2007 Hicri:19 Şâban 1428 – Rûmi:19 Ağustos 1423 – Hızır 119 İkinci Dünya Harbi’nin başlaması (1939) – Özbekistan’ın İşgali (1991) – Uşak, Gediz, Kiraz, Aliağa ve Seyitgazi’nin kurtuluşu (1922)[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']İki Müslüman birbiri ile karşılaşıp birisi diğerine selam verdiğinde Allah’a en çok sevimli olanı, arkadaşına daha çok güler yüz gösterendir. Birbirleri ile samimiyet içinde tokalaştıklarında ise, Allah, onların üzerine ilk elini uzatana 90, diğerinede 10 rahmet olmak üzere 100 rahmet indirir. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis-i Şerif (Hakim)[/FONT]

[/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif][/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif][/FONT]

[FONT=Times New Roman, Times, Serif]
64145884_50fe0aab39_o.jpg

ALLAH YOLUNDA GAYRET ETMEK
Allah yolunda gayret etmenin ve nefer olmanın fazi­letini ifâde eden birçok âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîf vardır.
Bu hususla alâkalı olarak Sâf Sûresi'nin 10 ilâ 13. âyet-i kerîmelerinde meâlen şöyle Duyuruluyor: "Ey o bütün imân edenler! Size öyle bir ticâret göstereyim mi ki sizleri elîm bir azâbdan kurtarır. Allah ve Resu­lüne îman edip mallarınız ve canlarınızla Allah yo­lunda mücâhede eylersiniz, bu sizin için çok hayır­lıdır, eğer bilir iseniz. Günahlarınızı mağfiret buyu­rur ve sizi altından ırmaklar akar cennetlere ve adn cennetlerinde hoş hoş meskenlere koyar: İşte bü­yük kurtuluş fevz-i azîm' odur. Diğer biri de, -ki onu seveceksiniz-; Allah'tan nusret ve yakîn bir fetih. Hem müminleri müjdele."
Tevbe Sûresi 38. ve 39. âyet-i kerîmelerinde (meâ­len) şöyle buyuruluyor: "Ey o bütün îman edenler! Ne oldu ki size 'Allah yolunda seferber olun' denilince yerinize yığıldınız kaldınız, yoksa âh i retten vazgeçip dünya hayatına razı mı oldunuz? Fakat o dünya hayatının zevki, âhiretin yanında ancak pek az bir şeydir. Eğer toplanıp seferberlik etmezseniz o size elîm bir azâb ile azâb eder ve yerinize başka bir kavim getirir ve siz ona zerrece zarar veremezsiniz, Allah her şeye kadirdir."
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadîs-i şerifle­rinde "Sizden birinizin Allah yolunda çalışıp gayret sarf etmesi, evinde oturup yetmiş sene namaz kıl­masından daha faziletlidir. Allah'ın sizi bağışlama­sını ve cennete koymasını istemez misiniz? O halde Allah yolunda hizmet ediniz. Kim devenin sağılaca-ğı bir vakit kadar Allah yolunda hizmet ederse, cen­net ona vacip olur."
"Allah yolunda ayakları tozlanan bir kula cehen­nem ateşi dokunmaz." buyurulmuştur.

[/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif][/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif][/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif]


MANİ
Ayakkabım var benim
Ayağıma dar benim
İstanbul'un içinde
Elâ gözlü yâr benim

531243849_66fce39845_o.gif
BİLMECE
Kahramanmaraş'a niçin kahraman ünvanı verilmiştir?

Cevabı yarın.
Dünkü cevap:Hava



[/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif][/FONT]​
[FONT=Times New Roman, Times, Serif][/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif][/FONT]


[FONT=Times New Roman, Times, Serif][/FONT]
[FONT=Times New Roman, Times, Serif][/FONT]

DMAT%20Awards%20Mistress%20of%20Words%20bar.jpg









 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
2 Eylül 2007

2 Eylül 2007

[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 2 Eylül 2007 Hicri:20 Şâban 1428 – Rûmi:20 Ağustos 1423 – Hızır 120 Büyük İstanbul Yangını (1633) – Zabıta Teşkilatı’nın kuruluşu (1826) – Zabıta Haftası – Eskişehir, Karahallı ve Ulubey’in kurtuluşu (1922)[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']Kıyamet gününde şehitler getirilip, hesap için durdurulur. Sadaka verenler getirilip, hesap için durdurulur. Dert verilip belaya uğratılanlar da getirilir, ancak onlara ne mizan kurulur ve ne de divan. Kendilerine yağmur gibi sevaplar yağdırılır. Bela ehlinin elde ettiği bu sonsuz ödülleri gören mahşer halkı, “ah keşke dünyada iken biz de hastalansaydık da cesedlerimizi makaslarla kesseydiler”, diyerek onların elde ettikleri mükafatlara imreneceklerdir. [/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis-i Şerif (Taberani,Mu’cemul-Kebir).[/FONT]



[FONT='Arial','sans-serif']
465287640_bea63e2fd5_o.jpg
[/FONT]
İLMİN FAZİLETİNE DÂİR
Allâh-ü Teâlâ Kur'ân-ı Kerîm de ilim ve ilme sahip ol­manın ne büyük bir vasıf olduğunu beyân buyurmuşlar­dır Şöyle ki "Resulüm de ki; hiç bilenlerle bilmeyenler bir olurmu? (Zümer Sûresi, âyet 9)
İlme dâir Dazı hadîs-i şeriflerde ise Peygamber Efen­dimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki:
Peygamberlik derecesine insanların en yakını, ilim ve cihad ehlidir. Alimler peygamberlerinin buyruklarına in­sanları ırşâd ederler. Mücahıdler ise, peygamberlerin buyruğu üzere, cihad ederler
Beni. Allâh-ü Teâlâ ya biraz daha yaklaştıracak bir ilim öğrenmediğim günün doğmasında, benim için hayır yoktur.
Allâh-ü Teâlâ kıyamet günü, bütün kullarını sonra âlimleri diriltir. Sonra hakikî âlimlere: Ey âlimler, ben. ilmi­ mi size bilerek verdim, size azâb etmek için vermedim.
Kusurlarınızı bağışladım; buyurur."

ÇOCUKLARIN EMNİYETİ İÇİN
Elektrik prizleri plastik muhafaza ile kapatılmalı
Kimyevî madde bulunan (temizlik ürünleri vb.) malze­meler, ilaçlar, çocukların ulaşamayacağı yerlere veya ki­litli dolaplara konulmalı.
Üzerine çıkıp pencereyi açmaması vaya balkondan sarkmaması için mooiıyalar vs pencereden veya korku­luklardan uzağa yerleştirilmeli.
Kibrit, çanmak bıçak çata! gibi tehlikeli olabilecek maddeler meydanda bırakılmamalı
Balkon kapısı emniyete alınıp, balkonda üzerine çıkıp aşağı sarKabiieceği bir sey bulundurulmamalı

Oyuncaklar çocuğun yaşına uygun olmalı, ağzına atıp yutabileceği oyuncakları etrafından uzaklaştırmak
Uykudc. iken düşme tehlikesine karşı, yatağının ke­narına korkuluk takılma!;
Ocak üzennde pişen, kaynayan tencereye çocuğun ulaşamaması için sandalye ve tabureler tezgâh ve ocak­lardan uzak tutulmalı
Buzdolabı ve fırın gibi eşyaları açmaması için tedbir alınmalı



MANİ
Duvağın telli gelin
Gümüşten elli gelin
Bu gülü gözlerinden
Sevdiğin belli gelin

531243855_05013dfd72_o.gif
BİLMECE
Su yutmuş toprağa ne denir?

Cevabı yarın.
Dünkü cevap:
Şanlıurfa'yı kıskandığı için
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
3 Eylül 2007

3 Eylül 2007





What's%20New%20bar%20a.jpg


[FONT='Arial','sans-serif']Bugün 3 Eylül 2007 Hicri:21 Şâban 1428 – Rûmi:21 Ağustos 1423 – Hızır 121 (Eskişehir) Seyyid Battal Gazi’yi Anma Haftası – Dursunbey, Sındırgı, Güney, Ödemiş, Emek, Tavşanlı, Selendi, Eşme ve Buharkent’in kurtuluşu (1922) - Fırtına[/FONT]
GÜNÜN HADİSİ
[FONT='Verdana','sans-serif']İslam ülkesinde yaşayan gayr-ı müslimlere zulmedildiğinde o devlet, düşmanın eline geçer[/FONT][FONT='Verdana','sans-serif']
Hadis-i Şerif (Taberani).[/FONT]


[FONT='Arial','sans-serif']
424389920_68ad7c724c_o.jpg
[/FONT]

NAMAZDA TA'DÎL-İ ERKÂN
Namaz imândan sonra en mühim ve faziletli ibâdettir. Resûlullâh (s.a.v.) "Namaz dînin direğidir." buyurmuşlar­dır. Namazda dikkat edilmesi gereken en mühim hususlar­dan biri de ta'dil-i erkândır.
Namazda ta'dîl-l erkân: Namazın kıyam, kıraat, rükû, sücûd ve ka'deden ibaret olan rükünlerini tam yapmaktır. Rükû ve secdelerde, rükûdan kalkınca ve iki secde ara­sında bütün âzâlar hareketsiz hâle geldikten sonra "Süb-hflnellah" diyecek kadar beklemektir. Kıyam ve ka'deler "Sübhanellah" diyecek zamandan uzun olduğundan it-ml'nân (azaların hareketsiz hâli) kendiliğinden hasıl olmak­tadır. Secde, rükû, rükûdan doğrulma ve İki secde arasında oturmak (celse) böyle değildir.
Namazdaki ta'dll-i erkân üç mezhebe göre farz, Hanefi mezhebine göre vaciptir. Namaz ta'dll-l erkâna riâyet edil­medin kılınmış olsa, üç mizhibi gört sahih olmayacağın­dan yanldan kılınması lâzım gelir, Hanefî rntzhablne göre bilartk terk sdlllrsa o namazın ytnldtn kılınması vâdp olur. Unutarak olursa sihlv secdesi İli tamam olur.
"Bir gün Rasûlullâh Eftndlmiz misddde İken bir kişi gel­di vi ta'dll-i erkâna riâyet etmeden namazını kılıp Resûlul­lâh Efsndfmlz'i selâm verdi. Peygamber Efendimiz onun selâmını aldı ve "Kalk, namazını ytnldtn kıl; çünkü san namaz kılmadın." buyurdu, O şahıs dönüp aynı minval uzara namazını kıldı ve galip Rasûlullâh'a salam verdi. Re­sûlullâh salamını aldıktan sonra "Kalk, namazını kıl; zira sen namaz kılmadın." buyurdu. Bu hal üç defa tekrar edin­ce o kimse "Seni hak peygamber olarak gönderen Allâh-ü Teâlâ'ya yemin ederim ki bundan daha İyisini yapamı­yorum, bana öğretiniz yâ Resûlullâh" dedi. Resûlullâh Efendimiz de "Namaza başlayacağın zaman tekbir al, sonra Kurân-ı Kerîm'den ezberinde olan kolay yerler­den oku, sonra azaların hareketsiz kalacak şekilde rükû yap, sonra dimdik olacak şekilde doğrul, sonra mut­main oluncaya kadar secde yap, sonra başını secdeden kaldır ve iki secde arasında mutmain oluncaya kadar otur ve bütün namazlarını böyle kıl." buyurdular.


MANİ
Gün kavuştu ırakta,
Gözüm karada akta,
Herkesin yarı geldi,
Benim yarım uzakta.

531243863_7c0fe9031d_o.gif
BİLMECE
Hangi kalemle yazı yazılmaz?
Cevabı yarın.
Dünkü cevap:Çamur




What's%20New%20bar%20b.jpg











[FONT=Verdana, Geneva, Arial, Sans-serif][/FONT]​
 
Üst Alt