Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Takvim de Bugün

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
Elimdeki takvim arka sayfasında yer alan yazıları günlük buraya işleyeceğim (nasip olursa). Faydalı olacağını ümid ediyorum. Ben den yazması, bir kişi dahi okusa beni memmun edecektir....
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
9 Kasım 2005

9 Kasım 2005

Bugün 9 Kasım 2005 7 Şevval 1426 Rumî:1421 T.evvel:27 Kasım:2 Berlin Duvarı Yıkıldı (1989)

Gulfoss.jpg



"İFRİD OLDUM" SÖZÜ
İnsanların ağızlarından çokça çıkan sözlerin biri de sevmedikleri kişilerin konuşmaları hareketleri veya
başkasının hoşlanılmayan söz ve davranışlarım duyup gördükten sonra "ifrid oldum" sözüdür. Yani "O konuştukça ben ifrid oldum" veya "öyle yaptıkça ben ifrid oldum" sözünü çok sık duyarız. Bu sözün mahiyeti nedir? bunu bilmeye ihtiyaç vardır.
Biz kısaca izaha çalışalım:
Cinlerin dereceleri vardır. Bunların kafirlerine şeytan, mü'minlerine cin denir. Yani cinlerin habis olanlarına
şeytan denir. Şeytanın kötülüğü bir derece artarsa bu şeytan marid, daha artarsa ifrid adı verilir. Kısacası ifrid şeytanın isimlerinden biridir.
Bir insan her ne vesilesi ile olursa olsun "ifrid oldum", "ifrid oluyorum" derse şeytan oldum veya şeytan oluyorum, demiş olmaktadır. Bilindiği gibi şeytan mahlukatın en şeriri cehennemin demirbaşıdır. Allah ona lanet etmiş huzurundan kovmuştur. Bir insanın kendisini buna benzetmesi ben şeytan oldum demesi kadar ahmaklık düşünülemez.
Hasılı, ifrid şeytanın sıfatlarından biridir. Aklı başında hiçbir mü'minin kendini bu sıfata sokması düşünülemez.

Fuoco.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
10 Kasım 2005

10 Kasım 2005

Bugün 10 Kasım 2005 8 Şevval 1426 Rumî:1421 T.evvel:28 Kasımr:3 Mustafa Kemal Atatürk'ün Vefatı (1938)

Daini-800.jpg



Hz. İSA'NIN MUCİZELERİ
İsrailoğullarına elçi kılacak. (O, İsrailoğullarına şöyle diyecek:) "Gerçek şu, ben size Rabbinizden bir ayetle geldim. Ben size çamurdan kuş biçiminde bir şey oluşturur, içine üfürürüm, o da hemencecik Allah'ın izniyle kuş oluverir. Ve Allah'ın izniyle doğuştan kör olanı, alaca hastalığına tutulanı iyileştirir ve ölüyü diriltirim. Yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi size haber veririm. şüphesiz, eğer inanmışsanız bunda sizin için kesin bir ayet vardır.
Benden önceki Tevrat'ı doğrulamak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak ürere size Rabbinizden bir ayetle geldim. Artık Allah'tan korkup bana itaat edin. Gerçekten Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse o'na ibadet edin. dosdoğru olan yol işte budur." (Al-i imran ,6)
Hani Meryemoğlu İsa da: "Ey İsrailoğulları, gerçekten ben, sizin için Allah'tan gönderilmiş bir elçiyim. Benden önceki Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi "Ahmed" olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim" demişti. Fakat o, onlara apaçık belgelerle gelince: "Bu, açıkça bir büyüdür" dediler. (Saf, 6)


BİR AYET
"Ey Peygamber! Sana ve sana uyan mü'minlere Allah yeter."



GÜZEL SÖZ
Amelin doğruluğu niyetin düzgünlüğü ile orantılıdır".
Hz. Ali (R.A.)

Lago.Brugneto.02-800.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
11 Kasım 2005

11 Kasım 2005

Bugün 11 Kasım 2005 9 Şevval 1426 Rumî:1421 T.evvel:29 Kasımr:4 I.Dünya Savaşı'na Girişimiz (1914)

Paesaggio.neve-800.jpg


İFRAT VE TEFRİTTEN SAKINMAK
Adalet ve hakkaniyete riayet ederek zulüm ve insafsızlıktan yüz çevir. Her işte orta yolu tut. Çünkü hayır, orta yoldadır. Daima ifrat ve tefritin ortasını bul. Davut aleyhisselam tek tek halkaları sabır ve dikkatle birbirine ekleyerek nasıl sağlam bir zırh yaptıysa,
sen de amellerine elinden geldiği kadar sabır ve itina göster. Taat ve ibadetinde gücünün yettiği ve elinden geldiği kadarıyla iktifa et ki, ifrata kapılıp var gücü ibadet sarf etmek usanç doğurur. Nefsini bıkkınlık getirip geri geri çekilmeyeceği bir şekilde ibadete davet et. Nefs alında biraz güç ve kuvvet bırakman, onu büsbütün nefessiz bırakmandan hayırlıdır.
Nefsin istirahatten olan haz ve nasibini unutma ki, ibadetin selamet ve tamamiyeti huzur ve sıhhat iledir.
(Altın Küpeler)

Castello.pietra-800.jpg


BİR HADÎS
Karnını doyurup uykuya yatan kimsenin kalbi katılaşır. Her şeyin bir zekatı vardır. Bedenin de zekatı da açlıktır.

Tramonto-800.jpg


BÎR AYET
"Kendilerine hiyanet edenleri savunma; çünkü Allah hainliği meslek edinmiş günahkarları sevmez." (Nisa -107)

Lago.Brugneto-800.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
14 Kasım 2005

14 Kasım 2005

Bugün 14 Kasım 2005 12 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:1 Kasımr:7 Alemdar Mustafa Paşa'nın Vefatı (1808)

Case.Romano-800.jpg


BESMELE'NİN AĞIRLIĞI
Rasülullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"(Kıyamet gününde) Cenab-ı Allah, yaratıklar arasından bir adamı seçer, onun aleyhinde -her biri göz alabildiğince büyük- doksan dokuz defter açar. Sonra ona sorar:
-Bu defterlerde yazılanlardan inkar ettiğin var mı? Muhafız yazıcı meleklerim sana haksızlık etmişler mi
hiç?
- Hayır ya Rab.
- Bu hususta beyan edeceğin bir mazeretin veya bir iyiliğin var mı?
- (Adam şaşar) Hayır ya Rab.
- Hayır, hayır.senin bizim katımızda bir hasenen (iyiliğin) var. Bu gün sana asla haksızlık edilmez.
Cenab-ı Allah, üzerinde 'eşhedü en lailahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve Rasüluh'
yazılı olan bir etiket çıkarır. Meleklere de "Bunu ona bildirin" diye emreder, Bildirirler. Adam da sorar:
- Ya Rab! Bu defterlerin yanındaki bu etiket te ne?
- (Bu gün) sana haksızlık edilmeyecektir.
Defterlerin hepsi terazinin bir kefesine, o etiket te diğer kefesine konulur.
Defterlerin bulunduğu kefe hafif kalır ve yukarıya kalkar; etiketin bulunduğu kefe ise ağır basar, hiç bir şey besmeleden daha ağır basmayacaktır." (Tirmizi, 7-5)

Festa.SPietro-800.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
15 Kasım 2005

15 Kasım 2005

Bugün 15 Kasım 2005 13 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:2 Kasım:8 K.K.T.C.'nin İlanı (1983)

Pamukkale%20-%20Really%20quite%20photogenic_png.jpg



CAHİLİYENİN ZORLUKLAR KARŞISINDAKİ TAVRI
İçinde bulundukları şartlar ne olursa olsun, Müslanların ahlaklarında bir değişiklik olmaz, iman etmeyenler veya kalplerinde hastalık bulunanlar ise zor zamanlara karşı dirençli değillerdir. Mutlaka bir tahammül sınırları, bir "bamtelleri" vardır. Bu nedenle de zorluk ve sıkıntıların üst üste gelmesi, onları çok büyük bir gerginliğe sürükler. Günlük hayatta
neşeli, güler yüzlü, rahat olan insanlar, zorluk anlarında adeta karakter değiştirirler. O kişinin yerine saldırgan, huysuz, ters, asık suratlı ve kaba bir insan gelir.
Müslüman doğruyu ve güzeli sabırla anlatırken, cahiliye insanları anlatmak yerine saldırmayı tercih ederler, işte bu, cahiliyenin gerçek yüzü, gerçek karakteridir.
Bu gerçek karakterin ortaya çıkmasına yol açan nedenler ise, işinden çıkarıIması, bir hastalığa yakalanması, bir kaza, felaket, iflas gibi zorlukların üst üste gelmesi olabilir. Bu karakterdeki insanlar iki gün soğukta kalsalar ya da uykusuz bırakılsalar, alıştıkları konfor herhangi bir sebeple ellerinden alınsa hemen moralleri bozulur ve ümitsizliğe düşerler.


Temple%20of%20Apollo%20Skywards_png.jpg



BÎR HADİS
Çölde yaşayan kaba ve haşin olur; av ardına düşen şaşar, Sultan kapışma giden fitneye düşer.(Ebu Davud, Tirmizi)


Temple%20of%20Apollo%20-%20Greek%20Writing_png.jpg



BİR AYET
"Allah'ın rahmeti ile onlara yumuşak davrandın. Eğer sert ve katı kalpli olsaydın, etrafından dağılırlardı."
(Al-i imran-159)

Hierapolis%20-%20Roman%20Road%20with%20Columns_png.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
16 Kasım 2005

16 Kasım 2005

Bugün 16 Kasım 2005 14 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:3 Kasım:9 Hafız Esat Yönetime El Koydu (1970)

Goreme%20-%20Gravity%20Defied_png.jpg


İYİ ARKADAŞIN VASIFLARI
Arkadaşlık yaptığın dostun, sana kardeş muamelesi yapmaya devam ettikçe, sen de onun dostluk ipine iyice yapış ve ayrılmayı düşünme. O Hakk'ın müdafi bulundukça, onunla hazarda ve seferde dostluğa devam et.
Dost tuttuğun kimse böyle olmaz da Allah'ın yasak ettiği şeylere yakınlaşır ve gönlünde beslediği her türlü
fenalıklar meydana çıkmaya başlarsa, öyle dostun dostluğunu bir "nâlin tasması"na sat. Birbirinizi bağlayan muhabbet ipi mukabilinde bir at kolanı bile verilse, kolanı alıp ipini ver.
Sadık dost; panzehirden hayırlı, fena dost da zehirden daha zararlıdır.
Kurtuluşa erenler, ancak ve ancak Allah ü Teala'ya verdikleri ahd ve misaka vefa göstermekle dinini ikmal
eden ihlas ve vefa sahihleridir.
Çorak yerde sümbül yetişmez. Onun için boşuna emek sarf etme. Fenalara iyilik yapmak, iyilere kötülük
etmek demektir. (Altın Küpeler)

Goreme%20-%20Concentration%20and%20Beauty_png.jpg


BÎR HADÎS
Dünyasını ahireti için ve ahiretini dünyası için terk eden sizden biriniz, dünya ve ahireti için çalışmadıkça sizin hayırlınız değildir. Çünkü dünya, ahirete erişmek içindir. Halk üzerine yük olmayınız.

Cappadoccia%20-%20More%20Fairy%20Chimneys%20and%20Snow_png.jpg


BÎR AYET
O kıyameti yaklaşmış gördüklerinden kafirlerin yüzleri çirkin bir hale getirilmiş ve kendilerine "işte bu sizin iddia ettiğiniz şeydir" denilir. (Mülk 27)

Taxim%20Square%20in%20Istanbul%20-%20Flower%20Vendors_png.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
17 Kasım 2005

17 Kasım 2005

Bugün 17 Kasım 2005 15 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:4 Kasım:10 Vahdettin'in Vatan'dan Ayrılışı (1922)

Blue%20Mosque,%20Sultan%20Ahmet%20Camii_png.jpg


KUR'AN'DA MÜSLÜMAN
Kur'an Müslümanı şöyle anlatır ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir. Onlar, kendilerine Rablerinin ayetleri hatırlatıldığı zaman, onun üstünde sağır ve körler olarak kapanıp
kalmayanlardır.Ve onlar: "Rabbimiz bize eşlerimizden ve soyumuzdan gözün aydınlığı olacak (çocuklar) armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl," diyenlerdir, işte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde ) odalarla ödüllendirilirler ve orada esenlik dileği ve Selam'la karşılanırlar. Orada ebedi olarak kalıcıdırlar o, ne güzel bir karargah ve ne güzel bir konaklama yeridir. (Furkan, 72-76)
(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret ne alış-veriş onları Allah'ı zikretmekten dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı
vermekten -tutkuya kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı (dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar. Çünkü
Allah, yaptıklarının en güzeliyle karşılık verecek ve onlara Kendi fazlından artıracaktır. Allah, dilediğini hesapsız rızıklandırır. (Nur, 37-38)

Bodrum%20Castle_png.jpg


BİR AYET
"Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Zira onlar kafirlerin kabirlerdekilerden (onların dirilmesinden) ümit kestikleri gibi ahretten ümit kesmişlerdir." (Mümtehine-13)

Pamukkale%20Sunset_png.jpg


ÖZLÜ SÖZ
"Kötülük edebilmek ellerinde iken bütün ömrünü doğrulukla geçirmek çok güç ve övgüye değer bir şeydir." EFLATUN

Aya%20Sofya%20Reflected_png.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
18 Kasım 2005

18 Kasım 2005

Bugün 18 Kasım 2005 16 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:5 Kasım:11 Deniz Harp Okulu'nun Kuruluşu (1733)

Bodrum%20in%20the%20Sun_png.jpg


LUT HALKININ AZGINLIĞI
Şehir halkı birbirlerine müjdeler vererek geldi. (Hicr, 67)
Kavmi ona doğru koşarak geldi; onlar daha önceden kötülükler işlemekteydiler. "Ey kavmim" dedi. "işte benim kızlarım, bunlar sizler için daha temizdir. Artık Allah'tan korkun ve beni misafirim önünde küçük düşürmeyin, içinizde hiç aklı başında olan (reşid) bir
adam yok mu? (Hud, 78)
(Lut onlara) "Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp-dillere düşürmeyin" dedi. "Allah'tan korkup-sakının ve beni küçük düşürmeyin." Dediler ki:
"Biz seni "herkes(in işin)e karışmaktan' alıkoymamış mıydık? "Dedi ki:
"Eğer yapmak istiyorsanız, işte bunlar benim kızlarım." (Hicr, 68-71)
Dediler ki: Andolsun, senin kızlarında bizim haktan bir şeyimiz (ilgimiz ve arzumuz) olmadığını sen de bilmişsindir. Bizim ne istediğimizi gerçekte sen
biliyorsun." (Hud, 79)

Priene%20-%20Photographer%20at%20Work_png.jpg


ÖZLÜ SÖZ
İrfan ocağında pişen çorbayı Tekkeyi bekleyen içer demişler!

Miletus%20-%20a%20Grand%20City%20Dating%20Back%20to%20700%20BC_png.jpg


BİR AYET
De ki: Allah size bir kötülük dilerse, O'na karşı sizi kim korur; ya da size rahmet dilerse (size kim zarar verebilir)? Onlar, kendilerine Allah'tan başka ne bir dost bulurlar ne de bir yardımcı"
(Ahzab-17)

Hierapolis%20-%20a%20Cure%20Centre_png.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
21 Kasım 2005

21 Kasım 2005

Bugün 21 Kasım 2005 19 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:8 Kasım:14 ABD, Pasifik'de Hidrojen Bombası Denedi (1952)

p-as-21.jpg



TAHKİKİ ÎMAN VE TAKLİDİ ÎMAN
Din ve itikad hususunda ilim ve ikaan (yakin hasıl etme, kafi bilme) bayrağı altında yürü. Rastgele falan
veya filanın nakil ve rivayetiyle yetinme. Tahkiki imanı elde et; taklidde kalma, Yatan aslandan gezen tilki
yeğdir. Ehl-i tahkik indinde imanında mukallid olan, çiseli poyrazda kalmış uyuz keçiden daha zavallıdır.
İtikadi meselelerde taklide uyan kimse, kapalı kapı arkasında anahtarım kaybedene, birçok taklidi rivayet
bildiği halde hakikate götürecek delilleri bilemeyen de, hayli odun topladığı halde yakacak çakmağı bulunmayan kırda kalmış kimseye benzer.
Eğer itikadi sapıklığın anası varsa, oda takliddir. Cenab-ı Hak taklide bağlanıp, onu kendine rehber eden kimseyi sapıklıktan kurlarsın. (Altın
Küpeler)

p-as-22.jpg


ÖZLÜ SÖZ
Gündüz kandili hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir. (C. Şahabettin)

p-as-26.jpg


BÎR AYET
"Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz." (Hucurat - 6)

p-as-27.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
22 Kasım 2005

22 Kasım 2005

Bugün 22 Kasım 2005 20 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:9 Kasım:15 ABD Başkanı Kennedy Öldürüldü (1963)



KADERE TESLİMİYET
Yeryüzünde yaşanan imtihan ortamının çok önemli bir sırrı daha vardır, işte bu sırrın özünde "kader" gerçeği vardır.
Müslüman, Allah'ın her şeyi bir kader üzere yarattığını ve başına gelenlerin sadece Allah'ın dilemesiyle gerçekleştiğini bilir, insanların hayatlarım tüm ayrıntılarıyla yaratan Allah'tır. En'am Suresi'nde yeryüzünde meydana gelen küçük büyük tüm olayların Allah'ın dilemesiyle gerçekleştiği şu şekilde ifade edilir:
Gaybın anahtarları O'nun Kalındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez. Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru dışta olmamak üzere hepsi (ve her şey apaçık bir
kitaptadır. (En'am, 59)
İnsan, zamana bağlı yaşayan ve olayları sadece yaşadığı andan bakarak değerlendirebilen bir varlıktır. Ve insan, geleceği bilemediği için karşılaştığı olaylardaki uzun vadeli hikmetleri, güzellikleri ve hayırları da her zaman göremeyebilir. Fakat zamandan münezzeh olan ve zamanı yaratan Allah, zamana bağımlı olan tüm varlıkların hayatlarını "zamanın dışından" görüp bilmektedir, işte bu noktada karşımıza çıkan kader gerçeğidir. Kader, Allah'ın geçmiş ve gelecek tüm olayları tek bir an olarak bilmesidir. Yani "sonucu bilinmeyen olaylar" sadece, bizim için birer "bilinmez" dir. Allah bizim bilemediğimiz bu olayların tümünü bilir. Ne mutlu inanarak Allah'ın gösterdiği yoldan yürüyenlere
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
23 Kasım 2005

23 Kasım 2005

Bugün 23 Kasım 2005 21 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:10 Kasım:16 Midilli Adası'nın Fethi (1492)

BlueMosqueIstanbulTurkey.jpg


SÜNNET-İ SENİYYEYE SARILMAK
Cenab-ı Hakk'ın; üzerine farz ve vacib kıldığı ibadetleri ifa ve ikaamede cehd ü gayret ederken, Resül-i Kibriya'nın sünnet ve adabından da
ayrılma.
Sakın ha farzların fazilet ve şerefiyle mukayese ederek, sünnetlere ve müstehablara riayet ve hürmette kusur etme. Onları terk ve ihmal etmekten sakın. Sünnete bağlılık ahiret azabına karşı siperdir. Farzların layıkı veçhile ikmaline sebep olur. ibadetin ziyneti ve süsüdür; kabulüne sebeptir; ifsadını önler.
Ayağı sekili ata benzeyen sünnet-i seniyye, her ne kadar alnı beyaz akıtmalı at gibi olan farzlardan daha sonra gelirse de, mademki şer'an muazzezdir, o halde daima mübecelidir.
İslami adaba küçümser gözle bakan sünnet-i seniyyeye tazimkar olmaz. Sünnete tazimkar olmayan ise farzların kadr ü mertebesin)" bilmez.
(Altın Küpeler)

PurpleSkyTylerTexas.jpg


ÖZLÜ SÖZ
Geleceği karanlık görerek azmi bırakmak,
Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak
M. AKİF ERSOY

Supercell.jpg


BİR AYET
"Müminler ancak kardeştiler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz."
(Saf-10)

MovingWaterWheelingWVa.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
24 Kasım 2005

24 Kasım 2005

Bugün 24 Kasım 2005 22 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:11 Kasım:17 Öğretmenler Günü

66052743_30fbf62d37_o.jpg


PEYGAMBERİNİZ VE ÖĞRETMENLİKAshap'tan: Peygamberlerden, şehitlerden sonra Allah'a karşı en sevgili kul, öğretmenlerdir. Yeryüzünde mescitlerden sonra, kitap okunan yerden, Allah'a daha sevimli gelen bir yer yoktur."
Resulullah (s.a.v.) Veda Haccı'nda şöyle buyurmuştur.
- "Allahım! Öğretmenleri bağışla, ömürlerini uzun eyle. Kazançlarını onlar için bereketli kıl. Geçimlerine bereket ver."
Bir öğretmen, sevaba nail olmak ve amelinin peygamberlerin davranışlarına benzemesini isterse, onun şu beş şeyi yapması gerekir:


66052440_b23d830ad9_o.jpg



1. Ücret için bir şart ileri sürmemeli. Bu iş üzerinde de fazla durmamalıdır. Bir şey veren olursa alır. Vermeyen olursa, bırakır. Ancak, çocukların hece öğrenmesini, yazı yazmasını, hıfza devamını şart koşarsa olur.
2. Devamlı abdestli bulunmalı. Çünkü o, her an ve her vakit, elini mushafa sürecektir.
3. Öğretmesinde dikkatli, işine yönelmiş biri olmalı.
4. Çocuklar arasında adil davranmalı. Tartıştıkları zaman, bir kısmına sert, diğerlerine insafla davranmamalıdır. Fakir çocuklarım bırakıp zengin çocuklarına meyilli olmamalıdır.
5. Çocukların canını acıtacak şekilde dövmemeli. Bu işte haddi aşmamalıdır.
Böyle bir şey yaptığı takdirde, Kıyamet Günü hesabını vermek zorunda kalır. (Tenbih)


66052726_716daa7afc_o.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
25 Kasım 2005

25 Kasım 2005

Bugün 25 Kasım 2005 23 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:12 Kasım:18 Edirne'nin Kurtuluşu ve Sütçü İmam'ın Vefatı(1922)

65478228_d5957a19e6_b.jpg



ZORLUKLARA SABRETME GÜZELLİĞİ
Müslüman için zorluklara sabretmek en büyük güzelliklerdendir. Kur'an ahlakını yaşayan ve bu üstün ahlakın insanlar arasında da yayılması için çaba sarf eden bir mümin için, başına gelen zorluklar onun doğru yolda olduğunu gösteren birer işarettir. Bunlar onun şevkini, neşesini ve mücadele azmini kat kat artırır.
Nitekim Allah Kur'an'da tarih boyunca değişmeyen bazı kanunların varlığından söz etmiştir, inananların zorluk ve sıkıntılarla karşılaşmaları, inkarcıların baskılarına maruz kalmaları, ama inkarcıların bunun sonucunda mutlaka hüsrana uğramaları da Allah'ın haber verdiği bu kanunlardandır:
Neredeyse seni (bu) yerden (yurdundan) çıkarmak için tedirgin edeceklerdi; bu durumda kendileri de senden sonra az bir süreden başka kalamazlar.
(Bu), Senden önce gönderdiğimiz resullerimizin bir kanunudur. Kanunumuzda (sünnetimizde) bir değişiklik bulamazsın. (İsra, 76-77)
İşte bu, dünyada yaşanan imtihanın sırlarından biridir. Allah Kuran'da Müslümanlara karşılaşabilecekleri pek çok olayı önceden haber vermiştir.
Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali başınıza gelmeden cennete gireceğiniz! mi sandınız? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanılmaz bir zorluk çattı
ve öylesine sarsıldılar ki, sonunda elçi, beraberindeki müminlerle; "Allah'ın yardımı ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Şüphesiz Allah'ın yardım pek yakındır. (Bakara, 214)

64139516_de909f8f54_b.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
28 Kasım 2005

28 Kasım 2005

Bugün 28 Kasım 2005 26 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:15 Kasım:21 Bağdat'ın Fethi (1534)

puma.jpg


"BEYNAMAZ" SÖZÜ
• Halk arasında namazlarım terk eden müslümanlara "beynamaz" derler.
Namazlarım terk eden müslümanların durumlarını anlatmak için kullanılan "beynamaz" sıfatı yanlış
bir tabirdir. Namazlarım terk edenlere "beynamaz" değil bî-namaz denir.
Bî-namaz: Namaz kılmayan, namazı terk eden, namazsız, tariku's salat... demektir.
Beynamaz ise: "Erkek namaz" karşılığında bir tabirdir. Çünkü bey, bay kelimesinin karşılığıdır. Namaz
kılmayana "beynamaz" denildiğinde karşılığında acaib bir mana çıkmaktadır.
Müslümanlar kelime ve kavramları yerli yerince kullanmakla mükelleftirler. Bunlar yerli yerince kullanılmazsa insanı şekilden şekile sokabilir. Çünkü biz her şeyimizin hesabını vermek üzere ahirete doğru durmadan-dinlenmeden gidiyoruz. Hesaplı konuşmaya, hesaplı davranışlarda bulunmaya mecburuz.
Cenab-ı Hak Kur'an-ı Hakim'de mealen buyuruyor ki:
• "Sonra arkalarından öyle kötü bir nesil gedi ki, namazı bıraktılar, şehvetlerine uydular, işte bunlar azgınlıklarının cezasına uğrayacaklardır." (Meryem, 59)

ship.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
29 Kasım 2005

29 Kasım 2005

[GLOW=#FF4500]Bugün 29 Kasım 2005 27 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:16 Kasım:22 Hamamcızade İsmail Dede Efendi'nin Vefatı (1846) [/GLOW]

56221928_2ab1e12943_b.jpg


[GLOW=#4169E1]RÜŞVET HAKKINDA[/GLOW]
Adalet tevzi edene rüşvet, içki kullanana içkiden daha çok tes'ir eder. Daha çok sarhoş yapar. Rüşvete alışan kimse, rüşvet gelince içki içmiş gibi şen şatır, gelmediği vakit de tembel, uyuşuk ve öfkeli olur.
Rüşvet yiyenler, sanki, rüşvetin haram olduğunu duymamışlar, haramın ise Allah'ın gazabım sebep
olduğunu rüşveti verenin ve alanın Allah'ın azabına çarptırılacaklarını, şan ve şereflerinin dünya ve ahirette ayaklar altına alınacağım işitmemişler herhalde.
Zalim rüşvetçi, bir hakkı taksimde ve tevzide rüşvetin sarhoşluğu ile haksızlık yapmakla, yani haksıza hak vermekle kendi ateşini eliyle hazırlamış olur. Rüşveti alan da, veren de cemiyet için zehirden öldürücüdürler. (Altın Küpeler)

56225739_59bb9e91b5_b.jpg


[GLOW=#FF0000]BİR HADİS[/GLOW]
"Önce, nefsinden başla. Sonra elin altındakilere dön."

56225740_2cb735ac3b_b.jpg


[GLOW=#FF0000]BİR AYET[/GLOW]
"Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür." (İsra • 30)

41381617_c51adf028f_b.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
30 Kasım 2005

30 Kasım 2005

Bugün 30 Kasım 2005 28 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:17 Kasım:23 Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması (1925)

68600309_4e05d166fc_b.jpg


DÜNYA HAYATI VE İNSAN
İnsan dünyada Allah'ı tanımak O'nun hükümlerine uymak ve sadece O'nun rızasını aramakla sorumludur. Bunun yanında bu imtihan hayatı boyunca başına gelen her şeye en güzeliyle karşılık
vermek, sabretmek ve güzel ahlak göstermekle yükümlüdür. Her şeyin Rabbimiz'den gelen bir deneme olduğunu bilmek, bunlardan zevk almak, karşılaştığı her olayı neşe ve şevkle karşılamak ise,
dünyadaki imtahanın müminlere has olan bir sırıdır.
Şüphesiz bu sırrı kavrayan ve tüm yaşamını denendiğinin bilincinde olarak geçiren insanlar, asla son bulmayacak ve tükenmeyecek olan bir kazanç elde edeceklerdir. Ve insan dünya üzerinde kendisine amaç edindiği şeylerin tümünden çok daha büyük bir amacının olması gerektiğini unutmamalıdır.
Allah Beled Suresi'nde kullarına şöyle haber vermektedir:
Biz ona 'iki yol-iki amaç' gösterdik. Ancak o, sarp yokuşa göğüs germedi. Sarp yokuşun ne olduğunu
sana öğreten nedir? bir boynu çözmek (bir köleye özgürlük vermektir; ya da açlık gününde doyurmaktır, yakın olan bir yetimi, veya sürünen bir yoksulu. Sonra iman edenlerden, sabrı birbirlerine tavsiye edenlerden, merhameti birbirlerine tavsiye edenlerden olmak, işte bunlar, sağ yanın adamlarıdır (Ashab-ı Meymene).
Ayetlerimizi inkaredenler ise, sol yanın adamlarıdır (Ashab-ı Meş'eme).
"Kapıları kilitlenmiş" bir ateş onların üzerinedir. (Beled, 10-20)

68596159_693cd0bd75_b.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
1 Aralık 2005

1 Aralık 2005

Bugün 1 Aralık 2005 29 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:18 Kasım:24 Latin Harfleri'nin Kabulü (1928)

68945762_e0c17a11fa_b.jpg


ŞEYTANIN DÜŞMANLARI
Vehb b-Munebbih (r.a.) anlatıyor:
Allahu Teala Iblis'e Rasulullah (s.a.v.)'a gitmesini ve soracaklarının tümüne cevap vermesini emrettiğinde Rasulüllah'a gider ve bunun üzerine
Resülullah (s.a.v.) ona sorar.
- "Ya Mel'un! Ümmetimden ne kadar düşmanın var?"
- On beş tanedir, dedikten sonra devam etti:
1. Sensin.
2. Adil idarecilerdir.
3. Mütevazi zengindir.
4. Doğru sözlü tüccardır.
5. Allah'tan korkan alimdir.
6. Nasihat eden mü'mindir.
7. Merhametli kalbe sahip olan mü'mindir.
8. Tevbesinde sabit kalan tövbekardır.
9. Haramdan sakınan kimsedir.
10. Daima abdestli gezen mü'mindir.
11. Çok sadaka veren mü'mindir.
12. İnsanlara karşı güzel huylu mü'mindir.
13. İnsanlara faydalı olan mü'mindir.
14. Daima Kur'an okuyan hafızdır.
15. İnsanlar uykuda iken, gece namazına kalkan kimsedir. (Tenbih)

68945760_5c3da0e8eb_b.jpg


BÎR HADÎS
"Kalpler, kendilerine iyilik edeni sevmek, kötülük edene de buğz etmek üzere yaratılmışlardır."

68945759_10918ccc73_b.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
2 Aralık 2005

2 Aralık 2005

Bugün 2 Aralık 2005 30 Şevval 1426 Rumî:1421 T.sani:19 Kasım:25 Kıyafet Kanunu'nun Kabulü (1934) Mevlana Haftası

69299967_17cb8bca4f_b.jpg


MÜSLÜMANLIKTA ADABI MUAŞERET
İslam dini, insanların muaşeretine, yani, birbiriyle görüşüp konuşmalarına, medenî toplu bir halde yaşanmalarına büyük bir ehemmiyet vermiştir.
Müslümanlıkta halk ile muaşeretin çeşitli safhaları,'mertebeleri vardır. bir kısmı şunlardır:
1- Herkese karşı tatlı dilli, güler yüzlü, açık kalpli olmak.
2- Herkes ile güzelce görüşmek, halka eziyet vermekten kaçınmak.
3- Halkın eziyetlerine katlanmak, kötülüğe karşı iyilikle muamelede bulunmak.
4- Dargınlığa hemen son vermek.
5- Araları düzeltmeye gayret etmek.
6- İnsanların kusurlarım araştırmamak, ifşa etmemek, bilakis örtmeye çalışmak.
7- Dostları arkalarından müdafaa etmek.
8- insanların kalplerini kötü zandan korumak için töhmetli yerlerden uzak bulunmak.
9- Farklı halk sınıflarıyla, mevkilerine göre sohbette, münasebette bulunmak.
10- İhtiyarlara hürmet, çocuklara, düşkünlere merhamet ve şefkat göstermek.
11- Hayır sever olmak, yardımlaşma ve dayanışmada bulunmak.
12- Selam vermek.
13- Musafaha = El tutuşmada bulunmak.
14- Aksırana karşı hayır ve bereketle dua etmek. Elhamdülillah diyene, Yemamükümüllah, aksıranda, yehdina ve yehdikümüllah, demelidir. (ALLAH size rahmet etsin)
15- Meclislerde temiz ve adaba riayetkar bir halde bulunmak.
16- Dostları ziyaret etmek.
17- Ziyafetlere icabet etmek.
18- Hürmet için ayağa kalmak.
19- Değerli zatların ellerin! öpmek.
20- Komşuluk haklarına riayet etmek.
21- Hastaları ziyarette bulunmak.
22- Cenazelere katılmak.
23- Müslümanların kabirlerin! ziyaret etmek.
(Büyük islam İlmihali S.555)

69281634_30c522bef4_b.jpg
 

seniseven

New member
Katılım
9 Kas 2005
Mesajlar
425
Tepkime puanı
6
Puanları
0
Yaş
53
5 Aralık 2005

5 Aralık 2005

Bugün 5 Aralık 2005 3 Zilkade 1426 Rumî:1421 T.sani:22 Kasım:28 Nur'u Osmaniye Camii'nin İbadete Açılması (1775)

70392877_3dbc559fc2_b.jpg


GÜCÜ YETTİĞİNCE HACCA GİTMEK
Hz. Ali (k.v)'den rivayet edildiğine göre, Resul-i Ekrem (s.a.v.) şöyle buyurmuştur.
"Kabe'ye gidip gelecek kadar binit ve azığı olduğu halde haccını yapmayan kimsenin Hıristiyan veya Yahudi olarak ölmesinde bir beis yoktur. Zira Allah Teala: "Oraya yol bulabilen insana, Allah için Kabe'yi haccetmesi gereklidir" buyurmuştur. (Tirmizi, 3-167)
Fakat, kişinin hürriyeti kısıtlanır, haccına izin verilmezse o zaman, başka yollar aramalı, engelleri kaldırıcı tedbirlere tevessül etmelidir.
"Hürriyetim engellendi" diye kişinin miskinliği ihtiyar etmesi, kurtuluş vesilesi olamaz...

70392876_483ec8c201_b.jpg


ÖZLÜ SÖZ
Kur'an-ı Kerim'i güçlü olmak için okuyunuz.
EDEBALİ

70392874_d75e25361f_b.jpg


BİR AYET
"Haccı ve Umre'yi Allah için tam yapın. Eğer (bunlardan) alıkonursanız kolayınıza gelen kurbanı gönderin." (Bakara -196)

70392878_369d5a9890_b.jpg
 
Üst Alt