Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

üstad Bediüzzaman

muhammet

New member
Katılım
22 Şub 2007
Mesajlar
830
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
48
ALLAH razı olsun üstat hz.ve nurtalebeleri çok güzel anlatılmış rabbim emeğinizi zayi etmesin ben de diyorum ki Bediüzzaman said nursi rahmetullahi aleyh.hz.zamanın son mücedditidir. risaleyi nur külliyatını sadece nur talabeleri değil bütün insanlığın okuması gerektiğine inanan müslümanlardan sadece biriyim ve hatta okullarda bile din dersi olarak okutulmasıda şarttır.rabbim yar ve yardımcınız olsun inşallah
 

þirvan

New member
Katılım
1 Şub 2007
Mesajlar
121
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
ALLAH razı olsun




44cv.gif
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
http://www.tefsirdersi.com/hutbe/dinleadsl.php?id=24-03-06

Mustafa İslamoğlu hocamızın Said Nursi ile ilgili hutbesi


hutbesinin yazılı şekli yorumsuz bir şekilde yorumlarınıza sunuyorum yorumlarınızı bekliyorum inşallah ...



          Ortalanmis Mesaj         




          Ortalanmis Mesaj         

Tilke ümmetün kad halet, lehâ mâ kesebet ve leküm mâ kesebtüm, ve lâ tüs'elûne ammâ kânû ya'melûn.) (Bakara: 141)

Bugün merhum üstat said nursinin vefatının 46.yıl dönümü Allahtan rahmet diliyoruz mağfiret diliyoruz taksiratını affetmesini, cennetine koymasını, yaptığı yazdığı ortaya koyduğu işleri bereketlendirmesini niyaz ediyoruz. Bizim değerlerimize bakarken yaptığımız temel bir yanlış vardır. Bu yanlışı hemen her değerimizi kıymetlendirirken değerlendirirken yaparız o da değerimizin değerini bilme konusundaki zafiyetimiz veya değerimize yaklaşırken mümeyyiz bir akılla değil de süpürücü bir akılla yaklaşmamız. Allah resulünü hakkında üç peygamber tasavvurunu kaleme aldım, eğer üstat said nursi hakkında bir eser yassaydım üç bedüzzaman diye yazardım. Piyasada üç tane bedüzzaman var şimdi.
Bir; göklere yükseltilen
İki; yere geçirilen,
Üç; gerçeği, aslı.
Yükseltmek sevmek biçimde tezahür eder sevginin zehirlenmiş şeklidir, çünkü kıymetli şeyler zaten yükseltilmeye ihtiyaç duymazlar, kıymetli şeyler kıymetlidirler, kıymetinin bilinmesine ihtiyaç duyarlar, yükseltmekte kıymet bilmekte değil midir diyeceksiniz? Hayır. Kıymet bilenler haddini de bilirler, haddini bilenler değerli bir şeyi, zaten değerli bir şeyi yükseltmeye kalkmaz haddini bilir. Çünkü bir şeyi yükselten kendi ondan daha yüksekmiş gibi söyleyen, onu ben yükseltiyorum havasına girer, dolayısıyla bir şeyi severek harcamak istiyorsa bir insan onu yükseltirmiş gibi harcar, onu yükseltirmiş gibi tezgâhına koyar onun için ben said nursiyi sevenleri ikiye ayırıyorum,
bir; üstat balına konuş arılar
iki; üstat balına konum sinekler
üstad balına konmuş arılar, o balı kirletmezler aksine ondan yeni ballar üretirler onun bıraktığı mirası satmazlar, pazarlamazlar, onun sırtından geçinmezler.
“Tilke ümmetün kad halet, lehâ mâ kesebet”
Diyordu ya başladığım ayet, yani onun emeğine konmazlar, onun emeğinin üstünden geçinmeye kalkmazlar birinin emeğinin üzerinden geçinmek tufeyliliktir. Ne yaparlar ya? üretirler o değerinin kıymetini bilmek üretmektir zaten, üretirler pazarlamazlar tezgâhlamazlar çünkü kişi sattığı elinden çıkar, sattığınız sizin değildir, öyle değil mi? Sattığınıza geçmiştir. Sattığınız sizin değildir artık mahrum kaldınız ondan, bir kimse bir değeri pazarlıyorsa o ondan mahrumdur. Bu mühimdir. Ama arısı olanlar üretirler, kir bulaştırmazlar, bir değeri zaten değerli olan bir değeri biri olduğundan fazla yükseltmeye kalkıyorsa ne yapmak istiyor?
Bir; onun sırtından kendini yüceltiyor demektir. Aslında ben şöyle kaçarım, böyle tutarım, şöyle uçarım, böyle vururum dese kimse itibar etmeyecek hadi oradan der, veya üşüttü diyecek ama falanca o kadar büyü ki o kadar büyük ki..
Kim falanca? Benim üstadım. Ben büyüğüm diyemediği için öyle bir yükseltecek ki bu ona bir tür rüşvet olacak onun sırtından kendine rüşvettir, bu ahlaki bir zaaftır. Zaten büyük olanı, büyükleri olduğundan büyük göstermeye kalkanların gözünün tam içine bakın onun sırtından kendine rüşvet verdiğini göreceksiniz. Düşünsenize ben hocanız olayım.
Hocam çok büyük adam, dünya da bir tane başka yok falan diyorsunuz kim? Benim hocam yani. Aslında kendinizi büyütüyorsunuz bir benim hakkımdaki kıymet hükmünü siz veriyorsunuz, siz özne ben nesne oluyorum aslında burada farkında mısınız? Üstadı yere göre sığdıramayanlar aslında üstadı nesneleştiriyor. Yani onu ben büyütürüm ancak, ben büyütürsem büyür altında böyle bir iddia var. Bir insanı olduğundan büyük göstermek üç kez zulümdür.
Bir; kendinize yalan söylemek
İki; onu çığırdan çıkarmaktır. Yaşıyorsa çığırdan çıkarırsınız. Birbirimize yaptığımız en büyük kötülüklerden biride budur adil davranmıyoruz zaten birini olduğundan büyük gösterenler
Bir başkasını da olduğundan küçük görürler çünkü dengesizlik karşı kutupta dengesizliktir ..üç: birini olduğundan büyük gösterenler onun muhaliflerinin doğmasına imkan hazırlıyorlar demektir..onun olduğundan küçük gösterenlerin çıkmasına zemin hazırlıyorlar demektir ki çünkü her ifrat tefritini rahminde büyütür.bugün olduğu gibi işte merhum Üstat hakkında böyle bir bulanıklığı yaşıyoruz zaten biri birini olduğundan büyütmeye kalkıyorsa aslında onu tanımak gibi bir derdi yok tanımlamak gibi bir derdi var tanımak gibi bir derdi olsa olduğu gibi tanır efendimiz sav uzaktan bir tanesi bir bedevi rüşvet verecek aklınca ya hayral beriye diye gelmeye başladı arkası gelecekti zaten ama efendimiz anlar anlamaz sus dedi o dediğin İbrahim di ..ey insanlığın en hayırlısı demekti ey varlıkların en hayırlısı demekti sus dedi o dediğin İbrahim di o kadar taşı attı ve tıkadı hadi gel onun için efendimiz biri sizi yüzünüze karşı hak etmediğiniz şeylerle överse hak ettiğiniz değil hak etmediğiniz şeylerle överse hasbü ala vücühühimit türab yüzüne toprak saçın tabi yerden toprağı alda saç değil Arapçada bir deyimdir bu ..bu deyimin manası şudur;onun beklentisinden mahrum bırakın onu yani bir beklentisi var sizi övmekle beklentisinden mahrum edin onu neyse beklentisi vermeyin ona ne kadar harika değil mi ne kadar güzel bir şey efendimiz onun için Hz. Hasan efendimizi tavsif ederken efendimizin ahlakını anlatırken ikram ve iyilik yaptığından gelirse övgü kabul ederdi ikram ve iyilik yapmadığından gelirse reddederdi der çizgiye bakın harika bir ölçü Üstat Bediuzzaman da değerini bilmediğimiz değerlerden biridir..şahsen bu fakir için kendisiyle aynı yüzyılda yaşamaktan iftihar duyduğumuz bir dizine insanlardandı Allahın bu ümmete bir sadakasıdır üstat Allahın bu ümmete bir hediyesidir başka bir şey değil öyle bir hayat yaşamıştır ki o hayatın zekatını yaşayacak insan gerçekten azdır dile kolay söylemek kolay o hayat onun imanına cihadına mücadelesine şahittir..bir tek satır yazmamış olsaydı ben o hayatı yeterli daha fazla görürdüm aksine bugün üstada yapılan kötülük kitapları hayatının önüne yığılıp hayatı kitaplarının arkasına saklanıyor.üstadın hayatına müşteri yok kitabına müşteri çok nasıl olsa telif almıyor kitabını satanlar telifini götürüyor.onun içinde hayatına müşteri arıyorum ben hayatına yiğitse eğer yiğitse onun bize bıraktığı en büyük eser hayatıydı ama bakıyorum da kimsenin o taraklarda bezi yok o tafralara yaklaşanda yok herkes ganimetten bir parça götürmeye çalışıyor herkes dediğim genelleme yapmıyorum haşa ki kimseye zulüm etmek istemem lafın gelişi kullandım yoksa üstada layık olanlar üstadın sancını taşıyanlar üstadın hayatına ortak olanlar üstadın hayatını miras alanlar onun sancısını yüreğine koyanlar elbette ki var onlar hep olacaklar ama benim asıl söylemek istediğim üstat balına konmuş sinekler bir tarafta böyle bir şey var bu ifrat yüceltme adı altında yapılan düşünsenize kuldur diyorsunuz beşer şaşar o onu şu ana kadar kabul ediyor doğrudur herkes hata yapar diyorsunuz ki üstada yapar biraz zorlansa da hıhı diyor şu konuda hata yapmıştı diyorsunuz bir zıplıyor ki tavana vuruyor niye zıpladın kendiside söylüyor hata yaptığını eski Sait yeni Sait ayrımı bu değil mi niye eski Saidi yeni Sait den kopardı üstat Selanik de attığı nutuklara bir tövbe idi o aslında Ahrar adına dolayısıyla yeni Saidin de vardır olmasın mı ben üstadı hatasıyla sevdim hatasız adamdan hayır mı çıkar hatasız adam model mi olur çok iş yapan çok hata yapar üstat iş yaptı onun içinde hata yaptı yapar yoksa siz hatasız kul mu arıyorsunuz yahu Allahın koca resulü ene beşerum misliküm ene uhti ve usib diyor bende sizin gibi bir insanım bende hata eder isabet ederim diyor da üstada ne olur Allahın koca peygamberi bende hata yaparım isabet ederim diyorsa üstat da hat yapmış olsa ne yazar ki ne kaybeder ki benim gözümde ben bir fakirim zerre miktar değeri eksilmez aksine hata yaptığını kabul eden önderleri çok daha severim çünkü hata yapmayan önder olmaz ki peygamberimizin biraz önceki hadisini hatırlayalım hatasızlık eğer bir insana nasip olsaydı peygamberlere nasip olurdu ama efendimiz bizzat femi saadetlerinden (bu kelime doğrumu bilmiyorum) bende bir insanın dedi bende hata eder isabet ederim dedi demek ki o bir insansa üstat bir insan değil mi dolayısıyla bir tarafta ifrat var dediğim gibi ifratın en kötü şeyi nedir biliyormusunuz ifrat derecesinde seven sevdiğini anlamaz artık sevgi sevdiği anlama konusu değildir onun için çünkü onun için artık kara sevda konusudur anlamak konusu değildir sevgi zehirlendimi anlamaktan çıkar onun için bakınız üstat balına konmuş sinekler üstadı anlamazlar anlamazlar.zaten anlamak gibi bir dertleri de yoktur onun için okumazlar tilavet ederler dön baba dönelim dön baba dönelim üretmezler öyle bir dertleri yok peki karşı tarafta ne yatar karşı tarafta da üstadı yerin altına sokanlar şimdi baya rövaşta biliyormusunuz onu haşa gizli kardinal ilan edenler papalığın ajanı ilan edenler binlerce haşa efendim niye haşa diyorsunuz diye bazılarınızda benden hesap sormaya kalkmasın elbette haşa hiçbir şeyi olmasa onun sade bir Müslüman olsa sokaktaki Müslüman ona da haşa derdim çünkü iman Erciyes dağıdır çakıl taşıdır hatalar çakıl taşını gözüme dayayıp da Erciyes dağını görmezlikten gelmem en başta kendime hakarettir kıymet bilmeyene kıymet yetmez kıymet bilmezsek bize kıymet yeter mi üstadın kıymetini bilmezsek Allah bize üstatlar gönderir mi yeni üstatlar gönderir mi niye göndersin üstadın kıymetini bilmeyeceksek gönderdim de ne yaptınız demez mi içinizden çıkanlara ne yaptınız demez mi onun için kıymet bilirsek şükür olur bu şükredersek artırır ve in şekertüm ……..( bu kısmı da anlıyamadım )bakıyorum üstat aleyhinde sağda solda olmadık şeyler bu memlekette üstat aleyhinde kampanyaları hangi çevrelerin başlattığını biliyoruz hepimiz yani 1930 - 40 ların resmi ideoloji taraftarlarının başlattığını biliyoruz peki de bunca yıl sonra, bunca tecrübeden sonra gidip de bizim sözlerimiz bu memlekette neyi temsil ettikleri herkes tarafından bilinenlerin sözlerinin arkasına da eklenecek insan Allahın huzurunda kiminle aynı safta durduğunu hiç mi hesap etmez bu eleştiri değil eleştiriyle alakası yok neymiş üstat cifir ilmi ile kıyameti hesap etmiş bu bir hata dostlar bu üstadın hatası bunu bir söyleyelim ama buradan yola çıkarak üstat gibi bir değeri torlayıp toplayıp süpürüp çöpe atan akıl nasıl bir akıldır bu bir hata elmayı seviyorum diye kurdunu da sevmek zorunda değilim üstat bir elma oda bir kurt kurdunu at elmayı ye kaldı ki bir elem değil sandıklar dolusu bir elma var orda içlerinde cam gibi pırıl, pırıl elmalar var bu insafmıdır bir hatayla adam asılsaydı şu dünyada adam yaşarmıydı tamam celzelutiyyede kendisini bulmuş cifir yoluyla vahiyde kendisini bulmuş bu bir hata veya değil yani nereden baktığınıza bağlı doğrusu ben sizi de bulurum vahiyde cifir yoluyla her birinizin kuran içinde yeri vardır isminizin cifir karşılığını çıkarırım vahiyle de sizin cifir karşılığınıza uyan şeyi çıkarırım bak seni Allah burada almış derim bu mümkündür yani kolaydır tıpkı Allah ismiyle hilal isminin lale isminin cifir karşılığının aynı olduğu gibi bu bir şey ifade etmez ama aslında ben şunu sorarım üstat bunu o gün niye yapmak ihtiyacı hissetti anlamaya çalışırım ben suçlamadan önce üstadın yaşadığı zamanlar öyle bir zaman ki( bu kısmıda anlıyamadım) düşünsenize her açıdan garip o her açıdan bir sürgün memlekette iman üzerine samyelleri esiyor Allah demek suç kahrırical var adam kıtlığı var şimdi bolluğuna bakmayın siz elhamdülillah okuyacak kitaptan konuşacak adama dinleyecek radyoya seyredecek kanala sohbetine gidecek alime o güne bakın birde o güne nerdeydi bu ve üstat hem sürgün hem garip hem kırgın hem de maalesef,yalnız ne yapacak nasıl çekecek insanlara nasıl ulaşacak ne diyecek o yalnızlığını barla da günlerce durduğu ağaçların üstünde ormanın içinde tek başına bazen aylarca süren riyazatlarla zühtle paylaşıyor ve böyle bir haleti ruhiye içerisinde böyle cifir gibi ebcet gibi şeylerle uğraşmayı aman hor görmeyin insan çıldırır ya yaşamdık bilmiyoruz onun için o insanı buna iten şeyi anlamak lazım ancak kendisini öyle teselli etti dersek kötü bir şey mi söylemiş oluruz hatta etrafındaki bir avuç insanı nasıl, nasıl etkileyecekti derdi vardı sancısı vardı kaygısı vardı acısı vardı ve bedel ödedi büyük bir bedel ödedi cesareti vardı şecaati vardı ilmi vardı irfanı vardı hikmeti vardı üstadın bunlar gerçekten vardı üstatta yoktu dersek inkar ederiz hakiyyetsiz oluruz ve bütün bu varların içerisinde derdi acaba bir fazla insana nasıl ulaşırım o dönemde ihlat …. salgının olduğu bir dönemde imanları kurtarmak için kucağını açtı bir avuç insan hepsi, hepsi belki onların damağına sürülmüş bir lokumdu o ebcetler ve yahut da çocukları cezp etsin diye açılmış bir lunapark manevi bir lunapark atlı karıncalar hani eskiden teşbihte misal olmasın yanlış da anlaşılmasın adamlar satış yapmadan önce insanların dikkatini çeken bir şey yaparlardı bazen yılan oynatırlardı bazen robot koyarlardı yani bu bit ilacı pire ilacı satanlar jilet satanlar bundan 30 sene 35 sene önceki o satış tekniklerini hatırlasanıza o pazarlama tekniklerini aslında insanlar o yılana gelecek ondan sonrada hakikatini malını elindeki değeri pazarlayacak dert yılan değil dert robot değil dert oradaki gösteri değil dert oraya insanı getirmek bilmiyorum böylede anlaşılabilir ne sakıncası var ne mahsuru var bu salt bir savunma hadisesi değildir üstadın bu manada bir savunmaya da ihtiyacı olduğunu sanmıyorum kaldı ki bu hatasıyla öptük tepemize koyduk ama velev ki öyle olsa diyorum yerin dibine mi batırmak lazım velev ki öyle olsa bu memlekette ölümüne dine karşı gelmiş yeminli din düşmanlarıyla aynı hizaya mı gelmek lazım üstat hakkında yeminli dün düşmanlarıyla aynı yerden mi konuşmak lazım bunun izahı var mı bunun bir açıklaması var mı evet görüyorsunuz ifratta tefritte hoş şeyler (bu kısmıda anlamadım)değil ikisi de şeyler ikisi de istifadeyi engelleyen şeyler ikisi de faydalanmayı engelleyen şeyler üçüncüsü gerçeği üstadın gerçeği gerçektende adam gibi bir adam bir adamın adam gibi olması için bir ciddi olması lazım ciddi olmayan adam değildir Üsdat ciddiydi ciddiliği kendisine değil kendisinden sonra milyonlara da yeterdi ciddiydi sevdim mi Allah için severdi buğz ettim mi Allah için buğz ederdi açın okuyun hayatını açın okuyun tarihçeyi hayatını Selanik te 1909 da ittihatçıların Ahrar ın yanında nutuk çekerken de doğru bildiğini yapıyordu 1909 da yine avcı taburlarının isyanında yine 31 mart da mahkeme olurken rüştü paşanın önünde zalimler için yaşasın cehennem derken de doğru yapıyordu 1921-22 de Ankara da mecliste namaz kılmayan merduddur merdüdun hükmü de şudur derken de doğru bildiğini söylüyordu 1950 ben imanın davası uğruna kendimi feda etmişim şeriatin bir hakikatine bin canım olsa feda ederim derken de doğru söylüyordu üstat bu dahası bildiğiyle amel etti bilmediklerini öğrenmeye çalıştı ve amel ettiklerini de paylaştı korkacaksak bilip de amel etmeyenlerden korkalım şüphe edeceksek bildiğini yaşamayanlardan şüphe edelim tereddüt edeceksek bilgisini hayatına koymayanlardan ahlakında görmediklerimizden tereddüt edelim 4.bedel ödedi hem de öyle bir bedel ki o bedeli ödemiş kaç kişi bulursunuz şöyle bir bakın bakalım topluma bedel ödemiş insanlar hakkında konuşurken 40 kere düşünmeli boğazımız 40 boğum olmalı yoksa Allah o dili yakar çünkü Allah davası uğruna yaşayanlarım avukatı Allah tır kıymet bilmeyene kıymet yetmez kıymet bilelim ki kıymetimiz artsın bedel ödedi 5.bıraktığı miras dünyalık değil insanlara Allahın dinini iman gayretini İslam gayretini Allah muhabbetini miras bıraktı 6.o öyle bir ustaydı ki onun bıraktığı mirasın içinde binlerce on binlerce belki yüz binlerce insan şuura kavuştu hidayete kavuştu imana kavuştu irfana kavuştu izana kavuştu Allahın sevmediği insanın bıraktığı şeyin içinde bu kadar bereket olmaz bu Allahın ona bir lutfuydu ihsanıydı ve Allah lutfunu tombaladan dağıtmaz mutlaka sebebi vardır hak edenlere verir ruhu şad olsun makamı cennet olsun taksiratı af olsun rabbim iyiler balına konmuş sinek etmesin bizi iyiler balına bal ekleyen bal arıları etsin bizi ve eguli gavli heza ve eselullahi …..





 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
41
Konum
ruhlar aleminden
-islamoğlunun Üstada hutbesi-

-islamoğlunun Üstada hutbesi-

Bu İslamoğlu'nun bu hutbesi yanlışlarla doludur, inşallah bir gün hakikatı anlar ve gerçeği kendisine görmek nasip olur .

İSLAMOĞLU'NUN BU HUTBESİ KABUL EDİLEMEZ , ÇÜNKÜ ;

1)Bu hutbe , islam kardeşliğine zarar vermiştir,
2)Eğer bir insan hakkında sevgi ilan edilecekse, onun hatalarından yola çıkılarak onun sevdiği söylenmez, .
3)Bir insanın eserleri önemlidir, hayatı ikinci plandadır, Üstadın eserleri hayatıyla taçlanmıştır,
4) Nur cemaati , islama en fazla hizmet eden cemaattir, ister kabul edin ister etmeyin, bu hutbeyi dinleyenler, bu hutbeden sonra Nur Talebeleri hakkında güzel şeyler düşünmez
5)Üstad bir ömür boyu ne huzur görmüştür, O'nun hayatı hep acılarla , mücadeleyle, sürgünle geçmiştir, kimi zaman küffarın elinde bir esir olmuş, kimi zaman hapishanelerde kalmış, kimi zaman mahkeme salonlarında..kimi zaman zehirlenmek istenmiş, kimi zaman da içki içiyor gibi ağır iftiralara maruz kalmış , fakat önünde saygıyla eğildiğim bu
6) ebced de bir ilimdir, Allah'ın isimlerin bir tanesi de Alim'dir, ilmi küçümsemek ise küfre girer,
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Tr
Bu hutbenin vede vermek istediği mesajın çok iyi anlaşılması ve iyi tahlil edilmesi gereğine inanarak iki kez okuma ihtiyacı hissettim.Ve bir kez daha eşyaya [bakmakla, görmek] arasındaki farkı fark ettim hamd olsun.
Yazacaklarımda kesinlikle taraf olmamaya özen gösterdim ve sadece Allah rızası için hutbeden anladıklarımı yazmaya çalıştım


Mustafa İSLAMOĞLU nasıl Üç peygamber tasavurunda,Kul ve beşer olan Peygamberin bizi doğru yola ve hidayete ulaştıracağına vurgu yapmış ise bu hutbesindede Kul ve Beşer olan ,Ama alim ve zamanını nuru ile aydınlatan hayatı ve eserlerinin bereketi ile kıyamete kadar bir çok kulun imanının kurtulmasına vesile olacak, Kul ve Beşer olan Üstad Hazretlerinin rehberliğinin sahiplenilmesine vurgu yapılmıştır...

Bedeller ödeyen,Adam gibi adam olabilmenin en zor zamanlarında bunu imanı ile başaran,Rüştü paşaların yüzüne yaşasın Cehennem diye haykırabilen,bir adam ve kul olan üstadın Mirasına sahiplenilmesine vurgu yapılmıştır.

Bu hutbede Üstadın yetiştirdiği ve onun izinden giden samimi,ihlaslı Nur talebelerine ve hizmet erlerine her hangi bir çamur atma yada küçültme göremedim.Zira onlar,İslamoğlunun Deyimi ile Bala konan arılar gibidir.Üretir ve hizmet ederler.Onlar gerçekten üstadın Kul olan Beşer olanına sahip çıkabilenler ve Nur Külliyatından madde bazında nema bekleyen değil,Mana bazında bereket bekleyen Şakirtlerdir....

Üç üstad tesbitine katılmamak mümkünmüdür acaba....
1-Göklere yükseltilen,kendilerince bir mantıkla Üstadın Manevi varlığından maddi nema bekleyen,Onu yücelterek kendilerinin madde bağlamında yüceleceğine inanan insanlar yokmudur.Tüm hüsnü zannımla olmamasını dilerim.Bunlardır işte bala konan Sinekler.Bunlardır,üretmeden tüketmeyi iş edinenler,Yapılan müsbet her şeyi kendine maletmeyi iş edinenler.Bunlar istismarcılardır.Bunlar ihlasla hizmet eden,bal üreten,ürettiğini paylaşan,hizmet arıları tarafından ayıklanmamalımıdır.

2-Bu zümreki zaten bunlar genele malum mühürlenmiş kalpleri ile her zaman var olan,İnanan ların imanlarının artmasına.Hastalıklı kalplerinse hastalığının artmasına vesile olan insanlardır..Üstadı haketmediği halde her zaman ve zeminde yere batırmaya çalışan,Üstad ve talebelerine okunan risalelere yasaklar ve takibatlar getiren iftiralar atan insanlardır.

3-Bunlarda onun kul olan ve gerçekten her yönü ile sahiplenen,Yani Üstadın aslına talib olması gerekenlerdir.

Genelinden anladığım Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin bir insan olduğunun unutulmadan sahiplenilmesidir.Sadece eserlerini ön plana çıkarıp onun olaylara verdiği tepkiyi,zalime karşı duruşunu,hayat felsefesini,görmezden gelemeyiz.Yani sadece Risalelerle değil bir bütün olarak her şeyi ile ele almalıyız Üstadı.
Kendisi eğer hayatını iki bölüme ayırmış ve eski hayatım yani hayatım diyebilmişse,Kimsenin ona hatasızlık atfetme gibi bir cüreti olmamalıdır.Eğer bu yapılırsa Allahu alem Üstada en büyük zulm yapılmış olur.
Bu mantığa hizmet edenler sanırım birinci Üstadı benimseyen ve onun hayat ve eserlerini tezgaha dökmeye çalışanlardır.Bir nur talebesine bir şakirte nurcu demek zulümdür.O nur talebesidir.Yada Nur talebelerinden oluşan cemaate Nurcular demenin zulm olduğu gibi.

Nurculuk,yada Süleymancılık,Çok yakışıksız durmuyormu sizce.İlk bakışta Sabunculuk,yada Sakızcılık gibi durmadımı.Bu oluşumu ticari bir rant kapısı olarak görenlere verilecek bir ünvan değilmidir bunlar.Yani üretmeden Üretileni ranta çevirenler.Bu itham değil sadece tesbitler ve açıklamalarıdır.İhlaslı milyonlarca,Şakirt vardır bal arılığına soyunmuş ve arı gibi çalışan.Kesinlikle bu tesbitler o kardeşlerime bir itham değil,bal arısı ve Sineklerin tasnifidir..

Elbette bu tasnif öncelikle,bu cemaatlerin hassasiyetle üzerinde durması gereken bir durum.
Üstadın hatalarının olması yada olmaması onunda bir insan olduğu gerçeğini değiştirmez.Bunun dile getirilmesi bence sadece onun hatasız olduğunu kabul eden yada o şekilde olmasını dileyenleri rahatsız etmeli.İhlaslı ve samimi olan hizmet erlerini değil.Mustafa İslamoğlunun hata olarak beyan ettiği konu hakkında bilgim yok o yüzdende yazmanın doğru olmayacağına inanıyorum.

Son söz olarak,bu hutbeden anladığım ana fikir İslamoğlu hoca Ne üstadı nede halis niyetli Nur talebesi Şakirtleri yere batırmamıştır.Aksine Bir alime yapılabilecek Hürmet ve sevgiyi sözlerinde ifade etmiştir.

Bu hutbeyi okurken okuyan kardeşlerimin,İslamoğlu hocanın Cifir ve ebcet ile söylediklerini,iyi okumaları ve anlamaları elzemdir.Eğer mecazlar ve durumun anlatıldığı zaman dikkate alınmadan,okunursa bazı kardeşlerin,Üstadın küçültüldüğü gibi bir zanna kapılmaları olasıdır.Bu yazıdan eğer İslam kardeşliği yara almıştır,Üstad yere batırılmıştır,Nur talebeleri aşağılanmıştır ,Kılıçlar çekilmiştir gibi sonuçlar çıkarmak inanın bu yazıyı anlamadığınızı gösterir.Risalei Nurun önem ve bereketi vurgulanmıştır.

Tekraren belirtmeliyimki Bu yorumda sadece anladıklarımı yazdım,kimsenin savunuculuğu haddim değildir.Haddimi bilirim. Dua ile
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
41
Konum
ruhlar aleminden
Yollar vardır, kimisi havadan uçakla gider, kimisi gemiyle gider, kimiyle trenle gider, kimisi limuzinle gider , kimisi Hacı Muratla gider, önemli olan bu yolda yolculuk etmektir.
 

rýdvan

New member
Katılım
2 Tem 2007
Mesajlar
19
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
bildiklerim de var bilmediklerim de...
Allah'ın rahmeti üzerine olsun...Allah razı olsun...
 

khan19556

New member
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
992
Tepkime puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Sancaðýn düþtüðü yerden
İslam ulemasından istifade eden hiç kimse sinek benzetmesiyle aşağılanamaz.

Muhabbetin şe ni muhabbettir
Adavetin şe ni adavettir...

Herkes kendi penceresinden aleme nazar eder ve makamını işmam eder vesselam...
 

berfut

New member
Katılım
23 Kas 2007
Mesajlar
2,167
Tepkime puanı
334
Puanları
0
Yaş
44
Konum
istanbul
...En parlak bir mu'cize-i sanat-ı Samedâniye ve hârika-i hikmet-i Rabbâniye olan hayatı kim vermiş, yapmış ise;
rızıkla o hayatı besleyen ve idâme eden de odur. Ondan başka olmaz!

Bediüzzaman Said Nursî, "Beşinci Söz", Sözler, Sayfa:28
 
Üst Alt