Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

teymiyyecilik ve vehhabilik

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
tasavvuftan nasiplenip müşrik olmaktan allaha sığınırım.
Tüm bunlardan yola çıkarak günümüze gelirsek, mekkeli müşriklerin dört dörtlük tasavvufcu oldukları ortaya çıkmaktadır.Zira tasavvufun temel ekseni EVLİYA adı takılarak kutsallaştırılmış insanların öldükten sonra bile ruhaniyetlerinden medet umulacağı esasına dayanır. Bu evliyaların bunun için kocaman kocaman türbeleri DİKİLİR .Bunun için insanlar akın akın türbelere gider ziyarette bulunurlar. Mekkeli müşrikler kabirdeki EVLİYASINA hayvan kurban ediyorlardı, bugünkü bilgisiz ayak takımı çaputları.Biraz aklı başında olanlarda kuran okuyarak Allahın kitabını mezardaki çürümüş EVLİYA cesetlerine kurban ediyorlar.Oysaki islamda ölülere kuran okumak diye bir şey yoktur ve sonradan uydurulmuş bir bidattir.Ölüye yapılacak tek meşru şey cenaze namazı (duası) kılmaktır

Nasıl bügün tasavvufcuların EVLİYASI varsa mekkeli müşrtiklerin de EVLİYAsı vardı

39/ 3- İyi bil ki, halis din ancak Allah'ındır. Onun berisinden EVLİYA edinenler: "Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz derler." Şüphe yok ki Allah, onların aralarında ihtilaf edip durdukları şeyde hükmünü verecektir. Muhakkak ki, yalancı ve kafir olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz.

Günümüzdeki tasavvufcu müşriklerle, mekkeli müşrikler arasındaki tek fark, mekkelilerin mert olmasıdır. Zira onlar yukarıdaki ayette görüldüğü gibi mertçe biz EVLİYAYA kulluk ediyoruz diyorlardı.Günümüzdeki tasavvufcular ise onlar gibi mert değil kallleştirler.açıkça biz EVLİYAya
kulluk ediyoruz deseler bütün dünya alem bunların ne mal olduğunu anlayacaktır.İşte bu sebepten dolayı binbir dereden su getirip EVLİYAYA kulluk etmediklerini anlatmaya çalışırlar

Müslüman zannedilenlerin yaşadığı ülkelere bir bakın. Her tafar mantar sürüsü gibi türbelerle dolu.konunun başında mekkeli müşriklerin dört dörtlük tasavvufcu olduklarını söylemiştik. Bunun tersini söylemekte mümkün.

GÜNÜMÜZDEKİ TASAVVUFCULAR DÖRTDÖRTLÜK MÜŞRİK
7/ 197- "Sizin Allahın berisinden yalvardığınız kimseler, size yardim edebilirler, ne de kendi canlarına yardimlari dokunur."
73- Ey insanlar! Bir misal verildi, simdi ona iyi kulak verin: Sizin Allahın berisinden yalvardığınız kimselerin tamamı bir araya gelseler,kesinlikle bir sinek bile yaratamazlar.Sinek onlardan bir sey kapsa onuda kurtaramazlar. Yalvaranda aciz, yalvarılanda.

Sineğin kapıp götürdüğünü bu insanlar niçin geri getiremezler? Çünkü onlar hiç bir şeye gücü yetmeyen mezarlarda yatan ölülerdir.Günümüzdeki müşrik toplum (tasavvufu benimseyenler) tarafından kutsallaştırılan ve öldükten sonra bile ruhaniyetlerinden medet umulan bu insanların kabirlerine bir parça bal sürün ve bekleyin bakalım sineğin kapıp aldığını mezardaki o çürümüş cesetler geri alabilecekmi?
İşte Allahın, bir türlü akletmeyen, basmayan müşrik kafalara öngördüğü basit bir test

İşte bu inatçı müşriklere kafalara Allahın azarı.
putlarda insandı veli sanılıyordu.
25/17- Hele o gün (Rabbin) onlari Allahın berisinden kulluk ettikleriyle toplar da, der ki: "Siz mi saptirdiniz su kullarimi, yoksa kendileri mi yolu kaybettiler?"
34/40- De ki: "Gördünüz ya, Allahın berisinden yalvarmakta olduğunuz kimseleri Gösterin bana, yer yüzünden neyi yaratmislardir?" Yoksa onlarin gök yüzünde bir payı mı mi var? Yoksa biz kendilerine bir kitap vermisiz de ondan bir delil üzerinde mi bulunuyorlar? Hayir o zalimler, birbirlerine aldatmadan baska bir vaadde bulunmuyorlar.
5/90 - Ey iman edenler! içki, kumar, mezar taşları( Türbeler) ve falcılık seytan isi birer pisliktir. Bunlardan kaçinin ki, kurtulusa eresiniz.

Ayetin metninde ki, dikme sözcüğünden gelen ''ensab'' kelimesini bilerek mezar taşları ve türbeler olarak çevirdim.Çünkü bu dikili taşların heykel anlamına gelmediğini yine Kurandan anlamak mümkün. Zira Kuran heykellerin nasıl imal edildiğinin ayrıntısınıda veriyor.

gale eta,budune ma TENHİTUN

37/95 (İbrahim) Siz YONTTUKLARINIZA mı kuluk ediyorsunuz ?

Arapçada heykel tıraşa yani heykel yontana ''nehhat'' denilir.Heykeller yontularak imal edilir. Ensab,da ise yontma filan yoktur, alırsınız bir taşı mezarın başına DİKERSİNİZ. Eğer daha görkemli olmasını isterseniz taşları üstüste dikerek TÜRBE meydana getirisiniz. Zaten mekkeli müşrikler heykel perest değil, türbeperest idiler.

Onların türbeperest olduğunu gayet iyi açıklayan ayeti şimdi yazalım
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Bunlarla hıristiyanların görüş ayırdedenler aynı zamanda diyorlar ki onlara göre mesih ssa a.s allah ın oğludur onda ası olsn ilahî un*surdur beşerî tabiat sonradandır islam daki hulu görüsçüleri ise insa*nî unsur asıl olduğunu ilahî unsurun ona hulul ettiğini söylüyorlar

bu Allah sübhaneh taalada yok [fena fi ilah] olacak derecede kulluk ve mu*habbetin üstünlüğü sebebiyledir diyorlar

hallaç ile hıristiyaniann düşünceleri arasında ne kadar yakınlık olur*sa olsun açık olan şu ki onun görüsünü de hıristiyanlarmki kadar islam' dan uzaktır

bu yolu takip edenin hem ma kul [aklî deliller] hem de menkule [naklî delillere) aykırı davrandığında hiç şüphe yoktur
Futuhat-ı Mekkiyyc. I. 4 kitabından


Mahlukalına parlak lahutunun yüksek sırrım izhar eden, Sonra Mahlukata da yiyen içen, bir varlık suretinde zuhur eder. Ve rnahlukatı onu başlı, gözlü olarak müşahede eden Allah ne kadar yücedir

halamı anlamayacksınız?
Doğru yol kendisine apaçık belli olduktan sonra, peygamberden ayrılıp inananların yolundan başkasına uyan kimseyi, döndüğü yöne döndürür ve önü cehenneme so*karız. Orası ne kötü bir dönüş yeridir. (Nisa, 4/115).
 

sonosmanlý

New member
Katılım
7 Şub 2006
Mesajlar
54
Tepkime puanı
2
Puanları
0
s.a

s.a

İş yoğunluğu nedeniyle siteyi epeyce bir zaman izleyemedik. Görünen o ki teymiyyeciliği savunan ama ne olduğunu kendisinin de bilmediği bir muhalefetle karşı karşıyayız. Daha öncede yazdığım gibi cehaletin en büyüğü bilmediğini bilememektir. Kur’an-ı kerimin her ayetini,her önüne gelen, aslı nesli olmayan mevzularda kullanınca tekfir çukuruna düşer ki, buradan yeniden ve ısrarla tekrarlıyorum; MÜSLÜMAN OLDUĞUNU DİLİ İLE TEKRARLAYAN VE ONAYLAYAN BİR KİMSEYİ TEKFİR EDEN “KAFİRDİR”

anlama kabiliyeti olmayana daha fazla davul çalmanın manası yok. Zira biz davul olmaktansa sivri sinek olmayı tercih ederiz. Yukarıda altını çizdiğim konu ;tek bir şahsı hedef almamakadır. Ben kimsenin imanını ölçecek kadar ilmi ledünni sahibi değilim.ne kendimi Allah yerine koyarım, nede niyet sorgulaması yaparım. Yapamam. ama her kim bir müslümanı tekfir ediyorsa bilmelidir ki kendisi “KAFİRDİR”. Bu eğer ben isem benim içinde geçerlidir. Akıl ve fikir ve mantık sahibi her kimse buradan alacağını alır. Beyin özürlü kimseleri de tedavi etmek gayesinde değilim.



Madem türbe konusu açıldı, mademki mezarlık
konusunda da ibni teymiyye İnciler serdetmiştir,
o halde o konuya da girelim. Efem ibni teymiyye ve avanesi;
kabristanda namaz kılmak üzere inşa edilen mescitlerin
yehudiler den gelme olduğunu, kabristana camii inşa
edilemeyeceğini söylerler.

Bunada delil olarak sundukları hadis;
Hz. Âîşe (r.a), Resulullah (s.a.s)'ın son hastalığında
şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, Yahudi ve
Hristiyanlara lânet etsin, Onlar, peygamberlerinin kabrini
mabed haline getirdiler." şeklindeki hadistir.


Daha başka nakilleri de öne sürmektedirler. Lakin bu nakli
izah ederken basit bir el çabukluğuna baş vurarak sahtekarlık
yapmaktadırlar, hadisi yanlış yorumlamaktadırlar.
Burada hadisi iyi inceleyenler fark edeler ki, hz. Peygamber
kabristana camii inşa edene değil, peygamberin kabrini mabed haline getirenlere lanet etmektedir. Salt yolunu bulabilecek
kadar akla sahip herkes bunu anlayabilecektir.
Ama ibni teymiyye ve onu tanrılaştıran putperst izleyicileri
akılları sıra cambazlık yapıp bu hadisi delil göstererek
Müslümanları tekfir etmektedirler. Halbuki kabrin üzerine
mabed yapmakla, veya kabrin üzerine yapılan yapı içinde
ibadet etmekle, kabristanda kabirlerden ayrı ibadethane
inşa etmek, kabir üzerinde olmayan bina içinde ibadet etmek
arasında dağlar kadar fark vardır.

Bu bahsi yeri geldikçe incelemeye devam edeceğiz. Lakin yine zaman darlığından ötürü kısa kesmek zorunda kaldık. Ama buraya merhum MEHMED EMRE hoca efendinin yazmış olduğu bir kitaptan kısa bir alıntı yapacağız. Soru cevap şeklindeki alıntıda mezhepler konusunda kısa ve öz açıklamalar var. Okunduğunda faydalı olur inşallah…


1 - Soru: Biz Hanefîlerin itikatta İmamı Ebu Mansur Muhammed Maturidi'dir. Diğer üç mezhebin imamları aynı mıdır?

Cevap: Şafii, Maliki ve Hanbeli mezhebi mensuplarının itikadi meselelerde İmamı, Ebu'l-Hasen el-Eşari'dir.

2 - Soru: Mezhepler arasındaki farkların giderilmesi ve bunların birleşmesi kabil midir? Bir mezhepte olan kimse diğer mezhepteki bir şahsa ne zaman imamlık yapabilir? Birbirinin mezhebine girebilir mi?

Cevap: Mezheplerin arasındaki fark, esasta değil, fer'i hükümlerdedir. Namaz, her mezhepte farzdır. Fakat namazın farz ve vaciblerinin sayısında mezhepler arasında fark bulunabilir. Hanefi, Maliki, Hanbeli ve Şafii gibi mezhebin salikleri, diğer bir mezhepteki imama uyabilirler. Yeter ki imam olan şahıs kendisine uyacak diğer mezhepteki şahsın mezhebindeki abdesti bozan şeylerden sakınmış olsun. Bunların birleşmesi (telfiki) doğru ve caiz değildir. Tamamen taklit etmek şartıyla bir Şafii, Hanefi mezhebine girebilir. Bir Hanefi de Şafii mezhebini taklit edebilir. Fakat canının istediği zaman Hanefi, işine geldiği zaman Maliki veya Hanbeli mezhebini taklit etmek suretiyle daldan dala konan kuş misali hareket edemez.

3 - Soru: Mezhebler ne için ve nasıl ve ne zaman çıkmıştır?

Cevap: Ashab-ı Kiram devrinden sonra, Kur'an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerden hüküm çıkarma kudretine sahip müctehidler azalmıştı. Bunun üzerine Müslümanlar, içtihat kudretinde bulunan fakihlere tabi olma yolunu tuttular. Onların derslerinde bahsettikleri mevzular, sorulara verdikleri cevaplar ve fetvalar halkın takip ettiği bir yol ve fıkhi bir mezhep olarak doğmuş oldu.

4 - Soru: Suudi Arabistan ve diğer Arab memleketlerinde İslamiyeti ehl-i sünnet mezhebi üzere yaşayanlar var mıdır?
Cevap: Suudi Arabistan devleti, Vehhabilik mezhebinin yayılmasını hedef almış bulunmaktadır. Fakat halkın arasında ve bilhassa orada yerleşmiş Türklerde ehl-i sünnet mezhebiyle amel etmek yaygındır.

5 - Soru: Bir kimse, canı istediği zaman Hanefi mezhebine, dilediği zaman diğer mezheblerin hükümlerine göre hareket edebilir mi?
Cevap: Edemez. Taklitte bir imam tercih etmesi gerekir.

6 - Soru: Ehl-i sünnetin dört fıkhi mezhebinin dışında, yine ehl-i sünnete bağlı olduğu halde, tabileri kalmadığından yaşayamamış ve bu sebeple günümüze kadar gelememiş fıkhi mezhebler var mıdır? Varsa adları nelerdir?

Cevap: İkinci ve üçüncü asırda, en fazla şöhret yapmış müctehidler; İmam-ı Azam Ebu Hanife, İmam Malik, İmam Şafii, İmam Ahmed bin Hanbel'dirler. Tabiin ve tebei tabiinden müctehidlik derecesinde bulunup da mezhepleri devam etmemiş bulunan zatlar şunlardır: İbrahim Nehai, İbni Ebi Leyla, İbni Şübrüme, Süfyan-ı Sevri, Hasan ibni Salih, Abdurrahman Evzai, Amr b.Haris, Leys bin Sa'd, Abdullah ibni Ebi Cafer, İshak bin Raheveyh, Ebu Ubeyd Kaasım bin Selam, Ebu Sevr-i Bağdadi, İbni Huzeyme, İbni Nasr-ı Mervezi, İbni Münzeri Nisaburi, Davud-ı Zahiri, İbni Cerir-i Taberi.

7 - Soru: Mezheplerin hak ve batıl olduklarını nereden anlayıp da hak-batıl olduğuna hükmediyoruz? Bazı mezhepler var ki aynı yıl içinde kurulmuşlardır. Mesela Zeydi, Caferi ve Hanefi mezhepleri gibi. Ayrıca Caferi mezhebinin kurucusu diye bilinen Cafer-i Sadık (k.s.) silsile-i sadatdan değil mi?

Cevap: Mezheplerin hak oluşu, umumi hükümler bakımından, İslam dininin inanç, ibadet ve muamelat ile alakalı hükümlerine her bakımdan uygun düşmesi ile anlaşılır. Batıl mezhep de bu esaslara ters düşen yolun adıdır. Mezhep kurucularının aynı tarihte yaşamaları, aynı şehir ve hatta aynı medresede yetişmiş olmalarıyla, kurdukları mezheplerin hak veya batıl olarak vasıflandırılmasında aynı sıraya konulamaz. O zatın İslam'a mutlak bağlı olması, fasit te'villere, kusurlu tefsirlere ve mantıksız tezvirlere kaçmaması ile mezhebinin hak olduğu anlaşılır. Vasıl bin Ata, Hasan Basri Hazretleri'nin rahle-i tedrisinde yetişmiş ve fakat sonunda ondan yüz çevirmiş ve Mütezile'nin önderi olmuştur.

8 - Soru: Ehl-i sünnet dışında kalan fırka-i dalaletten hangisi küfre nisbet olunur?

Cevap: Bu hususta size, Milel ve Nihal Tercümesi'ni tetkik etmenizi tavsiye ederim.

9 - Soru: Ehl-i sünnet ve'l-cemaattan olan mezheplerin hak olduğunu biliyoruz ve inanıyoruz. Fakat, bize "Hak olduğunu ne ile isbat edersiniz, deliliniz nedir?" diye soruldu. Bu hususta bizi aydınlatır mısınız?

Cevap: Allah'ın (cc) kitabı ve Resulü'nün (sav) sünneti, amellerin hükme bağlanmasında en sağlam ölçü ve şaşmaz bir kıstastır. Bu esaslara uyan bir şey, meşru ve hakka uygun kabul edilir. Ehl-i sünnet mezhebinin hak olduğunu, Allah'ın(cc) Kitabındaki hükümlere, Resulü'nün(sav) sünnetine ve Ashab-ı Kiramın yürüdüğü yola uygun olması ile isbat ederiz.

10 - Soru: Şafii mezhebine mensup bulunan bir kişi, vefat ettiği zaman devri nasıl yapılacak?

Cevap: Aynı Hanefi mezhebinde olduğu gibi yapılacaktır.

11 - Soru: İslamiyet bir olduğuna göre mezhep ne için dört olmuştur?
Cevap: El bir tane olduğu halde, parmakların beş tane oluşu nasıl bizim iş görmemizi kolaylaştırmakta ise, mezheplerin durumu da aynen öyledir. Hepsi İslam esaslarına bağlı olup, halkın kolaylığı içindir.

12 - Soru: Vehhabilik nedir, hangi ülkede mevcuttur?

Cevap: "Selefi'lik iddiası içinde kamufle edilmiş, sarılıp sarmalanmış bir "Mücessime" sempatizanlığıdır. Suudi Arabistan'dan kaynaklanmaktadır. Orada tahsil görmüş bazı kimseler tarafından veya bu işin çığırtkanları vasıtası ile İslam aleminin birçok beldesine sıçramıştır.

13 - Soru: Bizim mezhep (Hanefi) de altın diş yasak mı?

Cevap: Dişinde çürük falan yok iken keyf ve süs için yaptırılırsa hem gusle mani, hem de altınla zinetlenmek erkeğe haramdır. Fakat dişlerindeki çürük sebebiyle yaptırılacak ise, bu zaruret halidir. Zaruret halinde ve zaruret miktarını geçmemek şartı ile diş doldurtmak veya altın kaplatmak İmam Muhammed'e göre caizdir.

14 - Soru: Ramazan ve Kurban Bayramı namazları biz Hanefîlerce vacib bulunmaktadır. Diğer üç mezhepte bu namazların hükmü nedir?
Cevap: Maliki ve Şafii mezheplerinde, bu namazlarla ilgili iki hüküm vardır. Birinci hüküm, bu namazlar sünnet, diğer bir kavle göre farzdır. Hanbeli mezhebinde ise farz-ı kifayedir.

15 - Soru: Sehiv secdesi, biz Hanefilere göre vacibtir. Şafii mezhebine göre bu secdenin hükmü nedir? Zira bulunduğumuz yerlerde Şafii bir imama uyduğumuz oluyor. Durumu bilmemizde fayda vardır?

Cevap: Sehiv secdesi, gerek Şafii gerekse Maliki mezheplerinde "sünnet" bulunmaktadır. Ancak şu var ki, imam sehiv secdesi yapacak olursa, bu mezhepteki kimsenin imama uyarak secdeyi yapması vacib olur.


Selam ve dua ile.
Sonosmanlı
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Sen Ibni Teymiyeye Nasil Sahtekar Dersin Cahil Ne Biliyorsun Ki.
Cehaletin Bu Dercesine şaşip Kaliyorum Yani.türbeleri Yasaklayan Bir Sürü Hadis Var.git Bütün Putlari Kir Bütün Kabirleri Düzle Gibi.
Bak Hadis Kitaplarina.MEZAR UZERINE BINA YAPMAYIN GİBİ BAK KUTUBI SITTE 15.CİLT.
Ama Allah Resulunun Sözlerini Teymiyyecilerin Sapikliklari Diyen Bir Cahil Gafilden Ne Beklenir.
Kim Türbeden Medet Umuyorsa Kutupa Gavsa Inaniyorsa O Kafirdir.istediği Kadar Müslümanim Desin.bir Tek Allaha Kul Olmadan Musliman Olunmaz.
Ve Tabiki Kavmiyetçilik Sapikliğina Batanda Olamayabilir.osmanliyi Savunacağim Diye Putlari Savunur.
SON OSMANLI BİLİYORSAN KONUŞ.YOKSA SUS.
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
TEYMİYEYİ PUTLARI İNKAR ETTİĞİ İÇİN SEVMEZLER.İBN ARABİ GİBİ MÜLHİDLERİ İNKAR ETTİĞİ İÇİN.
muhyiddin-i arabî "fusûsü'l-hikem"de geçen şiirlerinde şunları söylüyor:



"bir vakit olur ki kul şüphesiz rab olur.



başka bir vakitte de iftirasız kulluk derekesine iner.



allah beni över, ben de o'nu. o bana kulluk eder, ben de o'na.



ey nefsinde varlıkları yaratan! sen halk ettiğin şeylerin hepsisin.



küfür ve isyan ehli cehenneme girseler de, orada kendileri için bir zevk ve lezzet vardır. o da onlar için bir cennettir.



ancak onların cennetleri huld cennetleri'ne benzemez, ikisi bir*dir amma aralarında tecelli farkı vardır...



İster hakk ol, ister halk ol, allah ile rahman olursun..." diyen İbn arabî;



"mükemmel arif, tapılan her şeyin hakkın açığa çıktığı ve kendi*sinde hakka ibadet edildiğini görendir. onun için tapılan bu tanrılara taş, ağaç, hayvan, insan, yıldız, melek gibi özel ismi yanında tapanlar onlara ilah adını vermişlerdir."
BU ADAMA KAFİR DEMİYEN KAFİRDİR.
 

ercan1980

New member
Katılım
15 Ara 2005
Mesajlar
186
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Web sitesi
www.kurandini.net.tc
sonosmanlı' Alıntı:
MÜSLÜMAN OLDUĞUNU DİLİ İLE TEKRARLAYAN VE ONAYLAYAN BİR KİMSEYİ TEKFİR EDEN “KAFİRDİR”


Her kulvarda Allah'a kafa tutan bir inancın mensubu olduğunuzu biliyormuydunuz? (Salt) Kuran'ı kaç kere okudunuz? Okuduğunuzu anladınız mı? Ve de anladığınızı uyguluyormusunuz? Hepsine hayır!!!

"Ben müslümanım" demek yetmiyor! Kendinizi boşuna avutmayın!

49/14 Araplar "İnandık," dediler. De ki, "Siz inanmadınız, fakat inanç kalbinize girinceye kadar, 'teslim olduk' deyin. ALLAH'a ve elçisine uyarsanız yaptıklarınızdan hiç bir şeyi eksiltmez. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

29/10 İnsanlardan, "ALLAH'a inandık,"diyenlerden bazıları var ki, ALLAH yolunda sıkıntı çekince halkın zulüm ve işkencesini ALLAH'ın cezası gibi sayar. Ama Rabbinden sana bir zafer gelse, "Biz sizinle birlikte idik,"derler. ALLAH herkesin en gizli düşüncelerini bilmez mi?
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
ercan1980' Alıntı:
Her kulvarda Allah'a kafa tutan bir inancın mensubu olduğunuzu biliyormuydunuz? (Salt) Kuran'ı kaç kere okudunuz? Okuduğunuzu anladınız mı? Ve de anladığınızı uyguluyormusunuz? Hepsine hayır!!!

"Ben müslümanım" demek yetmiyor! Kendinizi boşuna avutmayın!

49/14 Araplar "İnandık," dediler. De ki, "Siz inanmadınız, fakat inanç kalbinize girinceye kadar, 'teslim olduk' deyin. ALLAH'a ve elçisine uyarsanız yaptıklarınızdan hiç bir şeyi eksiltmez. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

29/10 İnsanlardan, "ALLAH'a inandık,"diyenlerden bazıları var ki, ALLAH yolunda sıkıntı çekince halkın zulüm ve işkencesini ALLAH'ın cezası gibi sayar. Ama Rabbinden sana bir zafer gelse, "Biz sizinle birlikte idik,"derler. ALLAH herkesin en gizli düşüncelerini bilmez mi?
ASLANIM ERCAN CEVABI YAPIŞTIRMIŞSIN.
ALLAH RAZI OLSUN.
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
5 - Soru: Bir kimse, canı istediği zaman Hanefi mezhebine, dilediği zaman diğer mezheblerin hükümlerine göre hareket edebilir mi?
Cevap: Edemez. Taklitte bir imam tercih etmesi gerekir.

BU HÜKMÜ KİM VERMİŞ KURANDA VARMI.ALLAHMI EMRETMİŞ BİR İMAMIN ARDINDAN GİDİN DİYE.
HAYIR SİZ ALLAHA İFTİRA EDİYORSUNUZ.
 

ercan1980

New member
Katılım
15 Ara 2005
Mesajlar
186
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Web sitesi
www.kurandini.net.tc
Muvahhid dost, şu maymunlar gibi taklitçiliği bırakıp da özü kavrayamadık ya ona yanarım! Bir tane ehl-i mezheb-i küfürriye fırkasından biri çıkıp da "kardeşim bildiğim tek imam Hz.İbrahim'dir ve hatta hatta Hz.Muhammed ve diğer inananlar da ona uymuştur/uymalıdır, Kuran'da böyle demektedir" diyememiştir. Bu buzağıcı torunlarının böyle bişi demeleri de beklenemezdi zaten değil mi?
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Allahin Hidayet Vermediğine Hidayet Yoktur.
Allah De Sonra Birak Onlari Daldiklari Bataklikta Oynayip Dursunlar.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
MUVAHHID' Alıntı:
5 - Soru: Bir kimse, canı istediği zaman Hanefi mezhebine, dilediği zaman diğer mezheblerin hükümlerine göre hareket edebilir mi?
Cevap: Edemez. Taklitte bir imam tercih etmesi gerekir.

BU HÜKMÜ KİM VERMİŞ KURANDA VARMI.ALLAHMI EMRETMİŞ BİR İMAMIN ARDINDAN GİDİN DİYE.
HAYIR SİZ ALLAHA İFTİRA EDİYORSUNUZ.

mezhep diyosun bu soru kuranda varmı diyoyosun, hadi kişi bilmez buna saygım varda bilmediğinide yorumlamaya kalkar ya bunuda benim aklım almıyıyor, ayetlere bakılır, kişi ayetlerde bulamazsa aradığını hadis ve sünnetlere bakar , onlaradada bulamazsa işin ehli olan imam-ı azam gibi imamlara bakarız. ama kişi bu imamlarla aynı eğitime sahip olduğu sürece bu imamlara uyamaz kendi hükümleriyel hareket eder, bakıyorum sizlerde bu imamalrla aynı ilimde olduğunuzu iddia ediyosunuz, buda enaniyetten başka bir şey değil, bir tabir var körler sağırla birbirini ağırlar, siz birbirinizin nefisi sözcükelriyle mutlu olun ama Hakikatten uzak bir alemde yaşıyosunuz dilerim ölmeden evvel hakikate ulaşırsınız...
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Hadis Kitaplari Var Kuranda Var Daha Neye Bakicaz.bin Sene öncesinin Içtihadina Uymak Zorundamiyiz..
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
kitapları okursanız eğer yazılanları okursanız onlar size anlatıcamtır neyin gerekli neyin gerekli olmadığını, tartışmaya gerekli bir konu değildir bu zamana kadar islam alimlerinin hepsi bu kitapları uyulamış ve ders olarak sunmuştur lakin siz çıkar ben bu işin eğitimini aldım fetva verme yetkisini Hak nazarına kazndım derseniz size bişey diyeem tani..

saygılarımla...
 

the okuz

New member
Katılım
19 Mar 2006
Mesajlar
254
Tepkime puanı
1
Puanları
0
muvahhid kardeş sen bin sene önceki içtihatı aşağılıyorsun da onların doğruluğu hakkında birşey demiyorsun...senin gibi sene hesabına göre değerlendirme yaparsak hadisler de 1400 sene öncesinin sözleri niye uyalım ki değil mi?
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ama Onlar Allah Resulunun Sozleri Allahin Vahyi.kullarla Allah Birmi?hasa.kuran 1400 Deil 14000000000000 Yil Gecsede Gecerldir. Farzdir Ama Imamlarin Yaptigi Farz Degil.kural Degil .kurallari Ancak Allah Belirler.
 

sonosmanlý

New member
Katılım
7 Şub 2006
Mesajlar
54
Tepkime puanı
2
Puanları
0
MUVAHHID' Alıntı:
Ama Onlar Allah Resulunun Sozleri Allahin Vahyi.kullarla Allah Birmi?hasa.kuran 1400 Deil 14000000000000 Yil Gecsede Gecerldir. Farzdir Ama Imamlarin Yaptigi Farz Degil.kural Degil .kurallari Ancak Allah Belirler.


kıt akıllı bir cahil ancak bu cevabı verirdi.
temelsiz bina dikmenin sonucu budur işte...
şimdi sen imamların verdikleri hükümleri kafadan uydurduklarını, ne kur'ana nede hadise bakmadıklarınımı iddia edeceksin?

o halde nasıl olacak ; bu günkü tercümelerin nerdeyse tamamı o imamların naklettiği hadislere göre tefsir ediliyor. ve bu gün kur'an-ı kerimi tefsir etmek isteyen herkes, onların oluşturup sistematize ettiği arapça dil kurallarına göre tefsir yapmak zorunda kalıyor.

sen şimdi kolayını bulur arapçayıda inkar ediverisin, grameride yok sayıverirsin , bide bunu üstadın teymiyye gibi ilahi ilim diye millete kakalarsın.
sen bilirmisinki imam ebu hanife hazretleri 300 000 (üç yüz bin) hadisi şerifi ravi leriyle birlikte ezbere biliyordu...

herkes haddini bilecek. eğer bir gün imam-ı azam olursan sen adamsın. yok değilsen, bu kafayla lağım çukurusun!!!



bu konuyu burada bırakıyorum. embesil bir cahile laf yetiştirecek değilim. bilmemek ayıp değil. bilmediğini bilmeden, öğrenme gayretinede girmeden, hayatını islama adamış, islam için cihad etmiş, ilmiyle tekemmül olmasına katkı yapmış islam uleması, bu cahillere karşıda, akıldaneleri ingiliz köpeklerine karşıda layüs'el dir.

allah herkesin gönlüne göre versin..
.
 

ercan1980

New member
Katılım
15 Ara 2005
Mesajlar
186
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Web sitesi
www.kurandini.net.tc
sonosmanlı' Alıntı:


sen bilirmisinki imam ebu hanife hazretleri 300 000 (üç yüz bin) hadisi şerifi ravi leriyle birlikte ezbere biliyordu...

herkes haddini bilecek. eğer bir gün imam-ı azam olursan sen adamsın. yok değilsen, bu kafayla lağım çukurusun!!!

1. Sen Ebu hanifenin 300bin hadisi ezbere bildiğini nerden biliyorsun? elindeki kaynak nedir ve sağlammıdır? Şunu hatırlatayım, senden ceavp isteyen kişinin kurandan daha sağlam bir kaynak tanıdığı yok!

2. Duvara astığınız kuranı indirin ve okuyun! Böylece asıl imam-ı azamın Ebu Hanife olmadığını göreceksiniz!
 

milwaukee

New member
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
bu konuyu burada bırakıyorum. embesil bir cahile laf yetiştirecek değilim. bilmemek ayıp değil. bilmediğini bilmeden, öğrenme gayretinede girmeden, hayatını islama adamış, islam için cihad etmiş, ilmiyle tekemmül olmasına katkı yapmış islam uleması, bu cahillere karşıda, akıldaneleri ingiliz köpeklerine karşıda layüs'el dir.

allah herkesin gönlüne göre versin...
DEMIS SON OSMANLI CAHILI.
SENIN HICBIRSEY BILMEYEN TAKLITCI BIR CAHIL OLDUGUN HADISLERE SAPIKLIK DEMENDEN BELLI.
BUHARIDE HADISDE BEN GOKTE OLANIN EMINIYIM DIYOR SON OSMANLI BUNU TEYMIYYENIN SAPIKLIGI OLARAK YAZIYOR.
CEHALETIN BU DERECESINDEKI BIR DANGALAKA BEN YAZI YAZAMAM ARTIK.
SONOSMANLI BIRAZ OKU SONRA GEL.OYLE SAZAN GIBI ATLAMA BILMEDIGIN SEYLERE.
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
ercan1980' Alıntı:
1. Sen Ebu hanifenin 300bin hadisi ezbere bildiğini nerden biliyorsun? elindeki kaynak nedir ve sağlammıdır? Şunu hatırlatayım, senden ceavp isteyen kişinin kurandan daha sağlam bir kaynak tanıdığı yok!

2. Duvara astığınız kuranı indirin ve okuyun! Böylece asıl imam-ı azamın Ebu Hanife olmadığını göreceksiniz!

ya konuşmim diyorum dayanmıyorum hangi ilimle imam-ı azamı eleştirebiliyosun anlamıyorum üç beş bildiğin hasile mi yada üç beş- yorumladığını zannettiğin düşüneceerle mi Ya Allah aşkına kişi azcık yerini bilmeli bence , nasıl buna kalkışabiliysun anlamıyorum bütün islam alimleri onun fetvalarını kabul ederken sen kalkmış hangi ilimle ou eleştiriyosn anlamıyorum , buı yaptıkların ilmini yannsıtıyor , böyleleikle ne kadar ilime sahip olduğun belli...
 
Üst Alt