Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Nasil Kandiriliyoruz

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
sevgili kardeşim yine aynı şeyi yapmışsın otuztane birden soru somuşsun hangisine cevap verelim :confused:
gel senle bi anlaşma yapalım ilk üç sorunu sor onların cevabına birlikte ulaşalım sonra diğer kafana takılan sorulara geçelim inşaallah
nedersin canım kardeşim

ANKEBUT-45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).
Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salatı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salat (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.

kardeş senden biraz daha pozitif olmanı istiyebilirmiyim amacımız burda birbirimize bilmişlik taslamak değil en doğruya ulaşmakş
Allah a birlikte ulaşmak olsun inşaallah
 

Allahýnaskeri

New member
Katılım
14 Mar 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Puanları
0
E R H A N' Alıntı:
sevgili kardeşim yine aynı şeyi yapmışsın otuztane birden soru somuşsun hangisine cevap verelim :confused:
gel senle bi anlaşma yapalım ilk üç sorunu sor onların cevabına birlikte ulaşalım sonra diğer kafana takılan sorulara geçelim inşaallah
nedersin canım kardeşim

ANKEBUT-45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salât(salâte), innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).
Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salatı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salat (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.

kardeş senden biraz daha pozitif olmanı istiyebilirmiyim amacımız burda birbirimize bilmişlik taslamak değil en doğruya ulaşmakş
Allah a birlikte ulaşmak olsun inşaallah

Sevgili Erhan

Benim salat ile ilgili sorum yok. Yalnızca şimdi uygulanan salat'ın yanlış olduğunu söylüyorum. Alıntıladığın ayet de yine bir ZİKİRden bahsediyor ve yine SADECE PEYGAMBERİMİZE emredilmiş. Kitaptan okuyup söylev yapması isteniyor. Hem ayette de ALLAHU EKBER geçmiyor, Allah'ın zikrinin daha büyük birşey olduğunu söylüyor.

17:110 De ki: "Allah deyin, Rahman deyin; hangisini derseniz, EN GÜZEL İSİMLER O'NUNDUR. Bununla beraber namazında çok bağırma, çok da gizleme; ikisinin arası bir yol tut.

07:180 Oysa en güzel isimler Allah'ındır. Onun için SİZ O'NU ONLARLA ÇAĞIRIN ve O'nun isimlerinde sapıklık eden mülhidleri bırakın. Yarın onlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir.

Allah'ın Kuran'da 99 güzel ismi var ve ONLARLA çağrılmayı emrediyor. Ekber bunların arasında yok, Kebîr var.

NASIL KANDIRILDIĞIMIZA BİR KAÇ ÖRNEK AYET DAHA:

05:55 Sizin dostunuz / veliniz önce Allah, sonra peygamberi, sonra NAMAZA DEVAM EDEN ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek ZEKAT VEREN MÜ'MİNLERDİR.

Namaz kılıp zekat veren ama terörist olan, katil olan, tecavüzcü olan, suçlu olan, içkici olan, kumarbaz olan, adam dolandıran, mezara gidip ölüden ev, araba, çocuk isteyen kaç tane müslüman vardır? Onlar da bizim velimiz mi? Verdiğin ayetteki gibi namaz fuhuştan alıkoyuyor mu? HAYIR! Tecrübeyle sabit. Allah yalan söyler mi? HAYIR! Eğer ayetteki salat namaz olsaydı namaz kılanlar HİÇBİR ZAMAN ÖYLE BİR ŞEY YAPMAZLARDI.

04:141 Onlar ki, sizi gözetleyip duruyorlar; Eğer Allah tarafından SİZE BİR ZAFER ULAŞIRSA: "BERABER DEĞİL MİYDİK?" diyecekler; Eğer KAFİRLERE ZAFERDEN BİR PAY DÜŞERSE: "Biz sizden üstün gelmedik mi? SİZİ MÜMİNLERDEN KURTARMADIK MI?" diyecekler. Allah kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Ve hiçbir zaman kafirler için müminler aleyhine bir yol ve imkan verecek değildir.

04:142 Her zaman İKİYÜZLÜLER Allah'a hile yapmaya çalışırlar, Allah da hilelerini başlarına geçirir. NAMAZA KALKTIKLARI ZAMAN ÜŞENE ÜŞENE KALKARLAR, halka gösteriş yaparlar, yoksa Allah'ı pek az anarlar.

Yine konu savaştan namaza kalkmaya gelmiş.

04:142 Her zaman İKİYÜZLÜLER Allah'a hile yapmaya çalışırlar, Allah da hilelerini başlarına geçirir. (SAVAŞ İÇİN) BAĞLILIĞA KALKTIKLARI ZAMAN ÜŞENE ÜŞENE KALKARLAR, halka gösteriş yaparlar, yoksa Allah'ı pek az anarlar.

ÇOK AÇIK bir örnek daha:

09:44 Allah'a ve ahiret gününe İMANLI KİMSELER, MALLARIYLA VE CANLARIYLA CİHAD EDECEKLERİNDEN senden izin istemezler ve Allah, o takva sahiplerini bilir.

09:45 Ancak, ALLAH'A VE AHİRET GÜNÜNE İNANMAYAN ve kalpleri işkilli olup işkilleri içinde çalkalanlar savaşa çıkmak için, SENDEN İZİN İSTERLER.

09:46 Eğer cihada çıkmayı isteselerdi, mutlaka onun için hazırlık görürlerdi, fakat Allah, davranmalarını istemedi de onları alıkoydu ve : "Oturun, oturanlarla beraber!" denildi.

09:47 Eğer içinizde çıkmış olsalardı, bozgunculuk çıkarmaktan başka bir faydaları olmayacak ve sizi fitneye düşürmek maksadıyla aralarınıza saldıracaklardı. İçinizde onları dinleyecekler de vardı. Allah o zalimleri bilir.

09:48 Gerçekte onlar, fitneyi daha önce çıkarmak istediler ve sana karşı türlü işler çevirdiler. Sonunda, onların hoşuna gitmemesine rağmen, hak yerini buldu ve Allah'ın emri üstün geldi.

09:49 İçlerinden: "Aman bize izin ver, başımı derde sokma!" diyen de var. Bilmiş ol ki, asıl kendileri derde düştüler ve kesinlikle cehennem kafirleri kaplayacaktır.

09:50 Sana bir güzellik kısmet olursa, bu onların zoruna gider ve eğer sana bir kötülük dokunursa: "Biz tedbirimizi önceden almıştık!" derler ve sevinerek dönüp giderler.

09:51 De ki: "Bize hiçbir zaman Allah'ın yazdığından başkası ulaşmaz. O, bizim Mevlamızdır ve mü'minler onun için yalnız Allah'a dayanıp güvensinler!"

09:52 De ki: "Siz, bizim için ancak iki güzel şeyden birini bekleyebilirsiniz. Biz ise size, Allah'ın kendi katından veya bizim elimizle bir azap indirmesini bekliyoruz. O halde bekleyin, biz de sizinle birlikte bekliyoruz!"

09:53 De ki: "İster gönüllü, ister zoraki verin, verdikleriniz hiçbir zaman kabul edilmeyecektir, çünkü siz yoldan çıkmış bir güruh oldunuz."

09:54 Onların verdiklerinin kabul edilmesine engel olan, yalnızca Allah'a ve Peygamberine küfretmeleri, (SAVAŞ İÇİN) BAĞLILIĞA ancak üşenerek gelmeleri ve verdiklerini de ancak istemeyerek vermeleridir.

Eğer ille de soru istiyorsan şunları cevaplamanı isterim.

Bana Kuran'dan bir tane ALLAHU EKBER göster.
Bana Kuran'dan ezanla ilgili bir ayet göster.
Bana Kuran'dan bir rekat nasıl yapılır göster.
Bana Kuran'dan namazın sonundaki selamları göster.
Bana Kuran'dan Kitabı (ya da ayetleri) Allah'a okuyun diye bir ayet göster.
Bana Kuran'dan kaza namazını göster.

:)

Kendine iyi bak, görüşmek dileğiyle...
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
esselamualeykümverahmetullahveberekaruhu
kardeşim Allah peygamberlerini ve elçilerini
insanlar örnek alsın ve onlardan dinlerini öğrensinler diye gönderir
o yüzden bu ayette peygambere emredilmiş demek yanlıştır diye düşünüyorum
sorularına gelince hepsinin cevabı aynı desem nedersin

senin bu durum çok normal
çünki şuanda islam hiçbir devlette yaşanmıyor bunlara Türkiyede dahil
doğal olarak senin gibi düşünen çoğunluk
bu günki islam olduğunu iddia eden insanlara bakıp islama not veriyorlar
yani iblis insanlara islam deyince ırak a iran a suriye ye baktırıyor
eee bu ülkeleri duman etmiş olan iblis otamatikman islamı duman etmiş oluyor
sevgili
kardeşim sana kuranın aynen durduğunu fakat
meallerin ve tefsirlerin geçen 1400 yılda çok büyük bi kısmının duman edildiğini ortalık ta neredeyse geçeğinden çok yalan hadis olduğunu söylesem nedersin
hedeflerin unutulduğu
araçların hedef olduğu günleri yaşıyoruz insanların % 90 dan fazlasının cehenneme mahkum edildiği günleri yaşıyoruz desem ne dersin


senden ricam şu aşağıdaki yazıyı sabırla okumandır
benim senin yazılarını sabırla okuduğum gibi
Allah şimdiden razı olsun kardeşim


KUR’AN’DAKİ İSLAM

Diyorlar ki: “İslâm; kâinatta Allah’ın indirdiği son dîndir, en mütekâmil dîndir.” Allahû Tealâ hiç öyle söylemiyor. Ama insanlar kendi başlarına ahkâm kesiyorlar. Hıristiyanlığı ayrı, Judaizmi (Yahudilerin dînini) ayrı, Hz. İbrâhîm’in hanif dînini, Hz. Nuh’un dînini, İslâm’ı ayrı bir dîn zannediyorlar. İnsanlar zannediyorlar ki; Allahû Tealâ, her peygambere bir kitap indirmiş ve onunla yeni bir dîn ortaya koymuş.Evet Allahu Teala her peygamberine bir kitap vermiştir ama her kitapta farklı bir din anlayışı göndermemiştir.

Hz. Musa’ya indirilen Tevrat, Hz. İsa’ya indirilen İncil, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’e indirilen Kur'ân-ı Kerim, üç ayrı kitap olarak mülahaza ediliyor. Birincisi Judaizmin (Yahudi dîninin) muhtevasını veriyor. İkincisi Hıristiyanlığın kitabı, üçüncüsü de İslâm’ın kitabı olarak lanse ediliyor. Üç ayrı dîn, üç ayrı peygamber olarak anlatılıyor. Allahû Tealâ, Şura Suresinin 13. âyet-i kerimesinde buyuruyor ki:

42/ŞURA-13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alel muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

Dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiğimiz (farz kıldığımız) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi sana da vahyederek, size de şeriat kıldık. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine hidayet eder (ulaştırır).

Hz. Musa’ya indirilen şeriat, Hz. İsa’ya indirilen şeriat, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e indirilen şeriat; aynı şeriattır. Hz. İbrâhîm’e indirilen şeriat da, Hz. Nuh’a indirilen şeriat da aynı şeriattır. Eğer tarihî geliş içerisinde sıralıyorsak; önce Hz. Nuh’a bir şeriat gelmiş. Aynı şeriat, Hz. İbrâhîm’e de gelmiş. Hz. İbrâhîm’den sonra, Hz. Musa’ya da aynı şeriat gelmiş. Ondan sonra aynı şeriat, Hz. İsa’ya gelmiş. Aynı şeriat, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e gelmiş.

Allahû Tealâ buyuruyor ki: “Müşriklere söylediğin şey (“Allah’a ulaşmayı dileyin!” sözü), müşriklere ağır geldi. Sonra da Allahû Tealâ: “Allah dilediğini Kendisine seçer ve onlardan kim Allah'a ulaşmayı dilerse, onları Kendisine ulaştırır.” diyor.

Âyet-i kerime, sadece İslâm’ı anlatıyor. Allah’ın, bütün peygamberlere indirdiği tek bir dîn vardır. O dîn, Allah’a teslim olma dînidir. Ezeli ve ebedi dîndir. Hz. İbrâhîm ki; Hz. Musa’dan evveldir, Hz. İsa’dan iki defa evveldir, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den üç defa evveldir. Kur'ân-ı Kerim’imiz, Hz. İbrâhîm’in dînine “Hanif dîni” diyor ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in hanif olduğunu söylüyor. Allahû Tealâ, Kur'ân-ı Kerim’de: “Hz İbrâhîm’in hanif dîni” diyor ve Peygamber Efendimiz (S.A.V) için de Rum Suresinin 30. âyet-i kerimesinde şöyle söylüyor:

30/RUM-30: Fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâh(halkıllâhi), zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).

Öyleyse vechini hanif olarak dîne (dînin kayyum olmasına) ikame et (kıyamda tut). Allah’ın o fıtratıyla ki, (Allah) bütün insanları (hanif) fıtratı ile yarattı. Allah’ın yaratmasında (ne dînde ne de hanif fıtratında) değişiklik olmaz. İşte bu kayyum olan (ezelden ebede kadar kıyamda kalacak, devam edecek) dîndir. Ve lâkin insanların çoğu bilmezler.

Dîn olarak, sadece hanif dîni var olmuştur ve var olacaktır. Başka bir dîn hiç gelmeyecektir. Allahû Tealâ: “Dîn değişmeyecektir ve Allah, insanları hanif fıtratından başka bir fıtratla yaratmayacaktır.” diyor. Öyleyse bütün insanlar, hanif fıtratıyla; sadece hanif dînini yaşayabilecek olan özelliklerle yaratılmıştır. Allahû Tealâ, hanif dîni için: “Bu dîn, ezeli ve ebedi dîndir.” diyor. Öyleyse Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in hanif olduğu, bu âyetle kesinlik kazanıyor.

Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in hanif olması, kendisinden evvel gelen iki peygamberin de, Hz İsa ve Hz. Musa’nın da hanif olmasını gerektirir. Çünkü Allahû Tealâ, aynı şeriatı Hz. İsa’ya da, Hz. Musa’ya da, Hz. İbrâhîm’e de vermiştir. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’in hanif olduğu, Kur'ân-ı Kerim’de açık olarak ortaya konmuştur.

Hanif olmanın özelliklerine baktığımız zaman, İslâm dîni için “İslâm” kelimesinin kullanılmasını gerektiren teslimleri görüyoruz. İslâm, 7 safhadan oluşur ve ruhun, vechin, nefsin ve iradenin teslimini içerir. İslâm da, “teslim olmak” demektir. Öyleyse İslâm, Allah’a teslim olanların dînidir.

Kur'ân-ı Kerim’i incelediğimiz zaman, Kur'ân’da İslâm’ın 7 tane safhasını görürüz. 28 basamaklık bir İslâm merdiveninde, 7 tane safha açık bir şekilde ortaya konulur:

1. Safhada, Allah'a ulaşmayı dilemek vardır.

2. Safhada, mürşide ulaşmak ve tâbî olmak söz konusudur.

3. Safhada ruh, Allah’a ulaşır ve teslim olur.

4. Safhada fizik vücut, Allah’a teslim olur. Allah’a ulaşmaz. Ama Allah’ın bütün emirlerini yerine getiren, yasak ettiği hiçbir fiili işlemeyen bir yaratık olarak insanoğlu, fizik vücudunu Allah’a teslim eder.

5. Safhada, nefsin teslim söz konusudur.

6. Safhada, irşada ulaşılır.

7. Safhada iradenin teslimi gerçekleşir.

Bu durumda, Allah ile olan ilişkilerimizde, Allah’a bu 4 teslimi yapmakla mükellefiz. Ve bu, 7 safhanın 7’sini de yaşayarak mümkündür. Hiç kimse, Allah'a ulaşmayı dilemeden İslâm’ı yaşayamaz. Yani Hz. İbrâhîm’in hanif dînini yaşayamaz.

Allahû Tealâ, hanif dîninin, Hz. İbrâhîm’den gelme olduğunu, Kur'ân-ı Kerim’de “Babanız İbrâhîm” ifadesiyle anlatıyor. Hz. Musa, Hz. İsa ve Peygamber Efendimiz (S.A.V), ardarda gelen üç peygamberdir. Ama bunların üçü de Hz. İbrâhîm’den sonra gelmiştir ve üçü de sadece Hz. İbrâhîm’in o hanif dînini yaşamışlardır. Hz. Musa’ya tâbî olanlar da, Hz. İsa’ya tâbî olanlar da, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e tâbî olanlar da aynı dîni yaşamışlardır. “İslâm, yeni bir dîndir.” diyenler, kesin bir şekilde yanılgı içerisindedirler. İslâm yeni bir dîn değildir; kâinatın ezeli ve ebedi dînidir.”




NOt.
ezan ayeti şunu bulabildim ama o konu okadar önemli değil
MAİDE-58: Ve izâ nâdeytum iles salâtittehazûhâ huzuven ve leibâ(leiben) zâlike bi ennehum kavmun lâ ya’kılûn(ya’kılûne).
(Ezan okunup) namaza çağırdığınız zaman, onu bir oyun, bir alay edindiler. Bu da onların aklını kullanmayan (akıl etmeyen) bir kavim olmasındandır.
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
şimdi kardeşim buraya kadar ki konumuzda kafana takılan bi sorun varsa lütfen sor
sonra diğer yazıma geçeyim izninle inşaallah
şunu bilmenide isterim ki
sevgi Allah ı
nefret iblisi temsil eder
diğer kardeşlerimizede kızma
onlarda doğru olduğunu zannattikleri şeyi anlatıyorlar
atalarından öyle öğrenmişler
inşaallah onlarda senin gibi sadece kuranın herşeye yettiğini enam suresi 38nci ayetine göre kuranda hiç bir şeyin eksik bırakılmadığını bi gün anlayacaklardır
enam 38 de Allah diyor ki;
EN'AM-38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardı ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min şey’in summe ilâ rabbihim yuhşerûn(yuhşerûne).
Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa (4 ayaklı) hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasınlar. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonra Rab’lerine haşrolunacaklar (olunurlar).
 

Allahýnaskeri

New member
Katılım
14 Mar 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Allah'ın selamı üzerine olsun Erhan

Sevgili Erhan yazını okudum ama sorularımın hiçbirinin cevabını alamadım. Kuran'dan bana adım adım bir rekat'ın nasıl yapılacağını göstermedin. Namaza Fatiha ile mi başlayacağız, sonra hangi dualar okunacak, kaç rekat kılacağız, abdesti ne bozar. Detaylı bir Kitapta bunları bulmak zor olmasa gerek. Gelelim cevaplarına:

insanlar örnek alsın ve onlardan dinlerini öğrensinler diye gönderir
o yüzden bu ayette peygambere emredilmiş demek yanlıştır diye düşünüyorum

Demişsin ama bence yanılıyorsun. Dikkat edersen belli bir zamanın verildiği namaz (?) emirleri İSTİSNASIZ HEP peygamberimize verilmiş. Bu tesadüf mü? Aşağıdaki ayetlere bak, bunları Allah bize demiyor:

03:30 Ey peygamber hanımları! Sizden kim açık/kanıtlanmış bir edepsizlik yaparsa, kendisi için azap iki katına çıkarılır. Ve bu, Allah için çok kolaydır.

33:45 Ey peygamber, Biz seni hakka bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir gocundurucu (uyarıcı) olarak gönderdik.

05:67 Ey şanlı Peygamber, sana Rabbinden her indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan onun elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Emin ol, Allah, kafirleri muratlarına erdirmeyecektir.

68:04 Ve herhalde sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin.

ezan ayeti şunu bulabildim ama o konu okadar önemli değil
MAİDE-58: Ve izâ nâdeytum iles salâtittehazûhâ huzuven ve leibâ(leiben) zâlike bi ennehum kavmun lâ ya’kılûn(ya’kılûne).
(Ezan okunup) namaza çağırdığınız zaman, onu bir oyun, bir alay edindiler. Bu da onların aklını kullanmayan (akıl etmeyen) bir kavim olmasındandır.

Ezanı çevirmenler milleti kandırmak için olmadığı halde parantez içinde eklemişler.

"Onları (Kuran'a) bağlılığa çağırdığınız zaman, onu bir eğlence ve oyun yerine koyuyorlar. İşte bu, onların akılları ermez bir topluluk olmalarındandır."

Kuran'a uymaya çağrıldıklarında dalga geçen kişilerden bahsediyor.

sevgi Allah ı
nefret iblisi temsil eder
diğer kardeşlerimizede kızma

Keşke buradaki herkes senin kadar ılımlı olsaydı. Kafir oldum, ateist oldum. İnsan sinirlenince normal olarak istemediği şeyleri söylüyor.

KİTAP EHLİ HANGİ NAMAZI İZLEYECEK?

04:162 Fakat içlerinden (Yahudilerden) ilimde derinleşmiş olanlar ve inananlar, senden önce indirilenle birlikte sana indirilene de iman ediyorlar. ÖZELLİKLE NAMAZA DEVAM EDENLERLE ZEKAT VERENLER, Allah'a ve ahiret gününe inananlar yok mu, işte onlara yarın büyük bir mükafat vereceğiz.

02:40-43 Ey israilogullari, size lütfettigim nimetimi hatirlayin, Bana verdiginiz sözü yerine getirin ki Ben de size olan ahdimi yerine getireyim ve artik Benden korkun Benden. Ve beraberinizdekini tasdik edici olarak indirdigim Kur'an'a iman edin, O'na inanmayanlarin ilki siz olmayin, ayetlerimi de bir kaç paraya degistirmeyin ve Benden sakinin artik Benden! Hakki batila karistirip da bile bile hakki gizlemeyin! NAMAZI DOSDOĞRU KILIN, zekati verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin!

Zekat veren Yahudi var mı hatta hiç oldu mu? İsrailoğulları hangi namazı uygulayacak? Hz. Musa'nın öğrettiğini mi yoksa bizim uyguladığımız hadislerdeki namazı mı?

02:44 Kitab (Tevrat)'i okudugunuz halde insanlara iyiligi emreder de kendinizi unutur musunuz? Artik akillanmayacak misiniz? Bir de sabir ve NAMAZLA YARDIM İSTEYİN. gerçi bu agir gelir; ancak saygili kimselere degil.

İsrailğulları hangi namazla yardım isteyecek, kendi namazlarıyla mı yoksa yeni hadis namazlarıyla mı?

98:04 Böyle iken o kitap verilmiş olanlar ancak, kendilerine apaçık delil geldikten sonra ayrılığa düştüler. Oysa onlar, hakka tapan, Allah'ı birleyiciler olarak dini yalnızca Allah'a tahsis edip Allah'a ibadet etsinler, namazı dosdoğru kılsınlar ve zekatı versinler diye emrolunmuşlardı ancak. İşte odur dosdoğru din!

Kitap ehline yine Peygamberlerinin öğrettiği namazı kılmaları için emrediliyor. Kuranda ehli kitap için ayrı bir namaz olduğu yazmamakla birlikte, kendilerinden tek istenilen şeyin KURAN'A İNANMAK OLDUĞUNU görebiliriz.

02:183 Ey iman sahipleri! Oruç sizden öncekiler üzerine yazıldığı gibi sizin üzerinize de yazılmıştır. Bu sayede korunmanız umulmaktadır.

Oruç için Allah bizden öncekilerin de uyguladığını söylüyor. Fakat namaz ile ilgili böyle birşey yok? Ama Kuran'dan gördüğümüz kadar Yahudiler ve Hristiyanlar da namaz kılıyorlardı?

07:170 Kitab'a sarılan ve bağlılığı gerçekleştiren / bağlı kalan / kendini adayan o ıslahatçı kimselerin mükafatını Biz hiçbir zaman zayi etmeyiz!

Teşekkürler, kendine iyi bak...
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
ESSELAMUALEYKÜMVERAHMETULLAHVEBEREKATUHU
KARDEŞİM
sana diyeceğim şuki bütün sorularının cevabı bir ayette var inanırmısın
nisa 59
NİSA-59: Yâ eyyuhellezîne âmenû atîûllâhe ve atîûr resûle ve ulil emri minkum fe in tenâza’tum fî şey’in fe ruddûhu ilallâhi ver resûli in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri), zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ(te’vîlen).
Ey îmân edenler! Allah’a, Resûl’e ve sizden olan idarecilere (emir verme yetkisinin sahiplerine) itaat edin. Eğer bir hususta ihtilâfa düşerseniz, Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız onu, Allah’a ve Resûl’üne götürün. Bu, hem hayırlıdır, hem de tevîl (yorum) bakımından en güzelidir.

şimdi kardeşim bu gün Allah a ölmeden evvel ulaşmak örtülmüş bunun ancak yaşayan Allah ın tahin ettiği bi elçiyle olduğu örtülmüş
 

Allahýnaskeri

New member
Katılım
14 Mar 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Puanları
0
NİSA-59: Yâ eyyuhellezîne âmenû atîûllâhe ve atîûr resûle ve ulil emri minkum fe in tenâza’tum fî şey’in fe ruddûhu ilallâhi ver resûli in kuntum tu’minûne billâhi vel yevmil âhir(âhiri), zâlike hayrun ve ahsenu te’vîlâ(te’vîlen).
Ey îmân edenler! Allah’a, Resûl’e ve sizden olan idarecilere (emir verme yetkisinin sahiplerine) itaat edin. Eğer bir hususta ihtilâfa düşerseniz, Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız onu, Allah’a ve Resûl’üne götürün. Bu, hem hayırlıdır, hem de tevîl (yorum) bakımından en güzelidir.

Erhan kardeşim

Sen de hadislerin çoğunun uydurma olduğunu kabul ediyorsun ama namaz ile ilgili olanlar doğru onu mu diyorsun? Hadislerdeki namaz doğru olsa idi Kuran'da buna dair deliller görürdük. Ne ezan var, ne ikâmet, ne Allahu Ekber, ne rekât. Hiçbir şey. Safsataların hakim olduğu şeyleri izlemek Peygamberi izlemek midir? Peygamberimiz neye uyuyordu? İşte o Peygamberi izlemektir.

Kendine iyi bak, sağlıcakla kal...

17:36 Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardınca gitme; çünkü kulak, göz, gönül; bunların her biri ondan sorumludur.
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
kardeşim sana demek istiyorum ki peygamber gelmeyecektir Ahzab 40 a
göre
ancak veli mürşit ler vardır Allah ın her kavimdeki elçileri şuanda her kavimde kendi içinden mürşitler var ALLAH IN TAHİN ETTİĞİ
KURANIN ÖĞRETMENLERİ
insanlar ONLARI DEVRE DIŞI BIRAKTIĞI İÇİN BU HALDE
onlara ulaşmamızı ve itaat etmemizi Allah emrediyor
peygamber varisleri yani
japonyada da ingilterede de fransa da da vs de de
her yerde papauyiniginede bile
her kavimde Allah ın tahin ettiği peygamber varisleri irşad la memur ve müezzin kılınmış veliler

MAİDE-35: Yâ eyyuhellezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki; siz felâha erersiniz.

İBRÂHÎM-4: Ve mâ erselnâ min resûlin illâ bi lisâni kavmihî li yubeyyine lehum, fe yudillullâhu men yeşâu ve yehdî men yeşâ’(yeşâu), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).
Hiçbir elçimiz yoktur ki; Biz, onu kendi kavminin lisanıyla göndermiş olmayalım. Onlara (kendi lisanlarıyla) beyan etsin (açıklasın) diye. Öyleyse Allah, dilediğini (Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri) dalâlette bırakır. Dilediğini (Allah’a ulaşmayı dileyenleri) hidayete erdirir. Ve O, Azîz’dir, hikmet sahibi’dir.

İBRÂHÎM-44: Ve enzirin nâse yevme ye’tîhimul azâbu fe yekûlullezîne zalemû rabbenâ ahhırnâ ilâ ecelin karîbin nucib da’veteke ve nettebiır rusul(rusule), e ve lem tekûnû aksemtum min kablu mâ lekum min zevâl(zevâlin).
Azabın onlara geleceği gün ile insanları uyar. O zaman zalimler şöyle diyecek: “Rabbimiz, bizi yakın bir süreye kadar tehir et (bize zaman ver). Senin davetine icabet edelim ve resûllere(elçilere) tâbî olalım.” Daha önce sizin için bir zeval olmadığına yemin eden siz değil misiniz?

KEHF-17: Ve tereş şemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrıduhum zâteş şimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidâ(murşiden).
(Ey Resûl'üm! Orada olsaydın) görürdün ki; güneş doğduğu zaman mağaranın sağ tarafına ulaşır. Battığı zaman ise onları sol taraftan terkederdi. Onlar mağaranın geniş bir yerindeydiler. Bu, Allah'ın âyetlerindendir. Allah kimi Kendine ulaştırırsa o hidayete erer. Ve kim dalâlette ise onun için velî mürşid bulunmaz.

MU'MİNUN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).
Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü’min olmayan kavim (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.


ZUMER-71: Vesîkallezîne keferû ilâ cehenneme zumerâ(zumeran), hattâ izâ câuhâ futihat ebvâbuhâ, ve kâle lehum hazenetuhâ e lem ye'tikum rusulun minkum yetlûne aleykum âyâti rabbikum ve yunzirûnekum likâe yevmikum hâzâ, kâlû belâ ve lâkin hakkat kelimetul azâbi alel kâfirîn(kâfirîne).
Kâfirler, zümre zümre cehenneme sürülürler. Kapılara geldikleri zaman kapılar açılır. Cehennem bekçileri, onlara derler ki: “Size sizden (sizin aranızdan) olan resûller gelmedi mi ki size (üzerinize) Allah’ın âyetlerini okusun (anlatsın, izah etsin) ve sizi bugüne (buraya) geleceğinizi (söyleyerek) uyarsın, ikaz etsin. (Cehenneme girenler) dediler ki: “Evet (geldiler).” Fakat azap sözü, kâfirlerin üzerine hak oldu.


MULK-8: Tekâdu temeyyezu minel gayz(gayzi), kullemâ ulkıye fîhâ fevcun seelehum hazenetuhâ e lem ye’tikum nezîr(nezîrun).
(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Herbir grup oraya (cehenneme) atıldığında, cehennem bekçileri (vazifelileri) onlara: “Size nezir (ikaz edici, uyarıcı) gelmedi mi?” diye sorarlar.

MULK-9: Kâlû belâ kad câenâ nezîrun fe kezzebnâ ve kulnâ mâ nezzelallâhu min şey'in entum illâ fî dalâlin kebîr(kebîrin).
(Cehenneme atılanlar) derler ki: "Evet, andolsun ki bize nezir geldi. Ama biz, onu yalanladık ve Allah, hiçbir şey indirmemiştir, dedik ve siz, büyük bir sapıklık içindesiniz, dedik.”

sevgili kardeşim peygamberleri elçilerden ayıran üstün kılan özellik kitabla ve bozulmuş şeriatın orjinal haliyle gelmeleridir
kuran bozulmayacak şeriat kitabıdır
o yüzden peygamber gelmeyecektir
ancak resul ,elçi,uyarıcı nezir,mürşit kıyamete kadar her kavime gelecektir
anlatmak istediğim ilk etabta bu
buraya kadar soracağın varmı
Allah razı olsun kardeşim :)
 

Allahýnaskeri

New member
Katılım
14 Mar 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Allahın selamı üzerine olsun Erhan

ancak veli mürşit ler vardır Allah ın her kavimdeki elçileri şuanda her kavimde kendi içinden mürşitler var ALLAH IN TAHİN ETTİĞİ
KURANIN ÖĞRETMENLERİ

Bu konuda haklısın mesajı yaymaya çalışan kişiler her ülkede var ama çoğu, insanları atalarından gördüğü şekilde bilgilendiriyorlar.

kuran bozulmayacak şeriat kitabıdır
o yüzden peygamber gelmeyecektir
ancak resul ,elçi,uyarıcı nezir,mürşit kıyamete kadar her kavime gelecektir
anlatmak istediğim ilk etabta bu

Yine sana katılıyorum ama dediğim gibi bu benim birini körü körüne izlemek gerekir anlamına gelmez. Mesela biri Nur suresinin 31. ayetinin yorumunu yapar başörtüsü gereklidir der, benim yorumum farklı olur. Başka bir alim göğüs bölgesi kapatılacak der. Sonra çık işin içinden çıkabilirsen. Mesela Reşad Halife de kendine resul diyordu 3 vakit namaz kılıyordu (hiç olmazsa Kuran'dan bir kanıtı var 5 kere kılanların aksine), kişi 40 yaşından önce putlara da tapsa ölürse cehenneme gitmez diyordu. Bunlara inanılır mı? Yani doğrulayamadığımız şeylerin peşine düşmek yanlış. Zana uymak insanı cehenneme kadar götürür. Benim aslen arap olan internetten tanıdığım liberal müslüman arkadaşlarım var bazıları hafız. Aynı fikirlere sahibiz. Sağolsun fikirlerimin gelişmesinde çok yardımcı oldular. Belki bunlar resul, uyarıcı, elçi. Bir kanıtımız var mı? Eğer benden 5 vakit namaz isteniyorsa bunu karşımdaki kişi KURAN'DAN kanıtlayabilmeli. Ben Kuran'dan ayetlerle kanıtlıyorum. Yok diyorum.

Kendine iyi bak, sağlıcakla kal.
 

dagdeviren

New member
Katılım
23 Eki 2004
Mesajlar
89
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş :

Olayın inceliğini kavramak hiç de zor değil

Biri Sahte Resulun müridi ;

Bir diğeri Edip Yüksel talebesi ;

Biri vuruyor , diğeri üflüyor ,

Bu din-i Mübiyn sizin elinize kaldı ise vah halimize

Bu adam namaz kılmıyor, abdest almıyor, İslamı yaşamıyor, bir de İslâm’ı tanıtmaya kalkışıyor.

Namaz kılmayan, abdest almayan, İslâm’ı yaşamayan nasıl din ve imandan bahsedebilir? Nasıl İslâm hakkında konuşabilir? Neden ve niçin ortaya çıktığı belli olmayan, şeytanın askeri, nefsinin oyuncağı olan bu adam ifsad edicidir, yol kesicidir.

“Kendilerine ‘Yeryüzünde fesad çıkarmayın!’ denildiği zaman. ‘Biz ancak ıslah edicileriz.’ derler. İyi bilinki asıl ortalığı ifsad edenler kendileridirler. Lakin anlamazlar.” (Bakara: 11-12)

Belki de bu adam cenabet geziyor.

Bunlar yoldan çıkmışlar, küfre kaymışlardır.

Yoldan çıkmak nasıl olur? Allah-u Teâlâ kalbini çevirdiği zaman o artık orada kalır. Bunun daha başka türlü dönmesi mümkün değildir. Meğer Cenâb-ı Hakk kalbinin üzerindeki mührünü söksün.

Enes -radiyallahu anh- buyurur ki:

Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu duâyı çok yapardı:

“Ey kalpleri çeviren Allah’ım! Kalbimi dinin üzerine sabit kıl!”

Ben bir gün kendisine:

“Yâ Resulellah! Biz sana ve senin getirdiklerine inandık. Sen bizim hakkımızda korkuyor musun?” dedim.

Bana şöyle cevap verdi:

“Evet! Kalpler, Rahman’ın iki parmağı arasındadır. Onları istediği tarafa çevirir.” (Tirmizî: 2141)

Allah-u Teâlâ bir anda parmağıyla çeviriverir. Müslüman iken münafık olur.

Hatta Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in:

“Ey kalpleri çeviren Allah’ım! Kalblerimizi senin taâtına çevir.” diye nizayı vardır. (Buhari)

Cihad kılıçla, dille, yazı veya yayın yoluyla veya daha başka yollarla, ne şekilde olursa olsun cehd ve gayret göstermek, çalışıp uğraşmak demektir. Savaş ise cihadın sadece bir çeşididir.

Diğer bir Hadis-i şerif’te ise şöyle buyuruluyor:

“Müşriklere karşı mallarınızla, canlarınızla ve dillerinizle cihad ediniz.” (Ebu Dâvud: 2504)

“Onlar, kötü bir şey söylemedik, diyerek Allah’a yemin ederler. Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler. İslâm’dan sonra küfre saptılar. Ve o başaramadıkları cinayeti tasarladılar. Halbuki intikam almaları için Allah’ın, Resulü ile onları lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur. Yok yanaşmazlarsa Allah onları dünyada da, ahirette de acıklı bir azaba uğratır. Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara yardım edecek bir kimse de bulunmaz.” (Tevbe: 74)

Bu ve bunun gibilerin durumu budur. Bunu böyle bilin. Allah’a ve Resul’üne sarılın. Şeytanın yolunda olanların yolundan gitmeyin. Sonraki nedamet hiç fayda vermez.
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
resullerin tahini Allah a aittir

resullerin tahini Allah a aittir

Yine sana katılıyorum ama dediğim gibi bu benim birini körü körüne izlemek gerekir anlamına gelmez. Mesela biri Nur suresinin 31. ayetinin yorumunu yapar başörtüsü gereklidir der, benim yorumum farklı olur. Başka bir alim göğüs bölgesi kapatılacak der. Sonra çık işin içinden çıkabilirsen. Mesela Reşad Halife de kendine resul diyordu 3 vakit namaz kılıyordu (hiç olmazsa Kuran'dan bir kanıtı var 5 kere kılanların aksine), kişi 40 yaşından önce putlara da tapsa ölürse cehenneme gitmez diyordu. Bunlara inanılır mı? Yani doğrulayamadığımız şeylerin peşine düşmek yanlış. Zana uymak insanı cehenneme kadar götürür. Benim aslen arap olan internetten tanıdığım liberal müslüman arkadaşlarım var bazıları hafız. Aynı fikirlere sahibiz. Sağolsun fikirlerimin gelişmesinde çok yardımcı oldular. Belki bunlar resul, uyarıcı, elçi. Bir kanıtımız var mı? Eğer benden 5 vakit namaz isteniyorsa bunu karşımdaki kişi KURAN'DAN kanıtlayabilmeli. Ben Kuran'dan ayetlerle kanıtlıyorum. Yok diyorum.

demişsin
Allah diyorki bu kitabta muhkem ayetler vardır herkez anlayabilir
müteşabih ayetlerde vardır ancak Allah ın öğreticileri anlayabilir
kalbinde bozukluk olanlarda bu ayetlerle insanları saptırırlar diyor
kurana göre Allah diyorki;
vesileyi mürşidi bana sorun
sebillerin tahini bana aittir
emrimizle hidayete erdirsin diye imam lar tahin ederiz

eee ohalde Allah a yönelip ermeyi teslim olmayı dileyip Allah a soracaksın kimin kim olduğunu
bakara 45
bu gün insanların çok büyük bi kısmı
mürşidi Allah a değil ahmede ,mehmede.vs ye ye sordukları için insanların tahin ettiği mürşide ulaşıyorlar haliylede hata üstüne hata yapıyorlar
yani Allah ı makamına koyup sadece ona sormalıyız
seni başka mürşide yollayan Allah beni başka bir mürşide yollayabilir
ikimizide aynı mürşide de yollayabilir
anlatabildimmi
kimin nasıl bir nefse sahip olduğunu kimin hangi çeşeden su içmesi gerektiğini en iyi Allah bilmez mi sevgili kardeşim
kardeşim ayetler açık ayet bunlar koruma altındaki tek kitabın ayetleri
hicr 9
buraya kadar sormak istediğin bişey varmı Allah razı olsun
 

Allahýnaskeri

New member
Katılım
14 Mar 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Selam Erhan

Ben saptırılacak kadar saf değilim merak etme Erhan :) Müsterih ol. Bak sana yine çok açık bir örnek vericeğim ama kesin yine hiçbir cevap alamayacağım.

96:09 Gördün mü şu men edeni,
96:10 Namaz kılarken bir kulu (namazdan)?
96:11 Gördün mü, ya o (Peygamber) doğru yolda olur,
96:12 Yahut takvâyı emrediyorsa?
96:13 Ne dersin o (meneden, Peygamber'i) yalanlıyor ve doğru yoldan yüz çeviriyorsa!

Bu dediğim gibi inen ilk sure. Daha 11:114 ve 17:78'deki namaz emirleri gelmemiş. Bu kul / köle hangi namazı kılıyor? Peygamberimiz ne zaman öğretti de namaz kılıyor? Bu köle neye göre namaz kılıyor? Daha Fatiha inmemiş, hangi sureleri okuyor? İnen topu topu 12-13 AYET. Peygamberimiz ümmi, önceki kitaplardan haberi olmayan değil miydi? Ne zaman öğrendi namazı?

96:09 Gördün mü şu men edeni,
96:10 Kendini adarken bir köleyi / kulu (bağlılıktan)?
96:11 Gördün mü, ya o (Peygamber) doğru yolda olur,
96:12 Yahut takvâyı emrediyorsa?
96:13 Ne dersin o (meneden, Peygamber'i) yalanlıyor ve doğru yoldan yüz çeviriyorsa!

Bu soruların cevabı yok çünkü peygamberimize bağlanmak / kendini adamak isteyip engellenen birini anlatıyor ayetler, namaz kılıp engellenen kişiyi değil.

Ben dosdoğru yolda olduğuma inanıyorum, hiçbir şekilde sanı ya da zan izlemiyorum, tamamen Kuran. Benim için üzülme yani Erhan kardeşim.

Kendine iyi bak, sağlıcakla kal...
 

Allahýnaskeri

New member
Katılım
14 Mar 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Biri Sahte Resulun müridi ;

Bir diğeri Edip Yüksel talebesi ;

Sevgili Dagdeviren

Ben kimsenin müridi değilim. Eğer Reşad'ın ya da Edip'in müridi olsam onlar gibi 3 vakit namaz kılardım.
 

Allahýnaskeri

New member
Katılım
14 Mar 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Allah'ın selamı üzerine olsun dağdeviren

Hernekadar uslübunu beğenmediysem de ben yine senle saygı çerçevesinde konuşacağım.

Belki de bu adam cenabet geziyor.

Bunlar yoldan çıkmışlar, küfre kaymışlardır.

MEKKE'DEKİ NAMAZ

11:114 Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl! Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, algılaması olanlara bir öğüttür.

17:78 Güneşin kaymasından, gecenin kararmasına kadar namazı güzel kıl; bir de kıraatıyle seçkin olan sabah namazını; çünkü sabah Kur'an'ı gerçekten şahitlidir.

Unutma 5:6 Medine'de indirildi.

Mekke'de 13 YIL BOYUNCA namaz (?) kıblesiz, camiisiz, ezansız, ABDESTSİZ, cenabetlikten temizlenmeden nasıl kılındı?

Kuran'da müslümanların KIBLEYE dönüp namaz kılmaları gerektiğine dair BİR TANE BİLE AYET yok. Bu sadece bir konjonktür ve sen VARSAYIMLARI, İNSANLARIN KOYDUĞU KURALLARI izliyorsun. YANİ ORTAK KOŞUYORSUN. ACI DEĞİL Mİ?

Bu ve bunun gibilerin durumu budur. Bunu böyle bilin. Allah’a ve Resul’üne sarılın. Şeytanın yolunda olanların yolundan gitmeyin. Sonraki nedamet hiç fayda vermez.

04:136 Ey iman edenler, Allah'a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba, daha önce indirdiği kitaba da iman edin! Kim Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanmazsa, pek derin bir sapıklığa saplanıp gitmiştir.

Ben bunların tümüne inanıyorum, kimin küfre sapıp kimin sapmadığını belirlemek size mi kaldı? Kurandaki küfredenlerle ben hiç uyuşmuyorum tabii hadislerinizi bilemem. Sizin gibilerden korkulur. Adamı mürted diye öldürüsünüz. Nasılsa Peygamberimizin izin verdiğini sanıyorsunuz.
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
esselamualeykümverahmetullahveberekatuhu
sana diyeceğim şuki kardeşim
sana şunu anlatmak istedim ki nefsini,bi nefsini yenmişe ulaşmadan yenemezsin
bu Allah ın kanunu
okuma yazma bilmeyen nasıl kendi kendine kitab okumayı öğrenemezse
kuranın Allah tarafından tahin edilmiş öğretmenine ulaşmayan kuranı sadece okur ve çoğu ayeti tam olarak anlayamaz ve delalette kalır
demek istediğim ilk konu
bu
ikinciside
insanların tahin ettiği imama gidersen yanılırsın Allah ın tahin ettiğine ulaşmak zorundasın
bunuda namazla Allah a sorarak yapabilirsin
sana öğretmenin
(Allah tarafından sana tahin edilmiş)
nederse onu yapacaksın bunu sana kuran ayetlerini öğreterek söyleyecek ve
Peygambere tabi olmuş sahabe ne yaşamışsa
sende peygamber varisine ulaşmış zamanın sahabesi olarak aynı şeyleri yaşayacaksın
gerisi fıs
gerisi yalan
islam bu
teslim
Allah a teslim
mürşidine teslim

eğer buna inanmıyorsan benim mürşide ihtiyacım yok kendim anlarım kuranı diyorsan sana diyecek başka bi sözüm kalmıyor
kendine iyi bak
 

Allahýnaskeri

New member
Katılım
14 Mar 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Allah'ın selamı üzerine olsun Erhan

eğer buna inanmıyorsan benim mürşide ihtiyacım yok kendim anlarım kuranı diyorsan sana diyecek başka bi sözüm kalmıyor

Ben ve benim gibi SADECE KURAN diyen arkadaşlarımla elbette Kuran'ı anlayabiliriz. Tartışıyoruz, öğreniyoruz. Allah bilgimizi arttırsın. Ben GERÇEK İSLAMI bulduğuma inanıyorum. Kimse beni bir daha ortaçağ islamına (hadis ve sünnetlerin ortak koşulduğu) çekemez. Öyle bir mürşide ihtiyacım yok.

Kendine iyi bak...
 

E R H A N

New member
Katılım
14 Ocak 2005
Mesajlar
555
Tepkime puanı
14
Puanları
0
Yaş
45
Konum
istanbul
Web sitesi
www.hidayetcagý.com
peki kardeşim benim sonyapacağım şudurki
tebliğ

MÜRŞİDE TABİ OLMAYAN DELALETTEDİR

1-)
KASAS-50: Fe in lem yestecîbû leke fa’lem ennemâ yettebiûne ehvâehum, ve men edallu mimmenittebea hevâhu bi gayri huden minallâh(minallâhi), innallâhe lâ yehdil kavmez zâlimîn(zâlimîne).
Bundan sonra eğer sana icabet etmezlerse (senin hidayete erdirme davetine uymazlarsa), bil ki onlar heveslerine tâbîdirler. Allah’tan bir hidayetçi olmaksızın (hidayetçiye değil de) kendi heveslerine tâbî olandan daha çok dalâlette kim vardır? Muhakkak ki Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez.


2-)
TAHA-123: Kâlehbitâ minhâ cemîan ba’dukum li ba’dın aduvv(aduvvun), fe immâ ye’tiyennekum minnî huden fe menittebea hudâye fe lâ yadıllu ve lâ yeşkâ.
(Allahû Tealâ şöyle) dedi: "İkiniz oradan (aşağı) inin! Hepiniz (şeytan ve siz), birbirinize düşman olarak. Bundan sonra Benden size mutlaka hidayet gelecek. O zaman kim hidayetçime tâbî olursa artık o, dalâlette kalmaz ve şâkî olmaz."

3-)
CASİYE-23: E fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gışâveh(gışâveten), fe men yehdîhi min ba’dillâh(ba’dillâhi), e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).
Hevasını kendisine ilâh edinen kişiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasız ilmi) üzere dalâlette bıraktı. Ve onun işitme hassasını ve kalbinin idrak hassasını mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasının üzerine perde kıldı (çekti). Bu durumda Allah’tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz?

4-)ZUMER-23: Allâhu nezzele ahsenel hadîsi kitâben muteşâbihen mesâniye takşaırru minhu culûdullezîne yahşevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâh(zikrillâhi), zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd(hâdin).
Allah, ihdas ettiği (nurların) ahsen olanlarını (rahmet, fazl ve salâvâtı), ikişer ikişer (rahmet-fazl ve rahmet-salâvât), Kitab'a müteşabih (benzer) olarak indirdi. Rab’lerinden huşû duyanların ciltleri ondan ürperir. Sonra onların ciltleri ve kalpleri Allah’ın zikriyle yumuşar, sukûnet bulur (yatışır). İşte bu, Allah’ın hidayetidir, dilediğini onunla hidayete erdirir. Ve Allah, kimi dalâlette bırakırsa artık onun için bir hidayetçi yoktur.

5-) CUMA-2: Huvellezî bease fîl ummiyyîne resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmeh(hikmete), ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin).
Onlara, onların içinde Allah’ın âyetlerini okusun, onları tezkiye etsin ve onlara kitap ve hikmeti öğretsin diye, ümmîler için onların aralarından resûl beas eden (vazifeli kılan, hayata getiren) O Allah’tır. Ondan evvel (bu resûle tâbî olmadan evvel) onlar, açık bir dalâlet içinde idiler.

6-)
AL-İ İMRAN-16: Ellezîne yekûlune rabbenâ innenâ âmennâ fagfir lenâ zunûbenâ ve kınâ azâben nâr(nâri).
Onlar (takva sahipleri): “Rabbimiz, biz hiç şüphesiz mü’min olduk (îmân ettik), artık bizim günahlarımızı (sevaba çevirerek) bize mağfiret et ve bizi ateş azabından koru.” derler.


7-)
A'RAF-186: Men yudlilillâhu fe lâ hâdiye leh(lehu), ve yezeruhum fî tugyânihim ya’mehûn(ya’mehûne).
Allah kimi dalâlette bırakırsa, artık onun için bir hidayetçi (hidayete erdiren) yoktur. Ve onları azgınlıkları (isyanları) içinde şaşkın (bir halde) terkeder (bırakır).

:cool:
AHKÂF-32: Ve men lâ yucib dâiyallâhi fe leyse bi mu’cizin fîl ardı ve leyse lehu min dûnihî evliyâu, ulâike fî dalâlin mubîn(mubînin).
Allah’a davet edene icabet etmeyen (tâbî olmayan) kişi, dünya üzerinde Allah’ı aciz bırakacak değildir. Ve onun Allah’tan başka dostu da yoktur. Onlar, (Allah’ın davetçisine tâbî olmayanlar) açık bir dalâlet içindedirler.

9-)
16/NAHL-36: Ve le kad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâleh(dalâletu),fe sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).
Ve andolsun ki; Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde bir resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kıldık). Allah’a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin şeytanlardan) içtinap etsinler (sakınıp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kısmını, Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının da üzerine dalâlet hak oldu. (Resûllere tâbî olanlar hidayete erdi, tâbî olmayanların ise üzerine dalâlet hak oldu.) Artık yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanların akıbetinin, nasıl olduğuna bakın (görün).

10-)
KEHF-17: Ve tereş şemse izâ taleat tezâveru an kehfihim zâtel yemîni ve izâ garabet takrıduhum zâteş şimâli ve hum fî fecvetin minh(minhu), zâlike min âyâtillâh(âyâtillâhi), men yehdillâhu fe huvel muhted(muhtedi), ve men yudlil fe len tecide lehu veliyyen murşidâ(murşiden).
(Ey Resûl'üm! Orada olsaydın) görürdün ki; güneş doğduğu zaman mağaranın sağ tarafına ulaşır. Battığı zaman ise onları sol taraftan terkederdi. Onlar mağaranın geniş bir yerindeydiler. Bu, Allah'ın âyetlerindendir. Allah kimi Kendine ulaştırırsa o hidayete erer. Ve kim dalâlette ise onun için velî mürşid bulunmaz.
 

Serhan Eðeryýlmaz

New member
Katılım
1 May 2007
Mesajlar
385
Tepkime puanı
12
Puanları
0
Yaş
36
Kardeşim,Kuran-ı Kerim yerine Hadis-i Şerif kitaplarını esas alıyoruz demiyoruz,Kuran-ı Kerim'e kendimizin çıkardığı herhangi bir şeyi de eklemiyoruz.Kuran-ı Kerim'de namaz kılmak ile ilgili ruku ve secdeden başka bir izah yoktur,namazın nasıl kılınacağı Kuran-ı Kerim'de yazmıyor Resulullah'ın sünnetinin varolduğu hadis-i şeriflerden çıkıyor,Kuran-ı Kerim'de emirin adı vardır,onun uygulaması da Resulullah'ın öğretileri ile olur,biliyorsun ki Muhammed Mustafa Allah'ın elçisidir.Kuran-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler birbirinden ayrılmaz İslam değerleridir.

Allah'ın elçisine indirdiği ilk ayetler Alak Suresinin ilk 5 ayetidir,onlar da şunlardır:

1. Yaratan Rabbinin adıyla oku!

2. O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı.

3. Oku! Rabbin, en büyük kerem sahibidir.

4. O Rab ki kalemle (yazmayı) öğretti.

5. İnsana bilmedikleri şeyi öğretti.

Namaz emiri,peygamberimize oku emrinin çıkarılmasından sonra geldi,Peygamberimize namaz Miraç gecesinde emir olundu,Allah'tan Resulune inen ayetler sure sure inmiyor ayet ayet iniyor.Hem Alak Suresinin 9-12.

9. Gördün mü şu men edeni,

10. Namaz kılarken bir kulu (Peygamber'i namazdan)?

11. Gördün mü, ya o (Peygamber) doğru yolda olur,

12. Yahut takvâyı emrediyorsa?

Ayetleri burada peygamberi namazdan men etmeye çalışan bir zalimden söylüyor.Allah'ın ayetlerini kendine göre yorumlayıp insanları şaşırtmaya çalışma

Enfal Suresinin 35.Ayeti

35. Onların Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve el çırpmaktan başka bir şey değildir. (Ey kâfirler!) İnkâr etmekte olduğunuz şeylerden ötürü şimdi azabı tadın!
Allah yolundan sapanların yaptıklarının dine uygun olmadığını söylüyor.

Bakara Suresinin 239.Ayetinde 239. Eğer (herhangi bir şeyden) korkarsanız (namazlarınızı) yürüyerek yahut binmiş olarak (kılın). Güvene kavuştuğunuz zaman, siz bilmezken Allah'ın size öğrettiği şekilde O'nu anın (namaz kılın).

Namaz kılabilmenin unsurlarını bu ayette olduğu gibi Hadis-i Şerifler de çok güzel açıklar elhamdülillah

Maide Suresinin 106.

''Ey iman edenler! Birinize ölüm gelip çatınca vasiyet esnasında içinizden iki adalet sahibi kişi aranızda şahitlik etsin. Yahut seferde iken başınıza ölüm musibeti gelmişse sizden olmayan, başka iki kişi (şahit olsun). Eğer şüpheye düşerseniz o iki şahidi namazdan sonra alıkor, "Bu vasiyet karşılığında hiçbir şeyi satın almayacağız, akraba (menfaatine) de olsa; Allah (için yaptığımız) şahitliği gizlemiyeceğiz, (aksini yaparsak) bu takdirde biz elbette günahkârlardan oluruz" diye Allah üzerine yemin ettirirsiniz.''

Ayetinde bizden olmayanlardan kasıt tanımadığımız müslümanları demek istiyor.

Mearic Suresinin 19 - 22.sureleri

19. Gerçekten insan, pek hırslı (ve sabırsız) yaratılmıştır.

20. Kendisine fenalık dokunduğunda sızlanır, feryat eder.

21. Ona imkân verildiğinde ise pinti kesilir.

22. Ancak şunlar öyle değildir: Namaz kılanlar,

Ayet insanlardan bahsediyor,Allah'ın bu ayette hırslı olmayanlar olarak tanıttıkları kullar namaz kılanlar imiş

Kuran-ı Kerim'in 17.Suresi olan İsra Suresinin 29-31.ayetleri bunlar sen Surenin sıra numarasını ve ayetlerin sıra numarasını yanlış vermişsin veya bilerek yanlış yazdın Allah bilir.
Isra Suresi 29 - 31

29. Eli sıkı olma; büsbütün eli açık da olma. Sonra kınanır, (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun.

30. Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.

31. Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.

Demişsin ki :''hz. İsa nasıl namaz kılmıştır? bizim gibi mi? namazın sonunda peygamberimiz ve İsmail (sav) a selam mı gönderiyorlardı? niye diğer peygamberlere de selam gönderilmiyor? kuran peygamberler arasında ayrım yapmamayı öğütlemiyor mu? ''

Cevap :''Evet İsa Aleyhisselam bizim gibi namaz kılmıştır,oda Allah'ın peygamberidir ve bütün peygamberler aynı gerçeği söylediler,çünkü Allah'ın katında din İslam dinidir.

Allah Kuran-ı Kerim'de buyuruyor :''Gerçeğin dışında sadece sapıklık vardır.''

Namazın sonunda Muhammed Mustafa'ya Salat-ı Selam ediyorlar mı idi bilmiyorum.Diğer peygamberlere salat-ı selam gönderiliyormu gönderilmiyor mu bilmiyorum.Kuran-ı Kerim peygamberler arasında ayrım yapmaz ancak,her peygamber kendi kavimine gönderilmişken,Resulullah bütün dünya'ya ve alemlere rahmet olsun diye gönderilmiştir.''

Allah'ın ayetlerinin başlarına yazdıkları harflerin ne olduklarını bilmiyorum,bence sende bilmeden konuşma,kork ! Allah bilir.

75. ayet:

31. İşte o, (peygamberin getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz (?) da kılmamıştı
32. aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti.

Kardeş gözünün önünde ayet var adam peygamberin getirdiğinden yüz çevirmiş namazda kılmamış ve bu durumu yalan saymış.

Bak kişi müslüman ise günahta edebiliyor herkez ettiklerinin cezasını çekecek herkez günahlarının bedelini ödeyecek bunda ne var ki şaşacak,ama bir adam ikiyüzlülük (münafıklık için namaz kılıyorsa)

Allah Kuran-ı Kerim'de buyuruyor :''O ki yetimi iter kakar,vay öyle namaz kılanların haline''

Meryem suresinin 60 ve 61.ayetleri

60. Ancak tevbe edip, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler hariçtir. Bunlar, cennete, girecekler. Ve hiç bir haksığlağa uğratılmayacaklardır.

61. O cennet, çok merhametli olan Allah'ın, kullarına gıyaben vâdettiği Adn cennetleridir. Şüphesiz O'nun vâdi yerini bulacaktır.

Ayetlerinde kişinin izlemesi gereken Allah emiridir ve onun istediği işleri yapmaktır,insanın işlemesi gereken iş budur,insan 5 vakit namaz kılar ama günahlarda işler,namazı bırakmış isen çok büyük günahı işlemiş oluyorsun büyük günahı işlemek nefse iltica etmektir,küçük günahlarda da insan nefsine zarar verir ama etkisi büyük günah kadar olmaz.Allah'ın farz olarak emir ettiği işi yapmamak büyük günahtır.Asıl burada bağlılık namazdır.

Ankebut Suresinin 45.Ayeti

45. (Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.

Namaz insanı kötülükten uzaklaştırır,demek ki senin arkadaşların kıldıkları namazdan feyiz alamıyorlarsa İslam'ın kabahati nedir ? Namaz kıldığı zaman Allah tarafından kötülükten korunan insanlar var,Namazı tam kılmak gerek.

Müddesir suresinin 41 ve 43.Ayetleri

41. Günahkârların durumunu:

42. "Sizi şu yakıcı ateşe sokan nedir?" diye

43. Onlar şöyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan değildik,

Namaz kılmayanların durumu gösteriliyor,namaz müminlere farzdır,bir müslüman namaz kılmıyorsa işi Allah'a kalmıştır Allah ister ise azap eder ister ise cennetine sokar Allah'ın dilediği gibi hükmeder.

Allah Kuran-ı Kerim'de buyuruyor :''Biz size apaçık ayetler gönderdik.''

Bu Ayetlerde Peygamber'in namaz ile ilgili güzellikler ile namaz kılması ve elçilik görevini yerine getirmesi isteniyor kardeşim apaçık ayet nesini anlayamıyorsun,bilerek mi çarpıtıyorsun ?

11:114 gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın saatlerinde namaz kıl! Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. bu, algılaması olanlara bir öğüttür.

17:78 güneşin kaymasından, gecenin kararmasına kadar namazı kıl; bir de kıraatıyle seçkin olan sabah namazını; çünkü sabah kur'an'ı gerçekten şahitlidir.

33:45 ey peygamber, biz seni hakka bir şahit, hem bir müjdeci, hem bir gocundurucu (uyarıcı) olarak gönderdik.

05:67 ey şanlı peygamber, sana rabbinden her indirileni tebliğ et! eğer bunu yapmazsan onun elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. emin ol, Allah, kafirleri muratlarına erdirmeyecektir.

68:04 ve herhalde sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin.

burada hem namazın faziletinden söyleniyor hem elçilik görevinin faziletinden

İsra Suresinin 110.Ayetinde

110. De ki: "İster Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O'na hastır." Namazında yüksek sesle okuma; onda sesini fazla da kısma; ikisinin arası bir yol tut.

O zaman demek ki peygamberimiz bağırarak namaz kılıyormuş veya öyle bir iş yapmadan önce Allah Resulunu uyarmıştır ayet sadece peygambere değil onu örnek alacak müminlere de verilmiştir,çünkü peygamber ne yaparsa müminlerde onu yapar.

Nisa suresinin 43.ayeti

43. Ey iman edenler! Siz sarhoş iken -ne söylediğinizi bilinceye kadar- cünüp iken de -yolcu olan müstesna- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya bir yolculuk üzerinde bulunursanız, yahut sizden biriniz ayak yolundan gelirse, yahut kadınlara dokunup da (bu durumlarda) su bulamamışsanız o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz Allah çok affedici ve bağışlayıcıdır.

Nisa Suresinin 43.Ayetine dayanarak şöyle bir yanlış söylüyorsun arapça bilmeyenler müstesna kimse ne dediğini bilmiyor diyorsun evet bugün camilerde kılınan namazlarda arapça bilmeyenler bir şey anlamıyor,o zaman ya Kuran-ı Kerim türkçe okunacak ya da Arapça öğrenilecek ama sünnete dönmek için arapçayı öğrenmek gerek.Evet namaz sırasında ayakta iken okunan ayetleri anlamak gerek ama bil ki namaz vardır,bu Resulullah'ın sünnetidir,Resulullah da Allah'ın Kuran-ı Kerim'de ki emirlerini uygulanış esaslarını uygulamalı olarak gösteren elçidir.

Müzemmil suresinin 2 - 4.ayetleri

2. Birazı hariç, geceleri kalk namaz kıl.

3. (Gecenin) yarısını (kıl). Yahut bunu biraz azalt.

4. Ya da bunu çoğalt ve Kur'an'ı tane tane oku.

Sonra surenin devamında 6-7.ayetler de Allah şöyle buyurmuştur :''

6. Şüphesiz gece kalkışı, (kalp ve uzuvlar arasında) tam bir uyuma ve sağlam bir kıraata daha elverişlidir.

7. Zira gündüz vakti, sana uzun bir meşguliyet var.

yani burada peygamber efendimiz kendi kalkıyor.

Ayetleri bütünlük halinde oku,bölüp parçalayıp yanlış yanlış yorumlama

Hangi namaz kısaltılacak diyorsun demek ki ayette de yazdığı gibi savaş anında kısaltılacak,takımlar yer değiştirecek ve böylece müminler namazlarından gafil olmayacaklar ve düşmana karşıda tetikte bekleyecekler,sen soruyorsun diyorsun ki savaş sürerken namaz nereden çıktı ? çünkü dinimiz öyle güzel bir din ki savaş sırasında da namaz var

burada saçma sapan bir çeviri yapmışsın

4:101
kafirlerden zulüm görmekten korkuyorsanız (savaş) bağlılıklarınızı yerine getirmemenizde bir sorun yok.

o ayet öyle değil

101. Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size kötülük etmelerinden endişe ederseniz, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz kâfirler, sizin apaçık düşmanınızdır.

diyorsun ki :''- namaz kaç rekat ki kısaltılacak? niye hiç bundan bahsetmiyor? gece yarısı seferdeysek hangi namazları kısaltıcağız?''

Cevap :''namazın kaç rekat kısalacağı :Hadis-i Şeriflerde var.Çünkü Resulullah hadis-i şeriflerin uygulama esaslarını uygulamakta''

diyorsun ki :''- cümleye bakarsak namazı kısaltmanın günah olduğunu çıkartırız. Allah'ı hatırlamak için yapılan birşeyi kısaltmak niye günah olsun?''

''Peygamber ne yapıyor ise müminde onu yapmalı,bugün peygamberimizin hadis-i şerifleri var aç oku orada herşey var.''

diyorsun ki :''- silah ne zaman taşınır? elinde silah namaz kılan kaç kişi var?''

Cevap :''Silah taşınacağı zaman taşınır.''

Diyorsun ki :'' yağmur yaralanmaya neden olur mu?''

Cevap :''Orada denmek istenen yağmurdan dolayı müşküle düşme hali,ıslanma,ıslaklı ile üşüme durumu,olsun üzerinde ki ıslak elbilselerin zorluk arz eden durumları.''

sen ayetleri kafana göre çevirme senin için iyi olur.

Diyorsun ki :''Allah "ekber" (daha büyük) midir? bana kuran'dan bir tane "Allahu ekber" gösterin.''

aç oku Kuran-ı Kerim'de yazıyor.

Kafirun suresini okuyor işte kul Allah'a bağlılığını ne güzel yapıyor ne hoş,namaz kılan mümin kişi Allah'tan başka ilah tanımadığını Allah'ın ayeti ile namaz esnasında söylüyor.

İhlas Suresi ile ilgili olarak Allah böyle bir dua emretti mi diyorsun,İhlas Suresi Kuran-ı Kerim'in surelerinden bir suredir,Allah'ı anlatır.Kul yine bunu ilan ediyor namazında 3.şahıs falan ne diyorsun sen ?

Allah Kuran-ı Kerim'de buyuruyor :''Allah her şeyi bilir.''

Kardeşim neden anlamıyorsun,Kuran-ı Kerim'de namaz ile ilgili ruku ve secdeden söylenir,Kuran-ı Kerim'de geçen namaz emirini uygulanış esaslarını uygulayarak Resulullah gösteriyor,namazı kaza etme de oradan bırakılmış.

Hadis-i Şeriflere uydurma deme,

Diyorsun ki :''hastayken oruç tutmamamızın günah olmadığı ve daha sona tutabileceğimiz yazmaktadır? namaz gibi daha çok fiziksel aktivite isteyen şeyin kazasına niye değinilmemiştir ''

CEvap :''Tamam işte namaz da orucun kazaya bırakılması gibi kazaya bırakılıyor.''

Diyorsun ki :''bu yazdıklarımı sadece kuran'a inananlar anlayacaktır. hadisleri veya hocalarını veli edinmiş kişilerin anlamasını beklemiyorum ve istemiyorum da. kuran eksiksiz ve tamdır.

Cevap :''Senin bu yazdıklarını ve yazışlarında edindiğin niyetini Kuran'a inanan da anlar inanmayan da sen Hadis-i Şerife inanmıyorsan Peygamberi inkar etmiş olursun yani şahadet etmiş olmazsın şunu demiş olmazsın :''Şahadet ederim ki Allah birdir,şahadet ederim ki Muhammed Allah'ın kulu ve elçisidir,biz müminler kendimize öğretici olarak Resulullah'ı öğretmen edinmişizdir,Resulullah'tan başkasından yani Resulullah'ın söylemediğinin dışında kalan bid'at niteliğinde kalan sözleri söyleyenler bizden değildir.Resulullah'ın sözlerini söyleyenler ise Resulullah'ın varisleridir

Resulullah Aleyhisselatu Vesselam buyurmuştur :''Alimler,peygamberin varisidir.''

Kuran-ı Kerim eksiksiz ve tamdır ve Resulullah'ın da Kuran-ı Kerim'in uygulayıcı esaslarını uygulaması da eksiksiz ve tamdır.''

zekat= arınma (hiçbir ama hiçbir ayette para ile ilgili kullanılmamış, fakirlere verilecek para sadakadır ve malımızdan fazla olanı / arta kalanı vermemiz emredilmiş)

Zekat'ta mal varlığının oranlarına göre belirlenmesi ile çıkan hak borç vardır

beyt= ev (mecazi anlam, sistem)


kıble= yön (dikkat hiçbir ayette namazda kıbleye dönün demiyor!)

Kuran-ı Kerim'de Allah Buyurmuştur :''Nereye dönerseniz dönün Allah'ın yönü orasıdır.'' bu ayet şu durumda nazil olmuştur,inananlar namaz kılacakları zaman etraflarını çeviren dağlardan dolayı kabe'yi görememişler ve bu ayet nazil olmuş.

mescid=riayet etme (hali)
mescidi haram= haramlara riayet etme, uyma
secde= itaat etmek
rükû = tevazü göstermek

bunlar ile ilgili olanı Allah bilir,ben bir şey diyemeyeceğim çünkü bilmiyorum

diyorsun ki,hadislerin yasağının kaldırılmasını fırsat bilip dinimizi bozmak için ellerinden geleni artlarına koymamışlar.

hadis-i şerifler Resulullah'ın mübarek ağızlarından çıktıktan itibaren bugüne kadar müminler arasında gönülden gönüle geldi daha da gidecek Elhamdülilah

Bu dinin bu kadar kolay hükümleri bunlar

Allah Kuran-ı Kerim'de buyurmuştur :''Biz,size Apaçık ayetler gönderdik''

Allah Kuran-ı Kerim'de buyurmuştur :''Yüzünüzü enseniz gibi düzlemeden hayırlı amel işleyin.''
 

piranesi

New member
Katılım
14 Tem 2007
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
serhan eğeryılmaz kardeşim mükemmel cevaplamışsın.yazdığın cevabın her satırını zevkle okudum.işte bunun gibi ayetleri yanlış çeviren ve kafalarına göre yorumlayan insanlar yüzünden insanlar dinlerinden oluyo.bir an ben bile inanan biri olarak düşündüm nedir bu işin aslı diye,ama çok aydınlatıcı cevaplar olmuş.Allah razı olsun.Allah bizi yolundan ayırmasın.amin..
 
Üst Alt