Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Herşeyin tesadüf eseri oluştuğunu iddia edenlerin SAVUŞTURMA TEKNİKLERİ

pusula

New member
Katılım
10 Eki 2005
Mesajlar
128
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
konu yayılmış, biz buna teknik olarak off topic diyoruz...

kainattaki tesadüfe yer bırakmayan intizam ve ölçülü hali yazsak iş biter. hatta herkes kendi ufak tefekkürünü eklese çok zevkli bir yazı olurmuş...

konu tesadüf olmazsa nedir? kim yapmış? bu konuda filanca ne der? değil!!! ben sadece kendim şöyle görüyorum der bitirirsiniz... bu başlıkla hiç alakası olmayan şeyleri yazmak maharetse ben de sorayım : künefe ile sünepe alakalı mı?

ben bugün ışığın tesadüf olmadığını, yeryüzündeki ilahi sanatı bana göstersin için gözüme uygun ayarlandığını, karşımdaki pırıl pırıl güneş altındaki muhteşem karlı şehir manzarasına bakarak yazmak istiyorum...

ve savuşturma tekniği olarak da, çok sevdiğim ami bir arkadaşımın pratik zekasıyla bir profesörün evini boyarken, profesörün onun dindar olduğunu anlayınca sorduğu suale verdiği cevabı yazmak isterim...

- dindarsınız galiba? bir soru sorsam... bu evreni Allah yarattı peki Allahı kim yarattı?
- ha ha ha hhaaaaaaaa
- niye bu kadar gülüyorsunuz?
- size bu odayı boyacı boyamış, peki boyacıyı kim boyamış diye sorulsa?
- ?!?!?!?
- evet, sanatkar sanat cinsinden değildir. içinde değildir. malzemesinden yapılmış değildir.
- oh, çok çarpıcı bi açıklama!
 

darth vader

New member
Katılım
16 Ara 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
pusula' Alıntı:
konu yayılmış, biz buna teknik olarak off topic diyoruz...

kainattaki tesadüfe yer bırakmayan intizam ve ölçülü hali yazsak iş biter. hatta herkes kendi ufak tefekkürünü eklese çok zevkli bir yazı olurmuş...

konu tesadüf olmazsa nedir? kim yapmış? bu konuda filanca ne der? değil!!! ben sadece kendim şöyle görüyorum der bitirirsiniz... bu başlıkla hiç alakası olmayan şeyleri yazmak maharetse ben de sorayım : künefe ile sünepe alakalı mı?

ben bugün ışığın tesadüf olmadığını, yeryüzündeki ilahi sanatı bana göstersin için gözüme uygun ayarlandığını, karşımdaki pırıl pırıl güneş altındaki muhteşem karlı şehir manzarasına bakarak yazmak istiyorum...

ve savuşturma tekniği olarak da, çok sevdiğim ami bir arkadaşımın pratik zekasıyla bir profesörün evini boyarken, profesörün onun dindar olduğunu anlayınca sorduğu suale verdiği cevabı yazmak isterim...

- dindarsınız galiba? bir soru sorsam... bu evreni Allah yarattı peki Allahı kim yarattı?
- ha ha ha hhaaaaaaaa
- niye bu kadar gülüyorsunuz?
- size bu odayı boyacı boyamış, peki boyacıyı kim boyamış diye sorulsa?
- ?!?!?!?
- evet, sanatkar sanat cinsinden değildir. içinde değildir. malzemesinden yapılmış değildir.
- oh, çok çarpıcı bi açıklama!
pusulasını şaşırmış arkadaş,
inanki beni çok güldürdün varsa inandığın yaratıcı varlık da seni güldürsün emi.
abuk sabuk hayali bir süper kahraman olan tanrı ( ki bu süper kahramanın kurandaki versiyonu allah cc. ) olayını mantıklı kılmak için yırtınmanızı görmek bir insan olarak beni gerçekten üzüyor. hani desem allah var olabilir arkadaşlarda inanıyor o zaman sorun değil. ama ihtimali bulunmayan bir varlığa körü körüne inanıp akıl dışı kıyaslama - örneklemeler ile aklınca inancını kurtarmak çok acizcedir. saymakla bitmeyen mantık hatalarından bazıları
-- kimse odanın boyanmamış olduğunu iddia etmemektedir. herkes kim boyamış derken bir boyacının varlığı aşikardır. bu durumda memleketteki hanzosundan en eğitimlisine kadar tüm boyacılar işini-sanatkarlığını senin inandığın hayali kahramandan daha iyi yapmakta imişler ki boyacıdan şüphe edilmiyor ama akıl sahipleri tanrı-vs nin varlığından şüpfe ediyooo . bu nasıl oluyoooo. tanrının (sümmehaşa !!!) sanatkarlığında eksiklik mi vardır loooo. daha acemi midir. usta olamamışmıdır . biz inanmazlar acemiliğine mi raslamışız acep.
-- bir evin mükemmel bir şekilde boyanması sanaatına karşılık sana bu işi kim öğretti diye boyacıya sorulmaz mı pusulasını şaşırmış arkadaş.anasından doğma öğrenilmezki bu sanaat değil mi. bir yerden öğrenmeli biriis öğretmeli. bu durumda evren mükemmel bir dizayn vs şekilde yaratıldı deniyorsa ( ki değildir) bu yaratıcının hocasının kim olduğunu sormak ( yani yaratıcının yaratıcısını sormak ) akıl sorusu değilmidir yani.
-- düzen eşittir akıl değildir oolum. bilim öğrenmedin mi hiç. buzdolabındaki düzensiz su molekülleri donduğunda düzenli kristallere dönüşür, dalgalar deniz kıyısındaki taşları ağırlıklarına göre çok düzenli bir sıraya sokar, mıknatısın geçtiği ve ama mıknatısa yapışamayacak kadar büyük metallerin bulunduğu yerde bu metaller çok ahenkli bir şekle bürünürler. saftrik bir insana göstersen bunları kendi başına oluşabileceklerine inanmaz.suyun soğuması sonucu düzenli kristale dönüşmesi,dalgaların taşları sıraya dizmesi,mıknatısın metalleri ahenge sokması hep bilim kuralları ile ve rastlantısal olarak gerçekleşir.
-- eğer bunların bir sanaatkardan çıktığını düşünüyorsanız o zaman bu sanaatkarın varlığından şüphe edildiği için en azından iyi bir sanaatkar olmadığı çok açıktır. "allah isteseydi herkes müslüman olurdu" şeklindeki safsatayı muhammet bile hanzo bedevilere yutturamamış sakın bana bu şekilde saçmalama.
 

darth vader

New member
Katılım
16 Ara 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
pusulasını şaşırmış arkadaş,
sözlerimi hakaret dolu vs olduğunu düşünüyorsan ( ki asla değildir. herkese saygım var ) ve alındıysan peşinen özür dilerim. biraz esprili bir günümdeyim. geçer.
intikam niyetine sende esprileri patlatabilirsin . özür dilemenede gerek yok. geniş espri anlayışum olduğundan alınmam merak etme.
 

pusula

New member
Katılım
10 Eki 2005
Mesajlar
128
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
yukarıdaki yazı, hayvan ateistler muhatab alınarak yazılmamıştı ki, sadece inanan yüksek insanlarla tatlı bir sohbetti. ne gariptir ki heyecana gelip döktürmüş te döktürmüş ve bolca da çuvallamış. önce tam oku, anla sonra cevap yaz. bak dart vader gibi cevap yazarsan zart der gibi de ortada kalırsın. ben de sana çok güldüm.

"örneklemeler ile aklınca inancını kurtarmak çok acizcedir. saymakla bitmeyen mantık hatalarından bazıları..."

İman her yönüyle hem inanılır hem isbat edilir olduğu ortaya konmuştur. "ben inanmıyorum" diye anırmakla inançsızlık haklı hale getirilmez. isbat usulünün bilimsellliği de hem akademisyenler tarafından hem hayatında gerçekten yaşayanlar tarafından ortaya konmuştur. bu da ayrı bir konuşma mevzuudur. ben beni yaratanı görmüş bilmiş, risaletini binden ziyade mucizeleri ile isbat etmiş bir Peygamberim ile ve içinde 40 mu'cize olan ve Rabbimi bana tanıtan Kur'anımla tanırım. bunun tartışmasını veya hakaretini burada yapamazsın. çünkü burası Nübüvvete ve Kitaba saldırı sitesi değildir.

"ama akıl sahipleri tanrı-vs nin varlığından şüpfe ediyooo"

böyle yuvarlak cümlelerle bir yere varılmaz. inancın ne denli insan psikolojisi ile ve tarihi ile alakadar olduğu ortadadır. öyle yada böle din hakikatı insanlıkda vardır. bu hakikatı sonsuz hayata aşık olan insanlığın ihtiyacını en kuvvetli bağıran ise Peygamberimdir. ben yokolmak istemiyorum diye, ve sonsuzluğu bulmayı arıyorum diye niye itham ediyorsun ki? madem unutulacaksın o zaman foruma da girme. arkanda iz bırakma ve evinde ölüp yokolmayı bekle... akıl bir şekilde sonsuz olmak istiyor. bunu sen gibi "şüpfe"ciler(!) bile kabul ediyorki buradalar :))).

"bu durumda evren mükemmel bir dizayn vs şekilde yaratıldı deniyorsa bu yaratıcının hocasının kim olduğunu sormak akıl sorusu değilmidir yani."

bak gördün mü düşünmeye başladın. biraz daha ıkın yavaş yavaş çalışmaya başlıyor. hayır akıl sorusu değildir. ama hakikatı aramaya bir adımdır. asıl gerçeklik ise bu kainatın yapıldığını görmekdir. ama yetmez. ne için yapıldığını bilmekdir. ama yetmez. bizi buraya getirmesindeki arzuyu öğrenmekdir. ama yetmez. razı olması ile neticeyi öğrenmekdir. o zaman yol haritası çıkmış olur.

"buzdolabındaki düzensiz su molekülleri donduğunda düzenli kristallere dönüşür, dalgalar deniz kıyısındaki taşları ağırlıklarına göre çok düzenli bir sıraya sokar, mıknatısın geçtiği ve ama mıknatısa yapışamayacak kadar büyük metallerin bulunduğu yerde bu metaller çok ahenkli bir şekle bürünürler. saftrik bir insana göstersen bunları kendi başına oluşabileceklerine inanmaz.suyun soğuması sonucu düzenli kristale dönüşmesi,dalgaların taşları sıraya dizmesi,mıknatısın metalleri ahenge sokması hep bilim kuralları ile ve rastlantısal olarak gerçekleşir."

senin cümlenle sana cevap vereyim daha iyi anlarsın :"örneklemeler ile aklınca inancını kurtarmak çok acizcedir. saymakla bitmeyen mantık hatalarından bazıları..." buradaki mantık hatalarına bakalım. kristal denilen düzgün yapı taşları sarayı oluşturan duvar gibidir. hatta çok daha düzgündür. silikon, elmas, tuz, kar hangi kristali görsen anlarsın ki içinde ayrı bir sanat var. tuğlalar atılarak duvar yapılmaz. dülger gerekir. terazilemek ölçmek gerekir. pürüzsüz bir yapı çok ciddi bir dikkat ve gayreti gerektirir. imar çok ince bir sanattır. "suyun soğuması sonucu" gibi sebeplere verilemez. çünkü sebepler şuursuzca akar, sanat oluşturamazlar. sebepler kullanılan malzemedirler. onu kullanmasının sebebi ihtiyaç değil, izzeti gereği perde olsunlar diyedir. soğuma gibi akılsız ve şuursuz fiil, buz kristalini yaratamaz(A). bu kristalin mimarı moleküller de değildir. sen gibi hezeyan geçiren ateistleri yanyana oturtsak on adam kulaktan kulağa oynayıp neticeye gülersiniz, milyonlar molekül ise tam olmaları gereken yere emirleri birbirine tam ve mükemmel ileterek yerleşirler. havada tüm istasyonların karışmayan frekansları gibi...(B). yada bu kristalin mimarı tüm evrenin toplanması ile oluşan doğa anan(!) da değildir. bir ahırda 10 camuz biraraya gelse durmadığı gibi mekan, viskozite, akışkanlar dinamiği gibi tüm bilimler tüm evrenin formülleri ile bir araya gelse iki molekülü orada tutmaya yetemediklerini belirsizlik katsayıları ile itiraf ederler(C). o zaman geriye kalan A B C den başka bir de D yolu vardır ki, kudret-i mutlakada, alim-i mutlak bir zatın memurları olarak o moleküller kristal olmak, verilen emri iletmek gibi pek çok harikaya sahip olmaktadırlar. onun emri altında, dağılan askerlerin emir altına toplanmaları gibi rahat bir şekilde neticeye ulaşırlar.ve sonuç mükemmeldir. diğer verebildiğin örnekler de tamamen imanın isbatına yararlar. akılsız taşların şuursuz dalgalarla dizilmesini görüp dizen Zat'ı düşünmek çok hoşdur. hele mıknatısın metalleri ahenge sokması ise başlı başına cansızlar aleminde imanı ortaya koyar...

eğer böyle bakarsan ipek gibi yumuşak köklerin sert taş ve toprağı delip, nasıl Allah namına işlediğini duyarsın. "Allah namına kainata bakan adam her ne müşahede etse ilimdir" olan hakikata yaklaşırsın...

ama tüm bu paragraftan bişey anlamayıp yine inançsızlığını anıracak olursan ben ne diyeyim. yoluma devam ederim. annem bu eylülde vefat etti. dünyamın yarısını da götürdü. diğer sevdiklerim de gidiyorlar. ben de öleceğim. ölümün ne olduğunu ve ne getirdiğini öğrenmek ve bulmak yerine sen gibi dalalet hezeyanlarına boğazıma kadar batıp onları yüzüme gözüme sürecek vaktim yoktur... kabrin ne manaya geldiğini ve benden ne istediğini bana söyleyen İmanın ve İslamım ile ahiretin ihtimali bile benim dünyamı aydınlatıyor. kaldı bir de isbatını hele bir de oradan varlığına dair haberleri, hele bir de gidipte geri gelip haber vereni (A.S.M) duymak ve bilmek beni rahatlatıyor. ben senin yerine onu dinlemekle mutluyum... senin söylediğin şunca sayfa ise bana birşey vermiyor...
 

darth vader

New member
Katılım
16 Ara 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
sevgili pusula,
annenizin vefatına üzüldüm. senin anlayacağın bir şekilde
" allah rahmet eylesin. umarım inancınız doğru olurda sonsuza kadar cennetlerde muhabbetle ailenizle birlikte olursunuz".
ancak bu yazılarında hiçbir şey ifade etmeyen kelimeler arasında yaşamış olduğun bu kötü tecrübe ( annenizi kaybetmiş olmak) aslında iman olayını karekterize ediyor.yok olma korkunuzu çok iyi anlıyorum. inanırken bende de aynı duygular vardı sağlıklı düşünmenizi engelleyen. senin için bir şey ifade etmesede bu konuyu kendi bilgi anlayşımızıa göre aktarmak istiyorum.bu sefer esprili değil ciddi bir analiz olacak.
insanlar maymunlar ile ortak atalarından modern insana evrimleşirken ara geçiş formlarından en önemlilerden biri homo hobilis olarak geçer.bu canlının sadece insansı bir özellik olarak bilinen en önemli özelliği hayal gücünün bulunması idi.
diğer canlılarda yaşamları boyunca aynı insanlar gibi mücadele ederler iyi-kötü davranışları psikolojileri olur ama ölüm olayı onlar için herşeyi bitirir. hayvanlar dünyasındaki canlılar için ölmüş bir arkadaşları veya ailelerinden biri artık birşey ifade etmez.onun cesedine herhangi bir saygı göstermezler. hobilis ise bilinen ölülerini gömen ilk insansı canlıdır.beyin cc gelişimine istinaden tanıdıklarının ailelerinden birilerinin ölümü durumunda cesedi olduğu yerde bırakmazlar ve gömerler. hayalgücü olan canlılar doğanın kendilerine sunduğundan daha fazlasını hayal ederek veya tamamen doğal olan dinamikleri güçleri hayal güçleri sayesinde istedikleri gibi yorumlayarak daha mutlu olmanın yöntemini öğrenmişlerdir ve toplumsal yaşantılarında verim sağlanmıştır. bu hayalgücü insanın o kadar geniş bir uygulama alanıdır ki her yerde modern insanlar bunu kullanırlar.bu insanın bir özelliğidir ama özelliğin artık toplumsal mutluluk vermediği verim sağlamadığı durumda hayalgücüne bağlı olan bu özellikler bırakılır.günümüzde hayalgücümüzden kaynaklanan bazı durumlar:
-- doğadanın verdiği bir kaynak olmamasına rağmen adalet anlayışı. daha mutlu ve verim sağlandığı için adalet anlayışı insanlarda çoğunlukla devam etmektedir.
-- doğanın verdiği bir kaynak olmayan kölelik binlerce yıl verim ve düzen sağlamıştır toplumlarda . ancak verimini kaybetmiş olduğundan 100 yıl kadar önce bırakılmıştır. daha doğrusu ücretli işçiliğe dönmüştür tamamen.
-- insanlar tarafından hayali olarak kurulan firmalar-şirketler-devletler gerçekte olmayan varlıklardır. ama tüzel bir varlık olarak devam ederler nedeni sağlanan verimin devam etmesi ve devletli-şirketli yaşamların bizi daha mutlu etmesidir şimdilik.
-- vatan sevgisi ise doğanın bize verdiği bir durumun insanın isteğine göre farklı yorumlanmasıdır. tüm canlılar hayatlarının devam ettiği habitatı severler ve rakiplere karşı korurlar. ama insanlar hayatları boyunca hiç bulunmadıkları yerleri eğer vatan olarak kabul etti ise yine savunurlar. aslında dağ taş olan yerlere insan vatan - devlet olarak bakar. daha mutlu olabilir ve bu bakış açısı toplum için daha verimli olabilir.
-- bir sorun olduğunda bir ülkenin başkanı devleti adına konuşur ve toplumunu motive eder mücadeleyi şevklendirir.aslında devlet diye reel bir varlık yoktur. varlığı tüzeldir. varlığını sürdürebilmesi ,kendisine tüzel varlığı veren gerçek reel kişilere bağlıdır.
-- adalete inanan insanlar olmasa tüzel olan adalet kavramı yok olur.çünkü kendisini savunamaz . varlığı gerçek varlık olan insanın kendisini kabul etmesine bağlıdır
-- köleliği savunan insanlar olmadığında kölelik tüzel bir kavram olduğundan bitmiştir.
-- ücretli işçilik doğanın bize verdiği bir gerçeklik değildir. insanlar buna inanmadıkları zaman bu kavramda bitecektir.
-- eğer bir devlet bir vatan kendisini savunan vatandaşlarını -ki gerçek varlıklardır- kaybederse o devlet vatan yok olur. çünkü zaten gerçek değildir tüzeldir . kendisini savunan gerçek varlık olmaz ise kendisi de yok olur.
-- tüzel olan her varlık için durum aynıdır.
sanırım nereye varmak istediğimi anladın . evet inandığınız tanrılarda aynı düşüncenin ürünüdürler. tüzel bir varlık gibidirler. kendileri reel olmadığından adlarına peygamberler-veliler-resuller vs konuşur.düzeni ve toplumsal verimliliği bu kişiler sağlamaya çalışırlar.ancak aynı acı son binlerce tanrı için gerçekleşmiştir.mümini -yani reel bir varlık olan inanan insanları- olmayan tanrılar yok olmuş tarih sahnesinden silinmişlerdir.
-- adına binlerce mümininin gözünü kırpmadan canını verdiği tanrı MİTHRA nerede şimdi.
-- muhammet ile savaşında ölümüne kendi putperest tanrıları için savaşan aldığı her darbede ölürken sarsılmaz bir inançla tanrılarının adını haykıran ebu cehilin tanrıları hani neredeler
-- hani nerede uzza - menat - lat.
-- müminlerime küfretmeyin bana küfredin diyen büyük XOLOTL nerde.
-- hani apollo-afrodit-zeus.binlercesi hani neredeler.
bir zamanlar inanırları vardı ve güçlü idiler adları okunduğunda insanlar ağlıyor canlarını veriyorlardır. insanlar ailelerinden birilerini kaybettiklerinde senin gibi bu tanrılara dua ediyorlardı.HANİ NEREDELER.onlara edilen dualara , onlar için verilen canlara ne oldu şimdi.
inandığın tanrı ALLAH cc nin müminleri olmazsa allaha farklı bir şey mi olacak zannediyorsun. gökyüzünden inip kendisini savunabilecek mi zannediyorsun.
ŞÜPHESİZKİ SİZ ANLAMAZ BİR TOPLULUKSUNUZ.
kendi rasyonel anlayışım gereği insanın hayal gücünden çıkan ve reel olmayan herşeyi red etmiyorum. adalet anlayışım var . devletimi ve vatanımı seviyorum.gerekirse canımı veririm. ama bunu toplumum için yaparım. çünkü toplumum vardır. vatan ve devlet adına yapmanın mantığı yoktur tarihte değişik toprakları vatan diye belledik bir sürüde devletimiz oldu.gelecektede farklı vatan ve devletlerimiz olacaktır. asl olan gerçek bir varlık olan toplumumuzdur. toplumumuz var olduğu sürece devlet ve vatanımız olabilir. ama toplum olmazsa nasıl devlet ve vatanımız olabilir.
Sözün kısası Mümini olmayan Tanrı yoktur, yaşayamaz, kendini savunamaz,zarar veya fayda veremez.yaşayan zarar veya fayda veren tanrıları adına konuşan müminlerdir.
Annenizin vefatına tekrar çok üzüldüğümü bildiriyorum allah rahmet eylesin.
saygılar
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
darth vader' Alıntı:
pusulasını şaşırmış arkadaş,
inanki beni çok güldürdün varsa inandığın yaratıcı varlık da seni güldürsün emi.
abuk sabuk hayali bir süper kahraman olan tanrı ( ki bu süper kahramanın kurandaki versiyonu allah cc. ) olayını mantıklı kılmak için yırtınmanızı görmek QUOTE]

sayın dart bu mevsuda olabildiğince saygımı şasınıza karşı korumuş durumdaayım ama benin taptım yüce olduğunu kabul ettiğim bir varlık hakkında saçma sapan tabirler kullananızdan sizi men ederim aksi taktirde böyle saygıyı yitirip benim şahsi, değerlerime yanlış keli,meler kullandığınız taktirde ben size olan saygımı yitiricem siz inanmaya bilirsiniz ama benim bulunduğum mekanda benim eğerlerime hakarette bulunmanız sonderece yanlıştır aksi halde ben size olan sygımı yitirip sizin değerlerinize hakaret edebilirim sizde değerlerinize innamyanın değeri ailesidir biri valideniz hakkında yanlış konuştuğunda nasıl rahatsıt oldursunuz düşünün çünkü o sizin değerleriniz arasındadır sizde başkalarının değerlerine hitapta bulunurken saygı çerçevesinin dışına çıkmayın aksi halde bu muhabbet bir yere varamadığı gibi kalp krılmasıyla devam eder.

saygılarımla...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
cümleleri kullanırken değerlere hakaret boyuntunda olmayın şahsımıza hakaret edebilrsiniz lakin benim Rabbime saygısızlık etmeyin olabildiğince saygı çerçevemi koruyarak size en içten tenki,tlerimi sunuyorum. :mad:

saygılarımla...
 

seyfullah putkýran

New member
Katılım
30 Eyl 2005
Mesajlar
5,807
Tepkime puanı
205
Puanları
0
Yaş
40
Konum
Ruhlar Aleminden
Web sitesi
www.tevhidyolu.net
Ayrıca sorularınıza cevaben

Ayrıca sorularınıza cevaben

düzen eşittir akıl değildir oolum. bilim öğrenmedin mi hiç. buzdolabındaki düzensiz su molekülleri donduğunda düzenli kristallere dönüşür, dalgalar deniz kıyısındaki taşları ağırlıklarına göre çok düzenli bir sıraya sokar, mıknatısın geçtiği ve ama mıknatısa yapışamayacak kadar büyük metallerin bulunduğu yerde bu metaller çok ahenkli bir şekle bürünürler. saftrik bir insana göstersen bunları kendi başına oluşabileceklerine inanmaz.suyun soğuması sonucu düzenli kristale dönüşmesi,dalgaların taşları sıraya dizmesi,mıknatısın metalleri ahenge sokması hep bilim kuralları ile ve rastlantısal olarak gerçekleşir.
-- eğer bunların bir sanaatkardan çıktığını düşünüyorsanız o zaman bu sanaatkarın varlığından şüphe edildiği için en azından iyi bir sanaatkar olmadığı çok açıktır. "allah isteseydi herkes müslüman olurdu" şeklindeki safsatayı muhammet bile hanzo bedevilere yutturamamış sakın bana bu şekilde saçmalama.
demişsiniz
şasım sonderece bilimle iç içedir bende3 bir iana olarak bu sözlerinize cevap verme hakkına sahibim
doğru düzensiz su molakülü saoğutulduğunda atomların birbirine daha yakınlaşmasıyla düzenli hale gelir peki bunları kim soğutuyor yani kafasına göre mi düzenli hlae gelebiliyor bu dışarıyla yaptırılmış bir ısı alış verişi sonucu olur buda diğer sonuçları kovalar derken yine Rabbime açılır.

taşların dalga tarafaında ağırlıkla sebebiyle hafiftaşların ileri ityilmesiyle bir düzen oluşur bu mükemmel düzende kusursuzluk abidesidir bu dalganın sayesinde dalga rüzgarın sayesinde e sonuş yine Rabbimin izniyle

metallerin ordan izi bırakarak güzel bir şekil oluşturması metall parçalar arasında ne güzel demişsin ama mıknatıs kendi gitmmiyor birimizin onu götürmesi lazım ki bu düzen oluşsun deminde saydığınız düzen birinin programlaması sonucu oluşur buda Alemlerin Rabbi olan Allah'ın izniyle..

ve rabbimden daha iyi bir sanatkar bulamazsınız bunu en iyi bilim adamları ve alimler görür göremiyene bişey diyemem. Şahsen ben örüdm alemdeki muntazam sanatı.

Allah herkesi müslüman yapıp amellerine karışsaydı ozaman irade hümü olmaz o zaqman sınav olmaz o zaman cennet cehennem olmaz o zaman herkes günahsız olur herkes nefissiz olur ozamanda insanın yaratılmasına gerek kalmaz zaten bunları yapan melek dediğimiz sirekli Rabbimizi tespih eden mahluklar var . evet Efendimiz hanzolara anlatamamış ama akıl sahiplerine anlatmış bunlarda sahabe efendilerimizdir.

saygılarımla...
 

pusula

New member
Katılım
10 Eki 2005
Mesajlar
128
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Sevgili Jedi D. V.,

bu anlattıkların uzayıp gidiyor. benim gibi tabiat tanımaz, sebepleri inkar eden ve olasılık, şans gibi zırvalara değer vermeyen birisi için bunlar çözüm değiller. söylediğin şeyler yine yaşayan dünyanın uydurduğu ölçüler... o ölçüler zaten beni de boğmaya çalışıyor... otorite olarak göstermeye çalıştığın sebepler akılsızlar, genler ise uzun ve basit yazılardan ibaretler...

Allah'ı çok yanlış tanıyanları gördüm ama sen gibi biz aslında istediğimiz için onu var sanıyor olduğumuza kendini bu kadar inandıranı görmemiştim... kendi felsefen ölümün ve kabrin içine tebessüm ederek bakabilmeni getiriyorsa... sevdiklerini toprağa koyarken, onları haşr meydanında yeniden göreceğini cennette tekrar mutlu olacağını gerçekten sana hissettiriyorsa, devam et...

Allah vardır. Birdir. Canlıdır. Hayattadır. seni şu anda izliyor. hem kalbinin en derin yerlerinde olanı biliyor bildiğini gösteriyor. Bilmüşahede görüyoruz ki, bütün eşya, özellikle canlıların pek çok, birbirine zıt gereksinimleri ve pek çok çeşit talepleri vardır. O talepleri, o ihtiyaçları, ummadığı ve bilmediği ve eli yetişmediği yerden, münasip ve lâyık bir vakitte onlara veriliyor, imdada yetiştiriliyor. Halbuki, o hadsiz maksudların en küçüğüne, o muhtaçların kudreti yetişmez, elleri ulaşmaz.

Sen kendine bak: iç ve dış duyuların ve onların gereksinimleri gibi, elin yetişmediği ne kadar eşyaya muhtaçsın. Bütün canlıları kendine kıyas et. İşte, bütün onlar, birer birer, olması şart olan o Zat'a şehadet ve birliğine işaret ettikleri gibi, tümüyle de, güneşin ziyası güneşi gösterdiği gibi, o hal ve bu keyfiyet, perde-i gayb arkasında bir Vâcibü'l-Vücudu, bir Vâhid-i Ehadi, hem gayet Kerîm, Rahîm, Mürebbî, Müdebbir ünvanları içinde akla gösterir.

gayb'a (şiddetinden doğrudan görülemeyen o Zata) iman etmek zaten işin püf noktasıdır. bir ülkenin özelliklerinden o ülkenin başındakini görmeden tanımak gibi bu evrenin sultanını, sıfatlarını, ünvanlarını bilmek ve onunla sohbet etmek beni rahatlatıyor. yaşamıma anlam katıyor. onunla sohbet etmek dertleşmek ve konuşmak, samimi dualarla hislerimi paylaşmak yaşam sevgimi tazeliyor... cevaplarını izlemek, onunla iletişim kurmak ise hem heyecanlı hem harika bir olay... bunun usulünü gösteren son Peygamberimin yolundan ayrılmadan son nefesime dek bu güzelliği yaşamak istemem kötü mü?

toplum için ben ve benim gibiler mi yoksa inançsızlığını anarşistliğini göstererek yapanlar mı daha yararlıdır?

"ahiret yoksa çalmamak enayilik değil midir? madem ceza yok ben niye bi daha gelmeyecek bir hayatta aza kanaat edeyim??? görünmediğim sürece vurduğum benimdir yediğim benimdir" diye düşünmek anarşiyi getirmez mi? şu anda hükümetin güvenliği beni görmüyorlar ama melekler benim her halimi kaydediyor diyen mü'mine niye düşmansın?
 

darth vader

New member
Katılım
16 Ara 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
sevgili pusula arkadaşım,
tam olarak anlattıkların ile neden dinin olması gerektiğini anlatmışsın.sözlerinin tamamında haklısın. buna diyecek bir şeyim yok.
-- allaha inanmak sizi rahatlatıyorsa mutlu ediyorsa - ki ediyor- o zaman inanınız.
-- ben rasyonalistim.varlığı teknik olarak sorgularım. allahın olmadığını iddia etmemiz toplumların allaha inanmalarına yol açan sonsuz adalet anlayışı- daha mutlu olma istemi - daha ahlaklı yaşam isteminin yanlış olduğunu düşündüğümüz anlamına gelmiyor elbette. tam tersine bizde bu şekilde bir yaşamı arzuluyoruz ama hayaller güzelde olsa ancak gerçek bir yol ile bu güzelliklere ulaşabiliriz düşüncesindeyim.
bu nedenle savunduğumuz rasyonel anlayışıda anlayamadan dinsel varlığı ( allahı ) red ederek aynı anda adalet-ahlak-barışçılık gibi üstün insani değerleri terk eden kişileri dindarlar ile bir tutmuyoruz. bu şekilde bir dinsizlik anlayışı bulunan kimseler insanlık için en büyük tehdittir.
doğanın kendisine verdiğinden daha fazlasını talep edebilmek insanı insan yapan bir özellik olup kabulümüzdür. ama evrimin doğallığı gereği nasıl
-- önce tarım toplumu sonra sanayi toplumu sonra hizmet toplumu
yada
-- önce hayvansı özellikleri bulunan tanrılar , sonra çok tanrılı dinler , sonra tek tanrılı semavi dinleri gibi herşeyde değişimler yaşanıyor ve bazı hayali kavramlar artık miyadını dolduruyorsa insanlığın geçirmekte olduğu bilgilenme çağı sonunda insanlık yüksek insani değerlere ulaşmak için dinlere artık ihtiyacı olmadığını anlayacaktır.
Eğer peygamber muhammet zamanında yaşasa idim daha iyi - mutlu - düzeni sağlanmış bir toplum için inanmadığım halde muhammedin savunucularından olurdum.
Katılmıyorsunuz eminim ama bence sahabelerinin çoğu benim gibi insan idi. yani onlarda muhammedin teknik olarak doğru söylemediğini biliyorlardı. ama o zamanın toplum şartlarına göre ise doğru olandı.Bunu da nerden çıkardın deyip soru sormayın. çünkü bu sadece bir tahminimdir.hiçbir kanıtım yoktur.
 

emrahyldrm

New member
Katılım
2 Ağu 2005
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Ýstanbul
darth vader,

Fikir ayrılığı + Uslüp hatası = Kişilik bozukluğu. Ben kısaca böyle yorumladım seni. Fikir ayrılığı özgür düşünce içinde olağan bir durumdur. Herkesin fikrine saygım vardır. Fakat fikirlerini beyan ederken bozuk anlatım şeklini seçersen karşında sana saygı duyan ve fikirlerini olağan karşılayan hiç kimse bulamazsın.

Bide şunu merak ediyorum. Senin gibi birinin islamforum da ne işi var ? Şıklara bakalım ;

a- ) Gerçek manada aklına takılan sorulara cevap almak için.

b- ) "Dur bakiim şunlar napıyolar" diye merak için.

c- ) Ego tatmini sağlamak için.

Yazılarından anladığım kadarı ile (c) şıkkı. Ego sahibi biri asla tatmin olmaz.Kendini beğenmiş kışkırtıcı tavırlarla sergilediğin durum bunu gösteriyor. Buda şu demek ; müslüman mahallesinde salyangoz satmaz ! Ne sen bu işten bi kar edersin, nede bu mahallede bir muhatap bulursun. Salyangoz satmak için bağırır durursun, ama seni kimse duymaz. Bence başka mahallelerede bi göz at. Belki elindeki kokmuş salyangozlara bi alıcı bulursun.
 

darth vader

New member
Katılım
16 Ara 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
emrahyldrm' Alıntı:
darth vader,

Fikir ayrılığı + Uslüp hatası = Kişilik bozukluğu. Ben kısaca böyle yorumladım seni. Fikir ayrılığı özgür düşünce içinde olağan bir durumdur. Herkesin fikrine saygım vardır. Fakat fikirlerini beyan ederken bozuk anlatım şeklini seçersen karşında sana saygı duyan ve fikirlerini olağan karşılayan hiç kimse bulamazsın.

Bide şunu merak ediyorum. Senin gibi birinin islamforum da ne işi var ? Şıklara bakalım ;

a- ) Gerçek manada aklına takılan sorulara cevap almak için.

b- ) "Dur bakiim şunlar napıyolar" diye merak için.

c- ) Ego tatmini sağlamak için.

Yazılarından anladığım kadarı ile (c) şıkkı. Ego sahibi biri asla tatmin olmaz.Kendini beğenmiş kışkırtıcı tavırlarla sergilediğin durum bunu gösteriyor. Buda şu demek ; müslüman mahallesinde salyangoz satmaz ! Ne sen bu işten bi kar edersin, nede bu mahallede bir muhatap bulursun. Salyangoz satmak için bağırır durursun, ama seni kimse duymaz. Bence başka mahallelerede bi göz at. Belki elindeki kokmuş salyangozlara bi alıcı bulursun.
selamlar emrah yıldırım kardeş,
kişilik bozukluğum ile ilgili fikirlerin senin özgr düşüncen olduğu için yorum yapmayacağım ))
islam orumda ne için bulunduğuma gelince , tabiki aynı seninle aynı nedenlerden dolayı fikirleri düşünceleri paylaşmak. imanı veren allah olduğuna göre ve imanın kimde bulunduğuna allahtan başkası bilmediğine göre senin bu sitede ne işin var kendini sadece allaha vermen gerekmez mi. ne işin var binbir türlü insanın içinde herkes kafasına göre bir şeyler diyor .bak bende senin için 3 şık hazırladım neden bu sitede olduğuna dair.

a : bir başka insanın senin iman eksikliğine cevap verebileceğine inanmak
b : aslında şüphe içinde olmak bu nedenle tartışmak
c : imanı allahın verdiğine inanmak ama allaha ulaşamamak.

saygılarımla efenim
 

darth vader

New member
Katılım
16 Ara 2005
Mesajlar
78
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
bu arada herkes değil ama bazı sayın arkadaşlarım eleştirisel tartışmanın nimet olduğunu unutup eleştirilerimizn hakaret olduğunu düşünüp bu forumun sloganı olan ve çok sevdiğim bir anlayış olan "ne olursan gel" felsefesine uygun düşmeyen cevaplar vermişlerdir şahsıma.
amacım kavgalı küfürlü tartışma olmadığı için daha olgun bir foruma taşınıp sizleri bir daha rahatsız etmeyeceğim.
kimseye kırgın olmadığımı belirterek "allah " hepinize gönlünüzce versin diyorum
saygılar
 

emrahyldrm

New member
Katılım
2 Ağu 2005
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Ýstanbul
Cevapların son noktayı koyucu ve tatmin edici değil. Cevaplarını kaçınarak vermişsin.

Benim yazımda altını çizerek vurgulamaya çalıştığım konu "uslüp hatası" ama sen buna hiç değinmemişsin.

EĞER BENİM İNANÇLARIMI HOR GÖRÜR, UĞRUNDA CANIMI VERMEKTEN KAÇINMAYACAĞIM DEĞERLERLE DALGA GEÇER VE HAKARET EDERSEN, KENDİMDE SANA KARŞI HER TÜRLÜ SERZENİŞİ MÜBAH GÖRÜRÜM.
 

pusula

New member
Katılım
10 Eki 2005
Mesajlar
128
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Sevgili Darth,

sana hakaret edildiğini yazıyorsun, ama bir dizi senin açtığın başlık Allaha imanı hafife alır espirilerle dolu başladı. böyle yaparak bu yolu sen bize öğrettin...

samimane yaklaşıp, inanmadığını ama inanaların inançlarının dayanaklarını sorsaydın, gerek vicdani gerek mantıki, gerekse bilimsel olarak nasıl inanılabildiğini sorsaydın, objektif ve subjektif pek çok güzel cevabı alacakdın. o cevapları serinkanlılıkla irdeleseydin, hem herkes kendi inancını muhasebe ederdi hem sen de kendi itikad anlayışını ortaya koyabilirdin.

oysa uğrunda anasını babasını malını canını ezip geçecek adamlara, uğrunda gittikleri hedefle ilgili alaylı ifadeler edince toz duman kalkıyor. ne dendiği anlaşılmaz oluyor.

inan yada inanma ama islam bir sistem ve ona ne girerse ona uygun çıktı verir. uygun yaklaş istifade et..
 

tuna58

New member
Katılım
19 Ara 2005
Mesajlar
11
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
darth kardeş yazdıklarını baştan sona okudum kendince doğada işe yaramayan şeyler olduğunu çok güzel yazmışsın evrim teorisinin doğruluğunu kelimelere güzel dökmüşsün ama ortada elle tutulur birşey yok mesela herhangi bir hayvanın veya insanın evrim geçirdiğine dair bilimsel bir kanıtın varmı maymun insana dönüşürken arada bunu kanıtlayan yarı insan yarı maymun bir kanıt varmı? ya da bir hayvanın denizde yaşarken karaya çıktığına dair bir delil yok mu? yada bu hayvanın adı ne? dünyadaki bu kadar oluşumun evrimini bana nasıl kanıtlayabilirsin?
Kendince şu organ işe yaramaz bu oluşum gereksiz akıl işi değil falan demişsin geçmişe gittiğimizde bu günki bilimsel düzeyde olmayan dünya da doğaya baktığımızda bir çok şeyin işe yaramadığını düşünebilirdik ya da ne işe yaradığını bilemeye bilirdeik öyle değilmi? am a şimdi geçmişte ne olduğunu bilmediğimiz birçok şeyin şimdi aslında gerekli olduğunu yada bir işe yaradığını anlıyoruz değil mi?
çok konuşuyorsun ama beni inandıramadın nedense ?
şimdiki maymunlar ne zaman insan olacak acaba çok merak ediyorum ya da senin teorine göre şu anda insana çok yakın olan bir maymun türü olması gerekmezmi? evrim bir andamı oluyor? biz insanlar ileride kanatlanacakmıyız ?acaba veya solungaçlarımız çıkacak denizde mi? yaşayacağız yok yok kazmaya uygun pençelerimiz çıkacak toprak altında yaşayacağız ne dersin gerçekçi arkadaşım?
evrim teorisi çökmüştür geçmişte insanları kandırdınız ama şimdi sadece kendinizi kandırıyorsunuz. önceden insanla maymun kafatasını birleştirip aha bulduk evrim geçirmiş bir insan maymuna benziyor yarı insan yarı maymun diyordunuz. şimdi ne diyeceksiniz merak ediyorum. bana getirsene evrim geçirmiş bir canlı dönüşümünü kanıtlayan bir bulgu bir fosil nerde yok mu ? yoksa
 
Üst Alt