Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

görmediğimiz şeylere nasıl inanacağız

Aysegul

New member
Katılım
15 May 2006
Mesajlar
891
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
"Malumdur ki bir şeyin varlığını bilmek ayrı, mâhiyetini bilmek daha ayrıdır. Kâinatın içinde çok unsurlar vardır ki, aklımızla onların varlıklarını bildiğimiz halde, mahiyetlerini bilemeyiz. Meselâ, ruh, akıl, hayâl, yerçekimi kanunu, elektrik, his, şefkat gibi birçok şeyin varlığını bildiğimiz halde, mâhiyetlerini bilememekteyiz. 'Eser, ustasını idrak edemez' kaidesince, bizim aklımız da, onu yaratan Zatın mahiyetini, hakikatını anlayamaz. Çünkü akıl, Hâlık'ın mâhlukudur. Her mâhluk gibi aklın da bir sınırı vardır. Sınırlı gücü olan mâhluk, Cenab-ı Hakkın kudsî mâhiyetini idrak edemez, anlayamaz. Her kıyasında ve tahmininde hata eder, yanlışa sapar.
"Cenab-ı Hakkın bütün sıfatları nihayetsizdir, mutlaktır, ezelî ve ebedîdir. Akıl ise sınırlıdır, kayıtlıdır, belli intikâl kapasitesi vardır. Bunun içindir ki sınırlı olan sınırsız olanı; mahdut olan mahiyetsiz olanı, başlangıcı ve sonu olan, ezelî ve ebedî olanı kavrayamaz, anlayamaz, bilemez.
"Cenab-ı Hakkın misli, benzeri, zıddı olmadığı için, akıl ona ulaşamaz onu tahmin edemez. Çünkü, Allah-ü Tealâ kâinat cinsinden değildir ki, biz onu kâinatın içindekilerine kıyas edelim. Onun için mahiyeti, bizim idrak edeceğimiz veya tahmin edeceğimiz hiç mâhiyete benzemez. Bizler tahmin ve yorumlarımızı, bildiklerimizle, duyduklarımızla ve hayâl gücümüzle yaparız. Bu yüzden mahluk (yaratılmış) olan kendi kabiliyetimizle, Hâlık olan (yaratan) Cenab-ı Hakkın mâhiyetini, ne durumda olduğunu veya neye benzediğini bilemeyiz.
"Görülmeme konusuna gelince; bilindiği gibi varlık âlemi, beş duyu ile bilinenden ibaret değildir. İnsan, gözleri ve maddî ve cismanî varlıkları görür. Dili tatları, kulağı da sesleri hisseder.
"Görmediğime inanmam' demek, aklın vizafesini göze yüklemek demektir. Çünkü görünmemek, olmamaya delil olmaz. Bu âlemde görebileceğimiz bir kısım hususları, gözle göremediğimizden dolayı inkâr edemeyiz. Bunun için beş duyumuzun vazifelerini, kendi alanlarında kullanmak lâzımdır. Kulağımızı görme işinde, dilimizi duyma işinde kullanamadığımız gibi, gözümüzü de idrak etmek, ihata etmek, anlamak işinde kullanamayız. Bu işi akıl yapar. Meselâ, bir annenin çocuğuyla alâkadar olduğunu gözle gördüğümüz halde, sevgisini ve şefkatini göremeyiz. Onu akıl ile hissederiz. Bir muhteşem yapıyı gözümüzle görebiliriz. Ama onun hârika sanatını ancak aklımızla ortaya koyabiliriz.
Cenab-ı Hakkın görünmemesi, şiddet-i zuhurundan ve zıddının olmamasındandır. Hatta en şiddetli parlaklığı sırasında güneşin dahi görünmesi mümkün olamamaktadır. Bediüzzaman Hazretlerinin bu mevzuda çok güzel bir sözü vardır: "Her şeyi maddede arayanların akılları gözlerindedir. Göz ise maneviyatta kördür."

(alıntı:Halit Ertuğrul)
 

sURGUn

New member
Katılım
17 Tem 2006
Mesajlar
47
Tepkime puanı
0
Puanları
0
s.a
ALLAH razı olsun.gerçekten süper bi paylaşım.bazen bende allahın büyüklüğünü hayal etmeye yelteniyorum sonra olumsuz sonuç alacağımı bildiğimden vazgeçiyorum.insan aklı onun büyüklüğünü düşünecek kadar kapasitesi yok...


surgun08430nu3.gif
 

YOL GÖSTERÝCÝ

New member
Katılım
1 Nis 2006
Mesajlar
237
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
68
Web sitesi
www.yolgosterici.com
Teşekkürler Ayşegül kardeş, paylaşımın için...

Allah'ın büyüklüğünü tabiki tahayyül bile edemeyiz... Çünkü insan beyninin %10'unu kullanabilmektedir... Bu yüzde 10 bize ancak sınırlı bir düşünme ve hayal etme imkanı verir.

Ama ''O'' nu hayal bile edemeyecek oluşumuz, ''O'' nu düşünmekten bizi alıkoymamalıdır. Çünkü onu düşünmeye ve hayal etmeye çalışmak bizi tefekküre götürür.

''O'' nun gücüne, ''O''nun bilgisine, Ve ''O''nun zekasına hayran kalmamızı ve dolaysı ile ona yönelmemizi sağlar.

Aklı ve gönlü işletenler o kişilerdir ki, ayakta, otururken, yan yatarken hep Allah'ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler: "Ey Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Şanın yücedir senin. Ateş azabından koru bizi." ALİ İMRAN SURESİ 191.

Allah Yar ve yoldaşınız olsun.
 
Üst Alt