Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Abdullah bin Sebe kimdir?

313

New member
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
297
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Abdullah bin Sebe kimdir?


Müslümanlar arasında Eshab-ı kiram düşmanlığını ilk aşılayan Yahudi dönmesi Abdullah bin Sebedir, “Sebeiyye” denilen sapık yolun kurucusudur.
Hz. Osman’ın halifeliği zamanında Yemen’den Medine’ye geldi. Ben müslüman oldum dedi. Halifenin gözüne giremeyince, her yerde halifeyi kötülemeye başladı. Fitne ve fesat çıkaracağı anlaşılarak Medine dışına çıkartıldı. O da gittiği Basra, Şam ve Kufe’de de Halife Osman’ın aleyhindeki faaliyetlere devam etti. Eshab-ı kiramın büyüklerine uygunsuz sözler söyleyerek bozgunculuk yaptıysa da fazla taraftar bulamadı. Mısır’a gelerek cahilleri etrafına topladı. “Hz. İsa’nın döneceğine inanıp da Hz. Muhammed’in döneceğine inanmayana şaşarım” dedi. “Halifelik Hz. Ali’nin hakkıydı, Osman onun hakkına tecavüz ederek zalimlik yaptı” dedi. Hatta Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in hilafete geçmeye hakları olmadığını söyledi. Etrafına topladığı cahilleri isyana teşvik etti. İbni Sebe ve taraftarlarının yaptığı fitnenin etkisinde kalarak Mısır ve Irak’tan Medine’ye gelen isyancılar Hz. Osman’ı şehid ettiler. Hz. Ali zamanında da fitne ateşini körüklemeye çalışan ibni Sebe, Kufe’ye giderek Hz. Ali’ye yaranmaya çalıştı. Hz. Ali’ye “sen tanrısın” diyerek ona secde etti. Hz. Ali, onu Medayin şehrine sürdü. Sebeiyye fırkası, Cemel ve Sıffin olayının hazırlayıcılarıdır. Hz. Ali’yi de şehid ettiler. Hz.Ali şehid olunca; “O ölmedi, bulutlara yerleşti, şimşek, yıldırım onun emri ile olmaktadır” derdi. Daha nice düzmece sözleri ile cahilleri aldatıp Müslümanları içeriden yıkmaya çalıştı. (Rehber ansiklopedisi)
Yahudi İbni Sebe, 654’te Mısır’dan Medine’ye gelmiştir. (Müncid)
İbni Sebe Mısır’da isyana sebep oldu, ona inanan çapulcular, Osman’ı şehid etti. (Kamusül alam)
Yahudiler Resulullahı zehirledikleri halde, öldüremeyince bu sefer müslümanların arasında fitne çıkarmaya başladılar. İbni Sebe, her peygambere Allah tarafından vasi verildiği ve Hz. Muhammed’in vasisinin Hz. Ali olduğu hakkında propagandaya girişti. Mısır’dan Medine’ye gelmiştir. Hz. Ali’ye secde etmiştir. Hz. Ali de onu Medayin şehrine sürmüştür. (İslam Ansiklopedisi)
Cemel Savaşını hazırlayan ibni Sebe’nin müslümanlığa karşı kazandığı zaferin bu ikincisi idi. Daha önce Hz. Osman’a karşı hazırladığı isyanı kazanmıştı. (Kısası Enbiyâ, Mir’atül’iber)
Hz. Osman halife iken, Abdullah bin Sebe isminde Yemenli bir Yahudi, Medine’ye geldi. Halifeden yüz bulamayınca, Hz. Osmanı kötüledi. Halife de, bunu Medine’den çıkardı. Bu da, Mısır’a gidip, halifeyi kötülemeye başladı. Çok bilgili olduğundan, cahilleri etrafına topladı. (Her Peygamberin bir veziri var idi. Peygamberimizin veziri de Ali’dir. Hilafet, onun hakkı idi. Osman, onun hakkını elinden aldı) diye her yerde konuşmaya başladı. (Tarih-i Taberi)
Eshabı kiramı kötüleyenlerin ilki, Abdullah bin Sebe’dir. (İbni Mülcem Hz. Ali’yi öldürmedi. Şeytan Ali’nin şekline girmişti. Şeytanı öldürdü. Ali, bulutlar içindedir. Gök gürlemesi, onun sesidir. Şimşek, kamçısıdır) derdi. İbni Sebe Yahudisinin sözlerine aldanan (Sebeciler), gök gürültüsü işitince, (Ey emirel-müminin! Sana selam olsun) derler. (Reddi revafıd)
Sebeiyye sapık inanışını kuran, Abdullah bin Sebe adında Yemenli bir Yahudidir. “Sen tanrısın” dediği için Hz. Ali bunu Medayin’e sürdü. (Tuhfe-i isna aşeriyye):
Eshabı kiramın hepsini sevenlere Ehl-i sünnet denir. Bir kısmını sevmeyenlere Şii denir. Tamamına düşman olanlara Rafizi denir. Rafiziler, ibni Sebenin yolundadır. (Cennet yolu ilmihali)
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Sayin 313 bu saydiklari seyler yani Mezhepler Asri sadettemi olmus yani o zaman bu fikrcilar varmi imis?

Eshabı kiramın hepsini sevenlere Ehl-i sünnet denir. Bir kısmını sevmeyenlere Şii denir. Tamamına düşman olanlara Rafizi denir. Rafiziler, ibni Sebenin yolundadır. (Cennet yolu ilmihali)

Burad öyle diyorda?
 

313

New member
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
297
Tepkime puanı
0
Puanları
0
metin mete' Alıntı:
Sayin 313 bu saydiklari seyler yani Mezhepler Asri sadettemi olmus yani o zaman bu fikrcilar varmi imis?

Eshabı kiramın hepsini sevenlere Ehl-i sünnet denir. Bir kısmını sevmeyenlere Şii denir. Tamamına düşman olanlara Rafizi denir. Rafiziler, ibni Sebenin yolundadır. (Cennet yolu ilmihali)

Burad öyle diyorda?


Eshâb-ı kirâm hangi mezhebde idi?



Ehli sünnet dışı bozuk fırkalar ve onların kitâblarını okuyanlar, “Mezhebler ikinci asırda meydâna çıktı. Eshâb ve Tâbi’in, hangi mezhebde idi? Mezheplere lüzum yok. Arapça bilen herkes Kur’an-ı kerimi okuyup buna göre amel edebilir. Arapça bilmeyen de mealinden okuyup öğrenir ” gibi sözlerle işin aslını bilmeyen cahilleri etki altına alarak kafalarını karıştırmak istiyorlar. Mezhebin ne olduğunu bilen bunlara güler geçer. Bunların art niyyetli olduklarını anlar.

Mezheb imâmı demek, Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerde açıkca bildirilmiş olan din bilgilerini, Eshâb-ı kirâmdan işiterek toplıyan, kitâba geçiren büyük âlim demekdir. Açıkca bildirilmemiş olan bilgileri de, açık bildirilmiş olanlara benzeterek meydâna çıkarmışdır. “Hadîka” kitâbında diyor ki; “Bilinen dört imâm zamanında, başka mezheb imâmları da vardı. Bunların da mezhebleri vardı. Fakat, bunların mezheblerinde olanlar azala azala bugün hiç kalmadı”.

Eshâb-ı kirâmın herbiri müctehid idi. Hepsi de, derin âlim, mezheb imâmı idi. Herbiri kendi mezhebinde idi. Hepsi de, mezheb imâmlarımızdan dahâ üstün, dahâ çok bilgili idi. Mezhebleri dahâ doğru, dahâ kıymetli idi. Fakat, bunların kitâbları olmadığı için, mezhebleri unutuldu. Dört mezhebden başkasına uymak imkânı kalmadı.

Eshâb-ı kirâm hangi mezhebde idi demek, alay kumandanı, hangi bölüktendir? Yâhud, fizik öğretmeni, okulun hangi sınıfı öğrencisidir demeğe benzemektedir.

Kur’ân-ı kerîmi ve hadîs-i şerîfleri anlamak için arabî bilmek lâzım ise de, yalnız arabî bilmek kâfî değildir. Kâfî olsaydı, Beyrutdaki arab hıristiyanların herbirinin, birer İslâm âlimi olması lâzım gelirdi. Çünkü onların içinde Mısırdaki dinde reformculardan daha kuvvetli arabîsi olanlar, arab lisânının mütehassısları, “Müncid” isimli meşhur arapça lügat kitâbları yazanlar var. Bunların hiçbiri, Kur’ân-ı kerîmi anlıyamamış, îmân etmek şerefine bile kavuşamamıştır.

Kur’ân-ı kerîm, Eshâb-ı kirâma hitâb ediyor. Onların nûrlu kalblerine ve selîm akllarına hitâb ediyor. Kureyş lisânı ile davet ediyor. Eshâb-ı kirâm, Resûlullahın sohbetinde yetiştikleri ve bütün ümmetin üstünde kemâl sâhibi oldukları hâlde, Kur’ân-ı kerîmi anlayışları ayrı ayrı oldu. Anlıyamadıkları yerler de oldu. O büyükler böyle âciz kalınca, bizim gibi, argo dili ile arabî anlıyanların hâli nice olur?
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra çekişmeye girip fırkalar (mezhepler) halinde parçalananlar gibi olmayın.

3 Ali İmran Suresi 105

Ayrılıkta rahmet arayanlar uydurma hadisler yerine Kuran’ı, anlamak kastıyla okurlarsa, fırkalara ayrılmanın, mezhepler kurup helali, haramı, farzı birbirinden farklı yapılar oluşturmanın felaket olduğunu görürler.

Ve derler ki: “Rabbimiz biz efendilerimize, büyüklerimize itaat ettik de, böylece onlar bizi yoldan saptırdılar.”

33 Ahzab Suresi 67

Rabbinizden size indirilene uyun. O’ndan başka evliyaların ardına düşmeyin. Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

7 Araf Suresi 3

Haberin olsun, halis din yalnızca Allah’ ındır. O’ndan başkalarını evliyalar edinerek “Biz bunlara yalnız bizi daha fazla Allah’a yaklaştırmaları için kulluk ediyoruz.” diyenlere gelince, Allah tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmünü verecektir. Şu bir gerçek ki Allah yalancı, inkarcı kişiyi doğru yola iletmez.

39 Zümer Suresi 3

Baska söze gerek yok..Vesselam. (Allahin hükmünü bekleyelim)
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
_313_' Alıntı:
Eshâb-ı kirâm hangi mezhebde idi?



Ehli sünnet dışı bozuk fırkalar ve onların kitâblarını okuyanlar, “Mezhebler ikinci asırda meydâna çıktı. Eshâb ve Tâbi’in, hangi mezhebde idi? Mezheplere lüzum yok. Arapça bilen herkes Kur’an-ı kerimi okuyup buna göre amel edebilir. Arapça bilmeyen de mealinden okuyup öğrenir ” gibi sözlerle işin aslını bilmeyen cahilleri etki altına alarak kafalarını karıştırmak istiyorlar. Mezhebin ne olduğunu bilen bunlara güler geçer. Bunların art niyyetli olduklarını anlar.

Mezheb imâmı demek, Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerde açıkca bildirilmiş olan din bilgilerini, Eshâb-ı kirâmdan işiterek toplıyan, kitâba geçiren büyük âlim demekdir. Açıkca bildirilmemiş olan bilgileri de, açık bildirilmiş olanlara benzeterek meydâna çıkarmışdır. “Hadîka” kitâbında diyor ki; “Bilinen dört imâm zamanında, başka mezheb imâmları da vardı. Bunların da mezhebleri vardı. Fakat, bunların mezheblerinde olanlar azala azala bugün hiç kalmadı”.

Eshâb-ı kirâmın herbiri müctehid idi. Hepsi de, derin âlim, mezheb imâmı idi. Herbiri kendi mezhebinde idi. Hepsi de, mezheb imâmlarımızdan dahâ üstün, dahâ çok bilgili idi. Mezhebleri dahâ doğru, dahâ kıymetli idi. Fakat, bunların kitâbları olmadığı için, mezhebleri unutuldu. Dört mezhebden başkasına uymak imkânı kalmadı.

Eshâb-ı kirâm hangi mezhebde idi demek, alay kumandanı, hangi bölüktendir? Yâhud, fizik öğretmeni, okulun hangi sınıfı öğrencisidir demeğe benzemektedir.

Kur’ân-ı kerîmi ve hadîs-i şerîfleri anlamak için arabî bilmek lâzım ise de, yalnız arabî bilmek kâfî değildir. Kâfî olsaydı, Beyrutdaki arab hıristiyanların herbirinin, birer İslâm âlimi olması lâzım gelirdi. Çünkü onların içinde Mısırdaki dinde reformculardan daha kuvvetli arabîsi olanlar, arab lisânının mütehassısları, “Müncid” isimli meşhur arapça lügat kitâbları yazanlar var. Bunların hiçbiri, Kur’ân-ı kerîmi anlıyamamış, îmân etmek şerefine bile kavuşamamıştır.

Kur’ân-ı kerîm, Eshâb-ı kirâma hitâb ediyor. Onların nûrlu kalblerine ve selîm akllarına hitâb ediyor. Kureyş lisânı ile davet ediyor. Eshâb-ı kirâm, Resûlullahın sohbetinde yetiştikleri ve bütün ümmetin üstünde kemâl sâhibi oldukları hâlde, Kur’ân-ı kerîmi anlayışları ayrı ayrı oldu. Anlıyamadıkları yerler de oldu. O büyükler böyle âciz kalınca, bizim gibi, argo dili ile arabî anlıyanların hâli nice olur?


Allahim sana sigindim ashaba bile mezhep taktilar hepsini mezhep imami ilan ettiler sen büyüksün senin hükmünü beklemekten baska bir sey gelmiyor elimizden....Ayriliktan medet umdularki her biri bir ilah olsun....
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Ne alakası var Abdullah İbn Sebe ile Kur’ana dönüş hareketinin?

Hatta ne alakası var Bu Yahudi Dönmesiyle, Kitabullaha dönelim diyenlerin.

İbni Sebenin izinden gidenler kimler? “Dinimizi Aliye-Veliye değil de yalnız Allah’a özgüleyelim” diyenler mi? “Kur’an merkezli bir akidemiz olsun” diyenler mi?



İbni Sebe’nin mesajı neydi? “Kur’andan uzaklaştık, haydi gelin mutlak hakikat kaynağımıza geri dönelim” mi dedi bu adam? Hayır, tabiki hayır. O halde nereden çıkıyor bu ithamlar?



“Haydi gelin hepimiz Hanifler olarak Dinimizi ve Yaşantımızı Birleyicilik merkezli ve yalnız Kur’an tabanlı bir forma sokalım” demenin neresi sakat? Merhum Akif’in dediği gibi İlhamı yalnız Kur’andan alarak, İslamı asrın idrakine sunma gayretinin neresi İbni Sebecilik? Yapmayın Allah aşkına.



İbni Sebe zamanında mezhepler mi vardı? O halde nasıl oluyor da bu adam “Mezhepsizlerin Babası” oluyor?



Suçlama yapılacak, kökler(!) aranıyor ama bağlantı kurulan şu adama da bakın. Kurulan şu irtibata bakın. Hakikaten komik, hem de çok.




Burada seni suçlamıyorum, lütfen yanlış anlama. Yanlış düşünüyorsun ve haksız suçlamalara alet oluyorsun, sadece bu. Eline aldığın silah da onun doğrulttuğun kişiler de yanlış. Kopyala-yapıştır yapmadan önce biraz düşünürsen ve buradaki söylemin ne olduğunu önyargılarını bir süreliğine de olsa kenara atıp yazılanları okuyarak görürsen ne tip bir haksızlık yaptığını da anlamış olursun kardeşim.


Alinti;
 

milwaukee

Üyeliði durduruldu
Katılım
12 Şub 2006
Mesajlar
222
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ibn Sebe Diye Biris Yok.tamamen Uydurma Zaten.
 

313

New member
Katılım
18 Mar 2006
Mesajlar
297
Tepkime puanı
0
Puanları
0
caferi_humeyni' Alıntı:
Kesinlikle.......

Yahudi İbni Sebe, 654’te Mısır’dan Medine’ye gelmiştir. (Müncid)
İbni Sebe Mısır’da isyana sebep oldu, ona inanan çapulcular, Osman’ı şehid etti. (Kamusül alam)
 
Üst Alt