İyi güzelde, benim anlayamadığım; Fetih bu konuda "eğer mucize olmasaydı inanmazdım" gibi bir yorum getirmiyorki. Haddi zatında şuan iman etmiş olması bile zaten bu sözünüzü geçersiz kılıyor. Günümüzde ne yaşayan bir peygamber var nede o günlerden kalma (Kur'an hariç) hala görünür bir mucize var. Ebu Bekr Siddik (r.anh) vari inanış geçerli şuan. "Görmeden iman edenler" diye övdüğü ümmetin geçerliliği sözkonusu burada. Dünyada, araplar da dahil olmak üzere kılıç zoru ile değilde, gönülden, öyle olduğuna inandığı için iman eden tek kavim var: TÜRK KAVMİ. Fetih de bunlardan biri sadece.
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark
Uydurmamı Değilmi
- Konbuyu başlatan fetih
- Başlangıç tarihi
bu sözlerinize katılmamak ne mümkün?
Peki bu gerçeklerden sonra hala iman için başka deliller aramının ne gereği var.
söylediğiniz iman en geçerli imandır zaten..
50 yıl önce kullanılan kelimeleri anlamayıp, Kur anı anlayıp, hadisleri yok sayıp mezhepleri reddedip Kur an ile amel edebilecek anlayışa sahip olmanız takdir edilecek bir kabiliyet.
Teşekkür ediyorum ince istihzanız için,
Ben de şunu söyleyim,
Kur'an bile binlerce kişi tarafından günümüz diline aktarılırken, risaleleri bundan muaf tumanız, iki şekilde anlaşılabilir..
Ya kimse anlamasın ve gizemli gibi dursun..
Veya, Kur'an bile çevrilebilir amma, risaleler asla.. Bunun ne demek olduğunu da ben sizin kabiliyetinize bırakayım..
Üstelik, bir möderatör olarak, bir bayana yaklaşım tarzınız, diğer arkadaşlara da örnek olacak nitelikte..
Kutlarım sizi!!!
Bu arada, bize Allah'ın özel lütfu olan vahyin ilk inen suresini aşağıya asıyorum, anlayamadığınız bir ayet varsa, bu meseleyi öyle sürdürelim..
Rahman ve Rahîm Allah adına.
1 - Oku! Yaratan Rabbinin adına;
2 - ki O, insanı alaktan (embriyondan) yarattı.
3 - Oku! Senin Rabbin ise Ekrem`dir (en üstün olandır).
4 - O ki kalemle öğretti;
(Veya)
3, 4 - Oku! En üstün olan senin Rabbin ise kalemle öğretendir;
5 - insana bilmediğini öğretti.
6 - 8 - Hayır… Hayır… Dönüş Rabbine olmasına rağmen insan, kendini yeterli gördüğünde (zengin olduğuna inandığında), kesinlikle azar (tuğyan eder).
9, 10- Namaz kıldığı (haniflik ettiği, şirke ve tağuta karşı çıktığı) zaman bir kulu, engelleyen kişiyi gördün mü?
11, 12- Gördün mü, eğer o kul doğru yol üzerinde idiyse ya da takvayı emrettiyse!
13- Gördün mü, eğer o yalanlamış ve yüz çevirmiş ise!
14- O, bilmedi mi? Kesinlikle Allah`ın görmekte olduğunu!
15, 16- Hayır… Hayır… Eğer o, son vermeyecek olursa, ant olsun, perçemden; yalancı, günahkâr perçemden tutup sürükleyeceğiz.
17- O zaman o meclisini çağırsın.
18- Biz zebanileri çağıracağız.
19- Hayır… Hayır… Ona boyun eğme! Ve secde et ve yakınlaş.
Kişi anlamak istediği gibi anlarmış ben sie ne yazmışım yukarıda onu görmediniz sanırım
Peygamber (s.a.s) efendimize Allah tarafından bahşedilen mucizelerin hepsini inkar ediyorsun sünneti inkar ediyorsun nurşeyma kardeş hangi akla hizmet ediyorsun ???
Diye yazmışım
Şimdi benim bütün yazmış olduklarımdan peygambere olan itaatimi bir mucize görmeyemi bağlıyorsunuz cık cık cık
Asıl siz yazmışsınız başlık olarak peygambere mucize verilmemiştir diye
Ben onu görmeden sevdim SEVDİĞİMİN ispatı olarak her zaman her yerde onun sünnetini savunurum SİZLER GİBİ NE MUCİZESİNİ İNKAR ETTİM YADA EDERİM NE DE SÜNNETİNİ İNKAR EDERİM
Yine üstüne basa basa söylüyorum ben SADECE KURAN DİYİPTE İÇİNDE RESULLE İLGİLİ AYETLERİ GÖRMEZDEN GELENLERDEN DEĞİLİM SİZLER GİBİ
BEN KURANIN TAMAMINI VE SÜNNETİ KABUL ETTİM BEN ONU GÖRMEDEN SEVDİM
ASRI SAADET GİBİ OLMASADA ONUN SAÇININ TELİNE BÜTÜN AZALARIMI FEDA EDERİM (enaniyetten söylemiyorum belki anlarsınız diye)
Selam,
İsra 59 ne ifade ediyor demiştim. Burada sorunun cevabı yok.
Meseleyi anlamadan hemen karşı tarafı inkarcılıkla itham etmek hoş değil.
Selamlar.
o kutlu elçi ve dostları ki;
denizler yarılıp açılırken birilerine
kızgın çöllerde onların ..ayakları yarılmıştı
kudret helvalarıyla beslenirken birileri
onlar karınlarına taşlar bağlamıştı..
peki neden?
onların eksiği neydi ki diğerlerinden
bunca acıya ve çileye maruz bırakıldılar?
ne için çektiler onca zorluğu?
tek başına...kendilerini
kısa zaman içinde dev bir düzene eriştiren
o eliflerin...lamların
mimlerin mucizeliğini ...kanıtlamak için değil mi?
ki artık hiç bir peygamber ve...mucize de gelmeyecekti
ve bu son verilecek mucize ...ebediyyen yaşamalıydı..
başka çare yoktu
anlasanıza sırf bizler.. o kitabın aciz bırakışına/mucizeliğine inanalım ve de
.."onlara şunlar şunlar da verildi"gibice şeylere yaslanarak
güçsüzlük mazeretleri okuyamayalım diye
o çileleri çektiler..
ne var ki atalarımız maalesef
bu hikmeti mucizeyi anlatmak yerine
mucize soran yahudilere ...mucizeler uydurdular
ve bunu da peygamberlerini yüceltme adına yaptılar..
elbette ki Yaradan....sineleri en iyi bilen
ve kullarının en hakkıyla yargılayacak olandır..
O'nun sonsuz esenlikleri
bana bu mucizeyi kanıtlayan
o elçi ve dostlarının
ve takipçilerinin üzerine olsun..
denizler yarılıp açılırken birilerine
kızgın çöllerde onların ..ayakları yarılmıştı
kudret helvalarıyla beslenirken birileri
onlar karınlarına taşlar bağlamıştı..
peki neden?
onların eksiği neydi ki diğerlerinden
bunca acıya ve çileye maruz bırakıldılar?
ne için çektiler onca zorluğu?
tek başına...kendilerini
kısa zaman içinde dev bir düzene eriştiren
o eliflerin...lamların
mimlerin mucizeliğini ...kanıtlamak için değil mi?
ki artık hiç bir peygamber ve...mucize de gelmeyecekti
ve bu son verilecek mucize ...ebediyyen yaşamalıydı..
başka çare yoktu
anlasanıza sırf bizler.. o kitabın aciz bırakışına/mucizeliğine inanalım ve de
.."onlara şunlar şunlar da verildi"gibice şeylere yaslanarak
güçsüzlük mazeretleri okuyamayalım diye
o çileleri çektiler..
ne var ki atalarımız maalesef
bu hikmeti mucizeyi anlatmak yerine
mucize soran yahudilere ...mucizeler uydurdular
ve bunu da peygamberlerini yüceltme adına yaptılar..
elbette ki Yaradan....sineleri en iyi bilen
ve kullarının en hakkıyla yargılayacak olandır..
O'nun sonsuz esenlikleri
bana bu mucizeyi kanıtlayan
o elçi ve dostlarının
ve takipçilerinin üzerine olsun..
3. bir yol göstereyim.
Ecdadınızın konuştuğu kelimeleri öğrenin.
Show time ı bilip esbab ı bilmemek ne mana taşıyor....
Hem güzel hadiseleri kısmen mücmel(özetle), kısmen tafsille (ayrıntı) bildirmiş, o da haber vermiş. Onun haberlerini de, en yüksek bir derece-i takvâda (takva derecesi) ve adlde (adalet)ve sıdkta(sadakat)çalışan ve
"Benden bilerek yalan birşey haber veren, Cehennem ateşinden yerini hazırlasın." Buharî, İlim: 38, Cenâiz: 33, Enbiyâ: 50, Edeb: 109; Müslim, Zühd: 72; Ebû Dâvud, İlim: 4; Tirmizî, Fiten: 70, İlim: 8, 13; Tefsir: 1; Menâkıb: 19; İbni Mâce, Mukaddime: 4; Dârimî, Mukaddime: 25, 46; Müsned, 1:70, 78, 2:159, 171, 3:13, 44, 4:47, 100, 5:292.
hadisindeki tehditten şiddetle korkan ve
"Allah adına yalan söyleyenden daha zalim kim vardır?" Zümer Sûresi, 39:32.
âyetindeki şiddetli tehditten şiddetle kaçan muhaddisîn-i kâmilîn(kamil hadis alimleri), bize sahih(doğru) bir surette o haberleri nakletmişler.
Mektubat
Buhariye dil uzatmak , Celaleddini Suyutiye laf söyleyebilmek için önce onların makamına çıkmak lazım.
"Benden bilerek yalan birşey haber veren, Cehennem ateşinden yerini hazırlasın." Buharî, İlim: 38, Cenâiz: 33, Enbiyâ: 50, Edeb: 109; Müslim, Zühd: 72; Ebû Dâvud, İlim: 4; Tirmizî, Fiten: 70, İlim: 8, 13; Tefsir: 1; Menâkıb: 19; İbni Mâce, Mukaddime: 4; Dârimî, Mukaddime: 25, 46; Müsned, 1:70, 78, 2:159, 171, 3:13, 44, 4:47, 100, 5:292.
hadisindeki tehditten şiddetle korkan ve
"Allah adına yalan söyleyenden daha zalim kim vardır?" Zümer Sûresi, 39:32.
âyetindeki şiddetli tehditten şiddetle kaçan muhaddisîn-i kâmilîn(kamil hadis alimleri), bize sahih(doğru) bir surette o haberleri nakletmişler.
Mektubat
Buhariye dil uzatmak , Celaleddini Suyutiye laf söyleyebilmek için önce onların makamına çıkmak lazım.
Sabah sabah yüzümü ve gönlümü aydınlatan bir cümle okumak hoşuma gitti. Allah (cc) razı olsun Khan19556!
chamdali, seninle bu konu hakkında daha önce Hümagül hanım sen ve ben uzun uzun konuştuğumuzu ve bir ortak noktada buluştuğumuz sanıyorum. Tekrar tekrar konuşmanın da bir gereği olacağını sanmıyorum, ve o ayetlerin bize ne ifade ettiğini daha önce belirtmiştik. Tekrardan, lüzümsuz laf kalabalığı olacak. Fikirler daha güçlü aksi bir tez sürülmediği müddetçe kalıcıdır. O günden sonra da başka bir ayet inmediğne göre; aynı minval üzere bulunduğumuzu hatırlatmak isterim.
Bu hangi esbap, elbise manasındaki esbap ise, bunu bilmeyen yoktur, yok eğer Esbab-ı nüzül se bahsettiğiniz, bunun risaleler ile alakası nedir, yoksa risaleler de sebeplere binaen nüzül mü etmiştir diyorsunuz, diyebilirsiniz El-Hak biz bundan ötesini de duyduk..
Neyse sevgili kardeşim, siz risaleler üzerinde anlaşılmamazlık diliyle kudsiyyet arayın, biz vahy'in bir çoban tarafından bile anlaşılabileceği tezi üzerinde inancımızı sürdürelim, sonuçta ne sizin elinizden risaleleri alan ve yasaklayan var ne de vahyin önünde engeller var, herkes istediği kaynağı kendine önder edinebilir, kimseninde bir diyeceği olamaz..
Allah razı olsun kardeşim güldürdün beni...
Tespih,cüppe vs...
Birde bi zamanlar mealciler "Kur an ın hadid suresinde ki demirin indirilmesi bahsiyle alakadar : demir uzaydan dünyamıza geldi." demişlerdi
Oysa ayette inzal kelimesi geçer.İnzalı indirme diye tercüme edince bu tip yorumlar çıkmıştı.
Şükür esbap ile esbab-ı birbirinden ayıracak bilgiye sahibim, sizin nazirenize karşı benimkide bir nazireydi ama sanırım anlaşılmamış..
:4_6_202v:
İyi denemeydi
Allah senin yolunu açsın kardeşim.Sabahtan beri canım bi noktada sıkkındı ; senin sayende tebessüm ettim.
Bakın Çapanoğlu ve Metin Mete nin yazılarını okuyun.Biri ilm-i diğeri mantıki şeyler yazarlar ve onlarla mütela etmek benim için bir zevktir.
Amma size artık cevap -istisnayi durumlar hariç -yazmayacağım.
İyi denemeydi
Allah senin yolunu açsın kardeşim.Sabahtan beri canım bi noktada sıkkındı ; senin sayende tebessüm ettim.
Bakın Çapanoğlu ve Metin Mete nin yazılarını okuyun.Biri ilm-i diğeri mantıki şeyler yazarlar ve onlarla mütela etmek benim için bir zevktir.
Amma size artık cevap -istisnayi durumlar hariç -yazmayacağım.
:11_1_218v