SORU: Televizyon hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
CEVAP: Televizyon tehlikeli bir alettir. Çeşitli kanallar vardır. Dînî kanallar vardır, güzel şeyler öğreten kanallar vardır... Kötü kanallar vardır, kötü sahneler vardır. Günah olan, haram olan şeylerin görüldüğü sahneler de vardır.
En iyisi, böyle bir tehlikeli aleti ben yokken çoluk çocuk filân kullanır diye eve bir kere sokmamak... Dînî kitapları okuyarak, akşamları çeşitli çalışmalar yaparak evde bir kültürel faaliyet göstererek, çoluk çocuğu yetiştirmeğe çalışmak daha iyidir.
Televizyon eve girmişse, iyi programları takib etmeğe çalışmak lâzımdır. Kötü sahneleri seyretmemek lâzımdır. Ama fiiliyatta eve televizyon girdi mi, kötü sahneler de az buz seyrediliyor. Veyahut oyunlar, hainlikler olabiliyor.
Ankara'da başımıza geldi. Biz vaaz verdik. Ondan sonra o akşam "32. Gün programında Yusuf İslâm'ı göstereceğiz." diye ilan verdi. Biz de camide hadis dersimizi verdik, eve gittik. Yusuf İslâm İngiltere'de müslüman olmuş, Yunan asıllı bir kimse filân diye 32. Gün'ü seyretmeğe başladık. Hain programcı ilk başa çok müstehcen bir filmin yatak sahnelerini koymuş. Yâni, müslümanlarla alay ediyor. Bunun gibi oyunlar olabiliyor, hainlikler olabiliyor, günahlar olabiliyor... Tehlikeli bir alet!..
Birisi Hocamız'a gelmiş. Bizim ihvandan biraz akıllıca bir kardeş...
"--Efendim, televizyonun düğmesi elimizde değil mi? Kapatırız kötü bir şey geldiği zaman!.." demiş.
Hocamız kızmış, şöyle arslan gibi bir doğrulmuş:
"--Onu yapmak için evliyâ olmak lâzım!" diye azarlamış.
Öyle televizyona hakim olup da seyretmemek kolay değildir. Herkes günaha giriyordur, günahkâr oluyordur.
SORU: Vakfın yurdunda maç izlenebiliyor. Yurtta kalanlar kahveye gidip izlemesin diye yurt görevlisi televizyonu açıyor. Futbol maçı izlemek haram değil mi?..
CEVAP: Futbol maçı izlemek ancak mâlâyânidir, eğlencedir, lehviyattır. Haramlık derecesinde değil tabii bu; sadece vakti boşa geçmiş oluyor. Kumar yok işin içinde... Bakalım kim yenecek diye müsabakayı takib var... Haram demek için insanın bir mesnedi olması lâzım!..
Belki, adamların dizleri görünüyor, bacakları görünüyor denilebilir. Bazı mezheblerde bizim gibi değildir tesettür, biraz daha yukarıya müsaade vardır. O da ordan gider. Onun için, seyretmek haram diyemeyiz. Ama, doğru değildir. Vakit israfıdır, ömrü telef etmektir. Mekruhtur filân denilebilir.
Kahveye gitmesin diye açıyorlarmış. Bu bir belâ... Çocuklar komşuya gitmesin diye eve televizyon alınıyor. Eve televizyon alınınca, adam evde olmadığı zaman, her türlü mel'un şeyler de seyredilebiliyor, her türlü kusurlu işler olabiliyor.
Allah ıslah etsin... İyi şeylere kendimizi alıştıralım. Kötü şeylerin karşısında da dirençli durmayı öğrenebilelim diye temenni ediyorum.
GÜNCEL MESELELER
Prof.M. Es'ad Coşan (Rh.A.)