Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

sinir Krizi Geçirenler

byolcu

New member
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
53
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Üniversite konseyleri derneği veya Yurtsever Cephe adı her ne ise, hangi kılığa giriyorlarsa, hangi kılıktan çıkıyorlarsa da hep saldırgan olmaya devam eden bu insanların ne kadar saldırgan olduğunu, kendileri iktidar olamadıkları için nasıl çatladıklarını, nasıl sinir krizleri geçirdiklerini ve bu krizlerden dolayı nasıl sokağa döküldüklerini, Türk bayrağını ayaklar altına alan teröristlerden hiç bir farkları olmadığını anlamak için aşağıdaki yazıyı okuyunuz. İsimleri Yurtsever Cephe olması onların ulusu düşündüğü anlamına gelmiyor malesef.


Üniversite Konseyleri Derneği:

Geleceğimizi ortaçağ karanlığına teslim etmeyeceğiz!
AKP iktidarının yarattığı gericilik örnekleri dalga dalga yayılıyor. Bu dalgalardan evrim kuramı da payını alıyor. Darwin ve evrim teorisine yönelik gerici kampanya çerçevesinde öğretmenler sürgün ediliyor, soruşturmalar açılıyor. Üniversite Konseyleri Derneği bu gelişmelere tepkisiz kalmadı. Aşağıdaki metnin altında "ilk imzacılar" olarak 200 civarında öğretim üyesi ve bilim insanının ismi bulunuyor.
Türkiye'de son bir kaç haftadır "evrim kuramı" bir kez daha gündeme girmiş bulunuyor. Özellikle Mersin'de bir mahalle imamının ve muhtarının şikayetleri üzerine "öğrencilerine evrim kuramını anlatmak" suçuyla beş öğretmenin sürgün edilmesiyle birlikte, liselerde ve üniversitelerde ilerici ve aydınlanmacı düşünceye karşı iktidar destekli ideolojik bir saldırının varlığı yakıcılığını hissettirmiştir.
Aynı şekilde, geçtiğimiz yıl Ankara'da, derste öğrencilerine Darwin'i ve evrim kuramını anlatan bir öğretmen hakkında soruşturma açılmış, öğrencilerin beyinlerinde tahribat yarattığı yollu iddialar ortaya atılmıştır.
Evrim tartışmaları, özellikle AKP iktidarının ve beraberindeki gerici çevrelerin aktörü olduğu karanlık bir senaryoyu hayata geçirmektedir. AKP, iktidara geldiği günden bugüne, evrim kuramının öğretilmesini engelleyecek adımlar atmıştır. Müfredatta evrim kuramına ilişkin vurgular azaltılmış, okullarda fen bilgisi ve biyoloji derslerinde yaradılış inancının öğretilmesi amaçlanmıştır. Sonuç olarak, 2005-2006 eğitim-öğretim yılı başında derslerde okutulmak üzere hazırlanan fen bilgisi kitabında evrim kuramına ilişkin paragraflar çıkartılmış ve yaratılış görüşü tek yanlı bir biçimde işlenmiştir.
Evrim kuramının gerici iktidarların hedef tahtasına yerleşmesi sadece Türkiye ile sınırlı değildir. ABD yönetimi, bir çok eyalette evrim kuramını müfredattan çıkarmıştır. ABD yönetimi ile sıkı ilişkileri olan köktendinci hıristiyan cemaatlerin evrim karşıtı söylemleri, Türkiye'de evrim karşıtı hareketlerin temel argümanlarını oluşturmuştur.
Tüm bunlara karşın, evrim kuramı biyolojik bilimlerde olduğu kadar diğer fen bilimlerinde de yaygın bir kabul görmüştür. Deneysel çalışmalar, her geçen gün evrim kuramının etki alanını daha da genişletmektedir. Evrim kuramına karşı başlatılan bu saldırı, ortaçağ yanlısı karanlık düşüncelerin ürünüdür. Evrim kuramını hedef tahtasına koyarak başlatılan tartışma, bilimsel düşüncenin reddi noktasına varmaktadır.
Bizler, Türkiye'nin aydınlık geleceği için çalışan bilim insanları olarak, bu tablonun en kısa sürede değişmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bunun bir sonucu olarak diyoruz ki;
Derslerinde evrim kuramını öğreten ve bu nedenle sürgün edilen meslektaşlarımız hakkında açılan soruşturmalar geri alınmalı, AKP hükümeti ve MEB'in evrim kuramının öğretilmesini engelleyen karar ve uygulamaları sona ermelidir. Eğitim, bilimdışı öğelerden arındırılmalı, bilimden ve aydınlanmadan yana bir müfredat uygulamaya konmalıdır.

Yurtsever Cephe - 27 Aralık 2005 Salı

Bugün yazılan yukarıdaki yazıdaki iddialar halbuki 20 gün önce yalanlanmıştı. İşte bu iddiaların yalan olduğunu bildiren bir gazetedeki haberi aşağıya koyuyorum.

‘Evrim sürgünü’ haberi de yalan çıktı


Hasan Cemal’in yazdığı son kitap ile yöneticileri ve uygulamaları tartışılmaya başlanan Cumhuriyet Gazetesi, çarpıtma bir habere daha imza attı.
Dün ‘Evrim sürgünü; Mersin’de 5 öğretmenin görev yeri, cami imamının şikayeti üzerine değiştirildi’ manşeti ile çıkan gazetenin haberinin tamamen çarpıtma olduğu belirlendi. Öğretmenlerin cami imamının şikayeti ile değil, velilerin şikayeti ve yapılan suiistimaller sebebiyle soruşturma geçirdikleri anlaşıldı. Ayrıca soruşturmanın yeni olmadığı, 2 Haziran 2005’te velilerin şikayetleri üzerine İlköğretim Müfettişi Ali Arsoy’un konuyu araştırmak için görevlendirildiği ortaya çıktı. Soruşturmanın 2 Haziran-20 Eylül 2005 tarihleri arasında devam ettiği kaydedildi. Müfettişlerce yapılan soruşturma sonucunda Mersin Yalınayak İlköğretim Okulu Müdürü Ali Galip Duran’ın, eşi Zeliha Duran’ın Bağ-Kur emeklisi olmasına rağmen ‘herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan aylık almadığı’ beyanı ile eş yardımı aldığı tespit edildi. Duran’ın ayrıca girmesi gereken derslere, yerine aynı okuldan emekli Şammas Kantaş’ı derslere soktuğu ve tüm ücretlerini kendisinin aldığı tespit edildi.
Mersin Valisi Atilla Osmançelebioğlu, bazı gazetelerde 5 öğretmenin görev yerinin “evrim teorisi” anlattıkları gerekçesiyle değiştirildiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını açıkladı. Öğretmenler hakkında velilerin şikayeti üzerine soruşturma yapıldığını ifade etti. Osmançelebioğlu, soruşturma sonucunda söz konusu öğretmenlerin “Usulsüz eş yardımı ve ek ders ücreti aldığı, görevde ayrımcılık, ödüllendirmelerde haksızlık yaptığı tespit edilmiştir. Öğretmenlere yürürlükteki mevzuat çerçevesinde yargı yolu açık olmak üzere disiplin cezası uygulanmıştır.” dedi.
Yapılan soruşturma sonucunda maaş kesme cezası alan öğretmenler Sevilay Çiftçi Aktürk, Mehtap Pektaş ve Aydanur Altun’un dinî değerlere saygısızlık ettikleri, sürekli görevlerine geç geldikleri, İstiklal Marşı törenlerine katılmadıkları ve kılık kıyafet yönetmeliğine uymadıkları için ceza aldıkları müfettiş raporlarına yansıdı.


08.12.2005
Haber burda bitiyor. Ben devam edeyim.


Yukarıdaki bilmem ne konseyi veya bilmem ne cephesi adlı grubun yazdığı yazıyı yazan zihniyet gördüğünüz gibi ne kadar gerçek dışı beyanlarda bulunuyor. Bu insanları, PKK'yı biliyoruz, yıllardır onları tanıyoruz. PKK nerden çıktı demeyin onu da anlatıyorum. Bir adam vardı adı ne işi ne bilmiyorum ama tv(te ve) haberlerinde Fenerbahçeyi PKK ya benzetiyor ve Fenerbahçeli birinin Fenerbahçe Cumhuriyeti kurmaya çalıştığını iddia ediyordu. Yani demek istiyor ki bu adam PKK gibi ülkeyi bölmek istiyor, haydi onların kafasını kesip kanını dökelim, onlara karşı topyekün bir seferberlik başlatalım. İşte bunu iddia eden adam, zihniyet gerçek bir teröristtir. Bu insanlar, bu zihniyet bu PKK benzetmesini başkalarına da yapıyor. Anadolunun, Türk milletinin bir sevgilisi haline gelen insanlara da böyle adi benzetmeler yapıyorlar. Bu benzetmeyi yapan insanlar PKK gibi kan dökmek isteyen insanların oluşturduğu bir gruptur. Bu benzetmeyi yapanlar PKK dan daha fazla kudurmuş insanlardır. Bir vampir gibi kan kokusundan hoşlanıyor bu insanlar.
 
Üst Alt