Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Orhan Veli Kanik Şiirleri;

yasin15

New member
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
203
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
ANLATAMIYORUM

Aglasam sesimi duyar misiniz,

Misralarimda

Dokunabilir misiniz,

Gozyaslarima, ellerinizle?

Bilmezdim sarkilarin bu kadar guzel,

Kelimelerinse kifayetsiz oldugunu

Bu derde dusmeden once.

Bir yer var biliyorum;

Her seyi soylemek mumkun;

Epiyce yaklasmisim, duyuyorum;

Anlatamiyorum.


AÇSAM RÜZGARA

Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavillerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.

Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi.

Bir limanda, büyük ve beyaz...
Mercan adalarda bir liman...
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz.

Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin.
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada.

Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler.
Renklerle çözülse geceler,
Nar bahçelerinde geçse gün.

Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların.

Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş!
İller, göller, kıtalar aşmak.
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş.

Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine;
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün.


AYRILIŞ

Bakakalırım giden geminin ardından;
Atamam kendimi denize, dünya güzel;
Serde erkeklik var, ağlayamam.


ARZULAR VE HATIRALAR

Arzular başka sey,
Hatıralar başka.
Güneşi görmeyen şehirde,
Söyle, nasıl yaşanır?


SEVDAYA MI TUTULDUM

Benim de mi düşüncelerim olacaktı,
Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,
Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle?
Çok sevdiğim salatayı bile
Aramaz mı olacaktım?
Ben böyle mi olacaktım?


AŞK RESMİGEÇİDİ

Birincisi o incecik, o dal gibi kız,
Şimdi galiba bir tüccar karısı.
Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir.
Ama yine de görmeyi çok isterim,
Kolay mı? İlk göz ağrısı.

İkincisi Münevver Abla, benden büyük
Yazıp yazıp bahçesine attığım mektupları
Gülmekten katılırdı, okudukça.
Bense bugünmüş gibi utanırım
O mektupları hatırladıkça.

.............. çıkar
.............. dururduk mahallede
......................... halde
............ yan yana yazılırdı duvarlara
................... yangın yerlerinde.

Dördüncüsü azgın bir kadın,
Açık saçık şeyler anlatırdı bana.
Bir gün de önümde soyunuverdi
Yıllar geçti aradan, unutamadım,
Kaç defa rüyama girdi.

Beşinciyi geçip altıncıya geldim.
Onun adı da Nurinnisa.
Ah güzelim
Ah esmerim
Ah
Canımın içi Nurinnisa.

Yedincisi, Aliye, kibar bir kadın.
Ama ben pek varamadım tadına.
Bütün kibar kadınlar gibi
Küpe fiyatına, kürk fiyatına.

Sekizinci de o bokun soyu.
Elin karısında namus ara,
Kendinde arandı mı küplere bin.
Üstelik .......
Yalanın düzenin bini bir para.

Ayten@di dokuzuncunun adı.
İş başında şunun bunun esiri,
Ama bardan çıktı mı,
Kiminle isterse onunla yatar.

Onuncusu akıllı çıktı
....... gitti .........
Ama haksız da değildi hani.
Sevişmek zenginlerin harcıymış
İşsizlerin harcıymış.
İki gönül bir olunca
Samanlık seyranmış ama,
İki çıplak da, olsa olsa,
Bir hamama yakışırmış.

İşine bağlı bir kadındı on birinci,
Hoş, olmasın da ne yapsın,
Bir zalimin yanında gündelikçi.
.........leksandra
Geceleri odama gelir,
Sabahlara kadar kalır.
Konyak içer sarhoş olur,
Sabahı da işbaşı yapardı şafakla.

Gelelim sonuncuya.
Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar.
Sade kadın değil, insan.
Ne kibarlık budalası,
Ne malda mülkte gözü var.
Hür olsak der,
Eşit olsak der.
İnsanları sevmesini bilir
Yaşamayı sevdiği kadar.

YANLIZLIK ŞİİRİ

Bilmezler yalniz yasamayanlar,
Nasil korku verir sessizlik insana;
Insan nasil konusur kendisiyle;
Nasil kosar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.

AĞAÇ


Ağaca bir taş attım
Düşmedi taşım
Düşmedi taşım
Taşımı ağaç yedi
Taşımı isterim
Taşımı isterim


BENİ BU HAVALAR MAHVETTİ

Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havafa alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu guzel havalar mahvetti


AH NEYDİ BENİM GENÇLİĞİM

Nerede böyle hüzünlenmek o zaman;
İçip içip ağlamak,
Uzaklara dalıp şarkı söylemek;
Hafta sekiz ben eğlentide;
Bugün saz, yarın sinema,
Beğenmedin Aile Bahçesi;
Onu da beğenmedin, parka;
Sevdiğim dillere destan;
Sevdiğim,
Meyil verdiğim;
Ben dizinin dibinde elpençe divan,
Samanlık seyran.
Nerde,
Nerde,
Nerde böyle hüzünlenmek o zaman!



DENIZ KIZI


Denizden yeni mi cikmisti neydi;

Saclari, dudaklari

Deniz koktu sabaha kadar;

Yukselip alcalan gogsu deniz gibiydi.

Yoksuldu, biliyorum

-Ama boyna da yoksulluk sozu edilmez ya-

Kulagimin dibinde, yavas yavas,

Ask turkuleri soyledi.

Neler gormus, neler ogrenmisti kimbilir,

Denizle bogaz bogaza gecen hayatinda!

Ag yamamak, ag atmak, ag toplamak,

Olta yapmak, yem cikarmak, kayik temizlemek...

Dikenli baliklari hatirlatmak icin

Elleri ellerime degdi.

O gece gordum, onun gozlerinde gordum;

Gun ne guzel dogarmis meger acik denizde!

Onun saclari ogretti bana dalgayi;

Calkandim durdum ruyalar icinde



YAŞAMAK

I
Biliyorum, kolay değil yaşamak,
Gönül verip türkü söylemek yar üstüne;
Yıldız ışığında dolaşıp geceleri,
Gündüzleri gün ışığında ısınmak;
Şöyle bir fırsat bulup yarım gün,
Yan gelebilmek Çamlıca tepesine...
-Bin türlü mavi akar Boğaz@dan-
Her şeyi unutabilmek maviler içinde.
II
Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hala yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;

Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.


İSTANBUL TÜRKÜSÜ

İstanbul@da Boğaziçi@nde,
Bir fakir Orhan Veli@yim;
Veli@nin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde.

O rumelihisarı@na oturmuşum;
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum;

"İstanbulun mermer taşları;
Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları;
Gözlerimden boşanır hicran yaşları;
Edalı@m,
Senin yüzünden bu halim."

"İstanbulun orta yeri sinama;
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama;
El konuşur, sevişirmiş; bana ne?
Sevdalı@m,
Boynuna vebalim!"

İstanbul@da, Boğaziçi@ndeyim;
Bir fakir Orhan Veli;
Veli@nin oğlu;
Tarifsiz kederler içindeyim.


?

Neden liman deyince
Hatırıma direkler gelir
Ve açık deniz deyince yelken?

Mart deyince kedi,
Hak deyince işçi
Ve neden ihtiyar değirmenci
Allah@a inanır düşünmeden?

Ve rüzgarlı havalarda
Yağmur eğri yağar?


BAHARIN İLK SABAHLARI

Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.

Sanırım ki günler hep güzel gidecek;
Her sabah böyle bahar;
Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
Derim ki: "Sıkıntılar duradursun!"
Şairliğimle yetinir,
Avunurum.

HAYAT BÖYLE ZATEN

Bir evin bir kopegi vardi;
Kivir kivirdi, adi Cincon@du, oldu.
Bir de kedisi vardi: Mavis,
Kayboldu.
Evin kizi gelin oldu,
Kucuk bey sinifi gecti.
Daha boyle aci, tatli
Neler oldu bir yil icinde!
Oldu ya, olanlarin hepsi boyle..
Hayat boyle zaten!..



BİRDENBİRE

Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbiler oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.

Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar...
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.

YAŞIYOR MUSUN

Takmaya calisirken kuyrugunu
Birlikte yaptigimiz seytan ucurtmasinin
Gorurdum cirpinirdi ufacik kalbin.
Hatirimdan bile gecmezdi
Sana duyduklarimi soylemek.
Acaba hala yasiyor musun?



BİR ŞEHRİ BIRAKMAK

Bu sehirde yagmur altinda dolasilir
Limandaki mavnalara bakip
Sarkilar mirildanilir geceleri.
Bu sehrin sokaklari coktur,
Binlerce insan gelir gider sokaklarinda..
Her aksam cayimi getiren
Ve bir Beyaz Rus olmasina ragmen
Hosuma giden garson kadin bu sehirdedir.

Bu sehirdedir
Valsler, foksrotlar altinda
Suman@dan, Bramsdan
Parcalar caldigi zaman donup
Bana bakan ihtiyar piyanist.

Dogdugum koye musteri tasiyan
Sirket vapurlari bu sehirdedir.
Hatiralarim bu sehirdedir.
Sevdiklerim,
Olmuslerimin mezarlari.

Bu sehirdedir isim gucum,
Ekmek param.
Fakat butun bunlara mukabil
Yine budur baska bir sehirdeki
Bir kadin yuzunden
Biraktigim sehir.


DENİZİ ÖZLEYENLER İÇİN

Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
"Bakar bakar ağlarım."
Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı,
Bir midye kabuğunun aralığından;
Suların yeşili,göklerin mavisi,
Lapinaların en harelisi...
Hala tuzlu akar kanım
İstiridyelerin kestiği yerden.
Neydi o deli gibi gidişimiz,
Bembeyaz köpüklerle, açıklara!
Köpükler ki fena kalpli değil,
Köpükler ki dudaklara benzer;
Köpükler ki insanlarla
Zinaları ayıp değil.
Gemiler gecer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler,damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret
 

yasin15

New member
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
203
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Orhan Veli Kanik şiirleri

Orhan Veli Kanik şiirleri

ANLATAMIYORUM

Aglasam sesimi duyar misiniz,

Misralarimda

Dokunabilir misiniz,

Gozyaslarima, ellerinizle?

Bilmezdim sarkilarin bu kadar guzel,

Kelimelerinse kifayetsiz oldugunu

Bu derde dusmeden once.

Bir yer var biliyorum;

Her seyi soylemek mumkun;

Epiyce yaklasmisim, duyuyorum;

Anlatamiyorum.


AÇSAM RÜZGARA

Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavillerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.

Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi.

Bir limanda, büyük ve beyaz...
Mercan adalarda bir liman...
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz.

Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin.
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada.

Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler.
Renklerle çözülse geceler,
Nar bahçelerinde geçse gün.

Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların.

Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş!
İller, göller, kıtalar aşmak.
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş.

Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine;
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün.


AYRILIŞ

Bakakalırım giden geminin ardından;
Atamam kendimi denize, dünya güzel;
Serde erkeklik var, ağlayamam.


ARZULAR VE HATIRALAR

Arzular başka sey,
Hatıralar başka.
Güneşi görmeyen şehirde,
Söyle, nasıl yaşanır?


SEVDAYA MI TUTULDUM

Benim de mi düşüncelerim olacaktı,
Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,
Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle?
Çok sevdiğim salatayı bile
Aramaz mı olacaktım?
Ben böyle mi olacaktım?


AŞK RESMİGEÇİDİ

Birincisi o incecik, o dal gibi kız,
Şimdi galiba bir tüccar karısı.
Ne kadar şişmanlamıştır kim bilir.
Ama yine de görmeyi çok isterim,
Kolay mı? İlk göz ağrısı.

İkincisi Münevver Abla, benden büyük
Yazıp yazıp bahçesine attığım mektupları
Gülmekten katılırdı, okudukça.
Bense bugünmüş gibi utanırım
O mektupları hatırladıkça.

.............. çıkar
.............. dururduk mahallede
......................... halde
............ yan yana yazılırdı duvarlara
................... yangın yerlerinde.

Dördüncüsü azgın bir kadın,
Açık saçık şeyler anlatırdı bana.
Bir gün de önümde soyunuverdi
Yıllar geçti aradan, unutamadım,
Kaç defa rüyama girdi.

Beşinciyi geçip altıncıya geldim.
Onun adı da Nurinnisa.
Ah güzelim
Ah esmerim
Ah
Canımın içi Nurinnisa.

Yedincisi, Aliye, kibar bir kadın.
Ama ben pek varamadım tadına.
Bütün kibar kadınlar gibi
Küpe fiyatına, kürk fiyatına.

Sekizinci de o bokun soyu.
Elin karısında namus ara,
Kendinde arandı mı küplere bin.
Üstelik .......
Yalanın düzenin bini bir para.

Ayten@di dokuzuncunun adı.
İş başında şunun bunun esiri,
Ama bardan çıktı mı,
Kiminle isterse onunla yatar.

Onuncusu akıllı çıktı
....... gitti .........
Ama haksız da değildi hani.
Sevişmek zenginlerin harcıymış
İşsizlerin harcıymış.
İki gönül bir olunca
Samanlık seyranmış ama,
İki çıplak da, olsa olsa,
Bir hamama yakışırmış.

İşine bağlı bir kadındı on birinci,
Hoş, olmasın da ne yapsın,
Bir zalimin yanında gündelikçi.
.........leksandra
Geceleri odama gelir,
Sabahlara kadar kalır.
Konyak içer sarhoş olur,
Sabahı da işbaşı yapardı şafakla.

Gelelim sonuncuya.
Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar.
Sade kadın değil, insan.
Ne kibarlık budalası,
Ne malda mülkte gözü var.
Hür olsak der,
Eşit olsak der.
İnsanları sevmesini bilir
Yaşamayı sevdiği kadar.

YANLIZLIK ŞİİRİ

Bilmezler yalniz yasamayanlar,
Nasil korku verir sessizlik insana;
Insan nasil konusur kendisiyle;
Nasil kosar aynalara,
Bir cana hasret,
Bilmezler.

AĞAÇ


Ağaca bir taş attım
Düşmedi taşım
Düşmedi taşım
Taşımı ağaç yedi
Taşımı isterim
Taşımı isterim


BENİ BU HAVALAR MAHVETTİ

Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havafa alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu guzel havalar mahvetti


AH NEYDİ BENİM GENÇLİĞİM

Nerede böyle hüzünlenmek o zaman;
İçip içip ağlamak,
Uzaklara dalıp şarkı söylemek;
Hafta sekiz ben eğlentide;
Bugün saz, yarın sinema,
Beğenmedin Aile Bahçesi;
Onu da beğenmedin, parka;
Sevdiğim dillere destan;
Sevdiğim,
Meyil verdiğim;
Ben dizinin dibinde elpençe divan,
Samanlık seyran.
Nerde,
Nerde,
Nerde böyle hüzünlenmek o zaman!



DENIZ KIZI


Denizden yeni mi cikmisti neydi;

Saclari, dudaklari

Deniz koktu sabaha kadar;

Yukselip alcalan gogsu deniz gibiydi.

Yoksuldu, biliyorum

-Ama boyna da yoksulluk sozu edilmez ya-

Kulagimin dibinde, yavas yavas,

Ask turkuleri soyledi.

Neler gormus, neler ogrenmisti kimbilir,

Denizle bogaz bogaza gecen hayatinda!

Ag yamamak, ag atmak, ag toplamak,

Olta yapmak, yem cikarmak, kayik temizlemek...

Dikenli baliklari hatirlatmak icin

Elleri ellerime degdi.

O gece gordum, onun gozlerinde gordum;

Gun ne guzel dogarmis meger acik denizde!

Onun saclari ogretti bana dalgayi;

Calkandim durdum ruyalar icinde



YAŞAMAK

I
Biliyorum, kolay değil yaşamak,
Gönül verip türkü söylemek yar üstüne;
Yıldız ışığında dolaşıp geceleri,
Gündüzleri gün ışığında ısınmak;
Şöyle bir fırsat bulup yarım gün,
Yan gelebilmek Çamlıca tepesine...
-Bin türlü mavi akar Boğaz@dan-
Her şeyi unutabilmek maviler içinde.
II
Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hala yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;

Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.


İSTANBUL TÜRKÜSÜ

İstanbul@da Boğaziçi@nde,
Bir fakir Orhan Veli@yim;
Veli@nin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde.

O rumelihisarı@na oturmuşum;
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum;

"İstanbulun mermer taşları;
Başıma da konuyor, konuyor aman, martı kuşları;
Gözlerimden boşanır hicran yaşları;
Edalı@m,
Senin yüzünden bu halim."

"İstanbulun orta yeri sinama;
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama;
El konuşur, sevişirmiş; bana ne?
Sevdalı@m,
Boynuna vebalim!"

İstanbul@da, Boğaziçi@ndeyim;
Bir fakir Orhan Veli;
Veli@nin oğlu;
Tarifsiz kederler içindeyim.


?

Neden liman deyince
Hatırıma direkler gelir
Ve açık deniz deyince yelken?

Mart deyince kedi,
Hak deyince işçi
Ve neden ihtiyar değirmenci
Allah@a inanır düşünmeden?

Ve rüzgarlı havalarda
Yağmur eğri yağar?


BAHARIN İLK SABAHLARI

Tüyden hafif olurum böyle sabahlar
Karşı damda bir güneş parçası,
İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar;
Bağıra çağıra düşerim yollara;
Döner döner durur başım havalarda.

Sanırım ki günler hep güzel gidecek;
Her sabah böyle bahar;
Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
Derim ki: "Sıkıntılar duradursun!"
Şairliğimle yetinir,
Avunurum.

HAYAT BÖYLE ZATEN

Bir evin bir kopegi vardi;
Kivir kivirdi, adi Cincon@du, oldu.
Bir de kedisi vardi: Mavis,
Kayboldu.
Evin kizi gelin oldu,
Kucuk bey sinifi gecti.
Daha boyle aci, tatli
Neler oldu bir yil icinde!
Oldu ya, olanlarin hepsi boyle..
Hayat boyle zaten!..



BİRDENBİRE

Her şey birdenbire oldu.
Birdenbire vurdu gün ışığı yere;
Gökyüzü birdenbiler oldu;
Mavi birdenbire.
Her şey birdenbire oldu;
Birdenbire tütmeye başladı duman topraktan;
Filiz birdenbire oldu, tomurcuk birdenbire.
Yemiş birdenbire oldu.

Birdenbire,
Birdenbire;
Her şey birdenbire oldu.
Kız birdenbire, oğlan birdenbire;
Yollar, kırlar, kediler, insanlar...
Aşk birdenbire oldu,
Sevinç birdenbire.

YAŞIYOR MUSUN

Takmaya calisirken kuyrugunu
Birlikte yaptigimiz seytan ucurtmasinin
Gorurdum cirpinirdi ufacik kalbin.
Hatirimdan bile gecmezdi
Sana duyduklarimi soylemek.
Acaba hala yasiyor musun?



BİR ŞEHRİ BIRAKMAK

Bu sehirde yagmur altinda dolasilir
Limandaki mavnalara bakip
Sarkilar mirildanilir geceleri.
Bu sehrin sokaklari coktur,
Binlerce insan gelir gider sokaklarinda..
Her aksam cayimi getiren
Ve bir Beyaz Rus olmasina ragmen
Hosuma giden garson kadin bu sehirdedir.

Bu sehirdedir
Valsler, foksrotlar altinda
Suman@dan, Bramsdan
Parcalar caldigi zaman donup
Bana bakan ihtiyar piyanist.

Dogdugum koye musteri tasiyan
Sirket vapurlari bu sehirdedir.
Hatiralarim bu sehirdedir.
Sevdiklerim,
Olmuslerimin mezarlari.

Bu sehirdedir isim gucum,
Ekmek param.
Fakat butun bunlara mukabil
Yine budur baska bir sehirdeki
Bir kadin yuzunden
Biraktigim sehir.


DENİZİ ÖZLEYENLER İÇİN

Gemiler geçer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler, damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret,
"Bakar bakar ağlarım."
Hatırlarım ilk görüşümü dünyayı,
Bir midye kabuğunun aralığından;
Suların yeşili,göklerin mavisi,
Lapinaların en harelisi...
Hala tuzlu akar kanım
İstiridyelerin kestiği yerden.
Neydi o deli gibi gidişimiz,
Bembeyaz köpüklerle, açıklara!
Köpükler ki fena kalpli değil,
Köpükler ki dudaklara benzer;
Köpükler ki insanlarla
Zinaları ayıp değil.
Gemiler gecer rüyalarımda,
Allı pullu gemiler,damların üzerinden;
Ben zavallı,
Ben yıllardır denize hasret
 
H

hüma-gül

Guest
Aglasam sesimi duyar misiniz,

Misralarimda

Dokunabilir misiniz,

Gozyaslarima, ellerinizle?


emeginize saglik.
 
Üst Alt