Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Müzikli Ilahi

sandaliye

New member
Katılım
17 Eki 2005
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Calgili yani Gitarli defli bassli vs. Ilahi Haram midir
 

berr

New member
Katılım
25 Mar 2005
Mesajlar
113
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
50
Aletsiz, çalgısız nağmeli sese sima denir. Çalgı aleti ile birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir. Gına haramdır. (Dürr-ül mearif)

(İlk teganni eden şeytandır) ve (Gına, kalbde nifak hasıl eder) hadis-i şerifleri de gınanın [müziğin] haram olduğunu göstermektedir.

İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak tehlikeli bid’attir. Harama helal diyen ve haramı ibadete karıştıran kâfir olur. Resulullah efendimiz, geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet)
 

emrahyldrm

New member
Katılım
2 Ağu 2005
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Ýstanbul
berr' Alıntı:
Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet)


Adı üstünde ; Şarkı
 

emrahyldrm

New member
Katılım
2 Ağu 2005
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Ýstanbul
Ben yaklaşık 6 senedir gitar çalıyorum. Kendime ait bestelerim var.Bir gün Allah nasib ederse bestelerimi değerlendirmek istiyorum. Bitanesi Aziz Mahmud Hüdai Hazretlerinin "Kim umar senden vefayı.." diye başlayan şiirine yaptım. Ben bunları gitarla yaptım sayın berr ! Beni dinleyenlerden hiç bitanesi bile "Kalbimde nifak hasıl oldu" demedi, tam tersi mest oldular.
 

sandaliye

New member
Katılım
17 Eki 2005
Mesajlar
16
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Benim bildigim, Resulu Medineli kadinlar def ile karsiladi, ve Efendimiz onlara birsey demedi. Ayrica bildigime göre Aziz Mahmud Hüdai Ney calarak Ilahi söylemistir. Hem ney sesi bence insana huzur verir. Beni Sahsen ibadete cagiriyor gibi, ve bana hep ölümü hatirlatiyor. emrahyldrm gercrektende insan kendini verince mest oluyor
 

berr

New member
Katılım
25 Mar 2005
Mesajlar
113
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
50
Emrah harama helal deme yetkimiz yok bizim...

Hadisi şerifleri ben rivayet etmedim sadece buraya nakil ettim benden sana kardeş tavsiyesi tabi önce kendi nefsime söylüyorum, İnsanları hoşnud etmeye değilde Hz.Allahı hoşnud etmeye bak... Bu konuda hadisi şerifler oldukça fazla istersen burada örnekleri çoğaltabilirim.

Sandaliye Evliyaullah hazeratının peygamberin yasaklamış olduğu ve sokaktan geçerken dahi kulaklarını tıkadığı müzik olayına cevaz verebileceğini gerçekten düşünebiliyormusun...?

Senin karıştırdığın nokta Resulullah (a.s) Otururken seyir halinde olan kervandan gelen çalgı sesinden dolayı kulaklarını mübarek eliyle kapamış yanındaki ashabı kiram efendimize kulaklarını kapat dememiştir.
 

Arslanbey

New member
Katılım
11 Eki 2005
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
Berlin
Arslanbey´den Berr´e

Degerli kardesim,
hadislerin isiginda cevap vermen güzel yalniz insani rahatsiz eden hadislerin hepsini okumayisin. Fazla vakit ayirmis olmadigindan olsa gerek Ehl-i Sünnet imamlarinin fetvalarini arastirmamissin. Bakma zahmetine girersen göreceksin ki orada aciktir onlar ilahi türü musikinin tarifini yapmis ve haram degil hatta güzeldir demislerdir.
Peygamber (S.A.V.) Efendimizin istemedigi ve dahi Ehl-i Sünnetin de haram dedigi Nefse hitabeden türüdür. Calgi haram diyorsunuz calginin zillisi yani tisli olani haramdir. Zilsiz davullar, def ve dahi kaval haram degildir.
Ehli sünnete göre Ilahi güzeldir imani kuvvetlendiren ne varsada öyledir.
Övünmek baska meth etmek övmek baskadir.
bir kisiyi yaninda ve yüzüne övmek sevdigine isaret etmeyebilir
ama Allah´i (C.C.), kendisinin giyabinda Peygamber Efendimiz´i Muhammed Mustafa (S.A.V.), diger Peygamberleri vedahi iyi olan herkesi neden námeli -námesiz övmeyelim. Neden hakkinda güzel námeyle söz söylemek, anmak, övmek kötü ve haram olsun. Sana gelip giyabinda Arslanbey denen adam seni övdü deseler kendini nasil hissedersin. Sizin neden böyle düsündügünüzü dogrusu anlamiyorum.

Böyle basit soruya böyle... cevap olmamaliydi.

Esas Haram dogruyu yapani dogrudan alakoymaktir.
Eksik okuyup, yarim anlayip námesizde námesiz laf etmektir.
...vesselam

Arslanbey





 

emrahyldrm

New member
Katılım
2 Ağu 2005
Mesajlar
147
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Ýstanbul
Kur'ân-ı Kerîm'de çalgı çalmayla ilgili ne lehte ne de aleyhte açık bir hüküm yoktur. Ancak müctehidler bu mevzuda, Kur'ân'ın bazı âyetleriyle peygamber (s.a.s.)'den rivayet edilen bir takım hadislere dayanarak ictihadda bulunmuşlar; neticede farklı farklı hükümler çıkarmışlardır. Ne var ki müctehidlerin vardıkları sonuçları bize ulaştıran ve halen elde mevcut kaynaklarda yer alan rivayetler arasında da çelişkiler vardır. Meselâ, bir rivayette çalgı çalmanın haram olduğunu ifade eden bir müctehidin diğer bir rivayette bunun aksini savunduğunu görebiliyoruz.

Müziğin ve çalgı çalmanın haram olduğunu söyleyenlerle, buna itiraz ederek aksini savunanların ileri sürdükleri deliller incelenecek olursa, her iki tarafın da sundukları delillerin kendi iddialarını ispatlayacak açıklıkta olmadığı görülecektir. Meselâ:

"İnsanlar arasında bilgisizce Allah yolundan sapıtmak ve sonra da onunla alay etmek için boş sözleri satın alanlar vardır. İşte alçaltıcı azap onlar içindir." (Lokman, 31/6) âyeti; çengiler, şarkıcılar ve şarkı-türkü söyleme hakkında nazil olmuştur, (el-Vâhidî, "Esbâbü'n-Nüzûl ", Mısır 1968, 197-198; İbnü'l-Cevzî, "Telbîsü İblîs", 257) diyen müzik aleyhtarlarına karşılık, aksini savunanlar, bu âyetin, Kureyşliler'i, Kur'ân'ı dinlemekten alıkoymak için İran'dan satın aldığı masalları onlara anlatan Nadr b. Hârise hakkında nazil olduğunu iddia etmektedirler (el-Vâhidî, a.g.e., 197). Gerçekten de söz konusu âyet Mekkî olup, henüz şarap içmenin ve domuz eti yemenin dahi yasaklanmamış olduğu bir dönemde indiği düşünülürse bunun çalgı âletlerini yahut musikiyi yasaklamak için geldiği söylenemez.

Musikî aleyhinde delil olarak gösterilen âyetlerin (en-Necm, 53/59, 60, 61; İsrâ, 17/64; el-Enfâl, 8/35; Kasas, 28/55; ve Furkan, 25/72) de aynı şekilde konu ile doğrudan alakaları yoktur.

Musikiyi ve çalgı âletlerinin çalınmasını caiz görenlerin delil olarak gösterdikleri (er-Rûm, 30/15; ez-Zümer, 39/18, Fâtır, 35/1; Lokman, 31/19 ve A'râf, 7/32) âyetleri de kezâ, iddialarını ispatlayabilecek özellikte değildir.

Bu konudaki hadislere gelince; her iki tarafın iddiaları doğrultusunda pek çok hadis vardır. Ancak bu hadislerin de bir kısmı ya hadis âlimlerince tenkid edilmiş veya muhâlif görüşte olanlar tarafından değişik şekillerde yorumlanmışlardır.

Nafi' şöyle anlatır: Bir gün Abdullah b. Ömer beni terkisine aldı. Yolda giderken bir çobanın çaldığı kaval sesini işitti. Bu sesi işitir işitmez parmaklarıyla kulaklarını tıkadı ve yoldan uzaklaştı. Bir müddet gittikten sonra bana "Kaval sesi hâlâ geliyor mu?" diye sordu. "Hayır" demem üzerine parmaklarını kulaklarından ayırdı. "Bir kere de Rasûlullah (s.a.s.) ile birlikte bulunuyordum. Böyle bir ses işitmişler ve aynen benim yaptığım gibi yapmışlardı." dedi. (Ebu Davud Edeb, 52).

Hadisi, Sünen'inde rivayet eden Ebu Davud, bunun münker (güvenilir bir râviye muhalif olarak rivayet edilen hadis) olduğunu söylemiştir. (Ebu Davud, aynı yer) Kaldı ki sahih kabul edilse bile kaval çalmanın veya onu dinlemenin haram oluşuna delil teşkil etmez. Öyle olsa, Rasûlullah (s.a.s.) kulaklarını tıkama yerine çobanı ikaz eder, onu bu işten men ederdi. İbn Ömer'e de dinleme izni vermezdi. (Bu konudaki diğer hadisler ve tenkidleri için bk: İbnü'l-Cevzî, a.g.e. 261 dipnotlar; eş-Şevkânî, Neylü'l-Evtâr, VIII, 96-106; Süleyman Uludağ, "İslâm Açısından Musikî ve Semâ", İstanbul 1976)

Müziğin ve çalgı çalmanın caiz olduğu görüşünde olanlar delil olarak şunları ileri sürerler:

"Nikahı def çalarak ilan ediniz. " (İbn Mâce, Nikah, 20)

"Nikahı ilân ediniz, mescidlerde kıyınız ve nikahta def çalınız. " (Tirmizî, Nikah).

"Nebî (s.a.s.) gizli yapılan ve def çalınarak: "Size geldik, size geldik. Bizi selâmlayın sizi selamlayalım." türküsü söylenmeyen nikahlardan hiç hoşlanmazlardı." (eş-Şevkânî, "Neylü'l-Evtâr", VI, 189).

Hz. Âişe'den: "Bir kere Rasûlullah (s.a.s.) yanıma gelmişti. Yanımda, Buas günü ile ilgili şiirleri def çalarak terennüm eden iki câriye bulunuyordu. Rasûlullah (s.a.s.) yatağına yatıp yüzünü öbür tarafa çevirdi, sonra Hz. Ebu Bekir içeri girdi. "Bu ne hal! Rasûlullah'ın huzurunda şeytan mizmarı (şeytan düdüğü sesi) ne gezer?" diye beni azarladı. Bunun üzerine Rasûlullah ona dönüp: "Bırak onları, her milletin bir bayramı var bu da bizim bayramımızdır. " buyurdu. Babam başka şeyle meşgul olunca cariyelere işaret ettim dışarı çıktılar." (Buhârî, İdeyn) Hadisleri İbnü'l-Cevzî, "Telbîsü İblîs" adlı eserinde genel olarak şu şekilde tenkid etmektedir:

"Hz. Âişe hadîsinde, câriyeler teğanni etmemiştir. Belki Buas günü ile ilgili şiir terennüm etmişlerdir. Bunun şarkı söylemek ile arasında çok fark vardır. Kaldı ki günümüzde yapılan teğannî. kızdan kadından, yanaktan, boydan-bostan ve nefsi şehevî arzularla coşturan ğına türüdür. Ensâr'ın mâsumane şiirleriyle kıyas edilemez" (İbnü'l-Cevşî, a.g.e., 265)

Mezhep imamlarının ve fıkıh âlimlerinin bu konudaki görüşleri:

İmâm-ı A'zam Ebu Hanife'ye göre eğlenmek için çalınan tüm çalgılar haramdır. (el-Merginânî, el-Hidâye, IV, 80)

el-Hidâye sahibi, Hanefi mezhebinin görüşlerini şöyle açıklar:

Düğün yemeğine davet edilen kimse düğüne gittiği zaman orada oyun ve çalgının bulunduğunu görse oturup yemeğini yemesinde bir sakınca yoktur. Ebu Hanife der ki: "Bir kere böyle bir şeye mübtelâ olmuştum, fakat sabrettim." Yani davet mahalli olan düğün yerinden ayrılmadım. Oyun ve çalgı bulunan yeri terketmemekten ibaret olan bu hüküm, davete icabet etmenin sünnet oluşundandır. Hadiste: "Davete icabet etmeyen Ebu'l-Kasım'a asi olmuştur. " buyurulmuştur. O halde düğünde çalgı ve oyun gibi bidatler vardır diye sünnet olan davete icabet terkedilemez. Bu, başkaları için örnek olma durumunda olmayan kimseler hakkında söz konusudur. Başkalarına örnek olanlar bu gibi şeyleri önleme gücüne sahip değillerse orada oturmaz çekip giderler. Çünkü gitmemelerinde dine kötülük etme ve müslümanlara günah kapısını açma gibi mahzurlar vardır. İmâm-ı A'zam'ın bahis konusu hareketinin, örnek olma durumuna gelmeden önceki dönemine ait olduğu nakledilir.

Çalgı ve oyun, düğün yapılan evin yemek yenen kısmında ise, örnek olmayan insanların bile orada oturmaları caiz değildir. Çünkü Kur'ân'da:

"Sana Kur'ân nazil olduktan sonra zâlim insan gruplarıyla oturma." (el-En'âm, 6/68) buyrulur.

Bu hüküm, çalgı ve oyunun olup olmadığını bilmeden düğüne gidenler için söz konusudur. Gitmeden evvel bunu bilenler düğüne gidemezler. (el-Merginânî, a.g.e., IV, 80)

İmâm Mâlik'in meazif (genellikle telli çalgılar) ve ûd gibi çalgı aletlerini mübah gördüğünü Keffâl ve Reyyânî naklederler. (Şevkânî, a.g.e., VIII, 105)

Medine uleması, çalgı aleti ile bile olsa, mûsikînin caiz olduğunu söylemişler, Şafiîlerle Zâhirîler de bu hususta onlara uymuşlardır. (Şevkânî, a.g.e., aynı yer)

İbnü'l Cevzî, İmam Mâlik'in: "Medinelilere hangi mûsikî türü hakkında ruhsat veriyorsun?" diye sorulduğunda "Hiçbir türüne müsaade etmiyorum bunu içimizden fâsık olanlar yapıyor" diye cevap verdiğini nakleder. (ibnü'l-Cevzî, a.g.e., 256)

Hanbeliler; ûd, davul ve saz gibi çalgı âletlerini caiz görmezler; bu tür aletlerin çalındığı düğüne gitmenin doğru olmadığına inanırlar. Fakat mücerred musikiyi, yani güzel sesle terennümü mübah görürler. (el-Fıkhu ala mezâhibi'l-erbaa, II, 44)

İbn Hazm, mûsikî'ye dair bağımsız bir eser yazmış ve mûsikîyi yasaklayan tüm hadisleri tenkid ederek bunlardan hiçbirinin sahih olmadığını ileri sürmüştür. Bu mezhebe göre mûsikînin her çeşidi helâldir. (Süleyman Uludağ, İslâm Açısından Mûsikî ve Semâ, İstanbul 1976, 187)

İmam Gazâlî, semâın (müzik dinleme) mübah olduğunu zikreder ve sesleri; canlılardan çıkan seslerle, cansızlardan çıkan sesler diye iki kısma ayırır; bunları dinlemenin caiz olduğunu söyler. Ancak içki ile çalınması mûtâd olan çalgıların haram olduğunu ifade eder. (Gazalî, İhya, Kahire 1967, I, 343-348).

Halid ERBOĞA
 

berr

New member
Katılım
25 Mar 2005
Mesajlar
113
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
50
Müslümanın müslümanı övmez.Bu büyük tehlikedir övülen kişi için riya hasıl olabilir hadisi şerifle yasaklanmıştır.

Müzik olayına gelince...

Aletsiz, çalgısız nağmeli sese sima denir. Çalgı aleti ile birlikte olan insan sesine gına [müzik] denir. Gına haramdır. (Dürr-ül mearif)


Lokman suresinin 6. âyetindeki lehv-el hadis ifadesini âlimler musiki, çalgı aleti olarak bildirmiştir. İbni Mesud hazretleri yemin ederek lehv-el hadisten kasıt, çalgı aleti ve musiki olduğunu söylemiştir. (Tefsir-i ibni Kesir, Tefsir-i Medarik)


Mevâhib-i aliyye ismindeki tefsirde, lehv-el hadis âyeti şöyle tefsir ediliyor: Bazıları, yalan hikayeler yazarak veya şarkıcı kadınlar tutup herkese ses nağmeleri dinleterek, Kur’an-ı kerim dinlemelerine engel olmaya çalışıyorlar. Onlara Cehennem ateşini müjdele!
(Mevâkib tefsiri)


Bir hadis-i şerifte de buyuruluyor ki:

(Üçü hariç, her lehv bâtıldır.) [Deylemi]

Demek ki lehv, bir oyun, bir eğlence bir çalgı olduğu için böyle buyuruluyor.

Müfessirler, İsra suresinin 64. âyetinde şeytana, (Vestefziz... bi savtike [Sesinle oynat]) demenin çalgı ile oynat demek olduğunu, bu âyetin, her çeşit çalgıyı haram ettiğini bildirmişlerdir. (Şeyhzade)


Müfessirler Enam suresinin 70. âyetini, (Dinlerini [şarkı ile, musiki ile] oyun ve eğlence hâline sokanlardan uzak dur) şeklinde tefsir etmişlerdir. Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Peygamberin emrine uyun, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]


(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

(Kur'anı sana insanlara açıklayasın diye indirdik.) [Nahl 44]


Şimdi Resulullah efendimiz, yukarıdaki âyetleri nasıl açıklamışsa ona bakalım:

(İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani]

(Sesini gına ile yükseltene şeytan musallat olur.) [Deylemi]

(Rahmet melekleri, ceres, [çan, zil, çıngırak] bulunan yere girmez.) [Nesai]

(Rahmet melekleri, köpek ve çan bulunan kafileye yaklaşmaz.) [Müslim, Ebu Davud, Tirmizi]

(Ceres, şeytanın mizmarıdır.) [Müslim Ebu Davud, Nesai] [Mizmar çalgıdır]

(Kur'an mizmarlardan okunduğu zaman ölebilirsen öl.) [Taberani]

(Çalgıları yok etmek için gönderildim.) [Ebu Nuaym]

(Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı aletlerini, cahiliyet döneminde tapınılan putları kaldırmamı emretti.) [İ.Ahmed]

(Şarkıcı ve çalgıcı kadınlar çoğaldığı ve içkiler mubah gibi içildiği zaman, bazı belalara maruz kalınır.) [Tirmizi, Ebu Davud, İ.Mace, İ.Ahmed]

(Bir zaman gelecek, ümmetimden bazısı, zinayı, ipek giymeyi, içki içmeyi, mizmarı helal addedecektir.) [Buhari]

(Musiki, kalbde nifak hasıl eder.) [Beyheki]

(Şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleri çoğaldığı, bu ümmetin sonra gelenleri [türediler], önceki âlimleri kötülediği zaman bazı belaları bekleyin.) [Tirmizi]

(Şarkıcı kadının aldığı para haram olduğu gibi, onu dinlemek ve yüzüne bakmak da haramdır. Haramla beslenen vücuda Cehennem ateşi layıktır.) [Taberani]

(Kur'anı mizmarlardan okuyanlara Allah lanet eder.) [Müsamere]


İbni Hibban’ın bildirdiği hadis-i şerifte, Resulullah, develerin boyunlarındaki ceresleri [çanları] çıkarmıştır. Halbuki çan şehveti tahrik etmez. Çan bulunan yere rahmet melekleri girmiyor. Artık çalgıyı, çalgı aletlerini siz düşünün. Şeyh-ul-islâm Ahmed ibni Kemal efendi Kırk Hadis kitabında buyuruyor ki:

(Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim) hadis-i şerifindeki mizmar, bütün çalgı aletleridir. Bu hadis-i şerif, her çeşit çalgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir.


Hiçbir âlim musikiye mubah dememiştir

Yukarıdaki yazıda musikinin, çalgıların haram olduğunu âyet ve hadislerle bildirmiştik. Şimdide âlimlerden örnekler veriyoruz:


İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

İmam-ı Zıyaeddin-i Şami, Mültekıt kitabında, (Hiçbir âlim, teganniye mubah dememiştir) buyurdu. (1/266)

Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır. (Bezzâziyye)
Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)

Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât)
Şimdiki tarikatçıların yaptıkları gibi, dönmek, dümbelek, ney, saz çalmak haramdır. (Tahtavi şerhi)

Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi gerekir. (Halebi)
Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi)


Burhaneddin-i Mergınâni buyurdu ki:

Kur’an-ı kerimi teganni ile okuyan hafıza, ne güzel okudun diyen kimsenin imanı gider. Tecdid-i iman gerekir. Kuhistâni de, böyle yazmaktadır. (Dürr-ül-müntekâ)


İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:

Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların düğünlerde def çalması câizdir. (R.Muhtar)


Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de, yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da, geçerken duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır. Düğünlerde def çalmak hadis-i şerifte emredildi. Bayramda, savaşta, hac yolunda ve askerlikte davul ve benzeri aletleri çalmak caizdir. Sahurda, düğünlerde davul çalmak da caizdir. [Okullarda, milli ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak câizdir.] (Hadika)


Def, tanbur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkanında bulundurmak, kendisi kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır. (Berika)


Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehiridir, kalbi karartır. (Dürr-ül mearif)


İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak bid'attir. Harama helal diyen ve haramı ibadete karıştıran kâfir olur.



İmam-ı Rabbani hazretleri 266. mektubunda buyuruyor ki:

Tasavvuf yolunda sima ve raks yasaktır. Hatta, yüksek sesle zikretmeye bid’at demişler ve yasaklamışlardır. Bu yolun büyükleri, zikrin bile yüksek sesle yapılmasını yasaklayınca, sima ve raks, coşmak, zıplamak gibi şeylere ne demezler?
 

Arslanbey

New member
Katılım
11 Eki 2005
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
Berlin
Haddini bilen Rabbini bilir.

Haddini bilen Rabbini bilir.

Arslanbey´den sandaliye ye,

Degerli kardesim,

burada soru yaz cevap bekle diyene kadar al eline ehli sünnet imamlarini oku.
olmadi camii imamina söyle o bakip bulsun.
Mü´min pratik olmali ve iyi düsünmeli degilmi.
Asagida yazdigim yetisir sanirim. Tekrar etmek gerekirse düsün derim kafidir herhelde.
Iyi düsünen bilir.
Haram mi helal mi.
Haram gören kisi kendine haram etsin ama Mücdehitlerin helal dediklerine de lütfen yorum getirmesinler zira Farz ve Sünnet carpi tablosunu her adam kullanamaz.


Haddini bilen Rabbini (C.C.) bilirmis.

vesselam
 

berr

New member
Katılım
25 Mar 2005
Mesajlar
113
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
50
aslanbey' Alıntı:
Iyi düsünen bilir.
Haram mi helal mi.

Haramı Helali iyi düşünen bilseydi bütün felsefeciler Allaha ulaşırdı herhalde,

Ayrıca Ehli sünnet alimleri kimlere tabiydi.Haşa Peygamberin önüne geçen Ehli sünnet alimimi olur yada İmamı rabbani Hazretleri Ehli sünnet alimi değilmi...?

Hadis istedin hadis verdik ama görüldüğü gibi Allah dilediğine hidayet ediyor.
 

Arslanbey

New member
Katılım
11 Eki 2005
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
Berlin
berr' Alıntı:
Haramı Helali iyi düşünen bilseydi bütün felsefeciler Allaha ulaşırdı herhalde,

Ayrıca Ehli sünnet alimleri kimlere tabiydi.Haşa Peygamberin önüne geçen Ehli sünnet alimimi olur yada İmamı rabbani Hazretleri Ehli sünnet alimi değilmi...?

Hadis istedin hadis verdik ama görüldüğü gibi Allah dilediğine hidayet ediyor.

Arslanbeyde berr´e,

degerli Kardesim,

Hayir duani beklerken hidayetsiz demeni kiniyorum.
-Hidayet verende Allah (C.C.) vermeyende-
Sizi kirdiysam özür dilerim yanlis ifadeler kullanmis olabilirim.
Lakin dua ve tesbit karisimi bir ifadeyle karsilastim gibi geldi bana.
ilk önce sevgi vermeyi ögrenelim.
Insanlara bilgiden fazla sevgi vermemiz lazim diye düsünüyoruz.

Yaklasiminizi daha yumusak ifadelerlede anlatabilirsiniz.
Benzetmelerinizi hic hos bulmadigimi ifade edeyim.

---Kur'ân-ı Kerîm'de çalgı çalmayla ilgili ne lehte ne de aleyhte açık bir hüküm yoktur. Ancak müctehidler bu mevzuda, Kur'ân'ın bazı âyetleriyle peygamber (s.a.s.)'den rivayet edilen bir takım hadislere dayanarak ictihadda bulunmuşlar; neticede farklı farklı hükümler çıkarmışlardır. Ne var ki müctehidlerin vardıkları sonuçları bize ulaştıran ve halen elde mevcut kaynaklarda yer alan rivayetler arasında da çelişkiler vardır. Meselâ, bir rivayette çalgı çalmanın haram olduğunu ifade eden bir müctehidin diğer bir rivayette bunun aksini savunduğunu görebiliyoruz.

Müziğin ve çalgı çalmanın haram olduğunu söyleyenlerle, buna itiraz ederek aksini savunanların ileri sürdükleri deliller incelenecek olursa, her iki tarafın da sundukları delillerin kendi iddialarını ispatlayacak açıklıkta olmadığı görülecektir.---

Sizde Yukarda belirttiginiz sekilde yazdiniz ki Müctehitler iki fikir ortaya atmislar hangini kabul ederseniz size kalmistir diye. Yalniz sizin haram kabul ettiginizdir.
Bizim anlatmaya calisip da anlatamadigimiz su ki her insan kendini bilir ve insan bu gibi konularda -ölcü koymalidir- diyorum.
Kimi sazdan, kimi cazdan hoslaniyor ellerin yaptiklarina degil kendini nerde daha fazla iyi his ediyorsun ona bak diyorum. Ölcü olarakta Allah (C.C.)´NA yaklastiriyor mu yoksa nefsi oksamadan kulagi oyalamadan baska bir seye yaramiyor mu veya baska baska hallere mi sokuyor. Insan
BIR ÖLCÜ KOYMALI DIYORUM
Sizin kendinize Haram kabul ettiginiz seyi Umumi almaniz iyi degil diyorum.

Haram Helal ölcüsünü belirleyecek Müctehitlerdenseniz özür dilerim vesselam.

Arslanbey
 
Üst Alt