Klonlama ve Ruh Hakkında...

Bence aynı dna yı elde etmek klonlama değildir.Çünkü canlının geliştiği ordam ( ruhuna üflendiği ) ve yaşadığı ordam dahi aynı olmalıdır.Klonlamada sandığım gibi labaratuvarlarda koyun üretmiyorlar :D
 
-Klonlama koyun yapılmıştı.Koyunu insan yaptığına göre koyun ruhsuz olmalı.Eğer bir canlı ruhsuz yaşayabiliyorsa bu da ruh yok demektir.Acaba böyle mi yoksa bunun bir açıklaması var mı?


bu sizin sorduğunuz soru...
sizce siz önceki hayatınızda bir koyun muydunuz insana dönüştünüz? yada doğarken insanmıydınız benim bildiğim koyun hayvan insanda da insandır sizce böyle bir şey olması mümkünmü?
 
Koyunu insan yapmadı.Sadece embriyonik kısmına biraz müdahale etti.Aslında allaha şirk koşmuşum ben.İnsan koyunu yaptı derken.. :S
 
güzel kardeşim evet burda bizi yaratana karşı gelemk kabul etmemek şirktir kafanı embriyo lara takma insan insandır hayvan hayvandır bunları yaratan bir tek allah tır bu gerçeği kimsenin değiştirmeye gücü yoktur
 
istersen sen bugece bir düşün tavukmu yumurtadan çıktı yumurtamı tavuktan çıktı?

yarın devam edelim inşallah
 
LÜTFEN OKUYUN!!


Benim aklıma son günlerde çok fena sorular takıldı.Yaz tatili olduğundan yapacak birşeyim olmadığı için aklıma sürekli bunlar geliyor.Sorularım şunlar:


-Klonlama koyun yapılmıştı.Koyunu insan yaptığına göre koyun ruhsuz olmalı.Eğer bir canlı ruhsuz yaşayabiliyorsa bu da ruh yok demektir.Acaba böyle mi yoksa bunun bir açıklaması var mı?

Önce şunu bilmek gerekiyor, klonlama yapmak yaratmak değildir.Klonlama var olan canlı meteryallerle biyolojik bir omurga oluşturmaktır.



-Allah ruhlarımızı yarattığında ona bağlılık yemini etmişiz.Ama dünyaya geldik bundan haberimiz yok.Haksızlık değil mi bu?Şimdi diyeceksiniz Allah kur'an'ı bunun için gönderdi diye.Eskiden birşeyler hatırlasaydık ben kesinlikle çok iyi bir müslüman olurdum.Ve ayrıca neden doğmadan önceki hiçbirşeyi hatırlamıyoruz?Bu önceden hiçbirşey olmadığına kanıt getirmez mi?

Bu varsayım ve sorular bardağın boş kısmını görmeye planlanmış. Şimdi sorsak sana ki, çok iyi müslüman olanlar bağlılık yeminini hatırlayanlarmıdır? Hem, artık biliyorsunuz ve çok iyi müslüman olmanıza engel bir şey kalmamış demektir... :)


Ve son sorum:
-Allah bizi dünyaya niye getirdi?-Ona kulluk edelim diye.-Ona ahirette de kulluk edemez miydik ki?Ve cennetin değeri anlaşılsın diye demişti bir hocam.Eğer allah herşeyi yapabiliyorsa bizim kafamıza da bunu sokamaz mı?Yani dünyaya gelmemize gerek yok.Ve allah bizim geçmişimizi de geleceğimizi de biliyorsa cennete ya da cehenneme gideceğimizi önceden biliyor demektir.Niye bizi dünyaya gönderdi o zaman?Bu da allahın bazı şeyleri yapamadığı anlamına gelmezmi?


Çok katı sorular ama ne olursunuz bana yardım edin çıldırmak üzereyim.Öldükten sonra hiçbirşeyin olmaması beni deli ediyor.


Özetle ve sizin tarzınızla cevaplayalım; Allah (cc) kendisinin bilinmesi (bilinmesi kavramı çok geniş manalıdır) için insanı yarattı. Bu manada kendisini bilen ve bilemeyenleri ayırd etmek için de onları dünyada imtihana gönderdi. Allah (cc) sonucu biliyor ama O'nun bilmesi senin sınavı nasıl sonuçlandıracağını etkilemiyor. İnsan bu sonucu yaşamadan kabullenmeyeceği için de Allah insanların yaşatarak, delillerini kendilerine ispatlıyor. Allah (cc) ın yapmakdıkları şeyler bizim sevap ve günah olarak adlandırılan fiillerimizdir. Allah bunları bizim inisiyatifimize bırakmış, zaten imtihan olan da bu fiillerdir.
 
Kardeşim sorularında bir şey yok, her sorunun cevabı var, zaten bu sorularda klasik sorular.. ama bir şey var ki, bir sorunun cevabını arayan açken ekmek arayan gibi, susamışken su arayan gibi olmalı, emek harcamalı, göz nuru dökmeli, çalışmalı, burdan sana verilecek elbette makul cevaplar var, ama sana tavsiyem Kuran-ı Kerim okumandır. Evet meal yetersiz tefsirler uzun vs. gibi gelebilir.. Kuran ı anlamak için birde Risale-i Nur isimli bir tefsir var Sözler Lemalar Mektubat Şualar isimli kitaplardan oluşuyo.. ve bu tefsir diğer tefsirlerden farklı olarak tam da senin sorduğun sorulara cevap veriyor, sıradan insanlar vakitlerini nasıl geçireceklerini akıllı insanlar ise nasıl değerlendireceğini düşünürmüş, yaz tatilini değerlendirmek ve aklındaki soruları cevaplamak için çok mubarek bir uğraş bence, inşallah oku aradığından fazlasını bulacaksın... muhabbetle
 
Yalnız çok uzun sürer risale ve kur'an. Zaten okuycaktım bir ara.Başlarım yakında ama cevaplarımı şimdi alabilrsem çok memnun olacağım.İçimi kemiriyor bu sorular.
 
Vakıa suresi ayet 95
Şüphesiz ki bu, kesin bilgi veren hakkın ta kendisidir.

Bizim sana bu anlattıklarımız katıksız ve kesin bilgidir. Burada -ki her ikisi de aynı şey oldukları halde- "hak"ın yakîn (kesin bilgi)'e izafe edilmesi lafızlarının farklı oluşundan dolayı uygundur. el-Müberred dedi ki: Bu senin "aynu'l-yakîn, mahzu'l-yakîn (hakkın ta kendisi, katıksız kesin hak, gerçek)" demene benzer, O halde böyle bir tabir Kûfelilere göre bir şeyin kendi kendisine izafe edilmesi kabilindendir. Basralılara güre ise İşin gerçeği Kesin bilgi yahut kesin haberdir" takdirindedir.
Bunun tekid olduğu da söylenmiştir. "Yakîn: kesin bilgi" lafzının aslında "hak: gerçek"in sıfatı olduğu, mevsufun sıfata -mecaz ve kullanım genişliği imkânı ile- böyle geldiği de söylenmiştir ki; bu Oa yüce Allah'ın: "Âhiret yurdu" (Yusuf, 12/109) buyruğuna benzemektedir.
Katade de bu âyet-i kerime hakkında şunları söylemektedir: Yüce Allah bu Kur'ân-ı Kerim'in bildirdiklerinin kesin bilgiler olduklarını göstermedikçe hiçbir kimseyi bırakmaz. Mümin dünyada iken buna kesin olarak inanır, bu inancının da kıyamet gününde ona faydası olacaktır. Kâfir ise kesin bilgi ve inancın kendisine fayda vermeyeceği bir zaman olan kıyamet gününde buna kesin olarak inanacaktır.

Vakıa suresi ayet 96
Öyleyse büyük Rabbini ismiyle tesbih et.

Yani yüce Allah'ı kötülükler¬den tenzih et.
"İsmiyle* buyruğunun başındaki "be" harfi zaiddir. "İsim" de müsemmânın kendisidir,
"Tesbih et" buyruğunun Rabbini hatırlamak ve O'nun emri ile namaz kıl, demek olduğu da söylenmiştir.
Büyük Rabbînin adını an ve O'nu tesbih et anlamında olduğu da söylenmiştir.
Ukbe b. Âmir'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "O halde Rabbini büyük adıyla tesbih et" buyruğu nazil olunca, Peygamber (sav): "Bunu rükûıınuzda söyleyin" diye buyurdu. "O en yüce Rabbinin ismini tesbih et" (el-Âla, 87/1) buyruğu da nazil olunca Peygamber (sav): "Bunu da sücudunuzda söyleyin." diye buyurdu. Hadisi Ebû Dâvûd rivayet etmiştir.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
 
yani seni yaratan rabbini tanı emir ve yasaklarına uy rabbimiz önce bizden kendisini tanımasını istiyor

 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks