=Duha;82868]Değerli kardeşim, yazdıklarını tek tek cevaplamak istiyorum inşaallah.
... sanki bi insandan değil farklı bir tür canlıdan bahsediliyor.evet biliyorum ki herkes eşini vs. koruma iç güdüsüyle hareket ediyor.ama Allah'ın onada bir insan olarak akıl,fikir,ruh verdiğini unutuyorsunuz.
Kadın ve erkek eşit değildir. Aralarında eşitçe değil adilce hüküm vermek gerekir. Nasıl bir kadına 100 kg lik bir Mermer Taşını verip 5inci kata çıkartırmak zulümdür. Bunu kadın ve erkek eşitliğini savunan sözde medeniler yaygara ile karşı çıkar. Kadının ruhuna ,kalbine ,bedenine ağır gelen kaldiramıyacağı yükleri vermek zulümdür. Aynen öyle kalbi şefkat dolu ince nazik yaratılmış kadını şu kapitalist düzenin içine salmak 5. kata 100 kg lik mermer verip taşıtmaktan daha büyü bir zulüm daha büyük bir cinayettir.
evt kadın anne ve eştir öncelikli olarak.ama bunların yanında istekleri,becerileri,idealleri de vardır.hayat akıp giderken kadına 'sen anne ve eş olarak mutlu olmaya çalış, bununla yetin' demek ne derece doğrudur.
Din dürbünü ile doğru, dünya dürbünü ile yanlıştır. Kapitalist dünya insanların becerilerini ecir yapar ve sermaye olarak görür. Duygu ve ruh onda yoktur. Şimdi birisinin çıkıp kadın bir insandır, ince nazik şefkatlidir, ruhu, kalbi, becerileri, idealeri vardır ,deyip onu o becerileri ,idalleri yutarak beselenen kapitalist dünyanın gaddar ,canavar eline hak adına savunmasız bırakmak en büyük bir cinayettir, zulumdür.
Din dürbünü ile baksak, kadın önce annedir. En büyük sermayesi olan hayatını o evladının bir saç teline feda etmeye hazır bir şefkat kahramanı olarak yaratılmıştır. Fıtrat ve kader evlatlarımızı dine ve topluma yararlı bir birey olarak yetiştirme görevini ona vermiş. İslam gaddar dünyanın elinden kadını kurtarmış geçim ,imar, topluma hizmet görevlerini önce erkeğe vermiş. Çok luzum olursa kadını göreve çağırmış. Ayetin dediği gibi "kadının geçimini erkeğin sağlaması görevidir". Kadının değil.
kadının iffetiğle hayatın içinde olabileceğini kabul etmek bu kadar zor mu?çalışan kadına hoş gözle bakmamak,onun hakkında direkt önyargılar edinmek doğru değildir.görünen herşeyin arkasında başka bir gerçek vardır.aslını bilmeden bi insanı zan altında bırakmak da müslümana yakışmaz zaten. toplumumuzun yaşadığı ahlaki erozyonun bedelini kadın ödememeli.girilen her türlü ortamda kadın kendini korumayı çok da iyi bilir ayrıca.kadınları bu kadar düşünen,seven erkeğin,kadının da kendileri gibi (hatta daha derin,daha ince) insani bütün duygulara, sahip olduğunu gözardı etmemesi gerekir.tabi bunları insanların genel bakış açısıyla çerçeveliyorum.elbet istisnalar vardır.ancak önüne setler çekilen kadın yaşar, ama özgüven kaybıyla birlikte mutsuz olması muhtemel bir sonuçtur .
İşte esas kadını iffet metası olarak gören zihniyetin tezahürü burdadır. Biz kadının çalışmasını tavsiye etmiyorsak iffet bir gerekçedir. Tek gerekçe de değildir. Hem topluma bir bak bakalım hangi çalışan kadın işinden memnun. Hangi kadın mutlu, huzurlu. Yok kadar azdır.
Kadını asıl mutluluğu evladına bakması ve en büyük sermayesi olan hayatını ve hayatına takılan şefkatin zevkini en çok evladı ile ailesi ile birlikte iken, dünyanın gaddar boğuşmalarından uzak bir vaziyette huzurlu evinde yaşar.
Ancak ,gözü lükste olan bir kadın evinde buz huzuru duymak istemez. Çıkar çalışmaya başlar. (Evimizin üst katında yaşıyan çift her sabah altıda kavga ederek işe gidiyorlar. Akşam işten gelip bir iki saat kavga edip erkenden yatıyolar. Babanın evlatlarına "senin gibi evlat olmaz olsun dediğine şahitim"
Bir kardeşimizin karsı basit bir bilgi işlem işinde her akşam mutsuz eve gelip eşi ile kavga etmesinede şahitim.
Kadın mutlu olmak istiyorsa tek tatmin edilecek ve zevk ve mutluluk verecek şeyin para olmadığı bilmesi lazım. Böyle sanan kadın çıkar çalışır ama mutlu olan ben görmedim(Belki vardır)
Neyse uzadı. Gitmem gerekiyor. Yanlız şunu ilav etmek isterim. Özgürlük, hürriyet bir insanın dilediğini yapması demek değildir. Hürriyet ,kendine ve başkasına zarar vermediği sürece dilediğini yapmaktır.
Çalışıp çocuğuna biftek yediren bir kadın sorumluluğunu yerine getirmiş sayıyor. Oysa o eevladının gün boyu anne şefkatini duyması ve onun terbiyesi ile terbiye edilmesi en büyük haktır. Bir kadın kendi özgürlüğü için çocuğunun bu hakkını feda etmesi neresi hürriyetse varın siz düşünün.
Son söz.
Konunun başlığı şudur " kadın çalışmalı mı?". Bizde fikrimizi söyledik. Kimse üzerine alınmaya hakkı yok. HEr yazılan konu birilerinin üzerine alınmasına sebep olacaksa öyle konuları kapatın gitsin. Hatta forum lüzumsuz kapat düğmeyi gitsin.
muhabbetle]