Hüzün çekmecem.

boynu bükük, kederli, üzgün
içimde kördüğüm olmuşken hüzün
gözyaşlarım sel olup akarken bir gün
ansızın çıkıpta gel azap çiçeğim.

samanyolu kardeşim alıntı değil sen yazacaksın kendinden olacak yazılanlar ne dersin varmısın?
 
sayın dilara betül hüzün çekmecem konusu bir atışma konusu değil içimizden geçen ve beğendiğimiz kelimeleri burada paylaşmaktır.hatırlatmak istedim.
 
Acılar vardı..
yüreğime sığdıramadığım
sözlerle anlatamadığım
yazarken ağladığım acılar..
hep ertelenmiş hayallerim
bitmek bilmeyen kederlerim
sessiz çığlık gibi şiirlerim
ve bir de acılar vardı...
belki senin acındı bu
belki gülmemiş çocukların
belki özlenen günlerin acısıydı...
hasrette acı beklemek te
geceleyin bir yıldız ağlar gökyüzünde
yitirdiğim cenneti ver bana
yıldızım ağlamasın gökyüzünde...
Günahımı aL...
Beni bana bırakma
her acımda daha bir yakınım sanki sana
hüzün yakışıyor belki bana
yangına düşmüşüm
aşkına vurulmuşum
bak bana...
Acılar hep var olsun
Yeter ki sen beni bana bırakma


Yeter ki sen BENİ SENSİZ BIRAKMA


alıntı
 
Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Bugün Pazar
Daha uyanmadı komşular
Damların üzerinde kuşlar
Daha rahatlar
Radyolarda eski şarkılar çalıyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var
Çok sevdiğim rüzgar da
Daha uyanmadı komşular
Bugün Pazar
Ve ben seni çok özledim

Dışan çıkmak istiyor canım
Tek başına haytalık etmek
Islanmak Pazar sabahında yağmurda
Boş caddelerde dolaşmak
Vitrinlerine bakmak mağazaların
Sinemaların afişlerine
Sokakların isimlerine
Telefon kulübelerinde uyuyan çocuklara
Bir merhaba demek sessizce
Sahilde martılara simit atmak
Otobüslerin ilk seferlerine binmek
Gitmek istiyor canım
Hayatın gittiği yere...

Islık çalıp şarkılar uydurmak kendi kendine
Fırından taze ekmek alıp
Buğusunu çekmek içine
Ve ben seni çok özledim

Tam böyle bir şey
Çiçeğe su yürümesi
Bebeğin ağlaması
Toprağın uyanması
Yağmurun yağması
Ateşin sıcağı
Bu Pazar sabahı
Tam böyle bir şey
Bir sabahçı kahvesine uğramak
Bir bardak çay
Taze dem kokusu
Hayatın atardamarlarında dolaşmak
Bölmeden şehrin uykusunu
Bir siir yazmak
Pazar bulmacasının boş karelerine
Şiirde tam da bunu anlatmak delice
Tam böyle bir şey
Hesapsız gölgesiz bedelsiz kimsesiz
Bir şiir yazmak
Bir bardak çay içmek
Sokaklarda gezmek
Yağmurda ıslanmak
Ve ben seni çok özledim!.

İbrahim Sadri.
imza.bmp
 
imza2.bmp
Yaprak_Besmele-logo-C9B1DF5191-seeklogo.com.gif
Hüzün dalgası çarptıysa bir insanın
yüreğine
ya Mevlasını özlemiştir
ya da
Mevlası onu…

Mevlayı özleyen gönül

ya hüznü bekler
ya da hüzündedir.

Bela, gam ve keder

Mevlanın sevdiklerine
gösterdiği kamçıdır...

Vurdukça
kendine çeker
Yaprak_Besmele-logo-C9B1DF5191-seeklogo.com.gif

 
2900025855_75e50fa8f8_1237496616.jpg



uzandığım her hayal tutuşturdu ömrümü
her yangınla yeni bir yangın düştü cana gül
ya öldür , yarasalar okşasın cesedimi
ya da terkedip gitme beni bu isyâna gül
dinle ki , en ölümcül şarkımı söylüyorum
darağacı kurdular döndüğüm her yana gül
hani boyun bükmüştün ebedî fermana gül
meğer bir yanılgının zinciriymiş umudum
güvenimi yitirdim şimdi her dermana gül...

Nurullah GENÇ


---IMZA---
 
Allah’a yakın olmanın tek yoludur aşk…

O’na ermedikten sonra, yâri saracağınızı mı sanırsınız?

Sakın ha! Çok… Ama çoook aldanırsınız…

Yârinizi, hakiki Yârinizden dilemedikçe vuslat düşmez hissenize…

cânânınızı cân adadığınızdan istesenize…

Fuzuli ne güzel söylemiş: “Her ne var ise aşk imiş alemde…

İlm bir kıl-ü kâl imiş ancak…”

Fazla söze ne hâcet!

Aşk şuursuzluğu şuur terkibine sokan bir ilmin elinde tarif edilebilir…

Şuurun sanatı şiire bırakalım sözümüzü…

Ki; aşkın harareti zaptetsin zemheri ayazlarında emanet bırakmaya kıyamadığımız gözümüzü….
………/………
Sevdiceğim! Cânânım! Aşkın ile mestim yâr…
Senden gayrı ne varsa, alâkamı kestim yâr!

Senden uzak ellerde, hasretinle biçare,
Her seher pencerene, rüzgâr olup estim yâr!

Neylerin elemiyle gezinirken âvâre,
Geceleri kalbini çınlatan o sestim yâr!
………/………
Aşk bu … Bütün gemileri yaktım, gönlünün kıyılarında… Yegâne emelim vuslatındır…

Ya sen ya hiç… Dönüşüm yok artık geri… Sensiz geçen her ân, gönlümün mahşeri…

Ey dil-güşâ… Aşkın yürüyen tarifiyim seninle…

Sus! Saçlarını okşayan rüzgârı dinle… Sevdâmı anlatıyor yine....
 
430341214_09ee44be2f.jpg



Ne vakte kadar testinin şekli, biçimi ile üstündeki nakışlarla oyalanıp duracaksın?
Testini şeklini, nakşını bırak da içindeki suyu ara.
Yani, insanların güzelliklerine, dış görünüşlerine bakma da ahlâklarına, huylarına, tabiatlarına bak...


Mevlana..
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks