Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Her yönüyle islamın kadına bakış açısı...

e.ulutas

New member
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
34
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
Malatya
İslâm Dîni, kadın hakları üzerinde titizlikle durmuş ve kadını, hiçbir nizâm ve sistemin veremediği müstesnâ bir makâma sâhip kılmıştır. Nitekim Cenâb-ı Hakk Kur’ân-ı Kerîm’inde:"Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır."buyurmuştur.

Rasûlullâh (s.a.v.) Efendimiz de erkekleri, kadınların hak ve hukûkunu gözetmeye dâvet etmekte ve bu konuda: "Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh’tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh’ın bir emâneti olarak aldınız." buyurmaktadır.Başka bir hadîs-i şerîflerinde de: "Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım." buyurur.

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, erkeklere, kadınlara dâimâ iyi davranmalarını tavsiye ederek:"Mü’minlerin îmân bakımından en olgunu ve en hayırlısı, hanımına karşı en hayırlı olanıdır." buyurmaktadır.Vedâ Haccı’ndaki meşhûr hutbesinde Peygamber (s.a.v.) Efendimiz: "Ey insanlar! Kadınlar hakkında Allâh’dan korkunuz! Sizin kadınlarınız üzerinde hakkınız vardır.
Kadınlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır." buyurarak daha yedinci yüzyılda yüzyirmi dört bin müslüman hacı namzedine karşı, kadınların haklarını ilk olarak açıklamışlardır.Başka bir hadîs-i şerîflerinde: "Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin!" buyurmuşlardır. Kadınlarla iyi geçinmek Kur’ân-ı Kerîm’in emridir: "Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadı iseniz bile!.. Olabilir ki bir şey, sizin hoşunuza gitmez de, Allâh onda bir çok hayır takdîr etmiş bulunur."

Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bu konuda: "Kadınlar hakkında birbirinize hayır tavsiye ediniz!" buyurmaktadır. Kadınlara karşı daima hoşgörülü olmalıdır. Nitekim bir hadîs-i şerîfte: "Mü’min bir erkek, mü’min bir kadına kızıp darılmasın! Eğer onun bir huyundan hoşlanmazsa, öbüründen memnûn olabilir." buyurulur.Bir insanın her işi ve her huyu hoşumuza gitmeyebilir. Fakat iyi niyetli ve ülfet edilir insan, kendi hanımında hoşuna gidecek nice meziyetler bulabilir.

Onlarla kendisini memnûn ve mes’ûd edebilir. Bunun için ayıp aramaya değil, meziyet aramaya bakmalıdır.Zîrâ mârifet iltifâta tâbîdir. İltifatsız mârifet zâyîdir.
"Cennet annelerin ayağı altındadır. " diyen dinimiz kadına hak etmiş olduğu değeri vermiştir. İslamiyet’in ilk şehidi bir kadındır. İlk Müslüman bir kadındır. Peygambe-rimizin soyu kızından devam eder. Hz. Ebubekir’in kitap haline getirdiği dünyadaki tek Kur’an-ı Kerim Hz.Ebubekir, Ömer, Osman dönemlerinde onlarca yıl bir kadının yanında kalmıştır. O dönemde ise Hıristiyanlar şunu tartışıyordu bir kadın İncil’e dokunabilir mi dokunamaz mı. Kur’an-ı Kerim’de Nisa (Kadınlar), Müntehine (imtihan edilen kadın), mücadele (mücadele eden kadın), Meryem (Hz. İsa’nın annesi )... gibi sure isimleri vardır. Fakat mesela, rical (erkekler) süresi yoktur.


Devam edecek...
 

e.ulutas

New member
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
34
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
Malatya
Miras

Miras

MİRAS

Mirasta erkeğe kadına verilen miktarın iki katı verildiğini söyleyerek kadına haksızlık yapıldığını iddia ederler. Halbuki İslamiyet’te kadın erkek mirasta eşit pay alırlar. Anne, baba, dede, nine... kadın erkek oldukları halde eşit pay alırlar.
Sadece kız ve erkek kardeşlerde kız kardeşe erkek kardeşin yarısı kadar verilir. Burada sanki bir haksızlık varmış gibi gözükmektedir. Fakat, örneğin baba vefat etse babanın üç dairesi olsa kız kardeş bir erkek kardeş iki daire alırlar. Kız kardeş bir erkekle evleneceği zaman kız kardeşin bir dairesiyle evleneceği erkeğin ailesinden kendisine miras kalan iki payı bir araya gelince toplam üç payları olur. Erkek kardeşinde kendi iki payıyla beraber bir kızla evlenirken evleneceği kızın bir payıyla beraber onlarında toplam üç payı olur. Ayrıca erkek kardeş evleneceği kıza mihir verir.İSLAMDA BAŞLIK PARASI YOKTUR , MİHİR KADINA BOŞANMA VUKU BULURSA BİR SOSYAL GÜVENLİK OLSUN DİYE - SİGORTA- VERİLİR! Böylece iki dairesi erimeye başlar. Yine erkek kardeş hayatları boyunca evleneceği kadın ve çocuklarının nafakasını (yiyecek, yatacak, yakacak...) karşılamak zorundadır. İki dairesi erimeye devam eder. Halbuki kız kardeş mihir alır. Ayrıca hayatı boyunca kendisine ve çocuklarına erkek bakmak zorundadır. Kendi bir dairesini ise ailesine harcamak zorunda değildir. O dairesi onun harçlığıdır; satar, bağışlar, kiraya verir... İsterse kocasına da verebilir.
Kız kardeşe erkek kardeşe verilen miras miktarının yarısı verilmiştir. Anne, baba, dede, nine ... eşit pay alırken kız kardeş ile erkek kardeşte sanki haksızlık varmış gibi gözükür.
Görüldüğü gibi erkek kardeşe çok miras payı verilmesinin sebebi onun toplum içindeki ağır sorumluluğundan dolayıdır. Erkek kardeş aldığı iki payı hep harcayacak , hep eksilecektir. Kız kardeş ise aldığı bir payın yanında mihir, nafaka alacak. Malı artacaktır. Bir payı da kendinin olacaktır. Görüldüğü gibi ilk başta erkek kardeş fazla pay alır gibi görünürse de iş alınan payların dağılımına kullanılmasına gelince kız kardeşin az payı ile erkek kardeşinden daha fazla imkan olanak paya sahip hale geldiği görülmektedir. Erkek kardeşe ailesine -Eşine - verilmesi için fazla verilmiştir. Zamanla bu oran kız kardeş lehine değişmektedir.


Devam edecek...
 

e.ulutas

New member
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
34
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
Malatya
Cennet'ten Kovulma

Cennet'ten Kovulma

CENNET'TEN KOVULMA

İslam, daha önceki din adamlarının kadına yapıştırdıkları lanetlik durumunu tamamen bertaraf etti. Adem peygamberin cennetten çıkarılmasına neden olan suçu yalnız kadına yüklemedi. Her ikisini de sorumlu gösterdi.
İslam'da kadın kötülüklerin ve şeytani iğvaların kaynağı olarak görülmez. İslam'da Hz. adem'i kadının baştan çıkarttığına inanılmaz. İslam bu bâtıl düşünceleri tamamen yıkmıştır. İslam'da Hristiyanlıkta kabul edildiği gibi ne ilk günah ne de insanın yaradılışında günah işleme temayülü diye bilinen asli günah iddialarına yer yoktur.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Derken şeytan onların ayağını oradan kaydırdı. İçinde bulundukları cennetten çıkardı." (Bakara Suresi : 36)
Kur'an tevbeleri hakkında da şöyle der:
"Her ikisi, Rabbimiz! Kendimize yazık ettik; bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen biz kaybedenlerden oluruz, dediler"(Araf suresi :24)
Hatta Kur'an bazı ayetlerinde olayın sorumluluğunu Hz.Adem'e yükler :
"Ama şeytan Adem'e vesvese verip : "Ey Adem! sana sonsuzluk ağacını ve çökmesi olmayan bir saltanatı göstereyim mi?" Adem Rabbine baş kaldırdı ve yolunu şaşırdı" (Taha Suresi : 120 -121)


Devam edecek...
 
Üst Alt