Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

enerji için çözümler

alecsmithson

New member
Katılım
27 Ara 2004
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Kardeşlerim www.muhammedhasenoglu.com u ziyaret edin ufkunuzu genişleten bir site.

Kanola bitkisinden elde edilen ucuz bir yakıt: Biyodizel

Petrolün kolay bulunabilen bir enerji kaynağı olmaması ve dünyadaki dağılımının dengesizliği, araştırmacıları her zaman yeni enerji kaynakları aramaya zorlayan bir etken olmuştur. Bu çalışmalar çerçevesinde bir çok potansiyel enerji kaynağı üzerinde araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalar özellikle son 10 yıldır hızlanmış ve önemli başarılar elde edilmiştir.

Biyodizel işte bu araştırmalar sonucu bulunan alternatif yakıt seçeneklerinden biridir. Çevre dostu dizel motorunun alternatif yakıtı olan Biyodizel, dizel motorunda kullanılabilecek en ucuz alternatif yakıttır. 1987 yılından itibaren Avrupa ülkeleri ve ABD'de üretilen ve dizel araçlarda olduğu gibi dizel tüm motorlarda hiçbir işlem yapılmadan direk kullanılabilen bu yeni yakıt, mazotun tüm özelliklerini taşıdığı gibi birçok artılara da sahiptir. Biyodizel de kurşun, kükürt ve parafin gibi maddeler kullanılmamaktadır.

Biyodizel, Türkiye'de de mevcut olanaklarla uygulamaya alınabilecek en önemli alternatif yakıt seçeneklerinden biridir. Ülkemizde kara taşımacılığının önemli bölümünde ve deniz taşımacılığında dizel motorlu taşıtlar kullanılmaktadır. Ayrıca endüstride jeneratörler için önemli miktarda motorin kullanılmaktadır. Petrol tüketimimizin ancak %15'i yerli üretimle sağlanabilmektedir. Petrol ürünleri tüketimi içinde ise, en büyük pay %34 değeri ile motorine aittir. Biyodizel kullanımı ile petrol tüketiminde ve egzoz gazı kirliliğinde azalma gerçekleşecektir. Hem çevre hem de araçlar için bir çok avantajı olan Biyodizel, Almanya, Avusturya, Belçika ve ABD gibi ülkelerde yıllardır kullanılmaktadır.

İnsan hayatında ve ülke ekonomisinde bu kadar önemli bir yeri olan Biyodizel yakıtı, boyu bir metreyi geçmeyen, sarı çiçeklerinin genişliği yalnızca 10 ila 12 milimetre olan küçük bir bitkiden elde edilmektedir.

Enerji problemiyle ilgili olarak doğada bizlere sunulan çözümler Allah'ın üstün yaratma sanatının en güzel delilleridir. Dünyanın en ünlü bilim adamları bir araya gelseler ne bir kanola bitkisi ne de bir kutup ayısı yaratmazlar. Allah bu üstün yaratma kudretini Kuran'da şöyle haber verir:

“(Onlar mı) Yoksa, gökleri ve yeri yaratan ve size gökten su indiren mi? Ki onunla (o suyla) gönül alıcı bahçeler bitirdik, sizin içinse bir ağacını bitirmek (bile) mümkün değildir...” (Neml Suresi,60)
 

alecsmithson

New member
Katılım
27 Ara 2004
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
affedici olmak

affedici olmak

Kuran'da Tavsiye Edilen Üstün Ahlak Özelliği: Affedici Olmak

İşte bilim affetmenin insan sağlığı üzerindeki tüm bu olumlu etkilerini yeni keşfederken, Yüce Allah affetmeyi 14 asır önce Kuran'da insanlara önemle tavsiye etmiştir, Kuran'da tavsiye edilen güzel ahlak özelliklerinden biri de "affedici ve bağışlayıcı olmak"tır:

"Sen af (veya kolaylık) yolunu benimse, (İslam'a) uygun olanı (örfü) emret ve cahillerden yüz çevir." (Araf Suresi, 199)

Bir başka ayette Allah, "... affetsinler ve hoşgörsünler. Allah'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir." (Nur Suresi, 22) şeklinde buyurmaktadır. Kuran ahlakından uzak yaşayan kimseler için affetmek son derece zordur. Çünkü yapılan bir hata karşısında hemen öfkeye kapılırlar. Ancak Allah müminlere affetmenin daha güzel bir davranış olduğunu bildirmiştir:

"Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun ecri Allah'a aittir..." (Şura Suresi, 40)

... Yine de affeder, hoş görür (kusurlarını yüzlerine vurmaz) ve bağışlarsanız, artık elbette Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Teğabün Suresi, 14)

Kuran'da "Kim sabreder ve bağışlarsa, şüphesiz bu, azme değer işlerdendir." (Şura Suresi, 43) ayetiyle de affetmenin üstün bir ahlak özelliği olduğu haber verilmektedir. Dolayısıyla müminler affedici, merhametli, hoşgörülü davrananlar ve Kuran'da bildirildiği gibi onlar, "öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir." (Al-i İmran Suresi, 134)

Müminlerin affedicilik anlayışları, Kuran ahlakını yaşamayan kimselerinkinden çok farklıdır. Bazı kişiler, karşılarındaki kişiyi bağışladıklarını söyleseler de, bu kişilerin kalplerindeki kin ve kızgınlıktan kurtulmaları uzun sürer. Tavırları genellikle bu kızgınlığı yansıtacak şekildedir. Müminlerin affediciliği ise samimidir. Müminler insanın dünyada imtihan olan, hata yaparak öğrenen bir varlık olduğunu bildikleri için hoşgörülü ve şefkatlidirler. Ayrıca müminler, tamamen haklı oldukları ve karşı tarafın tümüyle haksız olduğu bir durumda bile hiç tereddütsüz affedebilirler. Affetme konusunda, hataları, büyük ya da küçük olarak ayırmazlar. Bir kimse hatayla büyük bir kayba sebep olabilir. Ancak meydana gelen her olayın Allah'ın kontrolünde ve bir kader dahilinde geliştiğini bilen müminler, bu tür bir olay karşısında tevekküllü davranır ve kişisel bir kızgınlık içerisine girmezler.

Kısacası öfkelenmek insanın en başta ruh halini olumsuz yönde etkileyen ve buna paralel olarak sağlığını zedeleyen bir tavır bozukluğudur. Affetmek ise kişiye zor gelse de öfkenin getirdiği tüm olumsuzlukları ortadan kaldıran, kişinin hem fiziken hem ruhen sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olan güzel bir davranış şekli, üstün bir ahlak özelliğidir. Elbette ki affetmek, sağlıklı kalmaya vesile olan davranışlardan biridir ve herkesin yaşaması gereken olumlu bir özelliktir. Ancak affetmede asıl amaç -herşeyde olduğu gibi- Allah'ın rızasına uygun bir ahlakı yaşamak olmalıdır. Faydaları bilimsel olarak günümüzde tespit edilen bu ahlak özelliğinin Kuran'da pek çok ayetle bildirilmesiyse, Kuran'daki hikmetlerden sadece bir tanesidir.

www.muhammedhasenoglu.com 'daki bir yazıda okudum, sizin de okumanızı istedim
 

aquavit

New member
Katılım
24 Ara 2004
Mesajlar
8
Tepkime puanı
0
Puanları
0
ayni cahil siteyi ben de ziyaret ettim ve gercekten bunlardan etkilenmek icin dingil olmak gerektigi sonucuna vardim. arkadaslar! inanin ama bilerek inanin. gercekleri bilin oyle inanin. inanmak istediginize degil gercekten varolana inanin. siz ve sizden oncekilerin inandiklari, inanmak istedikleri olmasaydi dinin, inancin insan sayisi kadar tanimi olmazdi. ve relativite insana ozgudur, tanriya degil. insanlik icin bi kitap indiyse evrenselse herkesin kafasinda bi din tanimi olmamalidir. allah, kuran ve muhammed sizi tatmin edememis ki, suphelerinize muhammed hasan, harun yahya gibi cahillerin sagdan soldan kirptiklari zirvalara sariliyorsunuz. muhammed degil mi "size kuran yeter" diyen ? tanrinin varligina delil diye bisey yoktur. eger bu yazilarda anlatilanlar tanrinin varligina delilse, tanri kesin vardir. yani artik tanrinin varligini biliyorsunuzdur. yani iman ortadan kalkmistir. silkinin ve kendinize gelin. kendi aklinizla inanin. o sacma sitedeki mucize diye verdikleri sayilar bile yalan. aklinizi kullanmazsaniz sizi daha cok uyutacaklar. tekrar soyluyorum isteyene "YEDI GOK" tabirinin 7 yerde degil 10 yerde gectigini (takisiz-eksiz aynen orijinalinden) ayet ayet dokecem buraya.

selamlar
 

yýldýz

New member
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
1,359
Tepkime puanı
8
Puanları
0
Bilgilendirme için Allah(c.c.) razı olsun. ;)
 
Üst Alt