Diyalogcular Tövbe Edin!!!

Artik diyalog öyle kabak tadi veriyorki,bu isin piri dahi cikip bu ülke hakkinda Haburdan geleni ana kuzusu bu milleti seveni eli kanli ilan edebilecek;Teacüp;Hep derim Okyanus ötesinden ahkam kesip Vatan evlatlarini misyonerlere ve Iraktaki gibi AB-D ye peskes cekmek ugruna nasilda dini kullaniyorlar?Yani sözün kisacasi ALLAH ile Aldatmanin dik alasi bu degilmidir dersiniz?



"Ayrıca, eskiden tehlike daha çok dışarıdan geliyordu; Birinci Cihan Harbi'nde, Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi düşman belliydi ve düşmanlık da açıktan açığa cereyan ediyordu. Mesela, İstanbul'u işgal ettikten sonra Şam'da Selahaddin'in mezarının tekmelendiği haberini de alan İngiliz General "Ey Selahaddin, Haçlı Seferleri daha yeni bitti!" demek suretiyle şecaat arzederken sirkatini söylüyor; Osmanlı'nın mağlubiyetini İslam'ın sonu, haçın zaferi olarak ilan ediyordu. Dolayısıyla, o günlerde bu millete kastedenler belliydi, âşikardı. Fakat, bir dönemden sonra saldırılar içeriden gelmeye başladı. Nur Müellifi'nin yaklaşımıyla, "eskiden tehlikeler hariçten gelirdi; onun için mukavemet kolaydı. Şimdi tehlike içeriden geliyor. Kurt gövdenin içine girdi. Şimdi, mukavemet güçleşti. Korkarım ki cemiyetin bünyesi buna dayanamaz.. çünkü düşmanı sezemez. Can damarını koparan, kanını içen en büyük hasmını dost zanneder." Evet, artık, "Türk Milleti" diyen, "vatan, ülke, ülkü, bayrak" sözlerini dilinden hiç düşürmeyen ve hatta "din, iman, Kur'an" fedaisiymiş gibi arz-ı endâm eden bir sürü eli kanlı insan bozması var meydanlarda. Bunlar "millî ruh" diye diye milletin önüne kuyular kazıyorlar, "ruh kökü"nden bahsederken milletin kökünü kesiyorlar ve toplumu ruhsuzlaştırarak, kalbsizleştirerek kimseye sezdirmeden en sinsi planlarını uygulayabiliyorlar."



Allah Allah şu sözlerdeki hiddete ve öfkeye bak,diyalog Seyhindeki (!) ülke sevdalılarına karşı bütün kin ve nefretini dökmüş. Aklınca "Türk Milleti", "vatan, ülke, ülkü, bayrak" gibi kutsal değerleri dilinden düşürmeyen ve savunan vatan evlatlarina saldırıyor!Ya Seyh efendi HABURDAN girenlere ne dersin acaba...Iste diyalogun meyvalarini toplayan toplayana.
 
Hristiyanlara, "senin saçma olduğunu fark ettiğin teslis inancı Hz. İsa'ya ait değildir. Tahriftir. Hz. İsa tek bir ilahı ilan eder" demek lazımdır.
Dünyevi hayat açısından baktığımızda bir Avrupalının teslisi terk ettikten sonra anarşist, kominist, Budist olması mı iyidir hakiki İsevilik dinine dönmesi mi iyidir?




Bu fikriyatınız çerçevesinde sormak istiyorum.



Hakiki İsevilik Allah'ın hala murad ettiği bir şeriat olsaydı Allah bu dini lağvetmezdi. Keza Musevilik de öyle. Musevilikde de tevhit hakim ama Allah sonradan İsevilik şeriatını dilediğinden lağvetmiş.

Şu anda zaten Allah'ın birliğine inanıp Rasul olarak Hz. İsa (as) ye inanmak yetmiyor. Zaten böyle bir imana/inanca sahip kişi Hz.Muhammed (sav) e de inanıyor ki ve sorun da kalmıyor.

Bu nedenle de şu an hakiki İsevilik Allah'ın dilediği dinin gereklerini/şeriatını tamamlamadığı için batıl/hükümsüz/işlerliği olmayan konumunda oluyor.

Siz Hakk'ı batıl yolla öğretmenin mümkün/faydalı/doğru/geçerli olacağını mı düşünüyorsunuz?

Hakiki İsevilik öğretinizin kaynağı nedir? Tahrif olmamış böyle bir din şeriatı var mı elinizde?
 
Son düzenleme:
Dedik ya süreç meselesi. Elbette hükmü kalkmış bir şeriat ile amel edilmez. Ama teslis inancını yıkmış bir nasrani demek Tevhide yaklaşmış bir nasrani demektir. Kainatın gaye-i hilkatı Tevhid değil mi?


Tevhidi siz nereden öğrendiniz? İncilden, Tevrattan, Zeburdan öğrenmediğiniz malum. E, demek ki kainatın gaye-i hilkatı Tevhid ve tevhidi öğrenmenin yolu da Kur'an/İslam...
 
Evet görünüşte doğru bir cümle. Ama asıl konu ile bağlantısı yoktur. Havariler Tevhidi Kur'an'dan mı öğrendi?
Diyeceksin, o zaman İncil cari idi, şimdi Kur'an: Derim Kur'an hakiki incili de içerisinde taşımaz mı? Hani Kur'an İncil ve Tevratın tasdik edicisi ve tamamlayıcısı idi, bildin mi?


Konu ile bağlantısı nasıl olmaz. Adım, adım sizin sözlerinize basa, basa ilerliyorum.

Havarilerin tevhidi öğrendiği hak kaynağı bulursan amenna, dediğin turarlı olur ama şu an yok. Ve, evet, Kur'an İncil ve Tevratı tasdik eder, o takdirde kime tevhit öğretecekseniz yol Kur'an...
Kur'an İseviliği anlatmıyor.



Nihayetinde Hz. İsa nuzül edecek ve ümmete dahil olacaktır. Bu noktada sizlerin Hz. İsa'nın nuzülüne itikat etmemeniz dahi bizi bağlamaz. Biz itikat ediyoruz. Demek itikatımız üzere amel içindeyiz. Demek Nurcuları dialog sebebi ile işbirlikçi, haiğn ilan etmek şık olmaz (seni tenzih ederim)

Nasıl bir alaka kurdunuz anlayamadım. Hz. İsa (as) nuzül edecek ve ümmete dahil olacak, tabii, amenna ama O bir risalet için gelmeyecek, Hz. Muhammed'e emredilen şeriate dahil olacak. Şimdi bunun ile Nurcuların diyalogunun nasıl bir alakası var?
 
Sizler işin ceza- mükafat boyutunda takılıp kalmışsınız. Nihayetinde Nasranilik sönse veya istifa etse, Tevhide yaklaşsa, ama İslam gibi amel etmeyip hakiki incil ile amel etse, ceza veya mükafat Allah'a aittir. Biz karışmıyoruz. Nihayetinde, vazifemiz olan bir nevi cihadı ifa etmiş oluruz, netice ile iktifa ederiz. Neticede Nasranilik tevhide yaklaştıkça İslam'a karşı terk-i silah eder. Büyük bir düşman bertaraf edilmiş olur. Bir de ittihad etse, İslam dinsizlik ceryanına karşı mühim bir güç elde eder.
Cihad illede adam öldürmek midir? Düşmanı terk-i silah ettirmek de cihad olmaz mı?

Ceza, mükafat boyutu ile değil meselemiz, hak olan ve olması gerekenle.

Siz hak olan Muhammed dini duruken birilerini lağvolmuş/hak olmayan bir dine teşvik ederseniz cihat etmiş mi olursunuz? Sizin vazifeniz insanları hak olmayan şeriatlere mi yöneltmek? Müslümanın işi Hakk için batılla mücadele olmalıdır, diğer sizin dediğiniz gibi bir cihad ehli sünnette maalesef yoktur. Yani Hakka varmak, batıl yolla mümkün değildir/helal da değildir.
 
Yani öyle bir yazılıyor ki, üstelik bizdendir diye tabir edeceğimiz cenah yapıyor bunu çokça. sanki biz İsa (a.s.)'mın nüzul edeceğine inanmıyoruz, sanki biz Üstad (k.s.)'ın işaretlerine muhalefet ediyoruz.

Biz, sadece günümüz dialog anlatımının, Üstad (k.s.) hazretlerinin anlatımındaki dialog ile örtüşmemesini anlatmaya çalışıyoruz.
 
Bu sürece karşı çıkanlar hiç düşünmezler mi ki 124.000 enbiya içerisinde (Aleyhimüsselam)neden herhangi biri değil, neden Musa Aleyhiselam yahut Davut Aleyhiselam değil de İsa Aleyhiselam, ahirzamanda yeryüzüne teşrif edecek.Sadece şu sorunun cevabı bile bize gelecekte -Allahın izniyle- Hrıstiyanlar ile Müslümanlar arasında manevi bir izdivacın yaşanacağını ispatlar.
Hem madem İsa Aleyhiselam gelecek o halde bu teşrifin ancak iki sebebi olabilir.Ya Son ve Hak din olan İslamı külliyen veya cüzziyen ortadan kaldırmak için (Haşa) ve yahut kendi ümmedine İslamı tebliğ etmek için.Eğer bunun dışında bir sebep bilen yahut tahmineden varsa yazsın bilelim veya İsa Aleyhiselam'ın bu teşrifini de inkar etmek,reddetmek yahut nüzul sebebi bunlar olamaz diyen varsa açıklasında öğrenelim.

Ayetle sabit ki İslam, Allah'ın indinde muteber olan tek din.O halde İsa Aleyhiselamın yeryüzüne nüzulü İslamı, ümmedine tebliğ etmek içindir.Şu halde İsa aleyhiselama islamı değiştirecek,yahut Ehli kitapla bu husususta tabiri caizse masaya oturacak o halde İsa Aleyhiselam Kur'ana muhalif bir iş yapıyor demek ne kadar ahmakça ise Diyalog sürecini bunun dışında bir konuma oturtmak o denli ahmaklık olabilir.

Bugün Ehli kitapla aynı masaya oturulamaz diyenler neden Ehli kitabın aşından yemenin haram olmadığını bana izah etsin.Yahut bugün Ehli kitapla aynı masaya oturmak ihanettir diyenler İsa Aleyhiselamın neden yer yüzünü şereflendireceğini bana izah etsin.

Bu meyanda diyalogcu tayfa denen muhterem insanların, Peygamberani bir vazifeyi O (A.S.) gelmeden icra ediyor ve teşrifine zemin hazırlıyor olmaları hangi akılla İslama ihanet olarak algılılanır izah edilsin.

Akın akın islama yürüyen Avrupa ve sair dünya ülkelerinde; Muhammed Aleyhiselama hakaret içeren karikatürlerin yayımlanması,müslümanların dışlanarak ikinci sınıf insan muamelesi görmeleri,Göçmen yasalarıyla müslüman göçlerinin önüne geçilmeye çalışılması,Minarelerin yasaklanarak İslama adeta gard alınmasının hepsi birer tesadüf mü sizce?

Demek bu süreç meyvalarını veriyor ki Mekkede İslamın ilk zamanlarındaki baskı ve zulumları anımstan bu zalimane uygulamalar aldı başını gidiyor.Bu zalimane muameler ile oralarda dahi bu sürecin önü tıkanmaya çalışılıyor.

Velhasıl Diyalog denen süreci nasıl algıladığımız çok önemli.Bu görüşün karşısında duranlar Hrıstiyanlarla yahut Yahudilerle uzlaşıyı, İslamdan tavizler vermek olarak algılıyorlar.Biz kendi içimizde,müslümanlar arasında dahi dinin en temel ve yahut derin hususlarında fikir ayrılıklarına sahibiz.Kaldı ki bu ayrılık Ehli Kitap ile aramızda olmasın.İşte diyalog denen süreç bu ayrılıkları ortadan kaldırmaya yönelik birbirimizi dinleme, anlama, hakikatın ortaya çıkartılmasında birbirimize yardımcı olmaktır.Siz dininizi bir araya gelmeden nasıl anlatabilirsiniz.

Bu süreç suistimallerle sabote edilebileceği gibi önyargı ve iftiralarla da ınkıtaya uğratılmaya çalışılacaktır.Bu her hak davada yaşanan bir vakıadır, Sünnetullahtır. Siz hangi cenahtansızın??? mühim olan O??

Selametle...
 
Son düzenleme:
Bu duruma göre hakiki İsevilik dinine girmiş biri İsevilik ile amel etttiği takdirde İslam ile amel etmiş gibi olacaktır. O dahi bir süreçtir.


Yani, çok ciddi bir iddia. Ben tereddüt etmeden, emin olmak üzere bir soru sormak istiyorum. Sizin iyi ve bilgili bir Nurcu olduğunuzu da bilerek ve belirterek de soruyorum. Bu sizin şahsi düşünceniz mi, yoksa Nurcular bu fikre iman etmiş durumda mı?
 
Hakiki İsevilik, İslam'mıdır?

Bu soruyu dün biraz araştırdım. Link verebilirim, risaleinur soru cevap sitesinde evet ya da hayır diye bişey denememiş. Cevabı veren kişi dolandırmış. Belki ben çözemedim cevabı..

Böyle bişey demek mümkün mü? İslam'dır diye?

Kuran'dan sonra, önceki HAK dinlerin hükmü kalkmış ise, ki öyle.. O zaman Hak din, Kuran'nın Dinidir.

Duha abinin dediğin anladığıma göre, kaybı biraz daha azaltmak.. Kuran'dan uzak bu kesimin bindiği BATIL dalları tek tek kesmek. Tabi, batıllar kesilince biraz biraz yaklaşmış oluyor dine. Heralde demek istediği bu.

Ama şunu anlayamıyorum bu forumda. Yazılarda, taraflar aralarda -afedersiniz- laf sokuşturmaya çalışınca güzelim tartışma, münazara ortamı heba oluyor. Örnek vermek istemiyorum, çünkü tarafları hem seviyorum hem rencide etmek istemiyorum ama bu hiç uygun değil.

selametle..
 
Hakiki İsevilik, İslam'mıdır?

Bu soruyu dün biraz araştırdım. Link verebilirim, risaleinur soru cevap sitesinde evet ya da hayır diye bişey denememiş. Cevabı veren kişi dolandırmış. Belki ben çözemedim cevabı..

Böyle bişey demek mümkün mü? İslam'dır diye?

Kuran'dan sonra, önceki HAK dinlerin hükmü kalkmış ise, ki öyle.. O zaman Hak din, Kuran'nın Dinidir.


selametle..


Hakiki İsevilik, Hz. Muhammed (sav) e "son din" teslim edilene kadar İslamdır, şeriatı haktır, geçerlidir. Allah "son din" ile son şeriatı da belirlemiş, son dinden itibaren eski şeriatı kaldırmıştır. Bu gün o şeriatı hak olarak kabul etmek batıldır, bu gün o şeriatı tavsiye etmek de batıl ile iştigal etmek olur. Bir insan yaratsaydı Allah ve hem Hz.İsa (as) yi hem Hz.Muhammed (sav) ı yaşamış olsaydı, Hz.Muhammed (sav) gelene kadar Hz.İsa (as) nin şeriatından sorumlu olacak, Hz.Muhammed (sav) dan itibaren de O'nun şeriatından sorumlu olacaktı.
 
Bu sürece karşı çıkanlar hiç düşünmezler mi ki 124.000 enbiya içerisinde (Aleyhimüsselam)neden herhangi biri değil, neden Musa Aleyhiselam yahut Davut Aleyhiselam değil de İsa Aleyhiselam, ahirzamanda yeryüzüne teşrif edecek.Sadece şu sorunun cevabı bile bize gelecekte -Allahın izniyle- Hrıstiyanlar ile Müslümanlar arasında manevi bir izdivacın yaşanacağını ispatlar.

Bu sözlerin kime ait olduğunu bilmemekle beraber;

Hakkında çok sayıda alimin çok değişik yorumlar yaptığı bir Hadisi Şerif in ana fikrinden ziyade farklı anlamlarla yola çıkarak ve “Biz hıristiyanız” diyenlerden de sağlam söz almıştık. Ama onlar da akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple, biz de aralarına kıyamet gününe kadar sürecek düşmanlık ve kini salıverdik. Allah, ne yapmakta olduklarını onlara bildirecek! ayetine rağmen, Allah'ın Hıristiyanlar ile Müslamanlar arasında bir izdivacı gerçekleştireceğini iddia etmek de, düşünmek de, gaybı uhdesinde tutan Zat'a karşı şirk olmaz mı!?.



Hem madem İsa Aleyhiselam gelecek o halde bu teşrifin ancak iki sebebi olabilir.Ya Son ve Hak din olan İslamı külliyen veya cüzziyen ortadan kaldırmak için (Haşa) ve yahut kendi ümmedine İslamı tebliğ etmek için.Eğer bunun dışında bir sebep bilen yahut tahmineden varsa yazsın bilelim veya İsa Aleyhiselam'ın bu teşrifini de inkar etmek,reddetmek yahut nüzul sebebi bunlar olamaz diyen varsa açıklasında öğrenelim.


Bu gaybi bir bilgidir. Bu konularda hüküm vermek çok çok yanlış ve çok tehlikelidir.



Ayetle sabit ki İslam, Allah'ın indinde muteber olan tek din.O halde İsa Aleyhiselamın yeryüzüne nüzulü İslamı, ümmedine tebliğ etmek içindir.Şu halde İsa aleyhiselama islamı değiştirecek,yahut Ehli kitapla bu husususta tabiri caizse masaya oturacak o halde İsa Aleyhiselam Kur'ana muhalif bir iş yapıyor demek ne kadar ahmakça ise Diyalog sürecini bunun dışında bir konuma oturtmak o denli ahmaklık olabilir.

Ne büyük gaf, ne büyük bir inkar. Bu yazıyı yazanın Hz.Muhammed (sav) in son peygamber, risaleti son temsil eden, şeriatı son teslim eden olduğunu bilmiyor mu? Buna rağmen Hz.İsa (as) ın sonradan tekrar ümmetine Hz.Muhammed (sav) ın şeriatını tebliğ edeceğini söylemek nedir Allah aşkına! Sonra Allah'ın adaleti nerede? Hz.İsa (as) gelene kadar yaşamaışlar ne olacak? Diğer Peygamberlerin ümmetinin suçu ne? Bunları bu yazıyı yazanın ahmaklığına yormak lazım, zira her yanı küfür kokuyor!..


Bugün Ehli kitapla aynı masaya oturulamaz diyenler neden Ehli kitabın aşından yemenin haram olmadığını bana izah etsin.Yahut bugün Ehli kitapla aynı masaya oturmak ihanettir diyenler İsa Aleyhiselamın neden yer yüzünü şereflendireceğini bana izah etsin.


Ehli Kitabın kestiğinin haram olmadığını söyleyen kim?




Bu meyanda diyalogcu tayfa denen muhterem insanların, Peygamberani bir vazifeyi O (A.S.) gelmeden icra ediyor ve teşrifine zemin hazırlıyor olmaları hangi akılla İslama ihanet olarak algılılanır izah edilsin.

Hadi oradan yahu, haddini bilsin herkes!


Velhasıl Diyalog denen süreci nasıl algıladığımız çok önemli.Bu görüşün karşısında duranlar Hrıstiyanlarla yahut Yahudilerle uzlaşıyı, İslamdan tavizler vermek olarak algılıyorlar.Biz kendi içimizde,müslümanlar arasında dahi dinin en temel ve yahut derin hususlarında fikir ayrılıklarına sahibiz.Kaldı ki bu ayrılık Ehli Kitap ile aramızda olmasın.İşte diyalog denen süreç bu ayrılıkları ortadan kaldırmaya yönelik birbirimizi dinleme, anlama, hakikatın ortaya çıkartılmasında birbirimize yardımcı olmaktır.Siz dininizi bir araya gelmeden nasıl anlatabilirsiniz.

Bu süreç suistimallerle sabote edilebileceği gibi önyargı ve iftiralarla da ınkıtaya uğratılmaya çalışılacaktır.Bu her hak davada yaşanan bir vakıadır, Sünnetullahtır. Siz hangi cenahtansızın??? mühim olan O??

Selametle...


Bu yazıdan anlaşılan o ki; maalesef diyalog meyvelerini vermiş ve bu kafadakilerin dinlerini, yukarıda verilen misallerde ki gibi yemiş, bitirmiş. Yazık olmuş... Bu enformasyonları yaparken Saidi Nursi Hazretlerinin kullanılması ise en acı olanı. Diyalog yaparken şirke batılmış, diyalog yaparken iftiraya batılmış, diyalog yaparken döndürüleceğine, dönülmüş. Eğer bu yazıya bu cemaatler iman ediyorsa çok çok yazık, vah vah vah, gerçekten pek üzgünüm...

Allah korusun, biz sizin cenahtan değiliz kardeş...
 
Bu sözleri duyunca insan bu,düşünüyor bu adam kim:

1- Camilerde, kendi sohbet ortamlarında insanların dini duygularını istismar ederek, sürekli ağlayarak -sızlayarak etrafına taraftar toplayan ve bu taraftar topluluğundan elde ettiği paralarla şu an dünyanın sayılı zenginleri arasında yer alan bir şahıs

2- Yıllardan beri Amerika'da CIA koruması altında yaşayan bir şahıs,

3- Amerika'daki evinde Amerikan bayrağı dalgalandıran bir şahıs,

4- Türkiye'ye dönmesinde herhangi bir hukuki engel olmamasına rağmen Amerika'da yaşamayı tercih eden bir şahıs

5- Kendisini koruyan Amerika, Irak'ta ve dünyanın birçok bölgesinde Müslüman kanı dökerken Amerika'ya karşı bir yorum yapmayan bir şahıs

6- Amerika'nın "ılımlı İslam" yaratma projesine hizmet etmek amacıyla "dinlerarası diyalog" safsatası ile Papa ile sarmaş dolaş görüşen bir şahıs,

7- Üniversite çağındaki çocukları ailelerinin maddi imkânsızlıklarından faydalanarak neredeyse bir beyin yıkama operasyonu ile kendisine bağlayan bir şahıs,

Yukarıdaki maddeleri daha arttırmak mümkün. Ancak, zaten bu sahsin(Fikir yapisini ve savundugu risaleleride) ne olduğunu kendi cemaatine kattığı mensupları dışında bilmeyen kalmadı.Haydi hayirlisi Diyalogcular basarmak üzere ülke bölünmesini....

Bu konuya yanlışlıkla teşekkür ettim , teşekkür kaldırma şıkkı tekrardan yerine konmalı...
Yanlışlık sebebi ile bu yazıya cevap vermek zorunda kaldım...

Burda yazılanların hepsi , hakikat gibi gösterilen zandan ibaret olan cümlelerdir. Sanki CIA ye koruyun emrini veren kişi bu abimiz. Müslüman bir haber geldiğinde aslını araştırmalı. Birde emin gibi ben biliyorum gördüm gibi nakletmiyormu hiçmi çekinmiyormusunuz?
Ağlamanında suç olduğunu sizden gördüm, sizde ağlayıp bir insanların duygularını bir istidmar etsenize bakalım ne kadar tutulucaksınız?
Adıyamanda mübarek ki allah rahmet eylesin bir zatın talebelerinin ona yönelmesi ile o zat bu talebelerin kendinden çalınmasına kızarak yola çıkar geldiğinde Seydanın cevabı eğer ben hakdan uzaklaşırsam, ihsalası kaybedersem benide terkederler olur. Şimdi sizde yalandan bir köşe başında yahut bir minberde ağlasanız ya eğer bunu yapabilirseniz ne ala. Ama buda sanki göz yaşlarını bir rol gibi isnad edip iftira boyutunda eleştiriler tamamen cahilliğin getirisi...
Birde ülkeye dönmesi hukuki önlem taşımıyormuş denmiyormu onada ayrı şaşırıyorum. Tabi bu abilerimiz savcı ve avukat ya hukiki sürecin nasıl olucağını biliyor. Şunu söyliyebiliriz ki bir insan sadece aklandığı davalar hakkında bidaha dava göremez onun dışında türlü sebeplerle dava açılabilir. Ki mevzu da dava ve hukuki mesele değil avamın bilmediği bazı hususlar varki bu nice alimi yurt dışına sürülmesine sebebiyet vermiştir. Bu zahirde olmayan el altından yaptırımlarla olur ki bunun bir diğer örneğide Esad coşan r.ah. dir.
Belki siz işitmediniz ama Ben hocaefendinin shbetlerinde amerika hakkında söylemlerinizi dinlemiştim. Gün gelsin sizde dinlersiniz merak etmeyin az zaman kaldı , 5 sene kalmadı... Papa ile sarmaş dolaş demiyorlarmı oda ayrı bir yaklaşım, bir gayrı müslimle oturup konuşmakda sakınca yoktur, dünyevi işlerinizide görebilirsiniz, tebliğ için bir arayada gelebilirsiniz, bir ikincisi bu diyaloğu hocaefendi başlatmadı. Tarih okuyun inşallah ecdadın bir mahallede müslümanlar ile gayrı müslimler arasındaki muhabbetleri inceleyin.. Yahu emir sultan hzretlerinin , sonradan müslüman olan papaz ile müslüman olmadan önceki yaşamı dönemindeki diyaloglarını okuyun inşallah...
Beynini yıkıyor denmiyormu buda değişik bir tabir, valla hoca efendi olmasaydı ben çok açık ve net söyliyebilrim ki, üni versitelerde gençlerin durumu hiç içler açıcı olmazdı. Hoca efendi cemaatini üniversitelerden çektiğinizi düşünün eğer üni veriste okudysanız ki ozaman karı ne kadar çok bunu görmemek için kör olmak gerek... Siz diyalogculara ülkeyi bölemek için çalışıyorlar desenizde , şuan ülkeyi bölemk istiyenler Gülen Planı yapıyor oda yetmiyor onların uşakları olan Örgüt liderleri hiçbir cemaat önderi için konuşmazken Hoca efendi için türlü türlü söylemlerde bulunup , ülkenin madur kesimlerine almıyor. Siz böyle yaklaşırken onlarda bize yardım ederek bizi kandıramazsınız diyor. Son iki kurban bayramında doğuda yapılan bağışları ROJ tv de Fetullah gülenin talebeleri bizi etle kandırabilicekleriimi zannediyorlar gibi söylemler yaparak, ve sizde bunları basite alarak kimin bölmeye gittiğini görüyorum... Azcık insafı olan varsa daha iyisini yapsınlarda görelim...
Hizmettekilerin yanlışı olamazmı olur tabikli %10 yanlışı varsa yapılan %90 lık güzelliklerin hatrına susmak erdemliliktir...
 
Bu sürece karşı çıkanlar hiç düşünmezler mi ki 124.000 enbiya içerisinde (Aleyhimüsselam)neden herhangi biri değil, neden Musa Aleyhiselam yahut Davut Aleyhiselam değil de İsa Aleyhiselam, ahirzamanda yeryüzüne teşrif edecek.Sadece şu sorunun cevabı bile bize gelecekte -Allahın izniyle- Hrıstiyanlar ile Müslümanlar arasında manevi bir izdivacın yaşanacağını ispatlar.
Hem madem İsa Aleyhiselam gelecek o halde bu teşrifin ancak iki sebebi olabilir.Ya Son ve Hak din olan İslamı külliyen veya cüzziyen ortadan kaldırmak için (Haşa) ve yahut kendi ümmedine İslamı tebliğ etmek için.Eğer bunun dışında bir sebep bilen yahut tahmineden varsa yazsın bilelim veya İsa Aleyhiselam'ın bu teşrifini de inkar etmek,reddetmek yahut nüzul sebebi bunlar olamaz diyen varsa açıklasında öğrenelim.

Ayetle sabit ki İslam, Allah'ın indinde muteber olan tek din.O halde İsa Aleyhiselamın yeryüzüne nüzulü İslamı, ümmedine tebliğ etmek içindir.Şu halde İsa aleyhiselama islamı değiştirecek,yahut Ehli kitapla bu husususta tabiri caizse masaya oturacak o halde İsa Aleyhiselam Kur'ana muhalif bir iş yapıyor demek ne kadar ahmakça ise Diyalog sürecini bunun dışında bir konuma oturtmak o denli ahmaklık olabilir.

Bugün Ehli kitapla aynı masaya oturulamaz diyenler neden Ehli kitabın aşından yemenin haram olmadığını bana izah etsin.Yahut bugün Ehli kitapla aynı masaya oturmak ihanettir diyenler İsa Aleyhiselamın neden yer yüzünü şereflendireceğini bana izah etsin.

Bu meyanda diyalogcu tayfa denen muhterem insanların, Peygamberani bir vazifeyi O (A.S.) gelmeden icra ediyor ve teşrifine zemin hazırlıyor olmaları hangi akılla İslama ihanet olarak algılılanır izah edilsin.

Akın akın islama yürüyen Avrupa ve sair dünya ülkelerinde; Muhammed Aleyhiselama hakaret içeren karikatürlerin yayımlanması,müslümanların dışlanarak ikinci sınıf insan muamelesi görmeleri,Göçmen yasalarıyla müslüman göçlerinin önüne geçilmeye çalışılması,Minarelerin yasaklanarak İslama adeta gard alınmasının hepsi birer tesadüf mü sizce?

Demek bu süreç meyvalarını veriyor ki Mekkede İslamın ilk zamanlarındaki baskı ve zulumları anımstan bu zalimane uygulamalar aldı başını gidiyor.Bu zalimane muameler ile oralarda dahi bu sürecin önü tıkanmaya çalışılıyor.

Velhasıl Diyalog denen süreci nasıl algıladığımız çok önemli.Bu görüşün karşısında duranlar Hrıstiyanlarla yahut Yahudilerle uzlaşıyı, İslamdan tavizler vermek olarak algılıyorlar.Biz kendi içimizde,müslümanlar arasında dahi dinin en temel ve yahut derin hususlarında fikir ayrılıklarına sahibiz.Kaldı ki bu ayrılık Ehli Kitap ile aramızda olmasın.İşte diyalog denen süreç bu ayrılıkları ortadan kaldırmaya yönelik birbirimizi dinleme, anlama, hakikatın ortaya çıkartılmasında birbirimize yardımcı olmaktır.Siz dininizi bir araya gelmeden nasıl anlatabilirsiniz.

Bu süreç suistimallerle sabote edilebileceği gibi önyargı ve iftiralarla da ınkıtaya uğratılmaya çalışılacaktır.Bu her hak davada yaşanan bir vakıadır, Sünnetullahtır. Siz hangi cenahtansızın??? mühim olan O??

Selametle...
Allah c.c. razı olsun... İzahı oldukca güzel yapmışsınız...
Bu süreçte nasıl bir fayda sağlandığını yakın zamanda görülücek az kaldığına inanıyorum, geçen gördüğüm bir rüyaydaki hristiyanlar namaz kılmak için gittiğim camiyi tıka basa doldurmuş , ilahilerini okuyorlardı. Daha sonra her cemaatten insanın camiye girmesi ile bu sefer müslümanların söylediği ilahilere hristiyanlar hayran kalıyordu... Bize yer açıyorlardı aralarında namaz kılıyorduk. İnşallah hristiyan aleminin islama yönelmesi yakındır. Gizli bildirlerin açıklanıcağı günü bekliyoruz. Kapılar ardınca alınan kararların uygulanıcağı günü bekliyoruz. Ben bu diyaloğun meyvelerini gördüm. Bir kaç arkadaş bizi davet etmişlerdi ve gittiğim yerde süryaniler vardı. Kendileri müslüman değillerdi ama müslümanlık hakkında söyledikleri ve hocaefendiden duydukları muhabbete binaen ben ağızlarından Bizler Hz muhammedin peygamber olduğunu biliyoruz oldu. Ben bunu duydukdan sonra kim ne derse desin bu dava kapatılamıcak kadar ve çamur atılamıcak kadar i kendini savunabilicek kadar, avukata ihtiyaç duymıcak kadar mukaddes...
 
Son düzenleme:
Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 159)
Yukarıdaki ayette yer alan "ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur" ifadesine dikkat ediniz. Bu cümlenin Arapça karşılığı şu şekildedir: "... ve in min ehlil kitabi illa leyüminenne bihi kable mevtihi"

Burada bazı tefsirciler "o" zamirinin Hz. İsa yerine Kuran'a baktığını düşünmüşler ve ayete Kitap Ehlinin ölmeden Kuran'a iman edeceği şeklinde bir yorumda bulunmuşlardır. Oysa bu ayet öncesindeki iki ayette de "o" zamiri tartışmasız bir biçimde Hz. İsa için kullanılmıştır:

1-Kur'anın ilan ettiği ve müfessirlerin de hakkında çeşitli zaviyelerden tefsir ettikleri bu hakikati ikrar etmek ŞİRK mi??

Allah'ın Hıristiyanlar ile Müslamanlar arasında bir izdivacı gerçekleştireceğini iddia etmek de, düşünmek de, gaybı uhdesinde tutan Zat'a karşı şirk olmaz mı!?.

Hani Melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah Kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, onurlu, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır. Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir. "Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bir çocuğum olabilir?" dedi. (Fakat) Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasına karar verirse, yalnızca ona "ol" der, o da hemen oluverir. Ona Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek. (Al-i İmran Suresi, 45-48)
Ayette, Allah'ın Hz. İsa'ya, Tevrat'ı, İncil'i ve bir de "Kitab'ı" öğreteceği haber verilmektedir. Bu kitabın hangi kitap olduğu kuşkusuz önemlidir. Aynı ifade Maide Suresi'nin 110. ayetinde de yer almaktadır:
Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim..." (Maide Suresi, 110)
Her iki ayette de geçen "Kitap" ifadesini incelediğimizde, bunun Kuran'a işaret ettiğini görürüz. Ayetlerde Tevrat ve İncil dışında gönderilen son hak kitabın Kuran olduğu bildirilmektedir.Bunun yanında, Kuran'ın başka ayetlerinde, "Kitap" kelimesi, İncil ve Tevrat'ın yanında Kuran'ı ifade etmek için de kullanılmıştır:

Bu ayet, ayan-beyan İsa Aleyhiselamın yer yüzüne İslamı tebliğ için ineceğine delil değilde nedir??

Üç kitabında bilgisiyle donatılarak yeryüzüne tekrar gönderilecek olan İsa Aleyhiselamın bu vazifesini ifa ederken Hz.Muhammed Aleyhiselamın peygamberliğine halal mi getireceğini yahut O'nun (S.a.s.) dininin (İslamın) dışında bir dini mi tebliğ edeceğini zannediyorsunuz??


Konu ile ilgili bir Hadisi Şerif;
Sonra İsa, ümmetimin içinde adaletle hükmedecek; haçı kıracak (haça tapınmayı kaldırır), domuzu öldürecek (domuz eti yemenin haram olduğunu bildirir), cizyeyi kaldıracak, zekatı bırakacak. Ne koyuna ve ne de deveye zekat memuru gönderilmeyecek. İnsanlar arasındaki düşmanlıklar ve kin kalkacak. Akrep ve yılanların zehirleri olmayacak, hatta bir çocuk eliyle yılanla oynayacak da yılan onu sokmayacak. Kız çocuğu arslanı kaçırmaya zorlayacak da arslan ona ilişmeyecek. Kurt, koyunlar arasında sanki bir çoban köpeği imiş gibi bekleyip duracak. Kabın su ile dolduğu gibi yeryüzü din birliği ile dolacak. Allah'tan başka kimseye tapılmayacak. Harp, kavga namına hiçbir şey kalmayacak. Kureyş kabilesinden hükümdarlığı alınacak. Yeryüzü gümüş sofrası gibi olacak. Bitkisini Adem'in zamanındaki gibi bitirecek. Bir salkım üzümle bir nefer doyacak. Bir grup insan tek narla doyacak. Bir öküzün fiyatı şu kadar olacak, birkaç dirhemle bir at satın alınacak." Denildi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Neden at o kadar ucuz olacak?" "Harp olmayacağı için ona pek lüzum kalmayacak." "Neden öküz o kadar pahalı olacak? " "Yeryüzünün tamamı ekileceği için o, çok gerekli olacak. (Ibn Mace benzerini Ebu Ümame'den nakletti, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5. cilt, s. 370-371-372)

2-Hani isa Aleyhiselam'ın yer yüzüne ne amaçla ineceği hakkında yorum bildirmek çok tehlikeli, yanlış ve hatta Gaybi bir bilgiydi de (Size göre) onun mahiyetini açıklamak ŞİRK idi???
Hani Allah'ın Hıristiyanlar ile Müslamanlar arasında bir izdivacı gerçekleştireceğini iddia etmek de, düşünmek de, gaybı uhdesinde tutan Zat'a karşı şirk idi???


Ne büyük gaf, ne büyük bir inkar. Bu yazıyı yazanın Hz.Muhammed (sav) in son peygamber, risaleti son temsil eden, şeriatı son teslim eden olduğunu bilmiyor mu? Buna rağmen Hz.İsa (as) ın sonradan tekrar ümmetine Hz.Muhammed (sav) ın şeriatını tebliğ edeceğini söylemek nedir Allah aşkına!

ELCEVAP

İsa (as) ümmetim içinde, adil bir hakem, tam adaletli bir imam -hükümdar- olarak bulunur. (Hıristiyanların) haçını kırar (haça tapınmayı kaldırır), domuzu öldürür (domuz eti yemenin haram olduğunu bildirir), cizye vergisini kaldırır, sadakayı terk eder de ne koyuna ne de deveye karşı itibar edilmez. Bütün düşmanlıklar, buğuzlaşmalar zail olur kalkar... Yeryüzü gümüş tabak gibi olur ve Hazreti Adem zamanındaki gibi (bol) bitkilerini bitirir... (İmam Şarani/Ölüm-Kıyamet-Ahiret, s. 496)

3-Peki Peygamber Aleyhiselamın sözü içinde mi yukardaki ithamlarda bulunacaksınız??

Ehli Kitabın kestiğinin haram olmadığını söyleyen kim?

Maide/5- ''Bugün size iyi ve temiz olanlar helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin İslâm’a uygun yiyeceği avladığı ve kestiği size helal ve sizin kestiğiniz yiyeceğiniz de onlara helaldir.''

4-Hani Ehli Kitabın kestiğinin haram olmadığını söyleyen kim?? iddia sındaydınız??

Bekir Ağabey; Şirk ile itham ettiğiniz yukarda zikredilmiş malumatı, imanıma yönelttiğiniz ithamınızdan dolayı değil,Allah rızası için, Şeytanın bu vesile ile kalplerimize kırgınlıklar ve kızgınlıklar ekmesine mani olmak için yazdım.Gerçi itham ve iddialarınızdan kırgınlığım uhdemde saklıdır ancak bunlardan ötürü size hakkımı helal ediyorum.Zira ben sizi Allah için seviyorum ve bu sevgiyi korumak niyetindeyim.Lain Şeytanın aramıza girmesine Allahın izniyle izin vermeme gayretinde olacağım.


Ancak lütfen beni hangi iddia ile Allaha Ortak koşmakla itham ettiğinizi açıklayın??Zira bunu imanım için gerçekten merak edilmeye değer buluyorum.

Selametle..
 
Son düzenleme:
Andolsun, Kitap Ehlinden, ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur. Kıyamet günü, o da onların aleyhine şahit olacaktır. (Nisa Suresi, 159)
Yukarıdaki ayette yer alan "ölmeden önce ona inanmayacak kimse yoktur" ifadesine dikkat ediniz. Bu cümlenin Arapça karşılığı şu şekildedir: "... ve in min ehlil kitabi illa leyüminenne bihi kable mevtihi"

Burada bazı tefsirciler "o" zamirinin Hz. İsa yerine Kuran'a baktığını düşünmüşler ve ayete Kitap Ehlinin ölmeden Kuran'a iman edeceği şeklinde bir yorumda bulunmuşlardır. Oysa bu ayet öncesindeki iki ayette de "o" zamiri tartışmasız bir biçimde Hz. İsa için kullanılmıştır:

1-Kur'anın ilan ettiği ve müfessirlerin de hakkında çeşitli zaviyelerden tefsir ettikleri bu hakikati ikrar etmek ŞİRK mi??

Hüsnü zanların için çok teşekkür ediyorum İbrahim Kardeşim.
Önce, şirkin taş üzerinde yürüyen bir karıncanın ayak seslerinden daha gizli/sinsi/sessiz yaklaşabileceğini hiç unutmamak lazımdır. Şimdi de tek tek yazdıklarımızı değerlendirelim inşallah...

Sizin şu iddianızı yermişim.
"...bize gelecekte -Allahın izniyle- Hrıstiyanlar ile Müslümanlar arasında manevi bir izdivacın yaşanacağını ispatlar."

Sizde bunu üzerine bana Nisa 159 u delil göstermişsiniz. Bu ayet müteşabih bir ayettir. Bu ayetin lafzında "gelecekte -Allahın izniyle- Hrıstiyanlar ile Müslümanlar arasında manevi bir izdivacın yaşanacağını" olmadığı gibi, ayetin tefsirinde de açık ve kesin böyle bir anlam yoktur. Ayet tefsir edenlerin, hatta bu konuda Peygamberimiz (sav)ın duasına mazhar olmuş İbni Abbas (ra) ın nakillerinde dahi sizin iddianızı destekler bir tefsir yok. Bu tefsirin sonucu sizin alıntıladığınız şekilde dahi olsa, yine bu şekilde bahsedilen gibi bir izdivaça hüküm verilemez. Olsa olsa, belki, siz de bu ayetin sizce makbul tefsirine istinaden deseniz ki "Allahu alem böyle bir izdivaç olabilir", hadi neyse... Ama siz bunun ispatlı bir hüküm olduğundan bahsediyorsunuz. Müteşabih bir ayetle bu noktaya gelebilmek ancak Selkefiye Mezhebinin işi olur ki, siz onlardan berisiniz...


Aynı mesajda ki diğer cevaplarınızı da değerlendireceğim inşallah...
 
Hani Melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah Kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih'tir. O, dünyada ve ahirette 'seçkin, onurlu, saygındır' ve (Allah'a) yakın kılınanlardandır. Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir. "Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bir çocuğum olabilir?" dedi. (Fakat) Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasına karar verirse, yalnızca ona "ol" der, o da hemen oluverir. Ona Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğretecek. (Al-i İmran Suresi, 45-48)
Ayette, Allah'ın Hz. İsa'ya, Tevrat'ı, İncil'i ve bir de "Kitab'ı" öğreteceği haber verilmektedir. Bu kitabın hangi kitap olduğu kuşkusuz önemlidir. Aynı ifade Maide Suresi'nin 110. ayetinde de yer almaktadır:
Allah şöyle diyecek: "Ey Meryem oğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab'ı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim..." (Maide Suresi, 110)
Her iki ayette de geçen "Kitap" ifadesini incelediğimizde, bunun Kuran'a işaret ettiğini görürüz. Ayetlerde Tevrat ve İncil dışında gönderilen son hak kitabın Kuran olduğu bildirilmektedir.Bunun yanında, Kuran'ın başka ayetlerinde, "Kitap" kelimesi, İncil ve Tevrat'ın yanında Kuran'ı ifade etmek için de kullanılmıştır:

Bu ayet, ayan-beyan İsa Aleyhiselamın yer yüzüne İslamı tebliğ için ineceğine delil değilde nedir??

Üç kitabında bilgisiyle donatılarak yeryüzüne tekrar gönderilecek olan İsa Aleyhiselamın bu vazifesini ifa ederken Hz.Muhammed Aleyhiselamın peygamberliğine halal mi getireceğini yahut O'nun (S.a.s.) dininin (İslamın) dışında bir dini mi tebliğ edeceğini zannediyorsunuz??


Konu ile ilgili bir Hadisi Şerif;
Sonra İsa, ümmetimin içinde adaletle hükmedecek; haçı kıracak (haça tapınmayı kaldırır), domuzu öldürecek (domuz eti yemenin haram olduğunu bildirir), cizyeyi kaldıracak, zekatı bırakacak. Ne koyuna ve ne de deveye zekat memuru gönderilmeyecek. İnsanlar arasındaki düşmanlıklar ve kin kalkacak. Akrep ve yılanların zehirleri olmayacak, hatta bir çocuk eliyle yılanla oynayacak da yılan onu sokmayacak. Kız çocuğu arslanı kaçırmaya zorlayacak da arslan ona ilişmeyecek. Kurt, koyunlar arasında sanki bir çoban köpeği imiş gibi bekleyip duracak. Kabın su ile dolduğu gibi yeryüzü din birliği ile dolacak. Allah'tan başka kimseye tapılmayacak. Harp, kavga namına hiçbir şey kalmayacak. Kureyş kabilesinden hükümdarlığı alınacak. Yeryüzü gümüş sofrası gibi olacak. Bitkisini Adem'in zamanındaki gibi bitirecek. Bir salkım üzümle bir nefer doyacak. Bir grup insan tek narla doyacak. Bir öküzün fiyatı şu kadar olacak, birkaç dirhemle bir at satın alınacak." Denildi ki: "Ey Allah'ın Resulü! Neden at o kadar ucuz olacak?" "Harp olmayacağı için ona pek lüzum kalmayacak." "Neden öküz o kadar pahalı olacak? " "Yeryüzünün tamamı ekileceği için o, çok gerekli olacak. (Ibn Mace benzerini Ebu Ümame'den nakletti, Büyük Hadis Külliyatı, Rudani, 5. cilt, s. 370-371-372)

2-Hani isa Aleyhiselam'ın yer yüzüne ne amaçla ineceği hakkında yorum bildirmek çok tehlikeli, yanlış ve hatta Gaybi bir bilgiydi de (Size göre) onun mahiyetini açıklamak ŞİRK idi???
Hani Allah'ın Hıristiyanlar ile Müslamanlar arasında bir izdivacı gerçekleştireceğini iddia etmek de, düşünmek de, gaybı uhdesinde tutan Zat'a karşı şirk idi???


Önce, gerek Alı Imran ve gerekse Maide surelerinde geçen "kitab" kelimesi kahiri ekser tefsircilerin beyanına göre kitâbet (yazı yazmak) mânâsına masdardır. Bunun anlamı yazmak değil de Kur'an olsa bile bu sizin iddianızı doğrulamaz ki. Unutmayın, neydi iddianız, "Hem madem İsa Aleyhiselam gelecek o halde bu teşrifin ancak iki sebebi olabilir.Ya Son ve Hak din olan İslamı külliyen ve ve yahut cüzziyen ortadan kaldırmak için (Haşa) kendi ümmedine İslamı tebliğ etmek için.Eğer bunun dışında bir sebep bilen yahut tahmineden varsa yazsın bilelim veya İsa Aleyhiselam'ın bu teşrifini de inkar etmek,reddetmek yahut nüzul sebebi bunlar olamaz diyen varsa açıklasında öğrenelim." Şimdi bu iddiayı yapmak ile Hz. İsa'nın Kur'an ı bilmesi, yahut Hadisi Şerflerde çok değişik şekillerle yapılan muhtelif yorumların ve bu yorumlarla gayb hakkında bir hüküm vermenin ne alakası var? Bu hadislerin muhtelif açıklamalarını muhtelif alimler yapmış, yapan hangi gerçek alim, bunlardan hüküm çıkarmış, hüküm koymuştur, var mı!? Hz. İsa (as) vefat ettirildikten itibaren O'nun ümmeti bitmiştir. Hz. Muhammed (sav) dan itibaren her insan Hz. Muhammed'in ümmetidir. Eğer sizin dediğiniz gibi olsa, daha önce yazdım, Hz. İsa (as) gelene kadar ölen Hıristiyanlar ne olacak? Ve buna benzer bir sürü cevapsız soru... Demek ki bu iddiaları yapmak bir sıkıntı, bu arızalı iddiaları kabul ettirmek için gösterilen yanlış çaba yolları da bir başka sıkıntı. Bu iş bu kadar ucuz değil sevgili kardeşim, olmamalı da...


Devam edeceğim...
 


İsa (as) ümmetim içinde, adil bir hakem, tam adaletli bir imam -hükümdar- olarak bulunur. (Hıristiyanların) haçını kırar (haça tapınmayı kaldırır), domuzu öldürür (domuz eti yemenin haram olduğunu bildirir), cizye vergisini kaldırır, sadakayı terk eder de ne koyuna ne de deveye karşı itibar edilmez. Bütün düşmanlıklar, buğuzlaşmalar zail olur kalkar... Yeryüzü gümüş tabak gibi olur ve Hazreti Adem zamanındaki gibi (bol) bitkilerini bitirir... (İmam Şarani/Ölüm-Kıyamet-Ahiret, s. 496)

3-Peki Peygamber Aleyhiselamın sözü içinde mi yukardaki ithamlarda bulunacaksınız??


Biz sahih hadisler üzere Hz. İsa (as) ın kıyamete yakın bir zamanda nüzul edeceğini mi inkar ettik ki, hani, bir gösterin, nedir bu sorunun esbabı?..
Bu tür savunmalar sadece konuyu dağıtıyor ve saptırıyor.
 


Maide/5- ''Bugün size iyi ve temiz olanlar helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin İslâm’a uygun yiyeceği avladığı ve kestiği size helal ve sizin kestiğiniz yiyeceğiniz de onlara helaldir.''

4-Hani Ehli Kitabın kestiğinin haram olmadığını söyleyen kim?? iddia sındaydınız??

Sevgili İbrahim, sen Kur'an ın işaret ettiği Ehli Kitabı bir bul evvela, biz de kestiğini yiyelim. Şayet bu gün ki Hıristiyan ve Musevileri Ehli Kitap sayarsan delalete düşmüş olursun. Bunu izaha gerek yok sanırım.


Bekir Ağabey; Şirk ile itham ettiğiniz yukarda zikredilmiş malumatı, imanıma yönelttiğiniz ithamınızdan dolayı değil,Allah rızası için, Şeytanın bu vesile ile kalplerimize kırgınlıklar ve kızgınlıklar ekmesine mani olmak için yazdım.Gerçi itham ve iddialarınızdan kırgınlığım uhdemde saklıdır ancak bunlardan ötürü size hakkımı helal ediyorum.Zira ben sizi Allah için seviyorum ve bu sevgiyi korumak niyetindeyim.Lain Şeytanın aramıza girmesine Allahın izniyle izin vermeme gayretinde olacağım.


Ancak lütfen beni hangi iddia ile Allaha Ortak koşmakla itham ettiğinizi açıklayın??Zira bunu imanım için gerçekten merak edilmeye değer buluyorum.

Selametle..


Bu yazı tamamen size ait veya bu yazıya iman etmişseniz, açık ve net olarak tehlikedesinzi sevgili İbrahim kardeşim, bunu yukarılarda ki yazılarda açıkladım. Benim davam sizin diyalog hevesiniz/gayeniz değildir, kim isterse istediği ile diyalog edebilir. Ancak yapılan diyalogla "İslam şeriatının" zamirine eklenmeye çalışılan hal, hareket ve ifadeleri İslama mal etme uğraşıdır reddettiğim.

Baki selam ve sevgiyle
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks