Hürmetinize bende katılırım ama lakin o cemaatten değilim. Duha bizim hangi cemaatten olduğumuzu biliyordu. Ve Duha bizim dostumuzdu. Tabi sizi de yeni yeni tanımaya başladık, bakalım belki Duha'dan da daha fazla dost oluruz sizinle bilemiyorum, nasip.
Olayı kişiselleştirmek gibi bir derdim olmadığı gibi, sizin de olduğunu sanmıyorum. Ama bir yazınızda (artık siz mi yazmıştınız, yoksa cangenç mi, seha'mı bilemiyorum) "beynini mürşidine kiralamış cemaatler" sözünüzü ta o zamandan beri biliyorum. Bu günlerde de bu konu dolaylı olarak yine önümüze gelince elbette cevabımızı vereceğiz. Alınganlık göstermeyin, veya alınganlık gösterenlere sizde empatinizi gösterin.
Cümleleri tayy etmek ile hata yaptığınızı söylemedim. Belki konuya size cevap veren cümleler ile başladım ama, murad ettiğim konularda hemfikirsek şayet, onu da yazarak o fikrinize katıldığımı her seferinde muhatabıma göstermek de isterim. Bunu yazmak ile sizin fikrinize o noktada katıldığımı göstermek isterim. Zaten cümleler sizi teyid ediyorsa alınganlık göstermeniz gerekmez. Zıt anlamlar doğuyorsa, o noktada elbette itirazlarını ve reddiyelerinizi belirteceksiniz.
Mürşid'in lügat anlamını size öğreterek ukelalık yapacak karakterde değilim. Lakin kullandığınız Mürşid kelimesi günümüzde yaşayan hakk tarikatlerin başında bulunan kamil mürşidleri işaret eder. Cümle ile kullanıldığında günümüzde tarikat olarak yaşayan nakşibendiler, kadiriler, rufailer kalmıştır. Mürşid dediğiniz zaman bunlar kasd edilir. Bay fethullah'ı kasd edemezsiniz, zira kendisi mürşid değil emekli vaiz ve imamdır. Dolayısı ile siz mürşid diye yazarsanız, biz de bu bilgiler doğrultusunda yaşayan hakk tarikat mürşidlerini kasd ettiğinizi anlarız ve doğal olarak tepkimizi belirtiriz. Vaveyla değil, belki kızılca kıyametler bile kopartırız. Bunu da sadece kendi mürşidim adına değil, bütün yaşayan tarikat alimleri için de yaparım. 12 eylül de çıkan sonuç ise, zaten tarikatımız içerisinde siyaset yasak olması nedeni ile dillendirilmemiştir bile. Hiç bir zaman da siyaset konuşulmaz, her kişi günü gelince gider "kimin Allah'ın ipine sarıldığına gönlü yatıyorsa, o partiye oyunu verir", herhangi bir telkin yada imaya dahi luzum duyulmaz. Başka cemaatlerde gördüğünüz değişik uygulamalar bizim cemaatimizde olmadığı için, elbette savunmaya geçerim.
Ayrıca, Said Nursi (k.s.)'ye laf ettiğim yönünde bir cümle kullanmışsınız, sizin bu yöndeki sözlerinizi sadece forum sakinlerine bırakırım. Cevap bile vermeyeceğim. Laf atanları hoşuma giden bir başka konuda teşekkür ile desteklemişsem veya aynı konuda sizin yazdığınız bir cevaba farklı bir mecraya dönük yazısını beğenmişsem elbette teşekkür ederim. Ama bu o insanın her fikrine katıldığım anlamına gelmez. Sırf bir cümlesinden dolayı bir çok gerçek olduğuna inandığım yazısını görmezden gelmem elbette. Ama yine iddia ederim ve ilan ederim ki bir arkadaşım bana "evet sen mübarek üstad (k.s.)'a (bırakın cümleyi) çirkin bir virgül attın derse kendimi alçak ve yalancı ilan ederim. Gerisi lafı güzaftır, dostum.
Kur'an oku! derken aynı zamanda yaşa! der. Oku, geç anlamında bir anlam içermez. Bunu sizde biliyorsunuz, bize boş yere bu cümleleri yazdırmak ile eziyet ediyorsunuz. Olsun, sonuç muhabbet ise, parmaklarımız kırılıncaya kadar yazmak boynumuzun borcu olsun.
Kemalat okumak ile olmaz, okuduğunu yaşamak ile olur. Okumak elbette önemlidir, yaşantıya dökülmeyen ilim ise, insana gereksiz yük mahiyetinded,r. Biz bu yönüne vurgu yapmaya çalıştık. İmkan olursa daha başka konularda yazdıklarımıza müracaat ederseniz, bizi sanırım anlarsınız.
Mürşidimiz vefat etmeden önce, kendi halifeleri arasından manevi işaret yolu ile makamı en az kendi seviyesinde olan halifesini yetiştirmiştir. Mürşidliğin birinci vebali burada başlar ve indallahta bundan mesuldur. O neden ile terakkide herhangi bir kesinti yaşanmaz, çok şükr.
Mürşidimizin her sözünü yerine getirsek bizden daha bahtiyarı olmaz herhalde. İmkan nispetinde yapmaya çalışıyoruz. Arasıra elbette hatalara günahlara giriyoruz, inşaallah farkına vardıklarımız olunca tevbe istigfar ile düzeltmeye çalışıyoruz. Dua edin inşaallah, düzelen ve sapmayan kullardan olalım.
Biz de mürşidimiz den duyduğumuz her cümleyi, her emr'i, her hareketi Kur'an ve sünnete vururuz. Mürşidimiz bu yolda ilimin en önemli değer olduğunu belirtir bir çok sözü vardır. İlim de bize her aşamada Kur'an'ı işaret eder.
Çok fazla kişisel oldu, bu konular ile ilgili başaka soracaklarınız varsa özelden alayım, insanları sıkmış olmayalım. hem konun özünden bu vesile ile kopmamış oluruz, efendim.