Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Birkaç Saate Sığan Dünya Hayatı .

can

New member
Katılım
22 Eyl 2005
Mesajlar
61
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
İnkar edenler dünya hayatının çok uzun süreceğini zannederek büyük bir yanılgıya kapılırlar. Öyle ki kimi bin yıl, kimi bin yıldan da fazla hayatlarını sürdürebilecekleri gibi bir hisse kapılmışlardır. Oysa ölümlerinin ardından diriltildiklerinde, dünyada aslında çok az bir süre kaldıklarını anlayacaklardır. Bu durumu Rabbimiz Kuran'da şöyle anlatmıştır:

"Dedi ki: 'Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?' Dedi ki: 'Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor. Dedi ki: 'Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz'" (Müminun Suresi, 112-114)

10 yıl yaşamış bir insan da 100 yıl yaşamış bir insan da yukarıdaki ayetlerde ifade edildiği gibi dünyada en fazla bir gün kadar ömür sürdüklerini eninde sonunda fark edeceklerdir. Tıpkı rüyadan uyanan ve çok uzun bir tatil geçirdiğini zannederken yalnızca birkaç saniyenin geçtiğini fark eden insan gibi... Hatta yaşadığı ömür ona öyle kısa gelecektir ki, aşağıdaki ayette bildirildiği gibi büyük hırslarla geçirdiği ve yıllarca süren hayatının yalnızca bir saat içine sığdığına yemin dahi edecektir:

"Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı." (Rum Suresi, 55)

Dünyadaki Sınırlı Yaşamlar

Herkesin kesin olarak bildiği gibi dünyadaki yaşam süresi sınırlıdır. Birkaç saat, bir gün, bir yıl, 30 yıl ya da 70 yıl... Ve herkes şunu da kesin olarak bilir ki sınırlı olan herşey eninde sonunda bitecektir. Bir insan 80 yıl da yaşasa, 100 yıl da yaşasa her geçen gün kaçınılmaz olan sona doğru ilerler. Bunun örneklerini istisnasız herkes kendi hayatında görmüştür. Uzun vadeli olarak yaptığınızı düşündüğünüz her plan eninde sonunda geçip gitmiştir. Şu anda geriye dönüp baktığınızda hayatınız hakkında söyleyeceğiniz ilk söz "ne kadar çabuk geçti!" olacaktır. (Harun Yahya, Hayalin Diğer Adı Madde)
Örneğin liseye başlayan bir genci düşünün. Birinci sınıftayken liseyi bitirmesinin çok uzun süreceğini, bu sürenin bir türlü sona ermeyeceğini düşünür. Ancak bir gün kendini liseyi ve hatta üniversiteyi bitirmiş bulur ve birinci sınıftayken neler düşündüğünü dahi hatırlamaz. Aklında başka planlar vardır. Belki de birkaç ay sonra yapacağı evliliği planlıyordur ve o günün bir türlü gelmeyeceği kanaatindedir. Ama o gün de gelir ve ondan sonra planını yapacağı diğer günler de.

Hatta zaman o kadar hızlı geçer ki kişi bir anda kendini çocukları ve torunları olmuş yaşlı bir insan olarak bulur.

Artık dünya hayatı için belirlenen süre dolmak üzeredir. O büyük güne belki birkaç yıl, belki birkaç hafta, hatta belki de birkaç dakika kalmıştır...

Oysa dünyanın geçici bir yurt olduğunu ve asıl yurdun ahiret olacağını Allah Kuran'da insanlara açıklamıştır. Ahirette sonsuza kadar devam edecek olan cennet ve cehennem hayatının tüm detaylarını Allah tarif etmiştir. Buna rağmen insan çok kısa süren bu hayata yönelir ve nefsine fayda sağlamaya çalışır. Halbuki olayları biraz akılcı değerlendirebilen ve gerçekleri düşünen bir insan, dünya hayatının sonsuz hayat yanında ne kadar değersiz olduğunu görüp anlar. Ve ahirette sonsuza kadar sürecek olan hayatını eşsiz nimetlerle dolu cennette geçirmek için çalışır. Bunun tek yolu da ihlasla Allah'a yönelmektir. Kesinlikle gerçekleşecek olan sonu hiç düşünmeyip, dünya hayatının biteceği anı görmezden gelenler ise sonsuz azabı hak etmişlerdir kuşkusuz...

Allah Kuran'da Kendisi'ne kulluktan kaçınan insanların karşılaşacağı bu sonu şöyle bildirmiştir:

"Artık sen sabret; Resullerden azim sahiplerinin sabrettikleri gibi. Onlar için de acele etme. Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamışlardır. (Bu,) Bir tebliğdir. Artık fasık olan bir kavimden başkası yıkıma uğratılır mı?" (Ahkaf Suresi, 35)

Şirkten Arınmanın Yolu

İnsanların fikirlerini temelinden değiştiren, insanları Allah'a iman etmeye mecbur eden, Kuran'da bahsedilen bütün güzel ahlak özelliklerinin severek ve isteyerek yaşanmasını sağlayan, insanlardaki hırs, rekabet, kin, düşmanlık, kibir duygularını ortadan kaldırarak, sevgi, merhamet, şefkat ve tevazuyu hakim kılan bu olağanüstü önemli gerçeği, yani dünya hayatının geçici, zamanın ve maddenin bir algı olduğu gerçeğini öğrenen ve anlayan insanların sayısı hızla artmaktadır. Bu insanlar bu gerçeği fark ettikten sonra, "Bu kadar açık ve kolay bir gerçeği nasıl olup da bugüne kadar fark edemedim" diye geçmiş düşüncelerini ve önceki yaşantılarını bir ibret örneği olarak anlatmaktadırlar.
İnsanların, kader, zaman, ölüm, diriliş, cennet, cehennem gibi konuları kesin şekilde anlamalarını sağlayan bu büyük sırrı kavrayan her insanın, diğer insanları da bu önemli bilgiden haberdar etmesi çok önemlidir. Bunu yapan bir insan, bu sayede hem insanların Kuran'ı daha iyi ve çabuk anlamalarını sağlayacak hem de insanların büyük bir hızla hidayetlerine vesile olacaktır.

Allah Kuran'da Kendisi'ne gizli veya açık şekilde şirk koşulmadığında, yalnızca Kendisine ibadet edildiğinde, tek ilah ve tek güç olarak Allah kabul edildiğinde, Kuran ahlakını dünyaya hakim edeceğini müjdelemektedir.

Dünya Hayatının Geçiciliğini Anlamak

Kuran ahlakının dünyaya hakim olması için kaçınılması gereken en önemli konu şirk, yani Allah'ın dışında güçlerin olduğuna inanmaktır. Ancak dünya hayatının geçiciliğini fark etmemek, maddenin Allah'ın dışında olduğunu iddia etmek, insanda Allah'tan ayrı bir güç vehmetmek, insanın isterse kaderini değiştirebileceğini düşünmek, zamanı, mekanı mutlak zannetmek gibi şirk olan inançlardan kurtulmak için dünya ve ahiret hayatının gerçeğinin iyi anlaşılması gerekir. Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ki: Tek mutlak varlık Allah'tır ve Allah bu yazıyı yazarken de, okurken de, bu yazı hakkında düşünürken de bizi izlemekte, görmekte, işitmekte, gizlimizin gizlisini bilmektedir. Allah, bizi her yönden sarıp kuşatmıştır.
 
S

seha

Guest
Ya güzel kardeşim çok memnun oldum. Çok istifade ettim. Keşki şu forumlarda böyle meseleler yazılsa.Senin cemaatin kötü benim ki güzel, sen kafir ben safir vs vs
Bitsin artık. Ne zaman kardeş olduğumuz anlaşılacak? Ne zaman bir olmaya karar vereceğiz?
vesselam
Baki Selam
 

can

New member
Katılım
22 Eyl 2005
Mesajlar
61
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Oysa, "Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır'. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi" (Ankebut Suresi, 64) ayeti, dünya hayatının "tutkulu bir oyalanmadan" ibaret olduğunu ve asıl hayatın ahiret olduğunu bildirmektedir. Nitekim insanlar, dünyanın geçici bir hayattan ibaret olduğunu yaşam içerisinde de açıkça görmektedirler. Ancak buna rağmen bazı insanlar, akılcı bir kıyas yaparak samimi düşünmeye yanaşmazlar. Ahirete iman ettiklerinde dünya hayatından yana kayıp içerisine girecekleri yanılgısına kapılarak tamamen dünyaya sarılırlar. Oysa ki ahirete iman ettiklerinde, dünyadaki nimetlerden mahrum kalmayacaklardır. Aksine tüm bunlardan en güzel şekilde istifade edecekleri gibi, aynı zamanda ahireti kazanacaklardır. Ahirette ise bıkma, usanma ya da monotonluk gibi eksikliklerin olmadığı, sonsuz güzellikteki, sonsuz çeşitlilikteki nimetler içerisinde sonsuz bir hayat yaşayacaklardır. Yani ahireti isteyen kimseler hem dünyayı hem de ahireti kazanmış olurlar. Elbette ki insan, imanı yalnızca Allah (cc)'ın rızası için yaşar. Allah (cc) mümin kullarının bu samimiyetine karşılık dünyada ve ahirette nimetini, rahmetini lütfeder. Sadece dünyaya razı olan kimseler ise, dünya hayatında da ahirette de kayba uğrarlar:

... O, dünyayı kaybetmiştir, ahireti de. İşte bu, apaçık bir kayıptır. (Hac Suresi, 11)

Böyle bir kıyas yapıldığında dünyaya bağlanıp ahireti unutan insanın nasıl bir kayıp içerisine girdiği açıkça anlaşılır. Ancak buna rağmen, yine de kimi insanlar Allah (cc)’a ve ahirete samimi bir iman ile kulluk etmekte tereddüt ederler. Kuran'da, söz konusu insanların bu tereddütüne şöyle cevap verilmiştir:

Size verilen herhangi bir şey, dünya hayatının metaı (kısa süreli faydalanması)dır. Allah Katında olan ise, daha hayırlı ve daha süreklidir... (Şura Suresi, 36)

... Onlar ise dünya hayatına sevindiler. Oysaki dünya hayatı, ahirette (ki sınırsız mutluluk yanında geçici) bir meta'dan başkası değildir. (Rad Suresi, 26)

Peygamber Efendimiz (sav), bir hadis-i şeriflerinde ahiretin yanında dünya nimetlerinin aldanılmayacak kadar değersiz kaldığını şöyle bir örnekle açıklamıştır:

Ebu Hureyre radıyallahu anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Cennette, yay kadar bir yer, güneşin üzerine doğduğu veya battığı şeyden (dünyadan) daha hayırlıdır." (Buhari, Bed'ü'l-Halk 8, Tefsir, Vakı'a 1; Müslim, Cennet 6, (2826); Tirmizi, Cennet 1, (2525).)

Peygamberimiz (sav)'in bildirdiği gibi bu dünyadaki nimetler cennet nimetlerinin ancak çok küçük bir örneği olabilir. Dünya hayatının nimetleri ne kadar güzel, etkileyici ve kalıcı görünse de, insan bunların ardında gizlenen bu önemli gerçeği hiçbir zaman unutmamalıdır. Yalnızca bir aldanıştan ibaret olan bu dünyanın geçici süslerine kapılmanın, kendisini hem dünyada hem de ahirette hüsrana sürükleyeceğini bilmeli, her anında bu şuurla hareket etmelidir.

Kuran'da haber verilen bu gerçeği bilerek, dünya hayatının geçici nimetlerini elde etmek için hırsa kapılmak, bunların sıkıntısını yaşamak büyük bir yanılgı olur. Dünya nimetleri, Rabbimiz'in kullarına bir lütfudur. Bu gerçeği takdir edip, tüm bunları Allah (cc)'ın rızasını kazanabilmek için bir yol olarak gören kimseleri Rabbimiz, hem dünyada hem de ahirette "güzel bir hayat" ile müjdelemiştir.
 

ibrahimonur

New member
Katılım
26 Nis 2006
Mesajlar
364
Tepkime puanı
0
Puanları
0
gerçektan dünya hayatı çok ucuz bir eğlence Allah(CC) ebedi eğlence kapılarını cennetini müminler için açmış ve bizi davet ediyor...
Allah hiç kimsenin gözünü para şehveti ve şeytanın bize güzel gösterdiği şeylerle gözümüzü karartmasın
 

Abd

New member
Katılım
28 Tem 2006
Mesajlar
225
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Suffiyun' Alıntı:
Şu an bulunduğumuz zaman kavramı dünyanın güneş çevresinde dönüşüne göre hesaplanıyor.Ortalama 70 yıl yaşadığımızı farz edelim.
Ölümle birlikte kabir,yani berzah,dalga boyutuna geçtiğimizde,güneş zaman sistemine dahil olacağız ve milyonlarca yıl sürecek kabir hayatımız başlayacak.Güneş ise dönüşünü,turunu 255 milyon senede tamamlar(bizim kavramımıza göre) İşte o boyuta geçip güneş zaman sistemine tâbi olduğumuzda,
Rasulullah(s.a.v)'ın "İnsanlar uykudadırlar,ölünce uyanırlar."
İşaret ettiği,uyanma haline geçtiğimizde,gerçekten çok kısa bir rüya gördüğümüzü idrâk edeceğiz.
Ki güneş kendi dönüşünü 255 milyon senede tamamlıyorsa,dünya hayatındaki 70 yıl,berzah boyutunda sadece 8.6 saniyeye denk gelmektedir. :)
Ve bu zaman boyutunda uykumuzda aslında çok kısa sürelerde gördüğümüz rüyalar,romanlara sığmayacak kadar olaylar içerir,işte bunun sırrı da burada.
Selam ile...


kardeşim bu ahmed hulusinin öne sürdüğü bir öngörü. ne kadar akla uygun olsada ben yinede buna kesinkes sarılmayı doğru bulmuyorum. ahmed hulusinin düşünceleri bende yepyeni bir ufuk açtı. ama cehennemle ilgili düşünceleri kesinliği olmayan bir öngörüdür. kendisine ait bir düşüncedir. ne kadar bu güne kadar yapılmış en iyi açıklama olsada.
 
Z

zeynep_hearty

Guest
Saygıdeğer Can yazınızdan çok istifade ettim ,çok beğendim Rabbim razı olsun ...selam ve dua ile....
 
Üst Alt