Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ateist bir arkadasin aciklamasi..

NuR

New member
Katılım
23 Mar 2005
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Arkadaslar bu asagida yazilmis olanlarin ne kadar dogruluk payi var? Ben arastirmadigim icin bilemiyorum. Yardimlarinizi bekliyorum. Simdiden tesekkürler.


Ben Kuran'ın değişitiği iddiasını, genel itibarı ile islami kaynaklara dayanarak yapmaktayım. İslami kaynaklar da bu konu ile ilgili bir çok bilgi bulunmaktadır. Diğer taraftan bu tahrifatı görmek için, bir miktar Kuran ve islami bilgi zaten yeterlidir.

Kuran'ın derlemesini insanlar yapmıştır. İnsanın elinin değip de, bozmadığı hiç bir şey yoktur. Sadece bu düşünce bile Kuran'ın tahrif edilmiş olduğunu söylemek için yeterlidir. Muhammed'den kalan kayıtlar ve Ebubekir derlemesinin yakılması göz önüne alınırsa, bu iddianın doğruluğu anlaşılabilir.

Kuran'ın derlenmesi insanlar tarafından yapılmıştır dedik, peki nasıl yapıldı bu derleme? Ebubekir döneminde yapılan derleme, Kuran hafızlarının savaşlarda oluyor olmalarından kaynaklanan tedirginlik üzerine yapılmıştır. Kimisine göre yedi, kimisine göre dört, kimisine göre daha fazla olan hafızlardan, bu derleme esnasında, kaç tanesinin hayatta olduğu bilinmemektedir. Bunun yanı sıra, herkesin bildigi ayet'leri getirmesi de istenmiştir. Hala tartışılan tevbe sure'sinin son iki ayet'i bu şekilde Kuran'a girmiştir. Bütün bunlar bir yana Ebubekir derlemesi Osman döneminde yakılmıştır. Osman dönemi derlemesinde ise bir çok spekulatif iddia bulunmaktadır. Bu iddialar çok çeşitli ve uzun konular olduğunda burada bahsetmeyeceğim. Zaten Osman dönemi yapılan derleme, dört veya yedi nusha olarak çoğaltılmış ve şu anda bu derlemeler dünya'nın hiç bir yerinde bulunmamaktadır.

Peki, Ebubekir döneminde yapılan derleme ile Osman döneminde yapılan derleme arasındaki fark acaba ne idi? Osman döneminde yeni bir derleme çalışmasının yapılmasının nedeni ne olabilirdi? Ve neden Ebubekir derlemesine itibar edilmeyip imha edildi? Bilemiyoruz, fakat gördüğümüz odur ki, Muhammed'in ölümünden çok kısa süre sonra bile tahrif edilmiş olma düşüncesi, yeni bir derleme yapılması ihtiyacını doğurmuştur.

Bunların yanı sıra suyuti ve buhari iki ayrı Kuran'dan daha bahsetmektedir. Biri Ali'ye, diğeri ise ibn Mesud'a ait Kuran'lar. Ali Kuran'ının orjinali bulunamamakta, Ibn Mesut Kuran'ının hindistan'da olduğu söylenmektedir. Fakat Buhari'nin kitaplarında içerik ve listeleri bulunmaktadır. Buna göre, sure sıralarındaki değişiklerin yanı sıra, fatiha, felak ve nas surelerinin bulunmadığı ve ahzab suresinin bakara suresi kadar ayet'e sahip olduğu aktarılır.

Bugün kullanılan Kuran'larda bile farklılık bulunmaktadır. Libya Kuran'ı ile Arap Kuran'ı arasında ciddi farklılıklar bulunmaktadır. Bunun nedeni, isteyenin kafasına göre yorum yaparak değişiklikler yapmasından kaynaklanır. Çünkü ayet'ler istenilen yöne çekilebilip, yorumlanabilir. Bu yüzden yapılan ayet tefsirleri birbirine uymaz.

Bugüne kadar bilinen en eski Kuran, ingiltere'deki british museum'da bulunan el yazmasıydı (7. yuzyıl). (istanbul ve semerkand da bulunanların daha eski olduğu iddiaları yapılmasına rağmen 8. yuzyıl'a tarihlenmektedirler.) 1972 yılınde sanaa camii'ndeki resterasyon sırasında tesadüfen bulunan parsomen'ler incelendiğinde, mevcut el yazmalarının içinde en eskisi olduğu anlaşıldı (6.yy). incelendiğinde bu günkü Kuran'dan ciddi farklılıklar içerdigi görüldü. Bu farklılıklar için günümüz islam uzmanları bu yazmaların, osman dönemi derlemesinin kötü kopyaları olduğunu savunmuşlar. Fakat bu yazmalardan çoğaltılarak günümüze ulaşan Kuran'ın, bu şekilde tahrif edilmiş olduğu hakkında bir fikir belirtmemişler.

Sanaa'da bulunan bu en eski el yazmaları hakkında daha ilginç iddialar var. Bu el yazmaları dikkatle incelendiğinde üstteki yazıların, altta silinmiş olan daha eski yazıların üzerine yazılmış olması... Önceki silinmiş yazıların, Muhammed'in doğumundan daha önce kaleme alındığı söylenmekte, üstteki yazıların ise güncellenip yeniden yazıldığı iddia edilmekte (!)...

Konu bir tabu olduğundan, araştırmacılar ciddi çalışmalar yapamıyorlar. Sanaa el yazmaları ile ilgili önemli çalışmalar yapan ve yukarıdaki ilginç iddia sahibi alman bilim adamı putin, konu üzerine çalışmayı bırakmıştır. Nedenini söylemese de baskı ve tehditlerden kaynaklandığı açıktır.

Bütün bunların yanı sıra, Kuran'ın değiştiği yönünde düşünce belirten Ömer'in oğlunun şu deyişi ilginç; ''Hiçbiriniz 'Kuran'ın tümünü elimde tutuyorum' demesin. Bilirmisiniz ki, Kuran'ın (ayet'lerinin) çoğu, yitip gitmiştir. Ama herhangi biriniz, 'Kuran'dan ne kalmışsa (görünüşte ne varsa) o kadarını elimde tutuyorum' desin.'' 649-714 yılları arasında ırak valiliği yapan haccac bin yusuf; 'Kuran-ı Kerim'e binden fazla elif koydurdum' diye övünmesi ise ayrıca düşündürücüdür. Karmaşık bir yazı sistemi olan arapça'da elif'in önemini, bilmem anlatmaya gerek var mı...

Yukarıda çok kısa anlatmaya çalıştığım ve daha binlerce kayıt Kuran'a sayısız elin girdiğini, ve bu eller tarafından tahrif edildiğini işaret ediyor. Hal böyleyken Kuran'ı su kişi(ler) tahrif etti demek kadar, isim belirtme gereginin talebi de hayalcilik ve konuyu saptırmaktan başka bir işe yaramaz, bunu da siz teşebbüs etmeden belirteyim. Kuran'ın değiştiği yargısına varabilmek için, en yukarıda bahsettigim gibi islam ve islam tarihini bilmek, bunları objektif olarak akıl süzgecinden geçirmek yeterlidir.
 

nida

New member
Katılım
27 Şub 2005
Mesajlar
12
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Hiç şüphe yok ki, Kur'ân'ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.


HİCR-9
 

NuR

New member
Katılım
23 Mar 2005
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Arkadaslar cok tesekkür ederim.

Allah'a emanetsiniz
 

mehmet

New member
Katılım
23 Şub 2005
Mesajlar
29
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
Selamun Aleykum.

Ateist arkadaşın söyledikleri bazı iddalar ve mişler üzerine kurulu. Herhangi bir resmi kayıt veya delili yok. İslam tarihini iyi bilinmesi gerektiğini ifade etmiş, ama onu da insanlar yazmış. O zaman İslam tarihi de deforme olmuş olabilir! İslamiyeti iyi bilmek gerektiğini ifade etmiş. Onu nereden öğreneceğiz ?

Kur’an-ı kerime inanan insan böyle bir iddiada bulunamaz. Çünkü Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Rabbinin sözü doğruluk ve adaletle tamamlandı. Onun sözlerini [Kur’anı] değiştirebilecek [hiçbir şey, hiçbir kuvvet] yoktur.) [Enam 115]

(Kur’anı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız.) [Hicr 9]

(Kulumuza [Resule] indirdiğimizden [Allah’tan geldiğinden] bir şüpheniz varsa, iddianızda doğru iseniz, Allah’tan gayri şahitlerinizi [bilginlerinizi] de yardıma çağırıp, haydi onun benzeri bir sure meydana getirin! Bunu yapamazsınız, asla yapamayacaksınız da.) [Bekara 23, 24]

(De ki: Bu Kur’anın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler toplanıp, birbirine destek de olsalar, yemin olsun ki yine de benzerini ortaya koyamazlar.) [İsra 88] [14 asır geçtiği halde, birçok din düşmanı, hâşâ Allah’ı yalancı çıkarmak için uğraşmışsa da bunu yapamadılar.]

(Eğer Kur’an, Allah’tan başkasından gelmiş olsaydı, içinde pek çok tutarsızlık [tenakuz, çelişki] bulunurdu. Bunu düşünemiyor musunuz?) [Nisa 82]

(Kur’anı kendisi uydurdu mu diyorlar? De ki: O halde Allah’tan gayri çağırabildiklerinizi [yardıma] çağırın da siz de onun gibi uydurulmuş on sure getirin.) [Hud 13]

(Eğer o [peygamber] bize atfen, [Kur’ana] bazı sözler katsaydı, biz onu kuvvetle yakalayıp şah damarını koparır, helak ederdik, hiçbiriniz de buna engel olamazdınız.) [Hakka 44-47]

(Kur’an, eşi benzeri olmayan bir kitaptır. Ona önünden, ardından [hiçbir yönden, hiçbir şekilde] bâtıl gelemez [hiçbir ilave ve çıkarma yapılamaz. Çünkü] O, kâinatın hamdettiği hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafından indirilmiştir.) [Fussilet 41-42]
[Kur’anı Allah indirdiği için, onu bozabilecek birisinin çıkamayacağı açıkça bildiriliyor.]

Kur’an-ı kerim, Resulullahın en büyük mucizesidir. İçinde bütün dünyada bugüne kadar yapılmış medeni kanunlara örnek teşkil edecek ilmi ve hukuki esaslar, eski tarihe ait birçok bilinmeyen malumat, insanlara verilebilecek en büyük ahlak esasları, nasihatler, dünya ve ahiret hakkında, o zamana kadar hiçbir kimsenin bilmediği, bilemediği, tasavvur bile edemediği hususlar vardır. Bunlar kimsenin söyleyemeyeceği bir ifade ile beyan edilmiştir. Müşrikler, mucize isteyince de buyuruldu ki:

(Kur’an gibi [eşsiz] bir kitabı sana indirmemiz, [mucize olarak] yetmez mi?) [Ankebut 51]

“Bu Allah’ın kitabı değildir” diyebileceklere karşı da, böyle şüphelere yer bırakılmamıştır. Allahü teâlâ, Resulünün böyle bir kitap yazacak kudrette olmadığını ve Kur’anı kendisinin vahyettiğini teyit etmektedir. Esasen Resulünün özellikle ümmi, [okuma yazma öğrenmemiş] olmasını ve bu sebepten Kur’anın ancak Allah tarafından vahy edilebileceğinin anlaşılmasını istemiştir. Bir âyet meali:

([Ey Resulüm, bu Kur’an sana indirilmeden önce] Sen bir kitaptan okumuş ve elinle onu yazmış değildin. Eğer öyle olsaydı müşrikler [Kur’anı başkasından öğrenmiş veya önceki semavi kitaplardan almış] derlerdi.) [Ankebut 48]

Bu eşsiz mucize olan Kur’an-ı kerime uyabilmek için, Kur’anın muhatabı olan Peygamberimize uymak ve şerefli sözlerini [hadis-i şeriflerini] kabul etmek lazımdır.

Kur’an-ı kerimde buyuruluyor ki:

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(De ki, “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]

(De ki, “Allah’a ve peygambere itaat edin! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar.] Elbette Allah kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]
Böyle bir şeyi Müslüman yaparsa kâfir olur, kâfir zaten kâfirdir, tekrar kâfir olmaz. Emirler yasaklar Müslüman içindir.

Tevbe suresinin son iki âyeti fazla diyenler...

Önce Kur’an-ı kerimin bugünkü hâle nasıl geldiğini bildirelim:

Yemame savaşında, Kur'an-ı kerimi hıfzedenler [ezberleyenler] şehid olup azalmaya başlayınca, Hz. Ömer, halife Hz. Ebu Bekre, Kur'an-ı kerimin yazılıp Mushaf haline gelmesini tavsiye etti. Hz. Ebu Bekir de, Resulullahın kâtibi olan Zeyd bin Sabit’e sureleri ayrı ayrı yazdırdı. Sonra, Eshab-ı kiramın ittifakı ile bir heyet tarafından bir mushaf yazıldı. Hz. Osman zamanında bu mushaftan, 6 adet daha yazılarak vilayetlere gönderildi. Bugün bütün İslam ülkelerinde mevcut olan Kur'an-ı kerimlerin tertibi ve şekli bu mushafa tam uygundur. O zamandan beri de bir tek harfi değişmemiştir. (Mirat-ı kâinat)

Kur’an-ı kerimin değiştiğini söylemek birkaç yönden küfür olur:

1- Allahü teâlâ, Kur’an-ı kerimi hiç kimsenin değiştiremeyeceğini ve bunu bizzat kendisinin koruyacağını bildiriyor:

(Rabbinin sözü doğruluk ve adaletle tamamlandı. Onun sözlerini [Kur'anı] değiştirebilecek [hiçbir şey, hiçbir kuvvet] yoktur.) [Enam 115]

(Kur'anı biz indirdik, elbette yine onu biz koruyacağız.) [Hicr 9]

(Kur’an, eşi benzeri olmayan bir kitaptır. Ona önünden, ardından [hiçbir yönden, hiçbir şekilde] bâtıl gelemez [hiçbir ilave ve çıkarma yapılamaz. Çünkü] O, kâinatın hamdettiği hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafından indirilmiştir.) [Fussilet 41-42] [Kur’anı Allah indirdiği için, onu bozabilecek birisinin çıkamayacağı açıkça bildiriliyor. Diyelim ki 19 cu, Tevbe suresindeki iki âyeti veya başka âyetleri çıkarıp Tam Kur’an diye bir kitap bastırsa, piyasaya sürülünce, hile meydana çıkar ve hiç itibar görmez.]

Bu üç âyet-i kerimeye rağmen, Kur’an değişti demek çok büyük, çok çirkin bir iftira olur.

2- Kur’an-ı kerimi hâşâ Resulullah değiştirdi diyenler de çıkıyor. Bu, âlemlere rahmet olarak gönderilen son Resul için çok çirkin iftiradır. Üzerinde durmak bile gerekmez. Bir âyet meali

(Eğer o [peygamber] bize atfen, [Kur’ana] bazı sözler katsaydı, biz onu kuvvetle yakalayıp şah damarını koparır, helak ederdik, hiçbiriniz de buna engel olamazdınız.) [Hakka 44-47]

Resulullah değiştirdi diyen bu âyeti de inkâr etmiş olur.

3- Daha çok Rafıziler, üç halife ile eshab değiştirdi diyorlar. Üç halife, âyet-i kerimelerle övüldüğü gibi, eshabın tamamı da övülmektedir. Hepsinin Cennetlik olduğunu bildiren bir âyet-i kerime meali:

([Eshab-ı kiramın] hepsine hüsnayı [Cenneti] vâdettik.) [Hadid 10]

Hepsi Cennetlik olan bu kıymetli insanlara nasıl iftira edilebilir ki?

4- Mucize olması bakımından da değiştirilemez. İki âyet meali şöyledir:

(Kulumuza [peygambere] indirdiğimizden [Allah’tan geldiğinden] bir şüpheniz varsa, iddianızda doğru iseniz, Allah’tan gayri şahitlerinizi [bilginlerinizi] de yardıma çağırıp, haydi onun benzeri bir sure meydana getirin! Bunu yapamazsınız, asla yapamayacaksınız da.) [Bekara 23, 24]

(De ki: Bu Kur'anın bir benzerini ortaya koymak üzere insanlar ve cinler toplanıp, birbirine destek de olsalar, yemin olsun ki yine de benzerini ortaya koyamazlar.) [İsra 88] [14 asırdır, din düşmanları, Allah’ı yalancı çıkarmak için uğraşmışsa da yapamadılar. 19 cular da bunu yapamaz.]

Selam ve dua ile.
 

Adem

New member
Katılım
24 Mar 2005
Mesajlar
9
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
Iddialar ne kadar ciddi!

Iddialar ne kadar ciddi!

@Nur

Öncelikle selamun aleykum.

Nur kardes, dinin afyon oldugu histerisi daha bebekken kulagina üflenmis insanlar maalesef bu yalani teyyit etmek adina gece gündüz düsünüp arguman bulma telasindadirlar. Bu kimselerin isleri gücleri yalan ile islami cürütmeye calismadir. Ama biz edep icerisinde sorulan soruya cevap verme durumundayiz.

Bahsedilen yazi sadece iddialardan mütesekkil ki cogu yalan. Mesela en eski Kuran ingilterede olayi. Bugün Istanbuldaki Kutsal emanetlerde Hz.Osmanin sehit edilirken okudugu Kuran üzerindeki kan izleriyle durmaktadir. Ve Kurani ilk toplayan da yine Hz.Osmandir.

Iddialari cikartanlar genelde oryantalistler yada misyonlerlerdir. Bugün eger Islami ve Kurani cürütme adina bir iddia varsa büyük ihtimalle batidaki Oryantalist makamlardir. Üniversitelerde bu konular hakkinda ciddi yatirimlar yapilmakta ve adamlar yetistirilmektedir. Bu makamlar öyle ilginc akla hayale gelmedik iddialar ortaya attilar ki mesela Hz.Muhammedin (sallalahualeyhivesellem) hakikatte yasamadigi (!) onun masal kahramani oldugu vesaire. Ama bu calismalarin hicbirisi herhangi bir sonuc alamadi. Hatta bu arastirmalar yarim kaldi.

Biliyorsunuz birseyi iddia etmek kisinin hayal gücü nispetinde sinirsizdir. Onlar da bunu yapiyorlar.

Sadece ve sadece bir kac sahabi o da sanirim bir süre (sureyi unuttum ama isterseniz arastirabilirim) konusunda görüs ayriligina varmislardir. Ama binlerce sahabe icerisinde yanliz kalmistir ve daha sonra onun da görüsünü degistirdigi ihtimal icerisindedir.

Hadi farzedelim iddialar dogru.

Nicin bu konuya deginen birtek hadis yok? Nicin Efendimiz (sallallahualeyhivesellem) bir tek söz söylemiyor bu konuda? Imami Malik yaklasik bir milyon hadisten bahsediyor! Kainatin Efendisi (sallallahüaleyhivesellem) hakkinda en ufak mimikleri dahi yazan sahabeler acaba bu konuyu unttular da birtek kelime dahi etmediler?


Tekrar ediyorum. Yok Libya da söyleymis yok suriyede böyleymis diyerek hicbir sey ispatlanamaz! Bu sadece bulanik suda balik avlamaya calismaktir. Varsa ortaya döksünler ki bizlerde cevaplarini verelim.

Selamlar

Adem
 

NuR

New member
Katılım
23 Mar 2005
Mesajlar
5
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Arkadaslar yardiminiz icin tesekkür ederim. Allah razi olsun.

Dua ile..
 

berr

New member
Katılım
25 Mar 2005
Mesajlar
113
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Yaş
50
Edip yüksel

Edip yüksel

19 mucizesi kuranı kerimi tahhrip etmek isteyenlerin bir oyunudur.

Buda şuan edip yükselin önderliğinde yapılmaktadır.

Bu adam daha düne kadar sahte ve yalancı peygamber Reşat Halife’ye biat ediyor, onun temsilciliğini yapıyordu. Reşat Halife öldürüldükten sonra kendisine Cebrâil Aleyhisselâm’ın geldiğini, “Üç kırkbir” sesi işittiğini söylüyor.

Bu söz küfürdür.

Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:

“Muhammed içinizden herhangi bir adamın babası değil, o Allah’ın resulü ve peygamberlerin sonuncusudur.” (Ahzab: 40)

Ayrıca Biliyorsunuzki İlim İspata dayanır

Bunlar ise size zandan başka hiç bir kaynak göstermemişler.
 

mehmetb

New member
Katılım
9 Nis 2005
Mesajlar
80
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
kuranın değişmiş olup olmaması sorun değildir, o zaten ilahi bir kitap değildir, onu muhammed yazmıştır.
 

Arkada

New member
Katılım
2 Nis 2005
Mesajlar
33
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
@Mehmetb

:)

Mehmet bu sekilde hicbir sey ispatlayamazsin..

Saygilar

Arkada
 

mehmetb

New member
Katılım
9 Nis 2005
Mesajlar
80
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Aynen siz de onun indirildiğini söyleyerek bir yere varamazsınız...
 

Arkada

New member
Katılım
2 Nis 2005
Mesajlar
33
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
@Mehmetb

"Aynen siz de onun indirildiğini söyleyerek bir yere varamazsınız..."

! Ben ne zaman böyle bir sey dedim ki! Deseydim bile öyle deyip gecmezdim.

Mehmetcim, ben de insanim ve hata yapabilirim ama hepimiz neticede insaniz ve bu önemli bence.

Sakin olmaliyiz. Bizim icin kutsal kabul edilen seyler konusunda lütfen hassas olalim. Ben senin sahsiyetin ve inancin konusunda bir suclama yaptim mi?

Arkada
 

mehmetb

New member
Katılım
9 Nis 2005
Mesajlar
80
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Sayın Arkada;

Siz "Mehmet bu sekilde hicbir sey ispatlayamazsin.." bunu demişsiniz...

Ben de aynı şekilde demişim, kelimeleri farklı kullanmışım o kadar...

Demek istediğim, siz de onu tanrının yazdığını ispatlayamazsınız olacaktı, ama aynı noktaya varır zaten...

Ayrıca ben zaten suçlama falan da yapmadım, kişisel olarak zaten en ufak bir sözcüğüm yoktu. Ama düşüncelerimi belirtirken sizi biraz kıracaksam, bunu sanırım engelleyem... İStesem de...
 

Arkada

New member
Katılım
2 Nis 2005
Mesajlar
33
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
@siz de onu tanrının yazdığını ispatlayamazsınız olacaktı"

nerden biliyorsun ki? Bu sonuca varmak icin benim tüm bilgilerimi ortaya dökmüs olmam gerekirdi! Bir baskasi ile yaptigin tartisma benim icin hicbir sey ifade etmez! Belki o sahis eksik beyanda bulundu, belki sen onu anlamadim! Bilemem bunu.

Arkada
 

isimsiz

New member
Katılım
9 Şub 2005
Mesajlar
812
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Köln/ALMANYA
mehmetb' Alıntı:
Tanrının varlığı ispatlanamaz.
sende aklının var olduğunu ,aldığın oksijen verdiğin karbondioksid,seni üşüten soğuk ve yakan sıcak isbatlayamıyacağına göre.senin olmayan aklınla beraber yok olmuşlar.
sen görmediğin şeye inanmayan acizin tekisin..
 

Arkada

New member
Katılım
2 Nis 2005
Mesajlar
33
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
@Mehmetb

Mehmet böyle cocukca olacaksa bu is hic yazismaya da gerek yok bence. Eger bilgi dagarcigi itibariyle yetersiz isen hic girme böyle konulara. Zira cok gülünc oluyor.
Arkada
 

mehmetb

New member
Katılım
9 Nis 2005
Mesajlar
80
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
"sen görmediğin şeye inanmayan acizin tekisin.."

Açıkça, hiçbir şekilde algılanamayan bir şeye inanmaktan daha iyidir... Aciz birileri de varsa, iddialarıma cevap verebileck birileridir, bunu da forumda göremedim...

Gülünç bir durum var ise, onu gösteriniz.

Terbiyesizlik yapmaya gerek yok...
 

isimsiz

New member
Katılım
9 Şub 2005
Mesajlar
812
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Köln/ALMANYA
Açıkça, hiçbir şekilde algılanamayan bir şeye inanmaktan daha iyidir...



bu sözlerden anladığım kadarıyla.açıkça algılamaktan maksat görmek gibi geldi ozaman aklının,havanın,rüzgarın,suyun içine katılmış şekerin tuzun ,daha buna benzer çok örnek var bunların isbatını nasıl edeceksin.
sen bunlara cevap ver bakalım.benim senin aklının var olduğunu bilmem için onu görmem lazım.aklının resmini nette yayınlayabilirmisinveya oksijenin resmini ne olursa artık...
ama aklını mutlaka tesbit etmemiz lazım...
 

mehmetb

New member
Katılım
9 Nis 2005
Mesajlar
80
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Maddelerin ispatı vardır, evrende yer kaplayan herşey maddedir. Akıl dediğimiz şey ise, beynimizdeki bazı kimyasal ve sinirsel olaylardan kaynaklanır. Beynimiz durusa, aklımız kalmaz.
 
Üst Alt