Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Zina

farcon

New member
Katılım
15 Şub 2010
Mesajlar
60
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
70
merhaba arkadaslar ben boyle bi hadi okudum acaba dogru mudur? cunku her hadis saglam olmuo ama bu degisik gedi bana dogru olamazmıs gibi gelio!

İmran b. Husayn şöyle rivayet ediyor: Cüheyne kabilesinden bir kadın zinadan hamile olarak Allah´ın Rasûlü´ne geldi ve ´Ey Allah´ın Rasûlü! Ben hadd vurulmayı icab ettiren bir günah işledim, bu bakımdan bunun cezası olan haddi bana tatbik et´ dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber, kadının velîsini çağırıp ona ´Bu kadına iyi muamele et, ço*cuğunu doğurduğu zaman onu bana getir´ emrini verdi. Velîsi de bu emri yerine getirdi. Nihayet Hz. Peygamber kadınla ilgili emrini verdi; kadının elbiseleri vücuduna bağlandı. Sonra Hz. Peygamber emretti ve kadın recmedildi. Sonra da Peygamber (s.a) kadının cenaze namazını bizzat kendisi kıldırdı. Hz. Ömer şöyle dedi:

- Ey Allah´ın Rasûlü! Zina etmiş bir kadın olduğu halde sen onun cenaze namazını nasıl kılarsın?

- Vallahi, o öyle bir tevbe etti ki Medine halkından yetmiş kişi arasında taksim edilmiş olsaydı, muhakkak onlara fazla gelirdi yâ Ömer! Sen, kendi canını Allah´a cömertçe feda eden bir kadının tevbesinden daha kıymetlisini bulabilir misin?
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Hadisi hatırlar gibiyim. Ancak, tam olarak hatırlamamakla beraber manası sahihtir... Size garip gelen nedir?
 

farcon

New member
Katılım
15 Şub 2010
Mesajlar
60
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
70
ya bana garip gelen benim kafamdaki peygamberimiz dursun ali erzincanlı dan da dinledgim gibi namaz kılarken sırtına iskembe atılmıs yuzunu kanatıp dislerini kırmıslar ama yine de merhamet etmis onlar bilmiyorlar demis, ve ayrıca yine ebu zer le konusurken Allah zina yapanı hırsızlık yapanı....vs affeder demis diodu nihat hatipoglu yani kısacası rahmet ve merhamet peygamberi bunda kusku yok ama bunu yapmaz die dusunuodum ben yani neden bi hata yapan insanı oldurtsun ki sonucta hem Allah ın verdigi canı Allah alır die bilioruz...kimse yanlıs anlamsın dediklerimi insallah bole solemekle de gunaha girmiyorumdur sadece kafam karıstı....
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Evli kişilerin zinasına recm, zaruri ihtiyaç dışında hırsızlıkta el kesme ve kişisel haklar karşısında kısas hükümleri ilk bakışta çok ağır cezalar gibi gelmekteyse de, mesele yakinen incelendiğinde ne kadar elzem olduğu görülür.

Evli insan zina ederek hem Allah'a karşı çok büyük bir itaatsizlik, hem zina ettiği insana ve onun eşine karşı, ailesine karşı ağır bir zulüm etmiş olur. İslam tarihinde çok fazla uygulanmamış bu ceza, toplumun yapı taşı olan aileyi kurtarmak için, gelecek sağlıklı nesilleri hayata geçirebilmek için mutlak şarttır. Bu gün ki toplumlarda recm cezasının olmayışının nasıl bir yapı oluşturduğu malumdur. Aldatılmış eşler, dağılmış aileler, hayatları kararmış çocuklar ve daha niceleri. Sanıyorum ki recm cezanın uygulandığı bir toplum da bu tür vakalar minimum seviyededir, çünkü ceza caydırıcıdır. Bu cezanın İslam tarihinde çokca uygulanmamasının bir sebebi de zaten cezanın caydırıcılığıdır. Bu tür suçlarda cezayı anormal bulan kişiler, empati yaparak kendi kızları, karıları ve nefisleri nezdinde de bir düşünsün.

Hem bu konuda Allah'ın merhametinin sonsuzluğu, Peygamberimizin merhametinin azizliği polemik konusu olmamalıdır. Eğer, suçlar cezasız kalacak ise, emirlerin ne manası var, cehennem neden hak? Hem bu cezanın dünyada ifası ile ahirette daha şedid olan azaptan kurtuluş var ise neden olmasın? Peygamberimiz bu tür meselelerde, yani recm meselelerinde hep kör, sağır olmuş ama ısrarlar neticesinde Allah'ın emrine uymak durumunda kalmıştır. Konuyu farklı pencerelerden de incelemek doğruyu bulmada yardımcıdır.
 

tahsin33

New member
Katılım
31 Ara 2008
Mesajlar
1,374
Tepkime puanı
681
Puanları
0
Hamile olan kimsenin taşlanarak öldürülmesi, çocuğunu doğuruncaya kadar bekletilir

Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Cüheyne kabilesinden bir kadın Rasûlullah (s.a.v.)’in huzurunda zina yaptığını itiraf etti ve ben hamileyim dedi. Rasûlullah (s.a.v.), kadının yakınlarını çağırarak “Bu kadına iyi muamele ediniz doğum yapınca bana bildiriniz” buyurdu.
Sonra durum kendisine bildirilince kadının elbisesi cezalandırılma esnasında açılmaması için sıkıca bağlandı recmedilmesi emredildi ve recmedildi. Sonunda o kadına cenaze namazı kıldı. Bunun üzerine Ömer: “Ey Allah’ın Rasûlü! Onu recmettin sonrada cenaze namazını kılıyorsun” deyince, Rasûlullah (s.a.v.): O kadın öylesine bir tevbe yaptı ki o tevbesi Medîne halkından yetmiş kişiye dağıtılsa hepsine yeterdi.

Sen kadının canını büyük bir istekle Allah’a bağışlamasından daha üstün ne aramaktasın? (Müslim, Hudûd: 7; Ebû Dâvûd, Hudûd: 24)

Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

SÜNEN_İ TİRMİZİ
Had bölümü
Bölüm 9 Hadis no 1435
 

farcon

New member
Katılım
15 Şub 2010
Mesajlar
60
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
70
hepinize tesekkur ederim cevaplarınız icin oncelikle ben Allah katında sonra insanlar tarafından yanlıs anlasılmak istemiorum cunku ben gercekten Peygamberimizi cok seviorum her muslumanın sevdigi gibi ve o yuzden onun sekil olarak insan olmasına ragmen ustun insan olduguna inanıyorum, yani bize gore evet biri zina yapsa kendi karınsa cogu yerde vururlar bile adamı ama o cok farklı o Muhammed Mustafa(SAV) deyince insann kafasında hep guzellikler canlanıyo ondan demistim ben, yani bu durumda zina eden kisiler paygamberimize gelip beni recm edin mi diyolar yoksa bnu peygamberimiz(SAV) mi belirlio, bi de kor sagır kalmıstır bu konuda peygamberimiz(SAV) dediginiz seyi biraz acar mısınız, tesekkur ederim, bu arada umarım ben kotu bisey dusunmuorumdur
 

tahsin33

New member
Katılım
31 Ara 2008
Mesajlar
1,374
Tepkime puanı
681
Puanları
0
farcon,

Değerli kardeşim yukarıda bahsedilen Tirmizi hadisinde en altta bu hadisin (Müslim, Hudûd: 7; Ebû Dâvûd, Hudûd: 24) sünenlerinde de bulunduğunu yazmış.

gelelim sizin merak ettiğinize demişsinizki : bu durumda zina eden kisiler paygamberimize gelip beni recm edin mi diyolar yoksa bnu peygamberimiz(SAV) mi belirlio

Hadisi okuduğumuzda zina ettiğini itiraf eden bir kadın var ve hamile olduğunu söylüyor.

Hükmü Peygamber efendimiz veriyor ve recmediliyor bu konuyu iyi anlamak için bu konudaki diğer hadislerede bakmak gerekir.
arzu ederseniz bu konu ile alakalı diğer hadisleride buraya aktarabilirim inş.
 

tahsin33

New member
Katılım
31 Ara 2008
Mesajlar
1,374
Tepkime puanı
681
Puanları
0
BÖLÜM: 4
CEZA UYGULANMADAN ÖNCE SUÇLUYA SUÇUNU İTİRAF İÇİN SORGULAMAK

1427- İbn Abbâs (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), Mâlik’in oğlu Mâiz’e: Senin hakkında bana ulaştırılan haber doğru mudur? Buyurdu. Mâiz: Benim hakkımda size nasıl bir haber iletildi dedi. Rasûlullah (s.a.v.): “Falan ailenin cariyesiyle zina ettiğin bana bildirildi” buyurunca Mâiz “Evet” dedi ve kendisi aleyhine dört kez şâhidlik yaptı da Rasûlullah (s.a.v.)’in emri üzerine taşlanarak öldürüldü. (Buhârî, Muharîbin: 6; Müslim, Hudud: 5)
 Tirmizî: Bu konuda Sâib b. Yezîd’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: İbn Abbâs hadisi hasen sahihtir. Şu’be bu hadisi Simak b. Harb’den ve Saîd b. Cübeyr’den mürsel olarak rivâyet etmiş olup bu rivâyetinde “ibn Abbâs’tan” dememiştir.

BÖLÜM: 5
 İTİRAFINDAN DÖNEN SUÇLUDAN CEZANIN KALDIRILMASI

1428- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Maiz el Eslemî, Rasûlullah (s.a.v.)’e gelerek zina ettiğini söylemişti. Rasûlullah (s.a.v.), kendisinden yüz çevirdi. Maiz diğer yanından gelerek yine zina ettiğini söyledi. Rasûlullah (s.a.v.) yine ondan yüz çevirdi. Maiz diğer taraftan gelerek kesinlikle zina ettiğini itiraf etti. Dördüncü itirafında Rasûlullah (s.a.v.)’in emri üzerine Medîne dışındaki Hare mevkiine çıkarılarak taşlanmaya başlandı. Taşların acısını duyunca tüm gücüyle kaçtı. Elinde deve çene kemiği bulunan bir adamın yanından geçerken o adam deve çene kemiğiyle ona vurdu arkasından diğer yetişen insanlarda ölünceye kadar ona vurdular. Bu durumu Rasûlullah (s.a.v.)’e anlattılar taşların verdiği ıstırap ve ölüm korkusundan dolayı kaçmaya teşebbüs ettiğini söylediler. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.): “Onu bırakmalıydınız” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Diyâd: 3; Müslim, Hudud: 5)
 Tirmizî: Bu hadis hasendir. Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Aynı şekilde bu hadis Zührî’den, Ebû Seleme’den, Câbir b. Abdullah’tan benzeri şekilde de rivâyet edilmiştir.

1429- Câbir b. Abdullah (r.a.)’den rivâyete göre, Eslem kabilesinden bir adam Peygamber (s.a.v.)’e gelerek zina ettiğini itiraf etti. Peygamber (s.a.v.) ondan yüz çevirdi. Adam tekrar itiraf etti. Peygamber (s.a.v.)’de tekrar yüz çevirdi, kendi aleyhine dört sefer zina ettiğine şâhidlikte bulununca Rasûlullah (s.a.v.): “Sende delilik var mı? buyurdu. Adam: hayır dedi. Rasûlullah (s.a.v.), evli misin? Dedi. Adam evet dedi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.), emretti ve açık hava namazgahında bu şahıs taşlandı. Taşların verdiği ızdırabla kaçtı arkasından yetişilerek ölünceye kadar taşlandı. Rasûlullah (s.a.v.), O kimseyi hayırla andı fakat cenaze namazını kılmadı. (Nesâî, Cenaiz: 63; Ebû Dâvûd, Hudûd: 23)
 Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup kendi aleyhine dört sefer zina ettiğine şâhidlik ederse ona ceza tatbik edilir. Ahmed ve İshâk bu görüştedir. Bazı ilim adamları ise; zina yaptığına dair bir sefer şâhidlikte bulunsa bile ceza uygulanır derler. Mâlik b. Enes ve Şâfii bu görüşte olup bunların dayandıkları delil; Ebû Hüreyre ve Zeyd b. Hâlid’den rivâyet edilen hadistir ki: İki adam Rasûlullah (s.a.v.)’e başvurdular onlardan biri: Ey Allah’ın Rasûlü oğlum bu adamın karısıyla zina etti… Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Ey Üneys! Bu adamın karısına git suçunu itiraf ederse onu recmet dedi. Dört kere itiraf ederse demedi.” (Bu hadis ileride geniş olarak 1433’de tekrar gelecektir.)


BÖLÜM: 7
 RASÛLULLAH (S.A.V.) VE HALİFELER RECM CEZASI UYGULADILAR MI?

1431- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.), recm cezasını uyguladı. Ebû Bekir (r.a.), recm cezasını uyguladı ben de recm cezasını uyguladım Allah’ın kitabına ilave etmiş olmaktan çekinmesem recm cezasını mushafa yazardım. Çünkü ileride bazı insanların recm cezasını Allah’ın kitabında bulamayınca inkar edip küfre düşeceklerinden korkuyorum. (Müslim, Hudûd: 4; Ebû Dâvûd, Hudûd: 23)
 Tirmizî: Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ömer hadisi hasen sahihtir. Ömer’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.

1432- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Allah, Muhammed (s.a.v.)’i hak din ile gönderdi ve kendisine kitap indirdi. İndirdiği kitapta recm ayeti vardı ve bu yüzden kendisi recm yaptı ondan sonra biz de recm cezasını uyguladık insanların üzerinden uzun zaman geçince içlerinden birilerinin çıkıp şöyle diyeceğinden korkuyorum: “Allah’ın kitabında recm ayetini bulamıyoruz” böylece Allah’ın indirmiş olduğu bir farzı terk ederek sapıtacaklarından korkuyorum. Dikkat edin evli olduğu halde zina eden kimseye delil bulunduğu, gebelik olduğu veya itiraf ettiği takdirde recm haktır ve mutlaka yapılmalıdır. (Müslim, Hudûd: 4; Ebû Dâvûd, Hudûd: 23)
 Tirmizî: Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Bu hadis hasen sahih olup Ömer’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.

BÖLÜM: 8
 RECM (TAŞLANARAK ÖLDÜRÜLMEK) EVLİ OLDUĞU HALDE ZİNA EDEN KİMSELER İÇİNDİR

1433- Ebû Hüreyre, Zeyd b. Hâlid ve Şibl (r.anhüm)’den rivâyete göre, şöyle demişlerdir: Bu kimselerin üçü de Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında bulundukları bir sırada birbirinden davacı olan iki kimse geldi onlardan biri sözüne şöyle başladı: “Ey Allah’ın Rasûlü! Allah aşkına aramızda Allah’ın kitabıyla hükmedeceksin. Bunun üzerine bu kimseden daha anlayışlı olan diğer kimse de; Evet Allah’ın kitabına göre aramızda hüküm ver, müsaade et ben konuşayım dedi ve sözüne şöyle başladı: Oğlum bu adamın işçisi idi sonra onun karısıyla zina etti, oğlumun cezasının recm olduğunu bana bildirdiler. Ben de bu ceza karşılığında yüz koyun ile bir hizmetçiyi fidye olarak verdim. Sonra bu işi bilen insanlarla karşılaştım ve dediler ki: Oğluna yüz değnek vurulması gerekir, bir yılda sürgün edilecektir. Recmedilmek ise bu adamın karısına uygulanacaktır dediler.
Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) buyurdular ki: Varlığım kudret elinde olan Allah’a yemin olsun ki aramız da Allah’ın kitabıyla hükmedeceğim: Yüz koyun ve hizmetçi sana iade edilecektir, oğluna da yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası verilecektir. Ya Üneys! Bu adamın karısına git suçunu kabul edip itiraf ederse onu recmet. Üneys kadının yanına gitti o da suçunu itiraf edince kadını recmetti. (Buhârî, Muhâribîn: 6; Müslim, Hudûd: 5)
 İshâk b. Musa el Ensârî, Ma’n vasıtasıyla Mâlik’den İbn Şihâb’tan, Ubeydullah b. Abdullah’tan, Ebû Hüreyre’den, Zeyd b. Hâlid el Cühenî’den mana olarak bu hadisin bir benzerini rivâyet etmiştir.
Yine Kuteybe, Leys vasıtasıyla İbn Şihâb’tan kendi senediyle mana olarak Mâlik’in hadisinin bir benzerini bize rivâyet etmiştir.
Tirmizî: Bu konuda Ebû Bekre, Ubede b. Sâmit, Ebû Hüreyre, Ebû Saîd, İbn Abbâs, Câbir b. Semure, Hezzal, Büreyde, Seleme b. Muhabbik, Ebû Berze ve Imrân b. Husayn’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ebû Hüreyre Zeyd b. Hâlid hadisi hasen sahihtir. Aynı şekilde Mâlik b. Enes; Ma’mer ve pek çok kimse Zürî’den, Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe’den, Ebû Hüreyre’den ve Zeyd b. Hâlid’den rivâyet etmiştir.
Aynı şekilde aynı senedle Rasûlullah (s.a.v.)’den şu şekilde rivâyet etmişlerdir: “Cariye zina ederse ona yüz değnek vurun dördüncü sefer yine zina ederse değersiz bir ip parasına bile olsa satıp elden çıkarın.”
Sûfyân b. Uyeyne; Zührî’den, Ubeydullah’tan, Ebû Hüreyre’den, Zeyd b. Hâlid’den ve Şibl’den rivâyet ederek şöyle der: “Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında idik…”
İbn Uyeyne her iki hadisi de topluca Ebû Hüreyre’den Zeyd b. Hâlid’den ve Şibl’den rivâyet ediyor. İbn Uyeyne rivâyet ettiği bu hadiste vehme kapılmıştır. Sûfyân b. Uyeyne iki hadisi birbirine karıştırmıştır.
Sahih olan rivâyet Muhammed b. el Velîd ez Zebîdî, Yunus b. Ubeyde, Zührî’nin kardeşinin oğlunun Zührî’den, Ubeydullah’tan, Ebû Hüreyre’den ve Zeyd b. Hâlid’den yapılan rivâyetidir ki; şöyle başlar: “Cariye zina ederse ona yüz değnek vurun…”
Zührî; Ubeybullah’tan, Şibl b. Hâlid, Abdullah b. Mâlik el Evsî’den rivâyet etti şöyle demiştir: Cariye zina ederse…” hadisçiler yanında sahih kabul edilen rivâyet budur. Şibl b. Hâlid, Peygamber (s.a.v.)’e yetişmemiştir. Şibl sadece Abdullah b. Mâlik el Evsî vasıtasıyla hadis rivâyet etmektedir. Doğru olanı budur. İbn Uyeyne rivâyeti pek makbul değildir. İbn Uyeyne’den, Şibl b. Hamid dediği rivâyet edildi ki bu bir yanlışlıktır. Gerçekte o Şibl b. Hâlid’tir. Aynı şekilde ona Şibl b. Huleyd’de deniliyor.

1434- Ubâde b. Sâmit (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Zina cezasının hükmünü benden alın. Allah o zina eden kadınlar için bir düzenleme ortaya koymuştur; Evlinin evli ile zina etmesinin cezası yüz değnek ve taşlanarak öldürülmektir, bekarın bekarla zina etmesinin cezası yüz değnek ve bir yıl sürgün edilmektir.” (Müslim, Hudûd: 5; İbn Mâce, Hudûd: 7)
 Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göredir. Ali b. ebî Tâlib, Übey b. Ka’b, Abdullah b. Mes’ûd, başkaları bunlardan olup şöyle derler: “Evli kimse zina ederse yüz değnek vurulur ve recmedilerek öldürülür.”
Aynı şekilde bazı ilim adamları da bu görüşü paylaşmışlardır. İshâk bunlardandır. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından, içlerinde Ebû Bekir, Ömer ve başkalarının bulunduğu bir kısım ilim adamları ise “Evli kimse zina ettiğinde recmedilir ayrıca yüz değnek vurulmaz” derler. Rasûlullah (s.a.v.)’den, Maiz ve başka kimselerin olaylarından bahseden hadislere göre Rasûlullah (s.a.v.), sadece recmedilmeyi emretmiş yüz değnek vurulmasını emretmemiştir. Bazı ilim adamlarının uygulaması da bu hadise göre olup Sûfyân es Sevrî, İbn’ül Mübarek, Şâfii ve Ahmed’te bu görüştedirler.

BÖLÜM: 9
 HAMİLE OLAN KİMSENİN TAŞLANARAK ÖLDÜRÜLMESİ, ÇOCUĞUNU DOĞURUNCAYA KADAR BEKLETİLİR

1435- Imrân b. Husayn (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Cüheyne kabilesinden bir kadın Rasûlullah (s.a.v.)’in huzurunda zina yaptığını itiraf etti ve ben hamileyim dedi. Rasûlullah (s.a.v.), kadının yakınlarını çağırarak “Bu kadına iyi muamele ediniz doğum yapınca bana bildiriniz” buyurdu.
Sonra durum kendisine bildirilince kadının elbisesi cezalandırılma esnasında açılmaması için sıkıca bağlandı recmedilmesi emredildi ve recmedildi. Sonunda o kadına cenaze namazı kıldı. Bunun üzerine Ömer: “Ey Allah’ın Rasûlü! Onu recmettin sonrada cenaze namazını kılıyorsun” deyince, Rasûlullah (s.a.v.): O kadın öylesine bir tevbe yaptı ki o tevbesi Medîne halkından yetmiş kişiye dağıtılsa hepsine yeterdi.
Sen kadının canını büyük bir istekle Allah’a bağışlamasından daha üstün ne aramaktasın? (Müslim, Hudûd: 7; Ebû Dâvûd, Hudûd: 24)
 Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

BÖLÜM 10
 EHLİ KİTAB DENİLEN KİMSELERİN TAŞLANIP ÖLDÜRÜLMESİ

1436- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.), bir Yahudi erkek ile bir Yahudi kadını işledikleri zina suçundan dolayı recmetmiştir. (Müslim, Hudûd: 6;Ebû Dâvûd, Hudûd: 25)
 Tirmizî: Bu hadis biraz uzuncadır. Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir.

1437- Semure (r.a.)’den rivâyete göre, Peygamber (s.a.v.), bir Yahudi erkekle bir Yahudi kadını işledikleri zina suçundan dolayı recmetmiştir. (Müslim, Hudûd: 6; Ebû Dâvûd, Hudûd: 25)
 Tirmizî: Bu konuda İbn Ömer, Berâ, Câbir, İbn ebî Evfâ, Abdullah b. Hâris b. Cüz’ ve İbn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Câbir b. Semure hadisi hasen garib olup ilim adamlarının çoğunluğunun uygulaması bu hadise göredir ve şöyle derler: “Ehli kitab denilen Yahudi ve Hıristiyanlar birbirlerinden davacı olur ve davalarını Müslüman hakimlere götürürlerse onlar arasında da kitap sünnet ve Müslümanlara uygulanan hükümler uygulanır.” Ahmed ve İshâk bu görüştedir.
Bazı ilim adamları ise zina olayında ehli kitaba ceza uygulanmaz derler ki ilk görüş daha sahihtir.

BÖLÜM: 11
 ZİNA EDEN BEKARLARA YÜZ DEĞNEKTEN SONRA SÜRGÜN CEZASI UYGULANIR MI?

1438- İbn Ömer (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre “Rasûlullah (s.a.v.), zina eden bekarlara yüz değnek vurdu ve sürgün etti Ebû Bekir’de halifeliği döneminde yüz değnek vurdu ve sürgün etti. Ömer’de aynı şekilde halifeliği döneminde yüz deynek vurdu ve sürgün etti.” (Ebû Dâvûd, Hudud: 23)
 Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Zeyd b. Halit ve Ubade b. Samit’ten de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: İbn Ömer Hadisi garibtir. Pekçok kimse bu hadisi Abdullah b. İdris’ten merfu olarak rivâyet etmişlerdir. Bazıları ise aynı hadisi Abdullah b. İdris’ten, Ubeydullah’tan, Nafi’den ve İbn Ömer’den rivâyet ederek: “Ebû Bekir’de değnekledi ve sürgün etti. Ömer’de yine değnekledi ve sürgün etti” demişlerdir. Aynı şekilde Ebû Said el Eşec’te bu hadisi rivâyet etmiştir. Abdullah b. İdris’te bize aktarmıştır. Bu hadis benzeri şekilde değişik bir rivâyetle İbn İdris’ten, Ubeydullah b. Ömer’den de rivâyet edilmiştir. Aynı şekilde Muhammed b. İshak’ta, Nafi’den, İbn Ömer’den rivâyet ederek: “Ebû Bekir’de değnekledi ve sürgün etti. Ömer’de yine değnekledi ve sürgün etti” demişler; Peygamber (s.a.v)’de değneklledi ve sürgün etti dememişlerdir.
Rasûlullah (s.a.v.)’den sürgün ettiğine dair sahih haberler, Ebû Hüreyre, Zeyd b. Halid, Ubade b. Sabit ve başkalarından bize ulaşmıştır. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup, Ebû Bekir, Ömer, Ali, Übey b. Ka’b, Abdullah b. Mes’ud, Ebû Zer ve başkaları bunlardandır. Pek çok tabiin dönemi fıkıhçılarından da böylece rivâyet edilmiştir.
Süfyan es Sevri, Malik b. Enes, Abdullah b. Mübarek, Şafii, Ahmed ve İshak’ta bu görüşü benimseyenler arasındadır.

BÖLÜM: 12
 DÜNYADA TATBİK EDİLEREK ÇEKİLEN CEZALAR SAHİBİ İÇİN KEFFÂRETTİR

1439- Ubâde b. Sâmit (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.)’in yanında oturuyorduk… Derken Rasûlullah (s.a.v.): “Allah’ın hüküm ve otoritesinde hiçbir şeyi ortak koşmamaya hırsızlık yapmamaya zina etmemek üzere bana biat edeceksiniz yani siyasi otoritemi kabul edeceksiniz dedi ve: “…Allah’tan başka hiçbir şeye ilahlık yakıştırmayacaklarını, hırsızlık yapmayacaklarını zina etmeyeceklerini …” ayetini okudu. (60 Mümtehine: 12) ve şöyle devam etti. Sizden kim verdiği bu sözü tutarsa onun mükafatını Allah verecektir. Kim de bu suçlardan birini işlerde cezasını bu dünyada çekerse o ceza kendisi için keffarettir. Her kim de bir suç işler de Allah bu dünyada onun suçunu örterse onun suçunu örterse onun işi de Allah’a kalmıştır. Allah dilerse ona affeder dilerse ona azâb eder.” (Buhârî, Hudûd: 9; Müslim, Hudûd: 10)
 Tirmizî: Bu konuda Ali, Cerir b. Abdullah ve Huzeyme b. Sabit’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ubâde b. Sâmit hadisi hasen sahihtir. Şâfii diyor ki: Cezanın uygulandığı kişi için keffâret olacağına dair bu konuda bundan güzel bir hadis işitmedim! Yine Şâfii diyor ki: Bir günah işleyen ve günahı Allah tarafından örtülen kişinin kendi günahını gizlemesi ve Rabbiyle baş başa kalıp tevbe etmesi bana göre daha hoştur. Ebû Bekir ve Ömer’in de bir adama günahını örtmesi için emir verdikleri de rivâyet edilmektedir.

BÖLÜM: 13
 CARİYELERE DE CEZA UYGULANMASI MUTLAKA GEREKLİDİR

1440- Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Sizden birinizin cariyesi zina ederse Allah’ın kitabına göre onu üç seferde de değnek vurarak cezalandırsın dördüncüde ise kıl bir ip karşılığında bile olsa onu satsın.” (Ebû Dâvûd, Hudûd: 32; Buhârî, Muhâribîn: 22)
 Tirmizî: Ebû Hüreyre hadisi hasen sahihtir. Ebû Hüreyre’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bazı ilim adamlarının uygulaması bu hadise göre olup kişinin kendi köle ve cariyesine devlet otoritesi olmaksızın ceza tatbik edebileceği görüşündedirler. Ahmed ve İshâk’ta aynı kanaattedir. Bazı ilim adamları ise devlet otoritesine teslim edilir köle ve cariye sahibi cezayı kendisi uygulamaz derler. Birinci görüş daha sahihtir.

1441- Ebû Abdurrahman es Sülemî (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Ali bir hutbe vererek şöyle konuştu: “Ey insanlar! Erkek ve kadın kölelerinizden evli olan ve evlenmiş olanlara işledikleri suçlardan dolayı cezayı tatbik edin. Rasûlullah (s.a.v.)’in bir cariyesi zina etmişti de onun değneklenmesi bana emretmişti kendisine bu görevi yapmak üzere geldiğimde loğusalığının başlangıcında buldum cezayı uygularsam öldüreceğimden veya öleceğinden korktum ve durumu gelip Rasûlullah (s.a.v.)’e anlattım o da “iyi yapmışsın” buyurdu. (Buhârî, Muharibîn: 2; Ebû Dâvûd, Hudûd: 33)
 Tirmizî: Bu hadis hasen sahihtir. Süddî’nin ismi İsmail b. Abdurrahman’dır. Tabiin neslinden olup Enes b. Mâlik’den hadis işitmiştir. Ali b. ebî Tâlib’in oğlu Hüseyin’i de görmüştür.

BÖLÜM: 14
 İÇKİ İÇEN KİMSEYE HANGİ CEZA UYGULANIR?

1442- Ebû Saîd el Hudrî (r.a.)’den rivâyet olunduğuna göre: “Rasûlullah (s.a.v.), içki içene ceza olarak iki ayakkabısıyla kırk kere vurdu.” Mis’ar diyor ki: Zannedersem bu ceza içki içmesinden dolayı idi. (Ebû Dâvûd, Hudud, 35; Buhârî, Hudud: 5)
 Tirmizî: Bu konuda Ali, Abdurrahman b. Ezher, Ebû Hüreyre, Sâib, İbn Abbâs ve Ukbe b. Hâris’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ebû Saîd hadisi hasen sahihtir. Ebûs Sıddîk el Bâcî’nin ismi Bekir b. Amr’dır. Bekir b. Kays’da denilir.

1443- Enes (r.a.)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.)’e içki içmiş bir adam getirildi. Rasûlullah (s.a.v.), çatallı hurma değneğiyle kırk kadar ona vurdu. Ebû Bekir’de halifeliği döneminde aynen böyle yaptı. Ömer halifeliği döneminde sahabenin âlimleriyle istişarede bulundu. Abdurrahman b. Avf’ın Şer’i cezaların en hafifi seksen değnektir demesi üzerine Ömer’de bu şekilde emretti ve içki içenin cezası seksen değnek oldu. (Buhârî, Hudûd: 5; Müslim, Hudûd: 8)
 Tirmizî: Enes hadisi hasen sahihtir. Rasûlullah (s.a.v.)’in ashabından ve başkalarından bir kısmının uygulaması bu hadise göre olup “İçki içenin cezası seksen değnektir” derler.

BÖLÜM: 15
 İÇKİ İÇEN ÜÇ SEFER DEĞNEKLENİR DÖRDÜNCÜDE ÖLDÜRÜLÜR

1444- Muaviye (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir: Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim içki içerse ona değnekle vurarak cezasını verin yine içmeye devam ederse dördüncüsünde onu öldürün.” (Ebû Dâvûd, Hudûd: 36; İbn Mâce, Hudûd: 17)
 Tirmizî: Bu konuda Ebû Hüreyre, Şerid, Şurahbil b. Evs, Cerir, Ebû’r Ramed el Belevî ve Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir
Tirmizî: Muaviye hadisini aynı şekilde Sevrî, Âsım’dan, Ebû Salih’den, Muaviye’den rivâyet etmiştir. İbn Cüreyc ve Ma’mer’de Süheyl b. ebî Salih’den, babasından, Ebû Hüreyre’den rivâyet ettiler.
Muhammed’den şöyle dediğini işittim: Ebû Salih’in Muaviye yoluyla rivâyet ettiği hadis Ebû Salih’in Ebû Hüreyre’den rivâyet ettiğinden daha sahihtir.
İçki içene uygulanan bu ceza ilk zamanlarda böyle idi sonradan nesh olundu. Muhammed b. İshâk’ın Muhammed b. Münkedir’den, Câbir b. Abdullah’tan yaptığı rivâyet şöyledir: “Kim içki içerse ceza olarak değnekleyin yine içmeye devam ederse dördüncüde öldürün.” Câbir diyor ki: Bu sözden sonra Rasûlullah (s.a.v.)’e dördüncü sefer içki içen bir adam getirildi de yine onu değnekle cezalandırdı ve öldürmedi.
Aynı şekilde Zührî, Kabîsa b. Zûeyb vasıtasıyla benzeri bir hadis rivâyet etmekte ve şöyle demektedir. Böylece ölüm cezası kaldırıldı ve buna izin verilmiş oldu. İlim adamlarının çoğunluğunun uygulaması bu hadise göre olup geçmişte ve bu günde aralarında ihtilaf olduğunu bilmiyoruz. Bu konuyu destekleyen delillerden biri de değişik yollarla Rasûlullah (s.a.v.)’den rivâyet edilen şu hadistir: Allah’tan başka ilah olmadığına benim de Allah’ın Rasûlü olduğuma şehâdet eden Müslüman bir kimsenin kanı ancak şu üç şeyden biri ile helal olur: “Cana karşı can, zina işleyen evli kimse ve dinini terk eden kimse.”
 

farcon

New member
Katılım
15 Şub 2010
Mesajlar
60
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
70
ben tekrar bisey sormak istiorum yukarıda Allah ın kitabında recm ayeti vardır dio, peki bu ayet hangisi?
 

tahsin33

New member
Katılım
31 Ara 2008
Mesajlar
1,374
Tepkime puanı
681
Puanları
0
farcon,
1431
Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyete göre, şöyle demiştir:
Rasûlullah (s.a.v.), recm cezasını uyguladı.
Ebû Bekir (r.a.), recm cezasını uyguladı
ben de recm cezasını uyguladım
Allah’ın kitabına ilave etmiş olmaktan çekinmesem recm cezasını mushafa yazardım.
Çünkü ileride bazı insanların recm cezasını Allah’ın kitabında bulamayınca inkar edip küfre düşeceklerinden korkuyorum.

(Müslim, Hudûd: 4; Ebû Dâvûd, Hudûd: 23)
 Tirmizî: Bu konuda Ali’den de hadis rivâyet edilmiştir.
Tirmizî: Ömer hadisi hasen sahihtir. Ömer’den değişik şekillerde de rivâyet edilmiştir.

Çok açık bir izah bunun neresinin izahını istiyorsunuz?

Kuranda abdest alırken kulakları yıkamak yok, ağza burna su vermek yok bunları kabul ediyormusun yoksa ben kurandan başka delil kabul etmem mi diyorsun net sor net cevap verelim
 

farcon

New member
Katılım
15 Şub 2010
Mesajlar
60
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
70
Elhamdulillah muslumanım da musluman da soru sorar dimi? ben surdan bahsediorum senin bahsettigin yerden degil:

1432- Ömer b. Hattâb (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre, şöyle demiştir: Allah, Muhammed (s.a.v.)’i hak din ile gönderdi ve kendisine kitap indirdi. İndirdiği kitapta recm ayeti vardı ve bu yüzden kendisi recm yaptı...

ben bu kısımdan bahsediorum var dedigi ayet hangisi diorum acık mı?
 

tahsin33

New member
Katılım
31 Ara 2008
Mesajlar
1,374
Tepkime puanı
681
Puanları
0
farcon,
Senin müslümanlığın konusunda herhangi bir fikir yürütmedim böyle bir fikir yürütmeyide doğru bulmam senin yada benim ne olduğumuzu bizden daha iyi Allah CC bilir.

İndirdiği kitapta recm ayeti vardı ve bu yüzden kendisi recm yaptı ondan sonra biz de recm cezasını uyguladık insanların üzerinden uzun zaman geçince içlerinden birilerinin çıkıp şöyle diyeceğinden korkuyorum

vardı demek ne demek şu anda mevcut eldeki kuranda yok demek recmedin diye bir tabir yok demek ama zina edenler hakkında

Nisa suresi ayet 25
İçinizden inanmış hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse ellerinizde bulunan müslüman cariyelerden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Öyle ise, iffetli yaşamaları, zina etmemek ve gizli dost da tutmamaları şartıyla, velilerinin izniyle onlarla evlenin, mehirlerini de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onara hür kadınlara verilen cezanın yarısı verilir. Bu (cariye ile evlenme izni) , içinizden evlenmediği takdirde ahlâkî sıkıntıya düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha iyidir. Allah bağışlayan, esirgeyendir.

Yani, "Bir toplumda yaşayan insanlar arasındaki sosyal farklılıklar izafidir, bunun ötesinde bütün müslümanlar eşittir. Bir müslümanı, diğer müslümandan ayıran fark takva derecesidir ve bu da toplumun üst sınıflarının tekelinde değildir. Müslüman bir cariyenin ahlâk ve iman yönünden üst seviyeye mensup bir aileden gelme hür bir kadından daha üstün olması mümkündür."

Bu bölümde (24-25. ayetler) , Arapça "muhsanât" kelimesinin iki anlamda kullanıldığına dikkat edilmelidir:
1) Kocalarının koruması altında olan "evli kadınlar".
2) Evli olmasalar da ailelerinin koruması altında olan "hür müslüman kadınlar."
Bu önemlidir, çünkü bu ikisi arasındaki farkı anlamamak birçok yanlış hükümler çıkarmaya neden olmuştur. Hariciler ve zina eden kadının recm edilmesi (taşlanarak öldürülmesi) kuralına inanmayanlar, bu ayeti kendi görüşlerine dayanak olarak almışlardır.
Onlar şöyle derler:
Bu ayette, zina eden bir cariye için, ceza olarak bunun yarısını vermek imkânsızdır. Bu nedenle, onlara göre, bu ayet İslâm'da recm cezasının olmadığının bir delilidir.
Eğer "muhsanât" kelimesinin anlamı doğru tesbit edilirse yukardaki iddianın ne kadar yanlış olduğu anlaşılır. Zina eden cariye sözkonusu olduğunda bu kelime kocasının koruması altında olan "evli kadın" anlamında kullanılmıştır. Bu "evlendikten sonra" ibaresinden de anlaşılabilir. Fakat zina eden cariyenin, yarı cezasına çarptırılacağı, zina eden müslüman kadın söz konusu olduğunda ailesinin koruması altında olan "hür müslüman kadın" anlamında kullanılmıştır ve recm cezasına karşı olanlar tarafından anlaşıldığı gibi "hür evli müslüman kadın" anlamına gelmez.
Zina eden cariyeye hür bir müslüman kadına verilen cezadan daha hafif bir ceza verilmesine gelince; bu ikincinin, birinciye oranla çift koruma altında olması (evli olsa bile) ailesi tarafından korunması ilkesine dayanır. Hür bir kadının tersine, bir cariye evli değilse sığınabileceği hiçbir dayanağa sahip değildir. Evli bile olsa, bu, onun konumunu bekâr hür bir müslüman kadının seviyesine çıkarmaz. Çünkü hür kadının dayanabileceği bir statüsü, ailesi, vb. şeyleri vardır. Diğer taraftan bir cariye köleliğin sınırları içindedir ve aile, kabile gibi dayanakları yoktur. Bu nedenle onun cezası hür ve evli müslüman kadının değil, hür ve bekâr müslüman kadının cezasının yarısı kadardır.
Bu aynı zamanda, zina eden kadın için
Nur Suresi 2. ayette belirlenen 100 değnek cezasının
bekâr ve hür müslüman kadın için geçerli olduğunu gösterir. Evli ve hür bir müslüman kadın, zina ettiğinde onun cezasının daha ağır olması normaldir. Çünkü o hem kocası hem de ailesi tarafından çift taraflı korunmaktadır. Bu nedenle onun cezası recm, yani taşlanarak öldürülmektir. Kur'an, recm cezasını açık bir şekilde anmamış olmasına rağmen, onu ima eder bir ifade kullanmıştır. Peygamber de (s.a) bunu anlamış ve bu cezayı uygulamıştır. Kur'an'ı ondan daha iyi kim anlayabilir.

"Bu izin" efendisinin rızasıyla bir cariye ile evlenmektir.
 

farcon

New member
Katılım
15 Şub 2010
Mesajlar
60
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Yaş
70
o zaman kusura bakma ben vardı derken olay gecmiste yasandıgı icin nakledenlerde o zaman hakkında konustugu icin sadece o zamanda bu zamanı dusunmeden gibi anladım yani orda kuranda recm ayeti vardı diosa simdi de var die anladım ben sonucta kuran bizim bildigimiz hic degisiklige ugramadan gelmistir gunumuze, yani sole bisey mi var gercekte kuranda daha onceden olan ama su anda olmayan ayetler mi var? oyleyse neden? ben yine soyle dusunuuorm ALLAH CC bi ayet gondermisse onu tabiki geri almaz o zaten gonderdiginde neler dusunulceni nolcanı daha iyi bilir...ama bilmiorum ben kurandan cıkarılan ayet oldugunu ilk defa duydum
 

tahsin33

New member
Katılım
31 Ara 2008
Mesajlar
1,374
Tepkime puanı
681
Puanları
0
farcon,
Değerli kardeşim böyle bir sonuç çıkaracağınızı tahminettiğimden Nisa suresi ayet 25 tefsirini size aktardım. Elimizdeki Kuranda ne bir ilave nede bir eksiltme yok bunda hiçbir müslümanın şüphesi yada tereddüdü yoktur.

Hadiste Hz. Ömerin söylediğini aşağıdaki ayetle kıyaslasak bile en azından bir peygamber uygulaması olarak karşımıza çıkar.

Haşr suresi ayet 7
... Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının....

Yorum okuyuculara kalmış
selam ve muhabetlerimle konuyu bitirmek istiyorum.
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Alıntı yaptığımız ayet bekar erkek ve kadınlar için uygulanacak cezadır ve şiddetini az çok tahmin ediyoruz. Bir de bu işi yapanlar evli olursa elbette Resulullah (s.a.v.) kıyas yapacak, ve bekarlara uygulanacak cezadan daha fazlasını uygun görecektir. Şayet, bu uygulamanın yersiz ve gereksiz olduğunu düşünecek olursanız, her konuda Peygamberini uyaran Yüce Allah (celle celaluhu) emin olun bu konuda da uyarıcı ayetini gönderirdi.

"Zaniye ve zani, hemen bunlardan her birine yüz değnek vurun, Allahın dininde bunlara bir acıyacağız tutmasın, Allaha ve Ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, hem mü'minlerden bir taife azablarına şahid olsun" ( Nur : 2 )
 

semih01

New member
Katılım
3 Tem 2010
Mesajlar
19
Tepkime puanı
4
Puanları
0
allah rağzı olsun...

ama yazıda bir terslik sezdim sanki....habibullah recmedilen bir kişinin cenaze namazını kılıpta dier recmedilen bir kişinin cenaze namazını kılmamazlık eder mi ?:S...

burada biraz kafam karıştı...

bide ben bu olayı ahmet mahmut ünlü(cübbeli ahmet hocadan ) şöyle dinledim..

kadın peygambere gidip dua ediyor ve sucunu itiraf ediyor ..daha sonra da bu kadına kötü davranmayın.o öyle bir tövbe ettiki.bazılarınızdan daha hayırlıdır diyor habibullah..diye biliyorum...

yanlış söylüyorsam allah beni affetsin...

yazılanları da terslemiyorm mübarekler yanlış anlamayınız beni.
 

semih01

New member
Katılım
3 Tem 2010
Mesajlar
19
Tepkime puanı
4
Puanları
0
Evet arkadaşlar kafama takılan sorunu buldum....

recim cezası doğrudur...çünkü o sıralarda kuran ı kerimde zina ile ilgili ayet gelmedigi için peygamber efendimiz (s.a.v) tevrata uyarak hüküm vermiştir ve tevratta da zina edenlerin recim edilmesi gerektiği yazıyordur..daha sonra şu ayetler inerek

RECİM CEZASININ KALDIRILIŞI
Nisa Suresindeki âyetlerle recm, yani taşlayarak öldürme cezası, kadınlar için ev hapsine çevrilmiş ayrıca kadın ve erkeğe, kendilerini düzeltinceye kadar eziyet edilmesi, hükme bağlanmıştır. Allah Tealâ şöyle buyurmuştur:
وَاللَّاتِي يَأْتِينَ الْفَاحِشَةَ مِنْ نِسَائِكُمْ فَاسْتَشْهِدُوا عَلَيْهِنَّ أَرْبَعَةً مِنْكُمْ فَإِنْ شَهِدُوا فَأَمْسِكُوهُنَّ فِي الْبُيُوتِ حَتَّى يَتَوَفَّاهُنَّ الْمَوْتُ أَوْ يَجْعَلَ اللَّهُ لَهُنَّ سَبِيلًا. وَاللَّذَانِ يَأْتِيَانِهَا مِنْكُمْ فَآَذُوهُمَا فَإِنْ تَابَا وَأَصْلَحَا فَأَعْرِضُوا عَنْهُمَا إِنَّ اللَّهَ كَانَ تَوَّابًا رَحِيمًا.

“Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı içinizden dört şahit getirin. Eğer şahitlik ederlerse onları evlere kapatın. Bu, ölüm canlarını alıncaya, ya da Allah onlara bir yol açıncaya kadar böyle gitsin.
İçinizden bu suçu işleyen çiftlere eziyet edin. Eğer tevbe edip kendilerini düzeltecek olurlarsa bırakın. Allah tevbeleri kabul eder, ikramı boldur.” (Nisa 4/15-16)
Bu âyetler hem Tevrat’taki recm, yani taşlanarak öldürme cezasını kaldırmış, hem de bekârlara verilen 100 değnek ve sürgün cezasını hafifletmiştir. Bakire bir kadının bir yıl sürgünde kalması, yeni bir âyetle önünün açılmasına kadar evinde kalmasından zordur. Burada evli – bekâr ayrımı da yapılmamıştır.
Birinci âyette geçen, “…Allah onlara bir yol açıncaya kadar…” ifadesi, cezanın daha da hafifletileceğini gösterir. Hafifletme Nur Suresinin ikinci âyetiyle olmuştur. Allah Teâlâ şöyle buyurur:
الزَّانِيَةُ وَالزَّانِي فَاجْلِدُوا كُلَّ وَاحِدٍ مِنْهُمَا مِئَةَ جَلْدَةٍ وَلَا تَأْخُذْكُمْ بِهِمَا رَأْفَةٌ فِي دِينِ اللَّهِ إِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآَخِرِ وَلْيَشْهَدْ عَذَابَهُمَا طَائِفَةٌ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ.

“Zina eden kadınla zina eden erkekten her birine yüz değnek vurun. Eğer Allah’a ve o son güne inanıyorsanız, Allah’ın verdiği cezayı yerine getirirken onlara karşı yumuşamayın. İnananlardan bir takım da onlara yapılan azabı gözleriyle görsün.” (Nur 24/2)
Bu âyet, kadın-erkek, evli-bekâr ayırımı yapmadan zina cezasını 100 değnek olarak hükme bağlamıştır. Bu ceza, Nisa suresinde geçen, ölünceye kadar ev hapsinden ve kendini düzelttiği kanaati doğuncaya kadar eziyet görmekten hafiftir.
Kur’ân, Tevrat’ta yer alan, Peygamberimizin de bir süre uyguladığı zina ile ilgili hükümleri neshetmiştir.

recim cezası kaldırılmıştır...

selamü aleyküm..
 
Üst Alt