Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yavuz Sultan Selim'in İran şahına yazdığı şiiri

akgün

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
68
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
Yavuz Sultan Selim'in bu şiirinde aşağıda açıklandığı üzere şiir soldan sağa okunduğu gibi sırasıyla birinci mısradan itibaren bölünmüş kelimeleri altalta getirdiğimizde yine anlam bütünlüğü bozulmadan şiir bütünlük içinde yukardan aşağı da sırasıyla aynen okunmuş olur.Şiir sanatında bu ilk ve tekdir.Şimdi yukardan aşağıya okunur durumuna bakalım

1.Sanma şahım/herkesi sen/sadıkane/yar olur
2.Herkesi sen/dost mu sandın/belki ol/ağyar olur
3.Sadıkane/belki ol/alemde/serdar olur
4.Yar olur/ağyar olur/serdar olur/dildar olur.

Yukardan aşağıya;

1.Sanma şahım
herkesi sen
sadıkane
yar olur
2.Herkesi sen
Dost mu sandın
Belki ol
ağyar olur
3.Sadıkane
belki ol
alemde
serdar olur
4.Yar olur
ağyar olur
serdar olur
dildar olur

soldan sağa 1. mısra yukardan aşağıya 1. sırayı
soldan sağa 2. mısra yukardan aşağıya 2. sırayı
soldan sağa 3. mısra yukardan aşağıya 3. sırayı
soldan sağa 4. mısra yukardan aşağıya 4. sırayı
oluşturur ve şiir soldan sağa ve yukradan aşağıya sırasıyla anlam ve
sıralama değişmeden okunur.

Yavuz Sultan bu beyiti Şah İsmail'e yazmıştır.Hikayesi şöyledir:
Yavuz sultan selim Han. Bilindiği üzere şarka yani doğuya sefer yapan ilk osmanlı padişahıdır..
Şark'a özellikle Şah ismailin üzerine sefer yapmadan önce tebdili kıyafetle istibarat amaçlı defaaten Şah ismailin topraklarına gittiği tarihciler tarafından söylenir.
Trabzon sancaktarı olduğu dönemlerde gezgin bir abdal kılığında yine böyle bir geziye çıkar..
Şah ismail şiire ve satranç oynamaya meraklı biridir.. sarayında ünlü şairleri barındırır ve çok iyi satranç oynar..
bunu bilen Yavus Sultan Selim Han.. şah ismail'le satranç oynar ve onu yener.. bunu üzerine şah ismail çok öfkelenir.. Yavuz bunu anlar ve onu yücelten şiirler okur..gururu okşanan Şah ismail Yavuz'a bir kese altın verir.. Yavuz Sultan Selim HAN o bir kese altını sarayın bahçesinde bir yere saklar..
Şah ismailin huzurundan ayrılırkende bu şiiri okur..
Yavuz sultan selim, Şah ismaille savaşmadan önce aralarında şiirlerle atışmalar yaparlar. Ama Şah ismail sarayına kadar gelen ve satrançta kendisini yenen, kendisine methiyeler düzen o abdal dervişin kendisinin karşısında şimdi bir Serdar ve düşman olarak bulunduğunu ve bunu daha önce kendisine şiirle dile getirdiğini anlayamaz..
Yavuz, Şah ismaili yenip sarayını ele geçirince o kese altını ordan çıkarıp sadaka olarak dağıtır.

ALINTI
 
P

Peris

Guest
Şah İsmayıl İran değil Azerbaycan devletinin hükmdarı olmuş. O, 1501-ci yılda tenteneyle Tebrize girerek kendini şah ilan ediyor.Azerbaycan Sefevi devletinin esasını koyar.
Sefevi-Osmanlı ilişkileri: Şah İsmayılın II Beyazitle gayet güzel ve dost ilişkileri olmuş.Hatta I İsmayıl II Beyazite yazdığı mektubunda ona “baba” diye hitab etmişdir. Ama I Sultan Selim hakimiyyete geldikden sonra aradakı münasibetler değişmiş. Buna sebep de guya Şah İsmayılın I Sultan Selime tahkiramiz mektup göndermesidir. Aslında böyle bir şeyin olması şüpheli meseleydi ve fitne ola bilirdi. Çünkü Sefevi devleti ve Osmanlılar hemen devrde çok güçlü arazi bakımından da geniş bir devletdiler. Onların birleşmesi değil de ihtilafı hristyan dünyası üçün hava-su gibi gerekliydi. İki büyük türk serkedesinin ve devletinin arasındakı bu uzaklaşmanı hemin devirde Roma Papası Almanya, Fransa, İspanya, Skandinaviya, Portekiz devlet rehberlerine yazdığı mektupda “Allahın hristyan dünyası için yaratdığı fırsat” diye adlandırmış.
Gelelim Şah İsmayılın yenildiği Çaldıran döyüşüne. Osmanlı ordusu toplarla silahlanmışdı. Döyüşden önce harbi şurada osmanlıların taktiklerinı öğrenmiş Sevefinin büyük serkerdelerinden Muhammed han Ustaclı ve Rumlu Nureli Halife Osmanlı ordusu üzerine gece gafleten, beklenmedik şekilde hücum etmeyi teklif ederler. Lakin Büyük Azerbaycan serkerdesi Şah İsmayıl “ BEN KERVANBASAN EŞKİYA DİYİLİM, ALLHIN BİLDİĞİ GİBİ OLSUN” der ve sabahın açılmasını beklerler böylece kılıncların döyüşdüğü savaşda toplar zafer kazandı.
Şah İsmayıl kendisi kılncıyla bir Osmanlı topunun lüleyini keser. Şah İsmayıl yenilince I Sultan Selimin ilk istediği şey hemen klınc olur ve Şah İsmayıl verer. Sultan Selim kılncı topa vurar ama topu kesemez ve Şah İsmayıla: “Bu o kılınc değil”söyler. Şah İsmayıl cevabında “ Kılınc o kılıncdır ama bilek o bilek değil”.
Türkiye ve Azerbaycan tarihleri arasındakı fark bu Sefevi hiç bir zaman İran devleti olmadı Şah İsmayıl bir türk, fars değil. Eğer Tebrizin şimdi İran şehri olarak bilinmesinden kaynaklanıyorsa bu yanlışlık o zaman kısaca şunu tarihi belgeyi vereyim:
1828-ci yıl Türkmençay anlaşmasına göre İran ve Rusya Azerbaycanı iki yere böldü: Güney Azerbaycan İranın, Kuzey Azerbaycan Rusyanın esaretinde kaldı. Kuzey Azerbaycan özgürlüğüne kavuşsada Güney Azerbaycan hala İranın terkibinde.
 
P

Peris

Guest
Söz vardır kesdirir başı,
Söz vardır keser savaşı,
Söz vardır ağulu aşı
Bal ile eder yağ bir söz.

Şah İsmayıl .

 

karaca

New member
Katılım
15 May 2012
Mesajlar
43
Tepkime puanı
0
Puanları
0
çok güzelmiş. paylaşım için saolun.
 
Üst Alt