Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Seni Sevmeyi Sürdüreceğiz Ya Rasulallah

samanyolu

New member
Katılım
19 Mar 2007
Mesajlar
2,063
Tepkime puanı
2,696
Puanları
0
Yaş
49
Konum
istanbul
Seni Sevmeyi Sürdüreceğiz Ya Rasulallah!
1464. doğum yıldönümünü kutlamak. Ne saadet!
Tam on dört buçuk asır milyarlarca kadın ve erkeğin göz nuru, gönül süruru, dünya huzuru, ahiret gururu olmak. Ne saadet!

Senin nurlu yolunda, çağın putlarına baş eğmeden, “Ey kinleriyle geberenler, çatlasanız da, patlasanız da sevdim o güzeller güzelini!” diyebilmek. Ne saadet!
İnandık ya Rasulallah! Senin rehberliğin bize iki cihan mutluluğunun kapısını aralayacak. Ki sen Alemler Rabbinin hem kulu, her elçisisin.

Kulusun. Bize kulluk nasıl yapılır, onu öğrettin. Kralların topuğuna erişemediği mülkün vardı, fakat kul gibi yaşadın, kul gibi göçtün. Karşında titreyen bedeviye “Ne titriyorsun! Ben de senin gibi kuru et yiyen bir kadının oğluyum!” dediğin için, sultanlar ayak bastığın toprağı başlarında taç diye taşıdılar. Sen Allah’ın dinine hizmet ettiğin için, cihangirler kendilerini senin “hizmetçin” bildiler.
Kulusun. Alemlere rahmet olduğun halde ayakların şişinceye kadar Rabbinin huzurunda durdun. “Kendini niçin bu kadar helak ediyorsun?” diyen Aişe’ne “Ya Aişe, ben Rabbime çok şükreden bir kul olmayayım mı?” dedin.

Kulusun. “Muhteşem bir ahlak üzere” olduğunu Alemlerin Rabbi söyledi. “Ey yaratıkların en hayırlısı!” diye çağıran adama “O dediğin İbrahim idi” derken biz haddini bilmezlere ahlak öğretiyordun. Osman b. Maz’un’un eşine “Sen ne diyorsun be kadın! Vallahi ben dahi yarın nefsime ne yapılacağını bilmiyorum!” derken ne kadar yüce, ne kadar asil, ne kadar büyüktün.

Rasulüsün. Bize mukaddes emanet nasıl taşınır, onu öğrettin. Mukaddes yük belini iki büklüm etse de yıkılmadın, yılmadın. Sevenlerini sevindirmek için kendin hüznü zimmetledin ve “Ben hüzünlerin peygamberiyim!” dedin. Gülelim diye ağladın. Niye ağladığını soranlara da “Benim bildiğimi bilseydiniz çok ağlar az gülerdiniz” dedin.
Rasulüsün. İnsanlığa Allah’ın verdiği bir sadakasın. Onun için Hayber’in fethi arefesinde “Ya Ali, yeryüzünün tamamını fethedip bana teslim etmenden bir kişinin hidayetine vesile olman hayırlıdır!” diyecek ali cenaplığı gösterdin. Onun için seni yok etmeye gelenlerin ardından ellerini açıp “İlahi! Onları affet, onlara hidayet et; çünkü onlar bilmiyorlar!” dedin.
Güvendik ya Rasulallah! Çünkü sana Allah güvendi. Çünkü sana düşmanların bile güvendi. Allah’a imanın Allah’a güvenmek olduğunu senden öğrendik. Mağara arkadaşın düşmanın ayak seslerini duyduğunda içini derin bir endişe kaplamıştı hani? İşte o zaman sen “Ey Ebubekir! Üçüncüsü Allah olan iki kişiye kim ne yapabilir ki?” diyerek imanın güvenmek demeye geldiğini öğretmiştin.

Hendek günü “Biz bir yere gidemiyoruz, bu zat bize yeryüzünün hazinelerini vaat ediyor” diyen kalbi hastalıklıların yüzüne bakarak, balyozun ağzından çıkan kıvılcımı gösterip “Ben bu kıvılcımın içinde Kisra’nın sarayının yıkıntılarını görüyorum!” diyerek öğretmiştin. Zamanın seni tasdik ettiğine bütün bir insanlık şahittir ya Rasulallah!

Sevdik ya Rasulallah! Sevince nasıl cennet kesilinir. Onu da sen öğrettin ya Rasulallah! Taif’ten kan revan içinde dönerken Rabbine yönelip “Eğer bana gazaplı değilsen, çektiklerimin hiçbirine aldırmıyorum!” diyecek kadar sevgisine sadık kalmayı senden öğrendik.

Ve buğz ettik. Kötüye, batıla, küfre, zulme, zorbalığa, günaha, hainliğe, alçaklığa, kalleşliğe, kahpeliğe, nemrutluğa, firavunluğa, şeytanlığa buğzetmeyi senden öğrendik. “Vallahi ey amca! Güneşi sağ elime, ayı sol elime verseler yine de davamdan vazgeçmem!” diyecek kadar kararlılığı senden öğrendik. Seni Uhud’da “At Sa’d, anam babam sana feda olsun!” derken, küfrün bir önderine “Ben seni kahretmek için gönderildim!” derken gördük.

Biz seni sevdikçe birileri kininden kahroluyormuş; ne gam: Sevdik seni ya Rasulallah
alıntı....
 
Son düzenleme:

ayyüzlü

New member
Katılım
24 Eki 2007
Mesajlar
599
Tepkime puanı
884
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Ýstanbul
Biz seni sevemedik mi ya Nebi?
Kim unutturdu seni bizlere?
Hangi yalan sevgiler?
Yoksa biz sana layık olamadık mı Sultanım?
Affet.. Bağışla bizleri.. Bağışla Sultanım..
Taif’te taşlanırken sen, siper edemedik sinemizi Ebu Bekir misali.. Uhud’da ensardan bir kadın olamadık.. Babasını, kardeşini, eşini kaybeden.. Ama yine de Muhammed diyen.. MUHAMMED.. Senin sağ olduğunu öğrenince; “ Sen sağ olduktan sonra, her felaket hiç gelir.” diyebilen..


Biz Rabb’imizle birlikte andık, her şehadetimizde seni..
“Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resuluhu.”
Biz seni sevdik ya Resulallah sevdik.. Ashabını, can yoldaşlarını.. Seni seven ve sana gönlünü veren herkesi sevdik..Her şehri sevdik, Mekke’nin, Medine’nin hürmetine.. Mescid-i Nebevi’nin hürmetine sevdik her mescidi.. Sen neyi sevdiysen onu.. Senin hürmetine.. Tüm çiçekleri sevdik, güllerin hürmetine..
Seni sevmek.. “Sizden biriniz, beni anasından, babasından, çocuklarından, malından, mülkünden ve hatta canından bile fazla sevmezse, gerçek manada iman etmiş olamaz.” buyurdun.. Elhamdülillah seviyoruz seni ey Sevgili.. Gözlerimizden inen yaşlardan belli değil mi?
Gözyaşlarım damlasa, gül olur mu ki bu sayfada? Kokusu işler mi ki kalemime? Seni biliyorum, seni yaşıyorum, seni hissediyorum.. Lakin bu aciz kalemim izin verip de bir türlü anlatamıyorum.. Ama seni herkese anlatmalıyım, görevim, biliyorum.. Kağıdımı ne tarafa çevirsem ve ne yana eğsem kalemimi, “MUHAMMED” yazıyor.. Sanki bir şeyler bunları yazma, sadece yaşa diyor.. Kalbimden gelen o ses, sıkıştırırken beni mengenesinde ve ezerken içimi, sadece bunları yazabiliyorum.. Anlatıyorum.. Anlatıyorum.. Anlatıyorum.. Ve size sadece Kur’an-ı Kerim’i tavsiye ediyorum.. Sen öyle bir rehber bıraktın ki bizlere.. Dizesi dizesine bilinmeli ezbere.. Evet.. Senin izinde..
Çöl sıcağındaki; kevser şelalesi..
Gözyaşlarıyla sulanan; gül..
İnsanlığı kirlerinden arındıran; nur testisi..
Gülşen-i aladan da güzel; Sevgili..
Sana sonsuz selât ve selamlar olsun..
Gülüm ol güldür beni, ruhunu hayatıma kat yaşat beni..



 
Üst Alt