Bu yazı bir tasavvuf sitesinden alınma, okuyunca alt-üst oldum neredeyse, gerçekten ruya ile bilgi alışverişi mümkün mü, okuyun ve kararnızı kendiniz verin
Abdullah Baba (KS) Hz.'leri, üstadinin vefatindan sonra insanlara vaaz ve nasihatlarda bulunarak her dem Hakk'in rizasini gözetmistir. Üstadinin vefatindan 1 yil sonra 1985 yilinin 20 Subat'inda bir rüya görür.
Rüyasinda;
Rasulullah (SAV), evliyaullah ve 12 Piran hazretlerinin bulundugu bir mecliste Abdul Kadir Geylani Hz.'leri bir beyaz kagit uzatir ve;
Bu senin irsat icazetindir, der.
Efendi Hazretleri;
Efendim ben ümmiyim, vazife istemiyorum. Dervis olayim, bana kafidir der. 3 defa bu teklif kendisine yapilir. Efendi Hazretleri reddeder. O esnada Mevlana (KS) Hazretleri de;
“Evladim, herkes ben seyh olayim, Mürsid-i Kamil olayim diye aglayip sizlanirken, sana teklif edildigi halde, sen reddediyorsun” diye söyler.
Bunun üzerine Abdullah Baba (KS) Hazretleri;
“Bu çok mesuliyetli, veballi bir vazifedir. Ben ümmiyim. Üstelik piranlardan vazife alanlarin helak olduklarini çok gördük”. Eger bana Rasulullah (SAV) efendimiz vazife verirse, bende bunu kabul ederim, buyururlar. Böyle söyleyince, Rasulullah (SAV) efendimiz memnun olur ve tebessüm ederek;
Evladim Abdullah, senin istedigin 5 Nisan da verilecek, buyurur.
Nihayet 5 Nisan 1985 mübarek Cuma gecesi Efendi Hazretleri ümmeti Muhammedi irsat ile vazifeye getirildigi günü mana aleminde seyreder.
O gece Çorum da, bütün geçmis Peygamberler (AS) bir yerde, piranlar bir yerde, mezhep sahipleri bir yerde, velhasil herkes intizamla yerlerinde toplu bir halde iken Rasulullah (SAV) efendimiz, mübarek parmagindaki mührü önünde duran süslü bir icazete basar. Sari renkli bir mühür daha alarak ayni kagida tekrar basar ve ardindan mübarek agzindan su kelimeler dökülür;
“Bunu mu istiyordun, evladim Abdullah?”.
Iste bu esnada Efendi Hazretlerinde bir takim haller meydana gelir ve kendisine talebe olacak insanlarin hepsini gösterirler. Efendi Hazretleri sayisini ancak Allah'in bildigi, kendisine talebe olacak bu toplulugu görünce;
Ya Rasulallah! Bu insanlara nasil yetiseyim ve nerede bulayim der.
Rasulullah (SAV) Hazretleri de;
Bazen onlar senin ayagina, bazen de sen onlarin ayagina gideceksin. Hakki ve sabri tavsiye et. Kalpler Allah'in elindedir, bundan sonra ismin Hadim-ül Fukara dir, evladim, buyururlar.
Abdullah Baba (KS) Hazretleri 1985 yilinda irsat vazifesine baslayarak Yurtiçinden ve Yurtdisindan binlerce talebesine Allah ve Resulünün sevgisini asilamaya ve bu gaye ile hayatlarini sürdürmeleri için önlerinde her zaman isik olmustur.
O tarihten itibaren memleketinden ziyade Yurtiçi ve Yurtdisi seyahatlerinde bulunarak gittigi her beldede insanlara vaaz ve nasihat ederdi. Mübarek zatin pek çok kerametlerini bizatihi gören insan sayisi oldukça fazladir. Sohbetlerinde her zaman Allah ve Resulünün söylediklerini düstur edinmemizi ve hayatimizi bu ölçüde yasamamizi ögütlerdi. Alim, ilim adami ve çesitli meslek gruplarindan feyiz ve sohbetinden istifade eden pek çok kisi var idi.
Abdullah Baba (KS) Hz.'leri, üstadinin vefatindan sonra insanlara vaaz ve nasihatlarda bulunarak her dem Hakk'in rizasini gözetmistir. Üstadinin vefatindan 1 yil sonra 1985 yilinin 20 Subat'inda bir rüya görür.
Rüyasinda;
Rasulullah (SAV), evliyaullah ve 12 Piran hazretlerinin bulundugu bir mecliste Abdul Kadir Geylani Hz.'leri bir beyaz kagit uzatir ve;
Bu senin irsat icazetindir, der.
Efendi Hazretleri;
Efendim ben ümmiyim, vazife istemiyorum. Dervis olayim, bana kafidir der. 3 defa bu teklif kendisine yapilir. Efendi Hazretleri reddeder. O esnada Mevlana (KS) Hazretleri de;
“Evladim, herkes ben seyh olayim, Mürsid-i Kamil olayim diye aglayip sizlanirken, sana teklif edildigi halde, sen reddediyorsun” diye söyler.
Bunun üzerine Abdullah Baba (KS) Hazretleri;
“Bu çok mesuliyetli, veballi bir vazifedir. Ben ümmiyim. Üstelik piranlardan vazife alanlarin helak olduklarini çok gördük”. Eger bana Rasulullah (SAV) efendimiz vazife verirse, bende bunu kabul ederim, buyururlar. Böyle söyleyince, Rasulullah (SAV) efendimiz memnun olur ve tebessüm ederek;
Evladim Abdullah, senin istedigin 5 Nisan da verilecek, buyurur.
Nihayet 5 Nisan 1985 mübarek Cuma gecesi Efendi Hazretleri ümmeti Muhammedi irsat ile vazifeye getirildigi günü mana aleminde seyreder.
O gece Çorum da, bütün geçmis Peygamberler (AS) bir yerde, piranlar bir yerde, mezhep sahipleri bir yerde, velhasil herkes intizamla yerlerinde toplu bir halde iken Rasulullah (SAV) efendimiz, mübarek parmagindaki mührü önünde duran süslü bir icazete basar. Sari renkli bir mühür daha alarak ayni kagida tekrar basar ve ardindan mübarek agzindan su kelimeler dökülür;
“Bunu mu istiyordun, evladim Abdullah?”.
Iste bu esnada Efendi Hazretlerinde bir takim haller meydana gelir ve kendisine talebe olacak insanlarin hepsini gösterirler. Efendi Hazretleri sayisini ancak Allah'in bildigi, kendisine talebe olacak bu toplulugu görünce;
Ya Rasulallah! Bu insanlara nasil yetiseyim ve nerede bulayim der.
Rasulullah (SAV) Hazretleri de;
Bazen onlar senin ayagina, bazen de sen onlarin ayagina gideceksin. Hakki ve sabri tavsiye et. Kalpler Allah'in elindedir, bundan sonra ismin Hadim-ül Fukara dir, evladim, buyururlar.
Abdullah Baba (KS) Hazretleri 1985 yilinda irsat vazifesine baslayarak Yurtiçinden ve Yurtdisindan binlerce talebesine Allah ve Resulünün sevgisini asilamaya ve bu gaye ile hayatlarini sürdürmeleri için önlerinde her zaman isik olmustur.
O tarihten itibaren memleketinden ziyade Yurtiçi ve Yurtdisi seyahatlerinde bulunarak gittigi her beldede insanlara vaaz ve nasihat ederdi. Mübarek zatin pek çok kerametlerini bizatihi gören insan sayisi oldukça fazladir. Sohbetlerinde her zaman Allah ve Resulünün söylediklerini düstur edinmemizi ve hayatimizi bu ölçüde yasamamizi ögütlerdi. Alim, ilim adami ve çesitli meslek gruplarindan feyiz ve sohbetinden istifade eden pek çok kisi var idi.