"Bozgunculuk yapmak"
-Münafıkların genel hastalığı olan nifak,bir müslüman içinde en tehlikeli hastalıklardandır.İman şelalesini söndüren,bu hastalık tüm toplumu olumsuz şekilde etkileyen sosyal bir vakadır.Münafıkların özelliği olan bu hastalığa müslümanlarında bulaşması yönünde ele almak,bu hastalığın izlerini biz müslümanlardada görmek elbette biz müslümanlar adına bir talihsizliktir.Ancak ne varki bu bizim gerçeğimiz.
Aynı değerlere inanan iki insanın bile birbirine tahammül edemeyişi,bencillik ve çıkarcılığın,insanlarda şahsiyet problemi oluşturması,bir türlü cemaat ahlakı alamayışı,iki yüzlü bir kişiliğe sahip oluşu,hep bilinç altındaki bu hastalığın sancılarıdır.
Elbette bunlar bir müslümanın vasıfları değildir.Ancak üzücüdürki müslümanların bir çoğunda bu vasıflar vardır.
Müslimde münafıkların tanımını yapan hadiste:Hz Peygamber(s.a.v)şöyle buyurmakta,
"Münafığın alameti dörttür:Konuştuğu zaman yalan söyler,söz verir sözünde durmaz.Kendisine teslim edilen emanete hıyanet eder ve müslümanlar arasında taşkınlık yapar.Her kimde bunlardan biri varsa onu terk edinceye kadar,münafıklığın bir özellliğini taşımış olur."
Bu özellikler bir toplum için düşünüldüğünde elbetteki felaket olarak değerlendirilecektir.Zira islami bir toplumda bunlar olmamalı.Münafığı tarif ederkenHz peygamber(s.a.v)'in "O müslüman; elinden ve dilinden emin olunandır."şeklindeki tarifini hatırlatmak gerekir.
Bozgunculuk,laf taşıma çekiştirme,birbirlerine sevdirilmesi gerekenleri düşman etme,kin ve husumet tohumları ekme hep nifak alametlerindendir.Her şeye rağmen müslümanın hayatında bunların yeri olmamalı.
-Müslümanların en fazla birlik ve beraberlik ,dayanışma içerisinde olmaları gereken bir dönemi yaşadığı göz önüne alınırsa konunun hayati önemi hemen hissedilir.
Bizler istesekte istemesekte,bu hastalıktan acilen arınmak zorundayız.Nefsimizin telkinlerine kulak asmamamız gerekmektedir.Birbirimizi sevmek zorundayız.İçten ve samimi olmak zorundayız.Bir birimize açık olmak,nifaka sebebiyet vermemek için hatayı hatalıyla konuşmak zorundayız.Hatayı kamuoyuna açmanın vehametini görmek zorundayız.
-Bir araya gelemeyen,birbirine tahammül edemeyen insanların bu durumunun günümüz şartları göz önünde bulundurulduğunda ne denli tehlikeli olduğunu görmek zorundayız.Çelme takmanın,bozgunculuk yapmanın nihai zararının bizi bulacağını kaybedenin yine bizler,yani müslümanlar olacağını bilmek zorundayız.
Allah azze ve celle hepimize basiret ve feraset sahibi olmayı nasip etsin.Amin
-Münafıkların genel hastalığı olan nifak,bir müslüman içinde en tehlikeli hastalıklardandır.İman şelalesini söndüren,bu hastalık tüm toplumu olumsuz şekilde etkileyen sosyal bir vakadır.Münafıkların özelliği olan bu hastalığa müslümanlarında bulaşması yönünde ele almak,bu hastalığın izlerini biz müslümanlardada görmek elbette biz müslümanlar adına bir talihsizliktir.Ancak ne varki bu bizim gerçeğimiz.
Aynı değerlere inanan iki insanın bile birbirine tahammül edemeyişi,bencillik ve çıkarcılığın,insanlarda şahsiyet problemi oluşturması,bir türlü cemaat ahlakı alamayışı,iki yüzlü bir kişiliğe sahip oluşu,hep bilinç altındaki bu hastalığın sancılarıdır.
Elbette bunlar bir müslümanın vasıfları değildir.Ancak üzücüdürki müslümanların bir çoğunda bu vasıflar vardır.
Müslimde münafıkların tanımını yapan hadiste:Hz Peygamber(s.a.v)şöyle buyurmakta,
"Münafığın alameti dörttür:Konuştuğu zaman yalan söyler,söz verir sözünde durmaz.Kendisine teslim edilen emanete hıyanet eder ve müslümanlar arasında taşkınlık yapar.Her kimde bunlardan biri varsa onu terk edinceye kadar,münafıklığın bir özellliğini taşımış olur."
Bu özellikler bir toplum için düşünüldüğünde elbetteki felaket olarak değerlendirilecektir.Zira islami bir toplumda bunlar olmamalı.Münafığı tarif ederkenHz peygamber(s.a.v)'in "O müslüman; elinden ve dilinden emin olunandır."şeklindeki tarifini hatırlatmak gerekir.
Bozgunculuk,laf taşıma çekiştirme,birbirlerine sevdirilmesi gerekenleri düşman etme,kin ve husumet tohumları ekme hep nifak alametlerindendir.Her şeye rağmen müslümanın hayatında bunların yeri olmamalı.
-Müslümanların en fazla birlik ve beraberlik ,dayanışma içerisinde olmaları gereken bir dönemi yaşadığı göz önüne alınırsa konunun hayati önemi hemen hissedilir.
Bizler istesekte istemesekte,bu hastalıktan acilen arınmak zorundayız.Nefsimizin telkinlerine kulak asmamamız gerekmektedir.Birbirimizi sevmek zorundayız.İçten ve samimi olmak zorundayız.Bir birimize açık olmak,nifaka sebebiyet vermemek için hatayı hatalıyla konuşmak zorundayız.Hatayı kamuoyuna açmanın vehametini görmek zorundayız.
-Bir araya gelemeyen,birbirine tahammül edemeyen insanların bu durumunun günümüz şartları göz önünde bulundurulduğunda ne denli tehlikeli olduğunu görmek zorundayız.Çelme takmanın,bozgunculuk yapmanın nihai zararının bizi bulacağını kaybedenin yine bizler,yani müslümanlar olacağını bilmek zorundayız.
Allah azze ve celle hepimize basiret ve feraset sahibi olmayı nasip etsin.Amin