Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ilımlı İslam mı Radikal İslam mı?

Ilımlı İslam mı Radikal İslam mı?


  • Kullanılan toplam oy
    2

mehmet_16

New member
Katılım
31 Ağu 2006
Mesajlar
367
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Sizce ülkemizde ılımlı islam modeli mi yaşanmalı yoksa radikal islam'a dönüşmeli mi?
 

mehmet_16

New member
Katılım
31 Ağu 2006
Mesajlar
367
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Keşke kavramları,ideolojileri bilen şahıslar yanıt verseler...
 

rusen_alp

New member
Katılım
11 Mar 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
86
Puanları
0
Yaş
41
Konum
ruhlar aleminden
ılımlı islam veya radikal islam, bunlar ne demek acaba ?

ılımlı islam veya radikal islam, bunlar ne demek acaba ?

İslamın ılıklaştırmaya veya radikalleşmeye ihtiyacı yoktur, zira islam reforme edilmeye ihtiyacı bulunmayan bir dindir.
Müslüman olanın Rabbi Allah'tır, Kitabı Kuran-ı Kerimdir, Peygamberi Hz. Muhammed ( s.a.v.), kıblesi kabedir, diğer hususlar teferruata girer.Radikal olanlar acaba daha fazla Kuran-ı Kerim ayetine mi inanıyor , hayır elbette hayır....!
Radikalislam kelimesini kim kimler için kullanıyor buna dikkat etmek gerekiyor, bu lafzı müslümanları aşağılamak için kimler tarafından kullanıldığı gayet net bilinmektedir, ve kimlere kullanıldığı bilinmektedir.
Radikalislam olmak ayıp bir şey değildir, radikalislam denenler, sanki aşırı dinci gibi kullanılıyor fakat, aşırılık Zaten bizzat Kuran'da yasaklanmıştır. Fakat çocuklar namaz kılacağına bale öğrensin diyen bir anlayış için, Allah demek radikal islamcılığa girer.
O yüzden ben radikalislam olmayı tercih ederim, bir hayatım olacaksa radikal olmalı, bir günüm olsun, radikalce olsun, bir izimiz olsun, radikalce olsun, bir sonumuz olsun, radikalce olmalı....
Ilımlı islamı savunmak, Kuran-ı Kerim ayetlerinin bir kısmına inanmamak demektir, ılımlı islamı samimi olarak savunan kişinin itikadında sorun vardır, zira islam sert bir şey mi ki, niye onu yumuşatma ihtiyacı hissediyorsun,kelime-i tevhidi haykırabilir fakat başörtüsü takamaz, bu ılımlı islam dedikleri olay böyle bir şeydir.
Ben sadece müslümanın, onlara göre radikalislam....herkes ait olduğu yerdedir.
Biz bu dini tertemiz aldık, yine tertemiz bırakacağız inşallah...
Ankete düzenleyen de onlardan olduğuna göre BEN RADİKALİSLAM'ım...
 

alptraum

New member
Katılım
1 Ocak 2005
Mesajlar
2,908
Tepkime puanı
166
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Aþk`dan
Web sitesi
www.muhakeme.net
islam su anda türkiyede ilimlimi yasaniyor sence ben bunu tarif etmistim duha kardesim su anda ilim nerede kimde kendi öz vataninda bir kisi gelenek ve göreneklerini yasayamayacaksa ve islama aykiri hareket etmeden yasamak isteyecek ve buna engeller sunacaksa belli kurum ve cevreler bu nasil ilim varda benmi göremiyorum

ilimli islam zekeriya hocanin anlattiklari gibi degil

gel avrupaya elin memleketinde bak bunca insan ne kadar hür ve ilimli yasiyor devlet hristiyanlikla yönetildigi halde bak bakalimk burda okula basörtü ile nasil gidiyor bu cocuklar

duha kardesimin dedigi gibi ilimli islam nedirki islam zaten ilimlidir amma ilimli anlayisi kisiye göre degisir ise asirlara göre ne degisikliklerde bulur kendini

belki bu soruyu asirlar önce mehmet birine sorsa idi sadece bunlarla ilede degil daha farkli sordugu sorularida sorsa idi gerisi ne olur düsünün ama simdi mehmet kardese bu asir düsündüklerini sorabilirsin düsündüklerini hayata gecirebilirsin demis ve mehmet kardeste geciriyor bak o zaman ilim anlayisida asirlarda manalar bulacak ve degisecek

ama unutmamak lazim

hayvanin özgürlügü istedigi birseyi aninda yapmaktir

farkli olalim
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Ebu zer ile Duha aslında yeterli cevap vermişler, ama sanırım muhatap biraz daha açılımlı bir yelpazede düşlüyor veya kelime ne kadar artarsa o kadar daha vurabilirim mantığı güttüğü için detay istiyor olabilir. Bu benim önyargım.

Bakın mehmet_16; İslam; İslam'dır. Radikali, ılımlısı, kırmızısı veya yeşili olmaz. Bu Din İslam Din'i olarak anılır ve 1400 yıldır da indiği şekilde uygulanır ve yaşanır. geçen süreler zarfında, bu Din müsebbipleri maalesef değişik şekillerde, yapılan yorumlarda gerçek şeklinden bazen çok çok uzaklaşmış ve özellikle sonradan sokulan bidat türü ameller Din içinde yer almasına sebep vermiştir. Her zaman içinde bulunan gerçek alimler bu Din'e karışan hurafe ve bidatleri ne kadar ayıklasada maalesef günümüze kadar halen yanlış inançlar Din hükümleri gibi kabul edilegelmiştir. Günümüzde de halen bunlar görülmektedir. Günümüzde yaşanmayan islam! yaşanmak istendiğinde, bu sefer gerçek İslam Din'inden bihaber kişiler, yaşanan İslam'a baktıklarında biz böyle öğrenmedik, böyle görmedik diyerek bir nevi gerçek İslam'a tavır alma yoluna gitmişlerdir. Halbuki; bilselerdi, yaşanmak istenen İslam gerçek İslamdır, o takdirde bu kadar şaırmazlardı. Şimdi yaşanan veya yaşanmak istenen İslam'a baktıklarında sert buldukları için "Radikal İslam" diye yafta yapıştırarak gerçekte olması gereken İslam'ı öcü gibi göstermeye çalışmışlardır. Aslında bu konu çok geniş ama benim bugünlük vaktim yok. İsteyen olursa yarın seve seve devam ederiz. Ama, meraklısına bu kadarlık açıklamanın da kifayet edeceğine inanıyorum.

Bizim kendimize seçtiğimi bu nick ise tamamen bu tür eleştiri yapanlara bir tavırdır, bir tepkidir! İslam; İslam'dır. Gerisi hikayedir, abesdir.
 

Mücahid

New member
Katılım
17 Mar 2007
Mesajlar
2,553
Tepkime puanı
223
Puanları
0
Yaş
56
Konum
Tr
ILIMLI İSLAM TERANESİ !!!

Ilımlı İslâm düdüğü çalanların maksadı, nefislerine zor gelen dini kolaylaştırmak adına sulandırmak, kendi hevâlarından bir din oluşturmaktır. Müslüman, Allah’a teslim olan demektir. Aklını, hevâsını, çevresini, insanların isteklerini değil; Allah’ın hükmünü ölçü alan kimse... Onun kolay-zor ölçüsü de, İslâm’dır; Allah’ın hükmüdür. “Allah ve Rasûlü bir işe hüküm verdiği zaman, inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi isteklerine göre seçme (özgürce farklı eylem yapma) hakkı yoktur. Her kim Allah ve Rasûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (33/Ahzâb, 36)

“Bunlar, Allah’ın (koyduğu) hudutları/sınırlarıdır. Kim Allah’a ve peygamberi’ne itaat ederse Allah onu, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır; orada devamlı kalıcıdırlar; işte büyük kurtuluş budur. Kim de Allah’a ve Peygamberine karşı isyan eder ve sınırlarını aşarsa Allah onu, devamlı kalacağı bir ateşe sokar ve onun için alçaltıcı bir azâp vardır.” (4/Nisâ, 13- 14)

"...De ki: 'Doğru yol/hidâyet, ancak Allah'ın yoludur.’ Sana gelen ilimden sonra onların hevâlarına/kötü arzu ve keyiflerine uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır." (2/Bakara, 120).

"(Sana şu tâlimâtı verdik) Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet ve onların hevâlarına/arzularına uyma. Allah'ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni fitneye düşürüp ondan saptırmamalarından sakın, buna dikkat et. Eğer yüz çevirirlerse bil ki (bununla) Allah ancak, günahlarının bir kısmını onların başına belâ etmek ister. İnsanların birçoğu da zaten yoldan çıkmışlardır." (5/Mâide, 49).

"... Doğrusu birçokları bilgisizce kendi hevâlarına/kötü arzularına uyarak saptırıyorlar. Muhakkak ki Rabbin haddi aşanları çok iyi bilir." (6/En'âm,119)

“Eğer hak, onların hevâlarına uyacak olsaydı hiç tartışmasız gökler, yer ve bunların içinde olan herkes (ve her şey) fesâda (bozulmaya) uğrardı…” (23/Mü’minûn, 71)

“Gördün mü hevâsını (arzularını, keyiflerini, isteklerini) tanrı haline getireni? Onun üzerine sen mi vekil olacaksın?” (25/Furkan, 43)

“Şimdi sen, kendi hevâsını ilâh edinen ve Allah’ın bir ilim üzere kendisini saptırdığı, kulağı ve kalbini mühürlediği ve gözünün üstüne de bir perde çektiği kimseyi gördün mü? Artık Allah’tan sonra ona kim hidâyet verecektir? Siz hâlâ öğüt ve ibret alıp düşünmeyecek misiniz?” (45/Câsiye, 23)

"Sonra da seni din konusunda şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy; bilmeyenlerin hevâlarına/isteklerine uyma." (45/Câsiye, 18)


“Yüce Allah’ın yanında gök kubbe altında Allah’tan başka tapınılan tanrılar içinde, kendisine uyulan hevâ (aşırı istek ve tutkulardan) daha büyüğü yoktur.” (Taberânî; İbn Kayyim el-Cevziyye, İğâsetu’l-Lehfân, 2/148; Elmalılı, 6/70)

Dini, Allah'ın koyduğu ölçüleri hiçe sayarak kendi kafasına göre kolaylaştırmak, Allah'ın göstermediği kolaylıklara müsâade etmek, -hâşâ- Allah'tan fazla merhametli olmaya kalkmak demektir ki, bu Allah'a karşı isyan, dine karşı da zulümdür. Bu ifrâtın yanında, Allah'ın mubah kıldığı şeyleri haram kılan tefrît çizgisi de aynı oranda sakattır/bâtıldır. Eski kavimlerde bu tefrît çizgisi, dinde tahrîfi ortaya çıkarmıştır.

Muharref dinler, tahrif edilmiş, bozulmuş dinler demektir. Allah’ın gönderdiği İslâm Dini’nin atmalar ve katmalarla değiştirilmiş şeklidir. Yahudilik ve Hıristiyanlık muharref dinlerdir. Ilımlı İslâm anlayışı da Allah’ın değişmez tek ölçüsü olan İslâm gibi tek hak dini tahrif etmeye, onu da muharref yapmaya çalışmanın adıdır.

İnsanlar tarih boyunca niye dinleri bozup tahrip etmeye çalışmışlar, günümüzde de ılımlı İslâm gibi çalışmalarla niye bu tahrife ihtiyaç duymuşlardır? Bu sorunun cevabını arayalım: İnsanlar zamanla Allah’ın yolundan sapmış, tatmin olmak bilmeyen arzu ve isteklerini gerçekleştirmek isteyince de, Allah’ın insanlar arasında dengeyi ve huzuru sağlamak için gönderdiği din, kendilerine mâni olmuştur. Bu engeli ortadan kaldırmak için de iki seçenek vardır: a) Allah düşüncesini ve inancını reddederek, Allah’a dayalı bir dini de ortadan kaldırmak, b) Allah’ın gönderdiği dinin, kendi arzu ve istekleriyle çelişen, kendi çıkarlarına müsaade etmeyen kurallarını değiştirmek.

Din düşüncesinin reddedilmesi işlerine gelmeyen veya toptan reddetmenin mümkün olmadığını görenler, dinin kendi işlerine gelmeyen yönlerini basit çıkarları doğrultusunda değiştirmişlerdir. Böylece hem câhil ve gâfil dindarların tepkisinden kurtulmuşlar, hem de değiştirdikleri bu dinleri kendi sömürü düzenlerine koltuk değneği yapmışlardır. Bu tip insanlar, zaman zaman dinî merâsim ve törenlere katılıp kendilerinin de dindar olduklarını, dine karşı olmadıklarını söyleyerek dindar ama câhil kesimin desteğini almaya çalışmışlardır. Allah’ın düşmanları tarafından tarih boyunca ortaya konmaya çalışılan bu tavır, bugün de ılımlı İslâm şeklinde kendini göstermektedir.

Tavuklara, özgürce kümeslerini seçme hakkı verilen tilkilerin rejimi diyebileceğimiz demokrasi yönetimlerinde, kitleleri avlamak için münâfıklar tarafından kurulmuş sihirbaz göz boyamaları ve soytarı sahneleri iletişim kolaylıklarıyla her tarafa etki edebilmektedir. Özellikle seçim zamanlarında veya iş başındaki aktörlerce sürekli olarak zavallı kitleler kolayca avlanmakta, oyunlar ve hilelerle toplum uyuşturulmaktadır. Münâfıkların tek korkuları, maskelerinin düşmesi ve hileli oyunun iç yüzünün anlaşılmasıdır. Bunun için de gerektiğinde ve gerektiği kadar, toplumun inançlarını savunur gözükmekte ve ılımlı İslâm’ın bazı prensiplerini uygulamaya çalışmaktadırlar. Politika, günümüzde nifakın en etkin alanlarından biridir. Düzen de her zaman açık bir şekilde putçu değildir; bazen cahil kitleyi kandırabilmek için gerektiğinde münâfıkça tavırlara girebilmektedir. Zaman zaman sahnelenen İslâmizasyon oyunları, verilen tavizler, nifak düzenlerinin sırıtan maskeleridir. Her biri başarılı birer aktör olan münâfıkların, bazı cemaatleri bile cezbeden bu İslâmcılık oyunu, cahil müslümanları yanıltmaktadır. Bu oyunlar, diğer taraftan da İslâm adına girişilen her türlü samimi ve ciddî çalışmaları baltalamakta; dâvânın kara sevdalıları ve gerçek temsilcileri, aldatılan çoğunluğun uyarılması için alternatif oluşturamamakla suçlanmaktadır.

"Mü'min, bir delikten iki defa ısırılmaz." Müslümanlar, üç buçuk münâfığın oyuncağı olmaya devam eden körler ve avanaklar topluluğu değildir. İzzet ve itibarımıza tekrar kavuşabilmek için, bu dâvânın en sinsi ve en tehlikeli düşmanları olan münâfıkları tanımak ve onların oyununu bozmak zorundayız. Müslümanların hâlâ birtakım canbazlık ve sahteliklere kanıp şeytanların oyuncağı olmaya hakkı yoktur. Müslüman, her şeyden evvel ferâset sahibidir. Herkesin ve her şeyin yerini en hassas şekilde tayin eden bu mânevî sezgi gücüne, yani ferâset ve basîrete erdirecek, furkan verip hakkı bâtıldan ayırt ettirecek Kur'an'a sarılmalıyız.
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Ebu zer ile Duha aslında yeterli cevap vermişler, ama sanırım muhatap biraz daha açılımlı bir yelpazede düşlüyor veya kelime ne kadar artarsa o kadar daha vurabilirim mantığı güttüğü için detay istiyor olabilir. Bu benim önyargım.

Bakın mehmet_16; İslam; İslam'dır. Radikali, ılımlısı, kırmızısı veya yeşili olmaz. Bu Din İslam Din'i olarak anılır ve 1400 yıldır da indiği şekilde uygulanır ve yaşanır. geçen süreler zarfında, bu Din müsebbipleri maalesef değişik şekillerde, yapılan yorumlarda gerçek şeklinden bazen çok çok uzaklaşmış ve özellikle sonradan sokulan bidat türü ameller Din içinde yer almasına sebep vermiştir. Her zaman içinde bulunan gerçek alimler bu Din'e karışan hurafe ve bidatleri ne kadar ayıklasada maalesef günümüze kadar halen yanlış inançlar Din hükümleri gibi kabul edilegelmiştir. Günümüzde de halen bunlar görülmektedir. Günümüzde yaşanmayan islam! yaşanmak istendiğinde, bu sefer gerçek İslam Din'inden bihaber kişiler, yaşanan İslam'a baktıklarında biz böyle öğrenmedik, böyle görmedik diyerek bir nevi gerçek İslam'a tavır alma yoluna gitmişlerdir. Halbuki; bilselerdi, yaşanmak istenen İslam gerçek İslamdır, o takdirde bu kadar şaırmazlardı. Şimdi yaşanan veya yaşanmak istenen İslam'a baktıklarında sert buldukları için "Radikal İslam" diye yafta yapıştırarak gerçekte olması gereken İslam'ı öcü gibi göstermeye çalışmışlardır. Aslında bu konu çok geniş ama benim bugünlük vaktim yok. İsteyen olursa yarın seve seve devam ederiz. Ama, meraklısına bu kadarlık açıklamanın da kifayet edeceğine inanıyorum.

Bizim kendimize seçtiğimi bu nick ise tamamen bu tür eleştiri yapanlara bir tavırdır, bir tepkidir! İslam; İslam'dır. Gerisi hikayedir, abesdir.


İslam, İslam'dır...
 

kafkaskartali

New member
Katılım
10 Haz 2007
Mesajlar
106
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Konum
Almanya
ilimli islamdan ve radikal islamdan kasit nedir?
Eger ilimli islam hos görü insanlara sevecen yaklasmak ise evet.Ama dinden ödün vermekse hayir.
Zira Rasulullah s.a.v Efendimiz hem kibar ve cok anlayisli ve hos görülü idi hemde dinden ödün vermezdi.
Radikal islamdan kasit vurdum kirdim ise hayir.Dinden ödün vermemekse evet.
Bu ifadelerin nasil algilandigi önemlidir.
 

talha_

New member
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
1,184
Tepkime puanı
264
Puanları
0
Konum
simeranyadan..!
Keşke kavramları,ideolojileri bilen şahıslar yanıt verseler...


senin soruna karsılık verenlerin kavramları,ideolojileri bilmediğini söylüyorsun demek ki sen kavram-ideolojileri biliyorsun...madem kavram ve ideolojileri biliyorsun neden soruyorsun....kafana uyanı yaşıyorsun zaten...!

bunun kavram mavram bilmekle alakası yok İSLAM İSLAMDIR cevabıni tatmimkar bulmadın mı..!bak ne demiş rusen alp;

Ben sadece müslümanım, onlara göre radikalislam....herkes ait olduğu yerdedir.
Biz bu dini tertemiz aldık, yine tertemiz bırakacağız inşallah...
Anketi düzenleyen de onlardan olduğuna göre BEN RADİKALİSLAM'ım...
 

beyhude

New member
Katılım
4 Haz 2007
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
nassı yani?? sizin orda kaç çeşit islam varki??
 
B

beyaz_ýþýk

Guest
islam bir tanedir.....bunun ne radikali vardır ne ılımlısı......
müşrikler ılımlı islam diyerek kendilerine yer acıyorlar ve yapmak istedikleri birşeyleri bu lafzın altından topluma sokmuya calışıyorlar....

islam dini zaten ılımlı bir dindir..Müslümanlık, sevgi, kardeşlik, af, mağfiret ve güzel ahlak dinidir. boyle olan bir din icin kımse ılımlı değildir diyemez zaten.....

kimse radikal de diyemez

Radikalizm: Köktencilik - Cezriyye
Toplumun siyasi, iktisadi ve ictimai yapısını kökten değiştirmeyi gaye edinmiş bir fikir cereyanıdır. İngiltere’de 18. asrın sonunda krallık ve kilise aleyhtarı Whig partisi için kullanıldı. ABD de 19. asırda kölelik aleyhtarları için kullanıldı. Fransa’da 1830-1848 arasında laikliğin iyice yerleştirilmesini sağlamak için krallık ve kilise aleyhtarı olarak çıktılar. 1899da iktidar oldular, antisosyalist idiler. İsviçre’de 1830da kilise aleyhtarı olarak ortaya çıkıp iktidara geldiler. Fundamentalizm gibi, Radikalizmin de müslümanlıkla hiçbir ilgisi yoktur.

Fundamentalizm
Dine ve bilhassa Müslümanlığa düşman olan kimseler, müslümanlara çamur atmak için yıllardır bazı kelimeler uyduruyorlar. Müslümana müslüman diye saldırsalar, tepki alacakları için, müslümana gerici, çağdışı, yobaz, mürteci, dinci diyorlardı. Şimdi de, fundamentalist, kökten dinci, radikal gibi kelimelerle saldırıyorlar.

Fundamentalizm: Temelcilik, esascılık (=kökten dincilik)
1900-1918 yılları arasında ABD de hıristiyanlığın özüne dönülmesini savunan broşürler yayınlandı. Burada Kitab-ı Mukaddesin lafzına sıkı sıkıya bağlı kalınması savunulmuş ve diğer tefsirlere başvurulmasına karşı çıkılmıştır. Modernistler de bunlara karşı çıkmıştır. 1925 yılında evrim teorisini okutan bir ilkokul öğretmenine karşı Tennesseede (ABD) açılan bir dava sonucu dünya bunları tanıdı. 1918de ABD de Worlds Christian Fundomentals Association kuruldu. Kökten dincilik denilen fundamentalizmin müslümanlıkla hiçbir alakası yoktur. Zahiriye fırkası ile mezhepsizliğe benzer yönleri vardır.

yani islam islamdır.....Bazıları efendimiz muhammed mustafa s.a.v. sunettlerine uymuyor diye islam soyledir boyledir demek olmaz..önce peygamberi ve hayatını iyi tanımak gerekir....

sizler önce ona bir uyun bakalım onun dediği gibi bir yaşayın bakalım..etrafınızdakilerde sizi ornek alıp oyle yaşasınlar...o zaman gorun bakalım..radilacilikmi kalır ılımlılık....

dunyadaki en guzel dine sahipken burda bu başlık altında boyle konu acmak ne kadar acıdır...bu demektirki bu insanlar hala bu dini anlayamamışlar.....başkalarının dikta ettikleri yolda gitmeye calışmışlar ve kendileri hiç bir caba harcamamışlar....

İslam Efendimizde yatar,onun ehlinde yatar cunku efendimiz kur an ı kerim ila ahlaklandırılmıştır..onun hayatında siz yanlış bir şeymi gordunuz...

O ilim cinde bile olsa gidin alın dedi...Bir gunu digeriyle aynı olan aldanmıştır dedi...O şefkat merhamet dedi......acları doyurun fakire yardım edin dedi...namusunuzu koruyun dedi.....o sizlere yanlış bişer soyledimi......

siz ap acaık sunnete uymuyoruz demiyorsunuzda ..islamı suraya cekelim buraya cekelimmi diyorsunuz....

Sadece dusunun.................Bu yazıyı isteyen ustune alınsın isteyen alınmasın...

anlayacak olan ne denmek istediğini anlamıştır...

selametle
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Selamün Aleyküm,anlamak gercekten cok güzel ilimli,Radikal.Benim tanidigim tek sey Kuran ve onun disi sapiklik adi ne olursa olsun,yeminle bu benim tercihim degil Alemlerin Rabbi olan Allah diyorki Size Müslüman Dininizide ISLAM yaptim ya gerisi Bos ver Mehmet kardes biz yine Yüzümüzü dönelim Ibrahimin Milletine gerisi hikaye hep böl parcala yönet diyordum ama sekli degisti simdi böl parcala sonra bir birine kirdir yok et O nedenle Birlik zamani Buyrun birlige,Yani Alemlerin Rabbine onun ipine onun yoluna..Ilimlisi Radikali(Kusura bakma RadikalIslam kardesim)onlarin olsun.Sinirlarini Cizmis bunun alti borclu üstü zaten yok o nedenle sinirlari zorlamayiniz.Biz adi üstünde Hanif Islamiz.
 

Ebu Zerr

New member
Katılım
8 Haz 2007
Mesajlar
866
Tepkime puanı
40
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Ankara
Metin Mete ağabey, sen gerçekten hoşsun...
Ilımlı olmaz, radikal olmaz, hanif verelim...
hanif islam ne demek ise?
yarın birileride çıkar, efendim, hristiyan islam der; ötekisi çıkar yahudi islam der, berikisi çıkar budist islam der...der...der...der...herkes, her ses bir islam modeli tutturur...

Kardeşim Allah bize müslüman-mü'min isimlerini verdi...
Başkasına gerek yok..
Müslüman teslim olan demek, Allah'ın dini İslam'a...
Hanif islam'a değil...
 

sinang

New member
Katılım
10 Eyl 2006
Mesajlar
1,628
Tepkime puanı
276
Puanları
0
Konum
bezm-i ezelden
bismillahirrahmanirrahim
Biz İslamın asrı saadette yaşandığı şekliyle bir daha yaşanacağana inanıyoruz ve asrı saadet İslamını istiyoruz.Başka gaye ve hedefimiz yoktur.
Allah Rasulü -salat ve selam üzerine olsun-İslam dini ilk başladığı gibi yine garip kalacaktır.müjdeler olsun o gariblere!diyerek ashabına anlattığı o gariblerden olmak şerefi bize yeterlidir.
Allah muvaffak etsin.amin..
 
Üst Alt