alptraum
New member
- Katılım
- 1 Ocak 2005
- Mesajlar
- 2,908
- Tepkime puanı
- 166
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Konum
- Aþk`dan
- Web sitesi
- www.muhakeme.net
25. Sözde konu ile ilgili nazara verilen diğer misal ise Ihlâs süresidir. Bu sûrenin altı cümlesi vardır, herbir cümle diğer cümlelere hem delil, hem de netice olabiliyor. Sanki îhlâs sûresi altı cümlesiyle otuz adet ihlâs sûresini içinde barındırmış gibidir. "Tevhid" etrafında otuz delilden meydana gelen, altı tevhid mertebesini isbat eden, altı şirk çeşidini reddeden bir istidlal zincirini oluşturmuştur.213
Hadis-i şerifte "Kur'an'ın üçte biri kadar sevapdar olduğu" ifade edilen İhlâs sûresi, bu konuda en çarpıcı bir misal teşkil etmektedir.
25. Söz'de İhlâs sûresinin, üçü müsbet, üçü menfi altı cümlesinin bulunduğu, bunların altı çeşit tevhîd mertebesini isbat edip, altı çeşit şirki reddettiği ifade edilmiştir.214 Lerne-ât'ta ise yedi çeşit tevhîd zikredilmiş ve üçüncü cümlede iki çeşit tevhide işaret edilmiştir. Yine Lemeât'ta belli bir sayı verilmeden, "Bütün envâ-ı şirki reddeder" cümlesiyle genel bir ifade kullanılmış, şirkin her türlüsünün reddedildiği ifade edilmiştir. Şirkin çeşitleri ise şöyle belirtilmiştir; İsa (a.s), Üzeyr, Melekler gibi insanlar tarafından uydurulan şirkleri "Lem yelid" cümlesi ile reddedilmiştir. Esbapperestiik, nü-cumperestlik (yıldıza tapmak), sanemperestlik (puta tapmak) I ve tabiatperestlik gibi şirk çeşitleri de "Lem Yûled" cümlesiyle bertaraf edilmiştir. Son âyette geçen "Lem yekûn" ifadesiyle Allah'ın ne zâtında, ne fiillerinde ve ne de sıfatlarında şeriki- »| nin olmadığı vurgulanmıştır.215 Her bir cümlesi öteki cümlelere hem delil hem de netice olur. Çünkü, her bir cümlenin n iki mânâsı vardır. Bir mâna ile netice olur. Bir mâna ile delil j olur. Böylece îhlâs sûresinde otuz ihlâs sûresi kadar muntazam, birbirini isbat eden delillerden mürekkep sûreler vardır.216
Ihlas sûresinin altı cümlesinin mealleri şöyledir: " 1-De ki: O, (Allah)'dır. 2- Allah birdir. 3- Allah Samed-dir. 4- O doğur ma m iş tır. 5- Ve doğmamıştır. 6- O'nun hiçbir I dengi yoktur."Rİsale-i Nur'da Ihlâs sûresinin tevhid açısından yapılan kısa bir tefsiri özetle şöyledir:
"Sûrenin birinci cümlesinde yer alan "hüve" deki karinesiz işaretin gösterdiği itlak, bir ta'yini, o da teayyünü gösterir. Bu ise tevhidin şühûd mertebesine işarettir."217
Yani: Ihlâs sûresinin ilk cümlesi "kul huve" nin anlamı: "De ki: O'dur." şeklindedir. Her zamirin mutlaka bir mercii vardır. Buradaki merci, açık olarak ifade edilmeyip, mutlak bırakılmıştır. Bu makamda mutlak bırakılan zamirin mercii ancak bir mutlak varlık olabilir. Mutlak bir varlık Allah'tan başkası olmadığına göre, buradaki mutlak zamirin mercii de ancak O'na ait olup, O'nu gösterebilir. Itlakta ta'yin ve tayinde de taayyün"ün mânâsı budur.
"İkinci cümle, Tevhid-i Ülûhiyeti gösteriyor. Üçüncü cümle, Tevhid-i Rubûbiyyet ve Tevhid-i Kayyûmiyyete işaret ediyor. Dördüncü cümle, Tevhid-i Celâli ihtiva etmektedir. Beşinci cümle, Tevhid-i Sermedîye işarettir. Altıncı cümle, Tev-hîd-İ Câmi'i, ihtiva etmektedir. Ne zâtında nazîri, ne ef'âlinde şeriki ve ne de sıfatında şebîhi vardır."218
Bediüzzaman'nm diğer bir değerlendirmesiyle Altı cümleden ibaret olan îhlâs sûresi, 7 çeşit şirki (Üzeyirperestlik, İsaprestlik, melekperestlik, akılperestlik, esbabperestlik, yıl-dızperestlik, sanemperestlik gibi putperestlikleri) reddeden ve tevhid-i şuhud, tevhid-i ulûhiyet, tevhid-i rubûbiyyet, tevhid-i kayyûmiyet, tevhidi celâl, tevhid-i sermediyyet ve tevhid-i cami gibi tevhidin 7 mertebesini gösterir.219Buna göre Ihlâs sûresinde 36 Ihlâs sûresi sözkonusudur. Sûrenin herbir cümlesi altı defa delil, altı defa netice olur. Herbir tabloda altı cümlenin altı defa sıralarının değiştirilmesiyle toplam 36 ihlâs sûresi elde edilir.
Bediüzzaman'ın, 36 sûreyi ihtiva ettiğini belirttiği Ihlâs sûresinin bu harika durumu, bilimsel olarak onu ortaya koyacak matematik formülü "Permitasyon prensibi" çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu prensibe göre:
a. Bu sûrede yer alan menfî ve müsbet üçer cümlenin oluşturduğu iki farklı kategorinin normal permitasyonlarmın sayısı: 720'şerden toplam 1440 dır. Buna göre İhlâs sûresinde, tam 1440 İhlâs sûresi vardır. Şüphesiz bu husus tek başına bir mucizedir.
b. Aşağıda görüldüğü üzere A, B, C = müsbet; D, E, F menfi cümle şekilleriyle "saymanın temel ilkesi"ne göre bu sûreden 36 tane sûre elde edilebilir:
Aşağıda bu formül ile birlikte İhlâs sûresinin ihtiva ettiği 36 îhlâs sûresi gösterilmiştir:
A- O Allah'tır. B- O birdir. C- O samed'tir. D- O doğurmamıştır. E- O doğmamıştır. F- O'nun hiçbir dengi yoktur.
İhlâs sûresinde yer alan 36 İhlâs sûresi:
1. De ki O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
2. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
3. De ki O Allah'tır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O birdir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
4. De ki O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır.
5. De ki O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır.
6. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır.
7. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
8. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır.
9. De ki G Allah'tır: Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
10. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır.
11. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır.
12. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır.
13. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
14. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır.
15. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
16. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur Çünkü O doğurmamıştır.
17. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır.
18. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır.
19. De ki O birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
20. De ki O birdir. Çünkü O samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır.
21. De ki O birdir. Çünkü O samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamışlır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
22. De ki O birdir. Çünkü O samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır.
23. De ki O'birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamışım
24. De ki O'birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamışım Çünkü O doğmamıştır.
25. De ki: O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğurmamışım Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
26. De ki: O samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır.
27. De ki: O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
28. De ki: O Samed'tir. Çünkü O'birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır.
29. De ki: O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır.
30. De ki: O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır.
31. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
32. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır.
33. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
34. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır.
35. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır.
36. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır.
Yukarıdaki 36 ihlas sûresi cümlelerin birbirine delil olmasından meydana gelmiştir.
Aynı şey cümlelerin birbirine netice olması durumunda da sözkonusudur. lhlâs sûresinin bu şekildeki 36 sûreden bir tanesi aşağıda bir misal olarak verilmiştir. Diğerleri buna kıyaslanabilir.
De ki: O Allah'tır. Ûleyse O birdir. Öyleyse O samed'tir. Öyleyse O doğurmamıştır. Öyleyse O doğmamıştır. Öyleyse O'nun hiçbir dengi yoktur.
Bakara sûresinin üçüncü âyetinde geçen "Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar." âyetlerinde geçen bu iki cümlenin bir araya gelmesinin hikmeti, iman ile amel arasındaki münasebetin açık olmasına işareten :"Bu (namazla ilgili) cümlenin evvelki (iman ile ilgili) cümle ile bağlılığı ve münasebeti gün gibi aşikardır." denilmiş ve arkasından "lakin bedeni ibadet ve taatlardan namazın tahsisi, namazın bütün hasenata (güzel amellere) fihrist ve örnek olduğuna işarettir."220 şeklinde bir ifadeyle namazın önemine işaret edilmiştir. Yukarıdaki aynı âyette yer alan "Namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan harcarlar." cümlelerinin arasındaki münasebet te müellif tarafından şöyle açıklanmıştır: "Namaz dinin direği olduğu gibi, zekât ta İslâm'ın köprüsüdür. Demek ki birisi dini, diğeri asayişi muhafaza eden ilâhî iki esastırlar. Bunun için birbiriyle bağlanmışlardır."221
211 İşârât, 38.
212 a.g.e., 40; İşârât (Ar.), 48.
213 a.g.e., 388-389.
214 Sözler, 388.
215 Lemeâl, 739-741
216 Sözler, 388.
217 Lemeât, 739.
218 Lemeât, 739-741
219 a.g.e., a.g.y.
220 işârât 42
Kuran İlimleri ve Tefsir Açısından Bediüzzaman Said Nusinin Eserleri
Yrd.Doç.Dr.Niyazi BEKİ
Selam ve dua ile...
Hadis-i şerifte "Kur'an'ın üçte biri kadar sevapdar olduğu" ifade edilen İhlâs sûresi, bu konuda en çarpıcı bir misal teşkil etmektedir.
25. Söz'de İhlâs sûresinin, üçü müsbet, üçü menfi altı cümlesinin bulunduğu, bunların altı çeşit tevhîd mertebesini isbat edip, altı çeşit şirki reddettiği ifade edilmiştir.214 Lerne-ât'ta ise yedi çeşit tevhîd zikredilmiş ve üçüncü cümlede iki çeşit tevhide işaret edilmiştir. Yine Lemeât'ta belli bir sayı verilmeden, "Bütün envâ-ı şirki reddeder" cümlesiyle genel bir ifade kullanılmış, şirkin her türlüsünün reddedildiği ifade edilmiştir. Şirkin çeşitleri ise şöyle belirtilmiştir; İsa (a.s), Üzeyr, Melekler gibi insanlar tarafından uydurulan şirkleri "Lem yelid" cümlesi ile reddedilmiştir. Esbapperestiik, nü-cumperestlik (yıldıza tapmak), sanemperestlik (puta tapmak) I ve tabiatperestlik gibi şirk çeşitleri de "Lem Yûled" cümlesiyle bertaraf edilmiştir. Son âyette geçen "Lem yekûn" ifadesiyle Allah'ın ne zâtında, ne fiillerinde ve ne de sıfatlarında şeriki- »| nin olmadığı vurgulanmıştır.215 Her bir cümlesi öteki cümlelere hem delil hem de netice olur. Çünkü, her bir cümlenin n iki mânâsı vardır. Bir mâna ile netice olur. Bir mâna ile delil j olur. Böylece îhlâs sûresinde otuz ihlâs sûresi kadar muntazam, birbirini isbat eden delillerden mürekkep sûreler vardır.216
Ihlas sûresinin altı cümlesinin mealleri şöyledir: " 1-De ki: O, (Allah)'dır. 2- Allah birdir. 3- Allah Samed-dir. 4- O doğur ma m iş tır. 5- Ve doğmamıştır. 6- O'nun hiçbir I dengi yoktur."Rİsale-i Nur'da Ihlâs sûresinin tevhid açısından yapılan kısa bir tefsiri özetle şöyledir:
"Sûrenin birinci cümlesinde yer alan "hüve" deki karinesiz işaretin gösterdiği itlak, bir ta'yini, o da teayyünü gösterir. Bu ise tevhidin şühûd mertebesine işarettir."217
Yani: Ihlâs sûresinin ilk cümlesi "kul huve" nin anlamı: "De ki: O'dur." şeklindedir. Her zamirin mutlaka bir mercii vardır. Buradaki merci, açık olarak ifade edilmeyip, mutlak bırakılmıştır. Bu makamda mutlak bırakılan zamirin mercii ancak bir mutlak varlık olabilir. Mutlak bir varlık Allah'tan başkası olmadığına göre, buradaki mutlak zamirin mercii de ancak O'na ait olup, O'nu gösterebilir. Itlakta ta'yin ve tayinde de taayyün"ün mânâsı budur.
"İkinci cümle, Tevhid-i Ülûhiyeti gösteriyor. Üçüncü cümle, Tevhid-i Rubûbiyyet ve Tevhid-i Kayyûmiyyete işaret ediyor. Dördüncü cümle, Tevhid-i Celâli ihtiva etmektedir. Beşinci cümle, Tevhid-i Sermedîye işarettir. Altıncı cümle, Tev-hîd-İ Câmi'i, ihtiva etmektedir. Ne zâtında nazîri, ne ef'âlinde şeriki ve ne de sıfatında şebîhi vardır."218
Bediüzzaman'nm diğer bir değerlendirmesiyle Altı cümleden ibaret olan îhlâs sûresi, 7 çeşit şirki (Üzeyirperestlik, İsaprestlik, melekperestlik, akılperestlik, esbabperestlik, yıl-dızperestlik, sanemperestlik gibi putperestlikleri) reddeden ve tevhid-i şuhud, tevhid-i ulûhiyet, tevhid-i rubûbiyyet, tevhid-i kayyûmiyet, tevhidi celâl, tevhid-i sermediyyet ve tevhid-i cami gibi tevhidin 7 mertebesini gösterir.219Buna göre Ihlâs sûresinde 36 Ihlâs sûresi sözkonusudur. Sûrenin herbir cümlesi altı defa delil, altı defa netice olur. Herbir tabloda altı cümlenin altı defa sıralarının değiştirilmesiyle toplam 36 ihlâs sûresi elde edilir.
Bediüzzaman'ın, 36 sûreyi ihtiva ettiğini belirttiği Ihlâs sûresinin bu harika durumu, bilimsel olarak onu ortaya koyacak matematik formülü "Permitasyon prensibi" çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu prensibe göre:
a. Bu sûrede yer alan menfî ve müsbet üçer cümlenin oluşturduğu iki farklı kategorinin normal permitasyonlarmın sayısı: 720'şerden toplam 1440 dır. Buna göre İhlâs sûresinde, tam 1440 İhlâs sûresi vardır. Şüphesiz bu husus tek başına bir mucizedir.
b. Aşağıda görüldüğü üzere A, B, C = müsbet; D, E, F menfi cümle şekilleriyle "saymanın temel ilkesi"ne göre bu sûreden 36 tane sûre elde edilebilir:
Aşağıda bu formül ile birlikte İhlâs sûresinin ihtiva ettiği 36 îhlâs sûresi gösterilmiştir:
A- O Allah'tır. B- O birdir. C- O samed'tir. D- O doğurmamıştır. E- O doğmamıştır. F- O'nun hiçbir dengi yoktur.
İhlâs sûresinde yer alan 36 İhlâs sûresi:
1. De ki O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
2. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
3. De ki O Allah'tır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O birdir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
4. De ki O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır.
5. De ki O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır.
6. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır.
7. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
8. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır.
9. De ki G Allah'tır: Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
10. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır.
11. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır.
12. De ki O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır.
13. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
14. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır.
15. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
16. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur Çünkü O doğurmamıştır.
17. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır.
18. De ki O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır.
19. De ki O birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
20. De ki O birdir. Çünkü O samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır.
21. De ki O birdir. Çünkü O samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamışlır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
22. De ki O birdir. Çünkü O samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır.
23. De ki O'birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamışım
24. De ki O'birdir. Çünkü O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamışım Çünkü O doğmamıştır.
25. De ki: O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğurmamışım Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
26. De ki: O samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır.
27. De ki: O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
28. De ki: O Samed'tir. Çünkü O'birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır.
29. De ki: O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır.
30. De ki: O Samed'tir. Çünkü O birdir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır.
31. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
32. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır.
33. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur.
34. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır.
35. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğmamıştır. Çünkü O doğurmamıştır.
36. De ki: O Samed'tir. Çünkü O Allah'tır. Çünkü O birdir. Çünkü O'nun hiçbir dengi yoktur. Çünkü O doğurmamıştır. Çünkü O doğmamıştır.
Yukarıdaki 36 ihlas sûresi cümlelerin birbirine delil olmasından meydana gelmiştir.
Aynı şey cümlelerin birbirine netice olması durumunda da sözkonusudur. lhlâs sûresinin bu şekildeki 36 sûreden bir tanesi aşağıda bir misal olarak verilmiştir. Diğerleri buna kıyaslanabilir.
De ki: O Allah'tır. Ûleyse O birdir. Öyleyse O samed'tir. Öyleyse O doğurmamıştır. Öyleyse O doğmamıştır. Öyleyse O'nun hiçbir dengi yoktur.
Bakara sûresinin üçüncü âyetinde geçen "Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar." âyetlerinde geçen bu iki cümlenin bir araya gelmesinin hikmeti, iman ile amel arasındaki münasebetin açık olmasına işareten :"Bu (namazla ilgili) cümlenin evvelki (iman ile ilgili) cümle ile bağlılığı ve münasebeti gün gibi aşikardır." denilmiş ve arkasından "lakin bedeni ibadet ve taatlardan namazın tahsisi, namazın bütün hasenata (güzel amellere) fihrist ve örnek olduğuna işarettir."220 şeklinde bir ifadeyle namazın önemine işaret edilmiştir. Yukarıdaki aynı âyette yer alan "Namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan harcarlar." cümlelerinin arasındaki münasebet te müellif tarafından şöyle açıklanmıştır: "Namaz dinin direği olduğu gibi, zekât ta İslâm'ın köprüsüdür. Demek ki birisi dini, diğeri asayişi muhafaza eden ilâhî iki esastırlar. Bunun için birbiriyle bağlanmışlardır."221
211 İşârât, 38.
212 a.g.e., 40; İşârât (Ar.), 48.
213 a.g.e., 388-389.
214 Sözler, 388.
215 Lemeâl, 739-741
216 Sözler, 388.
217 Lemeât, 739.
218 Lemeât, 739-741
219 a.g.e., a.g.y.
220 işârât 42
Kuran İlimleri ve Tefsir Açısından Bediüzzaman Said Nusinin Eserleri
Yrd.Doç.Dr.Niyazi BEKİ
Selam ve dua ile...