Geçen gün, evlendiğim gün nikahım kıyılırken ki çekilen videoyu seyrettim. Görüntüde ben varım, müstakbel eşimin ağabeyi, benim ağabeyim, babam, eniştem ve nikahımı kıyan imam. Diğer misafirler alt katta velime yemeğinde sohbet, muhabbet...
Eşim, beni seyrediyor videoda. Hayrdır diyor, çok düşünceli görünüyordun o gün! Bak videoda da aynen öyle görünüyorsun. Sanki mutsuz gibi, sanki mecburiyet içerisindeymiş gibi, sanki bir emr'i yerine getiriyor da; hadi ama çabuk bitsin şu nikah merasimi der gibi...
Kendime baktım, ne düşündüğümü hatırladım: "Allahım" diyordum o an. "Allahım, ben ki, acz, ben ki biçare, ben ki günahkar. Bütün bu lutfunu hakedecek bir ameli bulunmayan amelsiz! benim ile şuan nikahı kıyılan yetim eşimin hatırına beni affet ve O'nun hatırına, bu kıyılan nikahın hatırına helal rızk ile huzur ver kuracağımız yuvaya"
Ama bunu sadece ben söylüyor ve ben duyuyordum. Bir de O ( celle celaluhu)!
Demek ki, kulun videosu dışarıdaki kişileri ve elbiselerin son şeklini gösterebiliyor. Oysa, bir başka video da; içimden geçen sözlerin naklen yayını devam ediyordu!
"Gülümseyin! melekler fotoğrafınızı çekiyor!" ( Saygılar ve dualar ile selam sana sevgili Abdirabbih)