E R H A N
New member
- Katılım
- 14 Ocak 2005
- Mesajlar
- 555
- Tepkime puanı
- 14
- Puanları
- 0
- Yaş
- 46
- Konum
- istanbul
- Web sitesi
- www.hidayetcagý.com
SERBEST İRADENİN DİLEMESİ
Allah'a kavuşma nedir, acaba? Rabbimiz, Allâh'a kavuşma üzerinde neden bu kadar önemle duruyor? Çünkü bu kavuşma bizim irademizle oluşan bir kavuşmadır. Rabbimiz Kehf Sûresi'nin 110. âyet-i kerîmesinde buyuruyor ki;
KEHF-110 :Femen kâne yercû likâe Rabbihî felya'mel amelen sâlihan.
Kim Allah'a kavuşmak isterse salih amel işlesin (nefsini tezkiye etsin)
Diğer taraftan Ankebut Sûresi'nin 5-6. âyet-i kerîmelerinde;
29/ ANKEBUT-5 : Men kâne yercû likâallahi feinne ecelallahi leât ve hüvessemiy'ul'aliym.
Kim Allah'a mülâki olmayı, (ruhunu ölmeden evvel Allah'a ulaştırmayı) dilerse Allah'ın tayin ettiği o gün mutlaka gelecektir. Allah işitir ve bilir.
29/ ANKEBUT-6 : Ve men câhede feinnemâ yücâhidü linefsih innallahe leganiyyün anil'âlemiyn.
Kim cihad ederse mutlaka nefsiyle (nefsi için) cihad etsin. Muhakkak ki Allah âlemler üzerine ganidir (âlemlerden müstağnidir, münezzehtir).
Allah'a kavuşmak isteyen kişinin nefsi ile cihad etmesini Rabbimiz emrediyor. Bu kavuşma ölümden sonraki kavuşma değildir. Bu kavuşma ölüm gelmeden önce bu dünya üzerindeki serbest iradeyle vaki olan bir kavuşmadır. Allahû Tealâ Ankebut Sûresi'nin 5. âyet-i kerîmesinde de "kim kavuşmak isterse", Kehf Sûresi'nin 110. âyet-i kerîmesinde de "kim kavuşmak isterse" diyor. Serbest iradenin dilemesi esas alınıyor.
29/ ANKEBUT-5: Men kâne yercû likâallahi feinne ecelallahi leât ve hüvessemiy'ul'aliym.
Kim Allah'a mülâki olmayı, (ruhunu ölmeden evvel Allah'a ulaştırmayı) dilerse Allah'ın tayin ettiği o gün mutlaka gelecektir. Allah işitir ve bilir.
KEHF-110 : ...Fe men kâne yercû likâe Rabbihî fel ya'mel amelen sâlihan,
...Kim Rabbine ulaşmayı arzu ederse o zaman salih amel işlesin.
Bu kavuşmayı gercekleştirebilenlerin var olduğuna dair de Bakara sûresinin 156. âyetinde yüce Rabbimiz buyuruyor ki ;
2/ BAKARA-156 : Ellezine izâ esâbethüm müsibetün, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râci'un.
Onlar ki; kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman; "Biz muhakkak ki Allah içiniz (Allah için yaratıldık) ve muhakkak O'na döneceğiz (ulaşacağız)" dediler.
2/ BAKARA-46: Ellezine yezunnune ennehüm mülâku rabbihim ve ennehüm ileyhi raci'un.
O (huşû sahipleri) ki; onlar, Rab'lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarını ve (sonunda ölümle) mutlaka O'na döneceklerini bilirler (yakîn derecesinde inanırlar).
Burada Rabbimiz iki dönüşten bahsediyor ve bu dönüşten biri bu dünyada iken dönüş, diğeri ise öldükten sonraki dönüştür. Öldükten sonraki dönüş bizim elimizle olan bir dönüş değildir. Şu dünyada kim bir an önce ölümle Allah'a dönmeyi ister?
89/ FECR-28: İrci'ıy ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh.
Allah'tan razı ol ve Allah'ın rızasını kazan. (Ey ruh) Allah'a (Rabbine) geri dönerek ulaş.
Bakara 46. ayet-i kerimede açık bir Allah'a dönüş emri var. Eğer bu ölümle Allah'a dönüş emri ise, Allah herkese intihar etmesi emrini veriyor demektir. İntihar ise İslâmda yasaktır, intihar eden cehennemliktir. Allah'ın herkese intihar emrini vermesi söz konusu olamayacağına göre, dönüş emri dünya hayatındaki dönüşe aittir, vuslat emredilmektedir.
Allah'a kavuşma nedir, acaba? Rabbimiz, Allâh'a kavuşma üzerinde neden bu kadar önemle duruyor? Çünkü bu kavuşma bizim irademizle oluşan bir kavuşmadır. Rabbimiz Kehf Sûresi'nin 110. âyet-i kerîmesinde buyuruyor ki;
KEHF-110 :Femen kâne yercû likâe Rabbihî felya'mel amelen sâlihan.
Kim Allah'a kavuşmak isterse salih amel işlesin (nefsini tezkiye etsin)
Diğer taraftan Ankebut Sûresi'nin 5-6. âyet-i kerîmelerinde;
29/ ANKEBUT-5 : Men kâne yercû likâallahi feinne ecelallahi leât ve hüvessemiy'ul'aliym.
Kim Allah'a mülâki olmayı, (ruhunu ölmeden evvel Allah'a ulaştırmayı) dilerse Allah'ın tayin ettiği o gün mutlaka gelecektir. Allah işitir ve bilir.
29/ ANKEBUT-6 : Ve men câhede feinnemâ yücâhidü linefsih innallahe leganiyyün anil'âlemiyn.
Kim cihad ederse mutlaka nefsiyle (nefsi için) cihad etsin. Muhakkak ki Allah âlemler üzerine ganidir (âlemlerden müstağnidir, münezzehtir).
Allah'a kavuşmak isteyen kişinin nefsi ile cihad etmesini Rabbimiz emrediyor. Bu kavuşma ölümden sonraki kavuşma değildir. Bu kavuşma ölüm gelmeden önce bu dünya üzerindeki serbest iradeyle vaki olan bir kavuşmadır. Allahû Tealâ Ankebut Sûresi'nin 5. âyet-i kerîmesinde de "kim kavuşmak isterse", Kehf Sûresi'nin 110. âyet-i kerîmesinde de "kim kavuşmak isterse" diyor. Serbest iradenin dilemesi esas alınıyor.
29/ ANKEBUT-5: Men kâne yercû likâallahi feinne ecelallahi leât ve hüvessemiy'ul'aliym.
Kim Allah'a mülâki olmayı, (ruhunu ölmeden evvel Allah'a ulaştırmayı) dilerse Allah'ın tayin ettiği o gün mutlaka gelecektir. Allah işitir ve bilir.
KEHF-110 : ...Fe men kâne yercû likâe Rabbihî fel ya'mel amelen sâlihan,
...Kim Rabbine ulaşmayı arzu ederse o zaman salih amel işlesin.
Bu kavuşmayı gercekleştirebilenlerin var olduğuna dair de Bakara sûresinin 156. âyetinde yüce Rabbimiz buyuruyor ki ;
2/ BAKARA-156 : Ellezine izâ esâbethüm müsibetün, kâlû innâ lillâhi ve innâ ileyhi râci'un.
Onlar ki; kendilerine bir musibet isabet ettiği zaman; "Biz muhakkak ki Allah içiniz (Allah için yaratıldık) ve muhakkak O'na döneceğiz (ulaşacağız)" dediler.
2/ BAKARA-46: Ellezine yezunnune ennehüm mülâku rabbihim ve ennehüm ileyhi raci'un.
O (huşû sahipleri) ki; onlar, Rab'lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarını ve (sonunda ölümle) mutlaka O'na döneceklerini bilirler (yakîn derecesinde inanırlar).
Burada Rabbimiz iki dönüşten bahsediyor ve bu dönüşten biri bu dünyada iken dönüş, diğeri ise öldükten sonraki dönüştür. Öldükten sonraki dönüş bizim elimizle olan bir dönüş değildir. Şu dünyada kim bir an önce ölümle Allah'a dönmeyi ister?
89/ FECR-28: İrci'ıy ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh.
Allah'tan razı ol ve Allah'ın rızasını kazan. (Ey ruh) Allah'a (Rabbine) geri dönerek ulaş.
Bakara 46. ayet-i kerimede açık bir Allah'a dönüş emri var. Eğer bu ölümle Allah'a dönüş emri ise, Allah herkese intihar etmesi emrini veriyor demektir. İntihar ise İslâmda yasaktır, intihar eden cehennemliktir. Allah'ın herkese intihar emrini vermesi söz konusu olamayacağına göre, dönüş emri dünya hayatındaki dönüşe aittir, vuslat emredilmektedir.