Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hanif Murat “HÜKÜM YALNIZ ALLAH’INDIR”

KuranEhli

New member
Katılım
14 Eyl 2009
Mesajlar
1
Tepkime puanı
3
Puanları
0
Sayın Hanif Murat’ın “HÜKÜM YALNIZ ALLAH’INDIR” adını verdiği kitabı çıktı!


Arka kapak yazısı…


İslam dininin biricik sahibi vardır: O da ALLAH. O’nun dininde O’nun sözlerinden başka hiçbir beşeri kavle yer yoktur. İnşallah elinizdeki bu çalışma, bu mukaddes davaya mütevazı bir katkı sağlayacaktır.
Din yalnız ALLAH’a özgülendiği takdirde; bizi birbirimize kırdıran, dünyada rezil rüsva, perme perişan eden ihtilaflardan kurtulmuş olacağımız gibi, ahirette de bunun semerelerini alacağız. Binlerce çelişki içerisindeki dini (!) görüp de, pamuk ipliğiyle tutturulmuş bir inanca sahip kitleler, ayne’l yakine kavuşacaklar.

İnşallah, her türlü tabunun yıkıldığı, tüm dengelerin yerle bir olduğu asrımızda, tağut düzenleri yerini halis İslam’a bırakacaktır. ALLAH’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isteyenlerin unutulmaya bıraktıkları, okunmasını engelledikleri, hayattan dışladıkları, eksik, yetersiz, anlaşılmaz, mücmel, tarihsel diye damgaladıkları Kuran, tekrardan gün yüzüne çıktı. Yalancıların çenelerini kapatmaya başladı bile. Tüm korkuları, tedirginlikleri, iftiraları, taşkalaları ve telaşları bundandır. Artık yolun sonu göründü. Ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, asla eski zulüm ve karanlık dönemlerine dönemeyecekler. Fitne kalmayıncaya, din de yalnız ALLAH’ın oluncaya kadar karşılarında biz Hanifleri bulacaklar.
Yapmamız gereken; atalarımızın duvarda asılı da olsa bize miras bıraktığı Kuran’ı açmak ve görmek hakikati tüm çarpıcılığıyla… İnsanlardan ve dogmalardan korkmadan, ürkmeden, inançla ve samimiyetle ona yaklaşmak…

Önsözden alıntı…

Müslümanlar arasında 13 asır önce basit mevzulardan ortaya çıkan ihtilaflar, her geçen gün çözümleneceği yerde, katlanarak ve kronikleşerek içinden çıkılmaz bir hal aldı. Erken dönemde, iki elin parmaklarını aşmayacak adetteki problemlere, her nesil, ardıllarına daha başkalarını miras bırakarak, bir süre sonra aynı ortak isim altında fakat pek de müşterek yanı olmayan onlarca İslam ortaya çıktı. Önce siyasi manada teşekkül eden fırkaların, ameli mezheplere derken İtikadî mezheplere devşirilmesi gecikmedi. Her yeni kombinasyon daha farklı fraksiyonlar doğurdu. Tarikatlar, onların alt şubesi olan cemaatler, derken en sonunda herkesin ayrı doğrularının ve kendisine has inanışlarının olduğu bir dinin mensupları haline geldik; ulemadan avam kesime değin. Televizyonlarda hiçbir konuda anlaşamayan, hem de aynı ekolun, aynı mezhebinin âlimlerini görmeyi kanıksadık bile.

Acaba bu farklı varyasyonlardan hangisi doğru? Tek bir ALLAH’ın vazettiği yegâne hakikat olacağına göre bu savların en fazla birisi doğru olabilir. Belki de hepsi batıl. Ve hak gizli bir yerde ve bizler tarafından keşfedilmeyi bekliyordur. Ebedi saadetimizin söz konusu olduğu bu durumda işi şansa bırakabilir miyiz? Yahut suya sabuna dokunmadan “Saldım çayıra Mevlam kayıra” felsefesiyle hidayete ulaşmak mümkün mü? Ya da atalarımızdan devraldığımız meşrebimizi herhangi bir analize tabi tutmadan olduğu gibi taklit edersek sırat’ül müstakim üzerinde olma ihtimalimiz yüzde kaçtır? Eğer şeksiz bir şekilde kendi içerisinde mutabakata varmış üç beş görüş bulunuyor olsaydı belki şansımız yüzdelerle ifade edilebilirdi. Lakin ağzı olanın dinle ilgili kendisine özgün ahkâmlar kestiği dinimizde başarı şansımız, bir bölü ağzı olanlardan öteye gitmeyecektir. Tabi bu orana ağız sahiplerinin kendi içerisindeki çelişkilerini de hesaba katarsak durum tam anlamıyla içinden çıkılmaz bir hale bürünür.

En iyimser tahminle sadece bir hizbin ahirette kurtuluşa ereceği bu devingen yapı, dünyamızı da cehenneme çevirmiştir. Öyle ki, 1400 yıllık bilânçomuzda, bu dinsel farklılıkların körüklediği mezhep savaşlarında, gayri Müslimlerle girişilenlerin kat kat fazlası kayıplar verildi. Maalesef şeytanın 1300 yıldır sahnelediği bu oyun, günümüzde bile daha şiddetli bir şekilde devam etmektedir. Bu gerçeği görebilmemiz için öyle çok uzaklara, tarih kitaplarına bakmamıza bile gerek yok. Yanı başımızdaki Irak’a salt akşam haberleri düzeyinde göz atmamız yeterlidir. 2003 yılında başlayan lanetli savaş neticesinde; bir milyonun üstünde Müslüman katledilmiş ve bir o kadarı da sakat kalmıştır. Olayın en vahim yönü ise bu zayiatın onda birinin bile işgalci Amerikalıların eliyle vuku bulmayışıdır.
Çeşitli fırkalara bölünmüş Müslümanlar, istilacı Conilerden bile daha merhametsiz bir şekilde birbirlerine kıyım gerçekleştirmektedirler. Hatta öylesine pervasızlaşmışlardır ki inandıklarını iddia ettikleri kitap, ALLAH’ın isminin anıldığı tüm mabetleri mukaddes ilan etmişken (22:40) birbirlerinin camilerinde intihar eylemleri bile yapabilmektedirler. Hoş Müslüman’ım diyenlerin neden tek bir camide toplanamadıklarına değinmiyorum bile. Ancak en azından birbirlerinin camilerinde intihar eylemi yapmalarının bir açıklaması olmalı. Dinsel, kültürel, tarihsel, sosyolojik ve psikolojik olarak…
 

casus021

New member
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
1,475
Tepkime puanı
380
Puanları
0
Yaş
40
Konum
istanbul
Web sitesi
www.islamportali.net
burada mesheplerin bir suçu yok suç insanda dikkat li islamtarihi incelendigin zaman meshep immaları hiç bir zaman şavaş içinde olmamıstır
 

ibrahim571632

New member
Katılım
3 Tem 2007
Mesajlar
705
Tepkime puanı
756
Puanları
0
Konum
Mersin
Kitabı okumadan bir yorum yapmak yanlış olur ama gerek önsözde gerek kapak yazısında İslam aleminin genel bir durum analizi yapılmış.Birçoğumuz tarafından bilinen hakikatler deklare edilmiş.Okuduklarımdan,Rabbi bir olan islam ümmedinin kendi içinde bir olamayışının nedeni sanki müellifçe tarikat ve cemaatlere bağlamış gibi sezinledim.

İslam aleminin içinde bulunduğu bu durumdan çıkış yolu kitabın muhteviyatında var mıdır yok mudur onu okuyunca anlayabiliriz ancak La İlahe İllALLAH Muhammeden Rasulullah bahçesine giden her yol ve bu cennet bahçesine açılan her kapı mübarektir.Biz tarih boyunca tembel,ilkesiz,idealsiz,hareketsiz,bana dokunmayan bin yaşasın mantığına sahip,tahkiki değil taklidi iman sahibi bol cahilli nesiller yetiştirmekte devam ettikçe Allah bizi zalimlerle sınamaya devam edecektir AllahuAlim.Müellifin okuduğumuz kadarıyla durumdan cemaat ve tarikatleri asli sorumlu tutması ve tenkit etmesi olsa olsa bir kızgınlık alameti olabilir.400 küsür sene dünyaya Asrı Saadeti yaşatmış Cennet mekan Ceddimin içerisinde Tarikat yahut Cemaat hiç yok muydu??? Tekrarla ifade ediyorum ki bence İslam aleminin içinde bulunduğu durumun asıl müsebbibi -nefsimle birlikte- bireylerinin cehaletidir,İhlas ve samimiyetsizliğimizdir, ilkesiz ve idealsizliğimizdir.AllahuAlim.
 

müttaki

New member
Katılım
9 Ocak 2007
Mesajlar
203
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
57
Sayın Hanif Murat’ın “HÜKÜM YALNIZ ALLAH’INDIR” adını verdiği kitabı çıktı!


bu kitabı kim bana bulabilir önsöz harika, gerçekten okumak isterim sonuna kadar,
Allah yazandan razı olsun(bu kadarı ile söylüyorum tabi)inşallah kitabın geri kalanı da bu kadar güzeldir
 

müttaki

New member
Katılım
9 Ocak 2007
Mesajlar
203
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
57
kuran ehli kitaptan banada yollayabilir misin? çok sevinirim urfada yok bulamadım ?
 

müttaki

New member
Katılım
9 Ocak 2007
Mesajlar
203
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
57
kitabı ulaştırdığın için Allah razı olsun kuranehli, hepinize okumanınızı öneririm içindeki hadisleri mutlaka incelemelisiniz
 

müttaki

New member
Katılım
9 Ocak 2007
Mesajlar
203
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
57
bana ev yada iş adresini yollar mısın bana inşallah en kısa zamanda eline ulaşır kuranehli bana bikaçtane birden yollamış Allah razı olsun
 

ibrahim571632

New member
Katılım
3 Tem 2007
Mesajlar
705
Tepkime puanı
756
Puanları
0
Konum
Mersin
bana ev yada iş adresini yollar mısın bana inşallah en kısa zamanda eline ulaşır kuranehli bana bikaçtane birden yollamış Allah razı olsun


Kardeşim size özel mesaj ile adres bilgilerimi yolladım.İlginizden dolayı Allahü Teala razı olsun.
Baki Selam ile...
 

müttaki

New member
Katılım
9 Ocak 2007
Mesajlar
203
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
57
hadislerin hüccet olmadığına dair antitezi olan var mı acaba????????????
 

ibrahim571632

New member
Katılım
3 Tem 2007
Mesajlar
705
Tepkime puanı
756
Puanları
0
Konum
Mersin
hadislerin hüccet olmadığına dair antitezi olan var mı acaba????????????


Bizzat Allahü teâlâ bildiriyor. Kendisi ile birlikte Resulüne uyulmasını, iman edilmesini, isyan edilmemesini, isyan edenlerin kâfir olduklarını bildiriyor. İşte âyet-i kerime mealleri:
(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20] (Sadece Allah’a değil, Resulüne de itaat şarttır.)

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.)
[Nisa 80] (Resule uymak, Allah’a uymak demektir.)

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki, Allah’ın azâbı çok şiddetlidir.)
[Enfâl 13] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de karşı gelen buyuruluyor.)

(Allah ve Resulüne itaat eden cennete, isyan eden cehenneme gider.)
[Nisa 13,14] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de buyuruluyor.)

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.)
[Ahzab 36] (Sadece Allah’a denmiyor, Resulüne de karşı gelen buyuruluyor.)

(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan
[Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]

(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.)
[Araf 157] (Haram etme yetkisini Allah, Resulüne de vermiştir.)

(Aralarında hüküm verilmek üzere Allah’a ve Peygambere çağırıldıkları vakit: “İşittik, itaat ettik” demek, ancak müminlerin sözüdür.)
[Nur 51] (Mümin olan, sadece Allah’a değil, Resulüne de uyar.)

(Allah’a ve Resulüne itaat edin!
[uymayıp] yüz çeviren [kâfirdir] Allah da kâfirleri sevmez.) [A. İmran 32] (Demek ki sadece Allah’tan değil, Resulünden de yüz çeviren kâfirdir.)

(Allah ile resullerinin emirlerini birbirinden ayırıp ikisi arasında bir yol tutmak isteyen kâfirdir.)
[Nisa 150,151] (Yalnız Allah’ın değil, Resulünün emrine uymayan da kâfirdir.)

(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.)
[Ahzab 36] (Sadece Allah değil, Resulü de bir hüküm verince, kimsenin söz söylemeye hakkı kalmaz.)

(Allah’a ve ümmi nebi olan Resulüne iman edin!)
[Araf 158] (Demek ki Resule de iman şart.)

(Allah’a ve Resulüne inanmayan
[kâfir olur] kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.) [Feth 13] (Resulüne inanmayan da kâfirdir.)

(Allah ve Resulüne itaat eden, en büyük kurtuluşa ermiştir.)
[Ahzab 71] (Sadece Allah’a inanan değil, Resulüne de inanan kurtulmuştur.)

Allahü teâlâ, Resulünü hep kendi ile beraber de bildirirken aşağıda ise sadece Resulünü bildiriyor:
(Resulüm de ki; “Bana uyun ki, Allah da sizi sevsin!”) [Al-i İmran 31]

(Ona
[Resulüme] uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]

(Onun sözü vahiyden başka şey değildir.)
[Necm 4]

(Peygamberin verdiğini alın, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7] Dikkat edin Kur'an'ın emrettiğine yahut Kitapta saydıklarımıza buyurulmuyor doğrudan Rasulullah (A.S.) işaret ediliyor.

(Kimi, ona
[Resulüme] iman etti, kimi de, ondan yüz çevirdi. Bunlara çılgın ateşli cehennem yetti. Âyetlerimizi inkâr ederek kâfir olanları elbette ateşe atacağız.) [Nisa 55-56] (Resulünün hadislerinden yüz çeviren kâfirdir.)

(Hayır, Rabbine andolsun ki ihtilaflarda seni hakem edip verdiğin hükmü tereddütsüz kabullenmeyen iman etmiş olmaz.)
[Nisa 65] (İman eden kimse, Resulullahın hükmüne razı olur.)

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Kur’andan başka şeye uymayız diyenler çıkacak.) [Ebu Davud]

(Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek bana inanmayanlar çıkacak.) [Ebu Ya’la]

(Kur’andan başka
delil kabul etmem diyenler çıkacak.) [Ebu Davud]

(Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim]

(Bana uyan Cennete girer, isyan eden Cennete giremez.) [Buhari]
 

müttaki

New member
Katılım
9 Ocak 2007
Mesajlar
203
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
57
nahl süresi 89da Allah-u Teala "biz herşeyi Kuranda detaylı olarak belirttik" derken bize eksik bili mi vermiş oluyor!
sizin bütün çabanız Allah'ı mı yalancı çıkarmak haşa!
hadisleri peygamberimizin ağzından mı duydunuz ki ayet gibi iman ediyorsunuz?
 

h-a-m-z-a

New member
Katılım
16 Eyl 2009
Mesajlar
163
Tepkime puanı
111
Puanları
0
Yaş
44
nahl süresi 89da Allah-u Teala "biz herşeyi Kuranda detaylı olarak belirttik" derken bize eksik bili mi vermiş oluyor!
sizin bütün çabanız Allah'ı mı yalancı çıkarmak haşa!
hadisleri peygamberimizin ağzından mı duydunuz ki ayet gibi iman ediyorsunuz?

ALLAH a iman etmek için (haşa) ALLAH ı görmek mi gerekiyor ?

Resulullah ın güvendiği kendisini emanet ettiği insanlara şüpheyle yaklaşacak cesareti siz nerden buluyorsunuz ?

 

mavigezegen

New member
Katılım
14 Tem 2009
Mesajlar
243
Tepkime puanı
169
Puanları
0
Allah’ın çağrısına uyulduktan sonra O’nun hakkında tartışmaya girenlerin delilleri Rableri katında batıldır. Onlara bir gazap vardır. Onlar için çetin bir azap vardır.

Şura-16
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,131
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
nahl süresi 89da Allah-u Teala "biz herşeyi Kuranda detaylı olarak belirttik" derken bize eksik bili mi vermiş oluyor!
sizin bütün çabanız Allah'ı mı yalancı çıkarmak haşa!
hadisleri peygamberimizin ağzından mı duydunuz ki ayet gibi iman ediyorsunuz?

Ey müttaki, biz ayetleri Peygamber (sav) in ağzından duymadık ama, bu yukarıda ki ayet sana vahiy mi geldi ki... Ve üstelik Nahl 89 ayetinin mealini bile düzgün ve tam yazamamışken...
 

müttaki

New member
Katılım
9 Ocak 2007
Mesajlar
203
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Yaş
57
Furkan-1 وَيَوْمَ نَبْعَثُ فِي كُلِّ أُمَّةٍ شَهِيدًا عَلَيْهِم مِّنْ أَنفُسِهِمْ وَجِئْنَا بِكَ شَهِيدًا عَلَى هَـؤُلاء وَنَزَّلْنَا عَلَيْكَ الْكِتَابَ تِبْيَانًا لِّكُلِّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً وَبُشْرَى لِلْمُسْلِمِينَ
Okunuş Ve yevme neb'azü fi külli ümmetin şehiden ala haüla' ve nezzelna aleykel kitabe tibyanel likülli şey'iv ve hüdev ve rahmetev ve büşra lil müslimin Diyanet Açıklamalı O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik. Diyanet Vakfı O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik. Elmalılı Orijinal Hele her ümmet içinde kendilerinden üzerlerine bir şâhid ba's edeceğimiz, seni de onlar üzerine şâhid getirdiğimiz gün!... ve bu kitabı sana ceste ceste indirdik ki her şeyi beliğ bir surette beyan etmek hem bir hidayet kanunu, hem bir rahmet, hem de müslimîne bir müjde olmak için Elmalılı Sade. 1 Hele her ümmet içinde kendilerinden kendi üzerlerine bir şahit göndereceğimiz seni de onların üzerine şahit getirdiğimiz gün!.. Bu Kitabı sana, herşeyi beliğ bir şekilde açıklamak; hem bir hidayet kanunu, hem bir rahmet, hem de müslümanlara müjde olmak üzere ceste ceste indirdik. Elmalılı Sade. 2 Biz o gün, her ümmet içinde, kendilerinden kendi üzerlerine bir şahit göndereceğiz. Seni de onların üzerine şahit getireceğiz. Bu kitabı da, her şeyi açıklayan ve müslümanlara doğruyu gösteren bir rehber, bir rahmet kaynağı ve bir müjdeleyici olarak indirdik. Ö. N. Bilmen Ve o gün her ümmet için de üzerlerine kendilerinden birer şahit göndereceğiz, seni de bunların üzerine bir şahit olarak getirdik ve sana kitabı herşey için apaçık bir beyan ve bir hidâyet ve bir rahmet ve müslümanlar için bir müjde olmak üzere indirdik. S. Ateş Her ümmet içinde, kendi aralarından, aleyhlerine bir şâhid getireceğimiz gün, seni de bunların aleyhine şâhid getirmiş olacağız. Sana bu Kitabı, her şeyi açıklayan ve müslümanlara yol gösterici, rahmet ve müjde olarak indirdik. Tefhimü-l Kuran Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara da bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. Fizilalil Kuran Her ümmetin aleyhinde kendilerinden bir şahit göstereceğimiz günde seni de onların aleyhinde şahit tutarız. Sana bu kitabı her şeyi açıklayan bir bilge, bir doğru yol rehberi, bir rahmet kaynağı ve müslümanlara yönelik bir müjde olarak indirdik. İ. Kesir Her ümmette bir kişiyi aleyhlerine şahid gönderdiğimiz gün; seni de onların üzerine tastamam şahid olarak getirdik. Sana; her şeyi açıklayan, hidayet ve rahmet, müslümanlara da bir müjde olan kitabı indirdik. Mevdudi Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara da bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. A. Gölpınarlı Her ümmete, kendi cinsinden bir tanık getireceğiz ve seni de bunlara tanık tutacağız ve biz, sana her şeyi açıklayıp anlatan ve Müslümanlara hidâyet, rahmet ve müjde olan kitabı indirdik. Y.N. Öztürk Gün olur, her ümmet için kendi aleyhlerine kendi içlerinden bir tanık çıkarırız. Seni de şu insanlar hakkında tanık olarak getireceğiz. Sana bu Kitap'ı indirdik ki herşey için ayrıntılı bir açıklayıcı, bir kılavuz, bir rahmet, Müslümanlara da bir müjde olsun. H. S. Yeter O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik. A. Bulaç Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. S. Yıldırım Gün gelir, her ümmetten kendilerine birer şahit getiririz.Seni de ümmetin üzerine bir şahit olarak getirip dinleriz.Ey Resulüm, işte sana bu kutlu kitabı indirdik ki her şeyi açıklasın, doğru yolu göstersin,Allah’a teslimiyetle itaat edecek olanlara, rahmetin ve müjdenin ta kendisi olsun. A. Uğur O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz. Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu Kitab'ı da sana, her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik. G. Onan Her ümmet içinde kendi nefslerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitabı sana her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. Ş. Piriş Her topluma, kendi içlerinden bir şahid getirdiğimiz gün, seni de bunlara şahid olarak getireceğiz. Çünkü, sana her şeyi açıklamak için ve yol gösterici, müslümanlar ve rahmet için müjde olarak kitabı indirdik. E. Yüksel Her topluluk içinden, kendilerine karşı bir tanık gönderdiğimiz, şunlara karşı da seni tanık olarak getirdiğimiz gün... Biz sana bu kitabı, her şeyi açıklayan, bir yol gösterici, bir rahmet ve müslümanlara bir müjde olarak indirdik. İ.H. Baltacıoğlu O gün her topluluğun içinden o topluluğa karşı bir tanık çıkaracağız. Seni de bunlara karşı tanık olarak getireceğiz. Biz sna Kitap’ı da her nesneyi apaçık belirten, doğru yolu gösterici, esirgeyici, bağınanlar için de müjdeleyici olarak bildirdik.
ben kendim birşey söylemiyorum sadece apaçık bir şekilde vahye tabi oluyorum. vahyde ne yazıyorsa onu savunuyorum. bakın bu kadar adam meal etmişler ve hepsinde de HERŞEYİN AÇIKLAMASI olarak yer veriliyor. Kuran masal veya hikaye kitabı değildir. her bir harf ve kelime bir mucizedir ve yüce Rabbim boşyere kelime kullanmaz........
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Misyonerler, çeşitli isimler altında Müslümanlığa saldırıyorlar. Maalesef kendilerine taraftar da bulabiliyorlar. Bunlar kıyamet alametidir. İnsanlar bozulacak, herkes dinsizleşecek ve ondan sonra kıyamet kopacaktır. Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Allah diyen bir Müslüman kaldığı müddetçe kıyamet kopmaz.) [Müslim]

Böyle sözleri söyleyenler Kur’ana da inanmıyorlar ki. Kur’an-ı kerimde, yalnız Allah’a uyun denmiyor, Resulüne de uyulması emrediliyor. İşte âyet-i kerimeler:
(De ki, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin, günahlarınızı affetsin. De ki, Allah’a ve resulüne uyun! [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Elbette Allah kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 31, 32]

(Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.) [Nisa 13,14]

(İhtilaflı bir işin hükmünü Allah’tan [Kur’andan] ve Resulünden [Sünnetten] anlayın!) [Nisa 59]

(Biz her peygamberi kendisine itaat edilsin diye gönderdik.) [Nisa 64]

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(Allah ile resullerinin arasında farklı bir yol tutmak isteyenler kâfirdir.) [Nisa 150,151]

(O ümmî Peygamber, temiz şeyleri helâl, pis, çirkin şeyleri haram kılar.) [Araf 157]

(Ona uyun ki, doğru yolu bulasınız!) [Araf 158]

(Allah’a ve Resulüne itaat edin!) [Enfal 20]

(Allah’a ve Resulüne karşı gelen, bilsin ki, Allah’ın azabı çok şiddetlidir.) [Enfal 13]

(İhtilafa düşülen şeyleri açıklayasın diye bu kitabı sana indirdik.) [Nahl 64]

(Kur'anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]

(Aralarında hüküm verilmek üzere Allah’a ve Peygambere çağırıldıkları vakit, Müminler, “İşittik, itaat ettik” derler, işte kurtuluşa erenler bunlardır.) [Nur 51]

(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre seçme hakkı kalmaz. Allah’a ve Resulüne karşı gelen, apaçık sapıklıktadır.) [Ahzab 36]

(O, [Resul] vahiyden başka söylemez.) [Necm 3,4]

(Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Kur’andan başka şeye uymayız diyenler çıkacak.) [Ebu Davud]

(Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek bana inanmayanlar çıkacak.) [Ebu Ya’la]

(Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkacak.) [Ebu Davud]

(Sünnetimden yüz çeviren benden değildir.) [Müslim]

(Bana uyan Cennete girer, isyan eden Cennete giremez.) [Buhari]

(Peygamberin haram kılması, Allah’ın haram kılması gibidir.) [Tirmizi]
 

fetih

New member
Katılım
16 Şub 2007
Mesajlar
1,994
Tepkime puanı
355
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Uzay Ýstasyonundan Alooooo Kimse Yokmuuuuu :)
Allah, tüm insanları gönderdiği elçilere uymakla ve onlara itaat etmekle sorumlu tutmuştur. Elçiler, Allah’ın emirlerini yerine getiren, insanlara Allah’ın vahyini ileten ve hal ve tavırlarıyla, konuşmalarıyla, kısacası tüm hayatlarıyla insanlara Allah’ın hoşnut olacağı umulan insan modelini ve hayatın nasıl yaşanması gerektiğini gösteren mübarek insanlardır. Allah Kuran’da elçilerine uyanların kurtuluşa ereceklerini bildirmiştir. Bu nedenle Peygamberimiz (sav)’e itaat, önemli bir ibadettir. Allah itaat konusunun önemini Kuran’da şöyle haber verir:

“Biz elçilerden hiç kimseyi ancak Allah’ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik…” (Nisa Suresi, 64)

Kuran’ın birçok ayetinde ise, peygamberlere itaat edenlerin aslında Allah’a itaat etmiş oldukları bildirilir. Elçilere başkaldıranlar ise, gerçekte Allah’a karşı gelmişlerdir. Bu ayetlerden bazıları şöyledir:

“Kim Resul’e itaat ederse, gerçekte Allah’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, Biz seni onların üzerine koruyucu göndermedik.” (Nisa Suresi, 80)

“şüphesiz sana biat edenler, ancak Allah’a biat etmişlerdir. Allah’ın eli, onların ellerinin üzerindedir. şu halde, kim ahdini bozarsa, artık o, ancak kendi aleyhine ahdini bozmuş olur. Kim de Allah’a verdiği ahdine vefa gösterirse, artık O da, ona büyük bir ecir verecektir.” (Fetih Suresi, 10)

Tüm alemlere rahmet olarak gönderilmiş olan Peygamberimiz (sav) de, hadis-i şeriflerinde itaatin önemini hatırlatmış ve şöyle buyurmuştur:

“Kim bana itaat ederse, muhakkak ki Allah’a itaat etmiştir. Kim de bana isyan ederse muhakkak ki Allah’a isyan etmiştir.” (Kütüb-i Sitte, Muhtasarı Tercüme ve şerhi, Prof. Dr. İbrahim Canan, 16. cilt, Akçağ Yayınları, Ankara, s. 482)

Allah, Kuran’da Peygamberimiz (sav)’in müminler için bir koruyucu ve yönetici olduğunu bildirmektedir. Bu nedenle Müslümanlar her konuda Peygamberimiz (sav)’e danışır, onun fikrini ve rızasını alarak bir işe başlarlardı. Ayrıca aralarında anlaşmazlığa düştükleri konularda, çözüm bulamadıklarında veya ümmetin güvenliğine, sağlığına, ekonomik durumuna yönelik bir haber öğrendiklerinde bunları da hemen Peygamberimiz (sav)’e iletir ve ondan en hayırlı ve güvenli çözüm veya yöntemi öğrenerek uygularlardı. Bu, Allah’ın Kuran’da müminlere emrettiği çok önemli bir ahlaktır. örneğin Allah bir ayetinde, tüm haberlerin peygambere veya onun kendisine vekil kıldığı kişilere iletilmesini emretmektedir. Ayette şöyle buyrulur:

“Kendilerine güven veya korku haberi geldiğinde, onu yaygınlaştırıverirler. Oysa bunu peygambere ve kendilerinden olan emir sahiplerine götürmüş olsalardı, onlardan ’sonuç-çıkarabilenler’ onu bilirlerdi. Allah’ın üzerinizdeki fazlı ve rahmeti olmasaydı, azınız hariç herhalde şeytana uymuştunuz.” (Nisa Suresi, 83)

Bu elbette ki birçok hayrı ve hikmeti olan bir emirdir. Peygamberimiz (sav)’in her emri ve hükmü Allah’ın koruması altındadır. Dolayısıyla verdiği kararlar daima hayır olur. Peygamberimiz (sav)’in her sözü, her kararı, her önlemi müminlere ve aslında tüm insanlara hayır ve güzellik getirmiştir.

“Kim bana itaat ederse, muhakkak ki Allah’a itaat etmiştir. Kim de bana isyan ederse muhakkak ki Allah’a isyan etmiştir.” Hz. Muhammed (sav)
 
Üst Alt