Fakirliğin Sebepleri...

Eğer felsefeyi seviyorsan bölümünde okumanı tavsiye ederim kardeşim.Bazı önyargıların yıkılması gerekiyor çünkü.
 
ticaretle uğraşan insanın her şeyden önce inançlı ve dürüst olması lazım, herhangi bir şeyi yapacağına inanmıyorsa başarılı olamaz,aynı şekilde dürüst olmazsa yine belli bir süre onun çöküşü hızlanır,
bu çerçeveden bakarsak hazreti anlayabiliriz diye düşünüyorum
 
"Bu günkü felsefe artık iflah olmaz bir boyuttadır .O daireye giren imanını kaybete tehlikesi ile karşı karşıyadır. Şu sözümün misali şudur."
Kardeşim bu senin dayanaksız bir yorumundur.Katılmıyorum bu ifadene.
 
Peki senin dayanağın nedir?
Sence felsefenin yararı nedir? Ne veriyor. Allah'ı tanıtıyor mu mesela?

felsefe geri dönülemez bi boyutta değil. kesinlikle katılmıyorum. felsefeyle dinin yanyana yürüyebileceğine inanıyorum. cünkü bugün felsefeyi kurtarabilirsek birçok insanın kafasını karıstıran abuk sabuk insanlar türemeyecek demektir. mehdinin görevlerinden biride felsefeyi kurtarmaktır. Bediüzzaman Said Nursi de bunu cok güzel açıklıyor.
 
(kendisi aynı zaman Anneannemin babasıydı) .

bu adam nasıl senin Anneannenin babası oluyor ya?1700'lü yıllarda yaşamış birisidir İbrahim Hakkı.
Bir söylentiye göre İbrahim Hakkı'nın annesinin soyu hz. muhammed'e dayanıyormuş.Sen acaba buradan bişey mi çıkartmaya çalışıyorsun?
Bir de bana msn'de türkiye çapında tanınmış felsefeciyim demiştin.Çoğu şeyi atıyorsun gibime geliyor.Atıp tutmayalım lütfen...
 
aslında tam olarak 1703'te dogdu. bende farkettim nicksizadamın anneannesinin babası olamayacagını. ama birsey söylemedim. cünkü konu bu değil.
 
ARAF SURESİ
94- Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, onun halkını yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır.

YUNUS SURESİ
12- İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek dikilirken bize dua eder. Kendisinden sıkıntısını gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi aldırmadan geçer gider. İşte o aşırı gidenlere yaptıkları şeyler böyle güzel gelir.
 
Değerli kardeşim bu yazılanları bir hurafe olarak nitelendirip bir kanera atmamak gerekir.Marifetname adlı eserde (kendisi aynı zaman Anneannemin babasıydı) değerli büyüğümüz İbrahim Hakkı Efendi'nin uzun yıllara dayanan çalışmaları ve gözlemlerine rastlarız.Yani öyle bir kalemde silinip atılacak eser olarak nitelendirmemek gerekir.

bu yazılar marifetname den mi alınmış?
 
bu adam nasıl senin Anneannenin babası oluyor ya?1700'lü yıllarda yaşamış birisidir İbrahim Hakkı.
Bir söylentiye göre İbrahim Hakkı'nın annesinin soyu hz. muhammed'e dayanıyormuş.Sen acaba buradan bişey mi çıkartmaya çalışıyorsun?
Bir de bana msn'de türkiye çapında tanınmış felsefeciyim demiştin.Çoğu şeyi atıyorsun gibime geliyor.Atıp tutmayalım lütfen...

Hiçbir şekilde atıp tutma durumu söz konusu değil.İbrahim Hakkı Efendi Hazretlerinin soyundan geldiğimi tekrar ifade ediyorum.Zaten sorun bu da değildir.Atıp tutma da söz konusu değil.Adım ve soyadımı google da taratanlar ne işlere imza attığımı görebilirler.Bu da bir problem değildir. Asıl mesele sizin gibi cahil kesimin değerli bir esere niteliksiz bir yakıştırma kullanmasıdır.Sizin yaşınız kaç başınız kaçta herkesin değer verdiği esere anlamsız yakıştırmalar kullanıyorsunuz.Böyle yaparak ilginç olmaya çalışıyorsanız yanılıyorsunuz.Çünkü böylelikle ancak ve ancak insandışılığınızı ortaya koyarsınız.
 
Hiçbir şekilde atıp tutma durumu söz konusu değil.İbrahim Hakkı Efendi Hazretlerinin soyundan geldiğimi tekrar ifade ediyorum.Zaten sorun bu da değildir.Atıp tutma da söz konusu değil.Adım ve soyadımı google da taratanlar ne işlere imza attığımı görebilirler.Bu da bir problem değildir. Asıl mesele sizin gibi cahil kesimin değerli bir esere niteliksiz bir yakıştırma kullanmasıdır.Sizin yaşınız kaç başınız kaçta herkesin değer verdiği esere anlamsız yakıştırmalar kullanıyorsunuz.Böyle yaparak ilginç olmaya çalışıyorsanız yanılıyorsunuz.Çünkü böylelikle ancak ve ancak insandışılığınızı ortaya koyarsınız.

Adınızı ve soyadınızı verir misiniz msn'de?
 
NASIL ZENGİN OLUNUR?

1- Sadaka vererek.
2- Tatlı dilli olunarak.
3- Güler yüzlü olmak.
4- Seher vakti uyumamak.

5- Evin içini ve kapının önünü her gün mutlaka süpürmek.
6- Tencereyi, kap kacağı her gün temizlemek.
7- Namazın farzlarını eksiksiz kılmak.
8- Güneş boyu (Kuşluk) namazı mutlaka kılınmalı
9- Ezandan evvel Mescidde olmak.
10- Uyumadan önce üç defa Tebareke okumak.
11- Bütün gün abdestli olmak.
12- Sabah namazının sünnetini evde kılmak.
13- Fecr ile Güneşin doğacağı zaman arasında yalan dünya
işlerini konuşmamak.
14- Kadınlarla çok az görüşerek.
15- Rastgele konuşmamak.
16- Gıybette söyleyip, yazmamak.
17- Sükutun kıymetini bilerek.
18- Yatsının üç rekat Selahatt-i vitrini kıldıkltan sonra hemen
yatmak.
19- Sabah namazı esnasında yüz (100) defa Süphanallahi
ve-bihamdike Süphanallahi az-im diyerek.
20- Cuma namazı öncesi veya Cuma günleri yetmiş (70) defa
Allahümmeğin-i bi-helalike an-haramike veldin-i
bi-fadlike amen sivak duasını okuyarak.

FAKİR KALMANIN SEBEPLERİ-FUKARALIK

1- Günahkar olmak.
2- Aldatmak-hilebazlık.
3- Fecr zamanı uyumak (yatmak)
4- Bir günde sekiz (8) saatten fazla uyumak.
5- Anadan üryan (çırıl-çıplak) yatakta yatmak.
6- Çıplakken abdest bozmak. (tuvalet ihtiyacı gidermek) .
7- Ekmek ufağının üstünden geçmek.
8- Cünüp iken gusül etmeden yemek içmek.
9- Soğan ve sarımsak kabuklarını yakmak.
10- Yatsıleyin evin içini dışını süpürmek.
11- Süprüntüyü evin bir köşesinde eğlemek.
12- Büyüklerin önüne geçmek.
13- Anneye babaya adlarıyle bağırmak.
14- Olur olmaz çör-çöple diş karıştırmak.
15- Çamurlu toprakla teyemüm etmek.
16- Kapı eşiğinde oturmak.
17- Açık kapıya yaslanmak.
18- Ayak yolunda abdest almak.
19- Söküğü üstünde dikmek.
20- Elini-yüzünü yıkayıp yenine ve eteğine çalınmak.
21- Oturduğu yerdeki örümcek ağını temizlememek.
22- Namazdayken salınmak.
23- Namaz atisi camiden hemen çıkıp gitmek.
24- Sabahları rastgele çarşıya gitmek.
25- Gittiği yerden eve geç dönmek.
26- Dilenciden parayla ekmek satın almak.
27- Kendi çocuğuna intizarda bulunmak.
28- Bit, pireyi yakmak.
29- Uyurken kapıyı açık bırakmak.
30- Çırayı, mumu üfleyerek söndürmek.
31- Boğumlu divitle yazı yazmak.
32- Dişleri eksik olan tarakla taranmak.
33- Ana-babasına ve hocasına dua etmemek.
34- Külahının dolağını çömelip dolamak.
35- Abdestliğini ayakta giyinmek.
36- Kapıya gelen dilenciye kızıp boş çevirmek.
37- Olanından yeteri kadar harcamamak.
38- Gereksiz yere müsriflük yapmak.
39- Namahrem ile konuşmak.
40- Kapısız penceresiz damda yalnız kalmak.


Zengin olmak fakir olmaktan daha kolay..... Yalnız edeb ve adab-ı erkana uymayı gerektirdiği de muhakkak..... Üstelik bunlar üzerinde çalışılmış ve o hallerin üzerlerinde görüldüğü insanların durumuna göre tasnif edilmiş davranışlar. Rızkı ve miktarını da takdir eden muhakkak Allah'tır. Siz çok mal edinseniz bile rızkınızın dışında ne bir zerre yiyebilir. Ne de mutat devam eden sıkıntılarınızdan daha azıyla karşılaşabilirsiniz...... Hülasa Olmaya Devlet cihanda bir neffes sıhhat gibi ama edeb ve adabla birlikte zenginlikte saydıkları da hiç fena şeyler olmasa gerek Erzurumlu İbrahim Hakkı Efendinin....
 
Tabiidirki ilk bakışta hüküm vermek doğru olmaz..... O yazının yazılma gayesi ve şartları neyi icap ettiriyordu..... O anki ahval neydi onu bilmek gerekir...... Neticede zamanında oldukça itibar görmüş bir eser ve zattır kendisi onu biliyorum...... Hatta sayesinde tam beş tepsi de baklava yediğimi de biliyorum..... O kitap bende vardı. Bir daha aldım yine gitti. Bir daha aldım yine gitti...... Her defasında da neden gitti biliyormusunuz..... O kitabın en arkasındaki sayfada kız ve erkek yapma formülü diye bişey vardı ve sırf o yüzden arkadaşlarıma onu verdiğimde bir tepsi baklava isterim dedim hepsindende tepsi tepsi baklavayı aldım...... Neticede kızı da erkeği de veren Allah'tır...... Lakin rabbim de derki ben alemleri ilim üzere halkettim..... Bu adamcağız da işin ilmiyle alakadar olmuş..... Yoksa kırık tarağın fakirlikle ne alakası var derseniz bence onu yazana sormak lazım......
 
Son düzenleme:
bu saydıklarınız yapmadan zengin olanlarda var ve yapma dediklerinizi yaptıkları halde çok çok zengin olanlara ne diyeceksiniz bu konuya ....
 
Müflis olmayan herkes zengindir.

Müflis olmayan herkes zengindir.

bu saydıklarınız yapmadan zengin olanlarda var ve yapma dediklerinizi yaptıkları halde çok çok zengin olanlara ne diyeceksiniz bu konuya ....

Mülk Allah'ın, Takdir de öyle. Mülk ve takdir elinde olan Allah'a ben ne diyebilirim. Alametlerini say derseniz o başka. O da iki guruba ayrılır. Meşru alametlerini zaten Erzurumlu İbrahim Hakkı efendi saymış. Gayri meşru olanları da zaten haberlerde şurda burda okuyoruz. Asıl zenginlik iman ile hakka varmaktır. Yoksa müflis olup şeytanla olmak kolay.
 
Geri
Üst