Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

DUA ISTEKLERi:"Gönül edin de şu işimiz olsun"

DUA ISTEKLERi:"Gönül edin de şu işimiz olsun"


  • Kullanılan toplam oy
    24
  • Anket kapatılmış .

yusuf

New member
Katılım
20 Şub 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
7
Puanları
0
İşinin yoluna girmesi için, büyüklerden himmet (yani dua) isteyerek bir büyük kul (muttaki) dan himmet beklemek.
Tasavvufda, büyüklerin duasını taleb etmek manasınadır. Yoksa büyükler (muttakiler) dediğimiz kişiler, haşa, Allah değildir.
Ama, kalbi yaprak gibi titreyerek gözden yaşlar dökerek ihlasla mahviyetle Allah'tan isteme özelliğine sahip olmaları ve bir de, İslam'ı takva boyutuyla yaşama savaşı vermeleri münasebetiyle, duasının kabul şansı biraz fazla olan kişilerdir.
Bu durumdaki kişiden "Hocam, dua edin de yarınki kimya sınavında başarılı olayım" diye dua isteğinde bulunmanın adına "himmet isteme" denir.
Bu şekilde dua talebinde bulunmak ve dua istenenin de bir mü'min kardeşinin ihtiyacı için Allah'a dua etmesi "şirk" değil, bilâkis övülen, tavsiye edilen, şeriattaki yeri haylice sağlam olan bir husustur. Erenlerden himmet istemenin manası budur ve bu da şirk değildir.

"Günahsız ağızdan dua isteyiniz" diyen Hz. Peygamber (s)'e, "Yâ Râsulallah! Hepimiz günahkârız, günahsız ağızı nerede bulacağız?" sorusunu yöneltince, O da şu karşılığı vermiştir. Hepiniz birbirinize hüsn-i zan üzere olmalısınız. (Hucurat/12) Bu yüzden kardeşleriniz günahsız ağızdır."
Mevlâna’dan

Cenab-ı Hakk; “Ey Musa! Bana günah etmediğin, kötü söz söylemediğin
bir ağızla dua et, sığın!” buyurdu.
Hz. Musa; “Benim öyle bir ağzım yok" dedi.
Hakk da buyurdu ki;
“Öyle ise bize başkalarının ağzı ile dua et!”

Çünkü sen, başkasının ağzıyla günah işlemediğin için o ağız senin için temizdir, günahsızdır.
Öyle hareket et ki, başkalarının ağzı gece gündüz sana dua etsin.
Sen, başka birinin ağzı ile kötü söz söylemediğin, günaha girmediğin için o başka birinin özür dileyen ve dua eden ağzı yok mu, işte o ağız senin için günah etmediğin ağızdır.”

Peygamber Efendimiz: “Günah işlemediğiniz dillerle dua ediniz!” buyurmuştur. Ashab; “Bize böyle diller lutfet ey Allah’ın Resûlü!” demişler.
Peygamberimiz de buyurmuş ki; “Bazınız bazınıza dua etsin. Çünkü sen, onun diliyle kötü söz söylemedin; o da senin dilinle günaha girmedi", buyurmuştur.

Kişinin yanında bulunmayan mü’min kardeşine dua etmesi, Allah’ın makbulu olur, başucunda bu işe memur edilmiş melek o kardeşine dua ettikçe; “Amin!” der. “Sana da dua ettiğin gibi olsun!” ve “Kardeşin kardeşe guyabında duası reddedilmez!” ve “İki dua vardır ki, reddedilmez; o dua edenlerle Allah arasında bir perde yoktur; Biri, zulüm gören kişinin duası, öbürü de mü’minin kardeşine gıyabında ettiği dua.”
Hadisleri yukarıdaki beyitin anlaşılmasına yardımcı olur.

Yahut da kendi ağzını günahtan, kötü sözlerden arıt, temizle;
Ruhunu günah yükünden kurtar, çevik hale getir.

Mesnevi // 180- 185

Kardeslerim birbirimize dua edelim ins. Su fakire ve ailesinede dua ederseniz, en azindan bir fatiha gönderirseniz cok sevinirim ins. Cok zor durumdayim. Allah kimseyi sasirtmasin.amin.

Bu bölümü benim gibi dua isteyenlere armagan ediyorum.hayrli ola ins.
 
Son düzenleme:

Dostlara duacýyýz

New member
Katılım
27 Ara 2008
Mesajlar
653
Tepkime puanı
563
Puanları
0
Yaş
33
dua..eğer kendin için birşeyler istiyorsan başkalarınıda düşüneceksin..duanda hiç kimseyii unutmayacaksın...allahım bana ve tüm müslüman kardeşlerime ...derim...Başkalrının rızası değilde allah rızasıı içiin zorda olan tüm karrdeşlerime allah rızasıı için (el fatiha)...amin..yusuf kardeşim seninde dediğin gibiii allahım şaşıtmasın..eğer ne derdin varsa allah yardımcın olsun...bi kapıyıı kapatan allahım başka bii kapıyııı açar..mucizelere inan herzman..selamatle...Allah kalbine göre verir inaşallah buu mübarek cuma gününde...sabırr
 

yusuf

New member
Katılım
20 Şub 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Karı$ karı$ dua dua yakarı$...

Karı$ karı$ dua dua yakarı$...

Allah razi olsun bacim. Sizi tanimiyorum ama aramizda Allahin varligini ispatlayan bir bag var, bir baglilik hissi var. Allah yar ve yardimcin olsun...

gönül istiyorki bu sayfa bir dua alisveris sayfasi olsun... bu temenni ins dua yerine gecer...amin...
 
D

Dervis Hüseyin

Guest
Dualarimda tüm müslümanlar icin diyordum ama bundan sonra, bu forumda emegi gecenler icin ayrica dua etmeye azami gayret gosterecegim.
 

yusuf

New member
Katılım
20 Şub 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
7
Puanları
0
dua duvagim olsun,
amel emelim,
elim ilim olsun,
bidayeti ibadet olsun,,,

sen hidayeti murad et,
ahirin tahir olsun...
kahir olan mahir olsun...

ysf
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Simdi sormak gerekir Yusuf gardas,Insana sah damarindan yakin duruken dua icin illaki aracilara bas vurmak niye?Kanimca dilekceler bizzatihi sahsen verilmeli Alemlerin Hüküm sahibine,Aracilarin himmeti olsa ölmezlerdi sanirim,kendileride oldukca cok dert görmezlerdi sanirim.Birak sen araciyi filan yaz dilekceni gönülden ver sahibine gör mevlam neyler ne eylerse güzel eyler...Duami hep kendim yaparim asla geri cevrildigini görmedim,hep istedim yüzsüzlük ettim o yinede geri cevirmedi hatta fazlasinida verdi hem gönlüm mutmain hem kimseye minnet etmedim ne onu töhmete soktum ne kendimi sadece istedim o Malikil Mülkten hic geri cevirmedi..
 

yusuf

New member
Katılım
20 Şub 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
7
Puanları
0
Arkadaslar insanlarin kafasini karistirmayin!

Arkadaslar insanlarin kafasini karistirmayin!

Arkadasim, Kardesim seni iyi anliyorum, ama himmeti dogru anlamak gerek. biz alimlerden, insanlardan himmet istiyorsak, ALLAHin izniyle isteriz, yani Allah izin verirse onlarin duasini kabul ederler. Kaldiki onlar himmet etselerdi ölmezlerdi diyorsun-burada cok tehlikeli bir seyi ima ediyorsun! Yani himmet istenen kisileri ha$a Allah yerine koyuyormusuz ithaminda bulunuyorsun!ve diyorsunki "onlar Allahin degilki yoksa ölmezlerdi!. Kardesim bu düsüncen yanlis ve bir din dersi ögretmeni olarak bu düsüncenin nerden ve nasil türk milletine sokuldugunuda iyi bilirim. Konuyu uzatmak istemem. Vahabi düsüncelerinden sakinin, cünki onlar her dediklerine bir ayet uyduruyorlar ve o ayetlerin kime yani kafirlere denen ayetler oldugunu bilmeyenler aldaniyorlar. Hangi Türkiyeli müslüman alime tapmis?hangisi peygambere tapmis ona ibadet etmis???ben simdi peygambere (a.s.)"kurban olayim" desem, ona tapmis oluyormusum diyorlar, peki sana soruyorum senden daha önemli senin annen baban degilmi? i$te sahabeler kendilerinden daha degerli seyi yani anasini babasini peygambere (a.s.) kurban ediyor ve diyorlarki: "ANAM BABAM SANA FEDA OLSUN YA RESULALLAAAAH!" vahabi düsüncesine göre bu degerli sahabeler kafir oldu!
Hatta ha$a peygambere bile bu düsünce uygulanirsa öyle bir sapik düsünce cikar, cünki Hz. Ömer Hacca/Umreye giderken, Resullallah diyorki: "Kardesce,banada dua edermisin?" Simdi himmet istemek yani dua istemek yanlissa ha$a peygamberdemi yanli$?? Kardesim bende insanim, seni yanlis anlamis olabilirim ama yazindan vahabi fikri kokusu aldim.hitabim sana degil, bu düsünceyi icad eden ve destekleyenlere.
hakkini helal et.
ameller niyete göredir..
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Arkadasim, Kardesim seni iyi anliyorum, ama himmeti dogru anlamak gerek. biz alimlerden, insanlardan himmet istiyorsak, ALLAHin izniyle isteriz, yani Allah izin verirse onlarin duasini kabul ederler. Kaldiki onlar himmet etselerdi ölmezlerdi diyorsun-burada cok tehlikeli bir seyi ima ediyorsun! Yani himmet istenen kisileri ha$a Allah yerine koyuyormusuz ithaminda bulunuyorsun!ve diyorsunki "onlar Allahin degilki yoksa ölmezlerdi!. Kardesim bu düsüncen yanlis ve bir din dersi ögretmeni olarak bu düsüncenin nerden ve nasil türk milletine sokuldugunuda iyi bilirim. Konuyu uzatmak istemem. Vahabi düsüncelerinden sakinin, cünki onlar her dediklerine bir ayet uyduruyorlar ve o ayetlerin kime yani kafirlere denen ayetler oldugunu bilmeyenler aldaniyorlar. Hangi Türkiyeli müslüman alime tapmis?hangisi peygambere tapmis ona ibadet etmis???ben simdi peygambere (a.s.)"kurban olayim" desem, ona tapmis oluyormusum diyorlar, peki sana soruyorum senden daha önemli senin annen baban degilmi? i$te sahabeler kendilerinden daha degerli seyi yani anasini babasini peygambere (a.s.) kurban ediyor ve diyorlarki: "ANAM BABAM SANA FEDA OLSUN YA RESULALLAAAAH!" vahabi düsüncesine göre bu degerli sahabeler kafir oldu!
Hatta ha$a peygambere bile bu düsünce uygulanirsa öyle bir sapik düsünce cikar, cünki Hz. Ömer Hacca/Umreye giderken, Resullallah diyorki: "Kardesce,banada dua edermisin?" Simdi himmet istemek yani dua istemek yanlissa ha$a peygamberdemi yanli$?? Kardesim bende insanim, seni yanlis anlamis olabilirim ama yazindan vahabi fikri kokusu aldim.hitabim sana degil, bu düsünceyi icad eden ve destekleyenlere.
hakkini helal et.
ameller niyete göredir..


Kardesim her zamanki teranelerle ugrasmiyorum;Ben VAHABI degilim bunu bu forumda herkes bilir.Nereye varmak istediginde acik.Bu gibi kisir döngüye sizinle girmem.


“Evliyanın büyüklerinden Ebü’l Hasan-ı Harkani hazretleri, sefere çıkan talebelerine, ‘Sıkışınca benden yardım isteyin’ buyurdu. Yolda talebeler eşkıyaya yakalanınca, bu sözü unutup, kurtulmaları için doğrudan Allah-ü teâlâya dua ettiler, fakat kurtulamadılar. Bir talebe ‘Ya Ebe’l-Hasan, imdat!’ dedi. Sadece o talebe kurtuldu. Seferden dönünce hocalarına, ‘Biz Allah’tan yardım istediğimiz halde soyulduk. Fakat şu arkadaşımız, sizden yardım isteyince kurtuldu. Bunun hikmeti nedir?’ dediler. O da, ‘Allahü teâlâ günahkâr kimselerin duasını kabul etmez. Arkadaşınız, benden yardım isteyince, onun duasını Allahü teâlâ bana duyurdu. Ben de, ‘Ya Rabbi bu talebemi kurtar!’ dedim. Allahü teâlâ da kurtardı.”

Gördügünüz gibi bu hikayedede ayni ile sizin dedikleriniz.Kardesim lütfen siz Sahdamarinizdan yakina bizzat müracat ediniz,Insanlarin Günahkarida günahsizida ona yakindir o bilir kullarinin halini.Ama aslinda siz hakilisiniz;Koskoca Cemaatlerin liderleri Hamzayi araci ederse tabiki sizler kimi araci etmezsinizki.Aslinda suraya yazacagim cok sey var hep yaziyorum ve geri siliyorum.Sizinle tartismak istemiyorum dedim cünki bu forumda gercekten cok yazildi geriye dönüp okuyunuz.Sizi kücük gördügümden degildir inan.Sadece istediklerimizi yazmamiza tam müsade olmadigindandir tartismay girmek istemememiz..Selam ile...
 

yusuf

New member
Katılım
20 Şub 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
7
Puanları
0
anliyorum kardesim. Allah razi olsun. dua isterim mevlanadan, himmet gelsin mevladan...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
anliyorum kardesim. Allah razi olsun. dua isterim mevlanadan, himmet gelsin mevladan...

DUADA EVLİYAYI ARACI KOYMA ve ŞİRK
Doç. Dr. Abdulaziz Bayındır
Allah Teâlâ şöyle buyurur:
De ki, Rabbim sadece şunları haram etti: “İster açık, ister gizli yapılsın, her türlü fuhuş,
günahlar, haksız saldırı,
Allah’ın hakkında hiçbir belge indirmediği şeyi ona eş koşmanız,
Allah hakkında bilmediğinizi söylemeniz.” (Araf 7/33)
Şeytan tuzağını doğru yolun üstüne kurar. Çünkü o, Allah’a şöyle demişti:
“…. And olsun ki ben onlar için, senin doğru yolunun üstüne oturacağım.
Sonra onlara; önlerinden, arkalarından, sağla*rından, sollarından sokulacağım. Onların çoğunu sana şükreder bulamayacaksın.” (Arâf 7/16-17)
Doğru yolun üstündeki en büyük tuzak şirk tuzağıdır. O tuzağa düşenin işi temelden biter. Çünkü Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Allah kendisine ortak koşulmasını bağışla*maz, bunun dışında olanı dilediği kimse için bağışlar.” (Nisa 4/48)
Şirk, yalnız Allah’a ait bir kısım isim ve sıfatları başka varlıklarda da görmek, onları o konuda Allah ile ortak saymaktır. Bu varlıklar daha çok, din büyükleri olur. Onlar Allah’a yakın bilindiği için o isim ve sıfatları onlara vermek fazla rahatsız edici olmaz. Bu, onları Allah’a karşı arabulucu konumuna sokar. Allah ile olacak işlerde bunların aracılığına ihtiyaç duyulmaya başlanır. Artık onlara, Allah’a boyun eğer gibi boyun eğmek zor olmaz. Böylece o büyüklerin her biri bir tanrı yerine konmuş olur.
Tuzağın önüne hoş şeyler konur. Din büyükleri bu konuda bulunmaz bir malzemedir. Tuzağın iki büyük engeli akıl ve Kur’an’dır. Engelleri aşmak için duygusallık öne alınır. Dinin akıl değil, bir gönül işi olduğu söylenir. Bu, insanları, Kur’an’ı anlayamayacakları yalanına inandırmayı kolaylaştırır. Artık önlerine hangi ayet konsa görmezlik*ten gelirler. Kendi özgüvenleri kaybolur. Üstlerine pislikler yığılmaya başlar (Yunus 10/100). Şeytanlar başlarını sarar, onlarla yakın arka*daş olurlar. Doğru yolla ilişkileri kesilir ama kendilerini o yolun ortasında sanırlar(Zuhruf 43/36 37).
Şeytana izin verildiği için doğru yola giren hiç kimse onun tuzaklarından uzak kalamaz. Bu, akıldan çıkarılmamalı; din diye öne sürülen her şey Kur’an’a göre değerlendirilmelidir.
Allah hakkında bilmediği şeyleri söylemek de çoğu dindarın düştüğü tuzaklardandır. Bu konuda ya hayallere, ya büyüklerin sözlerine yahut kitaplardaki hurafelere dayanılır.
Allah hakkında yanlış bir şey söylememek için Kur’an’a bakmak gerekirken, Kur’an’ı da bu yanlışlara göre anlama gayreti, işi çığırından çıkarır. Sonunda, “takvaya, özde ve sözde doğruluğa götüren yol” gibi yaldızlı sözlerle tanımlanan ama İslam’ın temel inançlarıyla ilgisi kesilmiş olan yeni bir din kurulmuş olur.
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
ÖLÜDEN YARDIM İSTEME
( AHKAF SURESİ 5. AYETE VERİLEN YANLIŞ MEÂL )
İstanbul’da, Oruç Baba adıyla anılan bir türbe vardır. Ramazan’da ilk iftarı orada yapmak isteyen yüzlerce kişi, büyük bir kalabalık oluşturur, sokaklar kapanır.
9.12.2000 tarihine rastlayan Cumartesi gecesi, Kanal 7 Televizyonunda, İskele-Sancak programına bir kısım ilim adamıyla birlikte ben de katıldım.Programda, Oruç Baba hatırlatılarak kabirde yatan bir veliyi, vesile ve aracı olması için yardıma çağırma konusu tartışıldı. Ben orada sadece Ahkaf Suresi’nin 4 ve 5. Ayetlerini okudum. Ayetlere verdiğim anlam, hem o tartışmaya katılan bazı ilim adamlarını, hem de halkın bir kesimini rahatsız etti. Hatta Prof. Dr. Hasan Kâmil YILMAZ ayetlerin putlarla ilgili olduğunu, anlamı yanlış verdiğimi söyledi. Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN; “Yorum yapıyorsun, meâlden oku!” diyerek tepki gösterdi. Prof. Dr. Süleyman ULUDAĞ da ayetlere böyle anlam verilirse şimdiye kadar gelmiş bütün tarikat mensuplarını ve İran’daki Şiileri müşrik saymak gerekeceğini, dolayısıyla o anlamı vermenin uygun olmayacağını söyledi. Konuşmamı, Prof. Dr. Süleyman ATEŞ dışında destekleyen olmadı.
Ayetlere şu meâli vermiştim. (Bütünlük açısından 6. Ayeti de katıyorum.)
“De ki, baksanıza, Allah’ın yakınından neyi çağırıyorsunuz? Gösterin bana, onların yeryüzünde yaratmış oldukları ne vardır? Yoksa onların göklerde bir payı mı bulunuyor? Bu konuda bana, bundan önce gelmiş bir kitap veya bir bilgi kalıntısı getirin bakalım. Eğer doğru sözlü kimseler iseniz.
Allah’ın yakınından kıyâmet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek kimseleri çağırandan daha sapık kimdir? Oysaki bunlar onların çağrısının farkında değillerdir.
O insanlar bir araya getirildiği gün, bunlar onlara düşman olacak, onlara kulluk ettiklerini kabul etmeyeceklerdir.”(Ahkaf 46/4,5,6)
Bundan üç gün sonra, Hayrettin KARAMAN, Yeni Şafak Gazetesi’nde, “Ramazanda Türbe Ziyaretleri” başlığı ile bir yazı yayınladı. Yazıdaki şu cümleler dikkatimi çekmişti:
“… Evet halkın, hem bu türbelerde yatan kimselerin özellikleri, hem onlarla kurdukları ilişki, hem de onlardan veya onlar vasıtasıyla bir şeyler istemeleri konularında önemli yanlışlar oluyor, ancak bunların büyük çoğunluğu şöyle inanarak bunları yapıyor: Allah bu sevgili kullarına bazı yetkiler, imkanlar, özellikler bahşetmiştir, bunlar şefaatçilerimizdir, bizler günahkar olduğumuz için doğrudan Allah’tan istemeye yüzümüz yok, belki bunlar sayesinde Allah dileklerimizi kabul eder
Oruç Baba’nın kabri gibi kabirleri ziyaret edenlerin çoğu, isteklerinin Allah’a ulaştırılması için onları aracı ve şefaatçi olmaya çağırdıklarından bizim verdiğimiz anlama göre yukarıdaki ayetler, bunu yapanların en sapık durumda olduğunu göstermiş olur.
Daha sonra, bir kısım meâllerde ayetlere farklı anlamlar verildiğini gördüm. Hayrettin KARAMAN’ın da aralarında bulunduğu altı kişilik heyet tarafından hazırlanmış Kur’an meâlini ele alarak konuyu değerlendirmek istedim. Böylece hem KARAMAN Hocanın canlı yayında; “Yorum yapıyorsun, meâlden oku!” diyerek bana gösterdiği tepkinin sebebi anlaşılmış, hem de programı seyredenlerin zihinlerinde oluşan sorulara cevap verilmiş olur.
O meâlde ayetlere, şu şekilde anlam verilmiştir:
“De ki: Söylesenize, Allah’ı bırakıp taptığınız şeyler yeryüzünde ne yaratmışlar, göstersenize bana. Yoksa onların göklere ortaklıkları mı vardır? Eğer doğru söyleyenlerden iseniz, bundan evvel (size indirilmiş) bir kitap yahut bir bilgi kalıntısı varsa onu bana getirin.
Allah’ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapandan daha sapık kim olabilir? (Oysa) onlar, bunların tapmalarından habersizdirler.
İnsanlar bir araya toplandıkları zaman (müşrikler) onlara (tapındıklarına) düşman kesilirler ve onlara kulluk ettiklerini inkar ederler. (Ahkaf 46/4,5,6)
Bu meâl oldukça önemlidir. Çünkü bunu hazırlayanlar, saygın ilim adamlarıdır. Türkçe meâller içinde en yaygın olanıdır. Suudiarabistan bundan, yüz binlerce nüsha basmış ve Türk hacılarına, yıllarca hediye etmiştir. Mekke’de Harem-i Şerif’te, Medine’de Mescid-i Nebevî’de yalnızca bu meâller bulunmaktadır. Bunu, Türkiye’de de Türkiye Diyanet Vakfı basmıştır. Diyanetin kabul ettiği meâl olması açısından halkın güvenini kazanmıştır.
Bu meâlde iki temel fark vardır: Biri, “çağırma” diye Türkçe’ye çevirdiğimiz dua kelimesine “ibadet” anlamı verilmesidir. Büyüklerin kabrini ziyaret eden hiç kimse, onlara ibadet etmediği için, onları, aracı ve şefaatçi olmaya çağırmak ayetin kapsamı dışına çıkmaktadır.
İkincisi, “kimseler” diye çevirdiğimiz “men” kelimesine “şeyler” anlamı verilmesidir. Bu da ayeti, putlara has hale getirmekte ve büyüklerin ruhunun aracı kılınması ile ilgisini kesmektedir.
Bize göre yukarıdaki meâl, bir çok yönden uygun değildir.

1.Dua kelimesine ibadet anlamı verilmesi


Yukarıdaki ayetlerde, dua kökünden; ted’ûne, yed’û ve dua kelimeleri vardır. O meâlde bunlara “ibadet” anlamı verilmiştir. Dua kelimesi ile ilgili olarak Muhammed Hamdi YAZIR şöyle der:
“Dua esasen davet gibi çağırmak manasına masdardır. Sonra küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya vaki olan taleb ü niyaz manasına örf olmuş ve isim olarak da kullanılmıştır ki, dua dinledim, dua okudum denilir. Duanın hakikati, kulun rabbı celle celalühudan istimdad ve inayet ü meunet istid’a etmesidir.
Bu ifade, şöyle sadeleştirilebilir.
Dua temelde, davet gibi çağırma anlamınadır. Sonra küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya iletilen istek ve niyaz anlamına örf olmuş ve isim olarak da kullanılmıştır. “Dua dinledim”, “Dua okudum” denmesi bundandır. Duanın doğru olanı, kulun, şanı yüce olan Rabb’ından ikram, yardım ve destek istemesidir.”
İbadet ise sözlükte taat anlamına gelir. Taat boyun eğmek demektir, daha çok, emre uymak ve izinden gitmek, anlamında kullanılır. Türkçe’de buna kulluk denir. İslamî terim olarak ibadet, Allah’ın emrini yerine getirmek için samimi niyetle namaz kılma ve oruç tutma gibi eylemlere verilen addır.
Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem şöyle demiştir: “Dua ibadettir. Dua ibadetin iliğidir, özüdür.” Çünkü ibadette asıl hedef, Allah’ı razı etmeye çalışarak onun yardımını ve desteğini sağlamaktır. Kişi, Allah’tan istekte bulunduğu zaman ona kul olma gayreti içine girer. Bu sebeple ibadet kabuk, dua öz gibidir. Ama dua yerine ibadet kelimesi kullanılınca bu ilişki kaybolur.
İsteklerini bir veli, bir ruhani aracılığı ile Allah’a sunan kişi de önce o aracıyı razı etmek ister. Ona, kendince hediyeler, adaklar sunar, manevi huzurunda saygıyla eğilir. Birini bu şekilde aracı koymak ona ibadet sayılmıştır. Çünkü bu, kıyâmet gününe kadar cevap veremeyecek kimseyi yardıma çağırmaktır. Bunun ibadet olduğu yukarıdaki ayetlerin sonuncusunda ifade edilmiştir:
“O insanlar bir araya getirildiği gün, bunlar onlara düşman olacak, onlara kulluk (ibadet) ettiklerini kabul etmeyeceklerdir.”(Ahkaf 46/6)
Evliyayı aracı olmaya çağıranlar bu çağrının ibadet sayılmayacağını iddia ederler. Demek ki, bu iddiayı öbür dünyada da sürdüreceklerdir.
Allah Teâlâ, peş peşe gelen bu ayetlerde ibadet ve dua kelimelerini ayrı yerlerde kullandığına göre Kur’an’ın Türkçe çevirisini yapanların buna uyması gerekir. Yoksa aşağıda görüleceği gibi bunun çok yanlış sonuçları ortaya çıkar.

1 - Ahmet Hakan COŞKUN tarafından yönetilen programa Süleyman ATEŞ, Hayrettin KARAMAN, Süleyman ULUDAĞ, Hasan Kâmil YILMAZ ve Abdulaziz BAYINDIR katılmışlardı. 2 - Hayrettin KARAMAN, “Ramazanda Türbe Ziyaretleri” 12. 12. 2000 tarihli Yeni Şafak Gazetesi, Fıkıh Köşesi.
3 - Hayrettin KARAMAN, Ali ÖZEK, İbrahim Kâfi DÖNMEZ, Mustafa ÇAĞIRICI, Sadrettin GÜMÜŞ, Ali TURGUT, Kur’an-ı Kerim ve Açıklamalı Meâli, TDV yayınları, Ankara 1997. (Bu meâlin Suudiarabistan baskısında öze dokunmayan farklılıklar vardır.)
4 - Elmalılı Muhammed Hamdi YAZIR, Hak Dini Kur’an Dili, c. I, s. 662, (Bakara 186. Ayetin tefsiri) İstanbul 1935.
5- ibnü Manzûr, Lisan’ul-Arab, Beyrut 1410/1990. itaat, tav’ kökündendir. Tav’ boyun eğmek demek*tir. Zıddı kerih görmek, hoşlanmamaktır. Ayette şöyle buyurulur: “Sonra, duman halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve yeryüzüne: “isteyerek veya istemeyerek buyruğuma gelin” dedi. ikisi de “isteyerek geldik” dediler.” (Fussilet 41/11)
Taat da aynı köktendir, gene boyun eğmek anlamına gelir ve daha çok “Emre uymak ve izinden gitmek.” anlamında kullanılır. (Rağıb el-isfahânî, el-Müfredât, Safvân Adnan Davudî’nin tahkikiyle) Dımaşk ve Beyrut 1412/1992, s. 529.
6- Tirmizî, Dua,1, 3372 sayılı hadis.
7- Tirmizî, Dua,1, 3371 sayılı hadis.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yanlış anlıyorsam bağışlayın.

Bir kul, bir başka kul için dua edemez mi?

Ya da bir kul, bir başka kuldan dua talebinde bulunamaz mı?

Usulü dairesinde yapılmış her hangi bir duanın şirkle nasıl bir ilişkisi olabilir ki?

Allah'ın koyduğu sınırlar dahilinde dua, her kulun her kuldan talep edeceğii bir hayırdır. Dua ederken Allah'ın sınırlarını aşanları ise zaten Allah biliyor. Dua etmek, dua istemek gerek Kur'an i bir emir, gerekse Hadislerle sabittir.

Bir, yüz veya bin yanlış örnek olsa bile, bu bir kulun, bir kuldan dua istemesine engel olabilir mi?

Ve sonra tahrif edilmiş, cımbızla çekilip çıkartılmış, maksadını aşan veya tevil gerektiren örnek yazılar ile bu konuda insanları duadan uzaklaştırmak doğru bir iş olmaz.

Velev ki kişi ölmüş bir insanın ruhaniyetinden bu duayı talep etsin. Beden ölür de ruhda onunla mı ölüyor? Hem ruh Allah'ın emrindedir. Beden öldü ise, ruh artık bir faaliyet gösteremez iddiasında kim bulunabilir ki? Olsa olsa, en çok, dua talep edenin duasına icabet eden bulunmaz. Ama şirk başka bir şey. Eğer kişinin inancında şirki doğuran bir kaynak varsa, zahiri ne ne olursa olsun zaten şirktedir...
 

Enver Ýstek

metin mete
Katılım
27 Ara 2005
Mesajlar
3,935
Tepkime puanı
1,023
Puanları
0
Yaş
60
Konum
Gurbet,daimi gurbetin icinde gurbet
Yanlış anlıyorsam bağışlayın.

Bir kul, bir başka kul için dua edemez mi?

Ya da bir kul, bir başka kuldan dua talebinde bulunamaz mı?

Usulü dairesinde yapılmış her hangi bir duanın şirkle nasıl bir ilişkisi olabilir ki?

Allah'ın koyduğu sınırlar dahilinde dua, her kulun her kuldan talep edeceğii bir hayırdır. Dua ederken Allah'ın sınırlarını aşanları ise zaten Allah biliyor. Dua etmek, dua istemek gerek Kur'an i bir emir, gerekse Hadislerle sabittir.

Bir, yüz veya bin yanlış örnek olsa bile, bu bir kulun, bir kuldan dua istemesine engel olabilir mi?

Ve sonra tahrif edilmiş, cımbızla çekilip çıkartılmış, maksadını aşan veya tevil gerektiren örnek yazılar ile bu konuda insanları duadan uzaklaştırmak doğru bir iş olmaz.

Velev ki kişi ölmüş bir insanın ruhaniyetinden bu duayı talep etsin. Beden ölür de ruhda onunla mı ölüyor? Hem ruh Allah'ın emrindedir. Beden öldü ise, ruh artık bir faaliyet gösteremez iddiasında kim bulunabilir ki? Olsa olsa, en çok, dua talep edenin duasına icabet eden bulunmaz. Ama şirk başka bir şey. Eğer kişinin inancında şirki doğuran bir kaynak varsa, zahiri ne ne olursa olsun zaten şirktedir...



Bak Bekirim,Ben sizin hakkinizda bir hayir Duasi yapmamda beis olabilirmi?Veya senin benim hakkimda yapmanda..Ama Sen istersen Mevlanadan Allah verir Yunus 100 den...
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Metin Mete, sen Allah'ın salih kulusun diye biliyorum. Ve senden bana dua etmeni, Allah'ın, müşgil işlerime yardımcı olması için senden de benim adıma dua istiyorum. Olmaz mı?

Mevlana'dan isteyen de böyle ister. Farklı isteyen kendine başka bir Rabb arasın zaten...
 

yusuf

New member
Katılım
20 Şub 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
7
Puanları
0
simdi gerceklten sana üzüldüm kardesim:(

simdi gerceklten sana üzüldüm kardesim:(

sayin metin mete kardasa:

cok sasirdim, gercekten üzüldüm kardesim, sen gercekten vahabi kurbani olmussun: (

senden ricam kardesim bu vahabice yazilarini vahabi sitelerine yaz,olurmu güzel kardesim?

bu sayfa güzel dua sayfasi olucak ins.

senin kimseye kafir demeye hakkin yok. kafir demedinmi? peki $irk yapana kafir demezlerde ne derler?

nasil müslüman olursa olsun, bir müslümana kafir diyen kafir olur, bunu unutma...

ben senin gibileri ile avrupadada cok ugrastim ama malesef kulaklari tikali.
cok hadis bildikleri icin, cok kuran bildikleri icin kendilerini alim sayarlar ve digerlerini hep sirkte yanlista sanarlar. onun icin sana hitap etmicem, bu sayfaya bakanlara hitap edicem, cünki vahabi ve kurbanlariyla konusmak fayda etmedi hic bir zaman,cünki dinlemiyorlar yani tinmiyorlar seni zaten.

bu bir saplanti, bir hastalik, zamanla hersey radikallesiyor bu insan icin.
paranoyalasiyor, kendini öyle bir kisiliyorki, hic bir seye aldirmadan, kendini illede takkeli gezmeye, kisa pantolon giymeye hatta cilbabla gezmeye zorluyor. bu kisilere hic bisey anlatamassin,cünki:


-ne dersen de, sana her hangi bi ayetlerle gelirler ve seni susturmaya calisirlar (sekil A metin mete kardesimizde görüldügü gibi)

-ayetlerin kime, neden geldigini, kime hitap ettigini dikkate almazlar

-münafiklara,kafirlere gelen ayetleri,hadisleri müslümanlara uygularlar ve onlari kötü zan altinda birakirlar

-hic diyaloga acik degiller, onlarin istedigi gibi olmassan, agresif olmaya baslarlar

-kizdiklari zaman, seni dinden cikmis olarak görürler

-onlara ne dersen de nafile, kendileri hep korku icerisindedirler, cünki hep sirk yapma endisesi icindedirler.

-kardesimiz doktor docentlerin sözünü yazmis,keske her doktor,docent iyi olsa,dogru düsünse,o zaman bu dünyada ne hasta nede cahil kalirdi...

-yinede kardesimize vahabilik ithaminda bulunmuyorum,tam tersi onu vahabi kurbani olarak görüyorum ve üzülüyorum

-vahabiler kendilerinin düsüncesine uyan ayetleri ve hadisleri ezberlerler, cogunlukla icinde sirk kelimesi gecen hadis ve ayetlerdir bunlar.

-cok bencildirler, o kadar bencillerki senin düsünceni yanlis sayarlar ve sadece kendisi dogru yasar islami

-kendilerini sahabeler esdeger, onlarla ayni seviyede görecek kadarida küstahdirlar

-sahabenin vücüduna hasta degilim ama en kücük cocuk sahabenin bile cihada girmek icin ettigi cabanin, savasta yaptigi fedakarliginin zerresini göster göreyim...

-vahabiler tasavvuftan nefret ederler, hatta ben yasadim, sofileri kafir ve tasavvufu haram sayarlar!

- bu mazlum vahabi kurbanlarinin cogu karsilarinda vahabi oldugunu bilmezler, genelde cahil yada cok az bilen müslümanlara etki etmeye calisirlar ve basarili olurlar, cünki cokca Allah, ayet,hadis dedikleri icin ve genelde sac sakal biraktiklari icin müslümanlar onlari tam müslüman,hoca sanirlar ve malesef kanarlar...

-bir insanin vahabi oldugunu nasil anlarim?

-durmadan sirkten bahsediyorsa

-ona, suna buna put deyip tapmicaksin diye seni tenkit edip duruyorsa,

-büyük alimleri kücümsüyorsa(imami azam gibi adi üstünde büyük imamlari bile!)

-"ya imamlara ne gerek var" gibi seyler ima ediyorsa

-sac sakal birakiyorsa, bazen göze sürme sürüyorsa,

-pantolonu yere degmesin diye bi karis yerden yukardaysa,yani kisaysa

-bazen cilbab giyiyorsa, bazen elinde asasi ile geziyorsa(hepsini gördüm!)

-bayanlara tamamen kapanmayi yani sadece göz görünecek kadari siyah carsafa bürünmeyi (sadece siyah!!) telkin ediyorsa,

-cogu zaman insanlari dövücekmis gibi bakiyorsa,

-peygamber egendimizin buyurdu gibi güleryüzlü, yumusakhuylu degilde degilde asik suratli ise,

-dini konularda agresif sekilde yüksek sesle tartisiyorsa,

-sana baktiginda kendini kafirmis gibi hissediyorsan(insan sezebilir bunu),

- vahabilere attigin zaman onlari savunuyorsa

- "ingliz casusu hempherin hayatini okumani katiyen istemiyorsa! (buradan
bu kitap indirilebiliniyorda ama buraya yazamiyorum nedense,siz googela yazin cikar.

BiLKi KARDES O VAHABiDiR!
dikkat et nolur, yoksa ailen bu sapik fikirde bogulur!

bir din dersi ögretmeni olarak bildiklerimi,gördüklerimi dogru sekilde acikladigima yemin ediyorum.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
-bir insanin vahabi oldugunu nasil anlarim?

-durmadan sirkten bahsediyorsa

-ona, suna buna put deyip tapmicaksin diye seni tenkit edip duruyorsa,

-büyük alimleri kücümsüyorsa(imami azam gibi adi üstünde büyük imamlari bile!)

-"ya imamlara ne gerek var" gibi seyler ima ediyorsa

-sac sakal birakiyorsa, bazen göze sürme sürüyorsa,

-pantolonu yere degmesin diye bi karis yerden yukardaysa,yani kisaysa

-bazen cilbab giyiyorsa, bazen elinde asasi ile geziyorsa(hepsini gördüm!)

-bayanlara tamamen kapanmayi yani sadece göz görünecek kadari siyah carsafa bürünmeyi (sadece siyah!!) telkin ediyorsa,

-cogu zaman insanlari dövücekmis gibi bakiyorsa,

-peygamber egendimizin buyurdu gibi güleryüzlü, yumusakhuylu degilde degilde asik suratli ise,

-dini konularda agresif sekilde yüksek sesle tartisiyorsa,

-sana baktiginda kendini kafirmis gibi hissediyorsan(insan sezebilir bunu),

- vahabilere attigin zaman onlari savunuyorsa

- "ingliz casusu hempherin hayatini okumani katiyen istemiyorsa! (buradan
bu kitap indirilebiliniyorda ama buraya yazamiyorum nedense,siz googela yazin cikar.

BiLKi KARDES O VAHABiDiR!
dikkat et nolur, yoksa ailen bu sapik fikirde bogulur!

bir din dersi ögretmeni olarak bildiklerimi,gördüklerimi dogru sekilde acikladigima yemin ediyorum.

Değerli kardeşim

Yukarıda bahsettiğin husisiyetler belki vahhabiler tarafından da uygulanmış tarzlar olabilir ama bu hareketleri/tarzları zan ile vahhabilik diye değerlendirmek ne kadar doğru ve hak olabilir... İsterseniz Kur'an, sünnet ve hatta fakih ve ümmet gözüyle de bir değerlendirin...

Selamlarımla
 

yusuf

New member
Katılım
20 Şub 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
7
Puanları
0
ben tüm meziyetlerin bir sahista

ben tüm meziyetlerin bir sahista

birlestigi an vahabidir diyorum, yoksa her sakalli tabiiki vahabi olamaz.kötü zandan tabiiki sakinirim, ben asagida gördüklerimi yazdim ve vahabilerdeki olan seyi belirttim. bazilarinda olan bazilarinda olmayan seylerdede zaten bazilari diye belirttim. öyle ulu orta atmiyorum.ben her gün burada ayrupada vahabilerle ugrasmak zorundayim.belki trde baskadirlar.orasini bilemem. sen buna kötü zan diyosan, sirk yapan kafir diye müslümanlara zanda bulunana ne dersin merak ediyorum. ama neyse. benim anlamadigim nerye gitse, hangi sitede dinimizin en güzel seyini, yani duayi yazmaya calissam,bu vahabi kafali tipler karsima cikiyor, zehir ediyor herseyi. onlara ehlü sünnet alimleri bosuna "elestiri ehli" yani herseyi elestiren ehil demiyorlar. neden birbirimize güvenmiyoruz.neden sürekli tartisma ortami yaratiliyor?neden?bu sayfa benim sayfamsa, buraya tartisma yapmak icin yazmayalim.ben en bastaki yazimla aslinda bu tartsmalari sezdigim icin, bu tartsmalari önlemek icin, ayet verdim,hadis verdim birde alimlerin sultanindan,hz mevlandan hikaye verdim.ama yinede ciktilar zehir ettiler güzelim dua sayfasini.anlamadim gitti.sürekli tenki,sürekli telkin, yok yaptigin sirk!yok sunu yapma gibi seyler!tekrar ediyorum artk insan kendine hangi ortam rahat geliyosa oraya yazsin.buraya güzellik yazin.lütfen.
 

yusuf

New member
Katılım
20 Şub 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
7
Puanları
0
birde sen avrupadaki, afganistandaki vahabiler yüzünden burada yani avrupada müslümanlar ne eziyetler cekiyor bir bilsen...neyse Allah biliyor ya yeter.icimi Allah biliyor onlari anlamak icin camilerinede gittim.konustum ama onlar bana hangi dilden oldugumu sordular.bende türk(ce) dedim elime türkce ibn teymiyenin kitaplarini tutusturdular...anlayin iste mantigi..
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
birde sen avrupadaki, afganistandaki vahabiler yüzünden burada yani avrupada müslümanlar ne eziyetler cekiyor bir bilsen...neyse Allah biliyor ya yeter.icimi Allah biliyor onlari anlamak icin camilerinede gittim.konustum ama onlar bana hangi dilden oldugumu sordular.bende türk(ce) dedim elime türkce ibn teymiyenin kitaplarini tutusturdular...anlayin iste mantigi..

İslam adına duyduğunuz kaygılar ve sapkınlıklarla mücadeleniz için "Allah muininiz olsun" diyoruz.

Aynı hissiyatları taşıyoruz.

Mücadelerimizi yapıcı ve İslam'ın "edeb" ilkesi içerisinde devam ettirmemiz de Ehli Sünnet'in yoludur tabii ki...

Selam ve selametle kardeşim.
 

yusuf

New member
Katılım
20 Şub 2009
Mesajlar
13
Tepkime puanı
7
Puanları
0
duydugum gördügüm seyler bana yeter. bekir bey kardesim bana darilmayin ama merak ediyorum ben nerde edepsizlik etmisim acaba?kime küfr etmisim? ve yine merak ediyorum siz benim kadar edepli olurmuydunuz size yönelilerek sevdiginiz evliyaya(mevlana) zindik,kafir diye sövülse Allah icin ne kadar edepli olurdunuz? gevur dedigimiz insanlar bile mevlanaya a$ik...merak ettim siz ne kadar edepli olurdunuz elinizdeki tesbihe bile haram ve bidat dense ve bundan dolayi birden bidat ehli yapiliverilseniz??orta yolda olmaya calisiyorsunuz ama acaba sizin su yaziniz orta yolmu? merak ediyorum size sövülse ne dersiniz?kendinizden cok sevidiginiz mevlanaya sövülse ne dersiniz? ben küfür etmedim hic bir zaman ve edebimi her zaman muhafaza ettim...
 
Son düzenleme:
Üst Alt