Çocukları kıskanç yapmanın en iyi yolu!

Çocukları kıskanç yapmanın en iyi yolu!
Çocukların yanında, daima durumu sizden iyi olanları çekiştirin. Varlıklı, işi yerinde, mutlu insanların başkalarını düşünmediğini söyleyin. Bu, çocukların başkalarını kıskanmalarını sağlayacaktır.
Sahip olduklarının kıymetini bilmeyen ve hep halinden şikâyetçi olan Emel adında bir kadın vardı. Bu kadının bir gün olsun şükrettiğini gören olmamıştır. Kendisinden daha zengin ve daha mutlu insanları kıskanır; onlar gibi olamadığına hayıflanırdı. Komşusunun evde kalmış kızına iyi bir kısmet mi çıktı, bir akrabaları yeni eşya mı aldı, çocuklarının bir arkadaşı iftihar tablosuna mı geçti; uykuları kaçar, günlerce hasedinden çatlardı. Bir gün bakkala alışveriş için gittiği sırada, komşu kadınlardan birine yüklü bir miras kaldığını öğrendi. Hasedinden alacaklarını unuttu. Kıskançlıktan her yanı titredi. Eve gelince, kızını çağırdı: “Duydun mu Ferideciğim, şu başı havada gezen komşumuz Keriman var ya, büyük bir mirasa konmuş. Artık gururundan yanına varılmaz. Zaten nerede kötü insan varsa şans onlara güler. Göreceksin, yarından tezi yok, ipekli elbiseler giyip bizi çatlatırcasına caka satacaktır. Pahalı komidinler, dolaplar da yaptıracaktır. Öyle inanıyorum ki, ben bugün ölüp gitsem; bu gibileri sana bir kuru ekmek bile vermeyeceklerdir. Yokluğunla, sefaletinle seni baş başa bırakacaklardır.” Feride’nin annesi, bu son cümleleri öyle acıklı bir sesle söylemişti ki, kızcağız, içini çekti. Kalbinde zenginlere karşı büyük bir kin duymaya başladı. Annesi sık sık böyle can sıkıcı haberlerle geliyor, küçük kızını kıskançlığına ortak ediyordu. Kıskançlık ne kötü bir duyguymuş ki, Feride’nin yanaklarındaki allığı soldurmaya başlamıştı... Yüzü sarardıkça sarardı.