Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

çocuklarda Inatçilik

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
İnat çocuk gelişiminin belli devrelerinde görülmasi gereken bir özelliktir.Çocuk kendi varlığını hissettiği dönemlerde, bunu kabul ettirmek için çevreden gelen uyarılara karşı di-
renir. Çocuklarda 3_5 yaş arası inat devresidir.Bu devrede görülen inatlar normal kabul edilir.Bu dönemde çocuğun direnme gücünü kırmak yanlıştır.Çocuğun açılmaya çalışan benlik duygusunu zedeler.İnadı alışkanlık haline getirmek uyumsuzluk için zemin hazırlar.Ergenlik çağının başlarında , çocuklar bağımsız olma ihtiyacı duyarlar.Kendi başlarına kurallar koymaya, yetişkinler tarafından konulmuş kurallara uymamaya yönelirler..İnat anında çocukta şu belirtiler görülür.

1_Çenesi sıkılmıştır.Olumsuz bir bedeni tavır takınmıştır.

2_Dudaklar alta doğru sarkmıştır.Alt dudak ileri doğru pozisyon alır.

3_Burun delikleri açılmış, kaşlar çatılmış.

4_Eller birbirine bağlı yada arkalarındadır.

5_Beden çok gerilmiştir.Bütün tekliflere olumsuz cevap verir.

İlk kritik dönem “birinci yaş dönemi”dir. Çocuk bir yaşından sonra yani yürüme ve konuşma becerisi kazandıktan sonra inatçı davranışlar göstermeye başlar. Anne babanın dediğinin tersini yapmaktan ve kuralları çiğnemekten zevk alır gibidir. Anne, “Yapma!” dedikçe inadına istenmeyen davranışı tekrarlar.
İstenmeyen davranışları tekrarlayan bir çocuğun amacı sizi kızdırmak ve çileden çıkarmak değildir. Niyeti koyduğunuz kuralın veya istemediğiniz davranışın ne kadar önemli olduğunu test etmektir. Siz aynı olumsuz davranışa aynı tepkiyi gösterdikçe ve bundan taviz vermedikçe gerçeği kabûllenip sınırları zorlamaz.
Çocuk ben merkezci bir kişiliğe sahiptir. Haz ilkesine göre hareket eder, herkesin ona hizmet etmesini ve her isteğinin yerine getirilmesini ister. Yoktan anlamaz, isteğinin geri çevrilmesinden veya ertelenmesinden hoşlanmaz. Eğer istediği gerçekte ihtiyacı olan bir şeyse ve temini de mümkün ise, anne baba çocuğu fazla üzmeden ihtiyacını yerine getirmelidir.
İstediği şey para ve zaman yönünden temini zor ve çocuk için de gereksiz ise sebebini açıklayarak istediği şeyi temin edemeyeceğinizi anlatmanız gerekir. Buna rağmen isteğinin yerine getirilmesi için küser, ağlar, tepinir ve avazının çıktığı kadar bağırabilir. Anne baba oyuna gelip onu susturmak için isteğini yerine getirdiği zaman, çocuk ağlayarak veya tepinerek isteğine kavuşmayı öğrenir ve bunu kullanmaya başlar.
İkinci kritik dönem “2,5 yaş dönemi”dir. Kas, kemik ve sinir sistemi yönünden yani fizyolojik olarak hızlı bir gelişme gösterdiğinden uyum sağlamakta zorlanır. Dengesiz, kararsız, olumsuz, her şeye ‘Hayır!’ diyen isyancı bir kişilik sergiler. Psikolojik yönden de “bağımsızlık çabası” içindedir. Yardım istemez, her şeyi kendi başına yapmak ister; ancak anne ve babaya ihtiyacı olduğunun da farkındadır. Bu yüzden farklı kutuplar arasında gidip gelir. Aşırı hareketlilikten âni bir tembelliğe, ataklıktan utangaçlığa, sahiplenme duygusundan aldırmazlığa, inatçılıktan uysallığa, açlık çığlıklarından iştahsızlığa, tuvalete zor yetişmekten idrarını tutmaya kadar varan dengesizlikler gösterir. Anne babanın yapacağı en iyi şey bir seneden fazla sürmeyecek olan bu dönemde çocuktan sevgisini esirgememek ve sabretmektir.
Üçüncü kritik dönem “4 yaş dönemi”dir. Bu dönemde çocuk kendi başına buyruk, kafasına estiği gibi hareket eden, sağda solda dolaşan, çok konuşan, durmadan soru soran ancak cevabını dinleme sabrı göstermeyen, başladığı işi yarım bırakan maymun iştahlı bir çocuktur. Bununla beraber 2,5 yaş çocuğu kadar inatçı değildir.
Çocuların bir inatlaşma nöbeti süresince fikir değiştirdiğine tanık olabilirsiniz. Bazen, neyi isteyip neyi istemediğini bile anlayamazsınız. Örneğin, acıkmıştır ama evdeki yemeği yememekte direnir, hamburger ister, hamburgerciye gidersiniz, ben bundan istememiştim ötekinden al diye tutturur, öteki menüden alırsınız başka bir bahane bulur vs. Birinizden biri yenik düşene kadar devam eder bu sürtüşme.
Dördüncü kritik dönem “6 yaş dönemi”dir. İnatçı ve olumsuz davranışlarıyla sanki 2,5 yaş çocuğu geri gelmiş gibidir. Anne babalar 5 yaşındaki o uyumlu ve uzlaşmacı çocuğun nasıl olup da böyle zıt bir kişilik sergilediğine anlam veremezler. “Bu çocuğa ne oldu, birden huyu çok değişti?” derler.
Beşinci ve son kritik dönem “ergenliğe geçiş dönemi”dir. Çocuk 12-13 yaşlarında hızlı bir cinsiyet hormonları salgısına maruz kaldığından, bu hızlı değişime ayak uydurmakta zorlanır. Küçük şeyleri problem yapar, çabuk kızar, eleştiriye ve nasihate sert tepki verir.
Çocuğun bir isteğine “Hayır” demeden önce iyi düşünmemiz gerekir. Eğer bu isteği gerekli ve haklı bir istek ise “Evet” demeniz büyüklüğünüze gölge düşürmez. Kurallar gerekli, anlaşılır ve mümkün mertebe az olmalıdır. Gereksiz konularda ve ayrıntılarda fazla kural ve yasaklama getirirseniz bir süre sonra çocuğunuza çok fazla “Hayır” demek zorunda kalırsınız. Bu da çocuğunuzda bağımsızlığının elinden alındığı, kendisine güvenilmediği ve her şeyi yanlış yaptığı duygusu ulandıracaktır.
Kurallara uymasını kolaylaştırmak için “Hayır” demek veya askere emir verir gibi kurala uymasını istemek yerine seçenek sunmak daha doğru bir yaklaşımdır. Yemekten önce çikolata veya şeker yemek isteyen çocuğa “Hayır, yemekten önce çikolata yemek yasak” demek yerine; kuralın sebebini açıkladıktan sonra ona bir seçme fırsatı verebilirsiniz: “Biliyorsun, yemekten önce çikolata yememen konusunda anlaşmıştık. Yemekten önce çikolata yersen iştahın kapanır, yemeğini yemek istemeyebilirsin. Eğer istersen çikolatanı saklayıp yemekten sonra yiyebilirsin.”
Duvarı karalayan çocuğa, “Duvarı kirletiyorsun, bırak o kalemi elinden!” demek yerine; “Duvarı çizersen duvar kirlenir, canın resim yapmak istiyorsa sana bir kağıt verebilirim veya duvara bir kağıt asabilirim” diyerek seçme şansı vermek “Hayır” demekten daha etkili ve daha az incitici olur. Bıçakla oynayan çocuğa: “Sana kaç defa bıçakla oynamayacaksın dedim, bırak o bıçağı elinden, şimdi bir yerini keseceksin,” dediğiniz zaman çocuğa bu yanlış davranışı beklediğinizi ima ederek onu aşağılamış olursunuz.
Çocuğa ne kadar çok “Hayır” derseniz onun inatçılığını körüklemiş size “Hayır” demesine zemin hazırlamış olursunuz. Bir şey yapmasını istediğimizde veya sınır koyduğumuzda sözlerimizi “Hayır” cevabı almayacağımız şekilde ayarlamamız gerekir. Eğer yemekte çocuğun tabağını kendi elimizle doldurup, “Tabağındakini bitirmeden masadan kalkmayacaksın” dersek büyük ihtimalle “Hayır, bu yemek çok, hepsini yemek istemiyorum” cevabını alırız. Böyle yapmak yerine “Herkes tabağına yiyeceği kadar yemek alabilir, ama aldığını da yesin lütfen” diyerek herkesi bağlayan bir kural koyabilirsiniz. “Sütünü iç” diye dayatmak yerine, “Sütünü cam bardakla mı yoksa fincanla mı içmek istersin” diye seçenek sunmak daha doğru olacaktır.
 

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
İnatçılığın Sebepleri ve Düzeltme Yolları

İnatçılığın Sebepleri ve Düzeltme Yolları

“Hayır” diyen çocukla alay etmeyin, ceza ile korkutmayın, kimin güçlü olduğunu ispatlamak için zor kullanmayın. Bazen çocuk sizin sevginizi, sabrınızı, kendisine ne kadar katlanabildiğinizi denemek için “Hayır” diyerek inatlaşabilir. Sinirlenir, bağırıp çağırır ve hele ceza verirseniz “Haklıymışım, beni sevmiyorlar” diye düşünebilir.
İnatçılık yaptığı zaman neden böyle davrandığını sorun. İnat çoğu zaman çocuğun varlığını kabûl ettirme ve bağımsızlık isteğinden kaynaklanır. Gösterdiği sebep ne kadar saçma ve yersiz olursa olsun, sabırla dinleyin. Kendinizi çocuğun yerine koyun. Şüphelerini, kaygılarını ve korkularını anlamaya çalışın. Kızmadan, sabırla dinlediğinizi gördüğü zaman duygularını ifade etmeyi ve gerektiğinde kontrol etmeyi öğrenecektir.
Haklı istekleri yerine getirilmeyen bir çocuk inatçılık yaparak isteklerine kavuşmayı deneyebilir. İnatçılık bir hastalık sırasında ortaya çıkabilir. Anne babaya kızan çocuk gizli bir öç alma duygusuyla inatçılık yapabilir. Kardeş kıskançlığı, kardeşinin kendisinden daha fazla sevildiği kanaati inatçılığa yol açabilir.
İnadını fazla önemsediğimiz, kızdığımız veya üzüldüğümüz zaman çocuk inadı bize karşı bir silah olarak kullanabilir. Sabah kahvaltısına kalkmak istemeyen bir çocuğun tepesine dikilip “Haydi kalk çayın soğuyor” diye ısrar etmeye gerek yoktur. “Sen bilirsin, eğer kahvaltıya gelmezsen ayrıca senin için kahvaltı hazırlayamam, öğleye kadar aç kalırsın” diyerek seçimi ona bırakabiliriz. Bir veya iki saat sonra kalkıp kahvaltı istediğinde “Hayır, öğle yemeğine kadar aç kalmayı kendin seçtin, sana kahvaltı hazırlamak zorunda değilim” diyerek inadın da bir bedeli olduğunu öğretmiş olursunuz.
Kuralları belirlemede ve uygulamada aile üyeleri arasında uyum ve söz birliği olmalıdır. Babanın kızdığı bir davranışı anne gülerek karşılar veya “Çocuğun üstüne gitme” diyerek korumaya kalkarsa çocuk neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenemez. Aile büyükleri çocuk terbiyesine fazla müdahale ederek anne ve babanın işini zorlaştırmamalı. Çocuğu dilediği gibi eğitme öncelikle anne ve babanın hakkıdır. Büyükanne ve büyükbaba çoğu zaman torunları korumaları altına alarak şımartırlar. Çocuk cezadan kurtulmak veya bir isteğine kavuşmak için büyükbabayı ve büyükanneyi kullanır. Anne baba aile büyüklerini üzmeden çocuğu koruma altına alarak ve her isteklerini yerine getirerek şımartmamalarını istemeli; bunu çocukların evde olmadığı bir zamanda yapmalıdır.
Çocuğa isteklerini olumlu bir dille ifade etmesi hatırlatılmalı, haklı istekleri yerine getirilmelidir. Yerine getirilmeyen haksız ve zamansız isteklerin sebepleri açıklanmalı; bazı isteklere kavuşmak için hak etmesi, beklemesi ve sabretmesi gerektiği öğretilmelidir.

 

hannane

New member
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
1,172
Tepkime puanı
13
Puanları
0
Konum
kayýp þehirden
Çocuğunuzla çatışmaya girdiğinizde yapmanız gerekenler şöyle sıralanabilir;

Çocuğunuzla çatışmaya girdiğinizde yapmanız gerekenler şöyle sıralanabilir;


Çocuğunuzla çatışmaya girdiğinizde yapmanız gerekenler şöyle sıralanabilir;
___ Her şeyden önce bu durumda soğukkanlılığınızı korumaya çalışın. Derin bir nefes alın ve içinizden "O sadece bir çocuk" deyin. Öfkeli bir tavır takınmayın, yumuşak ve uzlaşmacı bir ses tonuyla konuşmaya özen gösterin. Kesinlikle başarısız olacağınızı aklınıza getirmeyin.

___ Amacınız ona, kimin güçlü kimin güçsüz olduğunu ispatlamak değil, o anda elde edemeyeceği bir şeyden vazgeçmesini sağlamak olmalı.


___Ona kararlı ve tutarlı, fakat mutlaka sevecen bir tavırla yaklaşın. Önce "hayır" dediğiniz bir şeye sonradan "evet" derseniz çocuğunuz bunu size karşı sürekli kullanmaya başlayacaktır. Başka zaman ve durumlarda da siz pes edene kadar da sizinle çatışmaya devam edecektir.


___ Çocuğunuz herşeye rağmen sizinle inatlaşmaya devam ediyorsa, dikkatini istediği şeyden başka bir noktaya çekmeye çalışın. Bu bir çizgi film, bir kuş, bir kedi, sevdiği bir yiyecek veya oyun vb. herhangi birşey olabilir. Çocuğunuz sakinleşene kadar ilgisini çekebilecek değişik alternatifler deneyebilirsiniz. Bu küçük yaştaki çocuklarda daha çok geçerlidir. Ancak, okul yaşına kadar, hatta bazen daha sonrasında bile bu yöntemin yararını görebilirsiniz.

___Çocuğunuza seçenek sunun, böylece onu bağımsız bir birey olarak tanıdığınızı, onun kararlarına saygı duyduğunuzu düşünecektir. Kendisiyle ilgili kararları verebildiğini ve onun seçimine öncelik tanındığını düşünerek inatlaşmaktan vazgeçecektir. Siz de makul bir kaç seçenekten birini kabul ettirebildiğiniz için kendinizi rahat hissedeceksiniz. Sunduğunuz seçenekler ne kadar az olursa çocuğunuzun karar verme süresi de o kadar kısa olur. Sunduğunuz seçeneklerin, herhangi birinin seçilmesi durumunda onayladığınız seçenekler olmasına dikkat edin ki, yeniden bir anlaşmazlık yaşamayasınız.





KAYNAKLAR:
Bebeğimi büyütüyorum
Zafer yayınları
Çocuklar Neden İnatçılık Yapar?
Ali Çankırılı

Çocuk Ruh Sağlığı 2
Dr.Behire Nazik

Psikolog Sebnem Kartal
 

bcetin811

AMEL-Ý SALÝH
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
1,495
Tepkime puanı
110
Puanları
0
Yaş
42
Konum
Hayatýn içinden
efrail kardeşim emeğine sağlık çok güzel bir çalışma olmuş..gerçekten çok önemli
bilgiler bunlar..her anne babanın elinin altında bulundurması gerekiyo..
 
Üst Alt