Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Buyur, Burdan yak!

Tuvare

New member
Katılım
7 Ağu 2006
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Efendim..
Malumunuz teknoloji gelişti.. Nimetlerinden faydalanmak gerekli.
Artık bazı şeyler sadece miş.. yada mış... ekiyle devam eden rivayetlerde kalmıyor. Anlatılsa belkide "yok canım o öyle dememiştir" diye kaçamak yapılabilir. Fakat kendiniz görür ve duyarsanız.... e tabi bu seferde "yok o aslında öyle demek istememiştir" denilecek ama... buyrun izleyin, yorum sizin.. nerden yakarsanız artık...



İzlemek İçin BURAYI tıklayın...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Tuvare; bu yazdıklarımı sakın eleştiri olarak algılama. sadece dikkat çekmek istediğim konu olduğu için yazıyorum. Önyargısız okursan anlayacağını umut ediyorum.
1- Bir kere bu kişi gerçekten bir mürşit olsa bir tarikat sahibi olsa bu tür ifadelerden kaçınır.
2- Bu kişi ilim sahibi olmadığını kendi zaten söylüyor.
3- Mürşitlik kavramı öyle anlattığı gibi işlemiyor buda işin ayrı bir dikkat çekici noktası. Bu kulun kendi idrakinde olan bir şey değil.
4- Böyle şovmenlere ihtiyacın varsa ben sana site adresleri vereyim onlarıda buarada paylaşıma aç.
5- Sırf kendi iyiliğin için "tasavvuf ilmini" bir araştır. Git de bir cemaate kayıt ol demiyorum yanlış anlama. İşin hangi boyutta olduğunu gör, ondan sonra bu şahıs hakkında kendin zaten bir yorum yaparsın.
 

ÇAPANOÐLU

New member
Katılım
8 Eki 2006
Mesajlar
803
Tepkime puanı
1
Puanları
0
Tuvare; bu yazdıklarımı sakın eleştiri olarak algılama. sadece dikkat çekmek istediğim konu olduğu için yazıyorum. Önyargısız okursan anlayacağını umut ediyorum.
1- Bir kere bu kişi gerçekten bir mürşit olsa bir tarikat sahibi olsa bu tür ifadelerden kaçınır.
2- Bu kişi ilim sahibi olmadığını kendi zaten söylüyor.
3- Mürşitlik kavramı öyle anlattığı gibi işlemiyor buda işin ayrı bir dikkat çekici noktası. Bu kulun kendi idrakinde olan bir şey değil.
4- Böyle şovmenlere ihtiyacın varsa ben sana site adresleri vereyim onlarıda buarada paylaşıma aç.5- Sırf kendi iyiliğin için "tasavvuf ilmini" bir araştır. Git de bir cemaate kayıt ol demiyorum yanlış anlama. İşin hangi boyutta olduğunu gör, ondan sonra bu şahıs hakkında kendin zaten bir yorum yaparsın.


Kırmızıya aldığım bölümü beğendim, demek ki, dinin şövmenlere ihtiyacı yoktur, öyleyse, Kur'an ötesi oluşumlar birer şövenizmdir, mantıkdışıdır.. tebrikler
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Kırmızıya aldığım bölümü beğendim, demek ki, dinin şövmenlere ihtiyacı yoktur, öyleyse, Kur'an ötesi oluşumlar birer şövenizmdir, mantıkdışıdır.. tebrikler

Elbette! Bu mantıkla senin veya abdullahbaba gibi şovmenlere ihtiyacı yok bu Din'in. Kur'an ötesinde oluşan hiç bir şeye ihtiyacı olmadığı gibi. Yani sen olsanda veya olmasanda, bu mürşit ayaklarına yatan şahıs olsa da olmasa da bu Din; Kıyamete kadar Allah (cc) tarafından koruma altında merak etme!
 

Tuvare

New member
Katılım
7 Ağu 2006
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Tuvare; bu yazdıklarımı sakın eleştiri olarak algılama. sadece dikkat çekmek istediğim konu olduğu için yazıyorum. Önyargısız okursan anlayacağını umut ediyorum.
1- Bir kere bu kişi gerçekten bir mürşit olsa bir tarikat sahibi olsa bu tür ifadelerden kaçınır.
2- Bu kişi ilim sahibi olmadığını kendi zaten söylüyor.
3- Mürşitlik kavramı öyle anlattığı gibi işlemiyor buda işin ayrı bir dikkat çekici noktası. Bu kulun kendi idrakinde olan bir şey değil.
4- Böyle şovmenlere ihtiyacın varsa ben sana site adresleri vereyim onlarıda buarada paylaşıma aç.
5- Sırf kendi iyiliğin için "tasavvuf ilmini" bir araştır. Git de bir cemaate kayıt ol demiyorum yanlış anlama. İşin hangi boyutta olduğunu gör, ondan sonra bu şahıs hakkında kendin zaten bir yorum yaparsın.

Değerli kardeşim..

Bir söz vardır, ilk kim söyledi bilmiyorum ama ben çok kullanırım:
"Nasıl bakarsan, öyle görürsün"

Bizler, genel olarak çoğumuz, değerlerimiz diye sahip çıktığımız şeyleri eleştiri yapmadan kabulleniyoruz. Bu, kimi zaman inanç sistemimiz, kimi zaman da inandığımız değerleri yaşamak adına seçtiğimiz yollar olabilmektedir. Eleştiri her zaman yapılmalı ve eleştirel yaklaşım ile sorgulamak çoğu zaman doğrulara ulaşmak için prensip edinilmelidir. Çünkü eleştiri ve değerlendirme yapmadan kabullenmek, (yanlış ya da doğru) peşine düştüğümüz şeylerin sorumluluğunu üzerimizden almaz. Rabbimiz bu durumu çok güzel ifade etmiştir:

İsra Suresi 36: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.

"Tasavvuf ilmi" derken, ne demek istediğini anlayamadım. Kelime manası "yün giyen adam" olan tasavvuf, ilim denen güneşe en uzak kelimedir.. tasavvufun bilgisi manasını kastediyorsan, birkaçını paylaşayım:

Tasavvuf meselesi, kimileri için islamı yaşamanın bir yolu (tarikat), kimileri için izlamın özü(!), kimileri için ise; etiketi "araç" olan, fakat uygulaması kendi başına bir din biçiminde işleyen bir sistem.

burada şöyle düşünebilirsiniz: arac'ı yanlış kullanmak kişinin hatasıdır, aracın yanlış ya da hatalı olduğunu göstermez. bir diğer ifadele tarikat adı altında her naneyi yiyenler olmuş olsa da bu tarikatın yanlış olduğunu göstermez. böyle düşünmek elbetteki olağandır. ve temel mantığı (araç ve kullanan ilişkisi) kabul edilebilir bir tezdir.

Fakat....

Tüm bu söylemlerin ışığında tarikat;

Teslim olma yasasına dayalı,
Eleştiri kabul etmeyen,
Akıl ve mantık dışı,
Masal ve hikayeden ibaret,
Sorgulandığında sırıtan,
İlimle alakası olmayan,
Kutsalları insanlar olan,
Kendine has ibadetleri olan,
Tamamen duygusal(!) hedefleri olan,
Maddi manevi sömürü aracı olan,
İslami deyimi söylemden ibaret,
Kur'an dan delili olmayan,
.....
tamamen kul yapısı bir inanç sistemi...

şahsi görüşüm ise:

"Tarikat: islamı yaşamamaya direnmektir."

Aklını kullananlara selam olsun...

Yunus Suresi 106: "Allah'ın berisinden, sana yarar sağlamayacak ve zarar veremeyecek şeylere yakarma! Eğer bunu yaparsan mutlaka zalimlerden olursun."

selam ve dua ile...
 

Abd

New member
Katılım
28 Tem 2006
Mesajlar
225
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
"Tarikat: islamı yaşamamaya direnmektir."

selam ve dua ile...

bak Allah ne güzel söyletti :D

tarikat islamı yaşamamaya direnmektir. burdan anladığım tarikat islamı yaşatan birşey :)
(ben tamamen sana katıldığımı söyleyemem ama hem muhalefet olup hem destekler mahiyette ifadeler kullanman çok ilgin. :D)
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Değerli kardeşim..
Bir söz vardır, ilk kim söyledi bilmiyorum ama ben çok kullanırım:
"Nasıl bakarsan, öyle görürsün"
"Tasavvuf ilmi" derken, ne demek istediğini anlayamadım. Kelime manası "yün giyen adam" olan tasavvuf, ilim denen güneşe en uzak kelimedir..
demişsin;

Çok doğru bir söz, nasıl bakarsan öyle görürsün. Tasavvuf; madem mecaz anlam kullandın bende o yoldan devam edeyim, kelime anlamı olarak yün giyen adam değil, yakıcı güneş altında yün giyen anlamındadır. İlim bir güneşse, ki öyle tabir edilegelmiştir, yün giyen adamda o güneşin göbeğinde oturmaktadır. Nerde kaldı güneşe uzak kalması.

"Nasıl bakarsan öyle görürsün"
Tasavvuf meselesi, kimileri için islamı yaşamanın bir yolu (tarikat), kimileri için izlamın özü(!), kimileri için ise; etiketi "araç" olan, fakat uygulaması kendi başına bir din biçiminde işleyen bir sistem.
demişsin;

Tasavvufun elbette kendine has bir işleyen sistemi var. Bu şuna benzerki; muhakkak bir yerde çalışıyorsundur veya işyeri sahibisin. O bulunduğun işyerinin kendine has bir işleyiş sistemi yokmu ? O sistemi denetleyem amir veya memur yokmu ? Kendi başına "saldım çayıra mevlam gayıra" türünden bir şekildemi yürür oradaki işler. Muhakkak bir sistemi vardır, olmalıdır da. Çalıştığın işyeri senin ister etiketindir, ister amacına ulaşmak açısından bir kariyer basamağındır, istersen severek yaptığın için, senin açından bir çalışma şeklidir. Sonuçta çalışmak varsa o zaman ne şekilde görürsen gör, keyfiyeti şahsına münhasırdır. Tasavvufda; ister severek İslamı yaşayacağın detayların bir bütünüdür (çünkü burada sadece İslam ölçüler mevcut,başka dinin ölçüsü değil), istersen manevi duygularını yaşayarak İlahi rızayı kazanma yolunda bir basamak, istersen "aa bak bu adam dini bütün biri cemaatlere gidip geliyor buna güvenilir" desinler diye etiket yapmak istediğin bir yerdir. Bununda keyfiyeti şahsa münhasırdır, nasıl görmek istersen buyur bunu da ordan gör.

burada şöyle düşünebilirsiniz: arac'ı yanlış kullanmak kişinin hatasıdır, aracın yanlış ya da hatalı olduğunu göstermez. bir diğer ifadele tarikat adı altında her naneyi yiyenler olmuş olsa da bu tarikatın yanlış olduğunu göstermez. böyle düşünmek elbetteki olağandır. ve temel mantığı (araç ve kullanan ilişkisi) kabul edilebilir bir tezdir.

Fakat....

Tüm bu söylemlerin ışığında tarikat;

Teslim olma yasasına dayalı,
demişsin;
Evet teslim olacaksın, kural bu! Ama kime tasavvufu yaşayanların başındaki zata mı hayır, bizzat Allah'a (cc)

Eleştiri kabul etmeyen,demişsin;
Güldürme Tuvare; günümüzde eleştirilmedik ne ayet kaldı, nede paygamberler nede dinler kaldı, tasavvufmu eleştirilmeyecek.

Akıl ve mantık dışı,demişsin;
Akıl ve mantık dini olan İslam'ı baz alan bir tasavvuf, kendi özüne aykırımı hareket edecek. O zaman Tasavvuf, esasa dayalı yapıdan çıkmış, kula kul olma yoluna daha en baştan girmiş demektir bu anlayış.

Masal ve hikayeden ibaret,demişsin;
Burada masal anlatılmaz, masal asıl hayatta yaşanmamış konuları kapsar. Hikaye derken de; yaşayan bir insanın hayat hikayesi, yaşadığı olaylar, bazı olaylar karşısında takındığı tavırlar, söylediği sözler gerçeklikten uzakmıdır. Sen şuan yaşıyorsun; 3 kuşak sonraki gelen torunun senin önemli bir olayını senin oğlun olan dedesinin ağzından bizzat dinlemişse ve bunu bir ortamda öğünerek anlatmış ise bu gerçeklikten uzak bir hikayemidir, masalmıdır ?

Sorgulandığında sırıtan,demişsin;
Ki; bence bu konu sorulduğu zaman, Tasavvuf nedir denildiğinde, sırıtılacak hiç ama hiç bir neden göremiyorum burasını anlayamadım, mazur gör. Söyleyecek bir sözü olmayan insanın sırıtmasını kasdediyorsak, tasavvufta gün biter ama söz bitmez...

İlimle alakası olmayan,demişsin;
Bu yolda ilim olmadan tek bir adım dahi atamazsın. Bu dünyada yaşamak için ne kadar oksijene ihtiyacın varsa, aynı mantıkla tasavvufta yol alabilmen için aynı oranda ilime ihtiyacın vardır.

Kutsalları insanlar olan,demişsin;
Kutsal! nedir kutsal ? Allah (cc) kutsalmıdır sence ? Peygamber (a.s.v.) kutsalmıdır sence ? Kur'an kutsalmıdır sence ? Melekler kutsalmıdır sence ? Yaşam hakkı kutsalmıdır sence ? Bayrak kutsalmıdır sence ? emin ol tasavvuf ehli içinde aynı kutsallar geçerli. İnsan yaratılış nedeninden dolayı kutsaldır. Üzerindeki elbisesi veya yerlere kadar uzanan sakalından dolayı değil. Tasavvufta suret değildir önemli olan; sirettir.

Kendine has ibadetleri olan,demişsin;
İbadet Allah'a (cc) yapılır. Kimse kendi karnından konuşmasın. Farz olan İslamın bize emrettiği ibadetler sonrasında senin iki rekat nafile namazın, dostlarınla oturup Allah (cc) Peygamber (s.a.v.) Kur'an (Azimüşşan) okuman sohbetini yapman bir ibadetmidir ? Evet Allah (cc) ibadet saydığı nafile ibadetlerdir. Ve kemalatının (kamil bir insan olmanın) artması bu nafileler ile sağlanır. Farz ibadetlerle değil. Farz zaten adı üzerinde yapmakla yükümlü bulunduğun ibadetler bütünüdür. Nafile ise; mecbur olmadığın, ama yaparsanda büyük ecirlerin seni beklediği ibadetlerdir. Ayetle de sabittir, hadisle de sabittir. Bu tasavvufa has bir ibadet değildir. Tasavvuf sadece farzlardan sonra önemi olan bu nafile ibadetleri ön plana çıkraıp yaşamanı teşvik etmeye çalışır!! Dikkat et lütfen buraya "teşvik etmeye" sözünü kullandıkki; bazıları bunu mecburiyet gibi algılıyor.

Tamamen duygusal(!) hedefleri olan,demişsin;
Oturduğun evi seviyormusun ?, yada yaşadığın ülkeyi ? Sana alfabeyi ve okumayı öğretip güzel bir insan olan yetişmeni sağlayan öğretmenini seviyormusun ? Bende! seviyorum. Eğer sen bunu (cem yılmazvari) maddi anlamda kullanıyorsan burada geçerli olmayan tek meta paradır.

Maddi manevi sömürü aracı olan,demişsin;
1991 yılının 21 Ağustosundan beri tasavvufun içindeyim, 1 YTL dahi benden istenmedi. Bu konuda mecburen sana kendimden örnek verebilirim.

İslami deyimi söylemden ibaret,demişsin;
Evet, İslami deyimi çok söylenir, çünkü yaşam biçimidir İslam. O yüzden orada bulunan insanlar için kıstas İslam'dır. Ve orada bulunan anlayış şudur; her kim yapmadığı veya yaşamadığı bir konuyu yapıyormuş yada yaşıyormuş gibi anlatmaya kalkarsa Allah (cc) Onu o halden mahrum bırakır, ona haram kılar o hal ve yaşantıyı. Kimse kafasından kendine ait bir element uyduramaz.

Kur'an dan delili olmayan,demişsin;

En başta söylediğini şimdi ben sana hatırlatıyorum;

"Nasıl bakarsan öyle görürsün!"



şahsi görüşüm ise:

"Tarikat: islamı yaşamamaya direnmektir."demişsin;
Bak ! Nasıl da Allah (cc) söyletti sana!

Aklını kullananlara selam olsun...demişsin;
Amin diye karşılık veriyorum.


selam ve dua ile...

Ve Aleyküm selam!
 

Tuvare

New member
Katılım
7 Ağu 2006
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
bak Allah ne güzel söyletti :D

tarikat islamı yaşamamaya direnmektir. burdan anladığım tarikat islamı yaşatan birşey :)
(ben tamamen sana katıldığımı söyleyemem ama hem muhalefet olup hem destekler mahiyette ifadeler kullanman çok ilgin. :D)

Anlayışına hayran oldum kardeşim...

selam ve dua ile...
 

Tuvare

New member
Katılım
7 Ağu 2006
Mesajlar
13
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Burada bir çok sözümüz yanlış anlaşıldı. en büyük etkisi ise bakış açısı. yazımızın genel manasından tarikat denen zırvanın islamla alakası olduğunu kabul etmediğimizi ve tarikatın insan ürünü bir din olduğunu vurgulamamıza rağmen içinden bir kelimeye takılıp kalmayınız lütfen. her ne kadar manasını kendinize göre algılamak istemiş olsanızda, (kastettiğim manayı bilmenize rağmen) daha anlaşılır olması için şöyle belirteyim:

"İslamı yaşamamaya direnmek" kelimesini tarikatsız islam olmaz gibi yorumlamanız harika. benim kelimeleri kullanışım normal olmayabilir. size göre tarikata karşı çıkmamdan dolayı ben de normal bir insan olmayabilirm.

sözün en anlaşılır hali şudur:
(bir tarikatçi söylerse)
"islamı yaşamak istemiyorum. bu hususta; (yaşamamak için) direniyorum. çünkü allaha değil şeyhime teslim oldum. teslimiyet olunca eleştiri olmaz. ilimle alakam olamaz. yıllardır bu yoldayım daha bir tek şey öğrenmedim. aklımı kullanmak istemiyorum. şeyhimin ölü diriltme zırvalarına, arabanın tekerine lastik olma mazallarına ve gece yataklarındaki müritleri röntgenleyebilme hikayelerine bayılıyorum. kurandan delil getiremem. tasavvuf ehlinin delile ihtiyacı yoktur. o duvarın arkasını görür. şeyhler alimler veliler eleştirilmez. çarpılırsın. onlar mübarek insanlardır. biz bilmeyiz onlar bilirler. yaptıkları mantıkzıs bile olsa bi hikmeti vardır. ben eleştiri kelimesini sadece sözde bırakırım. eleştiri yapmam sadece teslim olurum. çünkü tarikatçiyim"

cem yılmaz meselesine gelince...

bunu birkaç defa duydum. herkesin kendine göre bir tarzı vardır. benim bu yönümü kazanmam ise tamamen tarikat ile tanışmamdan sonra olmuştur..

eleştiri yapmakta ve eleştiriye açık olma hususunda ciddi olduğunu zannetmiyorum çünkü insanlar eleştiri yapabilirsin derken bile övülmeyi beklerler.
ve en önemlisi: eleştirel bakış açısına sahip olan insanın, tarikat uğrayacağı en son yer bile değildir.

selam ve dua ile...
 

radikal

New member
Katılım
10 Şub 2007
Mesajlar
2,635
Tepkime puanı
1,763
Puanları
0
Yaş
50
Konum
Gönül aleminden
Ben sana gayet edeb ve nezaket ölçülerinde cevap verirken senin tarikat hakkında "zırva" tabirini kullanman pek hoş durmadı. Allah (cc) kullarını, kendine ulaşması için yarattığı her nefes sayısınca yol (tarikat) yaratmıştır ve her insan kendi yolundan (tarikinden) Allah'a (cc) ulaşır. Senin bu sözünden de, benim Allah'a giden yolum yok anlamı çıkarki; Allah (cc) seni korusun derim. Her insan, senin yukarda saydığın tarikat-şeyh kurgusunu yaşayacak diye bir kaide yok, bunu da unutma.

Ayrıca "tarikat:yaşamamaya direnmek" sözünü ben kasden şaka olsun diye kinaye yaptım, yoksa elbette bende abd arkadaşta ne demek istediğini çok iyi anladık.

Allah (cc) yolunu açık etsin arkadaşım.
 

Abd

New member
Katılım
28 Tem 2006
Mesajlar
225
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Anlayışına hayran oldum kardeşim...

selam ve dua ile...

tuvare sen daha söylemek istediğini düzgün ifade edeblecek kapastede dil bilgisine sahip değilsin kuranıda böyle anlıyorsan bravo.

"Tarikat: islamı yaşamamaya direnmektir."

sevgili forum üyeleri bu ifadeden ne anlıyorsunuz :)
 

**DiyarýMevlana**

New member
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
94
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Web sitesi
islamigenclik.page.tl
s.a kardeşlerim

tuvare sen MEVLANA yı YUNUS EMRE yi tanıyor musun???
mevlanalar yunus emreler hani senin tarikat için o dini yaşamamaya çalışıyorlar dedigin olay varya işte orada yetişmilerdir.

hem bir kere sen hiç böyle senin deyiminle islamı yaşamamaya çalışanların içlerine girdin mi ki böyle söylüyorsun.hiç düşündün mü bu adamlar hep toplanıyorlar ne yapıyorlar orada diye düşündün mü?

o insanlar orada allahı zikrediyorlar allahutealadan bahsediyorlar peygamberden bahsediyorlar sahabelerden bahsediyorlar allah dostlarından bahsediyorlar.onlar nasıl yaşamışlar ise onlar gibi yaşamaya çalışıyorlar.



dini yaşamamaya çalışmak bu mu sence.eger ki zikir yapmak allahuteladan bahsetmek peygamberen bahsetmek sahabelerden bahsetmek onlar gibi yaşamak senin tabirinle dini yaşamamak oluyorsa ben dini yaşamıyorum kardeşim.

hahha tarikat ZIRVA ha :) güldürme beni kardeş.
madem dinini bu kadar çok biliyorsun tarikat(allaha giden yol) zırvadır diyorsun.öyleyse çıkta millete aydınlat.peygamber efendimiz nasıl yaşamış nasıl davranmış insanlarla nasıl konuşmuş anlat.sahabeler nerede nasıl ne şekilde oturmuş nasıl konuşmuş nasıl yürümüş ... anlatsana.
kusura bakmada tarikata gidenler şeyhine degil allaha teslim oluyor.sen daha bunu bile anlayamamışsın.
sen nasıl okula gittigin zaman ögretmeninin sözünden dışarı çıkamıyorsan bu da aynı şeydir.ama şeyhininde dervişlerinde tek bir amacı vardır.allahın rızasını kazanmaktır.

senin tabirinle onlar dini yaşamıyorlar sen ne kadar yaşıyorsunda olur olmaz herşeye laf ediyorsun.sana ne zararı oldu.
 
Üst Alt