Tuvare; bu yazdıklarımı sakın eleştiri olarak algılama. sadece dikkat çekmek istediğim konu olduğu için yazıyorum. Önyargısız okursan anlayacağını umut ediyorum.
1- Bir kere bu kişi gerçekten bir mürşit olsa bir tarikat sahibi olsa bu tür ifadelerden kaçınır.
2- Bu kişi ilim sahibi olmadığını kendi zaten söylüyor.
3- Mürşitlik kavramı öyle anlattığı gibi işlemiyor buda işin ayrı bir dikkat çekici noktası. Bu kulun kendi idrakinde olan bir şey değil.
4- Böyle şovmenlere ihtiyacın varsa ben sana site adresleri vereyim onlarıda buarada paylaşıma aç.
5- Sırf kendi iyiliğin için "tasavvuf ilmini" bir araştır. Git de bir cemaate kayıt ol demiyorum yanlış anlama. İşin hangi boyutta olduğunu gör, ondan sonra bu şahıs hakkında kendin zaten bir yorum yaparsın.
Değerli kardeşim..
Bir söz vardır, ilk kim söyledi bilmiyorum ama ben çok kullanırım:
"Nasıl bakarsan, öyle görürsün"
Bizler, genel olarak çoğumuz, değerlerimiz diye sahip çıktığımız şeyleri eleştiri yapmadan kabulleniyoruz. Bu, kimi zaman inanç sistemimiz, kimi zaman da inandığımız değerleri yaşamak adına seçtiğimiz yollar olabilmektedir. Eleştiri her zaman yapılmalı ve eleştirel yaklaşım ile sorgulamak çoğu zaman doğrulara ulaşmak için prensip edinilmelidir. Çünkü eleştiri ve değerlendirme yapmadan kabullenmek, (yanlış ya da doğru) peşine düştüğümüz şeylerin sorumluluğunu üzerimizden almaz. Rabbimiz bu durumu çok güzel ifade etmiştir:
İsra Suresi 36: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz ve gönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.
"Tasavvuf ilmi" derken, ne demek istediğini anlayamadım. Kelime manası "yün giyen adam" olan tasavvuf, ilim denen güneşe en uzak kelimedir.. tasavvufun bilgisi manasını kastediyorsan, birkaçını paylaşayım:
Tasavvuf meselesi, kimileri için islamı yaşamanın bir yolu (tarikat), kimileri için izlamın özü(!), kimileri için ise; etiketi "araç" olan, fakat uygulaması kendi başına bir din biçiminde işleyen bir sistem.
burada şöyle düşünebilirsiniz: arac'ı yanlış kullanmak kişinin hatasıdır, aracın yanlış ya da hatalı olduğunu göstermez. bir diğer ifadele tarikat adı altında her naneyi yiyenler olmuş olsa da bu tarikatın yanlış olduğunu göstermez. böyle düşünmek elbetteki olağandır. ve temel mantığı (araç ve kullanan ilişkisi) kabul edilebilir bir tezdir.
Fakat....
Tüm bu söylemlerin ışığında tarikat;
Teslim olma yasasına dayalı,
Eleştiri kabul etmeyen,
Akıl ve mantık dışı,
Masal ve hikayeden ibaret,
Sorgulandığında sırıtan,
İlimle alakası olmayan,
Kutsalları insanlar olan,
Kendine has ibadetleri olan,
Tamamen duygusal(!) hedefleri olan,
Maddi manevi sömürü aracı olan,
İslami deyimi söylemden ibaret,
Kur'an dan delili olmayan,
.....
tamamen kul yapısı bir inanç sistemi...
şahsi görüşüm ise:
"Tarikat: islamı yaşamamaya direnmektir."
Aklını kullananlara selam olsun...
Yunus Suresi 106: "Allah'ın berisinden, sana yarar sağlamayacak ve zarar veremeyecek şeylere yakarma! Eğer bunu yaparsan mutlaka zalimlerden olursun."
selam ve dua ile...