Başörtüsü Farzdır... Hiçbir Güç, Müslümanların Bu Farzı Yerine Getirmesine Engel Olamaz!

mhmt

New member
Başörtüsü Farzdır... Hiçbir Güç, Müslümanların Bu Farzı Yerine Getirmesine Engel.....
Başörtüsü Farzdır... Hiçbir Güç, Müslümanların Bu Farzı Yerine Getirmesine Engel Olamaz!

Mehmet Şevket Eygi

10.02.2008


* SORU: Kur’ân-ı Kerim’in muhkem âyetleriyle, Sünnetle, icmâ-i ümmetle sabit olan kesin bir farzı inkâr eden, “Dinde böyle bir farz yoktur” diyen kimse ne olur?

CEVAP: Kâfir olur.

* S. Kâfir ne demektir?

C. Kef fe ra masdarından gelen bu kelime örten demektir. Yâni dinin açık hükümlerini inkâr eden, bu inkârıyla dinden çıkan...

* S. Dinimizde tesettür var mıdır?

C. Hem erkekler, hem de kadınlar için vardır.

* S. Müslüman kadınların tesettüründe başlarını örtmeleri var mıdır?

C. Kesin olarak vardır.

* S. Kaynak gösterebilir misiniz?

C. TC Diyanet işleri Başkanlığı’nın bu konuda iki fetvası bulunmaktadır. Ben bunları bir broşür halinde bastırdım. Onlarda tesettürün Kitab ile yani Kur’ân’la, Sünnetle, icmâ-i ümmetle farz olduğu delilleriyle anlatılıyor. Kadınların ve kızların başlarını örtmelerinin, saçlarını ve göğüslerini kapatmalarının farziyeti hiçbir şüpheye meydan vermeyecek şekilde açıklanıyor.

* S. Kadınların başlarını kapatmaları başka dinlerde de var mıdır?

C. Vardır. Kiliselerdeki tasvirlerde (resimlerde) Hz. Meryem annemizin (Allah ondan razı olsun) başı hep örtülüdür. Başörtüsü Musevîlikte de vardır.

* S. Bazı ilâhiyatçılar, Kur’ân-ı Kerim’de geçen cilbab, kadınların başlarını ve saçlarını değil, sadece göğüslerini örtmelerine yarayan örtüdür diyorlar.

C. Bunlar şazz, marjinal, yanlış, kasıtlı yorumlardır. Müslümanlar bu gibi şazz görüşlere itibar etmez, bunlar onları bağlamaz.

* S. Müslüman hanımların başlarını örtmeleri lâikliğe aykırı mıdır?

C. Kesinlikle değildir. Lâiklik din ile devletin birbirinden ayrılması demektir. Devlet ve siyasî rejim dine karışamaz. Böyle bir karışma insan haklarına ve hürriyetlerine aykırı olur.

* S. Avrupa’da, anayasalarında lâiklik ilkesi bulunan kaç devlet vardır?

C. İki devlet vardır, Fransa ve Portekiz. Fransa, lâikliğin vatanıdır.

* S. Bu iki ülkenin üniversitelerinde başörtüsü serbest midir?

C. Serbesttir.

* S. Üniversitelerinde başörtüsünü yasaklamış medenî ve demokrat bir ülke var mıdır?

C. Dünya üzerinde böyle bir ülke yoktur. Sadece Afrika’daki birkaç muz, ananas, patlıcan ve patates cumhuriyetinde başörtüsü yasağı bulunmaktadır.

* S. Lâik bir rejimin parlamentosu din hakkında kanun çıkartabilir mi?

C. Kesinlikle çıkartamaz. Böyle bir şey hem lâikliğe, hem de temel insan hak ve hürriyetlerine aykırı olur.

* S. Dindar Müslüman kız öğrencilerin başörtüsü yüzünden yüksek tahsil haklarının engellenmesi ve kösteklenmesi nedir?

C. Bir zulümdür, bir insan hakları ihlâlidir, anti-demokratik bir uygulamadır. Böyle bir yasağın hiçbir meşru dayanağı ve gerekçesi yoktur.

* S. Başörtüsü yasağında direnenler medenî kimseler midir?

C. Değildirler.

* S. Bunlar Batıcı mıdır?

C. Batıcı olsaydılar, başörtüsü konusunda Batı’daki uygulamayı ve özgürlüğü kabul ederlerdi.

* S. Başörtüsü düşmanları, başörtüsü konusunda din sömürüsü yapıldığını iddia ediyorlar.

C. İddiaları doğru olsa bile, sömürü yapılıyor diye din, inanç, inandığı gibi yaşamak hürriyeti kısıtlanamaz.

* S. Bazıları, “Başörtüsü çene altından fiyonk yapılarak bağlanırsa buna rızamız vardır...” şeklinde konuşuyor.

C. Müslüman kadın ve kızlar, kendileri nasıl istiyorlarsa öyle giyinirler ve örtünürler. Tesettürün nasıl olacağı konusunda ancak ehliyetli ve icazetli din âlimleri fikir ve görüş beyan edebilir.

* S. Müslüman çoğunluk hakarete uğruyor, zillet ve esaret altında sürünüyor. Neden?

C. Müslümanlar, kendi hatâ ve eksikliklerinin cezasını çekiyorlar.

* S. Bu hata ve eksiklikler nelerdir?

C. Üç sahada güçlü değiller. BİLGİ ve KÜLTÜR sahasında... AHLÂK, KARAKTER, FAZİLET ve AKSİYON sahasında... ESTETİK, SANAT, GÜZELLİK sahasında. Sonra, Kur’ân’ın ve Peygamberin emrettiği birliğe sahip değiller. Binlerce hizbe, fırkaya, cemaate, gruba, kliğe ayrılmışlar. Başlarına bir İMAM veya EMÎR seçip ona itaat ve biat etmemişler. Kelle sayısı bakımından çoğunlukta olmalarına rağmen ağırlıkları yok.

* S: Türkiye’nin başörtüsü diye bir meselesi var mıdır?

C. Kesinlikle yoktur. Bu mesele, bu kriz tamamen yapaydır/sun’îdir, G.Y.’lerin bir bardak suda koparttığı fırtınadan ibarettir.

* S. Başörtüsü serbest bırakılırsa lâiklik ilkesi tehlikeye girer mi?

C. Kesinlikle girmez. Gireceği iddiası safsatadan ibarettir. Çünkü Türkiye’de lâiklik yoktur. Bizdeki sistem “Devlet dini” sistemidir.

* S. Ne demektir bu?

C. Din ile devlet ayrılmamıştır, birliktedir. Siyasî rejim veya resmî ideoloji, dini vesayet ve baskı altına almıştır.

* S. Osmanlı devletinde de din ve devlet birliği yok muydu?

C. Osmanlı sistemi kuruluş ve yükseliş devirlerinde bir “Din devletiydi.” Devlet dini ile din devletini birbirine karıştırmamak gerekir.

* S. Türkiye’de din ile devlet kavgalı mıdır?

C. Din ile devlet kavgalı değildir; din ile resmî ideoloji kavgalıdır.

* S. Bu kavga sona erdirilemez mi?

C. Erdirilir ama birileri istemiyor.

(TESETTÜR BROŞÜRÜ: TC Diyanet İşleri Başkanlığı’nın; tesettürün Kur’ân’la, Sünnetle, icmâ-i ümmetle kesin bir farz olduğuna dair iki gerekçeli kararının/fetvasının tam metinleri bu broşürde yer almaktadır. İslâm’da başörtüsü yoktur diyerek kafa karıştırmaya çalışan G.Y.’lerin balonlarını patlatan bu 16 sayfalık broşürü, dağıtmak için fazla miktarda alanlara maliyet fiyatından verilmekte ve gönderilmektedir (Taşra için posta veya kargo ücreti ilave edilir). 100 adetlik paketi 10 YTL. BEDİR YAYINEVİ, Cağaloğlu Yokuşu No: 6. Vilayet civarı. İST. Tel: 0212/519 36 18)
...............

selametle..
 
Başörtüsü Farzdır... Hiçbir Güç, Müslümanların Bu Farzı Yerine Getirmesine Engel.....
Başörtüsü Farzdır... Hiçbir Güç, Müslümanların Bu Farzı Yerine Getirmesine Engel Olamaz!

Mehmet Şevket Eygi

10.02.2008


* SORU: Kur’ân-ı Kerim’in muhkem âyetleriyle, Sünnetle, icmâ-i ümmetle sabit olan kesin bir farzı inkâr eden, “Dinde böyle bir farz yoktur” diyen kimse ne olur?

CEVAP: Kâfir olur.

* S. Kâfir ne demektir?

C. Kef fe ra masdarından gelen bu kelime örten demektir. Yâni dinin açık hükümlerini inkâr eden, bu inkârıyla dinden çıkan...

* S. Dinimizde tesettür var mıdır?

C. Hem erkekler, hem de kadınlar için vardır.

* S. Müslüman kadınların tesettüründe başlarını örtmeleri var mıdır?

C. Kesin olarak vardır.

* S. Kaynak gösterebilir misiniz?

C. TC Diyanet işleri Başkanlığı’nın bu konuda iki fetvası bulunmaktadır. Ben bunları bir broşür halinde bastırdım. Onlarda tesettürün Kitab ile yani Kur’ân’la, Sünnetle, icmâ-i ümmetle farz olduğu delilleriyle anlatılıyor. Kadınların ve kızların başlarını örtmelerinin, saçlarını ve göğüslerini kapatmalarının farziyeti hiçbir şüpheye meydan vermeyecek şekilde açıklanıyor.

* S. Kadınların başlarını kapatmaları başka dinlerde de var mıdır?

C. Vardır. Kiliselerdeki tasvirlerde (resimlerde) Hz. Meryem annemizin (Allah ondan razı olsun) başı hep örtülüdür. Başörtüsü Musevîlikte de vardır.

* S. Bazı ilâhiyatçılar, Kur’ân-ı Kerim’de geçen cilbab, kadınların başlarını ve saçlarını değil, sadece göğüslerini örtmelerine yarayan örtüdür diyorlar.

C. Bunlar şazz, marjinal, yanlış, kasıtlı yorumlardır. Müslümanlar bu gibi şazz görüşlere itibar etmez, bunlar onları bağlamaz.

* S. Müslüman hanımların başlarını örtmeleri lâikliğe aykırı mıdır?

C. Kesinlikle değildir. Lâiklik din ile devletin birbirinden ayrılması demektir. Devlet ve siyasî rejim dine karışamaz. Böyle bir karışma insan haklarına ve hürriyetlerine aykırı olur.

* S. Avrupa’da, anayasalarında lâiklik ilkesi bulunan kaç devlet vardır?

C. İki devlet vardır, Fransa ve Portekiz. Fransa, lâikliğin vatanıdır.

* S. Bu iki ülkenin üniversitelerinde başörtüsü serbest midir?

C. Serbesttir.

* S. Üniversitelerinde başörtüsünü yasaklamış medenî ve demokrat bir ülke var mıdır?

C. Dünya üzerinde böyle bir ülke yoktur. Sadece Afrika’daki birkaç muz, ananas, patlıcan ve patates cumhuriyetinde başörtüsü yasağı bulunmaktadır.

* S. Lâik bir rejimin parlamentosu din hakkında kanun çıkartabilir mi?

C. Kesinlikle çıkartamaz. Böyle bir şey hem lâikliğe, hem de temel insan hak ve hürriyetlerine aykırı olur.

* S. Dindar Müslüman kız öğrencilerin başörtüsü yüzünden yüksek tahsil haklarının engellenmesi ve kösteklenmesi nedir?

C. Bir zulümdür, bir insan hakları ihlâlidir, anti-demokratik bir uygulamadır. Böyle bir yasağın hiçbir meşru dayanağı ve gerekçesi yoktur.

* S. Başörtüsü yasağında direnenler medenî kimseler midir?

C. Değildirler.

* S. Bunlar Batıcı mıdır?

C. Batıcı olsaydılar, başörtüsü konusunda Batı’daki uygulamayı ve özgürlüğü kabul ederlerdi.

* S. Başörtüsü düşmanları, başörtüsü konusunda din sömürüsü yapıldığını iddia ediyorlar.

C. İddiaları doğru olsa bile, sömürü yapılıyor diye din, inanç, inandığı gibi yaşamak hürriyeti kısıtlanamaz.

* S. Bazıları, “Başörtüsü çene altından fiyonk yapılarak bağlanırsa buna rızamız vardır...” şeklinde konuşuyor.

C. Müslüman kadın ve kızlar, kendileri nasıl istiyorlarsa öyle giyinirler ve örtünürler. Tesettürün nasıl olacağı konusunda ancak ehliyetli ve icazetli din âlimleri fikir ve görüş beyan edebilir.

* S. Müslüman çoğunluk hakarete uğruyor, zillet ve esaret altında sürünüyor. Neden?

C. Müslümanlar, kendi hatâ ve eksikliklerinin cezasını çekiyorlar.

* S. Bu hata ve eksiklikler nelerdir?

C. Üç sahada güçlü değiller. BİLGİ ve KÜLTÜR sahasında... AHLÂK, KARAKTER, FAZİLET ve AKSİYON sahasında... ESTETİK, SANAT, GÜZELLİK sahasında. Sonra, Kur’ân’ın ve Peygamberin emrettiği birliğe sahip değiller. Binlerce hizbe, fırkaya, cemaate, gruba, kliğe ayrılmışlar. Başlarına bir İMAM veya EMÎR seçip ona itaat ve biat etmemişler. Kelle sayısı bakımından çoğunlukta olmalarına rağmen ağırlıkları yok.

* S: Türkiye’nin başörtüsü diye bir meselesi var mıdır?

C. Kesinlikle yoktur. Bu mesele, bu kriz tamamen yapaydır/sun’îdir, G.Y.’lerin bir bardak suda koparttığı fırtınadan ibarettir.

* S. Başörtüsü serbest bırakılırsa lâiklik ilkesi tehlikeye girer mi?

C. Kesinlikle girmez. Gireceği iddiası safsatadan ibarettir. Çünkü Türkiye’de lâiklik yoktur. Bizdeki sistem “Devlet dini” sistemidir.

* S. Ne demektir bu?

C. Din ile devlet ayrılmamıştır, birliktedir. Siyasî rejim veya resmî ideoloji, dini vesayet ve baskı altına almıştır.

* S. Osmanlı devletinde de din ve devlet birliği yok muydu?

C. Osmanlı sistemi kuruluş ve yükseliş devirlerinde bir “Din devletiydi.” Devlet dini ile din devletini birbirine karıştırmamak gerekir.

* S. Türkiye’de din ile devlet kavgalı mıdır?

C. Din ile devlet kavgalı değildir; din ile resmî ideoloji kavgalıdır.

* S. Bu kavga sona erdirilemez mi?

C. Erdirilir ama birileri istemiyor.

(TESETTÜR BROŞÜRÜ: TC Diyanet İşleri Başkanlığı’nın; tesettürün Kur’ân’la, Sünnetle, icmâ-i ümmetle kesin bir farz olduğuna dair iki gerekçeli kararının/fetvasının tam metinleri bu broşürde yer almaktadır. İslâm’da başörtüsü yoktur diyerek kafa karıştırmaya çalışan G.Y.’lerin balonlarını patlatan bu 16 sayfalık broşürü, dağıtmak için fazla miktarda alanlara maliyet fiyatından verilmekte ve gönderilmektedir (Taşra için posta veya kargo ücreti ilave edilir). 100 adetlik paketi 10 YTL. BEDİR YAYINEVİ, Cağaloğlu Yokuşu No: 6. Vilayet civarı. İST. Tel: 0212/519 36 18)
...............

selametle..




Bas örtüsü yasaginin kalkmasi icin hem anketler hem pretostolara katildim hatta Basbakanligi dilekcelerde yazdim dekanlara küfürde ettim acik acik ama asla farz demedim dememde...(Zaten menubu oldugum partide bunun öncüsü olduda Kalkacak Insallahu Teala)Ama su brosürü bir asanda baksak diyorum mehmedim...
 
Bas örtüsü yasaginin kalkmasi icin hem anketler hem pretostolara katildim hatta Basbakanligi dilekcelerde yazdim dekanlara küfürde ettim acik acik ama asla farz demedim dememde...(Zaten menubu oldugum partide bunun öncüsü olduda Kalkacak Insallahu Teala)Ama su brosürü bir asanda baksak diyorum mehmedim...

Selamün aleyküm Metin Abi, Nur suresi 31 i benden daha iyi bildiğini düşünüyorum.....
 
s.a

arkadaşlar doğrudur başörtüsü farzdırda.acaba erkekle kızın bir arada eğitim yapması caizmidir?
yani ben kimseyi eleştirmiyom dileyen dilediği gibi düşünüp mucadele edebilirde eğer karma eğitim veya kıza erkek hoca erkeğe kız hoca cazi değilse bu biraz barın önüne gidip beni türbanla buraya almıyorlar diye bağırmaya benziyor.
aslında mevzu çok derin çok karışık.neyse ben bu yazıyı tartışmak için yazmadım.ama sıkıntılı günler ülkemizi bekliyor gibime geliyor.
 
Herkesin bildiği gibi, Nûr Suresi 31. Ayette ALLAH (cc) kadınların ziynetlerini (süslerini ya da güzelliklerini), sayılan kimseler dışındakilere göstermemelerini ve başörtülerini (hımarlarını) yakalarının (ceyblerinin) üzerlerine dökmelerini emretmektedir. “Ceyb” (ç. Cüyûb) gömlek ya da hırka gibi giysilerin, boyun altından düğme ile açılan yırtmaç yeridir. Yani, başörtülerle örtülmesi istenen yer, çenenin altına tekabul eden ve bizim “döş” dediğimiz bölgedir. “Ceyb” aslında bedende değil elbisede bulunur. Ama bununla kastedilen şeyin ceybin kendisi değil, bulunduğu yer olduğu açıktır. Keza ziynetten kastedilen de onun bulunduğu bölgedir. Yoksa takı anlamındaki ziynetlerin bizzat kendilerinin gösterilmemesinin bir anlamı yoktur.

Şimdi bu ifadeden direkt olarak anlaşılan birinci mana, kadınların döşlerini de kapatmaları gereğidir. Ama hedef sadece bu olsaydı Allah (cc) “Ceyblerini de/döşlerini de kapatsınlar” derdi. “Başörtüleri/hımarları ile kapatsınlar” denmiş olması, tabii olarak bunun da bir anlamının olmasını, ve başın örtüsünün de bulunmasını gerektirir. Yani bu mana, bu ifadenin dilinin bir gereği/iktizasıdır. Eğer istenen şey sadece döşlerinin kapatılması olsaydı böyle söylemekle Allah, fazladan ve gereksiz bir kelime kullanmış olurdu. Biz bir insana mesela: “Gömleğinizle diz kapaklarınızı örtün” demiş olsak, ona sadece dizinin örtülmesi gerektiğini anlatmış olmayız. Bunu kastetmiş olsaydık, “dizleriniz örtülü olsun” derdik. Aksine bunun anlamı; gömlek bulunsun, o örteceği yerleri örtsün ve de diz kapaklarını örtecek şekilde uzun olsun, oraları da onunla örtün demektir.

Konu ili ilgili ikinci ayet-i kerime Ahzâb Suresi 59. ayetidir. Orada da Allah (cc) şöyle der: “Ey Nebi! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle cilbablarının bir bölümünü üzerlerine atsınlar. Böyle yapmaları tanınmalarının, böylece de taciz edilmemelerinin en uygun yoludur. Allah Ğafûrdur, Rahîmdir”. “Cilbâb” da “Hımâr” gibi başa atılan, ama ondan daha büyük olup bedenin büyük bir kısmını örten atkı gibi bir üstlüktür. Mümin kadınların bir dış elbisesidir ve bir bakıma da alamet-i farikasıdır. Burada da “Üzerlerine atmak”tan sözedilir. Eğer bu “üzerleri” ni en üst noktalarından başlatacaksak böylece başın da kapalı olacağı anlaşılır. Eğer omuzlardan başlatacaksak, omuzlara atılan bir giysinin, atılmış olması için daha yukarılarda olması gereği de ortadadır. Yani her halü kârda bu ifade de başın kapalı olmasını gerektirir. Buradaki bir başka önemli husus, kadınların üzerlerine atacakları bu üstlüğün, onların tanınmamasını değil, tanınmasını sağlamasıdır. Oysa örtü insanın kim olduğunu gizleyen bir araçtır. Öyleyse bununla da kastedilen şey; Ayşe mi Fatma mı oldukları tanınsın değil, mümin ve iffetli oldukları tanınsın da kimse kendilerini rahatsız etmesindir.

Görüldüğü gibi, eğer başka hiçbir delil bulunmasaydı dahi Kuranın dilini birazcık bilen ve kendi ideolojisine destek arama gibi bir maksadı bulunmayan her sağlam insan sadece bu iki ayetten dahi kadınların başlarının kapatılması gereğini rahatlıkla anlayabilirdi. Ayrıca biz biliyoruz ki, Hz. Peygamber bu ayetlerden ve bütünüyle İslam´dan, kadınların tesettürünün başlarını da kapsadığını anlamış, kendi hanımlarına böyle uygulatmış ve arkadaşlarının/sahabenin hanımları da aynı şeyi yapmışlardır.

Bütün bunlarla beraber Hz. Peygamberden günümüze bütün İslam alimlerinin bunu böyle anlamış olmaları ve kesintisiz bir kabulle bunun bize kadar böyle gelmiş olması, baş örtmenin kadınlar için dinde gerekli olduğunun ve bu ayetlerin anlamlarının böyle olduğunun en önemli delilidir. Buna felsefî anlamda gelenek, ya da yaşayan sünnet, hatta yaşayan Kuran diyebiliriz ve İmam Malik´in de ısrarla üzerinde durduğu gibi bu bir bakıma manevi tevatürdür. Kastı mahsusası olmayanlar için reddi mümkün değildir.

Özetle, mümin kadınların başlarını örtmeleri Kurânın bir emridir. Bunu sünnet böyle beyan etmiş ve uygulamıştır. O günden bu güne de bu anlayış, aksine hiçbir görüşle sekteye uğramadan manevi bir icma olarak kabul edilmiştir. Aksini iddia etme İslam akidesi açısından da tehlikeli bir noktada olma demektir. Çünkü İslam ne ise odur. O kendini kendi tanımlar. İnsanlar onu kendini tanımladığı gibi kabul ederler ya da etmezler. Ama değiştirme hakları yoktur.(Prof. Dr. Faruk Beşer)
 
Bas örtüsü yasaginin kalkmasi icin hem anketler hem pretostolara katildim hatta Basbakanligi dilekcelerde yazdim dekanlara küfürde ettim acik acik ama asla farz demedim dememde...(Zaten menubu oldugum partide bunun öncüsü olduda Kalkacak Insallahu Teala)Ama su brosürü bir asanda baksak diyorum mehmedim...

öncelikle tebrik ediyorum metin abi yaptıkların için..
samimiyetin ecrini Allah verecektir..
asamamı istediğin broşüre gelince, asabileceğimi zannetmiyorum..! bakalım, mümkün olursa inşaALLAH..
ama inşaAllah sana ulaştırmaya çalışırım..!

selametle..
 
Kızlarını okutamayan bir ülkeyiz. Onca kampanya ile alınan yol bir arpa boyu bile değil. Kuşkusuz, türbanlı kızların okumasına engel olmamalı. Ancak, türban için sergilenen canhıraş çabaların ardında gerçekten kızlarımızı okutma niyeti varsa, kızların okuyama-masının ardındaki diğer nedenlere de aynı "aşkla" eğilinmeli.

Araştırmalar gösteriyor ki, lise eğitimini tamamlayan her 100 kız öğrencinin 29.8'i üniversite sınavını kazanamadıkları için, 14.6'sı üniversite sınavını kazandıkları halde evlendikleri ya da evlendirildikleri için, 14'ü çalışmak zorunda oldukları için, 10.5'i aileleri okumalarına izin vermediği için, 6.3'ü ailelerinin maddi durumları üniversite okumalarına elvermediği için üniversiteye gidemiyor. Türban nedeniyle üniversiteye giremeyenler ise yalnızca yüzde 1.

Yüzde ı'i salt bir istatistik veri olarak görmem ve önemini asla reddetmem. Ancak, yüzde 1 için gösterilen çabanın hiç değilse binde birinin yüzde 29.8'lik, 14.6'lık, 14'lük, 10.5'lik, 6.3'lük gruplar için de gösterildiğini görmek isterim.

Kızların okutulması noktasında, AKP'nin başını çektiği "özgürlük cephesi"nin samimiyet sınavı bu olacak sanırım.

Alıntıdır...
 
ben kapalı değilim ama kesinlikle kapanmaya karşıda değilim yani insan kendini nasıl iyi hissediyosa öyle olsun kapanmak istiyosa kapansın açıksada kendi bilir saygı duymak lazım yani herkesin günahı,sevabı kendine...
 
insanı iyi hissetmesi farklı birde ALLAHın emri olan farklı her kesin günahı kendine mantıgı yanlış bir anlayıs kişiyi o günah korumakta bizim bir görevimiz herkes kendinden sorumlu oldugu gibi ailesinden akrabasından cevresinden ve müslüman olanda mesuldur
 
ben başınızı örtün diye bir ayet okumadım Kuran da
şu Kuranla farz olan kısmı bir görsek diyorum ayrıca başörtülü bayanlara saygımız sonsuzdur kendi tercihleridir
 
ben başınızı örtün diye bir ayet okumadım Kuran da
şu Kuranla farz olan kısmı bir görsek diyorum ayrıca başörtülü bayanlara saygımız sonsuzdur kendi tercihleridir


Kur'an kadının tesettür etmesini emreder ve Peygamber Efendimiz (s.a.v) bunu hadisleri ile teyid eder ve bu güne değin İslami ilimler üzerine tahsil eylemiş ulema da bu emri bizlere anlayacağımız lisan üzere açıklar, anlatır, nasihat eder.

Başını örtmeyen kafir olmaz. Günah işler. Allah (c.c.) inşallah hidayet eder, rahmeti boldur, inşallah affeder.

Ancak, Allah (c.c.) ın tek bir emri ve hükmüne itiraz, ihtilaf, tahrif ve benzerleri kişiyi küfre sokar. Bu anlamda çok dikkatli olalım.
 
Selamun aleykum

"saygı duymak lazım" çağımızın çok tehlikeli bir görüşüdür. Bu "saygı duyma" klişesi bir zehirdir. Ne zaman ki bu popülerleşti, o zaman "gel kardeşim bak böyle böyle" diye uyarma, ikaz ve öğüt yollarının önü kapandı. "Ben X, O Y; ondan banane saygı duymak lazım" gibi saçma sapan bir şey İslami değildir. Kastımız, en azından bir kere içten ve elinden geleni yaptığından emin olarak çabalamaktır. Yoksa zorlama ve sürekli baskıdan bahsetmiyoruz.

Farzdan kaçana saygı duymak kişiyi cehenneme götürür.

Selam ve dualarımla...
 
ya başörtüsü bir insanı cehenneme götürücek kadar büyük bir günah değil Allah derecesinide vermemiş bizde biliyoruz kapanmamız istenmiş ama bi başörtüsüyle bitmiyo herşey ben hacca gidip geldikten sonra kapanıcam buda kimseyi ilgilendirmez şimdi istediğimi giyerim günahı varsa bana kapananda kapansın sevabı ona
 
islamda kadının dikkat çekmemesi isteniyor,başka erkeklerin önünde,yada kendi evinin dışında...
bu kanımca bildigim kadarıyla farzdır.vu bunun içinde başörtü gerekiyo(aslında çarşaf ama,ama işte)dikkat çekmemek için...başörtüde zaten kadınların iyiligi için farzdır,şimdiki zinalar ve birsürü pis işler kadınlarımızın açık saçık dolaşmasından degilmidirki,biraz düşününce öledir,çünkü erkegin nefsi kadınınkinden çok daha daha fazla,ee kadın saçını başını yaparsa sonrada sokaga salına salına çıkarsa ne olur,demeye gerek yok şimdiki durumdan herşey apaçık ortada....yalanmı?tamam bende başörtülü degilim ama Allahın izniyle eylülde yatılı kuran kursuna gidicem.o zamn diceksiniz nie şimdi degil?dicemki orasını karıştırmayın:)
 
hem nedemek yok milletin açık olmasına kapanmamasına saygı duyarsak cehennemlik oluruz felan bu saçmalığıda ilk kez burda duydum töbe töbe ya benim annanem 15 yaşında kapanmış ama kızlarına bu konuda baskı yapmamış açık arkadaşlarıda olmuş kapalı arkadaşlarıda teyzelerim annem felan açıklar dini vazifelerinide yerine getiriyorlar ayrıca annanem melek gibi öldü kelimeyi sehadet getirerek herkesten helallik alarak yüzünde bi gülümsemeyle acı bile çekmeden gözlerini yumdu (ALLAH RAHMET EYLESİN) bu her kula nasip olmaz !!!!!!!
 
hem bir insan sapıksa sen örtünsende bakar artık öyle bir devirde yaşıyoruzki adam gidip küçücük çocuklara bakıyo sapıklık yapıyo bu adam sanıyomusunda kapalı bi bayana bakmaz onunla ilgili kötü birşey düşünmez!!!düşünür minicik çocuklara kötü sapıkça iğrenç duygular besleyen gidip kapalıyada açığada aynı duyguları besler...neyazıkki hiçbişey eskisi gibi değil buyüzden kadınlar hertürlü erkeklerin dikkatini çekiyo tabi sadece kötü niyetli sapıkların dikkatini çekiyo adam olan zaten bakmıyo!!!
 
yok cehennemlik olmak lafı biraz agır ve insanı sogutan bi laf,öyle denmesi yanlış tabikide ama günahıda büyüktür,sanırsam çünkü bir çok erkegin kanına giriyosun,ya sen namazını kılarsan islamın hertürlü emrini yerine getirrisen ama başın açıksa sadece bunun günahını çekersin,ve tabiki sevaplarınında mükafatını alırsın....
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks