Başörtüsü Farzdır... Hiçbir Güç, Müslümanların Bu Farzı Yerine Getirmesine Engel Olamaz!

hem bir insan sapıksa sen örtünsende bakar artık öyle bir devirde yaşıyoruzki adam gidip küçücük çocuklara bakıyo sapıklık yapıyo bu adam sanıyomusunda kapalı bi bayana bakmaz onunla ilgili kötü birşey düşünmez!!!düşünür minicik çocuklara kötü sapıkça iğrenç duygular besleyen gidip kapalıyada açığada aynı duyguları besler...neyazıkki hiçbişey eskisi gibi değil buyüzden kadınlar hertürlü erkeklerin dikkatini çekiyo tabi sadece kötü niyetli sapıkların dikkatini çekiyo adam olan zaten bakmıyo!!!
ooofff offfff bahane çok....
 
Nur suresi 31.ayet:
Ayetteki “hımar” kelimesi geniş manalı bir kelime olup "örtü" manasına gelir. Eski Arap yazılarına bakılırsa hımarın yere konulan, masaya örtülen veya herhangi bir örtüyü tarif edebileceğini görürüz. Hımar, başı örterse başörtüsü olur, masaya konursa masa örtüsü olur. Allah eğer “hımar” kelimesi ile başın örtülmesini isteseydi “hımarürres” gibi bir vurgulama ile başörtüsü diyebilirdi: Böylece “res” kelimesi ile baş bölgesi vurgulanır ve örtü kelimesi olan “hımar” ile beraber başörtüsü net bir şekilde anlaşılırdı. Nitekim abdest alınmasıyla ilgili ayette başın sıvazlanması söyenirken, baş kelimesi Arapça karşılığı ‘res’ ile vurgulanır.

Üstelik ayette kapatılacak yerin "yaka açığı" olduğu geçer. Yani hımarın başı kapatması değil, ayette açıkça yaka dekoltesini örtmesi istenir. (Yaka açığı manasına gelen ‘cuub’ kelimesi hem bu ayette kapanılacak bölgeyi belirtmek için, hem Hz. Musa’nın yaka açığına elini soktuğunu belirten ayetlerde geçer.)
“Hımar” kelimesi sırf başörtüsü manasına gelse bile bu ayetten başı örtmek değil, yine yaka dekoltesini kapatmak anlaşılacaktı. Ayrıca “felyedribne” Fiilini “salsınlar” diye tercüme ediliyor, ve böylece ayeti okuyan “başörtüsünü yaka açıklarına salsınlar” şeklinde okuyor. Oysa hiçbir şekilde “darabe” kökünden türeyen “felyedribne” Şili “salsınlar” manasına gelmez. Bu Şille örtünün yaka açığına konulması yani kapatılması anlatılır.
Kuran’da salsınlar, indirsinler manasında “felyüdnine” kelimesi kullanılır. Allah böyle bir ifade kullanmak isteseydi “felyedribne” Şili yerine “felyüdnine” Fiilini kullanabilirdi.

Ayette diğer dikkat etmemiz gereken nokta “süsler” kelimesi ile neyin kastedildiğidir.
“süsler” kelimesi ile özellikle “göğüsler” kastedilmektedir.
Çünkü ayetteki tüm noktalarla mantıklı bir şekilde göğüs bölgesinin uyum sağladığı kanaatindeyim.
Birincisi, ayette yaka açıklarının kapatılması geçiyor, yaka açıklarından ise göğüsler gözükür. İkincisi, ayette gizlenen süslerin belli edilmesi için ayakların yere vurulmaması geçiyor.
Ayaklar yere vurulduğunda vücutta belli olacak yer özellikle göğüslerdir.
(sütyenin o dönemde icad edilmediğini düşünürsek bu daha da iyi anlaşılır.)
Üçüncüsü, ayetten kendiliğinden görünenler hariç süslerin kapanması söylenmektedir.
Ne kadar kapatılmaya çalışılırsa çalışılsın özellikle iri göğüsler, çeşitli fiziksel hareketlerde, hatta rüzgarın esmesiyle elbise yapışınca bile kendini belli edebilir.
Ayetten bunun doğal olduğu anlaşılır.
Dördüncüsü, ayette süslerin kimlerin yanında açılabileceği söylenir. Kuran’daki diğer ayetlerden kadınların bir kısmının iki yıl gibi uzun bir süre çocuklarını emzirdiğini görüyoruz. Kadının, babası gibi yakınlarının yanında, çocuğu acıktığında ve ağladığında onu emzirmesi gerekebilir.
Ayetteki bu açıklamanın özellikle bu konuda kadınlara büyük kolaylık sağlayacağı kanaatindeyiz. Tüm bu izahlara göğüs gibi uyan başka bir bölge bulunmadığı için süslerle özellikle göğüslerin kastedildiği sonucuna varabiliriz. Süsler kelimesinden ziynet, takı gibi maddelerin anlaşılamayacağı ayetin bütünsel olarak ele alınmasıyla açığa çıkar. Çünkü ayette kadınların süslerini kendi kadınları yanında açabileceği geçiyor. Takı gibi maddeler tahrik unsurundan daha çok hava atma unsuru olabilir. Eğer bu hava atma olayı engellenilmeye çalışılsaydı, buna ilk karşı cins erkekler yerine, aynı cinsten olan kadınlar dahil edilirdi.
Ayrıca ayakları yere vurunca hangi ziynet, takı eşyası belli olur?
Kendiliğinden gözüken ziynet, takı ne olabilir?
Araf suresi 31’de ziynet eşyalarının mescid yanında giyilebileceğinin söylenmesi,
takıların cami yanı gibi en kalabalık yerlerde de teşhir edilebildiğini,
yani saklanmasına gerek olmadığını gösterir.
Görüldüğü gibi mantıksal bir elemeyle gidildiğinde ayetin
özellikle göğüs bölgesinin kapanmasını vurguladığı anlaşılır.
 
ya başörtüsü bir insanı cehenneme götürücek kadar büyük bir günah değil Allah derecesinide vermemiş bizde biliyoruz kapanmamız istenmiş ama bi başörtüsüyle bitmiyo herşey ben hacca gidip geldikten sonra kapanıcam buda kimseyi ilgilendirmez şimdi istediğimi giyerim günahı varsa bana kapananda kapansın sevabı ona

Değerli barbie
Gerek yaşınız ve gerekse bulunduğunuz ortam etkileri ile bir takım analizleri kendi vicdani ve akli muhakemeniz kapsamında yapıyorsunuz. Tabii ki fikirleriniz böyle bir platformda değerlendirilecek ve Allah'ın hükmü ne diyorsa o şekilde de kıymet bulacak. Bu anlamda bizde siz kardeşimize bildiklerimizi aktaracağız. SAncak tabiidir ki hiç kimse sizi zorlamaz. Ancak doğru nedir bunu bilelim, Allah bugün değil de yarın nasiplendirir sizi bu konuda, bunu sadece ve sadece O bilir.

Şunu bilmek lazımdır ki, İslamiyette, emri bil maruf ve neyhi anil münker denen kavramlar vardır, farzdır, yani muhakkak insanın üzerine vazifedir. Nedir bu emri bil maruf ve neyhi anil münker ? İyiliği emretmek, yaptırmaya çalışmak, kötülükten alıkoymak, uzaklaştırmaya çalışmak.

Biz bir müslüman olarak birbirimize karşı bu farzı işleyelim. Doğruyu ve yanlışı beyan edelim. Karar sizindir tabii ki. Her koyun kendi bacağından asılır. Tesettürde yayan kalmak Allah'ın emrine itaat etmemektir. Allah Zülcelal Hazretleri bu nedenle kime ne verecek, tabii ki o biliyor. Ancak daha önce de belitmiştim ki, biz insanların işlediği günahların bir cehennem tarifesi henüz elimize geçmedi. Allah inşallah rahmeti ile yargılasın cümlemizi.




hem bir insan sapıksa sen örtünsende bakar artık öyle bir devirde yaşıyoruzki adam gidip küçücük çocuklara bakıyo sapıklık yapıyo bu adam sanıyomusunda kapalı bi bayana bakmaz onunla ilgili kötü birşey düşünmez!!!düşünür minicik çocuklara kötü sapıkça iğrenç duygular besleyen gidip kapalıyada açığada aynı duyguları besler...neyazıkki hiçbişey eskisi gibi değil buyüzden kadınlar hertürlü erkeklerin dikkatini çekiyo tabi sadece kötü niyetli sapıkların dikkatini çekiyo adam olan zaten bakmıyo!!!

Sapık insan tabii ki bir yana. Böyle bir zihniyeti burada konuşmak gereksizdir. Ancak şu düşünceniz oldukça yersiz ve tutarsız. "adam olan zaten bakmıyo" Yani bu konuda Allah (c.c.) Kur'an da kadınlara emrediyor ki, kendinizi namahremden sakındırın, hal ve hareketleriniz ile onların nefislerini uyandırmayın. Ha demek ki, kadının hal ve hareketi, erkeğin aklını çelebilir, çünkü Allah öyle yaratmış, bunu bir imtihan aracı yapmış ve de her iki cins için de. Yani adamlıkla alakası yok bu işin. O nedenle bu konuda kendimizi kandırmış olmayalım. Dikkat edelim. Ama kadın örtündü, kendini sakındırdı da erkek yine de bakıyor. Sen Allah'ın sana emrettiğini yaptın, O'na uydun ve mesuliyetten kurtuldun. Koyver şimdi o erkek gitsin uğraşsın. Hem sen adam gibi adamı yada sapık olanı ne anlarsın ki, çünkü kimse anlayamıyor...
 
neyse işte çokda yani büyük bir sorun değil örtünmek ona gelene kadar neler var isteyen kapansın isteyen kapanmasın...önce insan olsunda...
 
Selamun aleykum

Sevgili kardeşim, "ona gelene kadar neler var" diye bahsettiğin şey temel bir farz. Temel farzlardan önce hiçbir şey yoktur. Ayrıca "önce insan olsun" dan kastın milenyum'un batı tarafından karakterize edilmiş "insan" ı ise bu sadece kapitalist ve materyalist dünya sistemini döndüren çark'a, çomak sokmayacak olan dayatma insan tanımıdır.

Biz müslümanlar (Allah'ın izni ile) "insan" dendiğinde, bizi yaratanın emirleri ve uygun gördüğü hâller ile şekillenen insanı anlarız. Bu da ancak onun emirlerini, yasaklarını ve elçisi Hz.Muhammed(s.a.v.)'in yolunu gözetmek ile olabilir.

Yani bunu bir önem sıralamasına koymak yanlıştır (ki koyulduğu takdirde ilk sıralardadır), "insan" tanımlaması ise Kur'an ve ahlakından ayrı düşünülemez.

Allah muhafaza "benim kalbim temiz, önemli olan bu" gibi uçuk düşüncelere kadar varabilir.

Selam ve dualarımla...
 
İyide bir insan kapalı namaz kılıyo ki bene namaz kılarım sadece kapalı değilim neyse işte kapalı dua okuyo felan ama dedikodu yapıyo insanları kırıyo yada yalan söylüyor iyiniyet yok sizce bu insanın kıldığı namazlar yada başını kapatması nekadar geçerlidir?lütfen bir insanın iyiliğini ve gerçekten öylese temiz kalbini hafife almayınız inanın buda önemlidir o çok gerekli olduğunu düşündüğünüz örtünmek kadar...
 
ki Rabbim bizi okadar çok seviyorki farkında olmadan yaptığınız bir iyilikde bile günahlarımızı silecek kadar çok seviyo bunu belirtmek isterim ki her koyun kendi bacağından asılır bunuda unutmamak gerekir buyüzden Allahı inkar edenler dışında herkese saygı duyuyorum ve seviyorum iyi inançlı ve temiz biri olsun yeter...
 
Mü'min kadınlara da söyle: "Gözlerini (harama çevirmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar; süslerini açığa vurmasınlar, ancak kendiliğinden görüneni hariç. Baş örtülerini, yakalarının üstünü (kapatacak şekilde) koysunlar. Süslerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Hep birlikte Allah'a tevbe edin ey mü'minler, umulur ki felah bulursunuz."
nur suresi ayet 31
 
31 De ki: "Eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana uyun; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir."

32 De ki: "Allah'a ve Resulüne itaat edin." Eğer yüz çeviririlerse şüphesiz Allah, kâfirleri sevmez.

Ali İmran 31-32. ayetler

Allah'ı seviyoruz diyenlere Rabbimizin emri iteat iteat emrin küçüklüğü veya büyüklüğü değil emrin nereden geldiği emredenin büyüklüğü önemlidir. Müminlerin özelliği ise işittik ve iteat ettik demeleridir.
 
ben daha küçüktüm fatma girik rabia nın filmini çekmiş dini bir film onu izlemiştim okadar etkilenmiştimki kapanmak istemiştim:)
 
İyide bir insan kapalı namaz kılıyo ki bene namaz kılarım sadece kapalı değilim neyse işte kapalı dua okuyo felan ama dedikodu yapıyo insanları kırıyo yada yalan söylüyor iyiniyet yok sizce bu insanın kıldığı namazlar yada başını kapatması nekadar geçerlidir?lütfen bir insanın iyiliğini ve gerçekten öylese temiz kalbini hafife almayınız inanın buda önemlidir o çok gerekli olduğunu düşündüğünüz örtünmek kadar...

Selamun aleykum

Bir kişinin doğrusu tüm yanlışlarını hükümsüz kılmayacağı gibi, yanlışı da tüm doğrularını hükümsüz kılamaz.

Nefsimize kolay gelenlere bakıp örnek almak çoğu zaman işimize gelir. "Ne namaz kılanlar gördük ohoo", "Adam namaz kılıyor sonra eve gelip karısını dövüyor", "Adam namaz kılıyor kadınları kesiyor", "Kadın namaz kılıyor, dedikodu, fal hayatından eksik değil" gibi eksik ve çürük örnekler, bizim tam, eksiksiz ve net doğruya ulaşmamızda engel teşkil etmemelidir. Sürekli böyle yarım yamalak yaşayan insanlara bakmak, sizin kendinize çeki düzen vermenizi geciktirir, gerçekleri görmenizi zorlaştırır. Zira ölçüt bu beşeri'ler değil Kur'an ve Hz.Muhammed (s.a.v.)'dir.

Öyle ise siz de bu yarım yamalak insanların arkasına sığınırarak, yanlışlarınızla yüzleşmeyi ve kendinize bakmayı ertleyeceğinize, onlardan üstün olun ve tam/doğru şekilde yaşamaya özen gösterin.


"Ayıbın en büyüğü, ona benzer bir ayıp sende de varken, başkasını ayıplamandır." Hz.Ali (r.a.)

Çok içten selam ve dualarımla sevgili kardeşim/kardeşlerim...
 
Selamun aleykum

Bir kişinin doğrusu tüm yanlışlarını hükümsüz kılmayacağı gibi, yanlışı da tüm doğrularını hükümsüz kılamaz.

Nefsimize kolay gelenlere bakıp örnek almak çoğu zaman işimize gelir. "Ne namaz kılanlar gördük ohoo", "Adam namaz kılıyor sonra eve gelip karısını dövüyor", "Adam namaz kılıyor kadınları kesiyor", "Kadın namaz kılıyor, dedikodu, fal hayatından eksik değil" gibi eksik ve çürük örnekler, bizim tam, eksiksiz ve net doğruya ulaşmamızda engel teşkil etmemelidir. Sürekli böyle yarım yamalak yaşayan insanlara bakmak, sizin kendinize çeki düzen vermenizi geciktirir, gerçekleri görmenizi zorlaştırır. Zira ölçüt bu beşeri'ler değil Kur'an ve Hz.Muhammed (s.a.v.)'dir.

Öyle ise siz de bu yarım yamalak insanların arkasına sığınırarak, yanlışlarınızla yüzleşmeyi ve kendinize bakmayı ertleyeceğinize, onlardan üstün olun ve tam/doğru şekilde yaşamaya özen gösterin.


"Ayıbın en büyüğü, ona benzer bir ayıp sende de varken, başkasını ayıplamandır." Hz.Ali (r.a.)

Çok içten selam ve dualarımla sevgili kardeşim/kardeşlerim...


öncelikle teşekkür ederim de kapanmak kapanmamak artık bu konuda konuşmak istemiyorum cevapda vermicem kendimi rahatsız hissettim asla Allahın emrine karşı gelmiyorum öyleyse öyledir sonuçta bunun için cehenneme gidiceğimide düşünmüyorum gidersem başka şeylerden giderim ve gidersemde Allahtan gelen herşeye razıyım eyer cehennemlik bir insansam hakketmişimdir ben Rabbime güveniyorum ve inanıyorum şu sıralar iyi bir kul olabiilmek için elimden geleni yapıyorum ...hep diyorum bidaha söylüyorum ben Allaha inanan kalbi temiz iyi dürüst açık yada kapalı herkesi çok seviyorum ve saygı duyuyorum ...isteyen bu fikrime duymasın orasıda onun bileceği işdir ben onada saygı duyuyorum:)
 
kişi bir hatasından dolayı ebedi olrak cehennemde kalma ihtimalide vardır fakat yine her şeyin hayırlısını ALLAH bilir
 
öncelikle teşekkür ederim de kapanmak kapanmamak artık bu konuda konuşmak istemiyorum cevapda vermicem kendimi rahatsız hissettim asla Allahın emrine karşı gelmiyorum öyleyse öyledir sonuçta bunun için cehenneme gidiceğimide düşünmüyorum gidersem başka şeylerden giderim ve gidersemde Allahtan gelen herşeye razıyım eyer cehennemlik bir insansam hakketmişimdir ben Rabbime güveniyorum ve inanıyorum şu sıralar iyi bir kul olabiilmek için elimden geleni yapıyorum ...hep diyorum bidaha söylüyorum ben Allaha inanan kalbi temiz iyi dürüst açık yada kapalı herkesi çok seviyorum ve saygı duyuyorum ...isteyen bu fikrime duymasın orasıda onun bileceği işdir ben onada saygı duyuyorum:)


sevgideğer kardesim;

amacımızın kırmak olmadığını belirtmekle birlikte sizin bu maviye aldığım sözleriniz bana su misali çağrıştırdı..

bir öğretmen okula yeni baslayan öğrenciye neler yapması gerektiğini sorumluluklarını yapması-yapmaması gerekenleri sayıyor ve yarına dair bir arastırma ödevi veriyor..

ertesi gün olduğunda öğretmen o kisiye "arastırma ödevini yapıp yapmadığını" soruyor ve öğrenciden olumlu yanıt alıyor.öğretmen ödevini görmek istediği zaman öğrenci derse calıstığını herseyi bildiğini söylüyor fakat ortada ödev yok...

kim inanır bu öğrenciye ortada ödev yok,isbat yok.ama öğrenci konuyu bildiğini (sizin kalbinizin temiz olduğunu söylediğiniz gibi) söylüyor..

dolayısıyla yükümlülüklerini bilen birisi yükümlülüklerinin getirdiği zorunlulukları yapmak zorundadır..







örnekler bunun gibi coğaltılacağı gibi imanın isbat(amel) istediği, ALLAHI RABB olarak kabul ediyorsak (ki ediyoruz) emrlerine,yasaklarına uymalı ve ondan sonra kalbimizin temiz olduğunu ümit ettiğimizi belirtmeliyiz..

ayrıyeten yazınızda bir tutarsızlık gördüğümüde belirtmeden gecemeyeceğim..

namaz kılarım sadece kapalı değilim neyse işte kapalı dua okuyo felan ama dedikodu yapıyo insanları kırıyo yada yalan söylüyor

asla Allahın emrine karşı gelmiyorum

selametle...!
 
sevgideğer kardesim;

amacımızın kırmak olmadığını belirtmekle birlikte sizin bu maviye aldığım sözleriniz bana su misali çağrıştırdı..

bir öğretmen okula yeni baslayan öğrenciye neler yapması gerektiğini sorumluluklarını yapması-yapmaması gerekenleri sayıyor ve yarına dair bir arastırma ödevi veriyor..

ertesi gün olduğunda öğretmen o kisiye "arastırma ödevini yapıp yapmadığını" soruyor ve öğrenciden olumlu yanıt alıyor.öğretmen ödevini görmek istediği zaman öğrenci derse calıstığını herseyi bildiğini söylüyor fakat ortada ödev yok...

kim inanır bu öğrenciye ortada ödev yok,isbat yok.ama öğrenci konuyu bildiğini (sizin kalbinizin temiz olduğunu söylediğiniz gibi) söylüyor..

dolayısıyla yükümlülüklerini bilen birisi yükümlülüklerinin getirdiği zorunlulukları yapmak zorundadır..







örnekler bunun gibi coğaltılacağı gibi imanın isbat(amel) istediği, ALLAHI RABB olarak kabul ediyorsak (ki ediyoruz) emrlerine,yasaklarına uymalı ve ondan sonra kalbimizin temiz olduğunu ümit ettiğimizi belirtmeliyiz..

ayrıyeten yazınızda bir tutarsızlık gördüğümüde belirtmeden gecemeyeceğim..





selametle...!



bence artık bu konu çok abartıldı yani adam öldürdüm demedim ben açığım dedim
bukadar irdelemeyelim herkese saygılar
 
hem huzrsuzluk veriyosunuz bana artık birşey demeyin herkesin doğrusu kendine benimde doğrularım yazdıklarım ...burda bana bunları söyleyenlerin hepsininde mükemmel kulluk yaptığına inanmıyorum tabi Allah bilir ama herkesin hataları olabilir bırakalımda bunun taktirini rabbimiz yapsın
 
tekrar ve son kez söylüyorum bence artık bu konu çok abartıldı yani adam öldürdüm demedim ben açığım dedim bunun taktirini Allaha bırakalım
 
ya başörtüsü bir insanı cehenneme götürücek kadar büyük bir günah değil Allah derecesinide vermemiş bizde biliyoruz kapanmamız istenmiş ama bi başörtüsüyle bitmiyo herşey ben hacca gidip geldikten sonra kapanıcam buda kimseyi ilgilendirmez şimdi istediğimi giyerim günahı varsa bana kapananda kapansın sevabı ona


Allahin tek bir emr ini kabul etmemek Isyanla es anlama gelir ama basörtüsü emr olmadigindan böyle bir sorun yok,Kuranda basörtüsü gecmez sadece hadis dininde vardir.Siz eger hadis dininde iseniz arkadaslarimizin dedikleri dogrudur ama yok ben KURANA uyarim derseniz bilinizki Hüküm Allahindir Hadislerin degil...
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks