"ÇÝL€"
New member
- Katılım
- 17 Tem 2007
- Mesajlar
- 308
- Tepkime puanı
- 18
- Puanları
- 0
YILDIZLARIN GÖZ YAŞLARI
Gökyüzündeki bir yıldız kadar olmalıydı o an…
Oysa düşünebildiği tek şey, annesinin elini sımsıkı kavrayıp bombalardan kaçması gerektiğiydi. Bir an önce oradan uzaklaşmalıydı, ama tek başına yapamazdı bunu. Küçücük bedeni, kocaman bombalardan kaçmayı başaramazdı. Annesiyle, hiçbir şey yokmuş gibi yerde uzanıyor, gözlerini kapamış sanki uyuyordu…
Dalmıştı annesi… Ama o, buna inandırmak istemiyordu kendisini… Biliyordu, dün akşamki can yakan havai fişeklerin sesinden pek uyuyamıştı annesi… Bütün gece havai fişeklerden çıkan simsiyah dumanları seyretmişti. Ve şimdi de uyuyordu. Birkaç kere annesini uyandırmak için yüzünü okşadı annesinin:
[size=3[COLOR=green]]"-Hadi Anne! Kalk, ne olur!" diye yalvardı.[/size]
Annesinin yüzü buz gibiydi.
"-Üşümüştü." Dedi
Gül yanağına bir buse kondurdu. Ama yine kalkmadı. Bu sefer elini tuttu, kaldırmak için. Değil kendisini, eline bile kaldıramadı… Artık tamamen ümidini kesmişti.
***
Geçen hafta Ayşe’nin annesine de böyle olmuştu. Ayşe de inanmamıştı ilkten, ama sonra anlamıştı ki, o yoktu artık. Hep ağlamıştı. Sonra annesini toprağa gömmüşlerdi. Gömmeyince
Kokuyormuş mu ne? Ama o annesini gömdürmeyecekti. Çünkü hep annesiyle olmalıydı. Onun gül yüzüne bakmalı, onunla konuşmalıydı. Tıpkı eski günlerdeki gibi…
Oysa şimdi annesi oracıkta buz kesilmiş yatıyor, nefes bile alamıyordu. Hâlbuki daha dün bomba gürültülerinden korktuğunda annesinin dizleri üzerinde uyuyakalmıştı. Annesiyse hep saçlarını okşamıştı pamuk elleriyle.
Ondan önceki gün Ayşe’yle koşturmaca oynarken düşmüştü. Bacağı kanamamıştı, ama çok acıyordu. Annesi öpünce hemen geçivermişti. Şimdi o annesini öpüyordu, öpüyordu; fakat iyileşmiyordu nedense annesi… Hala aynı yerde cansız ve buz gibi yatıyordu.
Artık o da ağlıyordu, Ayşe gibi… Annesinin soğuk olduğuna… Gözyaşları ısıtıyordu onu.
***
Tüm bu olanlar, anne ve yavrunun yanı başına bomba düşmeden birkaç saniye önceydi. Şimdi ikisi de buz gibi, yan yana uzanmış, ebedi bir uykudaydılar. Yine birlikte, kucak kucağıydılar.
Bir annenin ve altı yaşındaki yavrusunun bu karesi, tüm renkleriyle yüreklere işlemişti.
Onlar, bir damla gözyaşı kadar masum ve özgürdüler artık… Ve gökyüzündeki milyarlarca yıldızdan yalnızca bir tanesiydiler.
Ancak ne ilk ve ne de son!
( ALINTI)