Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Uyarı nedeni: aorskaya: Kuralları Israrla İhlal, Delilsiz Dayatma, Anlamsız ve Mantıksız Genelleme Yapmak

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Uyarı nedeni: aorskaya: Kuralları Israrla İhlal, Delilsiz Dayatma, Anlamsız ve Mantıksız Genelleme Yapmak

Post: Kaza Namazları
User: aorskaya
Infraction: Kuralları Israrla İhlal, Delilsiz Dayatma, Anlamsız ve Mantıksız Genelleme Yapmak
Points: 0

Administrative Note:
Şahsi düşüncelerinizi şeriat olarak dayatmayın


Message to User:
Sayın üye

Mesajlarda forum kuralları çerçevesine girmeniz konusunda uyarılmanıza rağmen yine aynı dayatmalardasınız. Bu dayatmaları konu ile alakalı yaptığınız gibi forum kuralları ile alakalı da yapmaktasınız. Uyarıdır.


Original Post:
Allah'ın selamı üzerinize olsun.
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...

Cevaplamadığım hiç bir sorunuz yok, demek ki okumuyor yada okuduğunuzu zannediyorsunuz.
Sevgili kardeşim, Cevaplamadığınızı gördüğüm soruları gerekirse yada isterseniz tekrar yazabilirim. Benim okumadığımı yada okuduğumu sandığımı nasıl söyleyebilirsiniz. Bütün yazılarımda alıntıların ve cevapların yapıştırılarak yeniden cevapladığımızı siz de okuyan herkes te göreceği için bu iddianız üzerinde fazla durmayacağım.





Şimdi yaptığınız polemik değil, şu an demagoji yapmaya başladınız.
Ben ne polemik, ne demagoji yapmam. Bildiğim, inandığım doğruları da yanlışları da herkesin anlayabileceği bir anlatımla yazmaya çalışırım. Konu din olunca bunun önemini her yerimle kavrayıp, kişisel yönden öne çıkmak için yanlışım varsa örtmeye çalışan kelimeler kullanmam. Yanlışıma inanırsam bütün açıklığımla düzeltirim.




Yanıldığınız yada görmezden geldiğiniz bir konu var. Aslında görmektesiniz ama görmemezlikten geliyorsunuz. Forum kurallarını okumadınız ise okuyunuz. Bu forum da İslami konuları Ehli sünnet akidesi içinde münazara edebiliriz. Sizin için söylemiyorum, hakaret algılamayın ama aklına her esenin İslami konularda ileri-geri savları bu formu ilgilendirmiyor. Bize göre bunlar İslam'a hizmet değil zahmet üretmektir. Eğer İslami bir hükmü münazara edecek isek; Kur'an, Sünnet, İcmai Ümmet ve Kıyası Fukuha silsilesince deliller koyarak münazara etmeliyiz.

Üye olurken forum kurallarını okudum. Bunları görmezden gelmiyorum. İslami konuları ehli sünnet görüşü içinde benimsemeye çalışsanız dahi ehli sünnet dışındaki görüşleri de değerlendirmeye tabi tutup çürütmeniz gerekmezmi? Sizinle ehli sünnet görüşleri içinde de bilgi alışverişi yapacağız inşallah. Ancak, siz ve ben aslında aynı tarafta değimliyiz? Allah’ın yolunda olan Müslümanlar değimliyiz? Biz Müslümanlar kendi aramızda doğruları öğrenmezsek, bunu kafir yada münafıklara karşı nasıl savunabiliriz. Bu nedenle ehli sünnet görüşünde olsanız dahi, belki size bu görüşün içindeki yanlışları gösterebilecek kişileri de dinleyerek, yanlış olduğuna inanırsanız görüşlerinizi değiştirme imkanını reddetmeniz müslümana yakışırmı, doğru olurmu? Müslüman ilmi, doğruyu bulmak ve uygulamak için yapmazmı? Herkes ehli sünnetin içindeki doğruları aldığı gibi azda olsa yanlışlarını terk etmek zorunda değilmidir? Ehli sünnetin içindeki doğrular alınırken dışındaki doğrular alınmazmı?
O halde kısıtlamayın kendinizi de başkalarını da Müslüman olarak dayanışma sağlayıp, doğruları bularak kuvvetli bir şekilde inanmayanlara karşı koyabilelim.



Gerçekten demagoji yapıyorsunuz. Bana sizin iddia ettiğiniz "Geçerli özrü nedeniyle vaktinde kılınmayan namaz mükellefiyeti müslümanlardan düşer." lafzını içeren ayeti yazarmısınız? Böyle bir ayet yazamazsınız çünkü yoktur. Sizin bazı ayetlerden bunu anlamanız hiç bir şey ifade etmez. Bu ayetlerden herkes farklı bir şey anlayabilir. O takdirde Sünnet'e baş vuracaksınız, bilmem anlatabildim mi?
Bakınız Bekir kardeşim, biraz inadına davranıyor durumuna düşüyorsunuz. ( inadına davranıyorsunuz diyemiyorum.) Ben ayetleri yazıyorum ve “…namazı vaktinde kılınız” diyorsa o vakitte kılınız, (gizli anlamı da=başka vakitte kılmayınız), “…namazda kıyam, rüku, secde…” diyorsa (gizli anlam=başka şekilde olmaz) diyordur diyorum. Yani bir cümledeki yapılması istenen davranış bir şarta bağlanırsa sadece o şartta yapılmalıdır, başkası geçerli olmaz diyorum. Bu bütün yazılarda, ilişkilerde böyle değilmidir? Yine örneklendirecek olursak; Maliye de yada Adliye de “son günü 31.ocak… olarak “ belirtilen bir tarihte ödeme yapılması istense; siz 5 şubatta; “31 ocaktan sonra ödenemez dememişsiniz” diye ödeme yapabilirmisiniz? Yaparsanız gecikme olduğu için başka yaptırımlarla karşılaşırşınız değilmi. Çünkü vaktinde yapılmış olsaydı başka sonucu olmayacaktı.




Evet. Ehli Sünnet itikadı dışındaki fikirler bu formu hiç ilgilendirmiyor. Ehli Sünnet itikadı dışında olanlar bu forumda sadece fikir beyan eder ama münazara edemez, dayatamaz. Bunlar kurallar da açıkça yazıyor. Neden mi? Nedeni aşağıda yazıldı.

Bekir kardeşim, forum ehli sünnet görüşünü yaymaya, kabul ettirmeye yönelik çalışsa bile bu itikad dışındaki fikirler bu formu ilgilendirmeli, başkaları da fikirde beyan edebilmeli ve tartışabilmelidir. Ehli sünnet birşeydenmi korkmaktadırki başka görüşleri engellesin? Forum kurallarında yazsa da Amaç Allah’ın rızası ise (Allah herkese seçiminde serbestlik tanıdığından) böyle olmalıdır. Amaç bu değilse o zaman gerçekten ben çıkarım bu forumdan. Bu takdirde sizden de formun ismini “ehli-sünnet” yada benzeri şekilde değiştirmenizi istemem gerekir. Bu durumda “İslam” ismini kullanmanız doğru olmaz. Burası İslam forumsa yöneticilerin yada baskın görüş ehli sünnette olsa İslamdaki diğer görüşlerinde isterlerse yayınlanması gerekir.




Hangisi olursa olsun böyle bir kısıtlamaya gitmek, yada kendinizi ve insanları belli bir önyargıya hapsetmek Allah’ımızında peygamberlerimizinde kabul edebileceği bir durum değildir.

Bu hüküm Kur'an dan mı, Sizden mi?

Ben kimimki kendi başıma hüküm verebileyim. Ben Kuranın kaynak olmadığı yada kuranın desteklemediği hiçbir kaynaktan görüşü, fikri öne süremem, savunamam. Yanılmalardan Allah’a sığınırım ama bilerek yapmam. Bu hükümlerde kuranda vardır. Bu konuda çok ayet yazabilirim. Ama kısaca şöyle belirtebilirim; Önyargılar, peygamberimizin getirdiği dini tebliği esnasında buna karşı çıkanlarla ilgili “atalar dini anlatımlarında” tenkit edilmekte, reddedilmektedir. Yine peygamberimizin; insanlara sadece dini tebliğ etmesini, müjdelemesini, davet etmesini ve fakat dine girmeyen yada tam yaşamayanların durumuna üzülmemesini, onları zorlamamasını, “Allah dileseydi herkesi tek ümmet yaratırdı” denilerek de kısıtlamaya gitmemesini, kimseye bekçilik yapmamasının istendiğini anlatabilirim.


Aynen öyle, bizde İslam Forum olarak öyle dediğimiz için İslam'a muğayir fikriyatların bilgi kirliliği oluşturmasına karşıyız.
İslam forumla ilgili görüşümü ve cevabımı yukarıda verdim. İslam dışı fikirleri (bana göre çürütmek için, rezil duruma düşürmek için, ibret için alınması gerekse de ) almayabilirsiniz ama İslamdan olduğu iddia edilen tüm fikirleri mutlaka almak durumundasınız. Bunların içinde islamdan olmadığını ispat ettiklerinizi de eze eze gösterir yada atarsınız. Kitaba uygun olanı yapmak gerekir.


Siz şu anda içine girdiğiniz platform hukukuna dayatma yapıyorsunuz. Sizin düşüncelerinize karışmayız, burası kuralları olan bir platform, bu platform da yayım yapabilmeniz forum kurallarına uymanızla kaimdir. İnternet ortamında kendinize ait fikirleri kendinize ait ücretsiz yüzlerce platform oluşturarak yapabilirsiniz ve size kimse karışmaz. Ama bu forumu takip eden ve bu forumu referans kabul eden binlerce insan vardır ve bu binlerce insan İslamForum çizgisine itimad etmektedir. Bu itimadı bilgi kirliliği ile istismar ettirmeme görevi de bu Fakir'e verildi.

Ben dayatma yapmıyorum ve yapmam da. Burası İslam forumsa sadece ehli sünnet değil İslamdan olan her şey yer alabilmelidir diyorum. Aksi halde insanlar yanıltılmış, kandırılmış olur. Sadece ehli sünnet yazılacaksa forum adı yanlış diyorum. Bu arada ehli sünnet olarakta yazışmaya devam edebileciğimizi umud ediyorum.


Sonra Siz Peygamberin (sav) sünnetini mi çürüteceksiniz? Hangi selahiyet ve ilimle? İslam sadece akıl, ilim ve mantıkla temsil edilemez. İtaat, iman, ihlas... Şeytandan daha alim, abid, akil ve kadimi yoktu, unutmayın. Ama yetmedi...
Ya nasıl anlıyorsunuz, hayret ediyorum. Bütün yazdıklarımdan, açıklıkla ifade ettiklerimden sonra hala nasıl benim sünneti çürütme iddiasında olduğumu yazbiliyorsunuz inanın aklım almıyor. Ben kimimki? Peygamberimizin yanında benim ne büyüklüğüm olabilirki? O mübarek insanı ben koyabilecek yer bulamıyorken, başıma taç etmeye çalışıyorken nasıl bu iddiada bulunabilirim. Böyle bir iddiam olmadı, ya siz yanlış anladınız yada (hatanızın büyüklüğünü bilmeyerek ) beni zora sokmaya çalışıyorsunuz. Bir kere daha yazıyorum. Ben peygamberimizin hadisini, sünnetini değil, bildiğim kadarıyla; hadis yada sünnet diye peygamber adına uydurulan ve sahih diye kabul edilen kaynaklarda da yer alan ve ne yazıkki Müslümanların belki çoğunun da sahih kabul ettiği, hataya düştüğü bazı uyduruk hadis yada uyduruk sünnetleri gösterip, çürük olduklarını ispata çalışacağımı söyledim. Bunun neresinde yanlış var. Bu esnada da şeytan dostlarının nasıl hilelerle Müslümanları tuzağa düşürdüklerini anlatmaya çalışacağım. Aslında bu noktada bana yardımcı olacağınıza yanlış anlamalara meydan verec ek hataya düşüyorsunuz.



Sormuşuz, nerede bahsi geçen ayetler? Cevap polemik!
Sevgili din kardeşim, ben delillerimi gösteren ayetleri namaz ve oruç ayetleri olarak delillendirmedimmi? Yani bir şeyin belli şekilde yapılması istendiğinde ayette; “ … nu şöyle yapın” demesi o şeyin o şartta (öyle) yapılması gerektiğini, başka şartta yapılmasının kabul edilmeyeceğini anlatmakta yetersizmi kalmaktadır? İllede “ … nu şöyle yapın” şeklinde değilde “ … nu şöyle yapın, şöyle yapmayın” mı denmesi gerekir? Tabi burada; kuranı terk edip, kuran dışında kaynaklara da (kuranda olmayan bir şekilde olması bir yana , yüzde yüz doğru olduğundan hiçbir zaman emin olunamamakla da beraber) tabi olunca bir çelişki olarak ortaya çıkan bu anlayışın savunulabilmesi için, (“kuranda zorlama bir hüküm arattırılmaktadır ve olmayacağı içinde” )yaşanması için zemin oluşturulmaktadır.
Eğer hala, bu şekilde davranılmaya devam edilecekse bunu okuyuculara bırakarak devam etmeyelim.
Onlar kendileri takdir etsinler.



Evet, şimdi anlaşıldı ki siz sapkın zihniyetlerle kafa bulandıran "hanif" kavmindensiniz.
Hadisleri, Sünneti, Ehli Sünnet'i kâl'e almayan ve akıl benim aklım diyenlerdensiniz.
İyi de burası "orası" değil, anlatamadık galiba...
Bekir kardeşim, neden kategorize etmeye çalışıyorsun. Beni ille de bir yere sokmak istiyorsan bulunduğum yeri anlatayım. Din tektir ve İslam’dır. Ben İslamdanım, Hamd olsun müslümanım. Ne herhangi bir tarikat mensubuyum, ne yalnız kurancılardanım, ne ondokuzculardanım, ne nurcu, Süleymancı vb.lerindenim,ne Adnan oktar’danım, ne de ateist veya deistlerdenim. Alevi veya Sünni de değilim. Sadece İslam’ın öğrencisi, Allah’ın, kuranın ve peygamberlerin yolunda yürümeye çalışan bir müslümanım. İnşallah bu hep böyle anlaşılır.




Abes dediğiniz sizin kafanızın içinde, kalakalmış orada. Siz lafzı öyle olmayan bir ayetten öyle anladınız diye herkes öyle mi anlayacak. Ben ayetten anlarım diyorsunuz, ayet soruyoruz, cevap yok. Ayette bulunmazsa sünnete gidilir demişsiniz, burada niye gitmediniz demişiz, cevap yok. Abesle iştigali kim yapıyor?
Anladığım ayeti ve destekleyen deliller olarakta oruç ayetine değindiğim halde; benim ayeti yanlış yorumladığımı söylerken, ben “size göre anlamı nedir?” diye sorup öğrenmek isterken siz anladığınızı yazmayacaksınız, ama “ o öyle anlaşılmaz” diyebileceksiniz. Böyle davranmak doğru değil Bekir kardeşim. Siz ayeti yazın ve nasıl anlaşılması gerekir onu da ekleyin lütfen. Ben de okuyucularda görsün o zaman yanlışımı, lütfen yapın bunu.
Ayette bulunamazsa (ayette olsa bile tam olarak anlayamadığını düşünen kişi de ) hadise-sünnete gidilir dedim, diyorum. Ama burada ayet açık ( aslında hepsi açıktır ama biz göremeyebiliriz o başka tabi), ayette olmayan bir durum yok ki. Ayette olsa bile yine sünnete gidilebilir. Eğer sünnet ayete uygunsa, ters düşmüyorsa aynen uygulanır. Sünnet ayete ters düştüğü düşünülüyorsa o uygulamanın sünnet olduğundan şüphe edilmelidir. Olayımızda da kimbilir belki bazı işgüzarlar, peygamberimizin kıldığı fazla namazları görüp, (peygamberimiz hiç açıklama yapmamışken) kendileri bunların fazla namazlar değilde kaza namazları olduğunu düşünüp yada uydurup söylemiş olabilirler. Bunun aksi ispat edilebilirmi?-Hayır. Bu kaynaklar haşa kuranmıdır? korunmaktamıdır? sıhhati kuran kadar sağlammıdır? Bu hadis yazanlar kitaplarına neden sahih olmadığı açık kabul gören hadisleri de koydular o zaman? Bu kimselere peygamber muamelesimi yapılmalı yani? Bunların yazdıkları her şey doğrumu kabul edilmeli? Açık olan ayete karşılık çelişen bir sünnet rivayeti? hangisine itibar edilmelidir? Belli.


Ben kafama bir şey takmıyorum siz de bunu kafanıza takmayın. Hakikat diyorsunuz ama en hakiki hükümlere bile bakmayıp, başka hükümlere uymakta sakınca görmüyorsunuz. Siz bahsettiğiniz sünnet uygulamasının peygamberimize ait olduğunu nasıl ispat edeceksiniz. Ya oyle olduğunu söyleyen kaynakta yanlışlık varsa. Bu kaynak kuran gibimiki? Allah yada peygamberce Korunmaktamıdır? cevap hayır. O halde korumasız olan şeyler eksik, hatalı, yanlış olamazmı?

Sorduk size, ama "tık" yok. Asın şuraya ayeti ve ayete ters düşen sünneti. Nerede!?

Allah aşkına kardeşim Bekir, yukardaki sorumun cevabı bumudur? Tekrar soruyorum , sahihte olsa senedi ne kadar sağlamda dense; bir söz yada davranışın hadis yada sünnet olduğunu kesin olarak kabul etmelimiyiz. Sağlam denilen senet sahibi ayet kadar sağlamıdır. Hadis yazanlar ayet kadar sağlamıdır? hadisler korunmaktamıdır? Hadis yazanlar hem peygamberimizden hadis yazarken, hem de hadis rivayet edenlerin peygamberimiz tarafından ve halifeler tarafından (Ebu Hureyre bu yüzden ömer tarafından hapsedildiğini bile söylemektedir aynı hadis yazarlarına göre) hadis yazılmaması yazanlarında imha etmeleri yönünde uyarılmadımı? Bunlarıda aynı hadis yazanlar bize bildirmiyormu? Şimdi hangisine inanalım. Bu yazarların her yazdığına güvenilirmi? Böyle bir şey mümkünmü kardeşim?

Şimdi hadis-sünnet konusunda Müslümanların düştüğü tuzağı göstermek için peygamberimizin veda hutbesinden bir bölüm alıyorum. Lütfen ister bunun veda hutbesinden olup olmadığına inancınızı isterseniz veda hutbesinin bu kısmını (nasılsa) siz yazınız, ondan sonra iddiamı ispatlayayım.

VEDA HUTBESİNDEN BİR KISIM


Mü'minler!
Sözümü iyi dinleyin, iyi belleyin. Rabbınız birdir, babanız birdir. Hepiniz Âdem'densiniz, Âdem de topraktan yaratılmıştır. Hiç kimsenin başkaları üzerinde soy sop üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük, ancak takvâ iledir. Müslüman müslümanın kardeşidir. Böylece bütün müslümanlar kardeştir. Gönül hoşluğu ile kendisi vermedikçe, başkasının hakkına el uzatmak helâl değildir. Ashabım! Nefsinize de zulmetmeyin. Nefsinizin de üzerinizde hakkı vardır. Bu nasihatlarımı burada bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsinler.

Ey Nâs!
Cenâb-ı Hak Kur'an da her hak sahibine hakkını vermiştir. Mirâsçı için ayrıca vasiyyet etmeye gerek yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa, ona âittir. Zina eden için ise mahrûmiyet vardır. Babasından başkasına soy (neseb) iddiâsına kalkışan soysuz, yahut efendisinden başkasına intisâba yeltenen nankör, Allah'ın gazabına, meleklerin lânetine ve bütün müslümanların ilencine uğrasın. Cenâb-ı Hak böylesi insanların ne tevbelerini ne de adâlet ve şâhitliklerini kabûl eder.

Lütfen dikkatlice okuyunuz ve veda hutbesinden olmadığını düşündüğünüz kısım varsa ikaz ediniz.
 
Üst Alt