Tezat Allah'ım Tezat...

radikalislam' Alıntı:
Eğer bildiklerimizi burada anlatmaya kalksak, bu forumda inanın çok az sayıda insan kalır. materyalist sistemin insanımızı getirdiği nokta budur. Örnek; size şeytan ile ilgili sahih konulardan bahsetsem, siz şeytana bırakın muhabbeti, onun Allah'a (cc) duyduğu sevgiye hayran kalır, şeytana aşık olursunuz.


Selam,

İddialı bir yaklaşım.
 
Bak seyfullah,
Bizim türkiyede ve dünyadaki tüm cemaatlere karşı çıkışımızın asıl sebebi budur, sadece papağanvari hafızlar yetiştirmek, onları bir camiye hapsedip, 5 vakit namazla, hayata katkısı olmayan, üretmeyen, sadece tüketen din adamları ordusu oluşturmak, yukarıda saydığım basit sorularla uğraşarak, boşa kürek çekmek ve insanlığa zerre katkı sağlamadan göçüp giden insanlar yetiştirmek.. Böyle binlerce insan sayabiliriz, şunun bunun eserlerini çevirerek, araklayarak, birebir kopyalayarak ilim yaptığını zanneden..
Bakın, hala bir adamakıllı İSLAM ÜNİVERSİTEMİZ yoktur, herşeyi ile müslümanlara ait olan..Siz, yaban ellerinde trifik kazasında ölen Esat Coşan'ın normal bir kaza ile öldüğünü mü zannediyorsunuz yoksa, dikkat edin, Türkiye de üç kuruş işe yarayacak insanlar muhakkak trafik kazasında can verir ve ne enteresandır, hepsinin bindiği araç MERCEDES'tir..
Adamlar milyonlarca araç üretiyor ve herbirinin güvenlik bilgisine sahepler...
Şu an belki kaç kişi onlar tarafından gözlemleniyor, zaptlara geçiyor, yasaklar listelerine ekleniyor..
Henüz hür yaşama konusunda bile rahat olamayan müslümanların, İSLAMIN BAŞINI ikame edeceklerini, sanırım düşünmüyosundur, hoş düşünsenizde bu bir şey değiştirmez..
Şu ümmet 1200 yıl önce kaybettiği heybeti ne hikmettir bilinmez bir türlü bulamamakta, işin tuhafı, bulma eğilimini bile gösterme cesaretine, ferasetine, uyanıklığına sahip olamamaktadır..Kendi öz yurdunda parya durumuna düşmüş şu ümmet, cılık-culuk hastalıklarıyla daha ne kadar zaman kaybedecektir ve daha ne kadar İSLAMCILIK oyununu, GERÇEK İSLAM zannederek, kendini avutacaktır..
Bir yerde YETER diyen birilerinin bu uyuşukluğu yırtması gerekmektedir ama...
Buna tevessül eden bütün insanlar ya hapislerde çürütülmüştür veya idamlarda can vermiştir..
İyi bir araştırma neticesinde görülecektir ki, bu mücahidlerin yok olmasında en büyük imza sahipleri, kendilerini gelenekçi dindar kabul eden ve bir türlü TERAKKİYE hoş bakmayan müslümanlar olmuştur..
Şu an birçoğuna mürted, fasık, sapık ve mürted damgası yapıştırıldığı gibi, bundan sonra çıkanlarada aynı muamelenin yapılacağından zerre şüphem yoktur..
PEKİ,
DAHA NE ZAMANA KADAR PEYGAMBERİN KABRİNİ KİLİTLEYEN KİLİDİN ÜZERİNDE MADEİN CHİNA YAZACAKTIR VE NE ZAMANA KADAR AİK-BUS LARLA HACCA GİDİLİP, ABD NİN İSTEDİĞİ KURALLAR ÇERÇEVESİNDE HAC İBADETİ YAPILACAKTIR..
YAZIK DEĞİL Mİ, GÜNAH DEĞİL Mİ, VEBAL DEĞİL Mİ?...

1..................24 devlet üniversitesinin tek tek değerlendirilmeye alındığı raporda, üniversitelerde irticai görüşün gerek sayı gerekse hareket açısından daha etkili olduğuna dikkat çekilerek şöyle denildi:
"Bu durumun gittikçe de ağırlık kazandığı öğrenilmiştir. Buna rağmen şu anda üniversitelerin çok büyük çoğunluğu Atatürkçü görüşe mensup öğrencilerden oluşmakla birlikte bu kitlenin sessiz kaldığı, irticai ve diğer görüşlere mensup öğrencilerin aktif halde bulunduğu, konuya bu açıdan yaklaşıldığında da üniversitelerde aktif gücün irticai kesimin elinde olduğu görülmektedir."
"Gizli" raporda üniversitelerin durumu şöyle özetlendi:
"* Mimar Sinan Üniversitesi (İstanbul): Yalnızca Nurcuların, "Yazıcı Grubu" etkin olmaya çalışmakta, ancak başarılı olamamakta. Çünkü lise öğrencileri İslami söylem gereği sanatla fazla ilgilenmedikleri için bu üniversiteyi tercih edenler genelde laik görüşü benimsiyor. Öğrenciler, irticai akımla pek ilgilenmiyor, ilgilenilmiyor.
* Süleyman Demirel Üniversitesi (Isparta): İrticai unsurların etkisi her yıl biraz daha artmakta. Nakşiler ve Süleymancılar etkili.
* Selçuk Üniversitesi (Konya): Kentin özelliği nedeniyle üniversitenin büyük oranda irticai nitelik taşıdığı bilinmekte. Nakşibendiler, öğrenciler arasında hakim güç. Bu tarikatın ardında Fethullahçılar etkili. * Akdeniz Üniversitesi (Antalya): Fethullahçılar ve Süleymancılar bu üniversitede diğer İslamcı unsurlara göre daha etkili. Laik öğrencilerin oranı yüzde 70 - 75 civarında.
* İstanbul Üniversitesi: Nakşibendiler en kalabalık İslamcı grup. Ülkücüler de bu grup kadar etkili. Aşırı sol unsurların da güçlü olduğu bilinmekte. Siyasal İslamcılar, yüzde 30 civarında öğrenci kitlesine sahip.
* 100. Yıl Üniversitesi (Van): Fethullah Gülen grubunun etkili olduğu bilinmekle birlikte öğrenciler arasında irticai eğilim yüzde 70 düzeyinde. Geri kalan yüzde 30'un ise bölücü, aşırı sol ve Atatürkçü çizgide olduğu belirlendi.
* Dicle Üniversitesi (Diyarbakır): Nakşibendi tarikatının en güçlü İslamcı örgütü olduğu tahmin ediliyor. Bu üniversitede güçlü bir bölücü unsurun bulunduğu, bu oranın yüzde 40 civarında olduğu, Fethullahçıların ise yüzde 20'lere ulaştığı görülmüştür.
* 9 Eylül ve Ege üniversiteleri (İzmir): Son dönemde Nakşibendi, İskenderpaşa grubunun etkili olduğu, bunda Ankara Üniversitesi'nden yapılan öğretim üye ve görevlisi akışının da etkili olduğu, Fethullahçıların da azımsanmayacak derecede olduğu, Gülen'in İzmir'e özel önem vermesinin etkili olduğu belirlenmiştir. Ege Üniversitesi'nde irticai eğilimin daha güçlü olduğu görülmektedir.
* Ortadoğu Teknik Üniversitesi (Ankara): İslamcı unsurlar çok etkili. Üniversitede ağırlık bu hareketin elinde. Radikal İslamcı hareketlerde bu üniversitede diğerlerine göre daha yaygın. Aczmendilerin en kalabalık olduğu eğitim kurumu.
* Gazi Üniversitesi (Ankara): Nakşi- Nurcu ağırlıklı. MHP ve BBP taraftarları da diğer üniversitelere göre daha kalabalık.
* Harran Üniversitesi (Şanlıurfa): Öğrenci ve eğitim kadrosu nerdeyse tamamen irticai eğilimli. Nakşi ve Süleymancılar diğer İslamcılara göre daha ağırlıklı.
* İnönü Üniversitesi (Malatya): Bu üniversitede Fethullahçılar, Aczmendiler ve Nakşiler etkili. İslamcı öğrenci oranı yüzde 80 civarında.
* Yıldız Teknik Üniversitesi (İstanbul): İrticai eğilimli öğrenci sayısı az. En etkili irticai grup Nakşiler.
* Trakya Üniversitesi (Edirne): İslamcıların gücü az. 100 kadar türbanlı öğrenci bulunmakta.
* İstanbul Teknik Üniversitesi: Nakşibendilerin en güçlü olduğu üniversite. Daha sonra Süleymancılar ve Fethullahçılar geliyor. Bu üniversitede irticai eğilim yüzde 60 civarında.
* Atatürk Üniversitesi (Erzurum): Nerdeyse tamamı irticai eğilimli veya öyle görünmekte. Nakşibendi ve Fethullahçı ağırlığı var.
* Fırat Üniversitesi (Elazığ): Aczmendiler ve Nakşiler ağırlıkta. Müslüm Gündüz'ün Aczmendilerin merkezi olarak Elazığ'ı açıklaması, bu hareketin fazla taban bulmasına yol açtı.
* Anadolu Üniversitesi (Eskişehir): Genellikle Nurcular ağırlıkta. Öğrencilerle tarikatlar arasındaki ilişki mesafeli.
* Marmara Üniversitesi (İstanbul): Nakşi - Nurcu çekişmesi, en üst boyutta yaşanmakta. Her kampusta ayrı bir İslamcı grup etkinliğini sürdürmekte.
* Uludağ Üniversitesi (Bursa): Fethullahçılar ve Aczmendiler güçlü. İrticai eğilimli öğrenci oranı yüzde 40 civarında.
* 5 Ocak Üniversitesi (Adana): İrticai eğilim zayıf. Bölücüler, aşırı sol ve ülkücüler daha güçlü.
* Cumhuriyet Üniversitesi (Sivas): Çok büyük ağırlıkla irticai unsurların etkin olduğu bir eğitim kurum. Nakşibendi ve Fethullahçılar etkin.
* Boğaziçi Üniversitesi (İstanbul): İrticai eğilim bu üniversitede hakim güç. Nakşiler ve Süleymancılar daha güçlü.
* Ankara Üniversitesi: İslamcı öğrencilerin oranı yüzde 35 - 40. Bunlar içerisinde Nurcular etkili olup ülkücüler de belli güce sahip.
* Pamukkale Üniversitesi (Denizli): İrticanın en zayıf olduğu üniversitelerden birisi.
* Sütçü İmam Üniversitesi (Kahramanmaraş): İrticai faaliyetlerin en güçlü olduğu öğretim kurumları arasında yer almakta.
* Kırıkkale Üniversitesi: İrticai faaliyetlerin aksine, ülkücü görüşün etkili olduğu belirlendi.


Yorulduğum için renk vermekten vaz geçtim.Bakınız Vehhbilere hiç rastlamadık.Hep geri kafalı -cılar -cular dolu ...


2..................

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN Rh.A
Soru:

-- İslâm'da kadının tesettürü nasıl olmalıdır?
--İslâm'da kadının tesettürü, el hariç bilekten, ayak bileğinden ayak hariç, yüz hariç her tarafını örtmek tarzında olmalıdır. Fıkıh kitaplarında, fitne bahis konusu olduğunda yüzüne de peçe takarsa iyi olur diye de bir hüküm vardır. Orası mecbur değil ama, fitne olacaksa, bakılacak, sataşılacak vs. gibi durumlar olursa örtmesi iyi olur denmiş.
Örtü bol olacak; el hariç, ayak hariç, yüz hariç bütün vücudunu örtecek, vücudunun hatlarını belli etmeyecek!..

Şimdi --streç diyorlar galiba-- dar bir blue-jean pantolon giyiyorlar; bu tesettür değil!.. Neden?.. Bütün her şeyi belli... Veyahut üstüne dar bir blûz giyiyor, her tarafı belli... Olmaz! Veyahut şeffaf, altı görülüyor. Olmaz!

Bir hadis-i şerifte okumuştuk, Peygamber Efendimiz: "Kâsiyâtün, âriyâtün" diyordu. Ahir zamandaki bazı insanları anlatırken, "Giyinmiş ama çıplak!.." Nasıl giyinmiş ama çıplak?.. Elbisenin kumaşı şeffaf, görünüyor alt tarafı da ondan... Örtecek, altını göstermeyecek, vücut hatlarını belli etmeyecek!.. Yüzü, eli, ayağı hariç her tarafını güzelce kapatması lâzım! İslâm'da örtü böyledir.

--Hocam, ben öyle örtünürsem patlarım!

--Hiç bir şey olmaz. Ben senden daha fazla örtünüyorum. Erkekler daha fazla örtünüyor. Öyle değil mi?.. Erkekler maşaallah kadınlardan daha fazla örtünüyor. Daha az örtünme hakları varken, erkekler daha fazla örtünüyor. Bol giyersin. Bol olduğu zaman havalanır içi, hiç bir şey olmaz. Böyle güzelce örtünmesi lâzım geliyor. Tesettür böyle...

Asıl ince tesettür ise, hassas, tam böyle takvaya uygun tesettür, erkeklerin gözüne hiç görünmemek... En güzeli o... Yâni, giyimli de olsa ortada görünmemek... Erkeklerin gözünün önünde geziyor, çarşıyı dolaşıyor, pazarı dolaşıyor, alışveriş yapıyor, kumaş beğeniyor, başörtü beğeniyor... Sütyenini, acaba bu numarası bana uyar mı, uymaz mı diye sorarak alıyor, ediyor... Olmaz!.. Mümkün olduğu kadar, böyle şeyler yapmayacak. Nazarlara, gözlerin dikildiği bir duruma gelmemeğe gayret edecek. Güzel olanı bu!..

Çarşı pazar işini kocası yapsın, oğlu yapsın, akrabası yapsın...
--E, iyi kumaşı bilemezler!
--Biraz kötü kumaş giy, Allah rızası için!.. İyi tarif et!.. Muvakkat olarak getirsinler; beğenirsen alırsın, beğenmezsen iade edersin... Ama, çarşıya pazara gidip de, elin adamıyla alışveriş, konuşma vs. olmasın.
Ben şimdi hoca olduğum için, zaman zaman gösterip anlatıyorum: Bakın, çarşıya gitmiş şu kadıncağız... Başı örtülü mü, örtülü... Mantosu var mı, var... Bak, biberleri almak için eğildi, neresine kadar görünüyor!.. Tesettür olmuyor. Beyler hanımlarına dikkat edecekler. Altına şalvar giyinecek, eğilse de görünmemesini sağlayacak.

--Uzun mantom var ya, dizimin altında!..

Dizinin altı da zaten nâmahrem... Orasını da göstermemen lâzım, bileğine kadar...

--Naylon çorap giyiyorum!

Naylon çorap örtü değil... Naylon çorap hiç bir şey değil... Ne ısıtır, ne örter. Yalnız bir işe yarar: Parmakların arasında mantar üremesine yarar, kaşıntı yapmağa yarar. Ayağının sırtı kaşınmak isteyen naylon giysin!.. O kadar. Başka bir işe yaramıyor.

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: "Allah rahmetine erdirsin şalvar giyenleri!.." Erkek için de öyle, kadın için de öyle... Şalvar giydiği zaman eteği isterse açılsın, isterse otursun, ister dizini kaldırsın, ister tarlada çalışsın... Neden bizim Adana'mızda, Urfa'mızda, Antalya'mızda halkımız şalvar kıyafetini benimsemiş?.. Tarlada da çalışıyor, her işi yapıyor. Bol, gayet güzel, gayet rahat... O sıcak şehirlerde, o sıcaklığa rağmen gayet rahat çalışılabiliyor. İslâm'ın tesettürü böyle aziz ve muhterem kardeşlerim!..
____________________________________________________________

Peygamberler komutanlardır; komutanlarımıza uyalım!.. Din alimleri seyyidlerdir, efendilerdir; onlarla oturup kalkalım, onların sözlerini dinleyelim! Cahilliği bir tarafa bırakalım, cahillerden yüz çevirelim!.. (29. 01. 1999 - Cuma Sohbeti - AKRA)



Bakınız M.Esad Coşan ne kadar gerici şeylerden bahsediyor!
Şalvar,naylon çorap,şeyh efendi vs...Bir insanı muhterem ilan ederken neler söylemiş bakmalı...
 
Aleykümselam chamdali; evet, hemde gerçekten çok iddialı bir yaklaşımdır. ama burası yeri değildir. zaten konumuz da bu değildir. amacımız şeytana değil Allah!a (cc) yaklaştırmaktır.

Zaten birtek Allah'a kulluk ısrarımız değil mi bizi banlattıran,
Forum da her 3 kişiden 5'ine hedef yapan..
Bu ne perhizdir anlayamadım gitti inanın..
 
Geri
Üst