Tesadüf Allah'ın Bir Hikmetimidir?

Çilekeþ

New member
Selamün Aleyküm.Tesadüf.Evet belki de hayatımızda hayretler içine bile düştüğümüz durumlara verdiğimiz bir isim.Hocamdan bu konu hakkında ; '' Tesadüfler tesadüf olamaz '' sözünden başka birşey duymadım.Sizce kardeşlerim?
 
doğrudur üstad derki, kainatta tesadüfe tesadüf edilemez.. tevafuk olur buda sebebler dairesi dışında Allah ın bir araya getirmesi denk getirmesi demektir..
çok hassas dengeler mizanlar uzerine kurulmuş bu kainatta tesadüfi bir şeyin olması imkansızdır, bir çuval her çeşit elektronik malzemeyi karıştırıp yuksekten yere bıraksanız, bir yana cep telefonu bir yana leptop biryana tv olarak denk gelmesi bunların tesadüfen olması ne kadar mümkünse bu dunyadaki işlerinde tesadüfen olması o kadar mümkündür...
 
Tesadüf yoktur.Her şey alemlerin Rabbi olan ALLAH'ın dilemesi ile olur.Bu arada çilekeş hoşgeldin.Dua ile
 
Kâinat, Allah'ın kudret kalemiyle yazdığı muhteşem bir kitaptır. Bu kitap, baştan sona hikmetlerle doludur. Hiçbir yerinde bir abes, bir fazlalık söz konusu değildir. Kur'an'ın bildirdiği gibi "Çevir gözünü, bir bak! Herhangi bir kusur bulabilir misin? Sonra bir daha, bir daha çevir. Gözün yorgun ve mahrum olarak sana geri dönecektir " (Mülk, 3-4) Bu gerçeğin en güzel bir misali, insan vücududur. İnsan vücudunda, görevi olmayan hiç bir uzuv yoktur. Sadece karaciğer, dört yüzden fazla görevi başarıyla yürütmektedir.

Kâinatta meydana gelen olaylar, tamamen Allah'ın kudreti ve tasarrufu iledir. Mesela, biz yağmurun yağdığını görürüz. Gerçekte ise, yağmur yağdırılır. Rüzgarlar rastgele değil, Allah'ın emrine göre eserler. Hiçbir olayda tesadüf yoktur. "Tesadüf, ancak cehlimizi örten bir perdedir." (Sözler, s. 632) Bizim tesadüf olarak gördüklerimiz, hakîkatta Allah'ın tasarrufudur. (Yazır, IV, 2802) Mesela, siz evinizde otururken, birden içinize dışarıya çıkıp dolaşma hissi doğsa ve çıktığınızda sokakta, yıllardır görmediğiniz bir dostunuzla karşılaşsanız, bu bir tesadüf, bir rastlantı değil; tevafuktur, ilâhî bir tasarruftur.
 
Tesadüf , Kafirlerin inkar etmek için tutundukları en büyük iptir, tesadüfen hiç bir şey yokken hakikatı örtbas edenler için tesadüfenkainat oluşmuş, sonra tesadüfen güneş ve ay var, gündüz ve gece de tesadüf, sonra o kadar gökyüzünde galaksi varken sadece (!) dünyada insanlığın olması da tesadüf, sonra o kadar canlı varken insanın en mükemmel yaratılışı da tesadüf , gördüğünüz gibi ateistlere , inkarcılara göre her şey tesadüf , bunca güzelliğe tesadüf demek de beynini kullanamayanlara göre bir şey olsa gerek, işte bu yüzden Kuran'da bir çok yerde aklının kullananlar için, düşenenler için denmiştir, ateistlere geri zekalıdır demiyorum da , aklını kullanamıyorlar diyorum, şöyle düşünün benim bankada 1 trilyonum var fakat sokakta dileniyorum, bana kimse fakir diyemez, zira ben bir trilyonerim, fakat ben bu zenginlikten zerre kadar faydalanamıyorum, işte kafir olmak, Allah'ı inkar etmek de bu kadar eblehçe..
 
Tesadüf , Kafirlerin inkar etmek için tutundukları en büyük iptir, tesadüfen hiç bir şey yokken hakikatı örtbas edenler için tesadüfenkainat oluşmuş, sonra tesadüfen güneş ve ay var, gündüz ve gece de tesadüf, sonra o kadar gökyüzünde galaksi varken sadece (!) dünyada insanlığın olması da tesadüf, sonra o kadar canlı varken insanın en mükemmel yaratılışı da tesadüf , gördüğünüz gibi ateistlere , inkarcılara göre her şey tesadüf , bunca güzelliğe tesadüf demek de beynini kullanamayanlara göre bir şey olsa gerek, işte bu yüzden Kuran'da bir çok yerde aklının kullananlar için, düşenenler için denmiştir, ateistlere geri zekalıdır demiyorum da , aklını kullanamıyorlar diyorum, şöyle düşünün benim bankada 1 trilyonum var fakat sokakta dileniyorum, bana kimse fakir diyemez, zira ben bir trilyonerim, fakat ben bu zenginlikten zerre kadar faydalanamıyorum, işte kafir olmak, Allah'ı inkar etmek de bu kadar eblehçe..
Doğru söze ne denir: Allah (cc) razı olsun.
 
KADER
Bizim irademizin dışında bir olay bize tesir ederse bu bizim için kaderdir. Kader 2 şekilde oluşur.

1- ALLAH'IN TAKDİRİ İLE OLUŞAN KADER
Doğumumuz Allah'ın takdiri ile oluşan kadere güzel bir misaldir. Bizim irademizin hiçbir rolü olmadan doğuyoruz. Bu takdiri ilâhidir. Burada bizim kaybımız veya kazancımız yoktur.
2- ALLAH'IN MÜSAADESi İLE OLUŞAN KADER
Eğer yüce Rabbimiz bir başkasının, serbest iradesini, bize tesir eden bir şekilde kullanmasına müsaade ederse, bu da bizim için Kaderdir. Ama bu kaderin oluşmasında başka bir kulun derecat kaybetmesi veya kazanması da söz konusudur. Çünkü o kişi kendi iradesini bize bir hayır veya fayda sağlayacak şekilde kullanmıştır. Yani olay o kişi için kaza, bizim için ise kaderdir. Böyle bir olayda bize ulaşan sadece fayda veya hayırdır. Çünkü diğer taraf kendi iradesiyle bize zulm etmiş ise, o zulme ait olan derecat ondan alınır ve bize kaydedilir. Derecat kazanmak hayır olduğuna göre biz bu olaydan hayır kazanırız. Eğer karşı taraf iradesiyle bize bir iyilikte bulunmuşsa, biz bundan fayda kazanmış oluruz.
Görülüyor ki, kader oluşurken ve kaza oluşurken en azından Allah'ın müsaadesi gereklidir. Hiçbir olay Allah'ın müsaadesi olmadan cereyan edemez.
İlâhi irade Allah'ın iradesidir. Allahû Zülcelâl Hz. herşeyi bir kaderle yarattığını Kur'ân-ı Kerim'in Kamer Sûresinin 49. âyet-i kerîmesinde açıklıyor. Buradan anlıyoruz ki, Allah'ın izni olmadan olayın oluşması mümkün değildir. O olay Allah'ın takdiri ile vücuda gelmişse sadece irade-i ilâhiye hakimdir ve bu bir kaderdir. Olay Allah'ın müsaadesi ile başka bir irade tarafından meydana gelmiş fakat bizim cüz-i irademizin hiçbir müdahalesi yoksa, bu da bizim için kader hükmündedir. Fakat Allah'ın iradesi burada müsaade etme şeklinde tecelli etmiştir. Eğer bir olayda 2 taraf varsa, her olay bir taraf için mutlaka kaderdir. Fakat kişi tek başına bir şeye niyet etmişse hedefine ulaşsa da, ulaşmasa da sonuç nasip adını verdiğimiz özel bir kader şeklidir. Bu olayda Allah'ın iradesi nasip olarak tecelli etmektedir. O olayı biz cüz-i irademizle oluşturuyoruz. Fakat sonuç Allah'ın bize nasip ettiği biçimde tecelli ediyor. Allah'ın takdiri ile bir olay oluşmuş ve bize tesir etmişse bu olayda bizim kaybımız veya kazancımız söz konusu değildir. Eğer olay başka birisinin cüz-i iradesiyle oluşmuş ve bize negatif yönde tesir etmişse bize ulaşan sadece hayırdır. Çünkü bize yaptığı zulmün karşılığı olan pozitif puan ne kadar ise ondan alınıyor ve bizim amel defterimize kaydediliyor. Bu olayda biz sadece hayır kazanıyoruz. Eğer bir olayı tek başımıza cüz-i irademizle meydana getirmiş ve Rabbimizin iradesiyle nasibimize ulaşmışsak, olayın bütününden yani cüz-i irademizle meydana getirdiğimizden ve artı Rabbimizin bize nasib ettiğinden yani olayın tamamından, ya pozitif derecat veya negatif derecat kazanıyoruz. Sınıf geçmeye niyet etmek ve çalışmak niyettir. Sonuç sınıfı geçmekse bu nasiptir. Sınıfta kalmaksa gene nasiptir.
 
tesadüf denilen şey insanların kaderi idrak edemedikleri için mevzuyu rastlanma olarak algılamalarıdır,gerçekte o bir rastlantı değil Allah'ın geçmişte olmasına hüküm ettiği bir olgudur,insan anlayamıyor kader demiyor nasip bu imiş demiyor,rast geldi diyor,her işi hayır yolunda işleyen Allah'tır,her işde de hayır vardır
 
Maddeciler diyorki madde tekamul ederek eşyaları yarattı,organik olarak darwinizm de bir maddeciliktir.en küçük maddi yapı en gelişmiş yapıları yarattı.Bu her bir atom veya hücreye uluhiyet vermektir.Halbuki bu şuursuz ve camid partuküllerin bu durumu yapmaları muhaldir.Öyleyse bunların herbiri şuurlu olmalı idiki bunun böyle olmadığı görülüyor.Tabiatçılar tabiat kanunlarının birleşerek bunları yaptığını söylerler halbuki bu kanunlarda da bir şuur gözlenemez,yerçekimi kanununda hiçbir şuur yoktur,bunlar bir şeyi yaratmaya muktedir değildirler.İnsan bilirki bir araba yapmak için dahi plan,proje,ilim,teknik,sanat o işi yapacak güç lazımdır.Allah cc müşriklere putlarının bir şey yapmaya muktedir olmadıklarını söylerken işte tüm bunları söylüyor.Kur'anın bir ayetini dahi yazamayacaklarını ,bir sineğin kanatını dahi yapamayacaklarını ifade etmesi hep bu uluhiyeti Allah cc vermek zorunda olduklarını isbattır.Çünkü bunlarda sonsuz bir ilim,hikmet vardır,kudreti sonsuz ve yegane mutasarrıf Allah cc tesbih ve tasdik edişlerinden öte hiçbir şeyi yaratmaya muktedir olamazlar.O zamanın cahiliye putları ile şuanki maddeci ve tabiatçi felsefe arasında bağ vardır.şimdikiler hatta dahada muhaldir çünkü her bir maddeye ve kanuna uluhiyet vermek istenmiştir,halbuki bunların hepsi camidtir,beraber karar verip bir şeyler yaratmayı bırakın kendileri yaratılmaya muhtaçtırlar.İşte insan bunlarda bu kuvvet,kudret,ilimi versede göremeyince teorilere,faraziyata sarılmış,tesadüfen bunlar bir araya gelmiş ve şu şu olmuş demek gibi yüz binderece muhal bir yol tutmuştur.
 
Kainatta tesadüfe yer yoktur...
Tevafuk ise tesadüf değil bizzat kaderin ta kendisidir...
Tevafuk ile tesadüfü karıştırmayalım...
Tesadüf materyalist felsefenin aslında adı konamamış bir ucube çocuğu...
Tevafuk, Allah'ın lütuflarından bir lütuf, ikramlarından bir ikram...
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks