Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SübhanAllahi ve bi hamdihi sübhanAllahil Azim ve bi hamdihi estağfirullah...

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Yaşadığımız şu hayatın teferruatlarını acaba hiç düşünürmüyüz? Bizim için hayli normal gibi gelen ve hemen hemen her gün karşılaştığımız ama hususiyetlerinde akılları durduran o muazzam rüzgar, su, hava ve diğerlerini...

Ya da sanki çok sıradanmış gibi duran kulağımız, tırnağımız, ciğerlerimiz gibi.

Ve acaba hiç düşündük mü, Rabb Teala Hazretleri kimseyi kimseye muhtaç etmese ne olurdu?..

Yani çocuk anasına, karı kocasına muhtaç olmasa ne olurdu acaba?

Düşünün Dünyamızın şu gününü ve fırıncının kimseye muhtaç olmadığını, çiftçinin kimseye muhtaç olmadığını, bir işçinin kimseye muhtaç olmadığını ya da kimsenin kimseye...

Evet, o zaman herkes hayatında lazım olan her şeyi kendisi üretecek/yapacak/kotaracak o zaman. Düşünün nasıl bir hayat ve nasıl bir Dünya düzeni lazım olurdu insanlığa... Böyle düşününce muhtaçlığın da bir ihtiyaç, bir gereklilik olduğu ne kadar bariz ve bir nimet olduğu çıkıyor ortaya.

Ve biz bu hayatı yaşarken tüm ihtiyaçlılar aslında birbirine hizmet etmekteyiz. Ve bir bedelle.

Mutaç olmayan, ihtiyacı olmayan tek kimse yok O'ndan başka.

Ve de herkes milyonlarca defa hiç ihtimalsiz O'na muhtaç. Parasız ve pulsuz. O'ndan gelen binlerce nimet bedelsiz. Tek bedel O'na inanmak...

Düşünün, vucudunuzda ki onlarca azayı... Ve milyonlarca hücreyi. Bir tekinde ki, bir arıza, hayatı zindan ediyor.

İnsanın yaşarken O'nu unutması ne garip, ne büyük gaflet ve ne büyük ihanet o halde... Bakın simdi bu yazıyı okurken de, sonra parmağınızla bir tuşa dokunurken de, sonra bakın nefes alıyorsunuz; o anda da... Hayatın her yerinde ve her anında O var, o'na ihtiyaç var. O zaman tüm yüreğimizle, aklımız ve fikrimizle, bedenimiz ve ruhumuzla ona her gün yüzlerce defa demeliyiz ki:
SüphanAllahi ve bi hamdihi süphanAllahil Azim ve bi hamdihi estağfirullah, estağfirullah, ,estağfirullah...
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Bu olaya başka bir açıdan bakarsak;

Allah yarattıklarını bir bütün olarak var etmiştir ve insanlar da bir bütünün parçalarıdır, diyebilir miyiz?

selametle..
 

mhmt

New member
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
2,965
Tepkime puanı
715
Puanları
0
Bu yoldan yine bir izah daha yaparsak...

Sistemin döndüğü bir çark var. Bu çark içinde; tüm dişlilerin bir görevi var. Bazı dişliler bozuluyor, bazıları kırılıyor, bazı dişliler yoruluyor. Buda sonuca olumsuz yansıyor.
İşte bunun gibi, Allah bir bütün olarak yarattığı herşey içinde, insana yüklediği görevlerin, insanlar tarafafından eksiksiz yapılmasını Kuran'da tarif etmiştir. Bu tarife uyanlar, görevlerini yaparken, yapmayanlar aksattıkları görevlerinden dolayı sonucu olumsuz etkiliyorlar. Dünya kan ve zulüm görüyor. Biraz farklı bir boyut çıktı :)
....

Peki bekir abi. Tüm bunların yanında ters bir boyuta gidelim. İhtiyaçlar karşılıklıdır. İhtiyaç sahibi olmayan sadece Allah'tır. Evet.
Peki, herinsan ayrı ayrı hesap verecek. Bütün olarak hesap verilmeyecek. Burada, insanların bir bütün olduğu manasını nasıl çıkarırız? Eğer bütün olsa, tek tek değil, topluca hesap vermeli değil miyiz? Bu bütünlüğü, birazda bireysel sorgulanacağımız açısından düşünürsek, nasıl izah edebiliriz?
..

selametle..
 

bekir

sadece bir kul
Yönetici
Katılım
10 Eyl 2007
Mesajlar
8,132
Tepkime puanı
5,971
Puanları
113
Konum
Daðlardan, yaylalardan
Peki, herinsan ayrı ayrı hesap verecek. Bütün olarak hesap verilmeyecek. Burada, insanların bir bütün olduğu manasını nasıl çıkarırız? Eğer bütün olsa, tek tek değil, topluca hesap vermeli değil miyiz? Bu bütünlüğü, birazda bireysel sorgulanacağımız açısından düşünürsek, nasıl izah edebiliriz?
..

selametle..

Öncelikle bu sorgulamanın nasıl olacağını tam olarak bilinmemektedir.

İnsanların bireysel, ailesel, toplumsal sorumlulukları olmakla beraber,toplumsal bir yaşam sürdükleri de vaki olmakla beraber, Allah (cc) "Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür.Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür." emri ile, mizanın böyle bir tarzda olmayacağını haber vermekte...
 

mesafe

New member
Katılım
29 Eki 2008
Mesajlar
97
Tepkime puanı
91
Puanları
0
Yaşadığımız şu hayatın teferruatlarını acaba hiç düşünürmüyüz? Bizim için hayli normal gibi gelen ve hemen hemen her gün karşılaştığımız ama hususiyetlerinde akılları durduran o muazzam rüzgar, su, hava ve diğerlerini...

Ya da sanki çok sıradanmış gibi duran kulağımız, tırnağımız, ciğerlerimiz gibi.

Ve acaba hiç düşündük mü, Rabb Teala Hazretleri kimseyi kimseye muhtaç etmese ne olurdu?..

Yani çocuk anasına, karı kocasına muhtaç olmasa ne olurdu acaba?

Düşünün Dünyamızın şu gününü ve fırıncının kimseye muhtaç olmadığını, çiftçinin kimseye muhtaç olmadığını, bir işçinin kimseye muhtaç olmadığını ya da kimsenin kimseye...

Evet, o zaman herkes hayatında lazım olan her şeyi kendisi üretecek/yapacak/kotaracak o zaman. Düşünün nasıl bir hayat ve nasıl bir Dünya düzeni lazım olurdu insanlığa... Böyle düşününce muhtaçlığın da bir ihtiyaç, bir gereklilik olduğu ne kadar bariz ve bir nimet olduğu çıkıyor ortaya.

Ve biz bu hayatı yaşarken tüm ihtiyaçlılar aslında birbirine hizmet etmekteyiz. Ve bir bedelle.

Mutaç olmayan, ihtiyacı olmayan tek kimse yok O'ndan başka.

Ve de herkes milyonlarca defa hiç ihtimalsiz O'na muhtaç. Parasız ve pulsuz. O'ndan gelen binlerce nimet bedelsiz. Tek bedel O'na inanmak...

Düşünün, vucudunuzda ki onlarca azayı... Ve milyonlarca hücreyi. Bir tekinde ki, bir arıza, hayatı zindan ediyor.

İnsanın yaşarken O'nu unutması ne garip, ne büyük gaflet ve ne büyük ihanet o halde... Bakın simdi bu yazıyı okurken de, sonra parmağınızla bir tuşa dokunurken de, sonra bakın nefes alıyorsunuz; o anda da... Hayatın her yerinde ve her anında O var, o'na ihtiyaç var. O zaman tüm yüreğimizle, aklımız ve fikrimizle, bedenimiz ve ruhumuzla ona her gün yüzlerce defa demeliyiz ki:
SüphanAllahi ve bi hamdihi süphanAllahil Azim ve bi hamdihi estağfirullah, estağfirullah, ,estağfirullah...


ne kadar mutefekkirsiniz...O herşeyi böylesine kuşatmışken şah damarımızdan bile bize yakınken...BEN KULUMUN KALBİNE GÜNDE 70 KEZ NAZAR EDERİM...buyuran RABBİY RAHİMİ'mizden ne kadar haberdarız O'nu ne kadar tanıyoruz?..sağolun paylaşımız için...
 
Üst Alt