Sizde Ekleyin Bir Hadis-i Şerif

hadis12or4.jpg
 
Aişe (r. anhâ) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanın son on gününde ise çok daha çok çaba gösterirdi. Son on günde geceyi ihya eder, ailesini de (gecenin ihyası için) uyandırırdı…" (Buharî, Fadlu Leyleti'l-Kadr 5, Müslim, î'tikâf 8, (1175); Ebu Dâvud, Salât 318; Tirmizî, Savm 73; Nesâî, Kıyâmu '1-Leyl 17
 
Hz. Ebu Hureyre Radiyallahu Anh'tan rivayetle Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:

"Darda olana kolaylık gösterene ALLAH da dünya ve ahirette kolaylık gösterir."

(İbni Mace)
 
Ebû Ya’lâ Şeddâd ibn Evs (Allah(c.c) Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine
göre Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Akıllı kişi nefsini
hesaba çekerek, nefsine hâkim olup ölüm sonrası için çalışandır. Âciz ve zayıf kimse
ise nefsini arzularının peşine takıp ta kurtuluşunu hiçbir iş yapmaksızın Allah beni
bağışlar diye hayal kurarak Allah’ tan bekleyen kimsedir.”
(Tirmîzî, Kıyâme 25)
 
İman etmedikçe cennete giremezsiniz,birbirinizi sevmedikçe (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.

(Müslim-İman93; Tirmizi Sıfatul Kıyame 56)
 
Süheyl b. Ebî Sâlih'den naklen Süheyl şöyle demiş : Arafat'da idik. Derken Ömer b. Abdi'-Aziz geçti. Kendisi hac emîri İdi. İnsanlar ona bakmaya kalktılar. Ben babama :
— Babacığım! Görüyorum ki, Allah Ömer b. Abdi'l-Aziz'i seviyor, dedim. (Babam) :
— Ne o? diye sordu.
— Çünkü insanların kalblerinde onun sevgisi ver, dedim. Bunun üze*rine babam ;
— Baban hakkı için yemin ederim ki, ben Ebû Hüreyre'y Resûlüllah
(Sallallahü Aleyhi ve Sellem) dan rivayet ederken dinledim, dedi. Sonra Ce-rîr'in Süheyl'den rivayet ettiği hadîs gibi anlattı.
Allah'ın kulunu sevmesinden murad; onun için hayr irâde buyurması, kendisine hidayet ve nimet vermesidir. Buğzu da azabım veya şekavetini irâde buyurmasıdır. Semâ ehlinden maksad meleklerdir. Cebrail (Aleyhisselâm) ile diğer meleklerin bir kulu sevmeleri, ya onun için is*tiğfar ve duada bulunmaları yahut sair insanlar bir-birini sevmeleridir. Ki bu sevgi kalbin meylinden biriyle mülakat için şevk duymasından ibarettir. Meleklerin bir kulu sevmeleri Allah-ü Teâlâ'ya itaat ettiği ve onun rıza*sını kazandığı içindir. Kabulün yeryüzüne konmasından murad; insanla*rın o kulu sevmeleri ve ondan razı olmalarıdır. Bunun zıddı da buğz et*meleridir.
Cebrail (Aleyhisselâm)'ın meleklere seslenmesi, o kul hakkında istiğfar ve niyazda bulunsunlar diyedir.
Sahih-İ Muslim
 
Yüce dinimizin üzerinde önemle durduğu güzel ahlak prensiplerinden biride affetmektir, affetmek Allah-u Talanın yüce sıfatlarından biridir.

“Allah afüvdür çok affedicidir, ğafurdur çok bağışlayıcıdır. “ (Nisa suresi 4–43)

“Affedin, kusurlardan vazgeçin ve bağışlayın ki Allah ta sizi affetsin ve bağışlasın çünkü o çok bağışlayan ve merhamet edendir. “(Nur suresi 24–22)
 
Efendimiz Hz.Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :

Kıyamet günü, Allah öncekileri ve sonrakileri birleştirip topladığı zaman her vefasız için, onu tanıtan bir bayrak dikilir ve: "Bu falan (oğlu falanın) vefasızlığıdır" denilir.

Buhari, Edeb, 99
 
Efendimiz Hz.Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki :



"Allah'ı zikretmek elbet en büyüktür (Ankebut, 45)" mealindeki ayet hakkında şunu söyledi: "Kulun Allahu Teala'yı diliyle zikretmesi büyük (bir ibadet)tir. Onu zikretmesi, herhangi bir günaha yaklaşınca O'ndan korkarak terketmesi, günah işler olduğu halde diliyle zikretmesinden, daha büyüktür.

Rezin
 
Ebu Amr b. Abdi'l Berr den naklen.

Rasulullah (sav) buyurdu ki: "Beni gören ve iman eden kimseye bir kere müjde olsun, beni görmeyip de iman edene ise yedi kere müjde olsun"
 
"Eğer dünya Allah nazarında sivri sineğin kanadı kadar bir değer taşısaydı tek bir kâfire ondan bir yudum su içirmezdi."


[Tirmizî, Zühd 13, (2321); İbnu Mâce, Zühd 11, (2410).]
 
Nasibi misin, yoksa vehhabi mi ?

Yukarıdaki hadis diye yazılanların hadis olduğunu nasıl iddia edebilirsin ?

Allah affetsin, yoksa kan ve irin çkilerinden başka bir şeyin olmadığı yerde sanırım bahsettiğin idrarı da çok ararsın.
 
http://www.islamforum.net/member.php?u=9210violadagamba'nın yazdığı hadisler doğrudur. Ehli Sünnetin cumhurunun görüşü doğru olduğu kanaatindedir. Çünkü Resulullah sav. de necaset bulunmazdı.

Kadı Iyaz Hazretlerinin yazdığı Şifa-i Şerif kitabında da, "Resulullah sav.'in ne kanı nede idrarı necaset değildir" diye bir çok rivayetler yazmaktadır. Kadı Iyaz hz.leri rüyasında Efendimiz sav. görür ve Efendimiz sav. "Beni bu kitapta çok güzel methettin, seni ve bu kitabı okuyanları cennetle müjdeliyorum" buyurdu. Bu sebepten dolayı Cübbeli Ahmet hocamız 2 hafta da bir pazar günleri Şifa-i Şerif dersleri yapmaktadır. Şifai Şerif dersleri hocamızın sitesinde video olarak mevcuttur, izleyebilirsiniz.
 
Geri
Üst