Neler yeni
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Şeyh Ali Kara (KS) (RESİMLER)

islamimesken

New member
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
4
Tepkime puanı
0
Puanları
0
Yaş
60
esmer65li_s_tara0010%5B1%5D.jpg

eyhalikara1yc.jpg

images
images



Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri Miladi 1900 (H. 1254) yılında Malatya ili Akçadağ ilçesinin Aşağı Örüçkü köyünde dünyaya geldi. İsmi Ali'dir. Babasının ismi Aliseydi Efendi, annesinin ismi Fatıma Hanım'dır.

Şeyh Ali Efendi, çoçukluğunda ve gençliğinde Akçadağ’daki ve Malatya’daki hoca efendilerden Kur’an, tefsir, hadis gibi İslami ilimler okur ve öğrenir. Daha sonra Malatya’da askerlik görevini yaptığı sırada üstadı Şeyh Osman Nuri Ölmeztoprak hazretleri ile tanışır(Yıl 1926)Böylece başlayan Mürid-Mürşid ilişkisi 18 yıla yakın bir süre devam ettikten sonra ,Şeyh Osman Nuri Efendi hazretlerinin 23 Ocak 1944 tarihinde Yozgat şehrinde vefatı ile birlikte .1971 yılına kadar 27 yıla yakın bir zaman manevi irşad görevini yürütür.
Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri,yaşadığı zaman içerisinde ,yerli yabancı herkesin takdirini kazanmış,eşsiz değerlerde büyük bir zattır.Ondaki insana ve cümle yaratılmış olana sevgi ve şefkat duygusunun yüceliği,hiç bir dilin anlatamayacağı kadar büyüktür.
Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri,Mürşid-i Şeyh Osman Nuri efendi hazretlerine,yine hiçbir dilin ve kalemin izah edemeyeceği bir manevi aşkla bağlanmış bu manevi aşk ve muhabbetin büyüklüğü ile de çok uzun zamanlarda ve yine çok büyük mücadeleler le manevi makam ve derecelere çok kısa zamanda erişmiş bir büyük Allah dostudur.
Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri, manevi alandaki bu eşsiz makamlara yükseldikçe,halkın nazarında da o nisbette sevilmiş ve sayılmıştır.Ama o hiçbir zaman tevazusunu terk etmeden ve daima bir kul olduğunu unutmadan,bir derviş gibi yaşamış,fakat dünya durdukça gönüller sultanı olarak anılacaktır.
Şeyh Ali KARA efendi Hazretlerine,ilahi sevgi duygusunun yüceliği ile zamanın Yunus Ermesi,manevi olgunluk derecesi ile devrin Mevlana Celaleddini ve yaptığı riyazet,ibadet ve insanı irşad ehli yapan çok tesirli sohbet ve kerametleri ile de asrın Şah-ı Nakşibendi Muhammed Bahaeddin’i dersek o büyük zat-ı belki biraz olsun anlatmaya çalışmış oluruz.
Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri,tüm hayatını en büyük düşmanımız nefis ve şeytanın hilelerini anlatmak, Cenab-ı Hakk’a,insanlığa, devletine sevgi ve muhabbetle bakmayı öğretmek ve ebedi hayata en güzel bir şekilde hazırlanmak gayesine yönelik olarak;söz,fiil ve sohbetlerle geçirdi.Sayısız insana kendini sevdirdi.Sayısız insanın maddi ve manevi sorunlarını çözdü.Bu büyük zat,Cenab-ı Hakk’ın kendisine bahşettiği yüksek meziyetleri dolayısıyla,Dünya durdukça sevgi ve saygıyla anılmaya devam olunacaktır.
Üstadı Şeyh Osman Nuri Bağdad-i Hazretleri O’nun için ‘’Allah beni Ali için Bağdat’tan buraya gönderdi.Anadolu’ya gelmemdeki zahiri sebep,birinci cihan harbi ise de,manevi sebeb Ali’nin irşad-ı için Cenab-ı Hakk’ın beni Malatya’ya yönlendirmesidir.Çünkü ben daha Bağdat’ta iken Ali’nin irşad-ı hususu manevi ilham yoluyla bana bildirilmiştir’’Buyurmuşlardır.
Üstadını ,tarifsiz ve manevi aşkla seven ve üstadı tarafından da bir o kadar sevilen Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri,yaşadığı müddetçe O’nda yok olmuş,O’nda var olmuştur.Tüm sohbetlerini O’nun sözleri ile bitirmiş,gözyaşlarını O’na olan hasretiyle akıtmış ve O’nun hayali ve huzuru olmayan bir zaman dilimi geçirmemeye azmetmiş bir büyük ve ender İnsan-ı Kamil’dir.
Şeyh Osman Nuri Efendi,O’nun için ‘’Ali ben,ben Ali’’Ali’ye gitmeyen bana gelmesin’’demesine rağmen O mürşidine duyduğu derecesiz saygı nedeniyle hayatı boyunca kendini de,kerametlerinde,saklamaya ve yokluğa yönelmiştir.Bu davranış özellikleri,onun zamanın kutbu olduğunun bir başka boyutudur.
Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri,1960 yılında yapılan ihtilal sonrası 6 ay kadar Sivas Kabak yazısı kışlasında gözetim altında tutuldu. Daha sonra herhangi bir cezai işleme muhatap olabilecek bir durumu olmadığından serbest bırakıldı.Bu da yine bir Allah dostunun yaşaması gereken imtihanlardan biriydi.
Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri bütün sohbetlerinde;
müridlerin her hal ve hareketlerinde,ihlas,sabır,nefis
muhasebesi,tevekkül,zühd,gönül zenginliği fedakarlık,cömertlik, edep ve haya duygularını ön planda tutmalarını,namaz ve zikir gibi ibadetlerde huzur ve dualarımızda tevazuyu,Ahiret hayatını geçiçi dünya hayatına tercih etmeyi,kabahat işleyeni affetmeyi,senden uzaklaşana senin kuçak açmanı,senden esirgeyene senin vermeni öğütlerdi…
O derviş çokluğuyla övünmekten ziyade,kişliği ve karekteri yoğrumlu,güzel ahlaklı,fikir zenginliğiyle donanmış fertler yetiştirmeye özen gösteriyordu. Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri’nin evi, dergahı,garip ve kimsesizlerin sığınağı,yaşlı ve bakıma muhtaçların huzur bulduğu bir mekan idi.O’nun dergahı hem ibadethane,hem misafirhane ve hem de zahir ve batın hastalıklara şifa dağıtan bir hastane idi.
Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri her zaman ve mekanda ayağını şeriat esasları üzerine basan,emir ve yasaklar da istikamet üzere olan,daima azimetle amel eyleyen,sünnetlere tabi olan hayatı tümüyle ibret ve örnek alınacak,örnek alındığında ise ,her iki dünyada mesut olunacak abide bir insandır.
O her zaman ve her yerde yaptığı sohbetlerde,bir insanın hidayetine vesile olmak kadar kıymetli bir hizmet düşünülemez..Bir tek insanı kazanmak bütün dünyaya sahip olmaktan daha büyük kazançtır.Her insanda ruh denilen Cenab-ı Hakk’tan insanlara verilen bir emanet olduğunu,bu sebepten ister Müslim,ister gayrimüslim olsun her insana sevgi,saygı ve şefkat gösterilmesini öğütlerdi.
Şeyh Ali KARA efendi Hazretleri 29 Nisan 1971 tarihinde ahirete irtihal etmiş olup, doğduğu ve yaşadığı Aşağı Örükçü köyündeki Türbesi,Yurdumuzun dört bir yanından ve hatta yurt dışında bile gelen ziyaretçilerin ve gönül dostlarının ziyaret ettikleri bir sevgi ve huzur abidesidir.

"Keramet, suyun üstünde post serip namaz kılmak, kuşlar gibi havada uçmak, şiş vurmak, kelle kesip yerine koymak değildir. Kerametin en büyüğü kalblere Allah ve Muhammed (sav) sevgisini muhabbetini yerleştirmektir. Insanı gerçek iman sahibi edip, kemale erdirmektir." [ŞEYH ALİ{K.S}HAZRETLERİ]

Bir maden mühendisi dağa nasıl bakar da onda madeni görür,tesbit ederse;bir evliyaullah da insana baktığında ondaki kabiliyeti görür ve tesbit eder" [ŞEYH ALİ{K.S}HAZRETLERİ]

Nasıl yeryüzündeki her akarsuyun bir çıkış kaynağı varsa Allah`ın(c.c)rahmetinin kaynağıda allah dostlarıdır. [ŞEYH ALİ{K.S}HAZRETLERİ]

Dilimizin söylediği gibi kalbimizin de Allah`ı (c.c)birlemesi gerekir. [ŞEYH ALİ{K.S}HAZRETLERİ]


Şeyh Osman Efendi(r.a):''Ali'ye gitmeyen bana gelmesin....Allah bizi buraya Bağdat'tan Ali için gönderdi....''

''Oğul Ali benim halifemdir,Ali'yegidin ders tarifini,talimini ondan alın...''

Dervişlerimiz kul hakkı ile haram lokma ile Ahirete gelmesinler...
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst Alt