fetih
New member
- Katılım
- 16 Şub 2007
- Mesajlar
- 1,994
- Tepkime puanı
- 355
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
Sen geldin, değişti çehresi yeryüzünün. Sen geldin, kalktı perdesi küfrün. Sen geldin; sen ki alemlere rahmet oldun. Sen ki erittin buz kesmiş katılaşmış gönülleri. Sen ki taştan putlara tapanların boynunu eğdirdin Allah'a. Sen geldin, güldü alemin somurtkan yüzü. Sen geldin, cehalete vurulan öldürücü bir darbeydin. Sen geldin; sen ki, yüzyıllardır beklenen Muhammed'din. Sen ki, Bahira'nın müjdelediği, Varaka'nın onayladığıydın.
Sen geldin, kesildi uğultuları küfrün. Sen geldin, kursaklarında kaldı müşriklerin hevesleri. Sen geldin, sen ki yetimlerin, çaresizlerin, kimsesizlerin peygamberiydin. Sen ki, arkadaş oldun hor görülen, bir eşya gibi alınıp satılan insanlarla.
Sen geldin, Rabb'inin hoşnutluğu dışında bir şey arzu etmedin. Sen geldin, bir an olsun Rabbinden umut kesmedin. Sen geldin, sen ki "Yeryüzü aşkın yüzü" olsun istedin. Sen ki senden sonraki nesillere en güzel örnektin.
Sen geldin; görmemişti Arabistan'ın geçit vermez çölleri senin gibisini. Sen geldin; atamız İbrahim'in mirası ile geldin. Sen ki yaratıldığından beri muhafaza edilendin. Sen ki en az su kadar saftın, temizdin.
Sen geldin, sen ki el-emin, güven timsaliydin. Sen ki zayıf bırakılmış, hayvandan aşağı görülmüş kadınların; hakları ellerinden alınmış yetimlerin peygamberiydin. Sen ki ıssız nur dağının gönlü yanık misafiriydin.
Sen geldin; unutmadı Rabbin seni, darılmadı da. Sen O'nun Habibi'ydin. Sen geldin, yalanlandın, hakarete uğradın ama yolundan dönmedin. Sen ki Hira mağarasında İqra'yla sarsıldın. Sen ki attın üzerindeki örtüyü, uyarmaya başladın kalbi pas tutanları.
Sen geldin; gönüllere huzur, yüreklere sabır oldun. Sen geldin, Arabistan'ın çöl insanını medenileştirdin. Sen geldin; sen ki insanlara umut oldun. Sen ki yol oldun Rabb’e kavuşmak isteyenlere.
Sen geldin açtı şehadet gülleri. Dört bir yan şehit şehit koktu. Sen geldin, senin adın Allah'ın adının yanında anıldı. Sen geldin, sen ki nur oldun zulümata. Sen ki yağmur oldun yüreklere değip onları yeşerten.
Sen geldin, Amine'nin yetimi, Abdulmuttalib'in kimsesiziydin. Sen geldin, Hatice'ye eş, Fatma'ya baba, Ayşe'ye yâr, Ebubekir'e dost, gönlüme sultan oldun. Sen geldin, sen ki Mekke'nin genç taciriydin, Ebu Talib'e emanettin. Sen ki Taif'te taşlarla uğurlandın!
Sen geldin, dikenler serildi yoluna, soyu kesikler sana saldırdı. Sen geldin, direndin, ‘La’da direttin, vazgeçmedin. Sen ki ümmetinin kurtuluşuna kendini adayandın. Sen ki hiçbir fedakârlıktan vazgeçmeyendin.
Sen geldin, örümceğin sırrına mahzar oldun. Sen geldin, Yesrib'i Medine, Evs ve Hazrec'i kardeş eyledin. Sen geldin, sen ki Medine'de "Tela'al Bedru"larla karşılandın. Sen ki ilmin meş'alesini yaktın ve ışığı yaydın.
Sen geldin, kafirlerin, müşriklerin korkulu rüyası oldun. Sen geldin, mü’minlerin gül kokulu peygamberi oldun. Sen geldin, sen ki inanmak isteyen gönüllere ilaçtın. Sen ki, suydun susuz kalmış yüreklere.
Sen geldin, asırların tozunu siliverdin toplumun üzerinden. Sen geldin mazlum ve mus'taz'afları zaferle buluşturdun. Sen geldin, sen ki Mekke'yi kansız fethettin. Sen ki, gizlice çıktığın şehrine; güzel Mekke'ne onurla, şerefle girdin.
Sen geldin, adaleti, hakkı-hukuku yerleştirdin. Sen geldin boynuzlu keçiden boynuzsuzun hakkının sorgulanacağı bir dini tebliğ ettin. Sen geldin, sen ki Kur'an ile ahlaklandın. Sen ki dini en güzel şekilde tatbik ettin.
Sen geldin, örnek bir nesil yetiştirdin. Sen geldin, Rabb'in şahitliğinde vazifelerini yerine getirdin. Sen geldin, sen ki son Peygamberdin. Sen ki dinin tamamlanmasına vesileydin. Sen ki bu dini bize emanet edendin.
Sen geldin, gelişinle açtı menekşeler, cıvıldadı yıllardır suskun kuşlar. Sen geldin, sana hayran gönlüme bir mizgîn oldun. Sen geldin; bana önder bana dost, gönlüme sultan oldun. Sen geldin, mana buldu yaşamım. Sen geldin, yolumu aydınlatan güneşim oldun. Sen geldin, dinmeyen göz yaşımı silen oldun. Sen geldin, beni bana kavuşturdun.
Ve sen gittin, sen gittin... Beni sana hasret, beni özleminle baş başa bırakıp gittin…
Leyla EFE
Sen geldin, kesildi uğultuları küfrün. Sen geldin, kursaklarında kaldı müşriklerin hevesleri. Sen geldin, sen ki yetimlerin, çaresizlerin, kimsesizlerin peygamberiydin. Sen ki, arkadaş oldun hor görülen, bir eşya gibi alınıp satılan insanlarla.
Sen geldin, Rabb'inin hoşnutluğu dışında bir şey arzu etmedin. Sen geldin, bir an olsun Rabbinden umut kesmedin. Sen geldin, sen ki "Yeryüzü aşkın yüzü" olsun istedin. Sen ki senden sonraki nesillere en güzel örnektin.
Sen geldin; görmemişti Arabistan'ın geçit vermez çölleri senin gibisini. Sen geldin; atamız İbrahim'in mirası ile geldin. Sen ki yaratıldığından beri muhafaza edilendin. Sen ki en az su kadar saftın, temizdin.
Sen geldin, sen ki el-emin, güven timsaliydin. Sen ki zayıf bırakılmış, hayvandan aşağı görülmüş kadınların; hakları ellerinden alınmış yetimlerin peygamberiydin. Sen ki ıssız nur dağının gönlü yanık misafiriydin.
Sen geldin; unutmadı Rabbin seni, darılmadı da. Sen O'nun Habibi'ydin. Sen geldin, yalanlandın, hakarete uğradın ama yolundan dönmedin. Sen ki Hira mağarasında İqra'yla sarsıldın. Sen ki attın üzerindeki örtüyü, uyarmaya başladın kalbi pas tutanları.
Sen geldin; gönüllere huzur, yüreklere sabır oldun. Sen geldin, Arabistan'ın çöl insanını medenileştirdin. Sen geldin; sen ki insanlara umut oldun. Sen ki yol oldun Rabb’e kavuşmak isteyenlere.
Sen geldin açtı şehadet gülleri. Dört bir yan şehit şehit koktu. Sen geldin, senin adın Allah'ın adının yanında anıldı. Sen geldin, sen ki nur oldun zulümata. Sen ki yağmur oldun yüreklere değip onları yeşerten.
Sen geldin, Amine'nin yetimi, Abdulmuttalib'in kimsesiziydin. Sen geldin, Hatice'ye eş, Fatma'ya baba, Ayşe'ye yâr, Ebubekir'e dost, gönlüme sultan oldun. Sen geldin, sen ki Mekke'nin genç taciriydin, Ebu Talib'e emanettin. Sen ki Taif'te taşlarla uğurlandın!
Sen geldin, dikenler serildi yoluna, soyu kesikler sana saldırdı. Sen geldin, direndin, ‘La’da direttin, vazgeçmedin. Sen ki ümmetinin kurtuluşuna kendini adayandın. Sen ki hiçbir fedakârlıktan vazgeçmeyendin.
Sen geldin, örümceğin sırrına mahzar oldun. Sen geldin, Yesrib'i Medine, Evs ve Hazrec'i kardeş eyledin. Sen geldin, sen ki Medine'de "Tela'al Bedru"larla karşılandın. Sen ki ilmin meş'alesini yaktın ve ışığı yaydın.
Sen geldin, kafirlerin, müşriklerin korkulu rüyası oldun. Sen geldin, mü’minlerin gül kokulu peygamberi oldun. Sen geldin, sen ki inanmak isteyen gönüllere ilaçtın. Sen ki, suydun susuz kalmış yüreklere.
Sen geldin, asırların tozunu siliverdin toplumun üzerinden. Sen geldin mazlum ve mus'taz'afları zaferle buluşturdun. Sen geldin, sen ki Mekke'yi kansız fethettin. Sen ki, gizlice çıktığın şehrine; güzel Mekke'ne onurla, şerefle girdin.
Sen geldin, adaleti, hakkı-hukuku yerleştirdin. Sen geldin boynuzlu keçiden boynuzsuzun hakkının sorgulanacağı bir dini tebliğ ettin. Sen geldin, sen ki Kur'an ile ahlaklandın. Sen ki dini en güzel şekilde tatbik ettin.
Sen geldin, örnek bir nesil yetiştirdin. Sen geldin, Rabb'in şahitliğinde vazifelerini yerine getirdin. Sen geldin, sen ki son Peygamberdin. Sen ki dinin tamamlanmasına vesileydin. Sen ki bu dini bize emanet edendin.
Sen geldin, gelişinle açtı menekşeler, cıvıldadı yıllardır suskun kuşlar. Sen geldin, sana hayran gönlüme bir mizgîn oldun. Sen geldin; bana önder bana dost, gönlüme sultan oldun. Sen geldin, mana buldu yaşamım. Sen geldin, yolumu aydınlatan güneşim oldun. Sen geldin, dinmeyen göz yaşımı silen oldun. Sen geldin, beni bana kavuşturdun.
Ve sen gittin, sen gittin... Beni sana hasret, beni özleminle baş başa bırakıp gittin…
Leyla EFE