on iki imam ve halifenin isimlerini açıkça zikredilmiştir
on iki imam ve halifenin isimlerini açıkça zikredilmiştir
Her iki fırkanın (Ehl-i Sünnet ve Şii) rivayetlerinde, Peygamber (s.a.a) kendinden sonraki on iki imam ve halifenin isimlerini açıkça zikretmiştir. Şimdi onlardan bazılarına değiniyoruz:
a- Feraidu-s Simteyn’de Hemvini (Zehebi’nin Şeyhidir) İbn Abbas’tan şöyle naklediyor:
“Na’sel isminde Yahudi bir şahıs Peygamber (s.a.a)’in huzuruna geldi ve şöyle dedi: Ey Muhammed! Uzun müddettir zihnimde oluşan şeyler hakkında sana soru soracağım; eğer onlara cevap verirsen sana iman getireceğim. Peygamber (s.a.a) buyurdu: Sor..., O şöyle dedi: Beni vasinden haber ver ve söyle o kimdir? Çünkü hiçbir Peygamber (s.a.a) vasisiz gelmemiştir. Bizim Peygamberimizin vasisi Yuşa b. Nun’dur. Peygamber (s.a.a) buyurdu: Benim vasim Ali bin Ebi Talip’tir ve ondan sonra iki torunum, Hasan ve Hüseyin ve onlardan sonra, Hüseyin’in soyundan dokuz imamdır. Ravi anlatıyor: Na’sel dedi: Ey Muhammed! O on iki İmamın isimlerini bana söyle. Bu sırada Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: Hüseyin’den sonra oğlu Ali, Ali’den sonra oğlu Muhammed, Muhammed’den sonra oğlu Cafer, Cafer’den sonra oğlu Musa, Musa’dan sonra oğlu Ali, Ali’den sonra oğlu Muhammed, Muhammed’den sonra oğlu Ali, Ali’den sonra oğlu Hasan, Hasan’dan sonra oğlu Hüccet Muhammed Mehdi’dir. Bunlar benden sonraki on iki imamdırlar...” ( Feraidu-s Simteyn, c.2/s.132/ Hadis, 431; Yenabiu-l Mevedde, c.3/s.281 )
b- Hemvini, İbn Abbas’tan naklediyor: “Allah’ın Resulü şöyle buyurdu: Ben nebilerin efendisiyim ve Ali bin Ebi Talip de vasilerin efendilerinin ilkidir. Onların sonuncusu ise Mehdi’dir.” ( a.g.e )
İmamet Hakkında Bir Açıklama
Sakaleyn Hadisine göre Peygamber’in Ehl-i Beyt’i, ümmete delil ve hüccet olma açısından Kur’an ile eş değerdedir. Bu hadise göre Kur’an ve Ehl-i Beyt, Peygamber’in geride bıraktığı, kıyamete kadar ümmete yol gösterecek ve asla birbirinden ayrılmayacak iki değerli emanet ve hüccetir. İlerideki bölümlerde Şia kaynaklarından nakledeceğimiz hadislere göre yeryüzü asla hüccetsiz kalmaz, eğer iki kişi kalsa, birisi mutlaka hüccet olur.
Kaldı ki, Sakaleyn hadisi iki fırka (Şia ve Sünni) arasında da mütevatirdir ve her ikisi de bu hadisi rivayet etmişlerdir. Bazı muhaddislere göre Resulullah salla’llâhu aleyhi ve alih’in bu hadisi dört yerde buyurduğu açıkça nakledilmiştir.
Arefe günü devesinin üzerinde, Hiyf mescidinde, Veda haccında Gadir Hum hutbesinde, vefat günü minberde okuduğu hutbelerinde:
Biz önce bu hadisi nakledecek sonra Resulullah salla’llâhu aleyhi ve alih’ten bu hadisi nakleden sahabeleri ve hadisin geçtiği Ehl-i Sünnet kitaplarını zikredeceğiz:
Sahih-i Tirmizi, c. 13, s. 200
Zeyd b. Erkam naklediyor ki; Resulullah salla’llâhu aleyhi ve alih şöyle buyurdu: “Şüphesiz size öyle bir şey bırakıyorum ki eğer ona sarılırsanız, benden sonra asla sapmazsınız. Birisi diğerinden daha yücedir. Allah’ın kitabı gökten yeryüzüne uzanan bir iptir. Ve öz yakınlarımdan olan Ehl-i Beyt’im. O ikisi, havuzun başında bana ulaşıncaya dek asla birbirlerinden ayrılmazlar. Benden sonra o ikisine karşı nasıl davranacağınıza dikkat edin.”
Bu hadis birçok Ehl-i Sünnet kaynağında Huzeyfe’den nakledilmiştir. Örneğin: “Tarih-i Bağdat”, c. 8, s. 442. Birçok Ehl-i Sünnet kaynağında da Zeyd b. Sabit’ten nakledilmiştir. Örneğin: “İhya-ul Meyt”, s. 116; “Sünen-i Daremi”, c. 2 s. 431; “Sahih-i Müslim”, c. 7, s. 122 ve 123; “İtikad-ı Beyhaki”, s. 164; “Müstedrek-i Hakim”, c. 3, s. 148 ve 109; “Menakıb-ı Ahmed b. Hanbel”; “Mucem-i Kebir-i Taberanî” s. 137 (el yazması); “Sünen-i Beyhaki”, c. 10, s. 113 ve 148 (el yazması); “Menakıb-ı İbn-i Meğazili” ve “el-Cem’u Beyn-es Sahiheyn” (el yazması).
Ehl-i Sünnet Kitaplarında İmamların ve Halifelerin On İki Kişi Olduğuna Dair Peygamber’in Hadisleri
Biz bu konuyla ilgili hadisleri Sünnilerin en muteber kitaplarından zikredeceğiz.
1- Buhari, “Tarih-ul Kebir” c. l, s. 446; Ahmed b. Hanbel, “Müsned”, c. 5, s. 92; Ebu Avâne “Müsned”, c. 4, s. 396; Ebu Nuaym “Hilyet-ul Evliya” c. 4, s. 323; İbn-i Kesir, “el-Bidayet-u ve’n Nihaye” c. 6, s. 248; Taberânî, “Mu’cem-ul Kebir” s. 94 ve Menâvî, “Kunuz-ul Hakayık” s. 208’de şöyle naklediyor:
Resulullah salla’llâhu aleyhi ve alih buyurdu ki: “Benden sonra on iki halife gelecektir.”
2- Ahmed b. Hanbel, “Müsned” c. 5, s. 87 ve 88:
Resulullah vedâ haccında şöyle buyurdu: “On iki halife oldukça bu din, düşmanlarına karşı hep muzaffer olacak ve hiçbir muhalif ve münafık ona zarar veremeyecektir.”
3- Taberâni “Mucem-i Kebîr” s. 94:
Câbir b. Semure şöyle dedi: Babamla birlikte Peygamberin yanında idim. Buyurdu ki: “Bu ümmetin on iki hakimi olacak ki başkalarının onları yalnız bırakması, onlara zarar vermeyecektir.” Sonra Resu-lullah yavaşça bir şeyler söyledi ama ben duymadım. Babama:”Resulullah ne söyledi?” diye sordum. Dedi ki: Şöyle buyurdu: “Hepsi Kureyş’tendir.”
4- Hasekânî “Şevahid-ut Tenzil” (Beyrut bas.) c. 1, s. 455: Ata’dan; İbn-i Abbas, “Mü’min olan birisi ile....” [1] ayeti hakkında dedi ki: Bu ayet Ali aleyhi’s-selâm hakkında nazil olmuştur. Yani Ali Allah’ın birliğini tasdik etmiştir. “fasık olan bir olur mu?” [2] ayeti Velid b. Ukbe b. Ebu Muit hakkında nazil olmuştur. “Ayrıca Onlardan öyle İmamlar karar kıldık ki bizim emrimizle hidayet ederler.” [3] ayeti hakkında da şöyle dedi: “Yüce Allah, Musâ ile Hârun’un vefatından sonra Harun’un evlatlarından yedi kişiyi Beni İsrâil için İmam karar kıldı. Aynı şekilde Ali’nin evlatlarından yedi tanesini İmam karar kıldı. Sonra Harun’un yedi evladından başka beş tanesini daha seçerek, onları tam on iki nakip olarak karar kıldı.”
Peygamberimiz İmamların Adını Açıkça Buyuruyor
1- Feraid-us Simtayn, c. 2, s. 313:
Abdullah b. Abbas’tan; Resulullah salla’llâhu aleyhi ve alih şöyle buyurdu: “Ben peygamberlerin efendisiyim, Ali b. Ebu Talib de vasilerin efendisidir. Benden sonra on iki vasilerim vardır. İlki Ali b. Ebu Talib, sonuncusu ise Mehdi’dir.”
2- Feraid-us Simtayn, c. 2, s. 312:
Senetle Abdullah b. Abbas’tan; Resulullah salla’llâhu aleyhi ve alih şöyle buyurdu: “Doğrusu halifelerim, vasilerim ve Allah’ın benden sonraki halka hüccetleri on iki tanedir. İlki kardeşim, sonuncusu ise evladımdır.” Dediler ki: “Ey Resulullah, kardeşin kimdir?” Buyurdu ki: “Ali b. Ebu Talib’dir.” Dediler ki: “Evladın kimdir?” Buyurdu ki: “Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolduğu gibi onu adalet ve eşitlikle dolduracak olan Mehdi’dir. Beni hak üzerine müjdeleyici olarak gönderene andolsun ki, eğer yeryüzünün ömründen sadece bir gün kalsa dahi Allah, o günü o kadar uzatacak ki sonunda oğlum Mehdi zuhur edecektir. Allah’ın ruhu İsa b. Meryem gökten inecek ve onun arkasında namaz kılacak. Yeryüzü Rabbinin nuru ile aydınlanacak saltanatı doğuya ve batıya ulaşacak.”
3- Yenabi-ul Mevedde, c. 3, s. 160:
Resulullah’ın çobanı Ebu Süleyman’dan:
Resulullah’tan duydum ki şöyle buyuruyordu: “Miraç gecesi göğe yükseldiğimde, yüce Rabbim bana şöyle buyurdu: “Peygamber, Rabbinden kendisine nazil olanlara iman etti.” Dedim ki: “Mü’minler de.” Buyurdu ki: “Doğru söyledin. Ey Muhammed! Ben yeryüzü ehline şöyle bir baktım ve içlerinde seni seçtim. Sonra kendi isimlerimden birinden senin için bir isim seçtim. Benim zikrolunduğum her yerde sen de benimle zikrolundun. Ben Mahmud’um, sen de Muhammed’sin. Sonra bir daha baktım ve onların içinden Ali’yi seçtim. Onu kendi adımla adlandırdım. Ey Muhammed! Seni, Ali’yi, Fatıma’yı, Hasan’ı ve Hüseyin’i ve Hüseyin’in evlatlarından olan İmamları kendi nurumdan yarattım, sizlerin velayetinizi göklerin ve yerin ehline sundum. Kim onu kabullenirse benim yanımda mü’mindir ve her kim de karşı çıkarsa benim yanımda kafirdir.
Ey Muhammed! Eğer kullarımdan bir kul nefesi kesilinceye ve derisi kemiğe yapışıncaya kadar bana ibadet etse dahi, eğer sizin velayetinize karşı çıkarsa onu affetmem. Ey Muhammed! Onları görmek ister misin? Dedim ki: “Evet ey Rabbim!” Bana buyurdu ki: “Arşın sağ tarafına bak” Bakınca Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin, Ali b. Hüseyin, Muhammed b. Ali, Cafer b. Muhammed, Musa b. Cafer, Ali b. Musa, Muhammed b. Ali, Ali b. Muhammed, Hasan b. Ali ve Muhammed Mehdi b. Hasan’ı gördüm. O, onların içinde inci gibi parlayan yıldız gibiydi. Buyurdu ki: “Ey Muhammed! Onlar benim kullarıma olan hüccetlerimdir. Onlar senin vasilerindir. Onlardan Mehdi, senin evlatlarından öldürülenlerin kanının intikamını alacak. İzzetime ve celalime andolsun ki o, düşmanlarımdan intikam alacak ve dostlarımı sevindirecektir. ”
[1] - Secde/18.
[2] - Secde/18.
[3] - Enbiyâ/73.
[4] - İsra/44
[5] - Ahzab/72.
_________________