Ölülere Kur an Okumak

Metin abi ölülere dua okunması ile ilgili çok hadis var..Ama siz hadis kabul etmediğiniz için başka bir yola başvurmak istiyorum..Mantık yoluna;

"Farzedelim ki ölecek bir kişi çok varlıklı..Ve ölmeden önce oğullarına miras yazıyo..Falanca yerde cami yapın,filanca yerde okul yapın,malımın şu kadarını
da fakirlere dağıtın.. Ve adam vefat ediyor.. Oğullarını onun bu istediğini
yerine getiriyor.Şimdi bu adam bu hayıra niyet etti..Ama vefat ettiği için bu niyetini gerçekleştiremedi..Sizce bu hayırın sevabı kime yazılır??Hayattaki oğullarına mı yoksa vefat eden kişiyemi?"

Şimdi önemli olan niyet etmek diyeceksiniz..Onu da açıklayalım..Siz namaz kılmaya niyet ettiğiniz zaman namazın sevabını alırmısınız?Hayır!..Yalnızca namazınızı eda ettiğiniz zaman o sevabı alırsınız..(Neden bu açıklamayı yaptım..Çünkü gelecek zamanda çocuklarının o vasiyeti yerine getireceği kesin değildir..Dünyanın bin türlü hali var)

Umarım yeterince açık olmuştur..Selametle abim!..


O Zaman ben size söyle bir hikaye anlatayim;Adam ömrü boyunca cirkefteydi son anda vasiyet etti benim paramla camii medrese filan filan yapin?sormazlarmi adama bu parayi kazandigin zaman aklin neredeydi?Hic hayir etmedinde simdimi aklin basina geldi ;mesela Firavunun son anda iman etmesi gibi.Veya senin mantikla cikalim yola ben ogluma dedimki arkamdan gel ve benim yoluma isik tut hic akil alirmi kardesim benim arkamdan isik tutacak ya kardesim iste son anda Sahadetle insanlari cennete yollarsaniz sizin varsayiminiz dogru yok eger son an gecerli degilseki,Firavundan kabul olunmamis dolayisi ile kabul degil eee simdi nolacak.Bakin aklin anlayacagi olay ben hayattayken ne yaparsam anima veya gelecege Alemlerin Rabbi zaten hepsinin toplam sevabini veriyor gerisi hikaye.Ben hicte önemli olan niyet demiyorum,icraat diyorum kardesim.Havanda su dövmek yapilmayan hayaller,Allahimi kandiriyor ben ölürsem sunu sunu yap....Her konuda yapilan icraat önemlisi.
 
Ölüm başlıbaşına bir nasihattir ve ölümden sonra geride kalan insanlar daha duyarlı olurlar. İşte bu zamanlar okunan Kur'an ayetleri daha fazla tesir edebilir. Dolayısı ile ölüm hadisesinden sonra geride kalan dirilere Kur'an okumak gerekir. Bu hassas zamanlarda Kur'an'ın diriltici soluğunu geride kalanlara ulaştırmak gerekir. Tıpkı "telkin"de olduğu gibi. O da ölü kabre konduktan sonra dirilere dönüp onlara nasihat etmektir. Ancak zamanla ölüye nasihate dönüşmüş.



Selamün Aleyküm,tesekkürler güzel bir aciklama,Nurseymada iyi aciklamis ama gel gelelim yine ayni terane..
 
Ölmüş olan bir müslüman'ın hayrına Kuran-ı Kerimde Okunur, Salavatta getirilir, Namazda kılınır.

Allah c.c.'in Adaletini, Rahmetini küçümsemek olur bunu kabul etmemek.

Ben Kuran okuyacağım, sevabının ölmüş yakınlarıma yazılmasını istiyorum diye niyet ettikten sonra

Terazi kurulduğu zaman Allah c.c. O Kuran okumakla verilecek sevabı onlara iade etmeyecek mi? Allah c.c. 'in adaletini mi sorguluyorsunuz?

Kullarına karşı merhametli Rahman olan Allah c.c.'in Rahmetine mi sual ediyorsunuz?

Unutmayın ki Allah c.c.'in Şefaatini istiyor isek, bizde onun yarattığı canlılara merhametli olmalıyız. Terazide hangi yüzle Allah'ım bana merhamet et beni bağışla diyeceğiz?
 
Kafkaskartalı bu çeviri yanlış olmuş. Meallendirirken eğer kelimeye arapça karşılık verilecekse aynen muhafaza edilmeli. Burada vahim bir hata yapılmış. Hem tekil olan salat kelimesi çoğula dönüştürülmüş hem de "salavat getirmek" şeklinde yarı arapça yarı türkçe çorbaya dönmüş. Diyanet Vakfının mealinden başka meallere bakarsanız farklı çeviri örnekleri görebilirsiniz.
belki salat getirmek kullanilmayan bir deyim oldugu icin salavat getirmek diye yazmislardir.Düzeltme icin Allah Razi olsun
Bu durumda Kuran Mealinin dahi tercemesinde ne kadar yanlisliklar olabiliyorsa
herkes farkli tercüme edebiliyorsa siz halen neden Kuranin kendi düsüncenizden manalandiracagim bununla hüküm verecegim noktasinda israr ediyorsaniz o halde.Size göre 57 vakit namaz baskasina göre 3 vakit.
bakin Kurani Kerimi hükümden cok ibret icin okumalidir
 
İnsanın el attığı heryerde yanlışlıklar olması muhtemeldir. Önemli olan sürekli bunun farkında olabilmek ve değişmez ölçüyle (Furkanla) sorgulayabilmektir. Bizim öyle veya böyle söylüyor oluşumuz gerçeği değiştiremeyecektir. Gerçek gerçektir ve orada öylece durup beklemektedir. Kendisini ortaya çıkaracak olanı.
 
Ölmüş olan bir müslüman'ın hayrına Kuran-ı Kerimde Okunur, Salavatta getirilir, Namazda kılınır.

Allah c.c.'in Adaletini, Rahmetini küçümsemek olur bunu kabul etmemek.

Ben Kuran okuyacağım, sevabının ölmüş yakınlarıma yazılmasını istiyorum diye niyet ettikten sonra

Terazi kurulduğu zaman Allah c.c. O Kuran okumakla verilecek sevabı onlara iade etmeyecek mi? Allah c.c. 'in adaletini mi sorguluyorsunuz?

Kullarına karşı merhametli Rahman olan Allah c.c.'in Rahmetine mi sual ediyorsunuz?

Unutmayın ki Allah c.c.'in Şefaatini istiyor isek, bizde onun yarattığı canlılara merhametli olmalıyız. Terazide hangi yüzle Allah'ım bana merhamet et beni bağışla diyeceğiz?

Kur'an, metni okunup sevap kazanılsın için gönderilmiş bir kitap mıdır Caferi? Yoksa çorak gönüllere rahmet için mi gönderilmiş? Yaşansın gerçekleri ve hayat güzelleşsin için mi? Merasim kitabı mı Kur'an hayat kitabı mı? Kur'an'ı hayatın içinden aldıktan sonra nerede okursanız okuyun, kim ne der?
 
Kur'an, metni okunup sevap kazanılsın için gönderilmiş bir kitap mıdır Caferi? Yoksa çorak gönüllere rahmet için mi gönderilmiş? Yaşansın gerçekleri ve hayat güzelleşsin için mi? Merasim kitabı mı Kur'an hayat kitabı mı? Kur'an'ı hayatın içinden aldıktan sonra nerede okursanız okuyun, kim ne der?


Dua hayatta olan kimseye fayda verdiği gibi ölüye de fayda verir. Bu husus, hem ayet, hem de hadis ile sabit olmuştur. Cenab-ı Hakk buyuruyor ki: "Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman eden kardeşlerimizi bağışla”. Peygamber (sav) de şöyle buyuruyor: "Ademoğlu ölürse ameli kesilir, ancak üç şey müstesna; devam eden sadaka, kendisinden faydalanılan ilim ve kendisine dua eden salih evlad”.

Fakat Kur'an-ı Kerim okumanın, ölüye fayda vereceğine dair bir ayet veya hadis varid olmamıştır. Fukaha da, fayda verip vermeyeceği hususunda ihtilaf etmişlerdir. İmam Şafii (ra) ve birçok ulema: Ölüye Kur'an-ı Kerim-i okumak hiçbir fayda vermez. Ne peygamberin zamanında, nesahabe devrinde ölü için Kur'an-ı Kerim okunmamıştır, demişlerdir. Bazı ulemaya göre –duaya kıyasla- Kur'an-ı Kerim'i tilavet etmek ölüye fayda verir. İmam Muhammed (ra) kabristanda Kur'an-ı Kerim'i tilavet etmek mekruh değildir, demekle iktifa etmiş. Fayda verir, vermez dememiştir. Fayda verir diyen Şafii'nin bazı ashabına göre, ölünün ruhuna ithaf etmek üzere ücreetle Kur'an-ı Kerim'i okutmak da caizdir. Fakat Hanefi mezhebi, Kur'an-ı Kerim'i tilavet etmek ölüye fayda verir demekle beraber onu ücret mukabılinde okutmayı kat'iyetle yasaklamaktadır. Ücretle okuyan kimse vebale girdiği gibi, okutan da vebale girer. Bugün maalesef bir çok kimse, Kur'an-ı Kerim'i süfli gayelerine basamak yapıp ses san'atkarları gibi Allah'ın kelamını istismar ederek halkı soyuyorlar. Muhammed b. Mübarek'in bu husustaki sözü en güzeldir: "İnsanların en alçağı, dinlerini dünyalarına alet eden kimselerdir.”
 
dikkat edilirse kimse kuranın ölüye indigi ve fal bakmak mezarlıkta ölünün hidayete gelmesi için okunur demiyor sadece okunan kuranın hayrını ölüye hediye edildigini söylüyoruz burada bir yanlış anlasılma olmasın
 
Yüce Rabbim bu düzeni "Dua" üzerine kurmuş..Yaptığımız amelleri şekillendiren dualarımız ve niyetlerimizdir..Biz şehitlerimize dua ederiz; "vatanı bizlere emanet ettikleri için"...Biz evliyalarımıza dua ederiz;"Bu yolda bizlere önder oldukları için"...
Biz ana babamıza dua ederiz;"Bizleri islam olarak yetiştirdiği için"...

Siz ölüye de okuyun diriye de ,bir çiçeğe de okuyun, bir örümceğe de..Bırakın duanın gideceği yeri Rabbim belirlesin..Siz yeterki okuyun..Dua'nın kime ne derece de tesir edeceğini ancak Rabbim bilir..
 

          Ortalanmis Mesaj         


mezarlıkta Kur'an okumak sünnettir.

Muteber eserlerde bilgiler şöyledir:

Kabristanda oturup Kur'an okumak caizdir. (Halebi-yi kebir s. 496)

Ahmed bin Hanbel buyurdu ki: [/B](Kabristana girince, Fatiha, Kul-euzüler ve İhlas surelerini okuyun! Sevabını ölülere gönderin! Sevabı hepsine vasıl olur.) Hadis-i şerifte, (Bir kimse, kabristandan geçerken, 11 kere İhlas suresi okuyup sevabını ölülere hediye ederse, kendisine ölüler adedince sevap verilir) buyuruldu. (Etfal-ül müslimin - İmam-ı Birgivi)

Kabristanda Kur'an okumak sünnettir. (Seyyid Ahmed Tahtavi)

Mezarlıkta Kur'an okuyup, sevabını ölülere hediye etmeli. (Fetava-yı Hindiye c.5, s.350)

Kabristanda, yüksek sesle veya yavaş Mülk suresi veya diğer sureler okunabilir. (Zahire)

Ölünün Kur'an sesini duyarak rahatlamasını niyet eden kimse, yüksek sesle okur. (Haniyye)


 

          Ortalanmis Mesaj         

Ölmek üzere olan kişinin yanında kelime-i tevhîd ve kelime-i şehâdet okunmasına telkin denlir.

Ölmek üzere olan kişinin, sağ tarafına çevrilerek yüzünü kıbleye gelecek şekilde yatırmak müstehaptır. Bu durumda olan kişinin yanında, hatırlatmak amacıyla kelime-i tevhîd ve kelime-i şehâdet okunur. Hz. Peygamber, “ölülerinize (ölüme yaklaşanlara) lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz” buyurmuştur (Müslim, Cenâiz 1, 2; Tirmizî, Cenâiz 7). Telkin yapılırken, “lâ ilâhe illallah” de, kelime-i şahedet, kelime-i tevhîd getir şeklinde bir yaklaşımda bulunulmamalı, yanında bunları söylemekle yetinilmelidir.

Ayrıca, ölmek üzere olan kişinin yanında Kur’an-ı Kerim, özellikle Yâ-sîn suresi okumak uygun olur.

Kur’an-ı Kerim’in sadece bir ciheti yoktur. Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle, “İnsana hem bir kitab-ı şeriat, hem bir kitab-ı dua, hem bir kitab-ı zikir, hem bir kitab-ı fikir, hem bütün insanın bütün hacatı maneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, cami bir kitab-ı mukaddestir. 1

Yani Kur’an-ı Mübin hayatımızı tanzim eder. Allah’a olan mesuliyetlerimizi gösterir, dünyaya geliş gayemizi, neler yapmamızı, nasıl ibadet edeceğimizi öğretir ve her şeyin hikmet ve mahiyetini anlatır. Hülasa Kur’an-ı Kerim bir zikir, fikir, dua ve davet kitabıdır.

Kur'ân-ı Kerimin tesir sahası sadece dünya ile sınırlı değildir. Onun mü'min ruhlara verdiği feyiz hayatta iken kalmaz, aynı şekilde kabir âleminde de devam eder, orada iken de ruhlarımızı şenlendirir, kabrimizde nur ve ışık olur.

Geçmişlerimizin ruhuna Kur'ân'dan nelerin okunması gerektiği hususunda Peygamberimiz (a.s.m.) şu tavsiyelerde bulunur: "Yasin, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz."2

Bu hadis-i şerif, Yasin Sûresinin hem ölüm döşeğinde olan hastaya okunmasına, hem de ölmüş mü'minlerin ruhuna bağışlanmak üzere okunabileceğine işaret etmektedir.

Hz. Ebû Bekir'in (r.a.) rivayet ettiği şu hadis-i şerif de meseleyi açıklığa kavuşturmaktadır:
"Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini Cuma günü ziyaret ederek orada Yasin Sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar."3

İslâm âlimleri, ölünün ruhuna Kur'ân okunduğu zaman peşinden bir dua ile ruhlarına bağışlanmasını tavsiye etmişler, Sahabiler de bu şekilde yapmışlardır. İmam-ı Beyhakî'nin bir rivayetinde, Abdullah bin Ömer'in ölülerin ruhuna Bakara Sûresinden okunabileceğini tavsiye ettiği anlatılmaktadır.4

Bir Fâtiha'nın veya okunan bir Yâsin'in bütün ölülerin ruhuna aynı şekilde hiç eksilmeden nasıl ulaştığını da Bedüzzaman'dan bir nakille öğrenelim:

"Fâtır-ı Hakim nasıl ki, unsur-u havayı; kelimelerin, berk (şimşek) gibi intişarlarına ve tekessürlerine (yayılma ve çoğalmalarına) bir mezraa (tarla) ve bir vasıta yapmış ve radyo vasıtasıyla bir minarede okunan ezan-ı Muhammedi (a.s.m.) umum yerlerde ve umum insanlara aynı anda yetiştirmek gibi; öyle de okunan bir Fatiha dahi, meselâ, umum ehl-i imanın emvâtına (ölülerine) aynı anda yetiştirmek için hadsiz kudret ve nihayetsiz hikmetiyle manevî âlemde, mânevî havada çok manevî elektrikleri, manevî radyoları sermiş, serpmiş; fıtri telsiz telefonlarda istihdam ediyor, çalıştırıyor.
"Hem nasıl ki, bir lamba yansa, mukabilindeki binler aynaya, her birine tam bir lâmba olur. Aynen öyle de, Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, her birine tam bir Yâsin-i Şerif düşer.5

Zaten kabirdeki yakınlarımız devamlı surette bizden yardım beklemektedir. Bizden gelecek bir dua, bir Fatiha, bir İhlâsla nefes alabileceklerini bilmektedir. Çünkü kabir o kadar çetin şartlarla iç içedir ki, en küçük bir mânevî yardım dahi onun ruhunu serinletecektir. Bir hadiste Peygamber Efendimiz şöyle buyururlar:

"Ölen kimse kabrinin içinde boğulmak üzere olup da imdat isteyen kimse gibidir. Babasından yahut kardeşinden veya dostundan kendisine ulaşacak duayı beklemektedir. Nihayet dua kendisine ulaştığında bu duanın sevabı ona dünya ve dünyada bulunan her şeyden daha kıymetli olur. Muhakkak ki, hayatta olanların ölüler için hediyeleri dua ve istiğfardır."6

1- Sözler. S.340
2- Müsned, 5:26
3- İbni Mace Tercemesi, 4:274
4- Beyhaki, 4:56
5- Şualar, s.576
6- Mişkatü’l- Mesabih, 1:723

Mehmed PAKSU


 
Ahmed bin Hanbel buyurdu ki: (Kabristana girince, Fatiha, Kul-euzüler ve İhlas surelerini okuyun! Sevabını ölülere gönderin! Sevabı hepsine vasıl olur.) Hadis-i şerifte, (Bir kimse, kabristandan geçerken, 11 kere İhlas suresi okuyup sevabını ölülere hediye ederse, kendisine ölüler adedince sevap verilir) buyuruldu. (Etfal-ül müslimin - İmam-ı Birgivi)[/B]
 
“İnmemiştir Kur’an şunu hakkıyla bilin / Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için”

Ahmed bin Hanbel buyurdu ki: (Kabristana girince, Fatiha, Kul-euzüler ve İhlas surelerini okuyun! Sevabını ölülere gönderin! Sevabı hepsine vasıl olur.) Hadis-i şerifte, (Bir kimse, kabristandan geçerken, 11 kere İhlas suresi okuyup sevabını ölülere hediye ederse, kendisine ölüler adedince sevap verilir) buyuruldu. (Etfal-ül müslimin - İmam-ı Birgivi)[/b]

:4_12_11:................
 
Merhum Akif der ki "Doğrudan doğruya Kur'an'dan alıp ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı" asrın metfunlarına değil...Kur'an'ın nüzül sebebi metfunlara okunmak değil, meftunlara okumaktır.

bu konuyu fazla kurcalamaya gerek yok, ben de Taceddin Sultan'ı ziyaret ettiğimde, bir fatiha okurum, bazen de bakara'nın başındaki ayetleri, o kadar...
bu konuda bazı hadisler varsada, nedense sünnet olarak bir örneklik rivayeti yok...Yani, Rasulullah falanca kabrin başında oturdu da şu şu ayetleri, sureleri okudu diye sahih bir rivayet yok...bu okunmayacağı anlamına gelememli, ancak farz'mış, sünnet'miş gibi de telakki edilmemeli, nihayetinde müstehabtır...
 
:4_12_11:................
düşünmenizi sanırım bir çelişki yokmu der gibi algıladım, yanlış algılamış olabilirim, zira doğru algıladıysam zannı ile bu yazıyı yazıyorum. iki yazı arasında çelişki yoktur...

Ebu Zerr´isimli üyeden Alıntı
“İnmemiştir Kur’an şunu hakkıyla bilin / Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için”



burda anlatılmak istenen kuranın asıl hitabı yaşayanlaradır, özlüler den çok yaşayanların muhtaç olduğu bir kitapdır ama bu yanında kabirdekilere faydası olmaması mümkün değildir, çünkü bu kitaptan 18000 alem istifade ederki aşağıda verilen bilgide bunu açık birşekilde görüyoruz...

Ebu Zerr´isimli üyeden Alıntı
Ahmed bin Hanbel buyurdu ki: (Kabristana girince, Fatiha, Kul-euzüler ve İhlas surelerini okuyun! Sevabını ölülere gönderin! Sevabı hepsine vasıl olur.) Hadis-i şerifte, (Bir kimse, kabristandan geçerken, 11 kere İhlas suresi okuyup sevabını ölülere hediye ederse, kendisine ölüler adedince sevap verilir) buyuruldu. (Etfal-ül müslimin - İmam-ı Birgivi)[/b]
 
Geri
Üst
AdBlock Detected

We get it, advertisements are annoying!

Sure, ad-blocking software does a great job at blocking ads, but it also blocks useful features of our website. For the best site experience please disable your AdBlocker.

I've Disabled AdBlock    No Thanks